Katalog

SAHİFE ALTI CUMHURİYET 4 Eylul 1965 Bunu bizim bildirmemiz zım, dedi. Vali de hatasını anlamıştı, Brt mek için emretti: Ne duruyorsunT Aç telefonu, ıkaz et Emniyet Mudürü telefonda şeh rin Belediye Reısinin v« telefon numaralarını çevirdi: Alooo... Hizmetçi kızdan başka belediye reisi beyefendi, hanımefendı, kuçuk hanımlar, kuçuk beyler uvkudaydılar. Telefondaki <Emniyet mudürü» nun önemi uzerıne bılgısi olmadığmdan: Uyuyorlar dedi. Emniyet Müdürü : Uyandır! Uvandıramam. Kıçinî Aksam geç yattıiar. Hanımefendi sıkı sıkı tembih etti, kim ararsa arasın bizi sakın uyandırma dedi. Emniyet Müdürü hizmetçinin delibozuk biri oîduğunu anlamış Kızım, çok mühim bir şey soy liyeceğiz reis beye. Sen uyandır! Kart hizmetçınin erkeği hatırlatan yüzü karıştı : Uvandıramam dedım ya be! A .. ne lâftan anlamaz insanmışsın! Bir insana bir lâf bir sefer söylenir. Uvandıramam, o kadar! Nee? Maajımı »en vermiyorsun anladın mı? Uyandırmıyacağım iste! Kulaklığı hırsla yerine bırakıp, bulaşıklarının baqna gıderken telefon yeniden çalmağa ba^lad'.. « Dert!« diye geri riondu. Belki başkasıydı. Kulaklığı a!dı : Aloo.. kim? Gcne mi sen? Hayır. uvandıramam! Emniyet Müdürü yumuşakhkla : Bak, Vali bey konuşacak, dedi. Hizmetçi inanrr.adı : Hadi hadi. beni kandıramazsın. Vali bey bu saatte horul horul uyur. Senin karşında çocuk yok. Zır zır edip durma, vallaha UZÛLÛYOEUM reis bey uyanınca derim, cünhalı düşersin! Telefonu yeniden, daha bir hırsla kapadı. AUah allaah. ne \kt anlamaz ınsanlar vardı şu dünyada be! Insan olan bir insana bir lâf bir sefer soylenirdı «Uvandıramam» demişti, ne diye zorlayıp duruyordu yâni? Uyandır'mış. Uyandıramazdı! Hanımefendinın de bir bildiği vardı herhalde. Koskoca bir Belediye Eeıjinin karısıydı, bilmem ne müdürunünki kadar akh yok muydu? Mutfağa gırdi. XI. Telefonun kimbilır kaçmcı sefer çalması, önce hanımefendinın uykusuna girip uyandırmış, sonra da Belediye Reisi beyefendi'nin ağır uykusunu tırmahyarak onu, uykunun dennliklerinden yüze çıkarmıştı. Koyu uykuyla uyanık'.ık arası . Hanımefendi delibozuk hizmetçi sinin sesine kulak vermişti: Aloo... kim? Vali bey mi? Bana bakın, karşmızda eşşek yok sizin. Ben bugune bugun koskoca bir Belediye ireizinın hizmatçısıyım. Bana kül yutturamazsınız. Deminki ses bilmem ne müdürü dediydi, çimdi sen çıktın karşıma Valiyim dij'orsun. Vali bey bu saatta değil, bundan iki saat, üç saat sonra bile uyanmaz. Hayır, uyandıramam! Ekmeğimi siz vermi yorsunuz, maaşı sizden almıyorum. Uyandırıp da sizin yüzünüzden ekmeğimden olamam! Hanımefendi karyoladan atladı. Dekolte geceliğınden taşan çıplak, lop löp gdğsü, kollan. varisli bacaklarıyla telefona gitti: Kiminle konuşuyorsun kız? Kalın kara kaşları. erkek yüzıiyle kadından çok kocaman elli, ayaklı bir evkeği hatırlatan Fatma, zaman zaman Belediye reisinin kızlarıyla arkadaşlarını gerçek ten erkek heyecanları içinde sarar. kucaklayıp sıkar. hatta altına ahverirdi. Hanımefendi üstüne gelip de « Kiminle konuşuyorsun kız?» demeseydi. telefonu Valinin yüzüne çırak diye kapatacakb. Kim olacak? Delinin biri ha nımcığım .. Hanımefendi kulaklığı aldı: Ver bakayım. Alooo... kim'' Vali mi? Siz misiniz beyefendı? Hay Allah kahreUin. Aman efendim özur dilerim, çok afedersiniz. Bizim delibozuk hizmetçi, Fatma ayol. Kusura bakmayın beyefendi . Hanımefendi nasıllar? Eksik olmaym efendim. Bizimki mi? Uyu yor henüz. Akşam biraz fazla kaçırdı viskiyi. Mâni olmak mı? Bil mez misiniz, hanun sözü dinler mi hiç? Sağ olsun, iyidir hastır ama, ?öz dinlememesi olmasa. Kim dedıniz efendim? Müfettiş mi? Lokantaları, otelleri mi teftiş etmiş? Yaaa! Hemen, hemen uyandırayım beyefendi, bir dakika... Kocasınm « Bu memleketin pis iığiyle başa çıkmak imkânsız. Sağiık müfettişlerinden, belediye memurlarına kadar herkes kendi dalgasmda. Bir gün Ankaradan sureti hususiyede bir müfettiş geliverse de bizden habersiz bir teftiş yapsa, hepimiz şapa otururuz!» rledigini hatırlamıştı. Heyecanı telâş halinde artarak kocasını uyandırmaya koşarken, küçük kızı, kavuniçi geceliğinin fazla açık yakasından taşan zengin göğsüyle, uykulu uykulu sordu: Kim o telefon eden sabah sabah anne? Kızına cevap verecek durumda değildi. Kocasının yanına telâçla gitti, sarsarak uyandırmay» ba$ladı: Bey, bey hişt, bey... Saçlarmm yansından çoğu ağarınış Belediye Reisinin iri gövdesinden içinin derinliklerine sanki elektrik da.'gaları yayıldı. Karısı tekrar, sonra tekrar sarsıp « Bey, bey hişt. bey»lere devam edince. yarıbuçuk uyanarak: Hık! Korktuğunuza uğradınız gahba. Ankaradan bir müfettij gelmi«, akşamdan beri lokantaları, otel leri teftiş ediyormus... Doktor israrla « Sakın yataktan sıçrıyarak kalkmayın, fazla heyecanlanmaym» dediği halde. sıçrıyarak kalktı, yere heyecanla atladı, üzerleri kıllı kocaman ayaklarına rugan terliklerini heyecanla eiyerken: Telefonda mı? Beklıyor muT Telefonda, dedi hanımefendi. Küçük kız niçin telefon edildiğini ö'ğrenmişti sabah sabah. Ikl ablasıyla ayrı karyolalarda yattığı yatak odalanna koştu. Ablalar da uyanmıştı. Haberi verdi: Ankaradan bir müfetti? gelır.iş' Ablalara neydi? Mavi dekolte geceliklisi: E, nolmuş gelmişse? diye sordu. Öteki hepsinden güzeldi: Gcnç miymiş? Yakışıklı mıymış? Yeşil geceliğinin göğsünden tır lamış sağ memesin) çevik bir el hareketiyle içeri itiverdi. Küçük bayagı sinirlendî: Ne bileyim genç mi, ^aKisıfr lı mı? Git öğren, emrediyorum sana! Küçük, bir enn esas vazıre'iyle toplanıp selânu çaktı: Emredersiniz bavan! Büyük de güzeldi ama boyluydu bir parça Boylu olmasa bir, bir de yüzünde. daha çok da oanesinde sivilceler olmasa Gece rüyamda kimi gordum bılin bakalım, dedi. Ortanca: Bilmiyecek ne var? KUçük: Bozacı Nejat'ı mı? En büyük karyolasına sırüstü urandı, elleri başının altında. Traşlı koltuk altlan görünüyordu. Gözlerini kırmızı gece lâmbasının hâlâ yanmakta olduğu tava na dikmışti. Her zamanki gibi. ak hnda irivan, bir kız kadar çrüzei eczacı Nejat. GUnde blrkaç sefer lâf olsun diye eczaneye uğrar. lâf olsun diye çesitli kremler. losyon Es'ler alırdı. Genç, yakıçıklı eczacı çakıyordu ama. ortancaya bi tiyordu o asıl. Ortanca memleket te bir taneydi onca. Eski güresçi mi, boksör mü ne. bir doktorla kınştırdığmı, doktorun kıza abayı yaktığmı bilmese hemen balta olacaktı ama, çekiniyordu. Çünkd delibozugun biriydl doktor. tkide bir, «Yumruklarım kaşınıyor. (Arkası var) Yüksek Denizciük Oku'undan Memur Alınacah Okulumuzda boş bulunan 400 lıralık (Barem içi) memurluk Kadrosuna memurin kanununun 4. maddesındeki şartlan haiz lıse, olmadığı takdırde ortaokul mezunlan arasından smavla bir memur ahnacaktır. Daktilo bilgisi aranan nıte'ıikler arasındadır Sı:ıav 27 eylul 1965 pazartesı gunu saat 10.00'da yapılacaktır. 25 e.lul 1 * 5 cumartesi gunune kadar aday olanın müra9> caa'Jarı. • •= (Basın: 16264 10603) TCDD Işletmesi llil.'iııiîi Karbonat llii Sud Alinacak 1 Hariçten teklü alma suretiyle 750 ton Bilâma Karbonat Dö Sud ahnacaktır . 2 Tekliflerin en geç 1 ekim 1965 cuma giinü saat 17. ye kadar Ankarada Malzeme Dairesinde toplanan Komisyonumuza verilmiş veya gelmiş olması şarttır. 3 Şartnameler, TCDD nin Ankarada Merkez, İstanbulda Sirkeci veznelerinden 10. liraya satıhnaktadır. 4 TCDD ihaleyi yapıp yapmamakta veya kısmen yapmakta ve tercih ettiği tâlibe yapmakta tamamen serbesttir. MERKEZ ALIM ve SATIM KOMİSYONU REİSLİGİNDEN: Bayındsrhk Bakanlığı Karayolları Genel Müdüriüğü M . Böige Müdürlüğünden (VAN) Tatvan istasyonundan Van Merkez tnsaat Ambanna 750; Yüksekova Bakımevine 35C; Yeniköprüye 513; Suvara Hahle 37; Taşrumi Köprüsüne 150; Dara II. Köprüye 220; Levın IV. Köprüye 150; Çakırbey Bakımevine 100; Kadembas Bakımevine 60; Erziki Bakımevine 50; Hakkâri 114. Şube Sahasına 184 ve Eleman Bakımevine 260 ton ki ceman 2824 ton çimentoyu birinci müteahhidi tarafından sözleşme ve çartnamelerinde belirtilen şartlara göre taşıyamadığmdan iş müteahhidi namı hesabına yeniden 2490 sayıb kanunun 51. maddesine atfen açık eksiltme suretiyle ihaleye vazedilmiştir Muhammen bedeli 146969;28; muvakkat teminatı 8598:46 lira olup eksiltmesi 6 eylül 1965 pazartesi gimü saat 15:30 da Bölgemizde yapılacaktır. Bu işe ait şartnameler her gur. mesaî saatleri dahilinde Ankarada Karayolları Malzeme Şubesi Müdürlüğünde, İstanbulda I. ve Vanda II. Bölge Müdürlüklerinde görülebilir. İstekliler 1965 yılı vizesi görmüş Ticaret ve Sanayi Odası vesikalarını; kanunî ikâmetgâh belgelerini; muvakkat teminat makbuz veya banka teminat mektuplan ile birlikte ihale giinü ve ş,aatinde Komisyonumuzda hazır bulunmaları duyurulur. (Basın 15211/10486) (Basın 15949/10488) Tekel Genel Müdürlüğünden 1 Şarüıamesıne gore ı4 ınç, 10 Onsluk; 2 milyon metre ka.O naviçe müteahhit nam ve hesabına Hindistan veya Pakistandan 5 ayda 3 partide yüklenmek üzere CF. tstanbul teslimi esasiyle pazarhkla satın alınacaktır. 2 Pszarlığı 6.10.1%5 çarşamba günü saat 11 de Tepebaşmdaki Merkez Satınalma Komisyonunda yapılacaktır. 3 Şattnamesi hergün Komisyonumuzda Ankara ve İzmir Tekel Başmüdürlüklerinde görülebilir. 4 İsteklilerin 68.093,65 TL. lık geçici teminat makbuzları vesair lüzumlu vesikaları ile birlikte belirli gün ve saatte Komisyonumuza müracaatlan ilân olunur. (Basın: 16239) 10500 mleHiAysüstı onu f AVİZE'den bahsederken ilk akla gclen isim... ŞiMŞEK ŞİMŞEK deyince de memleketimızde en güzel avıze modellerinin teşhir edildiği müessese akla gelır. Bankalar Okçumusa Cad. No: 79 Galata. Reklâmahk: 3*22/10494 İSTANBUL 6 25 Açılıj 6 30 Cunaydın 7.00 Turküler ve oyun havaları 7.30 Sabah çayı 7.45 Haberler ve hava durumu 7.55 îstanbulda bugun 8 M Oyun havaları 8.15 Küçuk llânlar 8.20 Bu sabah sızinJe 8.40 Şarkılar 9.00 Karışık sololar 9.15 Turküler 9.30 Doktorunuı diyor ki 9.40 Bahçe ve çicek 9.50 Müzik kutusu 10 10 garkılar 10.30 Kısa haberler ve kuçuk ilânlar 10.35 Sarkılar 10 53 Minyatür müzık 11.25 Türkuler 11.40 Beyaz perdede dinlcdiklerlmız 12.00 Sami Göğüşten şarkılar 12 20 Hadyo armoni mu zikası 12.35 Kuçuk ilânlar 12.40 Mefharet Yıldırıradan şarkılar 13 00 Haberler ve hava durumu • 13.20 Neler dinliyeceksiniz? 13 30 Reklâmlar geçidi 15 00 Kısa haberier 15 02 Çocuk saati 15.45 Serif Yuzbaşıoğlu orkestrası 16 00 Radyo fasıl topluluiju 16.30 Sonat saatı 17.00 Ana dilimiz 17.15 Şarküar 17.30 Hafif müzik 17.40 Çocuklar için 17.57 Kısa haberler 18 00 Yurdun sesi 18 25 Kuçuk ilânlar 18.30 Hafıf muzık 18 40 Neriman Tufekçiden turküler 19.00 Reklâmlar geçidi 20.00 Haberler ve hava durumu 20 40 Kuçuk ılânlar 20.45 Guzide Kasacıdan şarkılar 21.05 Sizin için seçtiklerımiz 21.30 Saz eserlerl ve Rahmi Sönmezocaktan jarkılar 22.00 Reklâmlar geçidi 22.40 Hafif müzik 22 45 Haberler ve hava durumu 23.00 Dtuu edelim. eğlenelim 24.00 Kapanış. ISTAN"BUL It, RADYOSU 14 57 Açılıs 15.00 Muzıkli dakikalar 16.00 Senlonik konser 17.00 Hafif muzık 17.30 Barok müzik 18 00 Paristen yankılar 18.30 Dansa davet 19.15 Salon orkestraları 19.50 Oda muziği 20.15 Sızin seçtiklerlniz 21.00 Cumartesi konseri 22.00 Her gece bulujalım 23.00 Operet melodıleri 23.30 Dans muzigl 24 00 Bu gece sızinle 100 Karanış A N K A R A 6.25 Açı'ıj S.30 Gunaydın 7.00 Koye haberler 7.05 Sabah müzigi 7.30 Saz eserleri 7.45 Haberler ve hava durumu 7.55 Ankarada bugun 8.00 Sabah konseri 8 15 Küçük ilânlar 8 20 Her telden 9.00 Çeşitll müzik 9 30 Fosta kutusu 9.50 Turküler 10.05 Turizm 10.10 Sevim Süerden şarkılar 10.30 Kısa haberler 10 33 Karışık müzik 10.45 Bando muziği 11.00 Nurettin Dadaloğludan turküler 11.15 Çeşitli Turku muziği 11.45 Konser saati 12 15 Kıbrıs saati 12 25 Küçük ilânlar 12.30 Haberler ve hava durumu 13.29 Çesitli müzik 13 30 Kadmlar topluluğu 13.55 Kayıp mektuplan 14.00 Çocuk bahçesi 14.15 Reklâm programları 15.15 Kısa haberler 15.18 Cumartesi konseri 16.15 Semahat Özdensesten şarkılar 16.30 Erol Pekcan topluluğu 16.45 Ana dilimiz 17.00 Kısa haberler 17.03 Çocuk saati 18.00 Dündar Balkandan şarkılar 18.25 Küçük llânlar İS 30 Italyadan müzik 19.00 Reklâm programları 20 00 Haberler ve hava durumu 20.40 Küçük ılânlar 20.45 Uykudan önce 20 50 Gönül Akmdan jarkılar 21.10 Johnny Mathij »öylüyor 21.40 Huseyin Gokmenden sarkılâr 22 00 Beğendiklerinl» Istedlkl»rinlz 22.45 Haberler T» hava durumu 23.00 Tatil feeesinin mflzlği 24.00 Kapanıj. ANKAKA tL RADYOSD 14.57 Açüıt 15.00 Solisüer ve ..rkestralar 16.30 Sevilen kJâsik cserler 17^0 Her hafta bir dilden 18.00 Plâklar arasında 18.30 Haftanın topluluğu 19.00 Kuçuk konser 19.30 Connle Francis «öyIjyor 19.45 Radyo ile Ingilizce 20 00 Modem caz 20.30 Piyano soloları 21.00 Haftanın plâkları 22.00 Muzikseverlerle basbaşa 13 00 Taül gecesijıin dans müzigi 14 00 Karma muzık 1 0(1 Kapanıs flYŞE İL|Al» 36 llk olarak cesedi inceledim, sonra olay karnarasına gittim. Et raftaki parmak izlerinl aldırthm. Bunlar, en çok, kan lekeleri olan yerlerde vardı. Çarşaflardaki izler çok işimize yaradı. Bu iş bittikten sonra, aldığım bilgiye dayanarak, cinayetin nasıl yapıldı ki bukaç defa adara o^aurmuştu.. ğna incelemek istedün. Bunun Beni durduran bir yön daha varIçin Jacques Vauthier'yi bulun dı: Damarı kesilmiş John Bell ya duğu yerden aldırarak kamaraya taktan merek kapıya gidecek kuv getirttim. Kamaranın kapısına veti nereden bulmuştu? Adliye gelinee korkunç bir sesle bağırdı, doktoru, olmek üzere olan bir kaçmak istedi. Jandarmalar zorla adamın, olağanüstü bir kuvvet sar tottular. Yatağm üzerine ölünün fıyle, bir an içın hareket etmesıpijamasmı giyen bir memuru ya nm insiyaki olduğunu söyledı. tırmıştıın. Vauthier'yi yavaş ya Ayrıca kamaranın kanşıklığı, or vaş yatağa ve iizerinde bir kâğıt talığın kan içinde olması, sankı keseoek duran baş ucu masasına yara açıldıktan sonra da boğuşma doğru llerlettim. Vauthier'nin el nın devara ettiğıni sandırıyordu. leri, yatakta yatan bir adamı his Bence en akla yakın anlam, kaati »edince, boğuk bir sesle geriledi. lın John Beü'ın kapıya gitmesinı O a&da masadaki ftleti eline sı önlemek istemesidir. Bu nokta hâ tastadım. Vauthier irküdi, bir ;â karanlıktır. Vauthier bu açıBöre sinirH bir titreme geçirdi. dan bizi aydınlatmak istememişSonra kendini tuttu, yatakta u tır. Bir tecrübe daha yaptun. PiBanmış memurun üzerine eğile jamalı memuru, ölünün bulundu rok silâhını havaya kaldırdı. O ğu şeklinde kapının yanına dız BU hemen yakalamasa idim, Va çoktürdum. Vauthier'yi oraya yak uethier bir cinayet dahs işliyecek laşmaya zorladun. Parmaklan atL daraın boynuna dokununca fecı bir şekilde bağırdı ve korkunç Beni an şaşırtan yon, kör ada bir kuvvetle geriledi. Onu kapı>a nun hareketlerindeki emniyettır. gotürmek isteyen polisleri de suEtrafmı görmemesine rağmen. ku rükliyerek yere yuvariandı. Onun culmu9 bir makine gibi, gereken ruhunu epey aarstığımıza inanıbütün hareketleri yapıyordu. San YALNIZ üazan. G Des Cars Zur&çesi. Berin Kurtbay lak, bu şa§kımıgtndan faidalanıp, kendisine bırçok soru sordum. Tercümanin ellerine soruları yazabilmesi için polisler çok uğraştılar. Dinlemek isteraıyor, heie cevap vermek hiç istemiyordu Bunun üzerine sorgudan vaz geçerek parmak izîerini aldırttım Eşyalarm, kanlı örtülerin üzerinde bulduğumuz izlerın tıpkısı ıdi. Vauthier biraz sâkinleşince yeniden sorguya çektim. Sorularınıdan yalnız bir tanesine, «bu adamı öldürdünüz mü?« gortısuna cr vap vermeğe razı oldu. «Evet bc oldürdüm, yeniden yapmak g?lekse, gen» yaparım,» dedi. Kendisinden cinayat silâhuıa ait bııgi sorunca, omuzlarını silkti. Onu ilgilendiren silâh değil, Amerikalının ortadan çekümesi idi. Sonra da bir kelime bile söylemek is temedi. Cinayetin hırsızlık içın > apılmadığına inanıyorduk. Ölünun hiç bir eşyası kaybolmamıştı. Vauthier'nin Amerikalıyı önceden tanımadığından da emindik. İşte bundan dolayıdır ki, cinayetin asıl nedenini bulmak kfibil degıldir. Bana kal.iiti, ua olay, bu anhk bir krizin sonucudur. Vauthier ile işimi bitirmiştLm. Onu ge m;den indirttim. Otomoblle Paııse geldi ve hapsedildi. O andan sonra bu i1? ılgılenmedim. Ben gorevimi bıt rmiştim. Başkan, altmcı tanığa: Profesar Delmot, dedi, Jacques Vauthier'yi muayene eden sıhhi heyetin başkanı sıfatiyle, sa ragın akıl ve oragnisma durumu hakkında vardığmız sonuçlan bı ze bildirir misinız? Bahis konusu kişiyi altı de'a inceledik. Diğer meslek arkaiaşlanm ve benım ayn ayn yap *.ğımız muayeneierin raporlar; yazılmıştır. Oy birliği ile vardığ mız sor.unç şudur: Jacques Vaui hier, doğuştan kör, dilsiz ve saâırlığından başka bir sakathk gc^ lermıyen normal ve dinç bir adam lır. Zekâ bakımından birçok noı ıral insandan daha üstündür. D> ıâlemle temasın her yolunu bumekte ve bu bilgisınden en iyi şe kılde faydalanmak'^dır. (Arkası vsr) Faturanın hemen ödcnmcsine liizum yok, takat, ödemede geciken müşterilerimize mektup vazarken örnek almak üzere bu mektubu iyi bir yere saklayıiL