16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE ÎHf 26 Eylul 1965 CUMHURİYET •••••••••••••• •••••• HA1KIN ÇİLESİ Prof Tarık Zafer TUNAYA Demir boru hottı işi! OOGAN NAOI S eçlra kampanyalan günah çıkartmak gibl bir sey... Dört yılda bir «memleketiu efendisU olma zevkini bir parmak bal gibi seçmen vatandasın ağzına sürmek, oy'unn almak.. Ve dort yıl •seslnl çıkarma, senin adına ben hiikumet ediyon u ı » teorisine dayanarak iktidar aşkı ile yanmak.. Bu dört yıl boyunca halkın lsteklerini dile getiren topluluklan elinin tersiyle her tarafa itip, •milli iradenin temsilcisi benim» diyebilmek.. Dunyanın hiç bir yerinde asil ile vekil'l arasında böylesine garip bir llişkiye rastlanamaz. Seçim kampanyalan, her yönüyle ve çeşidiyle çelişmelerimiri m yüzüne çıkanyor. Devlerin karşısında O günü gayet iyi hatırlryorum.. Temsilciler MecMsi'nin 4 Nisan 1961 tarihli otururaunn.. 1961 Anayasa tasansTnın tümünü savunma ödevi bu satırlatın yazarına vcrilrnişti. Tasannın sosyal niteliğiyle ilgili olarak Beveridçe Plânı'na değinmiştim. Demiştim ki: «... Insanlar dört canavarın. dort devin tehdidi altındadır. Birincisi sefalet, ikincisi issizlik, üçüncüsü cehalet ve dördüncüsü de hastahk». (Nedense öteki devlerden sözetmemişim). Ve devam etmiştim: «... Sosyal devletin blzim için bir özelliçi daha var. Bizim devlerimiı fazla.. Lord Beveridge'in İngiliz vatandaşlan İçin saymış olduğu devlerl Türkiye için daha büyümüş olarak görüyoruz. Türk vatandaşı daha ağır tehlikelerle karsıkarşıya bulunmaktadır. Türk vatandaşmın yer altında oturrnaması, efcitime kavuşması. geri kuvvetlerin baskısından kurtulması. gerekir. Bu sosyal ve iktisadî bir kalkınmadır. Tasarıda biz bunu devlete bir ödev olarak tanıdık. Bu kalkınmayı plânlayacak ve yapacak.. Böylece, Devlet. siyasî iktidar, bir taraftan fert hak ve hürriyetlerine saygı gösterecek. bir taraftan da hürriyet ve haysiyetlerine saygı gösterdiği insanları sefaletle. cehaletle, açlık ve hastahkla karşı karşıya bırakmıyacak ve koruyacak... Birleşim sonunda, Sayın İnönü'nün oturduğu nranuı önünden geçerken, bu tarihî şahsivet bana ellni uzatmış ve şöyle demişti: «Sizl Iezzetle dinledim». 1920 T.B.M.M. Hükumetinin içimizdekl temsilclsinin bu sözlerinl heyecanla karşılamıştım. Oysa, «sosyal» terlminl Tasarıya koymak kolay olmamıştı. Anayasa Komisyonunun bir akşam toplantısıydı. Başkanımız Prof. Enver Ziya Karal'ı dışarıdan çağırdılar. Gitti. Biz bekliyorduk. O geçikiyordu. Meraklı bir üye sıfatı ile kapıya yaklaştım. Başkan, Muharrem İhsan Kızıloğlu Paşa He hararetll hararetlf konuşuyordu. Bir tartışmaydı bu.. Yanlannda Maraş Temsilcisi Enıin Soysal da vardı. Konuşma uzun sürdii. Bir süre sonra Prof. Karal lçerl girdi. Yüzü asıktı ve sararmıştı. Mesele anlaşıldı: Şu sosyal sozcüğü.. Ncden koyuyorduk onu Tasarıya? Moskova Radyosu bile bundan sözedlyordu. Dikkatll olmalıydık (!). Tartışmanın uzamasını sevimli Maraj Temsilcisi kendine özgü iıslubu ile önlemişti. «Paşa. benim bile soyadım Soysal» diyerek.. Bir ihtil.il olmustu. Sosyal uyanışı kamçılayan bir hareketti bu Ve. 27 Mayıs 1960 günü, öğle üzeri, Genel Kurmay Başkanlığının ihtilâl heyecanıyla dolu biiyiik •alonunda, ilk rastladığun ihtilâlcilerden birisi bu terimden ürküyordu. Dahası da var.. Tasanyı İlk olarak Temsilciler Mecllsine sunduğumuz zaman, Şefik İnan konusrnalann açış resmini şu uoutulmaz cümlesiyle yapmıştı: •Gizli maksatların ürkek ifadesi..» Hep ba SOSYAL sözcüğü yüzünden.. •Sosyal Deviet», milll devletti. Lâ>ik Cumhuriyetti. Halkın devleti.. Herseyi, her hareketi, basunız ııkısınca, adına yaptığımızı ilân ettiğimiz, uçsus bucaksız kitlenin. toplumun devletiydi.. Bunu, 19S5 te bile, hâlâ anlamakta ve anlatmakta akla karayı seçiyonız. Ya da bu davranışı siyasî bir yatınmın açıkgöz hesaplanna dayıyoruz. 1961 denberi dört yıl geçti, bir de seçim ddnemi tamamlandı. Ama halktan bir kısım hâlâ Şikefdan mağaraIannda, kaya kovuklarmda yaşıyor. Pislik, işsizlik, yoksulluk, bilgisizlik, hastalık canavarlarının karşısında yapayalnız. Bizim memlcketin canavarları Ağa'Iar, koylunun arazisini zaptetmişler. Dağlardakl tasları para ile satıyorlar. Ve koylüde şu yakmnıa: «Elimizden aldıklan topraklardan bizi yaya geçlrtmezler. Arabayla geçebiliyoruz oralardan ancak...». Köylii kendl varlığını koruma savaşı lçinde memleket hayatına ne katsm? İki iiç çuval buğdayım öğütmek için ku\ruğa girmiş bir köylüye, Suşehrinde rastlamîştım. Derdini billy o r «Yoksa aç kalırız». Anadolu hâlâ binbeşyiiz yıl önceki yerlesme kosulları içinde, birkaçbin nüfuslu köy azmanı yerlere milyonlara malolmus yollardan gidiyorsunuz. Midyat, otuzbini çoktan asmış nüfusu ile hâlâ su ve elektrik bekler durur Hasankehf, Gercüş Ortaçağ koşullarınuı pençesinde. azgelişmişllk adacıkiarı.. Siirt yollannda eşkiyalar cebinizdeki ikı buçuk lirayı ahyorlar. Daha kuzeye geçin. Şerefiye pazarında ne satılır diye sorarsanız, pislik ve karasinek diycceğim. Zara'nın genç ve enerjik Kaymakamı füze cağında hakh olarak . köy evlerine helâ yaptırmanın zevkini duyuyor. Her tarafta bol bol dilenciye rastlarsınu. 10 Ekimde hepsi oy sandık başına çağnlacaklar... işlerine gelmiyor Kendine derman bulamazken Lâzım amma yok Şekli de mühim Zurnaya peşrev karıştırılıyor Zıt kardeşler Paşanın kurnazlığı Galiba, bize para denen belâyı ortadan kaldıracak. yani işleri parasız yürütecek, bir hükümet lâzrm. önümüzdeki seçimlerdetı sonra böyle bir mucize gösterecek bir hükümet kurulabilir mi, bilmem. Ama, olmazsa, halimiz dumaodır gibi görünüyor. An, bu, devletin her işe burnunu sokması! Bazılarımııın istediği gibi, sirayet ediverir diye, dojrn» büyüme mesleğim adına, tüylerirn ürperiyor. * * * Oy yalvarıcılığı $ imdi buralara gidecekslniz. «1946 dakl gibi silkinln.. plânlı olun.. soyle edin, böyle yapın, oyunuzu bize verin» diyeceksiniz. Hangi yüzle? Hiçbirşey vermediğiniz insanlardan, birşey istemeye hakkmız var mı? O zaman din propagandası yapacağiz, isteklerimizi örümcek ağlan ardına siper edeceğiz. Ve iktidara geleceğiz. Ve orada kalacağız. Rostand'ın Aiglon fNapolyonun Oğlu) piyesinde bir sahne vardır. Napolyonun eski mareşallerinden biri babasını oğluna sikâyet eder. Kendilerine cömert davranmadı diye.. O sırada, Aiglon'un hizmetçisi, emektar bir asker içeri gircr. «Ya bizler»! der. bizler ki her zaman yürüdük, hiç bir zaman ilerlemedik». Onbeş yüzyıldır, bizim de insanlarımız öyle.. Yerinde sayan bir toplum anlayışı içinde yürüyorlar. ilerlcme yok» Atatürk'un verdigi hızı bile unutturmak, hergün mükemmel bir para kazanma yolu sayılıyor. O zaman iki ayrı kitle, iki ayn dünya halinde yaşamaya mahkum oluyoruz. Buzdolabı ile kurtlu yağmur suyu kuyusu gibi, yanyana.. Ve sonra vatan, millet» edcblyatı ile ortiilmek istenen sefalet.. Böylesine bir temel üzerine kurulan iktidar tahtı.. Sultanlıklann en çürüğii de bu olsa gerek... İstiklâl Savası bunun lcin yapılmamıştır. Türkiye Biiyiik Millet Meclisi'nin I. döneminde bu kesin tutumu açıkça görürsünüz. Ömek mi. istiyorsunuz? Karahisan Şarkî mebusu Mesut Beyi dinleyin: • ..Sahte halkçılık olamaz. Kanun yapma hakkını halka» vermek gereklr. Dersim mebusu Tevfik Bey'e göre «Köylü Hasan hükumet istiyor. du. Balıkesir mebusu Vehbi Hoca daha da kesindir: Biz köylünün iradesiyle buraya geldik» der. Meclisin ortak fikriyse sudur: «Millet hâklm olmalıdır, vekilleri değil». Bu sozlcr 1928 de söylenmistir. Yari' yüzyıl öncesi girişilmiş olan millî kurtulus hareketinin amacı «Tanzimattan beri hükumetten nefret etmiş ve ezilmiş halkın saltanatını ilân etmek olmuştur. Tarihimizde ilk dcfa, halk bir siyasî kuvvet olarak kiracı değil ev sahibi sıfatı ile memleketinin hayatına yapıcı. kurtarıcı ve yaratıcı olarak katılmı;tır. Şimdl bu halkın mağaralarda. ve yoksulluğun kuragmda, giibre kokusunun kararttığı açlık dekoru içinde işi ne? Atatürkçülük bu değildir. Millî irade.. Millî hâkimiyet.. halk hâkimiyeti, halk hükümeti.. Bu formüHcr ardındaki gerçeklcre bakın siz: Millî çile.. Halkın dolmamış çilesl.. Bir yumak gibl sardığımız, bir türlü çözemedisimiz ıztırap düğümleri.. Oy yalvarıcılığı daha ileri ve iyi bir geleceğe ulaşrııa umudunn vermedikçe, dinciliğe mahkum ettiğimiz vatandastan oy dilenmenin anlamı ne? Hatta bu rejimin adı ne? Her lıalde demokrasi değil.. XX. yuzyılın sosyal demokrasisi insanları iyi bir bugiin'den daha İyi bir yarın'a götürmekle ödevlidlr. Vatandaşı, halkı bu cıkmazdan mutlaka kurtarmak gerek. Misakı Millî, yoksul kalacak insanlarla dolu bir vatanın sınırlannı çizmemlştir. Hiç siiphesiz olmasın, mesele ekonomiktir. Geri kalmış bir sosyal yapıdan derinlemesine reformlarla kurtulmamız gerektiği içindir ki, tstiklâl Savaşı'nm devam ettiğini savunuyoruz. Ağalar rc.iimini halkın malı olan bir sisteme çevirebiliyor musunuz? tnsanlan parlak sözlerin oerdelediği. bir sömürge hayatından kurtarabiliyor, musunuz? O zaman halk ya da millet rejiminin se\ircisi olmaktan çıkar. onun mimarı olur. Alutluluğunu böyle bir rpiimin yaşamasına ve delamma bağlar. Yoksa. hiçbirşeyi olmayanm kaybcdecek hiçblrşeyi de yoktur. Nesuı alabilir Felek onun? Zıt kardeşıer • ^ oğrusunu isterseniı ben bu*"" fünkü deviet mekanizmasuıın nasıl işledigine, daha doğrusu i$leyip işlemedigine, hiç mi hiç wkıl erdiremez oldum. Bir Bakan çıkryor, petronerimiı ve madenlerimiz hakkında. uluorta, bir takırn lâflar ediyor. Aynı işleriu umum müdürle» ri, bagh bulunduklan bakanrn, taban tabana tersi fıkirdeler. Derken bakan kızrp, bn müdürleri, yerlerinden oynatmak iatiyor. Bu sefer de hükümetteki ötekJ bakanlardan bir kısmı ba kararns> meyi imzalamıyorlar. Neyse, bu işler böylece yolunda (!) giderken bir başka bakan fiyat artışlannı süihat alâmeti olarak görduğünü soylüyor. Deviet Plânlama Dairesi ise enflâsyon tehlikesine hükümetin dikkatini çekiyor. Başbakan da .fiyatlardaki artı«n İyi karşılamıyonım» diyor. Velhasıl, dedim ya, bu kargaşalığa akü erdirmek, ber babayığidin kân değil. Hattâ erdirebilene bir kocaman «a?k olsun» demek lâzım. İşlerine gelmiyor Demedl mi? Bir selemiz ey D edl mi?de bu. Sağcüar Prnegamberimizden, solcular Atatürkten tutturuyorlar: Sağcıys göre «üzümünü şarap yapacak kimseye satmak günahtır» demiş Hazreti Muhammed. Solcuya göre «Komünizm nerede görfilürse czilmeli» dememi? Atatürk. Deroek ki, Türk bağcısı (şarap yaptıfı için) mes«lâ Tekele üzüm satmıyacak. Ve, yine demek ki, Atatürk demedi diye, Türkiyede komünizm eıilmiyecek. Belki de, tersine, baş üstüne taç yapüacak. Am», fllâ d» dedi mi? Demedi mi? Dediyse sök bağlan kökünden, demediyse al komünizmi, otur. Dünya tarihinin, başka haşka bakımlardan, en ileri görüşlü bu iki mübarek adamının, böylesine sömürüldüğü bir memleket, zannederim, yoktur. Dedi mi? Demedi mi? Ne çıkar bnndan! Biraz da davranıslarına bakmak, ona uymak yok mn? * * * Ülkemizde çevrilen dolaplar giin geçtikçe daha da aydınlanıyor. Yeni marifetler, yeni kazık atma çabalan ortaya çıkıyor. Milli müessese TPAO, Izmirde yeni bir rafineri kurmak istiyor, karsısma yabancı şirketler dikiliyor. Bnnlar içerdeki Çombelerle elbirligi edip TPAO'nun tesebüsünü engellemege çalısıyorlar : tzmirde kurulacak rafineri Türk ekonomisi için zararlıdır... diyorlar. Türk ekonomisini Türklerden çok düsünen bu yabancılan sevsinler! Bizi pek çok düsündükleri için yıllardan beri ham petrolü yüzde 35 pahalıya ithal edip milyarlarca kazık attılar Türkiyeye... Tabancı şirketler Amerikalı Max Ball'un hazırladı|ı kannnla deviet içinde deviet olmuslardır. Buırün bunların «Demir born hattı» işinde oynadıklaı. oyunları anlatmak istivoruı. Bu oynnlar dısarıdan karısık görünür. anlamak zor gibi çelir; ama halk sSyleyisiyle halk3 anlatılsa bal gibi anlar insanlanmız .. Türki\ede petrol, Güneydogu Anadoluda çıkar. Batman, Diyarbakır, Siirt yerli ve yabancı şirketlerin ham petrol çıkardıklan yerlerdir. Ancak bu bölseden ham petrolü rafinerilere tasımak ve arıtmak gerekir. Petrol tankerlerle taşınabilir. Ama bn yol hem masraflı, bem tehlikeli, hem tahmetlidir. Daha akia yatkıır olanı bir demir boru hattı yapmaktır. Buna pipeIine deniyor. Petrolün çıkanldıgı bölgelerden Iskendernn Limanına do6ru yapılacak bir demir b o m hattı. Türk petrolünün islenmek üzere gürül gürül Akdenize doğnı akmasını sağlıyacaktır. Türklye Petrolleri Anonim Ortakhğı (TPAO) milli bir kurnm oldnju için, öteden beri bir demir boru hattı yapmayı düşünmektedir. Bn tasanyı Bes Tıllık Kalkınma Plânına d» katmıstır. Ancak bu tasarıyı kolayca yüriitmek mürnkün olmamıstır. Çünkü politikacılarımızın içinde yabancı sirketlerin Çombeleri vardır. Bu Çombelerden biri. demir boru hattı proiesinin Plân'ın 1964 procramına konmasım önlemek icin elinden çeleni yapmıstır. Ama deviet katındaki vatansever memur ve uzmanların direnmesiyle demir born hattı 1964 proçramına girmistir. Bunun üzerine TPAO gerekli hazırlıkları yürütmeğe baslamıştır. Bu sefer ziyadesiyle telâslanan yabancı şirketler bask» bir yola başvurarak demir boru hattının yapımına entrel olmsk istemislerdlr. Petrol Kanunu kendilerine bu konnda yrtki vermektedir Tabancı sirketler gSrmüslerdir kl. Türk petrolü Dofıınun daŞlarından demir boruyla tskenderuna akıp defcerinl bulacak, hemen Mr Max Ball Kanununa «arılarak itiraz vetkilerini knllanmıs r e : Bu demir boru hattını dösemek Türk ekonomisine bir sey kazandırmaz, üstelik zarar verir. . demislerdir. Oysa demir bonı hattı büyük kârlar sağlıyacaktır. Tabancı sirketlerin bu itirazları o zamanın Enerji Bakanı Hüdai Oral'ın anlayışı ve gayretiyle göğüslenraiştir. TPAO bunun üzerine çalışmaya başlıyabilmistir. Ama oyun daha da bitmemistir. Nitekim demir born için milletlerarası piyasadan fiyat istiyen TPAO, karşısına bir yabancı kartelin çıktığını görmüstür. Bu kartele baglı bütün şirketler söz birligi ederek demir boru için pek yüksek bir fiyat vermişlerdir Bütün fiyatlar da birbirinin aynıdır. Bunun üzerine TPAO Genel Müdürü İhsan Topaloğlu, oyunu bozmak yolunda Japonlara hasvurmustnr. Türkiye ile öteden beri iş yapmak istiyen Japonlarla temasa geçmiş, pazarlıfa girmistir. Japon sirketleri demir boru fiyatını kırmıslardıc Bu gayede Türkiye 10 milyar lira kazanmıstır. Simdi demir boru hatlı Güneydogu Anadolunon daglıklarından mavi Akdenize doğru döşenecek, Türk petrolü nefes almak imkânını bulacaktır. Tabancıların bizim kompradorlarla elele vererek kurdukları tuzaklar milliyetci memurların ve müdiirlerin gayretleriyle boşa çıkarılmıştır. Halk çoğnnluğu bn islerden habersizdir. Çünkü çoğu politikacılar halka bu gerçekleri anlatmıyorlar. Onlan kır at, boz at gibi ipe sapa gelmez yavelerle ovalamaya çalısıyorlar. Oyları toplayıp Ankaraya gelince de yabancı sirketlerle elele memleketi sömürmeye devam ediyorlar. Simdi ber yanda seçmenler kendilerinden ov almaya çelen adaylara bir sorsunlar : Su demir born hattı isl nedir, bir anlat... diye, Bakalım ne cevap alacaklar! Şekli de mühim B eledlye tmar Müdurlüğünde bir senedenberi cevap bekliyen yüzlerce dosya varmış. Şimdi, İmar Müdürü bunlann suratie karara bağlanmasını, ve bundan sonra da, müracaat edecek vatandaşlara günii gününe cevap verümesinl emretmiş. Pek iyi etmiş. Inşallah emri yerine getirilir de, tmar Müdürlüfünde, insanlara bıkkmlık veren. lüi • • ••• •• •« • a ııl Kendine derman bu amazken D •••• TEŞEKKUR Çok kıymetll eşlm, kıjamı», ınnemlz, kardeşlmlz VEFAT BAY ANARYİROS İSAKİDİS vefat etmiçtir. Cenaze merasiml varınki pazartcsı 27 Eylul 1965 ve saat 13.30 da Beyoflu Takstm Aya Triada Rum kilısesınde icr» olunacaktır. Işbu ilân hususl davetly» yerine kaımdir. Eşi, Evlâtları, Kardeşleri ve akrabaları Cenaze Servisı STRATO TRIANDAF1LİDİS Cumhuriyet 11530 İ • ! • " • • ! « ! ! TEŞEKKÜR cenaze torenine ^ştırak etmek, çclenk gondermek, bızzat evımize gelerek beyanı taziyede bulunnıak, mektup yazmak, telefon etmek suretıyle kederimize katılan akraba, yakın dostlarımız» ve talebelerine en derin fükran duygularımızı sunarız. " PANKOĞLU AİLESİ Cumhurivet 11527 Sehavet Küçükalkar'ın ebedlyete lntlkallnden defnlne ka d&r T8 yavrumuz Burak İle oğ'.umua Nezlhi'nln tedavlleri sırasında her türlü yardım ve çefkau lerlnl eslrgemlyen Denlz Kuyyet lert, HST» KuTTetlerl 2. Ordu, Konya Merkez, Kuzey ve Guney Sab» ve Akdenlz Bolge Kuman. danlıklan ve mensuplarma ve İa tanbul Denlz Hastanesl Baştablp ve personellne ve büyjS aoı» mızı paylaşarak gerelc meraslme lştlrak eden gerekse mesaj ve tel graflarla tazlyette bulunan ve biz rat eve gelen akraba, dost ve arkadaşlanmıza gazetenlz vasıtası İle fükranlannıızın lblâgmı rlca ederlz. AtLESt Cumhurfyet 11494 ; 10 9 1963 tarlhlnde ebediyete ln2 tikal ederek bizleri telâfisi lmŞ kânsız acılara garkeden aile bu; yiıklerimizden ] ŞEKİBE GALATALI'nm: ünyada, bazan, öyle tuhaf Işler görülüyor ki, insan, gülmekle ağlamalt arasında çaşırıp kahyor. Bir defa bu dünyadan, ne 1918 den, ne de 1945 den sonra, harb kalkmış değıldir. Gerçi umumîsi kalkar gibi oldu ama, hususilerl yer yer devam edip gıdiyor. Yani ınsanlar birbirlerini boğazlayıp r% usyada Pravda gazetesinin Yaduruyorlar. * * zı işleri .ilüdiuii hastalanmış. Hal böyleyken, geçenl*rde, A Olabilir. Çah$amaz hale Relmi». meriKa, Sovyetler Birliği, KanaBu Iftfı b'.zde en iyi anlıyan ve O da elabtlir. üeğiştirruek icabetda, Denimarka •• Norveç hükü» şümullendiren her halde Savm miş. Eh... Peki. ö y l e de yapmışİsmet İnönü olacak ki, gitmiş, lar. Ona da eyvallah. M&latyada kadınlarla konuşmuş. Ama yerine kimi getirmişler? C.H.P. Genel Baskam Malatyalı Dışişleri Bakan Yardımcısı Zimkadınlara (ve oradan, tabil, bütün yanin yoldaşı getirmişler. kadınlara) «kocalannızı teskin eHoppalaaaaaa... Bizim bildiğidin. Onlara kızgınlıklarını unuttu nıiz (elhak, bunu olsun, iyi bilirun, ve 10 Ekimde sandık başına riz) bir gazetenin yazı işleri mü yollayın» tavsiyesinde bulunmuş. dürlüğü başlıbaşına bir meslektir. Zekice bir propaganda dogrusu metlerinin katıldıklan bir konfeÇok çalışmak, çok yorulmak, hele Simdi açık konuşalım. Sağcısı. rans toplanmış. HajTOia, ne kon çok «umumi malumat» sahibi olSOICIÎSU, ortası mortası bir tarafa feransı bu? diyeceksiniz. mak ister. Bizim Ecvet Güresin, sevdiginiz bir kadın size «şekerim Efendim, fazla avlanmalar yüHürriyettc Necati Zincirkıran. 10 Ekimde oyunu filânca partiye zünden, kutup ayısı nesli tükeniMillirette Abdi İpekçi, ve diğer verirsen, bütün ömrümce sana yorrnuş da, kutup ayısı neslınin arkadaşlarımız, uzun seneler ömür bağh kalırım» derse, hatınnı kıratükenmesinin önüne geçmek için bılır rnisiniz? Xe kadar kabadayılık toplanmış bu konferans. taslarsanız taslayın, kırarnazsınız. Ayol, kendi neslimiz tükenlp giSayın Paşa bu sözlerini bütün derken kutup ayılannı kurtarmayTürk kadmlanna duyurabildiyse, la ugraşmak akla yakın bir şey partisine epeyce oy kazandırmış midir? demektir. Vaziyetl bilseler, kutup ayılarının konferansın kapısından başlarrnı uzatıp «iıay ayılar, hay!ı> diyeceklerme şüphe yok. törpüleyerek, bugünkü yerlerine o , Ş ÛMİT AVKAÇ Ş turdular. Aramızda, gökten zen ( #** 7 i" ( bille iner gibi, bakan yardımcılı^ HALCK ATKAC ^ ğından gelmiş bir kimse bilmiyorum. !f 25 9.1965 Takslm Belediye t Bu Zimyanin yoldaş bakan yar9. Gazinosu ft •kjapolyonün lâfı meşbur: «Harb dımrısı ise gazetecilikte işi ne? Gazeteci ise bakan yardımcılığın' ' için üç şe? lâzımdır, demiş, Cumhuriyet 11497 da işi neydi? para, para, para.» Türkiyede her şey için para lâzım. Bütün belediyeler, bütün bakanlıklar, bütün plâncılar «para da para» diye paralanıyorlar. Aksilik bu ya, para da bulunamıyor., Meselâ, İstanbalun hep bildiğiKıymetli Eşim, Sevgili Babamız kırtasiyeciliğta önüne geçümiş olur. Yalnız bir nokta var. Günü gününe cevap verilmesi iyi de, nasıl cevap verilecek? Çünkü, şündiye kadar, deviet ve belediye dairelerine başvuran vatandaşlar cevapsız kalmıyorlardı **• ki .. Kendilerine, günü gününe de»il, dakikası dakikasuıa, şöyle veya böyle, bir cevap veriliyordu. Mesele cevabın nasıl bir cevap olacagında. Zira, halk arasında pek meşhur olan «bugün git, ya P ransızcada «Cherchez İa fem• me» (kadın arayınız) diye bir rın gel» de nihaj'et pekâlâ bir cesöz vardır. Her işte, özellikle hırvaptır. sızlıklarda, cinayetlerde, mutlaka Bakalım, Sayın Müdür, işin bu bir kadın parmagı bulunduğunu tarafına da bir çare bulacak mı? anlatmak için soylenir. Yani tah* * * kikatı bu yönden yürütün gibilerde. Paşanın kurnazlığı Zurnaya peşrev karıştırnıyor •••••••••>••••£ VEFAT fiski Kararlina memurlarından rahmetli Safvetle eşi rphmetli Elâdil'in kızı, Cumhuriyet Gazetesi eski idare müdürü rahmetli İbrahim Beyin eşi, Hayat Kıy'm annesi, Fazilet Doğan'ın büyükannesi, Nâzime Nadrnin kardeşi, Nadir Nadı, Leylâ Uşakligil, Doğan Nadi, Nilüfer'in tevzeleri. Vahdettin Aytan, Seyfettin Aytan, Rey'an Erhan'ın dayı kızlan. Nihat KSV'TI kavınvaldesi. KÂZİME TEZTÜRK 25^9/1965 günü vefat etmiştir. Cenazesi, 26 Eylül 1965 Pazar günü (bugün) öğle namazını mütaakıp Teçvikiye Camiinden al:narak, Edirnekapı Şchitliğindeki Aile Kabristanma defnedilecektir. Mevlâ rahmet eyleye. Cumhuruot Lâzım amma yok MEVLIT HÜSEYIN HÜSNU AKER'in TESEKKÜR Şirketimize ait .BARBAROS» tankerinde vukua gplen \ = < maalesef can kaybına sebep/olan müesîif kazada olayın bün>oımesini önlemek üzere derhal vak'a mahallınc gelerek heı tür'.ü feragat \e fedakârlıkia eşsız şardımlhrda bulunan Deniz Kuvvetlerinin kı>met.i KıımanrHn ve Pe!=ine'"p Sayın Kocaeli Valisine, Isîanbul Petrol Rafınerisi Anonim Sırketı değerli Müdürleri ile mensuplarına ve bu hâdiseden dolayı gerek şahsen ziyaret etmek gerek telefon. teıgraf ve mektupla derin ıstırap ve uzüntümüze katılmak suretiyle vakın alâka ve âlicenaplıklarını esırgemiyen sayın Bıyjklerimıze. Meslektaş, dost ve tanıd^klanmıza en iç'en teşekkür ve sükranlarımızı arz ederiz. DE\İZCİLİK LİMİTEI) SİRKETI •••••••••••BBHiHiaaBBa 1 S. NECDET KINAY ta DtŞ HEKİMİ * Nişantaşı Rumeli Cad. 26n 28 D. 2 ye naklettiğı yeni £ muayehanesinde hastalannı S kabuie başlamıstır. • Tel: 48 72 88 Cumhuriyet 1150 Bu akşam tstanbul Radyostmda Fecri Ebcioğlu'nun •••••••••>••.»•••••••• TAKDİM ETTİĞİ Dün, bugiin ve yarının melodileri proçramını dinleyiniz. miz su derdi. Hafta içinde Sular tdaresinin sayın ve dirayetli Müdürü Kerim Esmer'in açıkladığına göre, bu derdin halli pek zor bir şey değil ama 540 milyon lira lâzım. Nereden bulacağız 540 milyonu? Bütün piyango biletleri, ve SporTotonun her haftası, İstanbul Belediyesine çıksa, yine yetmez. Bu, yalnız bir misal. ve yauıız tstanbulun yalnız suyu. Yoksa,( memlekette hangi taşı kaldırsanız, altından bir para ihtiyacı çıkıyor. > vefatının kırkıncı günü münasebetiyle 26 eylül tarihine müsadif Bugünkü Pazar günü öğle namazını müteakip Fatih Camii Serifinde, aziz ruhuna ithaf edılmek üzere, memleketimizin en kıymetli ehli Kur'an ve Mevlidhanlarından duahan Hacı Haiız Nusret Yeşilçaj, Hacı Hafız Hasan Akkuş, Hacı Hafız Ali Gülses, Hafız Zeki Altın, Hacı Haiız İbrahim Çanakkaleli, Hafız Fevzi Mısır, Hafız Emin Işık, Hafız Hüseyin Top, Hafız İsmail Danış, Hafız Mahmut Hataylı ve Fatihli Kardeşlerin okuyacalcları Kur'anı Kerim ve Mevlidi Şerife arzu eden akraba, hemşeri, dost ve dindaşlarımızın huzurlan niyaz olunur. AİLESİ llâncıhk: 8766 11502 TÜRKTİCARET BANKASI Reklâmcılık: 3*88 '11527 MEVLID Değeıü İnsan. kıymetll eşim, oğretmen Te mütercim ELEMAN, ENJEKTOR, VALF M O T O K A M PK.1018İST. TEL: 27 3645 2779 30 İlâncılık: 8425/11507 Şirketimize ait «BARBAROS» tankerinde vıkua pe'en kagenç 3'aşlarmda ebediyete intikal eden çok kıymeth 2 nci Kaptanımız PERKINS, BEDFORD, THAMES TRADER, BMC TÜRKTRAKTÖRÜ, MASSEY FERGUSON, FORDSON vs SIMMS, CAV, DPA POMPA AKSAMI "Pırıl, pırıl bak! Açıldı Permak" Türkiye Cumhuriyeli Ziraal Bankası Genel Müdiirlüğündens 3202 sayılı Bankamız kanununun ilgili maddesi ile bunu değıştıren 5389 sayılı kanun hükümlerine göre çıkartılan " . 5 faizli Altmcı Tertip Bankamız tahvillerinın on birinci itfa çekilişi, 1/9/1965 gunü Noter ve Bankamız temsilcileri huzuruyla Genel Müdurlük binamızda yapılmıştır. Bu çekilişte kur'a isabet eden tahvü numaralan 14/9/1965 tarih ve 12100 sayılı Resmî Gazete ile neşrolunduğu gibi, tasdıkli listeler de mahalll Bankalarımızda müşterilerimizin tetklklerine hazır bulundurulmaktadır. îtfa bedelleri ile, 11 numaralı kuponlarının ödenmesine 1/10/1965 tarihlnden itibaren bütUn Şube ve Ajanslanmızda baslanacağı Uftn olunur. (Basın: 17968 A. 11881 11528) PERMAK KURU TEMİZLEME AYNI GİJNOE TESLİM Ayaspaşa, Gumuşsuyu 67 Tel: 47 02 30 Beklâmcıhk 36Ö51511 1 L ebedlyete lntlkaünln krrkmcı günü münasebetiyle Bzlz ruöuna İthaf edllmek U zere, 27/9'965 pazartesl gunü (yarım oğle nama zını mütea^tıp Beyoğlu A^flcamll jerLflnds kıymetli ehll Kur'an ve mevlldhanlar tsraîmdan otunacak mevlldl şerife, merhumu «even akraba, dost ve arzu buyu. ran din kardes'.erlmln teşrlflerlnl rlea ederlm. E«l: Salme Abac Cumburlje» 11«3 MAHMUT BAÇ'ın TOPAGACI'NDA 260 metrekare Topağaeının en büjük ve en güzel manzaralı, fevkalâde kapanmaz deniz manzarah katı salon 85 metre s kare ve altı yatak odası. Manzara görüş sahası Yıldız, Çamlı â ca, Kuzguncuk, Üsküdar. Adalar ve Marmara ayak nltında. Ayrıca üç yatak odalı 50 metrekare salonlu, çok ?üzel deniz manzaralı bol güneşli ve büyük bahçeli daire 150 metrekareli (125.000) liraya. NOT: Emlâkçi müşteri getirebilir. Teşvıkıve Ihlamur Yolu No. 62 Aıle Bahçesinln yani Cumhuriyet 11491 ^ Vedat Apartıman. Ö ZCAN ile fedakâr gemi personelim:z ve temı/ıik işçilerimizm ve İstanbul Petrol Rafinensi A. Ş. mensnbu Remzi KESKlN'ın »ile ve yakınlannın büyıık scılarım candan pr.ylaşır en derin üzüntıilerimizle başy^ğlığı dılenz. DENİZCİLIK Lİ.MİTED StRKETI Reklâmcılık 3786/11525
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle