16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8AHÎFF 25 Eviul 19G5 CUMHURtYET ANADOLU'NUN YENİ YÜZO raktörlerin çok sayıda tarıma girdiği yıllarda Perge sırtlarındaki tepelerden Aksu duzündeki hummalı çalışmayı bir gece seyretmıştim. Atej böceklerini andıran traktörler ovayı bir gelin alayına çevirmişlerdi. Yeni topraklar tarıma •çılıyor, büklerin ve örenlerin yerinde muntazam çtzgilerle nakışlanmış toprakana hasada yöneliyordu. Nice yıllardan sonra bir Aksu gecesinin çizdiği tabloyu hatırlamam sebepsiz değildir. Bugün de yüksek tepelerden gönül gözü ile Anadoluya bakanIar bir deniz feneri gibi çakıp sonen, yol arayip soranlara yardımcı olan yeni bir kuşağın aydınhgına dalacaklardır. Bir förev anlayışı içinde çevresine ışık olmaya çalışanlar arasında sağduyudan ve deneme sınamadan gelen halk adamlan ile köy öğretmenlerinden başlayıp hüyük şehir aydınlanna kadar uzanan halka döniık okumuşlar yer almaktadır. Mostrası meydanda! SİYASİ PARTİLER Doç. Dr. Cavit Orhan TUTENGIL T UYANIŞ ir Anadolu gezisinin son izlemlerini de katarak genel seçira oncesinin gorüşlerini şu noktalarda toplamak mümkündür: 0 Anadolu hızlı bir uyanışın, bir bilinç kazanmanın içindedir. Bunu kitlelerin devlet yönetiminde etkili olrnak isteği biçiminde niteliyebiliriz. Bo Istek iki şekilde ortaya çıkmıs görunüyor. Seçime katüacak olan siyasî partiler karsısında yeniden bir durum almak, tercihlerini yeni koşullar içinde kararlaştırmak. Bu yolu tutanlar alışılmış seçim taktiklerüıi, kabak tadı veren nutuklan ellerhıin tersi ile iterek yeni seslere, yeni davranışlara kulak asmaktadırlar. Ikinci şekilde ise bir «pasif rnukavemet» söz konusudnr. Ya kitle halinde politikacılara kapılar kapatılmakta, ya da bugünedeğin kendilerini hayal kınkhğina uğratanlan sandık başına gitmemek suretiyle cezalandırmayı tasarlamaktadırlar. B Q Soyut meselelerin yerini somut konulann aldığı ağır basan yakın çevre konularının yanı sıra da büvük çaplı sorunların yakın ilgiyi çektiği göriilmektedir. Hürriyet edebiyatının kann doyurmadığı iyice anlaşılmıştır. Türkiyenin iktisadi bağımsızlığı, kendi kaynaklanm halkıtıın yaranna olarak işletebilmesi, milli vicdanı yaralamış olan bağlılıklardan kurtulma kitlelerin baş meselesidir. Q Elbirliği ve çalışma sağlanmadan çıkmazlardan kurtulamıyacağımız kanaati yaygındır. Plânlı bir kalkınma, nimetlerden herkesin yararlanması, halkı duşünen hükümetlerin kurulması ortaldaşa isteklerdir. Bize öyle geliyor ki seçim konuşmalannda vaadlerden söz edenler değil, halktan fedakârlık istiyenler VP ona doğrulan anlatanlar daha kazançlı çıkacaklardır. O Uluorta kötüleme gcri tepen bir silâh olmuştur. Hanya ile Konyayı ayırt edenler çoğaltnaktadır. Türkiyenin meselelerinin birbirine bağlı olduğu, ayn ayrı çözüm vollarmın düsünülemiyecefi, belli blr sistemle meselelere bakılm&gı zorunlufu kendisini hissettirmektedir. 0 Eskiden çok dar bir çerçevede bilinen ve tartışılan Anayasamız bugün her vesile ile anılan, görüşlerine dayanılan canlı bir metin halini almıştır. Anayasanın uyanık bekçilifinde birleşen nadolunun yeni yüzü yarına umutla bakıyor. aydınlar halkasına kdjlüler, işçiler, öğrenciler de Bıitün mesele aydmlık düşiınceleri, çerçekri kahlmaktadır. l'uzüne bilincin aydınlığı vuran A çdzüm yollarını halka uzatmskta \e de onun nadoluda Anayasalarma sahip çıkaniann sayısı artyanı başında yer almakta. «Çileye paydos» un yotıkça savsaklamalar, aldatınacalar ve oyalamalar lu. başarısızlığı denenmiş ve hesabı dürülmüş eünelbette yer alamıyacaktır. lere ddnüşte değil, uvanan kitlelerin desteğinde elbirliğiyle mutlu geleeeğimizi alınteriyle inşa etmekte toplanıyor. Kişiliğimize kavuşmadan, kendi güçlerimize dayanmadan ve güclükleri göze almanadolunun bürük susamışlığında bir deniz fedan Anadolunun alınyazısı değiştirilemez. Deniz neri gibi çakıp sönenlerin arasında sağduyudan, deneme ve sınamadan gelen halk adam feneri misali çevreye ışık ulaştıranlar Anadolunun geleceğine yol açanlardır. lannın da bulunduğunu söylemiştim. Taşta genç. olanlann arasına katılan başta genç olanlardan biri olarak Gemlik'in Karacaali köyünden Yakup Reis'i size tanıtmak isterim. Yaşantüan, anılan re düsünceleriyle 60 yılın Yakup Reis'i kendisine zaran doknnsa da çevreyi nyannaya savaşan «dört yü* dirhem» yurttaşlardan biridir. Siverekten gelen atalan Gemlik körfezlnin zeytin ağaçlan ile gölgelediği kryüardan bstık çamlan ile süslü tepelerine doğrn uzanan Karacaali kdyune yerleşmişlerdir. Kurtuluş Savası yıllarında çevresiyle birlikte kdylerinin düşman tarafmdan işgal edildiğini gönnüş, çete savaşlarına ve «mezalim» e tanıklık etmiştir. Yol vergisini ödeyemiyen köylfitere eziyet veren jandarmalara karşı çıktığı için 193" lerde Gemlik hapishanesinde bir ay kaldığını söyler. Yakup Reis'e gdre «Türk milleti iki öluden medet uramaktadır. Bir yanda Muhammetten medet uman 25 milyon, öte yanda Atatürkten medet uraan 5 milvon insan *ar. Peki, biz hiç miyiz? Ne zaman kendimize dayanacağız ve guveneceğiz?» Onun bu teşhısinde ve sorusund» kişilik kazanmak, alıp verdiğimiz nefesin h»Hnm ödemek k»ygusu yer almaktadır. Köylerinin kıyısındaki kamplarda yaz tatilini geçiren »ydınlarla gdrüşüp konuşmaları ona şu kanaati \ermiştir: «Bu efendileri dinlerken bir şeye takılıyorum. Hepsi birbirinden giizel konuşuyor. Fakat aralarında bir birlik yok. Sonra da butün sdvledikleri lâfta kalıyor ve bir temele ulaşmıyor». Bu serzeni$inde halka ve eyleme ulaşmıyan düşünceyi bir kâçümseme seziliyor. Aydınlann donüp dolaşıp sözü toplumculnğa getirmeleri için de «Bunlar kayabklarda çınar yetiştirmek lstiyorlar. Halbuki bizim kıraçlarda çam kendiliğinden yetişir. Çınar yetiştirmek içiu ise toprağı hazırlamak, halkın içinde bulunmak ve çalışmak gerek» diyor. Köyde taassubu körökliyen, ikilik yaratan ve «nurculuğu aşılıyan» hoca ile mücadelesi geçen yıl başanya ulaşmış. Milli Eğitim Bakanının tmam Hatip okulu mezunlarınm koyde öğretmenlik de yapraası isteğini «ömrümüz kara ile ak arasında tamamlansın istiyorlar. Dünyaya gel, karalara bürün, ecel gelsin aklara bürünsünler. Olmaz böyle şey» diye karşılıyor. Yakup Reis yakın geçmisi tanımanın bugünü anlamak için gerekli olduğu düşüncesindedir. «Çileli dünyaya gelip giderken» başlığını taşıyan hâtıralannı kışın köy odasındaki toplantılarda çençlere okuyarak onları hangi bâdirelerden geçtiğimizden haberli laldığını söyledi. Ricam üzerine, çok önem verdiği 17 24 üncii sayfalan birlikte okuduk. Bu sayfalarda Kurtuluş Savaşının kdydeki olayları anlatılıyordu. Bir Ingiliz muhribinin Gemlik şehrinl nasıl bombardıman ettiğini, okuduğumuz sirada bir petrol tankeri bir vabancı şirketin korfezin güney kıyılanndaki depolarma akaryakıt ta^ıyordu. Bu rastlantırun da göstprdiiri gibi Kurtuluş Savası başan Oe sona ermişti, fakat henüz tamamlanmamışt]. im öncesinde durum Dr. A. Ülkü AZRAK S • ••a :: •••a iiii !••• ••• SONUÇ A iyasî partılerimiz, 10 Ekimde yapılacak olan Millet Meclisi seçimıne hazırlanırlarken krn di bünyelerinde şimdiye kadar göze çarpan aksaklıkları bertaraf etmeğe çalısarak seçmenin karsısına tatmin edici bır kadro ve Türkiye'nin gerçeklerine u>gun siyasî, ekonomik ve sosyal gdrüşlerle çıkmaktan ziyade, voğun bir propaganda ile, kazanacakları oyların sayısını arttırma gayreti içerisinde görünmektedirler. Yalnız Son zamanlarda bır bunje değışıklığıne gıden yegâne partı C.K.M.P. olmuştur. Berı yandan T I P de, kuruluşun dan berı savunduğu goruşlerde ısrar etmektedır. Burada bız kısaca partılenmızde sımdiye kadar aksayan taraflan gostermeğe çahşacağız: | | OLÎGARŞİK EĞÎLİMLER : Gerçı bütün dünyada siyasî partilerin gitgide daha geniş ölçüde teşkilâtlanması ve bflrokratik bi rer organizma haline gelmesi, partl içi oligarsik eğilinıleri biraz kuvvetlendirmektedir. Lâkin buna karşılık batı demokrasilerinde, partiler içlerindeki çeşitli grnplar arasında denge knrarak, zaman zaman ortaya çıkan mubalefete müsamaha etmek suretiyle oligarsik egilimi yumusatmağa çalısmaktadırlar. Bizde ise kuvvetli sef sistemi ve parti şefinin çevresindeki nüfuzlu ıdareciler kadrosu, dısa kapalı bir kast olma niteliğini sürdürerrk parti oligarşisini fiilen kuvvetlendirmektedir. öyl» kı partımn ust kademelerındeki kışılerın goruşlerınden bır nebze ayrılan partı uyelerı, partıden çıkarılmak gıbı ağır mueyyidelerin tehdıdı altın da bulunmaktadırlar. Bu durum, partının ıçerısınddemokratık bır tartı^ma atmosferının doğumuna engel olmaktadır. Partı hder veya lıderlerının seçımı dahı, çok defa yukardan gelen kuvvetli etkılerîe veya bütün teşkilâta yapılan an{idemokratık taktiklerle bır emrivâkı şeklinde olmaktadir. Q KOLLEKTİF ÇALIŞMANIN YOKLUĞU : Siyasi partılerımizin büvük bir eksiklifi de, gene parti oligarsisinin ve kisisel menfaatlere davanan kliklerın, rasyonel \e verimli bir kollektif çalışmaya imkân bırakmamasıdır. Partı programlannın dengelı ve kararlı olarak ızlenmemesınin \e shnan kararların, bellı bır dun^a goruşunden ziyade, günluk sı>asi taktik endıselenne davanma sının en onde gelen nedenı de. bır çok sosyal kurumlarımızda olduğu gıbı s^a^i partılenmızde de kollektif çalışmanın anlam ve cieSerınm kavranmamı? bulunmasıdır Q SİYASl EĞİTÎME ÖNEM VERİLMEMESİ Batı demokrasilerinde siyasî partiler, siyasî egitıra kurnmlan vazifesini görürler. Şoyle kı, yurttaşları bu alanda eğıtebılmek ıçın gereklı teşkılât ve araçlar, ozellıkle buyuk siyasi partılerin hemen hep sınde vardır. Bunun bır faydası, partıye u\e olanlann partının goruş ve prensıplennı lyıce anlamalarmı, demokratık rejıml» ılgıh konularda bılgı sahıbı olmalarını sağlamak suretiyle partınm bunyesınde bır tecanus (homogeneıte) yaratılmasıdır, dığer faydası da halkın, o partının goruşlennı doğru olarak oğrenebıl mesi ve bu suretle partının prog ramının basanya ulaşmasına yar d'mcı olmasıdır. Oysa bizim siyasî partilerimizâe, ne dogrn diirüst bir inceleme ve arastırma teşkilâtı kurulmuş, ne de siyasî e|itimi saglayacak araçlara önem verilmiştir. Hattâ bızde hıç b partının, siyasî bılimler alabır nında cıddî eserleri ıhtıva eden b^r kıtaplığı dahı yoktur Q StYASl VESAYET TELAKKİSt: özellikle iktidarda bulunan siyasî partiler, kendilerince muteber addolunan bir dıizeni, yurttaşlara tanınmış olan (can sık'cı) hürriyetlerden daha değerli savma tehlikesiyle karsı karşıyadır. Bunnn sonacu, iktidar partilerinin, hürriyetleri ken di açısmdan siıbjektif olarak yorumlaması ve hikmeti hüküraet zihni>etine sıkı sıkı sanlmasıdır. Ba tur davranışın, halk yığınlar'.nın sı%asi bakımdan vesajet al tında tutulması zorununa manm.ş gorunen ve bunu açıkja ıfade etmese bıle bır takım hareıcet lerıyle ortaya koyan siyasî partuerımızde maalçsef sık sık goze çarpmaktadır Bu vesıleyle sa dece, «milletin sahipsız oldu|u»n dan bahıs açan bazı partl iıder lerımızın sık sık, sahipsız bıı •nıllete sahip çıkmak ıddıasn ı Uerı sürmelerıne ısaret etm°k P yetıneceğiz. öte yandan ferdi hurrıyet.er a anında, demokratık bır dun\d ^oruşu ile uzlaştırılamıyacak su rette yapılan mudahalelen, bıı çeşıt hikmeti hukumet zihnıyetı ni ortaya koyacak bıçımde, >mu esses nizam» ın korunması ba!., nesıyle hakh gosterme çaba^ı zaman zanıdn fıkır ve sanat rın rıyetlerıne t<'cavuze varacak tn dar ılerı s n ektedır. Sayet bu bır dıkta* ın belirtısı dph ! «, en az » • moda «Paternalist» bir zihnıjeı n ıfadesıdir ki, herh*ld« modern demokra*il«rin |« «YAKUP REIS» Â tlîlllllîlllfllMMIIIMMMIIIİlllHI • • lnl • •i i • •• • « • • l ı • « • • • • •ü l KROKO'da KROKO f ÜNEL, BEYOĞLU MEYSİM VE OKÜL YENIÜKLERI FLÇIN TVRHAN (MaktaA) l'e EKOL T\RHAN 24 9 1965 Evlendıler Ker\'an';aray SON AVRÜPA KREASYONLARİLE KUNDIHA ÇANTA DEBİ E.ŞYA KONFEKSIYON Cumhuriyet 1145* PİYASAOA SATIN ALABİLECEĞİNİZ EN ÜSTÜN KALİTELİ VE EN EKONOMİK SOBA Dışarı kaçan kaçana . Doktoru, mühendisi, bilim adamı, miman, tornacısı, kaynakçısı, makinisti, şoforu .. Elinden iş gelen \e gelmiyen vatandaşlar yabancı ülkelere gitmek için kuyruk olmuşlar. Almanyaya, Avusturyaya, lsveçe, Kanadaya, Amerikaya, Kongova, ve nereye olursa Dışarıdaki yüz bini aşkınlara. ıçerideki yıiz bınler katümak İçin sıra bekliyorlar. Bakıyorsunuz adam birinci sınıf usta: Bu memleketten gideyim de dışarıda çöpçülük ederim daha lyi... diyor. Vatan ve mület nutuklannın ardında yatan acı gerçek Işte budur. Şu guzel Türkiyemizi yaşanmaz bir filke haline getirenler ise utanmadan seçim alanuıa çıkmışlar bir koltuk kapmak için yalan sdylüyorlar. Oysa bugünku butün bozukluklardan onlar sorunüudur. Sefaletten, gerilikten, cehaletten, okulsuzluktan, ıssizlikten, rczaietten, yolsuzluktan onlar sorumludur. Çünkü bu iilkeyi ağasıyla, kompradoruyla, tefecisiyle, aracısıyla hep onlar vönetmişlerdir. Ve hele Ikinci Dünva Savası ertesınde onların tam pençesine düşmüştür Türkıye. Şimdi bu düşuşün en uç noktasındayız. Bir yabancı firma temsilcisi Turkiye Cumhuriyeti Başbakanlığına adaylığını koymuş memleketi dolaşıvor ve partisı: Sosyalistlere oy vermeyin! Bunlardan iki kişi Parlâmentoya Hukuk Fakültesi Asıstanı girse iş goremeyiz... diyor. Şimdiye kadar iki üç sosyalist milletvekili var mı idi Mecliste? rekleriyle bağdaşamaz. bir partiyi ne dereceye kadar kurYoktu. Q PROFESYONEL POLITİKAtarabıleceğını seçimlerde gorecePeki kapıtalıstler ne ış gorduler? CILARDAN FAYDALANMA: ProMemleketi batırdılar. Imtıyazlıları zengin ettiler, 2014 yılına T.İ.P. e gelınce; üretimın ve fes>onel polıtikacı deyiml ile kaskadar ödenmiyecek ağır borçların altına soktular Tiırkıyeyi. Turtedilen, siyaset dışında bir mes milii gelirin arttınlmasını ve ço kiye yaşanmıyacak hale geldı kı vatandaşlar karınlarını doyurmak ğunluğu teşkil eden işçUerin ve için yabancı ülkelere gıdip çalışmak zorunda kaüyorlar. Rüş\et, suıleğe sahip olmayan, politika alaistımal, yolsuzluk, niıfuz ticaretı, sefalet, cehalet, rezalet, ahlâksızlık nında menfaatlerinin tatminine ça diğer varhksız halk fiğuılarının refahının teminini sosyalist eko aldı yürudu. Bir kızamık salgınında yüzlerce çocuk öliir, hastane kalışan kinıselerdir (1>. Siyasi partinomide gören bu partinin bütün pılarında juzlcrce vatandaş kovulur, çocuklarımız okulsuzluktan kılerimiz, bu kategori politikacılarrıür, sokaklarda işsiz ve dılenciden geçilmez... dan geniş ölcude faydalanmakta emekçi smıfını kadrolaruıa aldıçı Bütün bunları sosyalistler mı yapmıştır? dırlar. Ozellıkle seçim öncesi gün soylenemez. Esasen ıktıdarın tama men sağcı partılerin elmde olduğu Bu memleketin UiğinJ somurenler Meclise iki uç sosyalist millerde bır partıden öbür partiye (ve ulkelerde, değıl ışçi partısı, senletvekili girse çalışamayız dıvorlar. Yalan sdylüyorlar! Bırakınız sosdaıma kazanma şansı daha fazla dikalar bıle bütün ışçi sınıfım ken yaüstleri, Atatürk bu milletin Kurtuluş Sava^uıı Buvuk Millet Mecolan partıye) geçen bu ki'ilerin, dı ıçlenne alamazlar (2) T.Î.P lisi hukümetijle yurüturken Parlâmentoda iki tane komünist partisı partı organı olan gazetelerde bıi nın gorevı şımdılık, emekçi yıgınvardı: Birinin adı Halk Iştirakiyyun Partisi idı, öteki Turkiye Koyuk bır sevınçle karşılanması, silarda önce sınıf bilincınl, sonra da münıst Partisi idi. Komünist Partisinin temsilcisi Muhittin Baha Bey yasi partılerimizin ne yönde geliş sıyasal teşküâtlanma bılıncıni u3 Ocak 1931 de Mustafa Kemal Paşanın ardından söz alarak şöyle tıklerini gösteren lyi bir örnektir. yandırmak ve onlan ıktıdara yakkonuşuyordu: laştırmaktır. Bunu ise ancak, Mec « Burada bır Komünist Partisı vardır. Ve onun Uyelen Kolıse temsilcller sokarak başarabimunıst Partisı teşkil etmekle en buyuk bır sosyal gorev ve bır vatan lecektır. gorevı yaptıklarından emındırler. Arkadaşlanmızın anlamalan ıcap ihayet partilerımız arasında eder kı Komunıst Partısme ıştırak edenler trulii hududa saygılı ve en ılgınç bır gelişme ızlıyen onun ıçın nayatlarını feda etmeye her an hazırdırlar Komunıst Parevrım Anajasasının belkl en CKMP ye gelelım; bu parti tısıne ıştırak eden emmdır kı, 0u dâvalarında, bu partıyı teşkil et ku\\etli niteliği, demokratik mekte ve bu dâvada ılerlemekte en buyuk vatanperverlıklenni gos rejimin ve Tiırkiye Cumhuri yeni lider kadrosu ile birlikte eterrruşlerdır ve gosterıyorlar ve gostereceklerdır. Komunıst Partisı, >etinin terael ilkelerine sâdık ka saslı surette yon değıştırmışe benzemektedır Bizzat yeni liderin açmılll hududun Mısakı Milli içinde var oldugunu kabul ve onun ıçın lınmak şartivle en sağdan en sola zından işittiğimiz «Türk milleti, hayatını fedaya ahdeder.» kadar fikir ve siyaset akımlarınn meşru gozuyle bakılması imkânı diğer milletlerden fistün vasıflara Bu bir tarihi \esikadır. Demek ki Parlâmentosunda Komunıst nı hazırlamış olmasıdır. 27 Mayıs sahiptir». «Hızlı kalkınma. ancak Partisi bulunan Büvük Millet Meclisi bükumeti çalışmış ve vatanı bütün Türk halkmm topyekun çaDevrimıne kadar, sol kanadı olma kurtarmış, parlâmentosunda kapıtalistlerden başkası bulunnuyan paryan bır «çok partili rejimin», de lışma seferberliğine girmesiyle lâmentolar da memleketi batırmıştır. mümkündür» (3) gibi sdzler. bizmokrası admı taşıyabileceğı zanne Komünizm bugün Türkiyede kanunlara göre yasaktır. Sosyalistdıliyor, ya da bu zan yaratılmış de ister istemez bu partinin, finiler ise bırakınız iktidara geçmeyi, şimdiye kadar Mecüste söz söybulunuyordu. Oysa 27 Mayıs Dev ter, otoriter ve kuvvetli merkezilemek hakkını elde edememişlerdir Şu halde bugıinkü bozuklukların yetçi bir idareye taraftar olduğu rıminden bu yana ekonomik ve ve çöküntunun tümünden onlar sorumludur. Halkın bugünku sefaleintibaını uyandırmaktadır. Çunki) sosval konulardakı tartışmalar sı tinin ve ezilmişlijinin günahı onların omuzlarındadır. onların kasdettıklen anlamda bır yası hayatta ıster istemez on plâHepsı de iktidarda denenmiş kapitalist özentileri, şimdiye kadar na geçmış bulunmaktadır. Bu ko çalışma sefprberliŞıne baska bır yaptıklaruıdan başka ne yapabileceklerdır? Halk sosyalizmm iyı mı ımkânsızdır nulann tartışılmaya başlanmasıv sistemle ulaşılması kötü mü bir şey oldugunu ancak sosyalistler iktidara geçerse gorele birlikte sol akımların iyıce be Kısacası bu partı. ozellıkle orta cektir. Baştan aşaçıya yalan dolan makinesi gibi çalışan kapitalist Lrerek siyaset sahnesındekı yerle sınıfm aşağılık komplekslenni şapropaçandası her zamanki gibi valan sovlemektedir halka vet kurnazca kullanarak mutpasrını almaları kadar da tabıi bır Turkijede verli yabancı kapitalistlerle elele vererek kapitalist sıp millıvetçi ve sta^ukocu kuvşev olamaz. kalkınma yolunun bıitun imkânlarını denemişlerdir. Şimdi de kalk Sımdıkı manzara şudur: AP. vetler çevresinde varaftı*ı bır nıışlar bütün bunlardan kabahatli sosyalistlermiş gibi iftıra kam çeyıt «20. vüzyılın efsanesi» ıle YTP ve AIP, ferdiyetçi, liberal bir panvasına gınşmişlerdir. iktidarda idiler, kararlar \erdiler, re ynCHP nın ve bılhassa A P nm kapitalist ekonomiden yana gorunrüttuler. Işte mostrası meydanda! sernpatızanları arasında kendine mekte \e halk yığınlannın ancak şımdıden taraftar çekmeye başlabu >oldan kalkınabileceğini iddia mıştır. Hattâ kapıtalıst çevreierden etmektedir. Ayrıca MP, kapitalist de oy toplama<;ı surprız olmıyaolmayan çevrelerde de dinî Inanç lan gundelık hayatta on plâna al caktır • ••••••••••• •••••••»• «!••«.•••••««»•,..,,.,.. , . . , , . ••••••••••„ ma. eskbe bağlılık. uzak mâziye ^ııııııııııııııuıınmn,,,,,,,,,,,,!,,,,^ SON hormet» sloganlarıyla reaksıyoner kuvvetle'ı AP nin alt kademelenn (1) Bkz. BERKES. Nijani. Siyasi derf kendi yanına doğru çekmeje Partiler. Manbul. \946. Sh. 8 çah'îmaktadır (2) bkz. BOUVIER • A3\W. M. ve Karma ekonomi adı altmda gerMURY. G.: Kapitalist toplumçekte o'el teşebbüsün çıkariarına da sınıflar. I»t. 1965. sh. 73 15. uygun bır Devletçıliği savunan (3) bkz. 1 \&ustos 1 6 tarihll 9Ö CHP ise, sağ kanatta mücadeleye Cumhuriiet. gırdığı takd.rde bir yandan AP den daha sağa kaymasma ımkân olmadığım. diğer yandan da sola \atkın olan aydınları kaybedeceğı AYŞLT.% FALAY nı ve daha kotusü, partının genç ıle B a kademelennde geniş olçude dağılDr Yuk Muhendıs Bankamız Teftiş Kuruluna, Hukuk, İktisat, Sıyasal Bıl • maların onune geçemıyeceğinı anm NECIP l L K S F L gıler, Orta Doğu Teknık Ünnersıtesi İdarî İlımler Fakültelen S ladığı ıçmdır kı, bızzat lıderinın ağ a Evlendıler zından =u slogarı ortava atmıştır• Iktısadî ve Tıcarî İlımler Akademilen, Robert Kolej Yüksek • 24 9 1965 Taksım »CHP ortanın solundadır». Kumaz • Kısmı Iş Idares; ve İktisat Bolümü veya bunların yabancı S Beleriıje Gazırosu ca harırlanmış olan bu formülun • •••••••••••••a •••••• • memleketlerdekı (Mıllî Eğıtım Bakanhğınca tanınmış) muadıl! tHP gıbı yaşlı ve gaynmutecanıs Cumhurıvet l H ö " • lerınden mezun olanlar arasından, sınavla ve gereküği sayıda • g Mufettış Muavini ahnacaktır. • • n Sınavlara katüabilmek için 20 Kasım 1965 tarihinde 30 yaşı • nı doldurmamış olmak, askerhk hizmetıni yapmıs veva S H • sınav tarihinde tecı! edılmış olmak, herhangi bır daire veya kv • Kıymetli Eşim, Sevgılı Babarrız ruma karşı hızmet taahhudü altında bulunmamak, sağhk dura S a • mu Türkiyenin her tarafmda gorev almağa ve teftiş icaplann • • dan doğan seyahatlere elverİFİi olmak lâzımdır. S • n Smavlar vazılı ve sözlü olmak üzere ürf kısımdır Ya/ılı • vefatının kırkıncı gunu munasebetiyle 26 eylul tarıhme musadıf • smavlar 20 kasım 1965 cumartesi ve 21 kasım 1965 pazaı • pazar gunü öğle namazıru mutaakıp Fatıh Camıı Şerıfinde, azız mınleri vapılacaktır Cumartesi günü kompozisvon ve yabancı J m ruhuna ithaf edılmek üzere, memleketımızın en kvymetli ehli • dil sınavlarma, pazar günü ise diğer konulann sınavma tahsıs • Kur'an ve Mevlithanlarmdan Duahan Hacı Hatız Nusret Yeedilmiştir. Yabancı dil sınavında ortadan aşağı not alanlar, dı S B şilçay, Hacı Hafız Hasan Akkuj, Hacı Hafız Alı Gulses, Hatız • ger smavlarda başan gosterseler dahi kabul edilmiyeceklerdır. • Zekı Altın, Hacı Hafız İbrahım Çanakkaleh, Hafız Fevzı Mı• E l S l n a v k o n u ; a " ve programı, adaylardan istenecek belgeler " sır, Hafız Emin Işık, Hafız Huseyın Top, Hafız İsma,l Danış, • ve smavlarda başan göstererek Bankamıza intisap ede * Hafız Mahmut Hatayh ve Fatıhlı Kardeşlerın okuyacakları I ceklere ödenecek olan maaş, yevrruye, ikramıve ve faydalan • Kur'anı Kerim ve Mevlıdı Şerıfe arzu eden akraba, hemşerı, • dırılacaklan sosyal yardımlar ile emeklilik mevzuatı ve dığer • dost ve dmdsşlarımızın huzurlan nıyaz olunur. AÎLF.Sİ • hususlar hakkında bılgi edınmek istevenlerin Ankarada Teftıs • İlâncıhk: 8820/1147G B Kurulu Başkanlığına şahsen veya mektupla, İstanbulda Galata i • Şubemızın bulunduğu İs Hanınm 7. katındaki Başmüfettıshge m Izmırde Izmir Merkez Şubemiz Müdürlüğüne, f>iŞer şehirlerde 5 m • ise Turkive İs Bankası Şube Müdürlüklenne bizzat başvurma • B lan rica olunur. • a R l Gei"ekli belgelerle birlikte sınav için müracaat süresi ]3 • • kasım 1965 cumartesi günü sona erecektır. • SağSo! meselesi ve partiierimiz JCVA.I Dİ MJ | [ Turkiye İş Bankası A. Ş. Genel Müdürlüğünden: j [ I Müfettiş Uııaviııi | | Abnaeak [ MEVLID Hüseyin Hiisnü AKER'in Istanbul Hukuk Fakültesi Dekanlığından Fakültemizde münhal bulunan kıtaplık memurluğu ile II. Mumeyyizhğe memur ahnacaktır. İsteklılerın 15 ekim 1965 gunu akşamma kadar Dekanhğa müracaatları. (Basm 17812'11465) ••••••I Yeni Ajans 5157/11469 ENERGETİC DUTCHMAN 36WELL TRAVELLED 5 MODERN LANGUAGES EXCELLENT CAPABILITIES SEEKS COMMERCIAL EMPLOYMENT WITH FIR&r CLASS COMPANY IN TURKEY. LETTERS AKASYAL1 SOKAK 51/A3 4 LEVENT ISTANBUL Cumburıvet J3 478 ••••••••••••••a ı tNCt ONVKH! ile IRFAN GCNER Nışaniandılar Zonguldak 24 9 965 Cunüıuriyet 11474 her türlü katı yakıt (kok, linyit, briket ve odun) için eiverişlidir. Türk piyasasında tam HAVA KONTROLLU yegâne sobadır. ısı verimi çok yüksektir. Bobanın yanışı arzu edilen sıcakhğa göre ayarlanabilir yakacak sarfiyatı azdır sa&lam vanılı ve uzun ömiirluu Bu sobalar, dökme demir üzerme kahoe rengt, geşıl, halwe renglbej olmak üzere 3 ayn renktedir SATILIK GARAJ İl Trafik Komisyonundan işletme müsaadeli 800 metrekare üzerine inşa edilmis iki katlı cem'an 1600 metrekare, arzuya göre aylık 5000 TL. kiracısı ile veya boş teslim edilir. Müracaat Taksim Kazancı Gamii karsısı. MI B V I I i I I TÜRK DEMİR DCKLM Genel Satıcıları BEREC BEKO TİCARET A. Ş. Istiklâl Cad^ Istanbul, Tel.: 49 35 00 MERKEZ TİCARET A. Ş. Ulus Meydanı, Ankara, Tel.: 11 04 50 Y«ol AJana 5465/11468 I I I I I • • • • ••• • • ••• ttm ••ü • • mm mm ••• ••• ••• ••• ••• «*9 Reklâmcılık 3745/11434 Hlncıük: 1334/11430
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle