27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE İKJ CUMHURÎYET 21 Eylul 1965 MİL1İ İRADE ANLAYIŞI Ptot. Bahri SAVCI eçitn dönemi içinde AP. «Millî irade» t e m u m ı işlemeğe başlamıstır. Hem de ö\le bir ionla ki, sanki, kendisinden başka millet duygasuna, isteklerine, iradesine önem veren yoklur. Oysa ki ulkemic Mustafa Kemal'den berl millî irade tema'sının şeklini, gercefini, Szfinu kavramıstır. Simdi de, onun, 1961 Anavasa felsefesi içindeki yerini gereeklestirmeğe ufcrasıvor ki, bo da sundan ibarettir: Halkın yaranna bağımsıı kararlar alabilecek bir «ivas3l iktidarın mılletçe, anavasa içı şartlara göre kuralarak, anavasada gösterilen oreanlar tarafından, anayasada edsterilen yolda bir ahenk, denetim, sınır içinde knl lanılması... Bn konnda iste bövle bir olgunluğa ulasmış milletin, artık: «Millî irade üstündur. En üstundür. Onnn üstünde hiçbir kuvvet, müesgesr, varlık yoktur. Millî irıde de biziz. B i ı olacafız. Bız oldnk. Binaenalevh bizim üstümüzde başka bir knvvet, akım. anayasa müessesesi, anayasa yolu yoktnr Hilifeti getirebilmek dahil istedigımizi yaparıı. Bizim yaptıklanmız. millî iradenin belirmesi olnr» teranelerine dovmustur. Millet artık, millî iradenin nazarivede ne olduğunu; sivasî realitede ne olabildiğinı; onun, gerçek mahiyetini kavrıyamıyanlann elinde de nerelere götüıüldüğunü, pek iyi ö|renmiştir. Şiradi, bnnn öfrenmemekte halâ direnenleıin fiminde meseleve bir kere daha bakalım: Atatürk böyle kurmamıştı! SİYASİ PARTİLERİM S dnr: Bnrjnvanın merkezi hükumdarın karsısında yer alması; ona karşı kendi mülkünü \arliklanni, hürriyetlerini savunması; bnnnn en kestirme yolu olraak üzere de, sivasal iktidara el koyması; bunn gerçekten yapabılmek ve meşrn gosterebilmek için de, bir sihir ve şiir halinde bir millet raanevi kisiliği mevhnmesı icat edip onnn iradesi halinde bir millî irade farazivesini ileri sürmeşi; bn millî irade içinde herkesin iradeıinin de u r olduğnnn iddia ederek, onnn siyasî ifadesı olan \e sımdı kendi eline ;eçmis bulunan sivasal ıktıdara halkın rızasını istemesi... \ e gerçekten halk yığınlan da bn sıhir ve şiire inanmış, bir mil let mane\i sahsiveti ve onnn iradesinın millî irade vani kendisini de ihtiva eden bir ırade olduşn faraziyesini kabnl etmistir. Fakat ynkarda söyledifimiı gibl, zamanla, meseleye realıst açıdan bakma imkânı dofmnftnr. Ve o zaman anlasılmıstır ki, millî irade denen sey, tarihte varlıklılann, mâliklerin, kendi varlıklarını ve kendi hürriyetlerini knrmaya ve korumağa vönelmis bir faraziye oldngn gibi sivagal realitede de, basladıgı günden beri, ancak, bir azınlıgın iradesinden baska bir sev olamamıştır. >••• • ••• • ••• İİİİ • •• • İİM • Siyasî partilerin doğuşu ve gelîşimi Dr. A. Ülkü AZRAK Hukuk Fakultesı Asıstanı fltfin dunvada oldn{« gibi Türkiyede de, yurttaşların siyasi alandaki eşitliğine, baska bir deyimle, bütün halk tabakalarının sivasi hayata (ozellikle tek derecelı seçım yolnndan) eşit olarak katılması olayına davanan demokratık rejım, çok partıli bır nıtelik kazandıktan sonra, sivasi partilerin kamu havatındaki rolleri önemli surette art mıstır. S n a s ı mucadele, «rtık bır kaç ufak zumre arasında kalmamakta, halk yığınlan da çeş'tlı vollardan bu mucadeleye katılmaktadır. Bn sebeple, bngün siyasi raücadelenin demokratik kurallara uygun olarak \ iırütülebilmesi için halk arasındaki düşünce \e akımların sekıllendirilmesı, bunlara bır yon venlmesi gerekır ki, bn görev de shasî partilere düşmektedir. Gunümüzde geniş ölçüde teşkılâtlanmıs birer siyasî knrnlnş olan partiler, sadece parlâmento içerisindeki fa alivetleriyle siyasî kararlara yon vormekle kalmamakta, avnı samanda parlâmento dışında siyasî fikir ve akımlann olnsnmunu da etkilemeğe çalısmaktadırlar. kinei Mejrntiyetten sonra ortaya çıkmıs bulnndnğn izlenimini yaratmaktadır. Oysa, bir siyasî hareketin çevreıinde dogao az çok teskilâtlı bir grnplasmayı ıfade etmek ttıere, genış anlamda M yasî partilerin tarihi, Türkiyede 19., hattâ 18. yüzyıla kadar nzanır. Bu yuzyıllarda bır takım gızlı cemıyetler, taht alevhınde hareketlere gırışmek uzere teşkılat lanroışlardır Bunlar arasında Fedalyan Cemiyeti (1759). Ü s kddar Cemiyeti (1878) v ı. gıbı. avdınlann değıl, daha zıvade Padışaha karşı cephe alan ıhtılâlcılerın meydana getırdıklerı ve behrlı bır duzene sahıp olmıyan sıv asi kuruluslar bulunduğu gıoı. Jdntürkler Cemiyeti (1865) ve Osmanlı tttihat ve Terakki Cemiveti (1889) gıbı genellıkle avdınlann, Padışahın mustebıt ıdaresine karsı bılınçlı olarak kur dukları, yenılik tarafhsı, reformlara ve ozgurluğe yonelen sivasi teskılâtlar da bulunmaktadır (2) Bunlardan en etkılısı, 1. Mesrutı yetın yururlukten kaldırılmasını tâkıben kurulmuş olup, ordu ıçındekı a\dın tabakaların desteğınden de kuvvet almak suretıyle joğun bır faahyet gostererek 1908 de 2 Me>rutıyetın kurulmasını zorlamış olan «Osmantı It tıhat ve Terakki Cemiyeti» dır. Fakat Türkiyede sivasi kuruluşların gızlı bırer cemıyet olmaktan çıkarak resmen kamu ha yatına gırmelerı, 2. Meşrutıyet donemıne rastlar. Gerçekten, 19U8 den ıtıbaren artık siyasi kadro lar, parlâmento ıçerısınde ve d şarısında az çok dısıplınlı bırer teşkılat seklınd» gorunmeğe başlamışlardır. Lâkın şunu da ılave edelım ki, 2. Meşrutıyetten 1. Cumhurıyete kadar uzanan do nem ıçerısınde, halkın karşısına çıkan partılerden hıçbırisi, eko • nomık ve sosyal problemlenn uzerıne gereflnce eğılmemış ve bunlar siyasî kavgaların dar çerçevesı ıçerısınde sıkışıp kalmışlardır. Hattâ «Osmanlı Ittihat ve Terakki Fırkası» nın karşısına ekonomık ve sosyal konularda farklı bazı goruşlerle çıkmıs olan «Osmanlı Demokrat Fırkası», «Osmanlı Sosyalist Pirkası» ve «Ahali Fırkası» dahı «Ittihat ve Terakki Fırkası» nın gun geçtıkçe şıddet yollanna sapan mus tebıt davranışı karşısında, mucad»lelerını siyasî alana kavdırmak ve bu mucadeleyı teker teker yurutemedıklen ıçın de «Hurriyet ve îtittf Fırkası» idı adı aıtında, âdeta bır guç bırlıgıne gıtmek zorunda ka'mışlardır. Bu tarz bir gehşımın n e i e nını, bızde siyasî partilerin, batı orneklerınden farklı olarak, bır sosyal tabakalaşmanın değıl, «idare eden» ve «idare edilen» şeklındekı sırf siyasi bır tabakalaşmanın eserı oluşunda aramak gerekır (3) Bu yüzdendır kı, *ozu geçen donemde, sıvasi partıle rımız sos\al muhtevah bır dunva goruşunu benımsevıp gehs'ırememışlerdır. lemiyecek bır hisseye sahıp ol masına ragmen, zamanla ideolo jisinden uzaklasarak, ekonomık ve sosyal bakımlardan zayıf olan halk kütlelerinden kopmus ve vu karıdan aşağı bır hıjerarşi ıçerisınde politikasını vürütmege ça • hsmıstır. CHP nın bu gelisimi, 1946 da kendi Jeerisinden bir hiziplesme sonnnda çıkan DP nin ve daha sonra ondan ayrılan MP nin, kısa zamanda halk kütleleri arasında sempati kazanmasına ve 195« de de DP nın büvük bir ço • ğnnlukla iktidan almasına vol açmıstır. Bununla beraber 195060 yılları arasındaki dönemde de sivasi partilerimiı, bellı sınıflara dayanarak birbirleri karsısında bu sınıflann menfaatlerinı temsil etmek suretiyle toplurosal hayatta bır dençe rolu oynamaktan zıvade, siyasî tabakalasmadan faydalanarak kendi çcv • relerinde her »ınıf halkı toplamak eabasıyle hareket etmislerdir. Hattâ CHP nın devletçı ekonomı, mılli petrol sanayıı, ışçı problemlerı gıbı ekonomık ve sosyal konularda dığer partılerden farklı goruşler l l e n surmesı, MP nın muhafazakâr ve sağcı tu tumu, CKMP nın siyasal ozgurluk konusundakl çıkısları % e CHP nın ferdıvetçı liberal ve ka pıtalızrre dayanan polıtıkası dıhı çck partılı rejım ıçerl»ındeKi mucadelelerın sadece ıktıdarrf sa hıp olmak gıbı ıırf siyasi bır amacı asmasın» yardımcı olama mıştır. Bu yüzdendır kı 1959 vılında artan sivasi tansıyon, lktıdar partısını kanun ve Anavasa dı<sı şıddet tedbırlerıne suruklemıs ve gıtgıde parlâmento dı şına kayan bır korduğuşune son verılmesı ger»ğıne ınanan Sılâhlı Kuvvetler, 27 Mayıs 1960 ta riu ruma mudahale etımslerdır Î7 Mavıs devrimınden sonra kuralan n . Cumhnrivette ise sivasî partiler, Anayasada büvük bir yer ttrtan sosyal ve ekonomık haklar, devletin sosyal ve ekonomık alanlardaki ödevlerı, sos\al adalet ve sosyal devlet ilkelerinin ısığı altında ve özellıkle toplumdaki ilerıci ve dinamik kuvvetlerın güdusü dolavısivle s o s yal muhtevalı bir politikava dog rn kaymağa mecbnr kalraıslardır. Bu gelısımde, oncekı doııemlerden gelen CHP, MP ve II Cum hunvet donemınde kurulan AP, YTP ve CKMP gıbı partılern karşısına toplumcu bır dunja gorusuvle çıkarak on plânda emekçı kutlelerın menfaatlerinı savunan TÎP nm, pohtık tartısmaları sosv al ekonomık alanlara dogru ıtmesı de çok onemlı bır rol oynamıstır (1) Bkz. A. Ülkü Azrak Sosval Devlet ve 1961 Anavasasının sıstemı, «tst. Ünıv. Hukuk Fak. Mecm., Cılt XXVII, 196], S a \ ı : 14 (2) Bu konuda daha fazla ızahat ıçın bkz. TUNAYA, T Zafer, Turkıvede Sivasî Partiler î«tanbu! 1952, sh 82 vd. <3) Bkz SAVCI, Bahn, partılerımızde tabakalaşmanın çerçek mahiveti ve sosyal muhtevah polıtıka mevli. S B F D., C XIII, Savı 1. sh 43 İİİİ >•* !••« • ••• • ••• • ••« B B MODERN SİYASAL GERÇEK OLARAK DURUM: Faraziveleri bırakıp anayasa içi sivasal gerçek ve zoruna bakarsak şunn görârüz: Sadece var Q GEÇMİŞ ÇAĞDA MİLLÎ İRA Iıkhlann, mftliklerin varlıklarını ve hürrivetlerini kornmak, arttırmak değil. somnt halk kitleleDE FARAZİYESİ: rinin hayatını ve hürrivetini, insan h»\sıyetine yarasır bir düzeyde çerçekleştirmek... Ve bnnnn SoMit hürrivet ve borjova egemenligi naıarliçin de tlhan Selçnk'nn dedigi gibi sadece halkın yecileri. eeçmis çağda. merkezi kırallık iradesine, yararına bafımsız kararlar verebilecek bir siyaegemenlijine karşı bir millî irade faraziyesi ilesal iktidar kurmak \t nygnlamak... ri sürmüslerdir: Millet. bir manevî kisidir. Bütiln klsiler gibi, onnn da bir iradesi vardır. Bu. kenBunnn için; artık, siyaseten de az gelismis disine rakip, ortak, benzer, eşit, üstün, bir irade ülkelerin her noktada aydınlanmamış kitlelerini kandıran bir zfimrenin eline sınırsızlıgi veren ve tanımavan sınırsız bir iradedir. En ü«tün emretülkede mevcut öteki siyasal ve sosyal gellşim mer me tücü, kırala degil ona aittir. Milletin bn üstün kezlerini, onların ağırlıklannı hiçe sayan bir miliradesi, bir temsileiler meclisinin somnt iradrsi lî irade edebiyatına sanlmamak gerekîr. Bnnnn yolnyle belirir. Meclisin bn somnt iradesi tıpkı, yerine halk yararına bagımsız kararlar alacak bir temsil ettiği milletin iradesi gibi, rakip, ortak, sivasal iktidan meydana getirme ve onn anayasa benzer, esit bir irade tanımayan, unır da tanıiçi işletme prensip ve ilkelerine eğilmek gerekir. mayan, binaenalevh istedigini yapan bir üstün, en flstfîn iradedir. a) Sadece halk yararına olan modern sivaîşte bizim \.P. lıderleri eski DP. liderleri sal iktidan meydana getirme prensibi: Bn gttn gencllikle kabnl edilen sndur: Sivasal iktidarın, gibi geçmıs çağın bn faraziyesme davanıp, onn esas itibarıvle sadece halkı temsil eden bir mrc•iyasal iktidarlarına bir davanak vapmak istilıste toplanması; bn temsilci mecli«in de gene eyorlar. sas itibarivle, devrî genel esitçi samimi (SeçO\<a ki bu tun. mıllette, milletin tumüne izamenlerin her meselede eksiksiz avdınlandıiı) fesi mumkun birlesmis bir millî irade, reel bir bir "îeçimden çıkması... ESer bir millî irade edebiolay halinde mevcut değildir. Milletin kanuni tem yatından vararlanacak isek, onn, seklî olarak ansilcilerinde de, gene her noktada birleşmis, temcak bövle anlıyabiliriz: Milletin, ancak halk vasili mahiyette bir irade yoktnr. Bn gün artık, mil rarına olacak bir sivaset iktidan bövle bir seçimlete mâl edilen iradenin, gerçekte, sn veva bn yol den gelen bir mecliste toplaması olayı... Yoksa ile ortava çıkmıs ve birleşmis bir azinlığın, iradeyalan vanlıs vaitlerle, kandırmalarla varlıklılann sinden ibaret oldngu anlasılmıstır. Daha dogrnsn ve varlık toplama heveslilerinin birleşmis »ıınhk millî irade dive snnulan gücün. siyasal çıkarlar Iradesinin hegemonvasının k n m l m a n olavı, böydolayısıvle izlenen bazi liderlerin kisisel iradelele bir millî irade edebiyatından \ararlanamaz. rinden ba«ka bir sey olmadıgı anlasılmıstır. Bövb) Modern sivasal iktidan nvgnlama prensile bir azınlık iradesine de, 5yle müthiş ve sınırbl: Bngün millî İrade, sekli olarak, varlıklılann 8|z, âdeta Tanrısal bir güc tanımanın bilimsel ave varlık toplama heveslilerinin ittifakı varanna çıdan zorlnÇn, sivasal ahlfik açısından da ayıplıgi deçil, ancak halk varanna bir tiyasal iktidan mee or«*ya çıkmıştır. liste toplama anlamına geldigi gibi; 5z olarak da, Q REALİST AÇIDAN MİLLÎ İRA bn sivasal iktidann, anayasa organlannea birbir lerivle bir ahenk denetim sınır İçinde olmak DE MESELESİ: ilzere anavasada gösterilen şekilde, anayasada 6n görülen amaçları gerçeklestlrmek için nygnlan ö v l e ise meseleve geçmis çaglann farazivesi mssı anlamına gelir. Toksa adı geçen ittifakm 5acısından bakmaroalı, onn tarihtekl ve bngiinkü teki anavasa organlarını, müesseselerini, knvvetgerçek açısından degerlendirmelidir. Ozaman d> İTİni ve onların politiko sosyal dayanaklarını şn gerçekler ortaya çıkar. hesaba katmadan kevfî indî çıkarcı iradesini, A TARİHSEL GERÇEK OLA hasin bir eotnnluk e£emenliği halinde nvgulatma sı, millî irade edebnatından vararlanamaz. İİİİ •• • ••• Turkive Petrolleıi Anonım Ortaklığı Izmirde bir rafineri kurmak istiyor. Yılda 3 mil>on ton kapasiteli bu rafineriyi kurmak için Petrol Daıresine başvuruyor. Bakanlığa bağlı Petrol Dairesi nıhsat verecek. vc TP"\O. Izmirde bir rafineri açacak. Ama Mr. Maj Ball'un hazırladığı meşhur Petrol Kanununca ta. nuıan jetkije dajanarak Mobil Sirketi bu teşebbuse itiraz edijor: Rulısat verilmesın. cunku bu rafineri Turk ekonomisine zararlı olacaktır divor. , Simdi, Sirketin mensuplarıyla TPAO. temsilcileri 24 eylül cnma gunu Petrol Daiesinde bir toplantı vapıp tartışacaklar. Eğer Turkler yabancı şirket temsilcilerinl ikna edip kandırabilırlerse kendi toprakları ustunde bir jeni ratineri kurabilecekler. Yok. eğer ikna edemezlerse i; daha da uzayabilir. Çiinkü Şlrkel iljrili Bakaııın kapısını calıp divebılır ki: Sajın Bakaıı! Izmirde kuracağınız rafineri, Turk ekonomlslne zararlıdır; biz bojle bır teşebbuse girmenizi hoş karşılayamayız. Bakan, nıakamında oturuyor. Ama sırtmda tniversite gençliğinin verdiği avukat cubbesi var. Avukat cubbesinin ustunde yabancı sirketlerin sembolleri de var Diyelim gokyüzunden ilham vâki oldu da Bakan. yabancı sirketin goruşune uymadı. Bu scfer Mobıl, Danıştav'a gıdebilir. Ve Turkiyenın bu vuksek malıkemesine muracaat ederek Sa.vın hâkımler! Devict olarak Izmirde jeni bir rafineri açamazsmız. Fger açarsanız Turk ekonomisine zararlı olur. Biz bunu hoş gormu>onız divebilir. Mr. Max Ball'un hazırladığı Petrol Kanununun 25. 26. ve 2% bıci maddeleri yabancı şirketlere Turk Devleti içinde işte boyle haklar veriyor. Simdi diyelim ki iş, Danıştava kadar gitti. Danıştavda hâkimler alacaklar ele dosvavı: Acaba devlet, Izmir ilimizde bir rafineri açarsa, Turk ekonomisine vararlı mı olur, zararlı mı? Demek kl Türkijede petrol sanavii konusundaki yatırımlann memlekete favdalı olup olmadığı dâvası vahancı şirketlerin dileklerine gore hukukcular tarafından hukme bağlanacak! Peki Ya iktısatçılar? Ya plâııcılar? Onlar da toovunlarını bukup mahkemenin lıükmunıı heklivecekler Ey akıl, ev mantık, ey sagduyu! Bilmem ki elde fener seni ncrede arasak? Somurgeleşmiş bevinlerin başustune kabul ettikleri kapitulâsvon kanunlannda arasak, bulamnvız. Yabancı petrol sirketlerinin cubbcsıni kuşanmı; politikacılarda arasak, bulamayız. Simdi aklı ve mantığı bir yana iten bizler, Izmirde bir rafineri kurmak irın vabancı şirketlerin rızasını almava çabalıjoruz. O Izmir ki kurtulus bavrammı daha on gun once kutladık O Izmir ki 9 eylul 1922 de Ataturk Kordon boyunda kurtulus şerefine sofrasını kurmuşlu. Meğer o kurtuluştan tam 43 vıl sonra İzmir'i bir de Mr. Max Ball'un kanunundan kurtarmak gerekecekmlş Kurtarırsak rafineri kurulacak Kurtaramazsak TPAO. Turk devleti adına Anadoluda yabancı şirketlerin gozunden ırak bir jcr arasın! Kendi memleketmde tesfa kurmak için vabancı sirketten icazet alan devlet ml kurmuştu Ataturk?. •••« • ••• •••• •••• • •••> :::: İİİİ • ••• • ••• :::: • ••• • ••• *••• • ••• :::: •••• • ••• • ••• • ••• • ••• • ••• • ••• • ••• «••• jHj Şuna da ışaret edelım kı, au numuzun ihtıyaçlarının devlet mekanızmasında meydana getırdığı defısıkhkler, siyasi partılerımızın goruş ve davranıslarında da (nısbeten ağır, fakat belırlı) bır değışıme yol açmıştır. Ikinci Dünya Savaşını izliyen yıllarda devletin sosyolojik yapısında ortaya çıkan bir olay, çok partili siyasî hayatımızı yavaf yavas etkilemekten geri kalmamıstır. Bu olay, ekonomık ıhtıyaçların, turlu etkenlerle, halk kutlelerı nın hayat goruslennde on plâna geçmeğe başlaması ve kapalı < konomı sıstemının yavaş yavas değısmesıyle bırhkte halk kutleleri arasındaki ekonomık ilışkilerın artmasıdır. Bn gelişimin eseridir ki, bir zamanlar sadece siyasî alanda katan ve ülkenin ana problemlerine inemiyen parti mucadeleleri, bngün sosyal ve ekonomık savaş alanlarına doğra hızla yayılmıs bulnnmaktadır. VEIİIER ÖGREIMENIER Ö6RENCİIER Okullarla ilgili aradı|ınız her bilgiyj yalnız bu kitapta bulacaksınız BUTUN K1TAPCILARDA ARAYINIZ Cwıl Oi)ı' m UTlj Blnlıt ItHılih Umıiıri Cumhunyet 11293 1961 den bu yana te yandan toplum hayatına hâkım olan tarıhsel zorunluluk, devletin >asama ve >urutme organlarını, ekonomık refaha v« sosyal guvenhğe, kısa cası yaşanmağa değer bır havata kavuşmak ısteğıvle hareket eden halk tabakalarının ıhtıyaçlarını karşılamak ıçın sosyal ve ekonomık alanlarda etkılı tedbırler almağa sevkettığı gıbı, bu organların faalıyetını yurutecek kad10yu sağlamak mevkıınd? olan siyasi partıler de, sosyal ve ekonomık konularda bellı goruşlere sahıp olmak ve genel polıtıkalarını buna gore çızmek zorunda kaımışlardır. Siyasî partilerimi zin görfiş ve faaliyetlerinde 1960 a kadar nisbeten yavas, 1961 den bu yana ise daha hızla kendini gösteren bn gelisim, onümüz deki seçimin sonuçlarını da knvvetle etkiliyecektir. Dığer taraftan sıjasî partılerın Anayasa rejımımız bakımırdan da oynadlğı on«mıı bır rol vardır. Bılındığı gıbı Anayasamız sosyal devlet kavramını kabul etmış ve buna baflı olarak devlete, bır takım sosyal ve ekonomık odevler yuklemıştır. Bu o devlenn yerine getmlebılmesi ıçın, devletin (dzellikle >asama organmın) toplumsal hayatı de ' rınlemesıne etkılıyecek pıudaha! lecı kararlar alması gerekmektedır (1). Bu sebepten, yasama organı olan parlâmento, devletin >onetimınd« ıster ıstenifz on plând» bır yer ışgal edecektır. Lâkın devletin gunluk gorevlennm basarılabilmesı için parlâmentonun huküraetle sıkı bır ısbirlıği yapmssı da gerekhdır. Meseleye bu açıdan bakılırs», 1961 Ar.ayasasının ıleri derecede bır kuvvetler aynlığma j e r vermemış olmasının nedenı anlaşı l.r. Hal boyle olunca, kamu hayatında, özelhkle parlâmento ıçı siyasl temsılin rolü pek buyuk gorünmektedır. Esasen Devnm Anayasasmı hazırlıyanlar da bır yandan temsıli demokrasıyı t«mel ilke olarak kabul ederlerken, beri yandan da bu demok raside halk kutlelerıni temsil etmesi gereken sıyas! partilerin ya pı v* faalıyetlerıne onem vermı« ve 56 maddede «siyasî partilerin ister iktidarda, i«ter mnhalefette olsunlar, demokratik siyasî hayatın vazgeçilmez nnsnrları» oldu*unu belırttıkten sonra, 57. maddede de bunların tüzuk, program ve faalıyetl»rın:n, demokratık rejımin temel ilkelerine uygun olması gereğıni ongormüşlerdır. NEFİS YEMEK Müzik r Manzara Plâj RAK DIRUM: Tarihte millî irade, zaten bir faraziyeden ibaret olan, binaenaleyh gerçekte meveot olmivan bir manevî kisinin tümlüfcüne yakıstırılması müm kün haklarının, hürrivetlerinin, çıkarlarının dileyicisi, devimcisi, gerceklestiricisi olmamı^tır. Tarihte millî irade, önce; Liberal bnrjuvanın mâliklerin, varlıklılann merkezi hfikümdarın onların bu varlıklarını tehdit eden kevfî ıradesine karsı bn varlıklarını kornma iradesi olmustur. Sonra da: merkezi hükumdarın bn ke\fi iradesini tasfiye ederek, onnn yerine kendi varlıklannı kornma, arttırma. vayma iradesl haline çelmistir. Liberal burjuva, varlıklı zümreler, büviık kit leleri bn faraziveve inandırarak onları, burjuva Tarlıklarını merkezi hükümdara karsı korotmak ieln kullanmıslardır. Tarihte görünen ancak bu Sonuç O halde, modern gerçe|e uyçnn bir siyasal iktidar n\ gulamasına \arabilmek için bn «anavasa içmdelik» i tesbıt etmek gereki>or. •Vrtık milli ırade. \arlıklıların ve varlık toplama heveslilerinin hurrivetlerini imkânlarını, varıklarını gelıştirmek için avdınlanmamıs kitleleri kolavca arkalarına takabilmeleri için, bir millet manevi kisiliji mevhnmesine vakıstırıp sundukları kendi grup iradeleri olmadıC'ina eore; nihayet bir sı\asal ıktıdar mevdana getirme ve uvçulama amplivesi oldneuna gore; mesrnlnSu da. boyle bir millet mancvî kisilifi mevhnmesine vakıstmlmasında deeildır, anavasa icrelikte kalmasındadır. • ••ı • ••I • •*! • «•I %restmmml; 212 Pcndik Tel: 53 48 017 Cumhurıjet 112y2 1 ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••Ha ^ Halk fırkası Cumhnriyetın kabulünden az önce «Halk Fırkası» adı altın* da kurularak günümüze kadar gelen 42 yıllık CHP ise, dinamik ve reformcu bir nitelik ta şıyan yenı Türk devletinin t e ş kilâtlandırılmasında önemli bir rol oynamasına ve bn devletin gelişiminde halkçı, lâik, devletçı bir dünya görüsü ile inkâr edi I YARIN StYASÎ PARTtLERİN HUKUKÎ REJİMİ YAPI ve KREDI BANKAS1 22. çalışma yılına başlarken Okulurnuz' 19651968 ders ydı için öğrenci kaydına haşamıştır. U s e mezunu vatıh, yatısız veya burslu kız oğrencı kabul edilir Tamamlavıcı bılgi için Okulumuz Müdurluğune sozlu veva yazılı muracaat yapılabileceğı gıbi dığer Vilâvetlerde Saâhk Mudürlıiklerıne başvtırulabilır Adres: Abidei Hurriyet Caddesi Şişli Istanbul Tel: 47 55 7 7 Sağlık ve Sosyai Yardım Bakarlığı g FLORENCE NİGHTİNGALE YÜKSEK \ HEMŞİRE OKULU MÜDÜRLÜGÜNDEN: \ • • • S 5 • ! >••••••••• (Basm 15502) 11261 ll'nnle, tekniklt muşicriııiu buzımında Deniz Kuvvetleri Komutanlıgı Seyir ve Hıdrografi Dairesi Başkanlığından bıldirilmıştir. AMBLEM VE YAZI "YARIŞMASI ARÇELİK bir (mblem'va yazı yarışması duzenlemjştır. Amblem va ARCEUİK yazısı çeşıtli mamuller ve embalâj, vitrın v s. gıbı her çe>şıt satış ve reklâm malzemesı uzerınde kullanılacaktır. Bu yarışmanın şartnamesı ARÇELİK SUtlüce Karaağaç Cad..2 4 Istanbul adresinden ıstenılebıltr. 15 10 1965 günü saat 17 OO' y » kada» e ARÇELİK'e ulaşacak teklıfler yarışmaya katılacak, postadakı gacıkmeler dıkkate ahnmıyacaktır. Tasarruf hesaplarını Unıversıte profesorlerınin koyaukları prensipler içinde, elektronik makınelerle ha2irlayan ve ıkramıye. çekilışlerıni kuruluşundan beri müşrerilerinin önünde yapan. bu mevzuda da ilk adımı atmış olan banka DENİZCİLERE VE HAVACILARA 79 SAYILI BİLDİRİ 4 iîâ 8 Ekım 1965 tarihlerinde 09 00 Ile 12 00 ve 13 00 Ue 17 00 saaüerı arasında, a;ağıdaki noktaları bırleştiren »aha içinde seyretme, demırleme, avlanma ve bu sahanm 200 metreye kadar olan yuksekbğı can ve mal emnıyetı bakımından tehhkehdır. EGE YAPI ve KREDI BANKASI Reklâmcıhk (3696) 11282 DENİZİ ÇANAKKALE BOGAZI RIETHALİ ODÜLLER Birinel Iklnc) S.OÛO.. T. L. 2.000.'T.L 1 nci nokta: Enlemi 40 derece 02 dakıka 30 san,>e Kuzey, boylamı 26 derece 11 dakıka 00 sanıye Doğu olan E. 4850 No. lu Mehmetçık fenerı 2 nci nokta. Enlerru 40 derece 02 dakika 37 saıüye Kuzey Boylamı 26 derece 01 dakıka 30 saniye Doğu 3 ncu nokta Enlemi 40 derece 08 dakika 00 saniye Xuzey Boylamı 26 derece 01 dakika 30 saniye Doğu 4 ncü nokta: Enlemi 40 derece 08 dakika 00 saruye Kuzey Boylamı 26 derece 13 daluka 30 saniye Doğu DENİZCİLERE VE KAVACILABA ÖNEMLE DUYURULUR (Basın 17171) 11276 Vekâletten Çıkarma Ayhan Şahenk'ı hususî, umumt ve her turlu temsıll vekâletimden çıkardım. Bugunden ıtıbaren fırmamla hıç bır ılışığı kalmadığını gerek resmi ve ger'kse hususî butun ıdare ve muesseselerın nazarı dıkkatıne arzederım Reşat AzızoBlu Oımhunyet 11270 • TÜRKİYE K1ZILAY DERNEGINDEN: ! 26800 METRE BRANDA BEZİ SATIN ALINACAKTIR. Partilerin doğuşu Üçünca 1.000.. T.L 4 Manıiyon'herblrt, 500..T.L. •••• i S Buna aıt şartnameler Ankarada Genel Mudurlukten, Tstanbulda Kızılay Istanbul Mudürluğunden temin edilebıhr. Teklıfler en geç 1/10'1965 tarıhıne kadar Genel Müdürluğe • venlmış olacaktır. • Cumhunyet 112S9 • iyasî parti kavramı, bngün mahiveti kannnlarla tayin edilmis bir t a k ı o sekil ve sart lara bailanmıs bır teskilât anla mında telâkki edılmevıp, daha genıs bır görus açısından ele a lındıgı takdırde, Türkiyede sıya si partiler tarihının. sanıldığın dan da eskı oldngn göriilür. Gerçekten, düzeyde kalan bir gözlem, bir çok çevrelerde, Türki • I yede tiyatt partilerin Uk AtU i' JÜRİ MUSTAFA «SLIER EMIN BARIN NAMIK BAYIK SABPI BERKEL NURI IYEM BORIS NıEMAKN ARÇELİK A . S . ' d e n T.ıbıvı G S O. SJretlı» «foni G.S.A. eintım «r»ıı G $ A. e(rtıım Ojrul Rtjıım. C S.A. SJrttlm tr*tl Rtıjjm ıınaı •Itıılrlclıl Tllblkl G.S.O. SJr.tlm Uytu > r«tkıtı. (•« jok) Istanbul Ticaret Odasından 196566 devresi DOĞU ALMANYA Anlaşmasınm 189 sıra numarasında kayıtlı 87 09.10 tanie pozısyonlu motosiklet kotdsından bakıye bulunan 17 566 dolar için 30 9. 1965 gunü akşamına kadar Odamızın İthalât servisine talepte bulunabileceklerı, ilgili firmalara duyurulur. (Basın 17393) 11286 • AJan» 5386 11281
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle