Katalog

1 Eylul 1965 CUMTTTKtT SMTÎFF nr Moda Dcılmaçycı'clcı saç pazarı 1 Eylül 1926 tarihli Cumhuriyet'ten Saçınızı satıp, güzel bir radyo cihazına, çamaşır makinesine veya süpürge makineiine sahip olmak ister misiniz' İ?te Dalmaçya'da son zamanlarda en çok sorulan suallerden biri. Tabiî ki, alıcılar saçınızm kalitesine göre fiyat biçecekler ama, yine de kâkülünüze bile iyi pa ra elde edebilirsiniz. Jtktualite 25bin liralık peruka I I •••• •••• Abdülkadir dün gece idam edildi fc'llllll Bugün filmlerimiı stüdyolarda maalesef pek iptidai sartlar içinde çekilmektedir. Zaman zaman bn basit teknik imkânlardan yoksun olarak çalışan rejisör ve kameramenlrrin jesleri de o nispette başarısız olmaktadır. Tukarıdaki fotograf «Vurnn Kahpeye» filminin çekimi sırasında alınm ıştır. REDİSÖRSÜZ SiNEMAMIZ Turhan GÜRKAN 5 E jT Z ; § E E E E E: ~ T ürk «inemasuıda rejisor var mı. yok mu? Tartısılmnya değer bir konu olîa gcrck Rejisör olmasına var Var ama sinemada ga;oı !>atmak. fıgüran gctirip EÖtürmck. arti?t ı!) hürosu işlotmek ve ortaokulda üstüste iki yıl dönmek rcjisörlüğün itk şartı bizde. Bu yukarıda sayılan meslekleri yaşamıj kişiler, şimdi harıl hanl filim yönetiyorlar. . Bu ıılkede hâlâ anlaşılamıyan şey, rejisörün de bir sanatçı old u î ı şerçcğidir. Rejisörün sanatçı olabileceği, dcğil halk arasında, »ydınlar arasında bile hâlâ iyiee anla;tlamamı;tır. 1895 te kurulan sincmanın 70 yıl geçtiklen soııra sanat olup olmadığının hâlâ yeni tartısıldığı bir ülkcdc, rejisörün sanatçı olnuvacağını düşünenleriıı roğunlukta olması da ayıplanmaz her halde... ğini yapmıyor da sinema rejisöriüşüne uzanıyor? Hcp sinemanm zor bir sanat olduğunu kabul et8 . ...... rejisorler«den daha iyi başaracak memelennden. Bugunku •furya ları iddiasında bu'.unduk'.arından. * " Yapmasına yaparlar ama yine bu çağda; sinemanın aradığı rejisör aik olmaz ki... Bunlar yine nâmuslu düşünür, ortaya yapıt koy muş, be'.li bir dünya görüşü olan, entellekUiel dediğimiz sınıffan olanları... Ya figürasyon bürosu işleten, barlardi akordenn çalan, elektrik tahsildarhjr.ndan gelen. kuiüp piyanistüğinden yetişme re jisüriere r.e ciemcH? '...*»*., Gerçeği göremiyenler 11. Kendi inançlarına uygun. çağ daş sinemanın koşulian içinde yapmasını bilmeli... Rejisörde klssik bir öğrenim aranmalı, yoksa bir formasyonu ol ' malı, kendi kendini yetiştirebilmeli... Xe nıüzik. ne roman, ne resim, ne de öbür sanatlarda baş ; ka meslekten gelme kimse yok : tur. Müzisyen Adnan Saygunun : roman yazdığı görülmüs. müdür? • Romancı Kemal Tahir neden ora j toryo bestelemiyor? Sinemanın da : böyle olması gerek. Ama sinema ; da rejisör oimak için o kimsenin \ başka mej'.cklerde başarısız olma : sı, bir baltaya sap olamaması ; şart... ; W\ almaçya'daki saç tioaretini \J hajTetle seyreden b i r Alman k:zı gördüklerini şöyle an'atzyordu: Dünyamn hiç bir yerinde, insan saçmın bu kadar değerlendirilerek satıldığı bir pazara rastlajamazsınız. Her renk ve kalitede saç ticaretinin bütün hızıyla devam ettiği Dalmaçya pazarmda, alıcı ve satıcüar arasında cereyan eden hâdiseler insanı hayretler içinde bırakmaktadır. Bu pazarda, saç herhangi bir mal gibi mübeyaa edilmek:edir. Modanm hanımlarda kjsa saç biçimlerine yöneldiği sıralarda saç ticaretinüı birdenbire hızlanması ilgilileri şaşırtmakla beraber, peruka satışm daki artış gözönünde tutulursa normal addedilmektedir. Ve yine de saç kıtlığı mevcuttur. Abdülkadir mahkeme huzurunda Dün saat 14 de îstiklâl Mahkemesi huzurunda müdaiaasıru yapan Abdülkadir. Şükrü ile Hurşid'i az tamdığını, firar etmekle hata Ulediğini söylemis ve müdafaası sırasında sorulan suaîlere verdiği kaçamak cev^piarla suçlu olduğunu âdeta ele vermişür. Abdülkadir kendi man'jğ' kendi efali ve itirafları ile mukadder âkibetten kendini uzaklaştıramamış, bilâkis yaklaştırmıştır. Saat 23 de Hapishane Jandarma Kumandanı Ismail Hakkı bey, nım bu paranın bir şışe içinde, Abdülkadirin mevkuf bulunduğu zevci Lala Halil tarafmdan Cerodaya çıkarak idam kararını kenrahpaşadaki evlerinin bahçesin» disine tebliğ etmiş ve onbeş dakigömüldüğünü söylemiştir. Meka sonra da hapishane kapısı önün murlarla birlikte eve gidilmiş ve deki darağacında hüküm infaz gösterilen yer kazıldığmda hakj olunmuştur. katen bir şişenin içinde sekiz tane beşyüz liralık e\Takınakdiy« Tahkikat (banknot) meydana çıkarılmıjtır. ilerliyor AbdülkadLre yatak'.ık eden Pan Polis Müdürlüğü Birinci Şubedaviçe çiftliği kâhyası Derviş vt sindeki tahkik heyeti müntehir arkadaşları hakkmdaki tahkikat (intihar eden) Kara Kemal ile da derinleştirılmektedir. Mevkui idam mahkumu Abdülkadir'e yaların hepsi Ankaraya sevkolunataklık edenler hakkmdaki tahkicaklardır. kata devam etmektedir. Hüseyin Cahit bey Haber aldığımıza göre, Kara Kemal ortadan kaybolduktan sonra tahlıye edildi önce Zarcı Refiğin evinde, sonra Lala Halil ve kayınbiraderi HayEvvelce müebbet sürgün cezarinin evlerinde saklanm:ş, bılâha sına mahkum olan Hüseyin Cahit re yine Refiğin delâletiyie Envebeyin yeni ceea kanunundan istirin evine gelerek orada gizlenmiş fade ederek Ankara îstiklâl Mahtir. Adı geçen bütün şahıslar zâkemesince geri kalan cezasının bıtaca tevkif edilmiş bulunmakta kaldırılacağını yazmıştık. dırlar. Tahliye kararı daha Cahit bey Öte yandan Lala Halilin zevceÇorum'a vâsıl olmadan Valiliğe si Hanife hanım da tahkik heyetebliğ olunmuştur. Cahit bey, Çotine celbedilerek kendisinden Karvımdan ailesini alarak Ankaraya ra Kemal nârmna İktisat Bankagelecektir. Mahkemece İstanbul sından alınan 4 bin lira hakkmVilâyetinc de Cahit beyin serbest da izahat istenmiştir. Kanife habırakıldığı bilcirilmiştir. Bizde bu yetenckte rejisör var '• mı? Beyaz kadın tücearı, patates : çi. tuz kaçakçısı, eski gardiyan. iş : siz jigolo '.akımından prodüktör • olunca tabii bunların mev : kiiyle (!) uyarlı ne kadar artist: trafiğini yönetecck adam varsa • rejisör olur. Fi'um sayısı anınca j trafik de artar. Artan trafiği yö ! net.mek te zorlaşır. Bu gidişle re • j:?ör diye bir alay trsfik polisi is • teyecek Türk sineması .. Böylece 1 iş daha da kolay'.aşacak . ; Bizdcki rejiyörier (ya da artist ' trafiği yöneticileri) ne iş görürler? ! .Saat 5.15 1e su artist gelsin. 16.20 : r Kadın rejisör bolluğü Jtv*&de bu artist giisin diye sici! def ; Şimdi size nır ibret tab'.osu: 70 teri tutmaktan gayri ne gelir el ; yı; lık sinema tarihinde bütün lerinden .. Şehir Hatları vapur tâ : dünya iki kadın rejisör gördü: rife memurlarını alsalar, bu işi ; .Tacoue Demy'nin karı«ı Agnes bunlardan daha iyi görürler... Bi ; Vajda (Fransızi ve ^lai Zcfterling zim fazla biigiç (!>. fazla iddiacı : 'îsveç1. Bunlardan ilki daha ken seyircimiz de bunları zengin etdini kabul ettiremedi. Ettirme ça mek için sinema gişeleri önünde basında... Bugün en büyük sine dizilir. ya da karaborsa bilet satın ma endÜ5trilerini elinde tutan A altna yarışına kalkışuiar. Hep bu merika, İngiltere, İtalya, Alrr.an rejisörlerin yarauıkları «şaheser» tp'ıik . ya. Rusya, Hınriistan, Pakistan leri göımck için .. Japonya'da kadın rejisör yok. Kuıunun yanında Çalgıcı rejisörler Türk sinemasında ad yapmış, pi Bizde var. Hem 34 tane birden.. Bizde olumiu. yüzümüzü ağaryasayt ellerinde tutan eski reji Feytııriye Esen. Bilse Oleaç, Nu tacak hiç mi iyi filim çeviren resörlere knrşı çıkan genç bir ku raıı Şener, Zulıal Üstüntas .. Bu jisör yok? Var, var ama onlar da sak ta var. Ama bunlarm hemen örnek bile bizde reiisörllik ala çokluğun arasında kaynayıp gihrp?i bsşka bir meFİeğin kişileri. nındaki enf'.âsyonu gösterrr.iye ye diyor. Melin Erksaıı. Lutfi Akad, Rejisörlükte tulunabilirlerse re tiyor. Âtıf Yılmaz. Halit Refie. Ertem jisör sayılacaklar. Örrıeğin iddialı, Bu böyle gitmez tiöreç, Nejat Saydam gibi gerçektezli, toplumsal fı'imler çeviren Rejisör her şeyden önce topîu tc iyi niyetli kişilcr de kendüeritiyatro dekorcusu Duyeu Sağıroğ ma söyliyecek sozü o'.an bir sa ni çarka kaptınn;'? durumdalar. lu. tiyatro rejisörü değil de ne natçı olmah. Insanlara mesaj ge Bunların kimi akan sele kapılıp, rien sinema rejisörü oluyor? Oy tiren. yaratıcı kreatör özelliği bu skıntıya kürek bocalayıp durusa tiyatrodan, çok daha iyi anlar lunmalı. Kend;r.e özgü tekniği o yor, kimi sıncma piyasasından çesınemadan. Şair Orhon Anburnu lan sinemayı opıik ilmine kadar kilmekıe se'.âmeti bulmuş, kimi nrden şiir yazmıyor ds. romano tanımalı. Yaptığı, yapacağı her işi de Donkişot gibi ortada... Savaşa Ongiz Tuncer neden gazeîeciübir açıdan deserlcndirme devam dtyor. rıillllMllllllllllllilllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllin Sinema sanat'arın en güçlüsü ve önemlisi .. Öbür sanatlar bu, • • j ı ı ırun sınemanm çok gensınde kal8 , . ,.. • • • • • îrs „ künü tâ •Hiyeroglif»te• ,bulduklamıslar. Sinema duşunuriennın bağ n, tarih'mi Firavunlar çağma ko ladıkları sinema, zaman'a bütün sanatlarm ilkelerinden yararlana rflk öne geçmiş. Öbür sanatların etkisinde kalmamış. sıyırmış atınış. onları... Şimdi bütün sanatlar !=;nemanın etkisinde... Haf.â en gııç sanat koiu olan müzik bile .. Boyle olunca da sinema en güç öereni'ecek bir sanat oluyor. Fizik, kımya giriyor içine sinemanım öbür sanatUtrdanfarklı olarak. Fomanın. şiirın, resmin. mimarlığın, hatiâ müzığin tekniği yine de sinemanınkine erişemiyor, ondan kat kat geri kalıyor. Önüne gelenin roman değil de scnar yo yazması da. sinemayı bilmedıği. küçümsediği. knlay sandığı için bu yoia saptığını gösteriyor. Üç filim görmekle senaryo yazıl maz oysa... Onlar sinemanın aıdın riaki gerçeği de gnremiyor':ar üs Trafik yönctir gibi \ Saç pazarında, düzinelerle kadın ve genç kız saçlanna paha biçtirmek için dolaşmaktadırlar. Hattâ, ahcıların önünde uzun kujTuklar bile meydana getirmektedirler. Alıcı'.ar tutam tutam saçları bizzat müşahede ederek, uzunluğu, kuvveti, ve sonra da musmele. çıinkü yağın miktan rengi üzerinde fikirlerini beyan saçın kautesine göre ayarlanmıetmektedirler. Satın alacaklarına yacak olursa, yapış yapış kalma karar verince pazarlık yapmaya telüikesi var saçın. Bu suretle sa başlarlar. Saçın tabii rengi, uzun çın kalitesi yükselrr.ekte ve tekluğu ve dayanıkhlık derecesi uzrar satılacağı vakit değerinde armanların hiç b : r zaman gözüntış kaydedilecektir. den kaçmamakta ve fiatlarını bu Saçm muamelesi hâlâ tamanıhususları gözönünde tutarak teslannıamıştır. Ufak bukleler habit etmektedirler. İpek gibi saçlinde saç, özel fırçalama metodlar en iyi kaliteli diye vasıllandılarma tâbi tutulacaktır. Tabii parrılmaktadır. Şayet pazarda usta laküğtna ka\oışturmak için saçı berberler tarafıncian alıcının göusta ellerde fırçalama metodlazü önünde kesüirse. saç çok darından geçırmek şarttır. Bu iş te ha kıymetîenmektedir. Kesilmiş tamamiamnea, saç tertcınız bir oiarak getirilen buklelerin fiatian halde kısım kısım baâlar.ıp nıuhemen yarıya imrjekte... iV tesbit e t t i k l e r r * * 1 " ? E k e t l e r e konulmakia ve 30 gramlık en iyi b ö * l e c e t a n z i r a e d i l « e k . alıcılafiatlara göre, ra hazırlanmaktadır. Perük, takkaliteden bir tutam saç, sahibima saç, bukle, takma kâkül, tak nin başından alıcımn gözü önünde kesildiği takdirde, 500 TL. ci ma topuz isteyenlere takdim edil mek üzere piyasaya sürülen bu varında değerlendıriliyor. Mesesaçlar, kısa bir süre içinde kapılâ beyaz dalgalı bir tutam saç, şılmaktadır. Dalmaçya'dan dış 750 TL. sına bile satılabiliyor. Ne ülkelere ıhraç edilen saçlar için dense beyaz saçlar çok daha kıyderomlı bir talebin mevcut oldu metli addedilmekte bu pazarda. ğu ve arzm yeterli görülmediği aSaçın rengi koyuldukça, değeri çıklandığı zaman. sarr pazarının de o derece düşüyor ahcıların kuyruklan daha da uzamıştır.» gözünde. Siyah saçlara da yine ay nı sebepten fazla rağbet edilmiTakma saçların sun'i maddeyor. lerden imal edildikleri düşünüSaç tüccarları bu sahada bir lürken. hakiki saçtan yapılanları hayli de kâr saglamaktalar. Bu piyasaya sürülmektedir. En iyi tüccarlar, pazarlığını yapıp sakalite saçın, îtalya. Dalmaçya ve tıcı hanım ile anlaştıktan ve İsviçre'den geldiği Avrupa piyahemen oracıkta saçı kestirdikten sonra, lüleler halinde sıcak su ve sasında tesbit edilmiştir. En ucoz kalite saçın da Çin'den gelsabun ile yıkamıyor. İhtiyaca göre bu suya soda da ilâve ediyordiği açıklanmaktadır. Güneşli ül lar. Saçın tamamen kuruması kelerin hanımlarının saçlarında gerektiğinden bir süre bekleni özel bir kalitenin mevcut olduğu yor. Şayet parlaklığını kaybetmiş saç tüccarları tarafmdan lddia ese, saf tereyağ ile ve büyük bir düirken, Dalmaçya pazarında, ya itina göstererek saç yağlanıyor. bancı hanımlarm da hiç olmazsa Bu oldukça dikkat istiyen bir Fotoğrafts görülen hayret verici peroka ttalyan kuaförlerinden MİIânolu Ernesto Mandrlli tarafından yapılmaktadır. Zamanında Fransa Kıraliçesi Marie Antoinette için hazırlanan ve 1777 yılında bir tnçiliz mecmuasında resmi intişar eden bn pernka naylondan yapılmış olup tüm a | ı r l ı | t 8 kiloyn, boyu 1 rn. 58 i ve eni 0 m. 97 yi bulmaktadır. Pek tabiî busün için sadece bir fantaziden ibarettir. Dünyamn en büyük prrukası addedilen bn acayip raodeli ttalyan mankeni Katy Dossena teşhir etmektedir. *• • ••• a: ::: •• * ••• •«• ••• ••• senede bir defa saçlarını satışa çıkarmak için müracaarta bulun duklarına bile rastlanmaktaymış. Bütün Avrupa saç alıcıları Dalmaçya'dan gelecek bukleleri diğer bütün saçlara tercih ettiklerinden, nazarlannı bu buklelere çevirmişler... MlB İÜÜ 1 23 Mısır ilk Uzay denemesine bir Yahudi mi göndcrecek? Kesin sekilde reddedüen b:r teklif için bu edat kullanılır, yerleşip kalmış tesir. 7 «Herkesin normal olarak kul'.andığı kolunun bulunduğu yone dopru kaymıs durumda» anlamına iki snz. S Bir kadın adı. 9 Cetvel gibi ince uzun tahta parçası, terziye çok lâzım o'anlardan. BU V/L 50.000 AMERIKAU H4YATLARINİ KAYBEDECEK TRAFİK KAZALARI bütün dünyamn başına dert ... VVKAK1DAN AŞAĞIYA: Munıh l zun yıllar Bir1 Çok büyuk de:ı:z. 2 Es'.ci Dileşik Arap Cumhuriyeti heu n çpirlerimizden bıri, caka. 3 sahına Kahirede füze ara •Milii Mücadelenin baş;adığı zaman bütırmalarında bulunmuş nlan yıılc bir kongrenin yapıldıgı ilinjize Alnıan bilgini VVarner Hartdnğru seyahate çık!» karşılığı iki söjmaıın kendisiyle çorüseıı £iilj bir enıir. 4 Grııişligi fazla. şuna zetecilere, Mısırın lüze a • bırıa su tasıtuakla geçinen kişi. 5 • raştırmalarında bir hayli iEsas ve teınel 173456789 lcrlemiş olduğunu, bu ül SOLDAN SAĞA: usuller (çoğul). keııin de uzay araştırmala6 Bir hayvan, 1 «Millet yapar krfmpanyamızır «deni2 veya kara rına yakında eirmesiniu teşviki ile kendi tezeahlarımızda bu hayvanÎ yakaiamiimkün olduğunu söylemiş sayıda çıkartma gemisi mcydana geıimak için yola ve söılerine sunları ilâvc rip dcnize indirdik. 2 Evrcn» c esçık!» karşıhğı ietmiştir: «Ancak, Kahircdc kiden böy!e dcnilirdi, iplik bükme âleti ki sbzlü bir eiken aldıfım bilçiye göre, 3 Elrafında vidalı çivi gibi girinti ınr. 7 Buyufcçıkıntıya sahip durumda. bir edat. Mısırlılar uzay denemelerin 4 •Kusursuz yönçtimı anlamına iki çc çapîa, fcna de biraz ihtıyatlı davran • söz. 5 Frans«nın Akdeniz kıyısînde^il. 8 Öne doeru seyirtmîj mak niyetindedirler. Bun • daki bir şehri. çok defa (çevirei kflickli Iar ilk defa uzays hir A mr.'indrtı oncc gelir (her ikisi cdon nlflnlar (çoğulK 9 Yıırdumur.da bir rap yerine casusluktan mü düre döndure^ mânasını belirtir). 6 bölce, haiin Ar.adollı: tiiikü5U. ebbed hanse mahkum edilmiş bir Israelliyi sbııdcrmeğe bazırlanmaktadırlar. Bana bu bilgiyi verenler Aaron Mizrahi adında, ca susluktan müebbet hapse mahkum bir tsraelli subayın bu is için hazırlandığını ve BU GECE 21.15 ten İTİBAREN başarı sağlandığı takdirde kendisinin serbest bırakılaeafı yolunda teminat verildiğini söylediler.» ANKARA MEYDAN SAHNESİ Donnen Tiyatrosimda Prens Philip bir daha Afrikaya gitmiyecek Londra îngiltere hükümetine yakın çe\;relerde işaret edildiğine göre, İngiltere Kıraliçesi, Prens Philip'e Bir daha Afrikaya gitmemei' yolunda bir uyarma yap rnıştır. Hükümeti bu şekilde davranmağa sürükliyen sebeh,, Kıra üçenin zevcinin son Afrika sevahatinden sonra bazı çevrelerrie 3'aptığı konuşma sırasında sbağımsızlıklarına kavuçmuş ülkelerden bir kısmının halkını «yamyam» olarak nıtelemesi ve bunun da Afrika halkı arasında çok siddetli tepkilere» yol açmasıdır. SİZ HE YAPARD1KII? Komedi 4 Tablo Çarşamba, Cumartesi, Pazar saat 18.00 matineleri Tenzilâthdır. Reklâmcıhk 72 in3(>9 TUZLA İOMELERİ T rafik kazalarının son zaman larda yıırdumuzu bir kara bu lut gibi kaplaması, pek çok yuvanın çeşitli dikkatsizliklerle soıımesi, hepimiz için üzüntü kay nağı oluyor. Gün geçmiyor ki ga zetelerde, birkaç kişinin yollarda can verdifini okumayahm. Böylesıne acı haberler üzerine herkes çeşidli tedbirlerin alınmamasından yakınır, hayatlarının kaybolmasırun sebeplerini basit bir dü şünce sistemme dayandırarak sa dece ilgilileri suçlar. Oysaki dünyanın en ileri tekniğine sahip A merika'da bile her yıl binlerce insan hayatı, alınan en mnkem mel tedbirlere rağmen. trafik kn ralarında yok olmaktadır. Diğer ülkelere de bakacak oluı sak, trafik kazalarının genel ö lüm sebepleri arasında hemen da Ima ilk dört sıradan birinde yer leştiğini görürüz. Bu konuda ge çenlerde Amerika'da yapılan bir açıklama ve ortaya konulan ra kamlar çok irgi çekici. İlgililerin belirttiğine göre, 19S5 yılı içind? ortalama olarak 50.000 Amerikalı trafik kazalarınia hayatlarını kaybedecekler. Bu sayı 1 nci Dür ya Savaşında ölen Amerikal' as kerlerin sayısına eşittir. Ayrıca 1 milyon 800 bin şoför, yolcu ve ya ya da, ağır şekilde yaralanacak tır. Bu sayı aa 2ü nci asırda Ar.ıe rikanın katıldığı bütün harblerde yaralanan askerlerinden fazladır. Gördüğünüz gibi elde edilen bu sayılar bile trafik kazalarının en az harbler kadar yıkıcı etkilerde bulunduğunu ortaya koyuyor. A merika'da ölüm sebepleri arasm da dördüncü sırayı işgal eden tra fik kazaları, daha çok 5 ile 29 yaş arasmdaki insanlan yok ediyor. Karaciğer, Böbrek, Taş ve Kumlardan şifalanacsğınız biricik sağlık kaynakları hususi doktoru, Otel. Lokanta ve hu.susî trenleri ve tam teşkilâtiyle hasta ve ziyaretçilerinin emıine açık bulunmaktadır. İlâncılık: S25Ul!lo76 SEBEP DEĞİŞİYOR İsim yapmış ressamlar kadın pabucu boyuyor >>j;<ırdai :• ; ;ı ' : t r ; ı \ un dehsetini bütün açıklığı İle ortaya koymaktadır. Geçen yaz bogünlerde California da süratle giden üç otomobilin siddetli çarpısması sonucu vukua gelen bu kazada iki kisi ölmüş, bcşi a | ı r olmak üzere onhir klşi de yaraIanmıştır. ölmek üzere bulunan kocasının ambiilansa bindirilişini seyreden yaralı kadının gözlerindeki ifade rnnhakkak ki araba kollananlar için bir ibret tablosudur. tından dolaylı olarak kabul edilmektedir. Ancak fabrikalar otomobillerinin yeter derecede emn.iyetli olduklannı, kazaların daha çok kötü yol ve dikkatsiz şo förlerin yüzünden meydana gel diğini ileri sürmektedirler. Bit de arabalara takılması alıcınır ısteğine kalan emniyet araçlar: var ki, bunlar fiatı arttırdığındaı ^lıcı tarafmdan genellikle isten nemektedir. Şoför de pek çoıemniyet tedbirlerini kullanmakts tembellik etmektedirler. Otome bil Sanayii Yol Emniyet Komıte ?i yaptiğı incelemeler sonunda, o tomobillerine emnivet kemeri bu lunan şoförlerden anc&k yllzde 54 ünün bunlan kullandıklarını tesbit etmiştir. «Emniyet satılmaz» sloganı bu arada tekrar canlamrsa ne olacak? Zira 1956 da Ford kumpanvasının başından geçen bir tecrü be, satış konusunda diğerlerinin de esaslı bir ders almalanna seoep olmuştur. 1956 modelleri ile nırlikte içinde emniyet kemerleri de bulunan beş parçahk bir em niyet tedbirleri rjaketi de satışn ıkarılmıştı. Şirketin ilân kısmı bu emniyet tedbirleri lizerinde dıkkatle durarak propagandasını yapmıştı. Fakat ahcıların birden Ford otomobillerinden soğuduk ları görüldü. Ağustos ayında ilân lardaki «emniyet» kelimesini kal dırdılar. Arkasmdan da satışlarda hızlı bir yüksehne görüldü. Alıcı psikolojisini gayet güzel aksettiren bu tecrübeden sonra buşün için yapılacak olan her hal de daha emniyetli arabaların pi vasaya çıkarılmasıdır. Ancak yur dumuzdaki şofnrlerin çogunda ?o rülen sorumsuzluk ve adam sendeci davranış 'arşısında ne kadar "mniyetli otomobil ^pılırsa yapılsın feci kazaların önüne kolay kolay geçilemiyeceğini de itiraf etmek gerekiyor. Miami Florida eyaletinin bu zevk ve sefa beldesinde son günlerde yepyeni bir moda kendini gösterrniştir. S»n zamanlarda Ame • rikada isim yapmış olan bir kaç ressam Miami'ye gelmiş olup. bunlar, büyük otellerin hollerine yerleştirdik leri «sandık» larında şık vc zarif bayanların papaçlarını boyamaktadırlar. Bu isim yapmış ressamların imzalarını tasıyan boyaIar büyük bir ilgi toplamakta olnp bu yeni çesit «lostracı» lara bir hayli para kazandırmaktadır. Ger • çektcn bu ressam boyacılar boyadıkları her çift papuc için 25 dolar (yaklaşık olarak 250 Türk lirası) almakta olup modaya nvmak istiven ve sıra bekliyen güzel Uadınlara yetişememekteu'irler. I LA N Hükümetin çeşitli kademelerir rleki uzmanlar, yıllardır trafik ka zalarımn sebebi olarak yolları ve şoförleri görüyorlar. Daha ernnivetli yolların yapüması ve şoförlerin yetişmelerinde çok dikkatli davranılmasıran, kaza sayısını a zaltacağı fikri artık terkedilmiş tir. Bunların yerine, daha emni yetli araçlann yapılmasına önem veriliyor artık. Tabii çarpışma a nında hiç bir şey olmıyacak oto mobillerin yapılması bahis konu 5u değil. Kaza amnda. içindeküe ^ rı azaml derecede koruyacak ar;ı balar çıkarmak suretiyle ölüm nis oet:ni asgariye indirmek fikn Kuvvet Kazandığından. otomobı' • ipımcılarına hükümetin bu yol daki tavsiyeleri artmaktadır. Gerçekte yeni modellerin, eski iere nazaran daha az emniyetlı oldukları bizzat fabrikalan tara Etibank'a Imtihanla Müfettiş Muavinî Alınacaktır Isteklilerin: 1 Siyasal Bilgiler, Hukuk, İktisat, Orta Doğu Teknik Üniyersitesi, İdari îlimler Fakülteleri ile Iktisadi ve Ticarl İlimler Akademisi veya mu dili okullar mezunu olması, 2 1.1.1965 tarihinde 30 yaşıru geçmerrjş bulunması. 3 Etibank Genel M ü d ü r l ü g i (Ankara), Etibank îstanbul Alım Satım Şubçsi <Galata), Etibank İzmir Şubesi adreslerinden posta ile veya bizzat temin edebilecekleri şartnamede gösterilen belgelerle birlikte er. seç 30 10.1965 tarihine kadar Etibank Teftiş ve Kontrol Şubesi Müdürlüğüne bir dilekçe ile müracaat etmeleri g<>rekir. Yazüı imtihanlar 22.11.1965 tarihinde saat 9.30 d3 Ankara • Etibankta. tstanbul • Etibank Alım Satım Şubesirıde yapılacaktır. tmtihan konulan ve diğer hususlar şartnamede yazıhdır. (Basın A. 10?81 • 15779) 1G383