Katalog

&AMİFE ALTI CUMHURÎYET 30 Ağustos 1965 ÇOCUKUAG , L l 1KLİ İÇİM AVOIL ORHAN KEMAL 30 Sonra san çantasından yıllar boyu hayalinde yaşattığı altı kahve, ustii iki odadan ibaret evinin çeşitli açılardan iştahla çizılmeğe çalışılmış plânlar tomarıru çıkardı. Kendi çizdiği, hepsi de henaen hemen ezberindeki bu karakalem plânlara kimbilir kaçıncı sefer yeniden, teker teker goz attıktan sonra, bunlar içinde en beğendiğinin tizerinde durdu. Bu plân, altta kahveden başkâ bir de küçuk bakkaliye sıkıştınlmış, üstü iki odalı yapılardan biriydi. Kendisi, ya da İdris kahvede oturur, gene kendısı, ya da İdris bakkal dükkânına bakardı. Oh be, ne gti zel olurdu ne güzel! Büyük oğlan Tıbbı bitirmiş, küçuk Hukuk'u, biri avukat olmuş, öteki doktor. Kız da eczacı. Isterlerse babalarını defterden silsinler, zaman zaman başma kaktıklan gibi, babalarının «Palavra» dan para kazanmasına dayanamayıp, ügılerını kessınlerdı. Öyle memnun olurdu kı! «Kenef anaları» nı yanlarına alsalar, artık sabahlara kadar poker, briç partileri, çaylar, toplantılar, geziler Analarına at, spor araba alsınlardı isterse. Karısmdan, çocuklarından, herkesten bucak bucak sakladığı yalnız anacığıyla îdris'in bıldiği ev plânlanm sarı çantasına kaldırdı, her ihtimâle karşı, tstanbul tnerkez postahanesinden tomarla alın mış, sırasına göre, zaman zaman kullaaılmış para kâatlanndan ikisıni ayınp, tükenmeziyle doldurmağa başladı. Karısma bir bınlık, îdris'e de ıkiyuz elli posta etmelıydi. tdris'ten çok karısı.. Şımdıye kadar yollamadığı buyuk hataydı. Eve gidince gene açardı ığrenç agzını: « Eee . Kudret Yanardağ beyefendi hazretleri hasır eskileri çöp tenekeleri . iki haftadır keyfince gezdın tozdun. Tabii yanmda Şehvar yok, kalıbını kıyafetlni yaya yaya, fakir fıkaraya kendini sata sata rakılar içtin, zıkımlıklar yedin, kanlara kızlara kınm kırım kırıttm değıl mı? Burada Şehvar dokuz doğurdu parasızhktan. Senın umurunda mı?» Daha fazla düşünmek istemedı, gozlerinin önunde kansınm burun köklerine akmış şaşı gözleri, kuru yüzü, sözıim ona berberde 5'aptınlmış, ama «bir boka benzemıyen» saçları... Posta kaadını doldurmağa koyuldu. Tam bu sırada otelci de tuvale te kalkmıştı. Geç yattığı, üstelık de genç metresiyle boğuştuğu ıçın yorgundu, gözlerinden uyku döku luyordu. Öyle olduğu halde üst katın misafır odasmdaki lâmba söndıirülmemiş, hiç olmazsa kısıl mamış olacaktı ki, lâmbanın sarı ışığı merdivenlere vurmuştu. Yoksa «Beyefendi» yatmamış mıydı? Tu'valete girip çıktı. Sakın rapor mapor düzenliyor olmasındı? Uykusu falan dağüıverdi. Aklın dan «Mâili inhidam» oteli, otehn pıs örtüleri, kirli helâlan şusu busundan başka, kâtip tarafından teklif edilen ıkiyüz liralık ruşvet geçınce uyku muyku kalmadı, yolunu ust katın merdivenlerıne voneltti. Ayağındaki terhkler gecenın bu ileri saatındaki sessızhkte bır munasebetsizlik yapabilırlerdi. Elme aldı. Ayaklannın uçlarına basarak, kedi sessizliğiyle, merdivenleri çıktı. Sofa üzerindeki pencerej'e ıyice yaklaşmağa lüzum kalmamıştı. Indirilmiş tülun otesindeki «Müfettişler müfettişi» nın masa başmda, bir şeyler yazdığını seçti. « Ey\'ah!» diye geçırdi, « . . herif yatmamış. Ne yazıyor acaba?» Pencereye az daha sokuldu. Evet evet, yazıyordu, harıl harıl bır şeyler yazıyordu hem de. M Mâüi inhidam» otel, otelm sağlık kurallarma taban tabana zıt yataklan, yorganları, yatak yorgan örtülerinden geçtim, kaçak yatınlan müşterileri, kâtibin verdiği ikiyüz liralık rüşvet, nikâh lı kansının yanında zorla tuttuğu metres . aklmdan sıkıntıyla geçti. Butün bunlar onu bir değil, birçok sefer suçlu duruma sokabilirdi. Ne yapmalıydı? Âni bır kararla kapıyı vurup bekledı. «Müfettişler müfettişi» ürktü U»TTTTTTTTTT kın. Kapısı mı vurulmuştu? Evet. Nıçın? Sakın âhu bakışlı Semâ gelmış olmasmdı? Kapınm vurulu şu Semâ gıbi bir kadının kibarlığını hatırlatacak biçimde, hafîftı. Dudağında memnun bir tebessum, kalktı, çarpan kalbiyle kapı%a gitti, yavaşça açtı. tçerden vuran karpuzlu lâmbanın bol, sarı ışıgmda âhu gozlü Sema yenne kart otelciyi görünce tepesi attı: Ne var? Ne istıyorsun? Otelci korktuğuna uğramış mıydı? Galıba. Uğramıyacak olsa ne dıye bağırsm? Herhalde raporunu hazırlıyordu, niyetı kdtüydü kı, hatıra gönüle falan bakmıyordu, bakmıyacaktı. 2^tı âlinizle bır az görüşebılir miyim efendim? Otelcinin belki de ruş\'et vermek isteyeceği ihtimâlı kafasından şimşek hızıyla geçtiği için, ge rekli azametin çalımıyla: Gecenin bu saatında? Evet beyefendi. Tuhaf, çok tuhaf hem de Rahatsız ettim, özür dılerım ama, suçlarımız o kadar çok ki, b;r türlü uyku tutmadı! Pek âlâ. konuş bakalım! Otelci kınttı bır iki, gulumsedi, ciddileşti, hafifçe öksürüp vut kundu ama, ağzından tek lâf çıkmadı. Konuşsana bee! Rapor tanzîm edıyordunuz değıl mi beyefendi? Anlaşılmıştı. Memnun, ama bunu belli etmeden: Sana ne? dedi. Hiç bevefendi. Bana gore şu kı . Evet' Ocağınıza dıiştüm yânı tster seniz çanıma ot tıkar, beni mahvedebilirsiniz' İstemezsem? tstemezseniz hayatımı bağıslarsınız: «Müfetüşler müfettişi» yalm, kocaman ayakları, kısa beyaz kilIotu, kalın kıllı bacaklan, tire fanılâsı. kocaman göbeğiyle odada ağır ağır dolaştı öfkeli. kolay ko lay yola gelmiyecek gelse bıle epeyce bir şeyler koparmadan adamın yakasını bırakmıyacak gibı davranmalıydı. Arkasmda ellen, otelcinin tam karşısında durdu: Şehnnize geldim, tesadüf y o lum senın berbat oteline düştü. Gdreceklerimı gördüm. Hem de Emniyet'ten gizli, kaçak yatınlaa insanlara kadar her şeyi Bütün bunlar yetmezmiş gıbi, bir de utanmadan kâtibin ikiyüz lıracıkla ışı kapatacagını sandı Sorarım: Ben Çingene mıyim be? Otelcı'yı gozlenyle uzun uzun tarttı, sonra ardını getirdi: Demek ellı lıra, vüz lıravta müfettiş, kontrol, beledıye gorevlılerinı falan ıdare edıp uyutmağa alışmışsınız ki, bana ikiyüz 11racık teklif ettınız! Hâşa beyefendi.. Sus hadi sus. Bana ıyı bak. Ben senin bıldiğın avanaklardan değilım, biiır; rüşvet müşvetten anlamam ıkıı Uçuncüsune gelınce . Sokak kapısı çalındı Otelci şaş tı. Bu saatta. 9gecemn bu saatında kim olabilırdı Elindekı terlıklerı vere attı givindi. Merdivenleri kosarak ındi, taslığı geçtı, kapıyı açtı: Kâtıbıydı! Bütün gece sivıllenn bırı gıttı beşi geldi patron! N~i\e? Akşamkı kodamanı arıyorlar. Sehirdeki butün otelleri, han ları aramıslar yok yok. Koş dediler bana, sakın senin patronun evınde olrnasın? Ben de .. îCe dedın" Patronumun âdctı değıidır, evıne \abanci ınsan kabul etmez dedım. Iyı demısMn. Yok değıl mı? Ne ışı var benım evımde be? Bılıyorum patron, öyle soyIedım zâten .. Gıdıp yokmuş diyecegım.. De' Kapıjı kapariı ama. pışman da olmuştu yok dedığine. Şehrın asayisiyle gorevli makamlara kar.'i yalancılık etmekle suç ıslemış olmıyacak mıvdı? (Arkası var) İyŞAAT İ LÂNl 4 T. K. İ. Tavşanlı Garp Linyitleri İşlelmesi Müessese Müdürlnğiinden: Müessesemiz Seyıtomer Bolgesinde barem harici nla'ak çahştınlmak üzere fiilî askerlik hizmetini ifa ctımş D^hilıve Mutehassısı veya Pratisyen hekime ihtiyaç vardır. 7244 sayıll kanun hükümleri dahilinde emekli keEP'Tğıne esas barem derecelerinın uç üstü üzerınden ayhk üct"t ve bunun % 10 u nispetinde madenyeri tazminatı venl^bıleceği gibi bugünkü mevzuat hükümleri dairesinde vıliU iki maaş tutarında ikramiye de ödenecektir. • Aynca aileleriyle birîikte ikâmet edeceklere (işyennde) lojman tahsis edilecektir. Talipler mufassal hâl tercümeîeri ve hizmet vesikalar'nı bir dilekçeye bağlıyarak vesikalık fotoğraflariyle birlikte Tavşanlıdaki Müessese Müdürlüğüne gönderebileceklpri s\h\ şahsen de müracaatta bulunabilirler. (Basın 15808/10308) Makina ve Kimya Endiistrisi Kurumu Gene! Müdürlü^ünden: 1 Kınkkale Çelık Fabrikasındaki Vasıflı Çelık Haddehanesm n makina temellerı mşaatı 650 000 'Altıyüz ellıbin) lira keşıf bsdeliyle yaptırılacaktır. 2 Bu ışe aıt bılcumle eksıltme evrakı, her gün Ankarada Kurumumuz Inşaat Müdürlüğünde gorulebılir 3 Istekülerin 9 eylul 1965 günu akşamına kadar Insaat Mudıırluğumuzden yeterlık belgesı alabilmelerı ıçın 300.000. ıL'çyuz bin> hralık Banka Referans mektubu, Plân ve Teçhizat bevannameleri. Teknık Personel beyannamesi, Taahhut bejpnnamesi ve İş beyannamesini vermeleri ve 14 eylül 1965 günu saat onbeşe kadar 39 750. (Otuzdokuzbin yediyüz elli) lira'ık geçici teminat mektubiyle birlikte teklif mektuplannı kapa'.ı zarf içerisinde olmak üzere Kurumumuz Alım Müdürlüğune makbuz mukabilınde verraeleri lâzımdır. 4 Ycterlik belgesi ahp da teminat yatıranlardan, ihaleye istirak etmıyenlerın ıhale kesbi kat'iyet etmeden geçici temınatı geri verilmez. 5 Işı alacak olsn muteahhıt. taahhudunü ve alacaklannı hiç blr surette bır başkasma devır ve temlık edemez. 6 Kurumumuz ıhaleyi yapıp yapmamakta veya dıledığme yapmakta serbesttir. fBasın 15707 A. 1026210311) ADSIZ KAHRAMAN Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığ? Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğündeii: 1 Aşağıda, cınsi, miktarı, ıhale tarihi ve saati, muv\akkat teminat tııktan gösterilmiş olan malzeme, fiat ve teklif isteme suretiyle satın alınacaktır Satınalma No. ve Cüısi Muvakknt teminat miktan Ihale tarih ve saati Hurda Haiat ve Kullanılmıs Kereste Satılacaktır Şirketimize ait Bolu ve Odemiş gemilerinde bulunan takrıben 30 ton kereste ile 15 ton hurda halat açık artırrna suretiyle satılacaktır. Şartnameleri İkmal Mudürlüğünden parasız temin edilcbılecek bu işe ait ihalenin 1/9/1965 çarşamba günu saat 14 de ıcra edıleceği ilân olunur. DB. DENİZ NAKLİYATI T.A.Ş. GENEL IHÜDÜRLÜĞÜ (Basın 15722/10309) 7.750 TL. S5D/121 2 Ad 13.91965 15.00 Çeneli Konkasor 2 Ihale, DSİ Makına ve İkmâl Dairesi Başkanhğında (Etlik/Ankara) toplanacak satınalma komisyonunda vapılacaktır. Şartnameler aym yerden talep mukabilınde alınabilir. 3 İsteklilerin teklif mektuplarmın, ıdari şartnamerun 9 uncu maddesinde istenen vesaik ile birlikte ihalerın yapılacağı saatten bir saat evvel Komisyon Başkanlığına makbuz mukabilinde teslim etmeleri sarttır. 4 Postada vâki gecikmeler ve telgrafla yapılacak müracaatlar kabul edilmez. 5 Idare ihaleyi yapıp japmanıakta mıktarları azaltıp çoğaltmakta serbesttir. (Basın 15977 A. 10449/10306» İSTANBÜL 6 25 Açılıj 6 30 G u n a j d ı n " 0 0 Turkuler ve o>un havaları 7 30 Marşlar 7 « Haberler ve hava durumu 7 55 îstanbulda bugun 8 00 Mehter muzıği 8.20 Bu sabah suunle 8 40 Kahraraanlık ve Scrhat turkuleri 9 00 30 Ağustos munasebeüyle konuşma 9.15 Davul Z u r n a ile oyun havaları 9 30 30 Ağustos 10 00 Turk müzıği ozel programı 10.30 Kısa haberler 10 35 ÇeşitH muzik 10 55 Turk muzıği ozel programı 11.25 Marjlar 11.40 Çalışırken muzık 12 00 Gonul AJckordan sar kılar 12 20 Kemal Guleşoğlu orkestrası 12 35 Kuçük llânlar 12.40 Recep Bırgitten şarkılar 13 20 Hafıf şarkılar 13 40 Orkestra muzıği 14 00 Türkuler 14 15 Yurttaşlık 14 30 Kuçuk Ansiklopedl 14 40 Birlikte söyliyelim 15 00 Kısa haberler 15.05 30 Ağustos ozell programı 16.00 Karma Turk müziği 16 55 Kısa haberler 17 00 Ahmet Balarısı ve orkestrası 17 20 Turkuler 17.40 Çocuklar için 18 00 Istanbul Unıversitesı Talebe Birliği korosu 18 25 Kuçuk ılâr.lar 18 30 Hafıf müzik 18 40 Turkulerle Anadolu 19 00 Reklâmlar geçıdi 20 00 Haberler ve hava durumu 20 40 Kuçuk ılânlar 20 45 Ahmet Çağandan şarkılalr 21 00 30 Ağustos torenlerınden izlenırrler 21.15 Radyo tiyatrosu 21.40 Sanatkârlar geçıdi 22 00 Reklâmlar geçıdi 22 40 Hafif m u zik 22 45 Haberler ve hava durumu 23 00 Ünlü yorumcular 23.30 Melodl yağmuru Î4.00 Kapanıs. tSTANBUL İL RADYOStl 14 57 Açıhş 15 00 Muziklı dak.kalar 15 30 Senfonık konser 1GO0 Hafıf muzık 16 30 Caz mu?ığı 17.00 Konser saati 18 00 Dıskotek 18 30 Turkıyeye hos.gcldlnız 19 30 Pıyanist Erglcan Saydam 20 00 Çigan melodileri 20.15 Plâklar arasmda 21.00 Gece konseri 22 00 Her gece buluşalım 23.00 Oda muzıği 23 25 Gece ve müzlk 24 00 Balet müziği 00 20 Hafif rrıizık 1 00 Kapanıs A N K A R A 6 25 Açılış 6 30 Gunaydın 7 00 Koye haberler 7 05 Marşlar 7 45 Haberler ve hava durumu 8 00 Davul Zurna İle oyun havaları 8.15 Marşlar 8.30 Anıt Kabırde Genelkurmay Başkanhjı tarafından Azız Ataturkun huzurunda duzenlenen torenın naklen yayını 8 45 Zeybekler geliyor 9.00 30 Ağustos Zaferinin 43. yıldönümü dolayısiyle Ankara Sehlr Hipodromunda duzenlenen törenin naklen yayını 12.15 Kıbrıs saati 12.25 Turk müziği özel programı 13.00 Haberler ve hava durumu 13.20 Oğle konseri 13.45 Ülku Yorukoğludan turkuler 14 00 Çocuk bahçesi 14 15 Yurttaşlık 14 30 Kuçuk Ansiklopedi 14.40 Birlikte so>liyelım 15.00 Kısa haberler 15.05 Turk müziği ozel programı 16 30 30 Ağustos kürsusu 16 45 Mustafa Sağyasardan şarkılar 17.05 Kısa haberler 17.10 Hafıf muzik 17 30 Turkuler 17.45 Mehter 17 53 Havacıhk haftası 18 05 Çok sesli Turk muzıği 18.20 Yurttan sesler 30 Ağustos özel programı 18 45 Sılâhh Kuvvetler saati 19 00 Beklâm programları 20 00 Haberler ve hava durumu 20 40 Kuçuk ilânlar 20 45 Uykudan önce 20 50 Sevim Süerden sarkıIar 21 10 Mıkrofonda tiyatro 22 10 Dans muziğj 22 45 Haberler ve hava durumu 23 00 Gece konseri 23.35 Gece yarııma dognı 24 00 Kapanıj. A.VKABA İL R^OYOSU 14.57 Açılıs 13 00 tki solist 15 30 Solıstler ve orkestralar 16.30 Orkestra konseri 17.30 Lâtin Amerikadan sevılen melodıler 1S00 Plâklar arasında 18 30 DİJkoteğımizden 19.00 Oda muziği 19.30 Almanca melodiler 18.45 Radyo ile Almanc 20 00 Gunun ınelodıleri 20.30 Piyano soloları 21.00 Yeni dunyadan balk ;arkıları 21.30 Caz muziği 22.30 Gecs konseri 23 35 Gece yarıeına doğru 24 00 Karma muzık 1.00 Kapsnıs AYŞE İLE ALİ 21 Regıne adında bir kız kaıdesım. Boylece, dinleyenler, sanığın hayatının ilk on jılının, aılesının apartmanmda. buyuk bır ılgi ile Solanga Duval adında ondan uç yaş buyuk genç bir kız tarafından bakılarak geçtiğıni oğrendı ler. Solange'ın evdekı gorevı yalnız sakat çocuğa bakraaktı. Onun okuma^ma imkân olmadığmı anlıvan aılesı, buçok enstıtuye başvurarak, zavallı çocuklarmı alıp almıyacaklannı sormuşlardı. Sonunda, bu gıbi hastalara bakarak ı>i sonuçlara varmış olan, SaıntGabrıel rahıplennin kontrolunda bulunan Sanac Enstıtjsü, Jacques Vauthıer'nin tedavısıni ustune almıştı. Mudur, Yvon Rodelec, eve kadar gelerek çocukla ilgılenmiş, onu beraberınde okula goturmuştü. Gayet zekı olan Jacques, on iki sene orada kalrmş ve çok çabuk ilerlemiçtı On sekiz ve on dokuz yaşlarındn iki bakaloryasını da parlak bır şeijlde geçırdıkten sonra, müdurun zoru ıle «Yalnız» romanım yazmış ve onu da üç sene sonra bastırmıştı. Bu genç ve yenı yazara, bu işte, sağlam bir tahsıl gdren bakıcısı Solange Duval çok yardım etmişti. Genç kız YALNIZ noınidi oku.ııa progTamının dışında, kor ve sağırlara bakmak ıçin gereken altı ayrı eğıtım usulunu de oğrenmişti: Mımık hsan, daktilolo.n, Braılle yazısı, Ballu tıpografık yazısı, îngılızce \azı ve hattâ pek az kuüanılan jağır dılsızlere ozel sesli konu^ nif* Vazun ; G. Des Cars Zürkçesi: Berin Kurtbay rxu emretmıştı Gemının butün Aleyhtekı birinci tanığı dın liyeüm. murettebatma, kaybolan bır yolİçeri, genç, sarışın. temiz gi cunun bulunması için ne gerekir yinmış sevimli bir erkek girdi. se yapmamızı soylemişti. Eşi ile Sanığın korkunçluğundan sonra, guvertede dolaşırken gördüğuonu gormek gözleri dınlendınyor Mosyo Vauthier'yı hepimız du. Danielle yeni geleni çok be muz îendı. Onun hoşuna tattıkten son tamyorduk. Onun ıçın arama ışı :a, bır çok kadının da beğenece kolaylaşıyordu Bende, kamaraların hepsini açabilen bır anahli muhakkaktı. tar varaı. Luks kamaraların bir Adınız? Henri Treal. çoğuna onunla gırip, yolcuların Dogum tanhmız ve doğum çoğunu ıstemiyerek uyandırdık1 erıniz? tan sonra, Amerıkalı M. John 10 Temmuz 1915, Paris. Bell'ın kamarasmm kaoısının a Mesleğiniz? ralık oluşuns hayret ettim. Aç De Grasse gemisınde kama mak için bıraz zorladım. Sankı rot. arkadan bınsı kapıya abannıjş gı Mcisyö Tre'al, görevinizdekı luks kamaralar içinde M. John bi ıdi Sonunda açıldı İçer' girer girrnez itenm ne oîdugunu Bell'ın kamarası da vardı. 5 Ma vıs gunıi öğleden sonra ölüm o anladım. M John Bell, kapının layını nasıl keşfettigınizi lutfen arkasında dız çokmüş ve elleriyanlatır mısınız? le tokmağa sanlmıştı. Ona bak Sayın Baskan, yolculan ra tığım anda henüz blmüş. bir cehatsız etmek istemedığimiz bu setle karşılaştığımı anladıra... saatte, vapurun komiseri Mosyo Bertln kamaraları kontrol etme(Arkası rar) fŞ SAflTLERİ Roman basıldıktan altı a> sonra, Solange, Sanac enstıtusünde Jacques Vauthıer ile ev lenmıştl. Genç o zaman yirmi uç. karısı ise yirmi altı yaşında ıdı Bır kaç hafta sonra, yeni evliler Amerikaya gitmek Uzere yola çıkmışlardı. Hükümetın mısafır' olan Jacques Vauthier, orada beş sene içınde Fransada bu ko nuda yapılan ilerlemeleri anlatan ve çok beğenilen konferanslar vermişti. Bu yıllar boyunca Solange Vauthier kocasmın yardım cısı ve tercürnanı olmuştu. De Grasse gemisl ile memleketlerıne dönerlerken feci otey cereyan etmişti. Baskan klftsik sözleri söyledi: O Ki»t FMUIM »>»<.<»I». I«C . v t ) w.,uı Tabancıları ısırman doğru bürosuna kadar sabret değil. Babanın