25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHÎFE ÎKt CUMHURIYET 24 Ağustos 1965 ••••••••••••• MALİYE MÜFETTİŞIERİ SENDİKASI Maliye Müfettişleri Sendikası aşbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu l zmanı Sayın Hilmi Özgen'in, bir süre önce yayınlanan yazısında (1); «624 Sayüı Devlet Personeli Sendikaları Kanunu. yeni Anayasamızın öngnrdüeü sosyal güvenlik teminatından biri olarak, bülün Devlet memurlarınca scvinçle karsılanması lâzım gelirken, yaz sıcaklarının gevşekliği içinde, hiç bir etki bırakmadan unutulmaya başlandı» denümektedir. Zikri gei.cn kanun. idarc hukukumuza getirdifi ruh ve aksion bakımından. unutulmak şöyle dursun; hükiimleri gelecek kuşaklara kadar, yıllar yıli bir meşale gibi yanacak bir nitelik taşımaktadır. Bu yazunızda, (29/71965) tarihinde kurulan (Maliye Müfettişlerj Sendikasına), bunun liizum ve faydasına işaret edeceğiz. I îşçi niteliğinde olaıılar dısındaki kamu hizmcti personelinin ortak mesleki, kültürel, sosyal ve iktisadi hak ve nıenfaatlcrini korumak: özeilikle. mesleki gelişmeyi ve aralanndaki vardımlaşmayı sağlamak amacıyîa Uuracakları scndikaiar; Müfettişlik görevinin hususiyetleri bakımından »yrı bir önemi haiz buiunmaktadır. Çünku. Müfcttiş, teftiş, denetleme ve tahkik Bonunda meydana çıkardığı yolsuzluklardan ötüni; mrnfaatleri sarsılan kişilerin husumetine uğramakta, çeşitli yönlerdcn baskılara maruz kalmakta; bağlı olduğu bakanııı yersiz ve hattâ, kanunsuz idari tasarruflarına hedef tutulmaktadır. Bunların acı örneklcrini yurdumuzda hatırlamıyan kalmamıştır. Sayın Özgen'in de belirttiği gibi: «sırf siyasi karar mercilerinin arzusuna uymadığı ve teftiş raporlarını Bakanın istediği şekilde düzenlemcdiğı için, öyle çeşitli yollarla mağdur cdilen ve baskı altında tutulan Müfettişler pek çoktur. Gerçekten. bunlardan biri, mücadele imkânını yitirerek, politik güce teslim olduğu gün, çıldırarak tımarhaneye düşmüştür.» Bizzat şahidi olduğumuz, pek yakın tarihimizden bir misal vermek iı,irı; Basınımıza da intikal eden bir olaya değineceğiz. 5 Kasım 1964 tarihli Müliyet gazetesinin, «Taş» sötununda, Çetin Altan'ın fıkrasından şu satırları birlikte okuyalım: «tstanbul Bölge Cezaevi I. Kısım İnşaat Yolsuzluğu Tahkikat Raporunun, ilgili ve yetkili makamlara sumılmasıntlan bir süre soııra; Tahkik Heyeti üyelerindcn devrin Bakanı, Müsteşarı vc hattâ. yüksek fen heyeti âzaları tarafından aleyhine açılan siddetli bir kampanya sonucunda, müfettişlikten atılmış: hakkında uydurulan, Yonetim Kurulu Üyesi Sovyet Rusyadan Notlar Çocuktan al haberi! Son zamanlarda durmadan küçüklere soruvorurn : Kızım büyüyünce nc olacaksın bakayım? Doktor olacağım. Ya sen ne olacaksın oglum? Pilot olacafım. Mühendis olacağım. kaptan olacağım. yazar alacaiım, bilgin olacağım, avukat olacağım, mimar olacafım, kimyager olacağım . Ressamdan tivatro sanatçısına ve sinema sanatçısından ünlü piyaniste kadar çocukların gönlünde ateş yakan nice marifet sahibi var. Ama siz hiçbir çocuktan : Ben tüccar olacağım... cevabım dnvdunuı ma? Ben duytnadım. lsterseniz ankete devam ediniz. Tüccar, iş adamı, sarraf. faizci. komisyoncu olmak yolunda ici dolu dolu tek kfiçük insan yoktnr. l cuz alıp da pahalı satmak üstüne kurulmus mesleklerin levkine çocuklar ancak büvüyüp de şu toplumun katakullisini anladıktan sonra varıyorlar. Bakıyorlar ki. insanların dini para. Imanı para. Her kapıvı açan para. Savgıyı, itibarı çafıran para. Cebine bir milyonluk banka cüzdanını koydon m ı insanlar önünde savçnla iki kat eğiliyorlar. Bn dalaverenin farkına varan vatandaş : Eh, diyor, madenı böyleymiş, ben ne giine dnrnyornm? Oysa şimdiden belli olmustur ki, varınki toplumda aracılık mesleklerjpe yer yoktur. Çok değil otuz beş yıl sonra, 3.000 yılında dünyanın dörtte üçünden fazla ülkesinde aracı, faiıei, tüccar, komisvoncu mesleki diye birsey kalraıyacık. Bn yazımızda niyetimiz ticareti, komisyonculufu, sarraflıfı, yernıek değil. Bugün iıinde bulunduğamuz toplam düzeninde bn eibi işlerin de çörevi devam ediyor. Nice vatandaşımız da şu veya bu bicimde böyle isler e atılmıslardır. İktisadi anlamda «ferdi teşebbüs» dediğimiz hikâye daha bir süre sidecek. Ancak bn ferdî teşebbüsü özffürlüğüıı ayrılmaz bir şartı gibi gösterip, insan dejerlerine ve kişiliğine ancak ferdi teşehbüsün serbest oldafn yerlerde kapılar açıldığını iddia etmek bir büyük yalandır. tnsanın kişiliğine ve kabiliyetinr en büyük kapılan açan toplum. insanlara esitimde fırsat eşitliği tanıvan toplumdur. Bövle ülkelerde insanlar kendi nitrliklerini dcğerleııdirmek imkânlarını en çeniş ölçüde bnlurlar. Doktor olmak. mühendis olmak, mimar olmak, sanatçı olmak yolları acıktır kendilerine .. Kişiliklerinin değerlerine bütün ufuklar açıktır. Ancak bir tapı kişilere kapalıdır: lcıız alıp pahalı satarak kâr etmek kapısı! Tıpta yeni bir buluş ortaya atabilirler insanlar. kanserin nedenlerini aıaştırabilirler, mimarlıkta yeni bir nsul ortaya atabilirler, uzaya doğru yiikselmenin yollarını aravabililer, rfitimde yeni metodlar için çalışahilirler, jüksek matematikte yeni formüller peşiııde koşabilirlp'. fizikte yeni kanunlara doğru vönelmek için geceİerini sündüzlerinr kaUMIirler. biyolojide dünyamızs yeni ofuklar jetirecok araştırmalara kendilerini verebilirler... Ama jrrtfltrini gündüzlerine katıp da ucuı alıp pahalıya »atmak volunda kalakulliler icadına gidemezler. 1leri toplumiarda kişi teşebbüsü bir başka biçimde ele almmaktadır. İnsan!»ı kenc! kişiliklerini ve özgürlüklerini bışkılarınt kazık atma volıında değil. başkalarının iyiliği için çalışma yolunda tadmak imkânlanna suhiptirlcr. Ve bövle bir toplumda itibar ve söbret sahibi olanlar: Işte u?av fethinde ilk adımları atan astronot: Işle tp üünyasında yeni bir buluşla insanlıfB hizmet eden cioktor! Ifte rilomohil motnrlarında devrim yaratan mühendis! İşle nu yıl rn büyük üretimi yapan fabrikanın müdörö!.. diye »ösler'llrler. In^anlar insanlan böyle değerlendirirler. Kişiler de kişiliklerinin ılcğerlcrini bo\,ece göstermek fırsatını bularak mutlu Mİurlar. Su<ada kırk kişi miyiz. kırk bin kişi miyiı, birbirimizi biliriı Ve bıljisinıiz içindir ki bizim toplumda: Iştc on yıl önce on lirayla iş hayatına atılıp on miljon lıra kazanan be.^efendi... diye adam övüyoruz. Oysa namuslu tüccarımız ve iş adamımız her serden önce bilir ki sıfırdm başlayıp on yılda, on milyon, yirmi milyon kazanmanın kanunu sıırak dalavere kanunudur. Atalarımız: Cocuktan al haberi... demişler. Siz çncuklara sorun, ve hüyüyünce n " nlacaklarını siıe söriesin < ler. flepsi de yararlı bir meslek özlemi içindedirler. 1 ırıııarın toplumu nnları saf deyişlerinde bir müjde tibıdir. Kğer insanlar özgürlüklerini ve kişiliklerini, ucuz alıp pahalı «atmak ııstüne bir düzende buluyorUırsa, o işde biz yokuz. Muammer Yahya İSLÂMCIOĞLU tertiplenen ve düzenlenen çeşitli iftiralarla. (sanık) santialyasına oturtulmak istenilmiş; bununla ria yetinilmemiş; 28 < sene hizmet ettiği. uğruna goznuru döktüğü ve çok sevdiği Vekâletinden sürülmüş, fırlatılıvermistir.» Bülün bu haksızlıkların. dürüst. namuslu, idealist Müfettiş ve l'zmanlar üzerinde çok kötii etkiler yapmaması; onların görevlerine bağlüıklannı. ya da. sorumluluk duygularını körletmemesi imkânsızdır. Kısacası. Müfettişlik. hele, «Maliye Müfettişlisi : kelimenin tüm anlamıyla, «MÜCADELE» isteyen bir kariyerdir. Bugüne kadar, tek tek, fert fert yapılan müradeleler; bundan sonra. «bir sendika» ve «meslek birliği» içinde, örgütlenmiş olarak sürdürülecektir. B Eğitim dâvası Kökünden çözülmüş gelleri adım adım yenerek ilkeleri uçaktan inerken olsun, Izcl kıyafetli kız, oğlan şirin çocuklar he uygulamışlardır. Not almadım, öBunca yıllık gazeteciyim. Ahmet yet üyelerine kırmızı beyaz korde nünüze rakamlar seremiyeceğim. Emin Yaiman kadar değilse bile lâlara sarılı çıçek buketleri sunu Fakat 1917 yıllannda Sovyet Rusyada okuma yazma bilenler oraepeyce memleket gezdim, gör yorlardı. nının çok düşük olduğu meydanda düm. Fikir tartışmalarına katılRuslar için fazla neşeli İnsanlar bir şey. Yalnız yeni yetişen kusakdırn. politika kavgalarını izledim. denemez. Rejim yüzünden diyeları değil, yetişkinleri de okutmak, Vardığım sarsılmaz inanç şu: rek kesip atmak da pek düzeyde Dünyada kötü adam, çıkarcı a kalan, pek ilkel bir açıklama olur. eğitmek gerekiyordu. Bu muazzam dâvayı çözmek uğnına yıllardam, ahlâksız adam çoktur, fakat Çaykovski'yi Borodin'i, Muskötü millet, çıkarcı millet, ahlâk sorski'yi dinleyiniz, Puşkin'l, Dos ca süren bitmez tükenmez gayretler harcanmış, Lenin'in vakitsiz sız millet yokmr. Aralarında coğtoiyevski'yi, Turgenief'i hatırlayı ölümünden sonra da gayretlere raf58.11111, ekonomik koşulların, nız. Bir melânkoli eğiliminin Rus a\Tiı heyecanla devam olunmuşgelenek ve göreneklerin doğurduruhuna ötedenberi ağır bastığmı tur. Buraya bundan önceki geliğu bir takım karakter ayınmları kabul edeceksiniz. Bugünkü kuşak şimde, bir akşam üzeri götürüldübulunsa da toplumlar genel olarak i>idirler, birbirlerini sevmeye, lar kadere inanmıyan, tersine, top ğüm bir fabrikada, paydos saati sajTnaya, anlamaya yatkındırlar. lum kaderini altüst eden bir dev çoktan çaldığı halde evine gitmeyip bir salonda topluca konferans Bencil ve dar görüşlü olmıyan yö rimin çocukları olduklan halde yine de o yan ezgin, yan karam dinliyen işçiler görmüştüm. Buneticiler elinde orüardan kimseye sar eserlere hayran. Bugünün Rus gün Sovyet Rusyada öğretim ve ekötülük gelmez. Ne var ki her topğitim dâvası kökünden çözülmüşlumun başmda her zarnan akıllı, sanatçısı ne kadar didinse de ne tür. denebilir. Yarın Sov\et reuzak görüşlü bir yönetmen kad kendini, ne de halkı dünkülerden koparamıyor. Onun için Ruslar • jimi şoyle ya da böyle gelişebilir, rosu bulmak güç. Başarı şajısını halkı kışkırtmakta arıyan bir e neşelenmek istediler mi sanatı, e bu ayrı konu. Toplumların değişir debiyatı bir yana bırakıp Ameri ve gelişir varlıklar olması sosyokip, ya da tasarladığı karanhk kan caz musikisinin kollanna a lojinin temel kanunlarından biriprojeleri başarının tek şartı bilen dir. Fakat Sovyet rejimini benimtılmayı yeğ buluyorlar. Batının bir çılgm, eline bir fırsat geçtl burjuva moda ürünlerini her alan semiştir. Bir Amerikalı gazetecimi, vatandaş kalabalığmı yanhş yollara sürüküyebiliyor. Bu yüz da reddeden ve yeren rejim bu a nin sözlerini hatırhyorum: «Bugün den hern kendi milletini, hem de landa, belki yalnız bu alanda Batı Rusyada bir iktidar referandumu başka milletleri, kimi zaman fe ya biraz tâviz vermiş gibi. Gece vapüsa şimdiki rejim büyük bir lâket halini alan, zararlara soku leri saat on bire kadar açık tutu çoğunlukla mutlaka kazamr» demişti bir gün bana. Doğrudur ve yor. Uzun yıllardır bu inanca lan lokallerde Sovyet vatandaşlan bu gerçeği böylece görmekte faybağlandığım için şimdiyedek yazı Boston müziğine adım uydurarak lanmda hernangi bir milleti kötü dans ediyor, twist yapıyorlar. İçle da vardır. Sağlık hizmetleri tamalemekten dikkatle sakmmışımdır. rinde coşup ayağından iskarpin miyîe sosyalleştirilen Sovyet RusÖrneğin, Kıbns dâvasmın bugün lerini fırlatan, Pariste, Londrada, yada öğretim de parasızdır ve bunun ilk yedi yılı zorunludur. Cumkü içinden çıkılmaz hale gelme Romada sık sık rastlandıgı gibi sinde Adada yaşıyan Türklerle yalınayak oyuna devam eden genç huriyetlerin hiç birinde okulsuz çocuk bulunmadığını UNESCO isRumlan, ya da Türk milleti ile kadınlar da göriilüyor. Aradaki Yunan milletini nasıl suçlıyabili fark, burada bu işin aşın müpte tatistikleri açıkça gösteriyor. Birız. Hırslı Makarios Ada Rumla lâları ve profesyonelleri olmadığı zimkine yakın bir hızla artan niifusun ihtij'acını karsılamak üzere rını karıştırdı, Yunanistandaki E dır. Saat gecenin on birine geldi her yıl yeni yeni öğretmen okulnosisçiler Yunan kamu Oiiınu et mi akhnızı başına toplıyacak, son kilediler.İngiliz ve Amerikan hü m e t r o ^ kaçırmadan evinize dö ları hizmete girmektedir. kümetleri. biraz da bizim hatalan neceksiniz. Burada sabahlamak, mız yüzünden, karşı tara£a meyertesi günü öğle sonlarına kadar lettiler. (Biz derken iş başındaki sorumlulanmızı kasdediyorum). sırtüstü yatıp ujumak yok. Yarın Memleketin elektrifikasyonu uğvaktinde işinizin başında olacakBu durumda Türk, Yunan, İngiliz runa da ilk gündenberi ajnı gaysınız. ve Amerikan milletlerinden bir veretle çalışılmaktadır. Yine rakam ya bir kaçını kötü niyetle suçlasöyliyemiyeceğim. fakat meselâ Caz müziğıni çok az dinlediğim maya imkân var mı? 1903 yılma kıyasla enerji üretimiiçin dikkatimden kaçmış. Tuhaf nin dört beş yüz kat arttığını isdeğil mi? yeni Amerikan dans hatatistiklerden öğreniyoruz. Uzvalannda da, onlardan esinli (ilhamlı) Rus caz musikisinde de, manların söylediğine göre bu yoldış görünüşündeki kaba ve gürül da harcanan plânlı gayretlerin sonu gelmiyecektir. Her yerde, ötülü neşe gayretine rağmen yine zellikle Sibiryada yeni barajlar de gizlenemiyen bir eziklik, bir Sovyet halkı da, her yerdeki giyapılmakta, j'eni santrallar kurulmelânkoli egiliml var gibi geldi bi, bütünü ile sevimli ve cana yamakta ve bunların hemen yanıbakın. Belki uzun kış aylannın ge bana. Aynı duyguya vaktiyle yine şmda mantar gibi endüstri siterektirdiği, belki de Stalin rejimi burada, Metropol otelinde de kaleri yükselmektedir. nın zorladağı disiplin havası yü pılmıştım galiba. Bılmem yanılıBu bilinçli gayreti bir mucizeye, zünden Ruslar genellikle sabırlı, yor muyum? ya da insanüstü bir gayrete yortelâşsız, uysal insanlar. Lenin'in mamalıyız. Başanlar büyük ölmezarını ziyaret etmek için kuyçüde aklın ve müspet bilimin eseruğa girip üç saat, dört saat hiç Iktidarı ele alır almaz yürürlüridir. bir kargaşalığa meydan vermek ğe koyduğu ilkeler arasında LeUnutmıyalım ki bu memlekette Bi sizin rahatça bekliyebiliyorlar nin şu ikisini özellikle savunmuş Hmler akademisinin iki yüz yılı aşkm (halkı bu ziyarete çağıran bir kim tu: Halkı eğitmek ve elektrik ebir geçmişi var. Dünyaya ün salan se olmadığı gibi mezar kapısmdanerji üretimini arttırmak. Birin ilk Rus bilginleri Çarlık devrinde k; nöbetçi erlerin dışında kuyruk cisi rejimin yerleşmesi, ikincisi yetişmişlerdi. Yağlıboya portreledüzenini koruyacak bir polis kuv endüstrinin geüşmesi için şart sari de bugün hâlâ Akademinin şeveti de görmedim). Sokaktaki tra yılıyordu. Devrimin ilk yıllannda ref salonunu süslüyor. Bilimin fik düzenine de halk âdeta kendi karşılaşılan çetin güçlüklere rağmilliyeti olmadığı gibi rejimi de liğinden uyuyor. 1935 yılında bümen Sovyet yöneticileri bu ilkeleolamıyacağını gösteren açık bir tün Moskovada topu topu dört belge. re dört elle sarılmışîar, bütün enyüz taksi vardı. Tek hat halinde o zaman yeni açılan metro, ihtiyacı karşılamaktan çok uzaktı. Şehir içinde bir yerden bir yere gitmek başlıbaşma bir mesele idi. Bugün metro şebekesi, büyük Ba•Kıymetli eşim. sevgili babam tı başkentleriyle yarışacak kadar genişlemiş, örümcek ağı misali, Moskovanın yeraltını sarmıştır. vcfatı dolayısiyle cenaze merasimine iştirak etmek ve evimize Yürüyen merdivenleri, ışık ve havalandırma tertibatmın mükemkadar gelm?k lutfıında bulunan, telefon, telgraf ve mektupla melliği, istasyor.larının artistik mibüyük acımızı paylaşmiş olan, vefakâr akraba, dost ve yaKinmarısi, temizliği ve bakımı ile bu lanmıza teker teker teşekküre teessürümüz mâni olduğundan metro gerçekten güzel bir eser. gazeteniz vasıtasiyle alenî teşekkürlerimizin iblâgını rica ed°Ruslar hakh olarak övünüyor ve riz. AİLESİ yabancılara metrolarmı göstermek Sâra Ramazanoğlu ve kızı istiyorlar. Hiç bir yerde eşine rastTalât Hamurlu lamadığım bu lüksü Moskovaya ilk gelişimde yadırgamıştım. NiReklâmcıLk (3241 10009) hayet ucuz ve süratli bir taşıt sistemi olması gereken bu tesise bunca masrafm âlemi var mı idi? Fakat her gün yüz binlerce emekçinin iş yerine ulaşmak üzere kullandığı bir vasıtaya böylesine titiz Zonguldak Şubemiz Müdürlüğünbir itina gösterümesindeki psikoden kendi arzusu ile Galatasaray Şulojik nedenlerl şlmdi kabul ediyobemiz Müdür Muavinliğine tayin rum. edilmis bulunan Bankamızın, ÇahşMotörlü araçlar da adamakıllı kan, Kıymetli ve Münıtaz Müdürçoğalmış Moskovada. Geniş caddelerin kavşağında arabalara yol lerinden sevdığimiz ve takdir ettiğigösteren trafik rr.emurlan artık miz vefakâr arkadaşımız, eskisi gibi figüran rolünde değiller. Parisin ve Londranın yoğunluğuna henüz varamamışsa da tak si, özel, yerli, yabancı on binlerce âni ve vakitsiz olarak, ?enç yas:nvasıta sokaklarda vızır vızır işlida ve en verimli çağında 21.8.1 SBS yor. Edimburg. Manchester, Lyon, Cumartesi gecesi saat 22.00 de ebeCenevre, Stockholm markalı otomobillere, hattâ otobüslere rastiıdiyen kaybetmiş bulunuyoruz. yorsunuz. Merhuma Tanndan rahmet ve kederli ailesinin büyük ac:sına candan iştirak eder, bütün yakınlarına, mesai arkadnjlanna, müşterilerimize ve Garanti Ailesine başsağhğı dileriz. TÜRKİYE GARANTİ BANKASI A. Ş. MENSUPLARI Ruslar, Başbakan Ürgüplü'yü ve bizi çok iyi karşıladılar. Hava alanmdaki kalabalık bir halk topReklâmcılık (3243) 10016 luluğunun da ellerinde Türk ve Sovyet bayraklan sallıyarak uzaktan katıldığı resml ve askert töreni burada söz konusu etmeyeyim (bandonun Istiklâl Marşımızı ezbere çaldığına dikkat ettim). Kafile halinde otomobillerle gittiğimiz her yerde Türk belki de sadece misafir olduğumuzu anlaymca kadın erkek, çoluk çocuk etrafımızı sanyor, alkışlıyarak, el sallıyarak, güler yüzle hoş geldiYeni Ajans 4576 1001S niz diyerek bize sevgi gösterilerinde bulunuyorlardı. Bu yakınlık ilîisi Sovyet Rusyada geçirdifimiz çünler boyunca hiç eksilmedi, hattâ diyebilirim ki güneye doğru UMVMÎ SİGORTA ANONİM ŞİRKETİNİN Kief'de, Kırunda, Soçi'de daha da 44 95 15 ve 44 32 21 Sayılı Telefon Numaraiar. arttı. Karşılama ve uğurlama törenlerinde, kafilenln geçtiğl cad25 Ağustos 1965 tarihinden itibaren delere Türkçe ve Rusça olarak 49 98 10 49 98 11 (İki Hat) (Başbakan Ürgüplü'ye selâmt. olarak değiştirilmiştir. (Türk • Sovyet dostlugu yeniden canlandtnlmalıdır) Rİbl bandlar Cumhuziyet 10025 geri'Tüşü. üçafa binerken olsun, Sendıkalann amacı M aliye .Müfettişleri Sendikasının amacı; temsil ettiği toplumu bünyesinde toplamak; üyelerinin sosyal, kültürel, mesleki ve hukukî her türlii haklarını korumak; onlar arasında dayanışmayı ve yardımlaşmayı sağlamaktır. Müfettişlik mesleğinin hususiyetleri gözönünde tutularak; Sendikamızın faaliveti, özellikle şu hususlara yönelecektir: a Maliye Müfettişliği gürevi ile ilgili konularda araştırmalar yaparak. bu görevin etkililiğini arttırmak için Maliye Bakanlığına teklifte bulunmak: h Görev şartlarıyla alâkalı mevzuatm geliştirilmesi ile, bu mevzuatın eşit şekilde üyelere uygulanmasına çalışmak: c İ'yelerin dofrudan doğruya veya dolayısıyla görevlerinden ötürü; makam, kurum. örgüt ve kişilerle aralarında çıkacak uyuşmazhklarda; onların haklannı savunmak; bu çeşit uyuşmazlıklar sebebiyle haksız zararlara uğramış üyeleri malî re hukukî bakımdan desteklemek; d Görevlerinden dolayı olmasa bile; maruz kaldıkları bütün haksız işlemler sonucunda yardım isteyen üyelerin haklarını kanunlara uygun her tüjlü araca başvurarak savunmalanna yardımcı olmak. SONLÇ : 1961 Anayasasının öngördüğü sosyal püvenlik teminatı altında. 624 Sayılı (Devlet Personeli Sendikaları Kanunu) hükümUrine dayanılarak kurulan. «Maliye Müfettisleri Scndikasıııın», bütün Bakanlık Teftiş Kurulları için bir «öncü ve bayraktar» olmasını bütün ks>lhiır.wı» dileriz. U) 13/7,1965 taııhiı Mülıyet Usueıesı. •••• *••• •••• SOVYERERLE TICARETİMİZ f omşu memleketler. aynı tarım ürünlerini vetistirdikleri için. aralanndaki ticaret hacminin 1 pek dar olmasını tabii olarak karsılamak zorondayız. Batı'da Yunanistan, Dofn'da tran ile elan ticaret münasebetlerimiz, buna bir misal teşkil edebilir. Sovyetler Birliği ile olan münasebetitniz ise, bu misallerin dışında yer almaktadır. Son yapılan anla.şma da, bizim ham madde satarak karşılığinda sanayi mamulleri ve tesisleri alaestımi7i belirten resmî bildiri de, bnnu açık bir inrette göstermektedir. Esasen, bir ticaret anlaşmasının işlemesi için, satırı bir memlekette olan bir malın. alıcı hir memlekette hulunmaması veyahnt, hir malın kendisine yeter derecede olmaması şarttır. Sovyetler Birliği iiretim endekslerine göre. sanayi üretim nispeti, 1958 yılında 100 iken. bu ni«pet 1963 te 167 ye çıkmıştır. Sanayii bu derecede dev adımlariyle ilerliyen bir komşu menılekeiin sanayi mamulleri ise. piyasamızda pek az çörülmektedir. İlgili çcvrelerce. bunun sebepleri su suretle izah edilmektedir : Bilindiği çibi, bn memleketle ticaret anlasması. clearins; esaslarına dayanmaktadır. Bn esasla anlasma yapılan her memlekelte oldujn eihi, bu memlekete. clraring hesaplarında borçlu dnrumda kaldıgımız zaman, herhangi bir malı ithal etmek zorlasmaktadır. Meselâ: Bir makinenin yedek parçasını acele olarak ithal edememek. hu Ribi anlasmaların en büyük bir mahzurnnu teşkil etmektedir. Fazla yedek parça biriktirmek için, fazla sermaye yatırmak suretiyle bu mahınru önlemek kabildir. Fakat bütün bunların dışında olmak üzere, iki tarafın arasındaki ticaret Enerji üretimi • «•9 iiii K H. Avni ŞANDA münasebetlerinin, devamlı bir sekil alıp almıyacagı, şimdiye kadar çeşitli sebeplerin tesiri ile şüphelere sebebiyet vermiştir. Bn şüphe ve tereddütler de iki tarafın ticaretinde, gelişmelere imkân vermemistir. Bnnn daha kesin bir snrette belirtmek için, son yıllardaki ithalât ve ihracat istatistiklerine j ö ı fezdirmeyi kâfi bnlnyornz : SOVTETLERDEN TAPILANİTHALAT (Dolâr hesabiyle) ıllar ^ ' > nispeti (Genel Dolâr ithalâta röre) 6 Plo S21 2.19 ın.=>R 1959 fi.592.fm 1,40 lPfiO 1,27 5.060.2M 1961 R.395 111 1,64 1SR2 1.03 fi.442.667 ı2 1963 8.888.000 S O V T E T L E R E Y APILAN tHRACAT f D n l a r he?abiylpı ıllar Dolâr '» nispeti (Genel 1P5R 11.342 S14 4.804.127 4.88S.413 4.472.838 S.464.777 1.771.0TK) Bütünü ile sevimli Halkı eğitmek ihracata göre) 4.58 TEŞEKKUR ın.îfl 1960 1961 1<W2 1.35 1.52 1.29 1.43 1.9 Dr. CELAL RAMAZANOGLU'nun VurriumuzHa. «anayi '.e.^i^lerine ihtiyac;rr.ız IIMUBU kadar. tarım iirunlerimiziriec>ğer fiyatla dı? pazarlara satmak zorundayır. Türkiye ve Sovyetler Bİ1İİ2İ arasında gelişmesi arzu edi'en iktifadi münaşebetlerin bunu sağlıyacağına emin bulunuyoruz. MMIIIMIIMMIIttlHtHtllMllMimMIMH|MHHIHIimMtMMl • > • • • • • • • • • • • • • • « • • • • • ! • • " • • ! ! ;! ! # • • • • • • • • • • • • • • • • > » • • •• • • • • ""; !•" .ln...ıt.t.mı.ınn..,., , „ • • „ • ..••••tıı. BAŞSAĞLIĞI K N P B CEMİYETt T I I I I I » 32 Buzdolabı ikıamıyel» piyangosu; BUYÜK KAYBIMIZ Merhum Abbas İhsan Emiraslânî ve Merhume Mihriban Emiraslânî oğlu, Atâ Emiraslânî'nin kardeşi ve Halet Aslangilin çok kıymetli eşi, eşsiz ve yeri doldurulamıvacak kıymetli sanaıkâr Piyanist FEYZİ ASLANGİL TEKİN GÜRPINAR'ı '.utulmuş olduğu menhu.e hastalıktan kurtulamıyarak 22.8.1965 Pazar günü Hakkın rahmetine ka\uşmuştur. Cenazesi 24.S. 1965 Salı günü cğle naraazmı müteakip Şişli Camii Şerifinden ahnarak Zincirlikujudîki ebedî istirahatgâhına defnedilecektir. Mevlâ Rahmet eyliye. Eşi HALET ASLANGIL İlâncılık: 8210 10026 Bizi çok iyi karşıladılar HEBGÜ» «••••••••••••••••••••••••••••••• ••• ••• ^ TÜRK TİGARET BANKASI A.$, j GALATASARAY ŞUBESI'nin j | S • Öğretmen MÜNEVVER TTVRtZ ile Öğretmen ORHAN TEKER vT^ Evlendiler 20.8.196S Yejilhisar KAYSERİ © m BUGÜNDEN Santral çağırma nutnaralarının • • İlâncıhk: 8206 10012 ITİBBREN | •4969İO11 (İKİHAT)j 5 S S Olarak değıştiğını muhterem müşterilerimıze bildiririz • S P ALMAN PATENTLİ P İ L L E R İ SIZDIRMAZ ilâncılık: 8181 10014 NORDŞTERN İkam«tgâh veya otel, okul v«. İçin Ana caddcdcki tamanıı. Fenerbahçede •••••••••••••••••••••••••••••••••••••»•uau " apartımamn Tel: D« 21 19 Kirahk ARÇELİK Fabrikası, 34. Izmir Enternasyonal Fuarı sfiresince devam etmek üzere tzınirde 32 buzdolabı ikramiyeli bir piyango tertip etmiş buiunmaktadır. Her gece 22.30 da tzmir Fuannda yapılacak çekilişi müteakip bir talihliye ARÇELİK* buzdolabı 1 verilecektir. Hasılatı tamamen Türk Donanrna Cemiyetine kalacak bu piyangoya, Izmir Enternasyona! Fuarı ARÇELİK Pavyonundan veya Izmir Yetkili ARÇELİK Satıcıiarından 1 liraya temin edeceğiniz biletle SİZ de katılabilirsiniz. Yeaı Ajans 4573 1Ü020 Cumbuıiyat 10007
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle