Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8AHİFE ALT1 CUMHURİYET 21 Ağustos 1965 ORHAN KEMAL karyola teller, pullar, tiiller içlnde süzülüyordu. Zarif koltuklar, yerde çok nefis bir halı, duiarXe oluyor? Ne oluyorsunuz? larda çıplak, yarı çıplak kadın Aldıran yoktu. tablolan. Otelciyse bir kıyıdan habire : Genç kadın sert, sinirli bir sil Ayıptır, diyordu, çok ayıp kinişle «Beyefendi» nin kollarınbeyefendiye karşı! • Beyefendi» baktı ki ayıba al dan kurtulup koltuklardan birine attı kendini. Kısacık eteği dolgun dırdıkları yok, sapına kadar erbacaklarından sıyrılmış, bacaklar kek, ağır gövdesiyle kadınların olanca çekiciliğiyle «Beyefendi» arasına girdi. Yaşh'ya dokunmanin başını döndürmeğe başlamışmağa çahşarak, âhu bakışhyı kap tı. tığı gib kıyıya çekti, kollannm Koynundan Gelincik paketini çı arasına aldı : karıp bir cigara almağa kalmadı. Gece vakti nedir bu rezalet «Beyefendi» hemen çakmağını çaotelci? dedi. Beni bunun için mi karak koştu. davet ettin evine? Genç kadın sinirli sinirli yatü. Otelci bitmiş, mahvolrruştu. Sonra: Bir şeyler söylemek istedi, ol Ne duruyorsun? dedi. Kartamadı. Yalnız. nikâhlı'sının yanına lozun emrini yerine getirsene! gitmek, kadını odasına itmekle Çakmağı söndüriip yeleğinin ce yetindi araa, ok yaydan çıkmıştı bine sokan «Kodaman», şaşkınbir sefer: lıkla sordu: Bırak beni, bıraaak! Ne emri? Ne yapmam lâzım? Adam bırakmıyordu: Duymadın mı? Babasının u Hanım ayıp, çok ayıp. Allaşağına emreder gibi kanunsa da, hını seversen vazgeç... memursa da, amirse de yeter artık, bu rezalete elini koy dedi ya! Dinlemiyordu: Koy! Yap cürmü meşhudunu, tev Ayıpsa da, günahsa da, rezakif ettir. Sanki hapisten, bıçakletse de artık yeter olsun. Siz tan, tabancadan korkan varmış! ayıbı, günahı düşünmüyorsunuz da ben mi düşüneceğim? Ayıp, gü İncecik cigarasından zarif bir nah, rezalet size değil de bana duman aldı, dumanı odanın yükmı? Aylardtr evimde tutuyorsun sek, yağlı boya tavanına üfledi. nikâhsız kapatmayı! Sonra bacağını bacağının üstüpe attı: «Kapatma», «Müfettiş bey» in kolları arasından karşılık verdi: O eşek kadın bilmez ama, ben çakarun az buçuk.. beni hap Ooooşt, köpek! Kapatmase attıramazsın ki! yım, nikâhsızım evet ama, senin gibi bin tane yag tulumunB deği«Kodaman» bomboş gözlerle ba şilmem! kıyordu. Attırabilir misin? Yüzü cam kırığıyla sıynlmış Bir adım yaklaştı: arsız, utanmaz! Attırmam ki! Kart karı kart karıu... kokmuuuş!. Attıramam ki de şuna. Biz de az buçuk kanundan anlarız oğ Nikâhh nerdeyse bayılacaktı. lum. Attırabilir misin? Ben serHâlâ: best bir kadınım. Nikâhlı olan, Müfettiş beeey, diye bağırıbağlı olan otelci. Cürmü meşhut yordu. yapsan bile hava benim için! Kocası nihayet odaya sokup sesini kesti. Adamın hâlâ aptal aptal bakışma sinirlenerek, cigarasının küBeyefendi de fırsatı kaçırmadı. lünü yere çırptı: Kolları arasındaki âhu bakışlı genç kadını odasına soktu. Bu o Sen sâhiden müfettiş misin? da da tıpkı tıpkısına genç kadıBir adım daha yaklaştı. Gözleri nm hârika ten kokusu içindeydi. kadının sımsıkı göğsünde: Gelin odası kadar süslü bir oda. Yoo.. Bir kıyıda gerçekten şâhane bir Değil misin? 21 GÜZE.L. BlB E.w; vESEK DA MA 1Vİ OLUR. j ' Ş M ZEıl 1 ^ (cnejt^ı ) ( ı C»EOILIMf |M« ^ \ V A ^ •1 | % '.:•• . ' < " ^ •4:' Değilim. Ya bizimkinin otelini teftiş etmişsin? Büsbütün benimsememek itibarını kırabilirdi. Sen şımdl bırak bunları da anlat bana.. Neyi? Bu iş nasıl oldu? Sert, yırtıcı: Hangi iş? Bu eve nasıl geldin yâni? Bu eve değil de, bu hayata nasıl düştün diye sor asıl. Terbiyen mi müsaade etmiyor? Sonra birden kendini toparlıyarak ayağa kalktı: Afedersiniz, çok afedersiniz. Henüz pek az tanıdığım bir beyefendiyle «Sen» diye konuşuyorum. Fakat, ah kafa. Böyle insanlarla yasanır mı? Akıl mı? Aklı olan bir insan, bir kadın, bu kör şehir'de, bu geri insanlarla nasıl yaşar değil mi? Hayat mâceranızj çok meraK ediyorum.. Hayat mâceram. Pöh. Ne olacak benim hayat mâceramdan? Cigarasından yeni bir duman. Gözleri parlıyarak baktı «Beyefendi» ye: İstanbul'lujum, dedi. Kumkapı'dan... Yaa.. hemşeriyiz demek? Siz de mi İstanburiusunuz? Evet. Neresinden? Az kalsın kaçıracaktı, kendini tuttu. Bırak şimdi bunu. Ama işiniz Ankara'da değil mi? Ne büiyorsunuz? Bilirim ben. Müfettişsiniz, bu kirli, pis şehri dolaşıp Ankara'ya. büyüklere rapor vereceksiniz. Herhalde bu geceki rezaleti de yazarsınız raporunuza değil mi? Canım efendim, bırakın şimdi bunlan. Demek Kumkapılısınız? Omuz silkti: Nereliysem nerell. Siz söylüyor musunuz nereli olduğunuzu? Yâni bu adama nerede rastladın? Hiiç, o bana rastladı. Nerde? İstanbul'da. Senin anhyaca» ğın, babama anama isyan etmış, ses sanatkârı olmak istemiştim. Oldumdu da ya.. neyse, yolum filmcilere uğradı. Pigüranlık falan, sonra gene ses sanatkârlığı. Derken bir turne. Yolumuz buraya ugnyacaktı, yolda, trende otelciyle tanıştık. Mesele bu. Tam bu sırada gene bir kaçma, kovalama oldu. Ardından otelciyle karısı, birbirlerini kovalıyaralı odaya geldiler. Kadın: Müfettiş bey, dedi, kurban ol duğum Müfettiş bey.. Bu geca ne olacaksa olsun. Ya beni, ya da şu sürtüğü hapise atın, Allahınızı, peygamberinizi severseniz atın. Çoluk çocuğunuzun bâşı içinl Bıktım usandım artık bu dirlikten, dayanamıyacağım. Mahallelinin yüzüne bakamıyorum. Herkes tuh, lânet olsun senin gibi kadına diyor. Kanun mâdem nikâhlıya haklar tammış, ne diye bu haklar dan faydalanmıyacakmışım? Daya nacağım kalmadı artık! Zarif parmaklan arasındaki dgarasmdan sinirli dumanlar alıp tavana üfleyen genç kadın da onun gibiydi: Benim de tahammülüm kalmadı, dedi. Benim de! Kar karı, daha çok kaba bir erkeği hatırlatarak bağırdı: Tahammülün kalmadıysa git, defol! Terbiyeli konuş, âdi kadın! Âdi de sensin, arsız, yüzsüa de. Benim terbiyem senden sorul maz. Sen kendine bak. Namahrem karşısında oram buram göstererek oturmağa utanmıyorsun değil mi? Hah hah haaay! Arsız, edepsiz. Yüzü cıncık. kınğıyla sıyrılmış! Cıncık, değil, cam kırığıyla.. Cam, cıncık hepsl bir! Öyle ya, senin gibiler içln ha hoşafın sujnı, ha tanesi! Yâni ne? Beni eşşek yerins mi koymak istiyorsun aklınca? Koymak istemiyorum, sen y» rini bulmuşsun.. Sus haydi sus. Senmle çen» yarıştırmaya niyetim yok! (Arkasi var) T.C. Millî Eğitim Bakanlığı öğretmen Okulları Genel Müdürlüğü Ankara / /196 Şubesi : Sayı : Konu : S""""""""""""""»»""""««B"«B«BB»»BB«BBBBB««»'"2 4» 79 00 (ÜÇ HAT) OLARAK DEĞİŞTİĞİ BİLDİRİLİR. Diğer telefonlarımızın numaraları aynen muhafaza UMUMÎ NAKLİYAT; VAPURCULUK ve TİCARET T. A. Ş. nin Halen 44 74 73 (Üç Hat) No. lu Telefon Santralımn 23 Ağustos 1965 tarihinden itibaren CERRAHOĞULLARI 3/iZ/î Eğitim Bakanhğmdan edilnıistir. ••••••••••••a İlâncıbk: 8135/9883 konu veresim: AyhanBaşoğlu ^ NE VAPHUAR S4M A ? (TEVAP V E R ADSIZ KAHRAMÂN 1 2429 eylül 1965 gunlerinde yapılacak olan, 1964^.1965 öğrenim yıh güz dönemi Ortaokul öğretmen muavinJiğine imühanlariyle birlikte Tarım Öğretmen Muavinliği imtihanlârı da yapılacaktır. 2 İmtihanlar yalnız, AnkaraGazi Eğitim Enstitüsünde yapılacaktır. 3 Sartlar: taşıyan adaylar gerekli belgelariyle 31 ağustos 1965 günü akşamına kadar Gazi Eğitim Enstitüsüne başvuracaklardır. 4 Bu tarihten sonraki müracaatlar kabul olunmaz. (Basın A. 951. 14646/9872) TİİRK HAVA YOLLARIANONİM ORTAKLIĞINDAN 1 Yeşilköy Hava Meydanında THY Ortakhğma ait beton yol inşaatı ile personel lokantası yağlı boya, badana, izalasyon fayans kaplama işleri kapalı zarfla teklif almak suretiyle ayrı ayn eksiltmeye çıkanlmıştır. 2 Bu işlerle ilgili şartnameler her gün mesaî ^.aatlerinde Ortaklığımızın İstanbul Gümüşsuyu Cad. 9ö/4 adresindeki Levazım Müdürlüğünden temin edilebiür. 3 Her iki iş için gerekli malumat şartnamede vaz edilmiştir. 4 İhale tarihi 31 ağustos 1965 sah saat 15.00 olarak tesbit edilmiştir. 5 İsteklilerin tekliflerini ayn) gün ve saatte şartnamed? yazılı geçici teminat ve vesaikle beraber Levazım Müdürlüğüne vermeleri şarttır, ihale saatinden sonra gelecek mektuplar posta ile dahi olsa muteber addedilmez. 6 Ortaklığımız artırma ve eksiltme kanununa tâbi dcğildir. (Basın 14883/9870) Ist. Dz. Tek. Mlz. Sat. Al. Koms. Başkanlığından: 1 Kapalı zarf usulü ile 120 ton paçavra satm alınacaktır. Muhammen bedeli 328800 lira olup geçici temınatı 20190 liradır. 2 Şartnameler Komisyonumuzda, M.S.B. Ankara Lv. Amirliğinde ve Izmirde Deniz Satın Alma Komisyon Başkanlığmda bedelsiz görülebiür. 3 İhalesi 1 eylül 1965 günü saat 11.30 da Komisyonumuzda yapılacaktır. 4 İsteklilerin ihale günü ssat 10.30 a kadar tekliflerini Komisyonumuza vermeleri. (Basuı 14816/9875) V4WP E3PERİM >A İSTANBUL fi,25 Açılıj 6.aO Günaydın 7.00 Türküler Te oyun. havalan 7.30 Sabah çayı 7.45 Haberler ve hava durumu 7.55 İstanbulda bugün 8 00 Oyun havalan 8.14 Küçük ilânlar 8.20 Bu sabah sizirüe S.4O Sarkılar 9.00 Karışık sololar 9.15 Saz eserleri 9 30 Doktorounuz diyor t l 9.40 Bahçe ve çiçek 9.50 Müzik kutusu 10.19 Türhüler 10.30 Kısa haberler ve küçük Uânlar 10.35 Şarkılar 10.55 Minyatür müzüc 11.25 Saz eserleri 11.40 Beyaz perdede dinlediklerimiz 12.00 Türküler 12.20 Radyo Arraoni muîikası 12.35 Küçük ilânlar 12.40 Aylâ Büyükatamandan şarkılar 13.00 Haberler ve hava durumu 13.20 Neler dinliyeceksiniz? 13.30 Reklâmlar geçidi 15.00 Kısa haberler 15.02 Çocuk saati 15.45 Şerif Yüzbaşıoğlu orkestrası 16.00 Radyo fasıl topluluğu 16.30 Konçerto saati 17.00 Ana dilimiz 17.15 Salih Uygundan türküler 17.30 Halif müzik 17.40 ÇocuUar için 17.57 Kısa haberler 18.00 Yurdun sesi 18.25 Küçük ilânlar 18.30 Hafif müzik 18.40 Alâettin Şensoydan şarkılar 19.00 Reklâmlar geçidi 20.00 Haberler ve hava durumu 20.40 Küçük Uânlar 20.45 Tülun Kormandan şarkılar 21,05 Sizin için seçtiklerimiz 21.30 Eaz eserlerl ve İrfan Doğrusözden jarkılar 22.00 Reklâmlar geçidi 22 40 Haflf müzik 22.45 Haberler ve hava durumu 23.00 Dans edelim, eğlenelim 34.00 Kapanış. tSTANBUL İL KADYOSl) 14 57 Açılıj 15.00 Müzikli dakikalar 16.00 Senfonik konser 17.00 Hafif müzik 17.30 Barok çağın müziği 18.00 Paristen yankılar 18.30 Dansa davet 19.15 Salon orkestralariyle otuz dakika 19.4 Oda müziği 20.15 Sizin seçtlkleriniz 21.00 Cumartesi konscri 22.00 Her gece buluşalım 23.00 Operet melodilert 23.30 Dans müziti 24.00 Bu »ece «irinle 1.00 Kaptnıj A N K A R A 7.00 Köye haberler 7.05 Sabaîı müziği 7.30 Saz eserîsri 7 45 Haberler ve hava durumu 7.55 Aukarada bugun 8.00 Saban kcnseri 8.15 Küçük iiânlar Ü 0 Her telden 9.00 Çeşitli müzik 9.30 Posta kutusu 9.50 Âşık Veyselden türküler 10.05 Turizm 10.10 Turhan Özek Türkân Keskinden şarkılar 10.30 Kısa haberler 10.33 Karışık müzik 10.45 Bando müziği 11.00 Aynur Gürkan • Yüksel Alpdoğandan türküler 11.15 Çeşitli Türk müziği 11.45 Konser saati 12.15 Kıbrıs saati 12.25 Küçük ilânlar 12.30 İki solist söylüyor 13.00 Haberler ve hava durumu 13.20 Çeşitli müzik 13.30 Kadınlar topluluğu 13.S5 Kayıp mektupları 14.00 Çocuk bahçesi 14.15 Reklâm programIarı 15.15 Kısa haberler 15.18 Müzik dergisi 16.15 Semahat Özdensesten şarkılar 16.30 Flâmingo dans orkestrası 16.45 Ana dilimiz 17.00 Kısa haberler 17.03 Çocuk saati 18.00 Mustafa Erses . Aylâ Gürsesten jarillar 18.25 Küçük ilânlar 18.30 İtalyadan müzik 19.00 Reklâm programlan 20.00 Haberler ve hava durumu 20.40 Küçük İlânlar 20.45 Uykudan önce 20.50 Zlya Taşkentten sarkılar 31.10 Doris Day «öylüyor 21.40 ITOcret Kozinoğludan ;arkılar 22.00 Beğendikleriniz İstedüderiniz 22.30 Fatma Türkândan garkılar 23.00 Tatfl gecesinin dans müziği 31.00 Kapanıj. ANKARA tL RADÎOSD 14.57 Acılıs 15.00 Chet Atktn» ve gitar grupu 15.30 Sollstler ve orkestralar 16.30 Sevilen klâsik eserler 17.30 Her hafto blr dllden 18.00 Plâklar arasında 18.30 Haftanın topluluğu 19.00 Küçük konser 19.30 Doris Day löylüyor 19.45 Radyo ile İngilizce 20.00 Günün melodileri 20.30 Oda müziği 21.00 Haftanın plâklan 22.00 Bizden «ire 23.00 Tatil gecesinin dans müziği 24.00 Karma müzik 1 09 Kapanı;. BEYOĞLUNDA M AYŞE İLE 12 Böylece, öğrenci, işiünemesine rağmen, bu dokunmalar yardımı ile aşağı yukan aynı sesi çıkarmağa çalışır. Öğretmenin göğsü, çocuğun scsini ayarlıyabilmesi için bir yardımcı o'.ur. Meselâ, lütfen, «B> harfi gibi dudaklarLa söylenen bir harfi tekrar eder mi siniz? B, Bu basit harfin meydana gel mesi için sarfettiğiniz kuvveti hiç düşündünüz mü? Hissetmeden söylüyoruz. Bu sadece harfi mey dana getirebilmemiz için, dilimiz ağzıraızda seıbest kaimah, dudak larımız kısılmalı, nefesimiz tutul malı. Ayni zamauda ağzımızda tuttuğumuz havayı yavaşça dışarı bırakmalıyız. Çıkan gürültü «B» harfidir. Aman Allahım.. Doğrusu bunları hiç düşünmemiştim. Konuşmadan önce, harfteri nasıl meydana geürdiğimi düşünecek olsam, dilim muhakkak felce uğrar.. Alfabeyi öğrenebilmesi için, çocuk bütün bunları bilmelidir. İşte ondan sonradır ki konuşmağa başlar... Çıkardığı sesler tabii kusursuz olmaz. Ama bazı kimseler tarafından ne dediği anlaşılır. Bu yola girince, ö'ğretmen ona derhal karşıhğı olan harfleri tanıtmağa koyulur. Daktilolojinin işaret har YALNIZ fi, söylenen harf vc parmak.arla okumak için özellikle yapıhnış çıkmtılı harfler arasındaki bağı belirtir. Çocuk daha sonra, her yoldan okuyabilmek için delikü Braille harflerini de öğrenir. Böylece yazdığı zaman, onu herkes okuyabilir. Bu da sizin için çok önemli. . Hastamn savunmasını madem üstünüze aldınız... Teşekkür ederim müdür bey. Galiba artık bu usul benim için epey aydınlandı. Dosyayı inceleyip, sanığı gördükten sonra vardığım sonuçlarm doğru olduğuna bir kerre daha inandun. Bir roman yazabildiğine göre, Sanac'da iyi bir eğitim gördüğüne inanmah. îsterse benimle de konuşabilir demek... Tabii... Hattâ sesle bile, halbuki susuyor, demek konuşmak istemiyor,.. Siz de bilirsiniz ki. konuşmak istemiyenler, dilsizden, işitmek istemiyenler de sağırdan beterdirler. Yalnız şunu da eklemek isterim: sanık kör olduğun Vazan : G. Des Cars Zürkçesi: Ber/n Kurtbay dan. kelimelerinizi dudak hareketlerinizden okuyamaz. Eğer onunla konuşmak istiyorsanız, eline dokunarak konuşmalısınız. O sesle cevap vermeğe kalkışırsa, onu anlamakta çok güçlük çekersiniz. Onun için, isterseniz Braille sisteraini kullanın. Ben bu sistemi bilmiyorum. Tercüman gerekecek. Yarın hapishaneye benimle gelmenizi rica edebilir miyim? Memnuniyetle, ama, bu görüşmede, Jacques Vauthier'yi izleraiş olan Saint Gabriel rahiplerinden birinin bulunması daha uygun değil mi? Ben de ayni şeyi düşünmüçtüra. Sanac'a bir mektup yolladım bile. Onlardan bir tanesinin, sırf yardımda bulunmak için bu görevi kabul edeceğinden eminim. Yalnız vakit o kadar dar ki... Sanıkla hemen yaruı görüşmeğe başlamalıyım. Siz yarın dolu iseniz, enstitii profesörlerinden birini bana tanıtamaz mısmız? Onu bir defalık rahatsız ederim. Müdür biraı düjündükten son Kendinı geliıim, dedi. Korkusuzluğunuza kıymet verdiğimi belirtmek için geleceğim. Meslek arkadaılarmızdan hiçbiri benimle görüşmek yorgunluğuna katlanmadı. Yanhş yoidan gitmişler. Çok faydalı şeyler öğıendim. Şimdilik hoşça kalın. Yarın sabah dokuzda hapishanenin dış kapısmda buVictor Deliot sonunda evine vardığı zaman, Danielle onu kapıdan karşıladı: Ne yazık, geç kaldıni2, dedi. Bir ziyaretçiniz vardı. Tanıklarımdan biri mi? Şimdiden mi? N» kadar iyi... Kündi bu? Madame Simone Vauthier. Ya.. Annesi demek.. Pek sevindim. Size bir §ey söyledi mi? Mektubunuzu bu sabah aldığım ve derhal geldiğini. Bu kadar iyi niyeti hemen kullanalım. Gidiyorum.. Nereye? (ArkBsı vsr) İUŞIU'UZ. Ft«luıg» îyTid.t.ıt |nc . 1964. Woıld ciühla rti»r «Kanra işe başlamadan evvel para için yaptığımız kavgalar şimdi ev işlerini kim yapacak şekline döndü.»