19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE ALTI CUMHURİYET 19 Ağustos 1965 9CANLI ADAM DA BKB TAMES 8Oh/D'UfJ ORHAN KEMAL du. Demek ki «Herif», otelinde ne kadar pisse, evinde inadma o kaAklmdan «Herkes> geçti. Evet, dar temizdi. herkes... Yâni, kendisinın de içle Evin oteline hiç benzemiyor! rinde bulunduğu, ?ehrin lokantacı, Merdiven basamağından idare otelci, bakkal, kasap, manav gıbi lâmbasını almış, açmış, ışığı çoğalt esnafı. Sağhk kontrolları ciddilikle miş otelci. merdiven yanında duryapılsa, cezalar hiç acımadan \e muştu. Güldü: rilse. parayı verene düdük çaldırıl Benzemez beyefendi.. Buyurr.asa elbette işler tıkınnda giderrun! di ama, dinleyen kim? Aslan yatağından belli olur derler mâlum a? Işte bizim fakirhane beyefen Haklısınız. di! Unutma ki, otel de evin ka«Beyefendi. durdu, kapıya aşağıdan yukan şöyle bir baktı: Sa dar yatağın sayılır! Otelci tam cHakkı âlıniz var!. çakları dantelâlar gibi işli, beş kat diyecekti ki, caddenin parkelerinh, ahşap. bir eski zaman konağıy de. çok iyi tanıdığı bir külüstür dı. Aşağıdan jiıkarı bakarken nerçift atlı arabanm beygir nallarındeyse rölöve şapkası düşecekti. dan geceye yayılan şakırtıyı işite Bu bina da. dedi, senin otel rek. Kel Mıstık'ı hatırladı. gibi. mâili inhidam! Bunu otelci de hatırlamıştı: Otelcinin bir hayli ferahlamış Kel Mıstık gene faaliyette! yureği hop etti. Evet. öyleydi. He dedi. le otel! «Mâili inhidamdır. Otel Gayet iyi tanıdığı halde tanımaolarak kullanılamaz.... diye fen iş lerinden verilmiş bir rapor vardı. mış davranmayı uygun bularak sor du: , Vardı ya, bir kolayım hulmuş, şirrı dilik hasıraltı ettirmişti. Kim o? Arabacı beyefendi. Zâtı âli• Bu bina da senin otel gıbi mâili inhidam»m karşıhğım ala nizi bizim otele getiren altmıshk mıyan «Kodaman», hemen hile se sarhoş, geveze arabacı.. zerek: Anadolu'lu şehir kadınlarmın inatla, hırsla, öfkeyle hattâ âdeta Ha? dedi. kazıyarak silip kehribar sarısına Otelci iyice anlıyamamışçasına çevirdikleri cınsten tertemiz basatoparlandı: Efendim beyim.. ne buyurdu makları zııt zut zıt... çıkarken, durdu: nuz? Haa, şu, evet. Lüzumundan Bu arada cebinden de anahtarıfazla geveze adam. Insanı âdeta nı çıkarmış, kilide sokmuştu. şiıpheye düşürecek şekilde ıvıt Bu bina diyorum, senin otel ıvıt soruyor, eşeliyor. . gibi mâili inhidam! Elinde idare lâmbasıyla otelci, Otelci kapıyı açmıştı: sır verircesine: Buyurun beyefendi.. Maksadı var da ondan, dedi. • Beyefendi>nin girmekte hafif Maksadı mı var? Ne maksabir tereddüt geçirmesi karşısmda, dı? çâresiz: Siz daha iyi bilirsiniz tabii... Az önce çok güzel izah buyurîstasyondan şehre taşıdığı müştedunuz gibi, dedi, şehrimizde her rilerinin hüviyetini tesbit ve bunu şey A. dan Z. ye kadar bozuk. Tak Emniyete haber verir! dir buyurursunuz ki, bir çiçekle «Kodaman«ın içinde bir şey küt yaz gelmez. Bendeniz... buyurun ettiyse de, üzerinde durmadı. Önem efendim! li değildi. Hiç bir ipucu vermeBuyurdu. îşler adamakıllı tıkımişti. Sağda solda cart curt edişi nnda gidiyordu. de onemli değildi. Aldığı paralara Otelci kapıyı ardmdan yavaşça pelince... Evet ama, şarapçı mı? kapadı. O da kendi işinin tıkınnŞu otelci mi gidip haber verecekda gitmekte olduğu kanısındaydı. lerdi? Sanmıyordu. Kaldı ki, alYukan çıkılan merdivenin en dığı paraları kaşla göz arasında. alt katında temizliğini açıkhyor 19 HATTA Ğ U 31LE OlXHJM VOfe; . BA tek tanıksız alıvermUti. Ikinci kat. Sonra üçüncü kat. En alt kattan bu üçüncü kata kadar her yan ter temizdi. Aklından annesi geçti: Etli, butlu, eskilerin «Hamurlu. dedıkleri. .Osmanlı karı. dıye mertliğmi öğdükleri bir kadm. Annesi de tıpkı böyle kazıyarak sılerdi merdivenleri, sofayı, odaları Böyle olduğu halde karısı .. Yuzü nefretle buruştu. Ufacık göz leri burun köklerine akmışa benziyen şaşı, kupkuru, cırcır karısını hatıriamıştı istemiyerek. Şu saatta gene kimbilir, anacığıyla gırtlak girtlağa kavgada mı, yoksa çoluğu çocuğu, evi barkı tepip, kendi gibi zuppelerle poker. briç partisinde mi, otomobil gezintisinde miydi? Belki de aziz ahbabı ebe hanımla bıılikteydi .. Yüzünün bir tıkiyle sanki onu, onun hayalinı gerilere attı, unuttu. Zaten tam bu sırada bir kapı gıcırtıyla açı'mış. darmadağın saç larıyla dekolte bir genç kadın uyku dolu gözleriyle peydahlanmıştı. Geldin mi? Fakat, otelci'den başka blri de vardı yanında. Hiç tanımadığı, enıne, boyuna, kaba bıyıklı, çok yakışıklı bir beyefendi. Bayılırdı böylelerine. Bunlar kocaman elleri, kalın, güçlü kollanyla erkeksı erkeksi kokarlar, iyi sarar, insanın suyurru çıkarırlardı tatlı tatlı. Otelci, kadını tanıttı: Benim ikinci hanım! Sonra da «Kodaman»ı: Beyefendi Ankara'dan geliyorlar. Kendileri vüksek müfettiş! «Kodamanoın canı sıkıldı: Hayır hayır. Müfettiş falan değilım. Sadece şehrinize uğrak vermiş bir yolcu! Ne olursa olsun, otelci'nin «Benim ikinci hanım» dediği metresi sevmişti adamı birden. Sevmek de değil, galiba sadece beğenmişti tster müfettiş, ister yolcu. Erkekti, sapına kadar erkek! Otelcinin elinden idare lâmbasını aldı. Bana ver şekerim.. Verdt. Bu arada fısüdadı: Beyefendiye misafir odasını açalım! Genç kadın döndü: Buyurun beyefendi! Merdıvene yürüdü. «Kodaman», gecenin bu hiç umrnadığı saatinde bembeyaz, kar pibi bir şimşeğı hatırlatarak ça> kıveren genç kadmın yakıcı güzelliği karşısmda şaşırmıştı. Kendini toparhyarak: Efendim, dedi. Gecenin bu gec saatinde rahatsız ettim. özür dılerim... Kadın gayet güzel bir tstanbul şivesiyle: Aman efendim, dedi. Rica ederim... Ğtae düştü, merdiveni çevik zıp layışlarla, her zıplayışında da etekleri hophya açıla. hoplıya açıldıkça da kar gibi bacaklannı göstere göstere çıkıyordu. «Kodaman» bitmişti. Bir yandan göa kırparcasına açılıp kapanan bacaklann hârika güzelliği, öte yandan sıcacık vatağımn ılık ten kokusunu saçışı... bu koku tahrilc edici bir esansın nefis kokusuna karışmıştı. Otelci daha arkadan geliyordu. Dördüncü kata çıktılar. Kadın : Bir dakika, dedi. Lâmbayı yakayım.. Misafir odasına hızla geçti. Ağır cevizden konsol'un üzerinde du« ran karpuzlu, büyük lâmbayı yak tı. Sofada kocasıyla dikilmekte olan »Kodaman»a, adamın İçinde yağlar eriterek: Buyrun efendim! dedi. Yol verdi. «Kodaman» girdi. Kadın bızla dışarı çıktı. Kocasmı çağırdı. Merdiveni üçüncü kata indiler. Tam merdivenin alt basamağmda durdular. Kadın: Kim bu adam? diye sordu. Otelcinin aklı gitti: Şisşş... Niye? Duyarsa... Ne olur? Canım karıcığım, adamın kim olduğunu bilryor musun? Yoo... (ArKası var) •••••••••••••••••••••••••••••••••••••I Muhielif Eb'ad Olo Lâsllklerine Sıri Geçîrlilecektir. Ereğli Kömürleri İşletmesinden: ^ Şartnamcsine göre kapalı zarfla teklif almmak suretile Müessesemiz Karanakil Vasıtalarına ait yıpranmış oto îâstıklerine sırt geçirtilecektir. Teklif zarfları 3 eylül 1965 cuma günü saat 12 ye kadar E.K.İ. Özel Büro Şefliğine verılmış olacaktuŞartname Zonguldakta Ereğli Komurleri İşletmesi Ticaret Müdürlüğünden, Ankarada Türkıye Kömur İşletmeleri Kurumu Genel Müdürlüğünden, İstanbulda Beyoğlu Pıremeci Sokak Baro Han 3 nci katU Türkiye Kdmür İşletmeleri Kurumu İstanbol Satmalma Müdürlüğünden, Devrekte E.K.İ. İşçi Bürosundan, Adapazarı; Samsun ve Bursa Ticaret Odalarından temin edilebilir. İşletmemiz srtırma ve eksiltme kanununa tâbi olmayıp ıhaleyi yapıp, yapmamakta veya kısmen veya tamamen dilediğine yapmakta serbesttir. CBasın 14513 Z. 253'9772) Milli • « •• W* •* İL AN w 1965 1966 ders yılında 1416 sayılı Kanun uyarınca Milli Eğıtım, Ticaret, Turizm ve Tanıtma Bakanlıklan hesabına *osj al dallarda öğrenim vapmak uzere yabancı ülkelere 17 lı*e fen ve edebıyat kolu mezunu öğrenci gonderilecektır. Hangi öğrenim dalında kaç oğrencının göndenleceği aşağıda gösterılmiştır. öğrenim dalı öğrenci sayısı A Felsefe 1 Biyoloji 2 Alman Filolojısi 1 Fransız Filolojisi 2 Otelcılik 1 Muzeoloji 2 Müzelik eserler restoratörü 1 B Hidrobıyoloji 1 C Renkli fılim 2 Grafık ressam 1 Turizm sahasında Eğıtım Idareciliği 2 (Educational admınıstration ın the fıeld of Tourıstıc) Otelcihk 1 Adayların lke fen ve edebiyat kolu mezunu olmalan, Askerliğıni yapmış olanların 1941 doğumlu ve daha kuçuk yaşta, askerliğini yapmamış olanların 1944 doğumlu ve daha küçük yaşta bulunmalan lâzımdır. tmtihanlar 22 25 Kasım 1965 tarihleri arasında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde yapılacaktır. tsteklilerın 18 Ekim 1965 Pazartesi günü akşamına kadar mezun olduklan okullara müracaat etmeleri lâzımdır. Daha fazla bılgı Millî Eeitım Bakanhğı. Milli EJıtım Müdürlükleri ile ilgıli Okul Müdürlüklerınden alınabılır. • konuveresim.AyhanBaşoğlu • ADSIZ KAHRAMAN SiNJ SAMA HEPÇ. j j OVtEv SCLU '•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••«HS İzmir Yaliliğinden (Ihrak Fırını yapılacaktır) 27209.00 lira keşif bedelli Bornova Veteriner Hayvan Dırak Fırını ve tesisatı inşaatı açık eksiltmeye çıkanlmıştır. Eksiltme evrakı Bayındırlık Mudürlüğünde görülebilir. Geçici teminat miktan 2040,71 liıftdır. Ihalesi 27/8'965 cuma gunü saat 11.00 de İzmir Hükümet konağındaki Bayındırlık Müdürlüğü Eksiltme komisyonunca yapılacaktu. İsteklilerin keşif bedeli kadar benzeri bir işi başarı ıle yaptıklarjna dair belgelerini 24/8/965 salı günü saat (14.00) de Valiüğe verecekleri dilekçelerine ekliyerek (tetkiki sonunda) alacakları yeterlik belgesi, geçici teminat mukabili banka makbuz veya mektubu, 1965 yılına ait Ticaret Odası vesikası ile birlikte mezkur gün ve saatte komisyona müracaatları ilân olunur. (Basın İ. 905914364/9768) ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••a ••I !•••••••••••••••••••••••••••••••••••••«•• (Basın: A. 970714941/9769) \ Kızılay Derneğindcn Yardım hastanelerimiz için üç adet Volkswagen tıoi 'abip ilk yardım müdahale KlinoMobil komple arabası satmalına caktır. • Buna ait şartnameler Ankarada Kızılay Gcnel Müdürlü • ğünden ve İstanbulda Kızılay İstanbul Müdürlüğünden temu g edilebilir. ~ En son teklif verme tarihi 30'9'1965 saat 16.00 ya kadardır. Postada vâki gecikmeler ksbul edilmez. I S T A N B Ü L 6.25 Açılış 6.30 Günaydın 7 00 Turkuler ve oyun havaları 7.30 Sabah çayı 7.45 H&berler v e hava durumu 7.55 İstanbulda bugün 8.00 Saz eserleri 8.15 Küçuk ilânlar 8 20 Bu sabah sizinle 8 40 Sami Göğüşten şarkılar 9.00 Keman soloları 9.15 Türküler 9.30 Şarkılar 9 50 Müzik kutusu 10 10 Oda müziği 10.30 Kısa haberler ve küçük ilânîar 10.35 Zurih Tonhalle orkestrasından F. Lehar'dan parçalar 10.55 Solodan soloya 11.25 Turkuler 11.40 Çalışırken müzik 12 00 Selma Ersözden şarkılar 12.20 Öğ'.e tatili 12 35 Küçük lltalar 12 40 Salih Dizerden sarkılar 13 00 Haberler v e hava dunımu 13.20 HaJıf müzUc 13.30 Bir r»klâm 13.40 Orkestra müziği 14 00 gükran Akindan şarkılar 14.15 Klmya ANKARA 6.25 Açılış 6.30 Günaydın 7 00 Koye haberler 7.05 Sabah muziği 7.30 Saz eserleri 7.45 Haberler ve hava durumu 7.55 Ankarada bugün 8.00 Sabah konseri 8.15 Kuçük ilânlar 8.20 Her telden 9.00 Çeşitli müzik 9.30 Ev kadınının istekleri 9 50 Ahmet Sezginden türküler 10.05 Turizm 10.10 Ali Rıza Köprüluleroğludan şarkılar 10.30 Kısa haber ler 10.33 Dans muziği 11.00 Nezahat Bayramdan türküler 11.15 Solistler geçidi 11.45 Konser saati 12.15 K ı b n s saati 12.25 Kuçuk ilânlar 12.30 İki solist ıbylüyor 13.00 Haberler v e hava durumu 33.20 Öğle konseri 13.45 Neclâ Eroldan türküler 14.00 Çocuk bahçesi 14.15 Kimya 14.35 Tarih ••••••«••••••••••••••••••tog Cumhuriyet 9773 10 Bu konuda Fransada yapılan çalışmalar hakkında konferanslar vermek üzere, Amerikan hükumeti tarafmdan dâvet edilen Jacques Vauthier, Bırleşik Devletler ve Kanadada beş sene kalmış tır. Kendisine, kıymetli yaıdımlarını esirgemiyen Madame Vauthier beraberindedir. Yemekten sonra, kocası dinlenirken, güvertede gezicti yapan Madame Vauthier, kamarasma döndüğünde, eşınin orada olmamasına hayret etmiştır. Bir süre bekledikten sonra, onu gemide aramaya koyulmuştur. Hiç bir yerde bulamayınca, genç kadın, gemi komiserine korkusunu bıldirmiş, ve kocasının kör, sağır, allsiz olduğunu hatırlatarak, bır kazaya kurban gitmesinden endişe ettiğüıi söylemiştir. Derhal ha rekete geçilmiş, yaz&nn denize düşmüş olması üzerinde durulmuştur. Gemi her yönden aranılmaya başlanmıştır. M. John Bell'in lüka kamarası bnünden geçerken, oranın işleriyle görevli bir kamarot, kapının aralık olduğunu farketmiş, içeri bakmak istemiş ve epey zorlukla kapıyı açınca feci bir olayla karşılaşmıştır. Genç " Amerikalı, yere diz çökmüş, tokmağı sıkı sıkı tutar bir halde ölü buîunmuştur. Boynun YALNIZ dan akan kanlar hallnm üstüne yayılmış. Yatağın kenarına ilişmiş olan Jacques Vaathier, hareketsiz, donmuş, bekleraekte. Görmiyen gözleri kanlı ellerine bakrnakta. Kamarot derhal komiseri çağırmış, hiç bir zorluk çıkmadan Jacc.ues Vauthier yaka lanarak geminin hapishanesine götürülmuştür. Gemide Madame Vauthier'den başka kimsenın kaatil ıle konuşabilmesine imkân olmadığmdan, zavallı kadın, De Grasse süvarisinin isteği üzerine, ilk görüşmede tercümanhk etme yi kabul etmiştir. Yazar, kansına, katil olayı hakkında bir şey söylemek istemediğini, John Bell'i öldürdüğünü ve böyle yapmasınuı gerektiğinl bildirmiştir. Bütün ısrarlara rağmen, başka bir bilgi eklemek istememiştir. Cinayetin nedeni bilinmemektedır. Madame Vauthier, ne kendısinin, ne de kocasının ölenle bir ilgileri olmadığını söylemiştir. İlk incelemelerde kaatilın akıl hastası olmadığı anteşılrmştır. Vazun: G. Des Cars Zürdçesi: Berin Kurtbay De Grasse, Le Havre limanına girer girmez, kaatil polise teslim edilecektir. Aynı gazetenin 12 Mayıs tarıhli nüshasında da kaatilin tevkif olayı hakkında bilgi vardı: «De Grasse limanına varır varraaz, komiser Mervel, yanında bir kor, sağır, dılsiz tercümanı, bir de adll tıp doktoru ıle, Jacoues Vauthier'yi sorguya çekmek istemiştir. John Bell'in kaatili, cınayetten hemen sonra karısına verdiği cevabı, komisere de tekrarlamışıtır. Hapishaneye naklinden önce, kaatilin sıhhl du rumu inceleneoektiı.» Victor Deliot, bu yazıları not almadan okumuş ve Milil Kütüp haneden ayrılrak, başka bir otobüse binmiş, öğrenci bölgesı Quartier Latin'e doğru yol almıştı. Otobüs yürürken avukat dusünüyordu. Sanığın sıhhat durumu normal görünüyordu. Dosyasında bulunan bütün doktor raporlan, kaatilin sakatlığı dısında anormal bir adam olmadığına oybiriiğl Ile karar veriyordu. Zaten her soru aynı cevabı almıştı. Gemide John Bell'i bile bıle öldürdüğünü, gencin bunu hakkettiğini, yeniden yapması gerekse, aynı yoldan gideceğini soylemişti. Fakat olayın nedeninı bıldirmek istemiyordu. Bu işin garip bir yönü vardı. Delliot ilk görünüşte yanılmadıgını anlıyordu. Korkunç yapılı Jacoues Vauthier'nin rıihu bamba«ka idî. Bır ruh... Bu belki faz la derine giden bir anlamdı. Fakat şu belli idi ki, kaatil, normal ınsanlarm %çısına uymıyan kuvvetli bir iradeye ve keskin bir zekâya sahipti. Öyle bir zekâ ki, gören, işiten, konuşan insanlann hepsini şaşırtacak kadar kabiliyetli. Acaba herhangi bir insan Jacques Vauthier'nin içinden ge çenleri anlıyabileoek kadar ince mı? Bunu yaşh avukat, ancak kaatilin ailesi ıle, bilhassa annesiyle tanıştıktan sonra anlıyabilecekti. Bir anne, evlâdını herke&ten iyi anlar. Bir de onun eğıtimini yapan ve ona dış dünya (Arkssı var) 14.50 Dünyaya bakıs 15.00 Kısa haberler, kapanış. 16.55 Açıhş 17.00 Meral Arma 14 35 Tarih 14 50 Dünyava ğandan şarkılar 17.70 Caz müzıği bakıj 15 00 Kısa haberler, kapa 17.40 Sohbet 17.50 Tarla dönüsü nış. 18.10 Küçuk konser 18.25 Küçük 16 55 Açılış 17 00 Eğlenceli müilânlar 18.30 Incesazdan Acemzik 17.20 Dort ses, dört s&zdan kürdî faslı 19.00 Reklâm progtürküler 17.40 Çocuklar için ramları 20.00 Haberler ve hava 18 00 Kadmlar fash 18 23 Küçuk durumu 20.40 Kuçük ilânlar ilânlar 18 30 Küçük orkestra 20 45 Uykudan önce 20 50 Turhan 18 45 Saz eserleri 19 00 Reklamlar Toperden şarkılar 21.10 Tarihten geçıdi 20 00 Haberler ve hava dusesler 21.20 Erkekler topluluğu rumu 20 40 Kuçük ilânlar 21.45 Sevilen melodiler 22.05 Nevin 20 45 Muzaffer Birtandan şarkılar 21 00 Radyo tiyatrosu 22.00 Rek Akoldan türküler 22.20 Balete çağrı 22.45 Haberier v e hava lâmlar geçidi 22.40 Hafif müzik durumu 23.00 Gece konseri 22.45 Haberler ve hava dunımu 23.45 Cece yarısına dogru 24.00 23.00 Senfonik müzik 23.40 Dans Kapanış. müzigi 24.00 Kapanı; ANKARA İL RADYOSU İST4NBUL İL RADYOSü 17.57 Açıhj 18 00 Plâklar ara17 57 Açıhs 18 00 Müzikli dakisında 18.30 Diskoteğimizden kalar 19.00 Akşam konseri 19.00 Küçük konser 19.30 Almanca 20.00 Hafif mu7.ik 20.15 Her 7amelodiler 19.45 Radyo ile Almanca man sevilen plâklar 21.00 Turk 20.00 Günün melodilerl 20.30 bestecilerl 22.00 Her gece bulusahm 23.00 Sonat saati 23 30 Bir konçerto 21.00 Sevdikleriniz ve sevecekleriniz 22 00 Oece kon Dans müziği 24 00 Romantik eerl 23 00 Dansa davet 24.00 mOzik 00.30 Haflf mOzik 1 00 Kârm» müzik 1 00 Kapanış. Doğrus,unu istersen, bize fazla baktıçından ötürü kovulau cam silicisini buna tercih ederdim.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle