26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE tKt CÜMHURIYET 19 Ağustos 1965 ""1 Fİİll TEKEUER VE AŞHI KHANÇUR Necati UGUR Malıye Bakanlığı Hesap Uzmam Güzel gelişmeler Türkiyede ilk defa bir sos>alist partisi, adavlarını parlâmentoya göndermek yolundadır. Çok partili ha\atımız için önemli bir • aşamadır bu. Telâsa dusmüş çevreler, l«çi Partisinin eelismesini bütün fiicleriyle önlemeye çalışıyorlar. tç \e dıs kapitalizmin bütün ağaları. ellerindeki bütün imkânlarla Isçi Partisinin üstüne abanıyorlar. Iftira, zorbalık, çamur. çapulculuk. . Nafiledir!.. Eğer bir tarih determınizmi varsa. bılmek gerekir ki, Türkiyedeki toplumcu fikirler yürüyecck. Çaresizdir. Bağıra çağıra boyunlarını içip bu yürüyiisü kabul edecekler kapitalistler . Çünkü sosyalist gelismeyi kabul etmemek. Anayasayı kabul etmemek demektir. Süphesiz Anadolunun bazı \erleri daha bu gelişmelerden yoksundur. Ama bazı yerler kıpırdanmaktadır. Polatlı Postası'ndan Mardin'de tşçi Partisinin kurulusunu bildiren haberi beraber okudugumuz zaman, Anadolunun hangi sancılarla kıvrandığını görüvoruz. Mardin'de îsçi Partisi'nin kurulusunu «Mardın toprak ağaları dize g?tırıldi> diye haber veriyor Polatlı Postası, ve devam ediyor : Türkiye tsçı Partısı çikarcı çevrelerin baskısı, devamlı tehdit ve korkutmaları yuzunden bazı illerde zor kurulmaktadır. Bu illerden biri de Mardmdı Mard:n, ağası bol, şeyhı bol, sömürücusü bol; buna karsılık da ezilen yoksulu çok bir ilimızdir. Hafta içinde bildırildığıne gore Mardın ıhnın Derik ı'.çesınde T.l P. orgütü kurulmuş ve bın kısıye yakla.=an bir kalabalıkla ilk toplantısır.ı yapmıştır Derık ılçesinde T.l.P. ni kuranlar şunlardır : Davut özcan (Baskan). Şakır Ahm fSekreter). Mahmut DoSar, (Sayman) Mehmet Tan (Bahçıvan), Hasan Acar (Çıftçil, Ali Temel (Bahçıvan), Sehmuz Dag (Köylu), Abdurrahman Tanrısever (Çiftçı), Mehmet Nezıh Sessiz (Çiftçı). Ve gazetenin bildirdiğine çöre, Deriklı Isçi Partilıler şöyle konuşmaktadırlar : Bir milyon dönümden fazla mumbıt arazısı bulunan ilçemızin toprakları çoğu kez kanunsuz olarak valnız 810 buyuk toprak ağası tarafından ısletılmekte olup kaderını toprağa bağlamış 30 bınden fazla nufus sefalet içinde ya=;amaktadır. Bu ağır baskının uyandırdığı şuur, butun Derık'hlerın kurtuluşu partımiz saflarında toplanmakta görmelerine imkân vermıştır. Topraksız köylümüzün ve emekçi halkımızın hizmetinde çalışacağımızı arzederiz. önemsiz gibi görünen bu gelisme, aslında çok önemli isaretlerı tasıyor. Türkiyede ilk defadır ki bir sivasi parti, toprak ağalarına karsı örgütlenerek ortaya çıkıyor. Bilindigi gibi simdhe kadar büyük partiler Oogu ilçelerinin agalarını pavlasarak kurulurlardı. Ve hattâ aynı aile dalından ağaların ıki ayrı partiyi kurup Meclise milletvekili yolladıgı bile görülmü^tur. Türkiyedeki sosyal olus, toplumcu partinin gelisimini hızlandırdıgi gibi öteki partilerin de kabuklarım çatlatmıstır. C.H.P., Ismet Pasa yönetiminde daha devrimci bir tavır almak zorunda kalmıs. emperyalist baskılara karsı çıkmak görevinde hissetmistir kendisini... C.K.M.P. ise eski C.K.M.P. değildir. Ve bir büyük degisim olmuştur parti yönetiminde .. M.P. sivasi havatımızda patolojik bir vaka olarak devam etmektedir. A.P. ise maskesini tam mânasiyle atarak emperyalistlerin emrinde ve kompradorların yönetimindeki hizmetini daha açık seçik yürütmektedir. Ve çok önemli bir nokta daha : Babıâli basını Anadolu basınından geri kalmaktadır. tsçi Partisini savunan tek gazete yoktur Babıâlide . Oysa Anadolunun küçük gazeteleri içinde tözünü bııdaktan esirgemeyip tşçi Partisinı destekliyen pek çok organ vardır. Bunlar Türkive'deki uyanısın öncülügünü Babıâli basınından daha ehliyetle yapmaktadırlar. Anadolunun illerinde ve ilçelerinde en ileri fikirleri büvük yokluklar içinde savunarak Türk gazeteciliğinin yüzünü agartmaktadırlar. Millî Mücadelede de aynı hikâve vasanmıştı. Batıda egitim görüp tstanbulda vasıyan ve çokbilir görünen nice meslektas, Türkiyenin gerceklerine avkırı kalem oynatıp yozlasmıs fikirleri savunurken. Anadnlunun corak vaylasındaki alçakgönüllii meslektaslarımız pınl pırıl bir devrimcilik atılısı içindedirler. Bir daha anlasılıvor ki, ayaklannı bu memleketin topraklarına dayamıyan aydından Türkiveve bayır yoktur. ı* . » i .*' ••••••••••••••a S on vıllarda, ekonomik ve sosyal hayatımızda, derin olumsuz etkiler yaratan bir sorun yeniden önem kazanmaya baslamıştır. Deginmek lstedigimiz konu, fiilî tekeller dola.Msnle saflanan aşırı sınai kazançlardır. Bilindiği gibi, yurt içinde yeter miktarda imal edildigi kabnl edilen mamulleri, döviz stkıntısını hafifletmek amacı ile Ithal kotalarından çıkarılmaktadır. Ancak, öte yanda yurdnmazda sermaye kıtlığı da bulunması avnı is kolunda serbest rekabet sartlarınıo dogtnasına genellikle imkân \ermemekte ve miitegebbis fiilen tekelci bir duruma geçmektedir. Tekelcinin ise mamnl fiatlarım, kendisi için optimal bir kazanç saglıyacak şekilde istedigi bir seviyeye yükseltmesi daima mümkündür. Talebin elâsiiki olmadığı \eva az elâstiki oldugu hallerde ise optimal kazanç daima normal kâr nispetlerine göre oldukça asırı bulunacaktır. Sayın llhan Selçuk'uıı 20 mayıs tarihli Cumhuriyet gazetesinde söz konusu ettifci Çanakkale Seramik Fabrikası'nın, tekelci durumu dolayısiyle sagladıgı asırı kazanç (yüzde yüzün üstündedir), dnrumnn tipik fakat münferit olmayan bir örneğidir. Esefle kabul etraek «erekır ki, bugün sanavimizin birçok dalları. lekelci durumunu sonuna kadar istismar etmekte \e müstehlikin sırtından haksız kazançlar sağlamaktadır. Zira, Millî Korunma Kanununun yürürlükten kaldırılmasiyle kâr hadlerini tahdit eden ciddî bir müeyyide kalmamıstır. Her ne kadar, yeterli miktarda yurt içinde imal edilmeleri dolayısiyle, ithalâtı yasaklanan mamuller üzerinde Sanayi Bakanlıgı tarafından Sanayi Odalarının da istirakiyle gerek fiat gerekse kalite ve miktar bakımlarından kontrolü söz konusu olmakta ise de, bu kontroller geregi jibi müessir olamamaktadır. Zira bu konoda incelemeleri yürütecek yeterli elemanlara sahip olunmadığı gibi, müessir müe>yideler de uygulanamamaktadır. Bununla beraber bazı müteşebbislerin, ciddi bir müeyyide bulunmamasına ragmen, kârlannın miihim bir kısmını kamufle etmek snrttiyle ihtivatı elden bırakmadıklan da görülmek tedir. Bu konuda basvurulan bir kombinezon, paravan şirketler yaratılması yolndur. Mütesebbis, kurduğu bir aile sirketine fabrika tesislerini yükgek bedellerle kiraya vermekte, ayrıca sirketin imal ettiği mamullerin tamamını satın almak suretiyle piyasadaki toptancılara kendisi arzetmektedir. Bövlece. sınai kârın büvük bir kısmına gayrimenkul sermaye iradı ve tieari kazanç süsü verilmektedir. nai kazançların ve yüksek maliyetlerin bu uçurnmu daba da artıracafım izaha lflzum yoktur. Durumun ekonomik yönden de olumsuz etkileri bulunmaktadır. Şöyle ki, yüksek endüstriel fiatlar genel fiat seviyesinde yükselme yönünde bir tesir icra etmektedirler. öte yandan yatırımlar üzerinde de olumsuz etkilerin meydana geldiği bir eerçektir. Zira zabmetsizce kazanılan servetlerin yatırımdan ziyade lüks istihlâke yöncltilmesi insan psikolojisinin tecrfibelerle anlasılmış bir sonucudur. Asırı kazançlar sağlamaya imkân veren bir iktisadi ortamda, devlet gerekli tedbirleri ahp aygulamadıkça, mütesebbisin normal kârlarla yetinmesi beklenemez. tktisadi kalkmmamızın tamamlanmasına değin daha uzun süre doviz darlıfı devam edeceğine çöre, fiilî tekeller bu sürede ekonomik ve sosval havatımızda olumsuz etkilerini sürdürecektir. Düsük iktidar dc\rinde hilhassa sivasi etkenlerle gözyumulan fiili tekel aşırı kârları ve yüksek maliyetlerin, ekonomik 70runluklaria da olsa devamı tnazur görülemez. Ciddî ve yeterli tedbirlerin alınması herhalde gereklidir. Türkiye, ölüm nispetinde 1 inci, yaralanmada 9 uncu Doç. Dr. Rıdvan EGE •••3 •• « • Alınabilecek tedbirler onuya son vermeden önce alınabilecek tedbirler üzerindeki görüşlerimizi de açıklamayı faydalı buluyoruz. Her konunun çözümünde olduğu gibi, şüpbesiz burada da muhtelif alternatifler mevcuttur. tlk akla gelen yol, hastalığı kökünden kurutmak ve bu maksatla fiilî tekel durnmlarını ortadan kaldırmaktır. Bunun için ise, fiilî tekel durumunda olan sanayi kollarının mamullerini. pivasada serbest rekabet sartlarını doğııracak sekılde ithal kotalarına almaktır. Kabul etmek gerekir ki, bu yol memleketin iktisadi ger(.eklerine nvçun olmayacak ve problemi belki de baslangiç noktasına götürmüş olacaktır. K ünyamızda 1925 te 20 milyon civarında bulunan motorlu araç adedl bugün l t t milyon ci\arındadır. Seneler geçtikçe arabalar daha sür'atli gidebilir ve yollar daha sür'atli gidilebilir olduğu için kazalar da artmıştır. Kazaların bir insan, bir de maddl hasar tarafı vardır. Trafik kazasıııda dıınyada sencde 100.000 kişi olmekte. 3.000.000 kişi jaralanmakta ve bunlardan 600.000 kadarı sakat kalmaktadır. Bizde 1955 de 1247 ölü varken 1 3 % de 2410 a jükselmiştir. Butun bu rakkamlar son asırların fecî harb bilânçolanndan daha mı hafiftir? Maddî hasar butün dünyada senede 200.000.000.000 T.L. sı civarındadır. Bizim trafik kazalarından olan senelik hasarımız 1.325.000.000 D memleket is+«tİstiğinde biziınlii kadar fazîa değildir. Araçla ilgili kusurlar araca ait kusurlar: Fren hataM otorlu hatası veoh0. ıotkusuru sı °,U. tekerlek lâstik o Bazı batı memieke::erinde şofor hatalannda alkol'ün yeri »' 10 a , • kadar yükselir. Sebep şoför olan öldürücü trafik kazalarında ise S İkinci bir çözüm yoln, fiili tekel mevzuu olan mamullerin satış fiatlannın tesbit ve kontrolüdür. Milli Kornnma Kanunn yürürlükten kaldırılmış olmakla beraber, 8 haziran 1936 tarihli Endüstriel Mamulâtın Maliyet ve Satış Fiatlannın Kontrolü ve Tesbiti Hakkında Kanun'la bu kanunun uygulama şeklini gösteren tüzük, endüstriyel mamulâttan lüzum gördüklerinin maliyet ve toptan satıs fiatlarını tesbit ve kontrol için Sanayi BakanIığına yetki vermektedir. Ancak söz konusu kanun ve tüzükte, mamullerin toptancı, yan toptanrı ve perakendeci tüccara intikalinde, bunlann uyçulıyacakları fiatları tesbit ve kontrol husnsunda da adı geçen Bakanlığa bir yetki tanınmaınai işletmelerde fiili tekelin ortaya çıkardıfı mıstır. Endüstriyel Mamulâtın Maliyet ve Satış fakat sosyal ve ekonomik yönlerden aynı mahFiatlannın Kontrolü ve Tesbiti nakkındaki Kanuzurları tasıyan bir baska durum da yüksek nun uyçulanması suretiyle, imalâtçının mamullemaliyetler konusudur. Bilindigi gibi bunun tipik rini normal kârlarla toptancıya intikal ettirmesi örneğini Ereğli Demir \e Çelik lsletmeleri versaglansa dahi, arz ve talep dengesizliginden bu mektedir. Sdz konusu isletmenin fiilî tekelci dudefa toptancı, yan toptancı ve perakendeciler faynımuııa gü\enerek, memleket sartlarına göre asdalanacak, netice itibariyle mamuller müstehlike tronomik sayılacak ve herhalde normal rekabet yine fahis fiatlarla intikal edecektir. Bu itibarla gsrtları altında yapılamıyacak masraflara kolayrin perakende satıs fiatlarını da tesbit ve kontrol lıkla girismesi, neticede bütün yukün omuzlarına etmeve imkân verecek şekilde doldurnlmalıdır. yüklenecefci vatandas kitlesini derin endiselere Bu arads, muvazaa yoliyle iinal kârlann bir kıs•evketmektedir. rnının kamufle edilmesinî Snleyici hükümlerin Oysa isletme yönünden, normal sartiara nazasözü edilen kanunun gösterdiği bosluk, mamnlleran, maliyet ma'raflannın yüksek bulunması hiçde getirilmesi yerinde olur. bir mahzur doçurmamaktadır. Zira bn denli bir Tüksek maliyetlerin önlenmesi konusanda termayeye dayanan ve normal isletme masraflan ile çalısacak ikinci bir teşebbüsün kurulması ise, halen Şeker Şirketleri için nygulanmakta olan ve kendisiyle rekabet haline geçmesi maddeten hir yola gidilebilir. Bilindigi gibi, Şeker Kanunu lmkânsızdır. Öte \andan ithalât yolunun kapatılile şeker istihsal eden müesseselere, iptidaî madması firmanın rekabet sartlarından mâsun durude te mamul fiatlannın hükümetçe tesbit edilmemnnu tamamiyle emniyet altına almaktadır. Bu si dolayısiyle, yüzde on nispetinde bir kâr garandurumda firmanın, normal isletmecilik prensiptisi kabul edilmiş, ancak bunun için, maliyet unIerine baglı olarak ve isletme masraflarında gesurları arasına giren isletme, idare, şirket genel rrkli bir tasarruf zihniyeti ile hareket etmesini idare ve sosyal masraflannın mâkul miktarda olheklemek fazla ha>alperestlik olur. Zira kâr yüz ması sartı konulmustur. Eregli Çelik lsletmeleri desi sabit bulunsa dahi mali>et masraflarının artgibi. görünüste normal kâr hadleri ile çalısan teması ölçüsünde firmanın kân da buna paralel sebbüslerin, yüksek maliyetler tesekkülüne \aolarak yükselecektir. Esasen firmanın şimdiden ran yollara ka\malarını önlemek için benzer bir kamu o\una akseden bir kısım fuzuli harcamalatedbire basvurulabilir. Şöyle ki, kabul edilen kâr n bn konudaki endiseleri haklı cıkaracak nitelikhadleri, ancak memleket sartlarına göre mâkul tedir. Bir teşebbüsün maliyet fiatları jükseldikmiktarda olan isletme, idare ve sosval masrafları çe kârınm da artması ulasmak istediğimiz ekonoiçin uygulanır. mik düzenin sartları ile baSdasamaz. Herhalde Millî Korunma Kanunu u\ gulamalarında vadurum, düsük iktidar devrindrki maliyet fiatı rılan sonuçları hatırla>anlar. belki de >ukardaki üzerinden kâr tesbit edilen baraj ihalelerine tam sekilde fiat kontrollarınm eereji eibi uvçulanabir benzerlik göstermektedir. Bu vapıtların memmıyacagından haklı olarak endişe duyacaklardır. leket ekonomisine nelere malnldutu ise henüz Anoak belirtelim ki bu tedbirlerin uygulama alaunutulmus değildir. nı Milli Korunma Kanununa nazaran oldukça sıBugün çesitli nedenlerle muhtelif sosyal sınıfnırlı kalacaktır. Bu ise basarı için oldukça büyuk lar arasındaki gelir dağılımında ucurumlar mevhir avantajdır. cuttur. Fiili tekeller dolayısiyle saflanan asırı sı ',10. lâmba hatası "o4, diğerleri «011.5 tir. Diğer memleketlerle mukaycse yaptığımızda bizde fren hatası mukayese edilemiyecek kadar çoktur. B J araçlaruı fazla yuklü olmasmdan ve ârızalı yolİarda sık fren yapı'.arak frenlerin fazla aşınmasından ileri geimektedir. Rot hataları bakımsızlıktan, lâstik hataları dikkatsızliktendir. Memleketımizde halen yüze yakın çeşitli tipte motörlü araç bulunduğundan ve 2/3 ü 7 senelikten eski olduğundan bunlara uygun yedek malzeme bulunamamakta, rastgele uydurma parça kullanılmaktadır. Bunun da motörtü araç kazasında rolü olsa gerektir. Motörlü araçlardan en tehlikelilcrinT.L., >âni bütçemizin 1 10 idir. dcn lıiri de motosiklettir. Bunlar Ajrıca trafik duzenının kontrolu yollarda rastgele zikzakvari se>devletlere çok pahalıya mal ol rederek trafik düzenini bozmakta, maktadır. Yalnız îngiltere'de trakaza yaptıklarında çok ağır yarafık polisleri için sarfedilen yıllık lanmalara sebep olmakta ve ilâmasraf 600.000.000 T.L. dir. veten gecerken husule getirdikle| akikaten çağımızın uygarhk, ri gürültü herkesi rahatsız etmekteknik ve hız temposuna uytedir. ' mak için insanoğlunun yaptığı ve geliştirdiği motorlu araçlar. bir yandan aktif ve verimlı Kaza ile soför arası munasebetbinlerce insanın hayatım mahvetler incelenirse soförler % 66 olamekte ve sakat bırakmakta, obür rak kazalardan sorumludurlar. Buyandan mılyarlarca maddi hasa alkoi'un rolü 'n 30 kadardır. Bizim istatıstiklerde aikol'ün rolü " " 2 dir. Bundan islâm dinınin ve Türk toplumunun fazla alkolik olmayışmın tesiri olsa gerektir. Yayalar kusurlu mu ? ayalara gelince; Trafik kazalarının «o 22 sebebini teşkil eder, bu çoktur. Yayaların çoğunun motor hakkında fikri olmadığından hangi sür'atle giden uraba, frenden nekadar sonra durur bilmez. Yaya zanneder ki; elinde direksiyon, ayağında fren o luııca şoför istediği an ve istedig\ noktada durur veya dilediği manevrayı yapar. Bu imkânsızdır. Sonra bizde araç sahiplerine kar Y H Kim sorumlu? Yüksek maliyet şı biraz da farklı bir duygu vardır; altında araba var nihayet yarım dakika sonra gitsin, bana yol vermek mecburiyetınde v.s. gibi Halbuki şofor her böyle düşünüp hareket eden yayaya yol vermeğe kalksa trafik tıkanır, kazalar artar. Bütün bunlar çocukluk çağmda başlaması icabeden eğitimın noksanlığındandır. Bizde yaya hatalannın çok oluşunun bir sebebi de; birçok yerlerde kaldırım fena veya hiç olmadığından, yayalar motorlu araçlarm geçtiği esas yolu kullanmaktadır. Büyük şehir işlek yerinde bile yeter trafik işareti ve polis olmadığından araçlar!a yayalar mücadele halindedir Buralarda yeraltı yaya geçitlerinin faydaları çoktur. Bizde de yapılması faydalı ve zaruridir. Bizde yaya faktörüne tesir eden diğer bir faktör de çocuklardır. Ttir kiyede nüfusun yarısı kadar yani 13.5 milyon cocuk vardır. Mesken durumları müsait olmadığından ve cocuk bahçe'.eri yeterli bulunmadığından çocuk'.ar sokaklarda oynamaktadır. Keza okul öğrenci otobü?!eri olmadığ'.ndan çocuklar rast gele nakil vasıtaları ile ?eyahat etnun "o 36.3 u fazla sür'at. °0 2S.9 mekte ve okula yetişme heyecanivra sebep olmaktadır. İstatistikler u kaidelere u>mama. °o 11 i dik le yolları rastgele katetmektedırdünyada ölünı sebepleri arasında katsizlik. '• İ.4 ü ehli>et taşınıaer. O\oın heyecanı ve yarış hissi trafik kazalarını 4 üncü sırada madır. Diğerleri daha azdır. Sarde buna eklenirse çocuk kaza segöstermektedir. Yâni bu, kanser, hoşluk bizde °o 2 dir. lnsan'ın sübenler; izah edi'ebilir. kalb hastalıkları ve çocuk ölümratle meyli ötedenberi mevcuttur. Yol durumuna gelince. buKÜıı ileriyle boy olçüşmektedir. GorüFakat Emniyet mülâhazasiyle bu cin Türkiyede mevcut karayolları luyor ki dünyamızı tehdit eden tahdit edilmiştır. Buna rağmen inihtiyacını karsılayacak miktar ve sağlık ve ekonomik bir problemsanoğlunun yasaklara karşı gelme kalitede değildir. Senelerden beri le karşı karşıyayız. Bir yandan arzusu hele bir sür'at uğruna olurhenüz en işlek olan İstanbul \ntrafik kazalarma bağlı, kaza, ölum sa daha da zevkh oluyor. Genelkara yolunu nıuntazam \e işler have zarar artarken, diğer yandan likle kuhur seviyesi duştükçe vele getirıneven memleketimizde idebunları azaltıcı çareler aranmış âl bir karayolu politikasından bahve tedbirler ahnmıştır. Işte biz bu ya kontrollü hareket şuuru azald:kça bu daha fazla gorülüyor. sedilemez. yazı serimizde epidemiyolojik meGençler herkesi geçme ve gÖ7e todlarla trafik kazalarını hazırlaYARIN yan ve doğuran faktörleri ve ha batma kompleksile sur'atli araba kullanıyorlar. O sebepledır ki trataları inceleyip bunlan islâh edifik kazalarında ölenlerin büyük Trafik Kazalarında cı yönlerini ortaya ko>Tnaya çaçoğunluğunu 30 yaş altmdakiler lıştık. Trafik kazasmın üç faktoDiğer Faktörlcr teskil eder. rü olan yol araç şoför içinde en muhım sebep ınsan olduğuna göre, biz hekim olarak bunun fızikî ve ruhî yapısının araç ku!lanmayla ilgisi üzerinde durduk. Nihayet kazaya uğrayan yaralıla TEŞEKKÜR Ztynep Kâmil Hastanesi Çocuk Dahiliye Klinıği Şefi Sayın Dr. Pavyonu M. ASUMAN EĞRİBOZLU nun oğlumun hastalığı esnasırda gri.'Jtermis olduğu ilgi ve ihtimamlarına teşekkürü bir borç biliriz. AI.Tt'CAY 'lllUIIIIIIIII|||||||Ilmi||||||||||||||||||||||| yak'.n AİLESİ Curr.hurivet ^7 87 SATILIK EMLÂK İsfanbu! Defferdarhğından: 1443 Iira muhammen bedelli 109 lira tcminatlı Fatıh Mollaaşkı Mah. Demirci Hasan Sok. 478 pafta: 2648 ada; 30 parsel; eski: 16 yeni: 20 kapı sayılı 36.07 M2. arsanm 4 6 payı. (bu arsaya başkası tarafından teeavüz vardır.) (5183935) 5442 lira muhammen bedelli 409 lira teminatlı Vitih Atik Mustafapaşa Mah. Ebe Sok. 519 pafta. 2885 a3a: 11 parsel; vergiye söre yeni: 60,1 kapı sayılı 45.35 M2. arsanın tamamı. (5184474) 2917 lira muhammen bedelli 219 lira teminatlı Fatih Atik Mustafapaşa Mah. Eğrikapı Fırın Sok. 519 pafta: 2891 ada; 35 parsel; eski: 6 yeni: 8 kapı sayılı 29.17 M2. arsanın tamamı. (5184563) 14049 lira muhammen bedflli 1051 lira temimtlı ^itih Mollaaşkı Mah. Esnaf Loncası Sok. 478 pafta, 2640 ada, 16 parsel; eski: 55.7 kapı sayılı 78.05 M2. arsanın tamamı. (Bu arsa üzerinde başkasına ait bina mevcuttur.) (5185028) 6225 lira muhammen bedelli 467 lira teminatlı S'atıh Hacı Evhadettin Mah. Eski: Samancı odalan yeni: Hacı Hüseyin Çeşme Sok. 334 pafta. 1074 s^i: M parsel; .neski: 93 eski; yeni: 25. 27 kapı sayılı 83 M2. arsanın 1'2 pavı. (Bu arsa üzerinde başkasına ait bina mevcuttur.) (5186135) 6660 lira muhammen bedelli 450 lira teminatlı Fatih Avcıbey Mah. Kariye İmareti Sok. 474 pafta, 2686 *da; 28 parsel; eski: 2 Mük. yeni: 12,14 kapı sayılı 147.98 M2. arsanın 1/2 payı. (5189106) 7715 lira muhammen bedelli 579 lira teminatlı Fatih Mollaaşkı Mah. Sebil Sok. 478 pafta, 2643 ada; 24 parsel; eski: 17 yeni: 23 kapı sayılı 30.86 M2. arsanın tamamı. (Bu arsa üzerinde baskasma ait bina mevcuttur.) (51814292) 7595 lira muhammen bedelli 570 lira teminatlı Fatih Mollaaşkı Mah. Şamdancı Sok. 481 pafta; 2651 ada: 24 parsel; vergive göre yeni: 10: 12; 14 kapı: savılı 253.16 M2. ',rsanın tamamı. (üzerinde gecekondu vardır.) (51815371) 6596 lira muhammen bedelli 495 lira teminatlı Fatih Atikmustafapaşa Mah. Dervişzade Sok. 520 pafta; 2892 ada, 6 parsel; eski: 59 yeni: 55 kapı sayılı 164.89 M2. arsanın tamamı. (Bu arsa üzerinde başkasına ait bina mevcuttur.) (51819493) 2580 lira muhammen bedelli 194 lira teminatlı Fatih Atik Mustafapaşa Mah. Dervişzade Sok. 520 pafta; "!892 ada; 25 parsel; eski: 83 kapı sayılı 64.49 M2. arsanın tamamı. (Bu arsa üzerinde başkasına ait bina mevcuttur..) (51819496) Yukarda yazılı gayrimenkuller 3 '9/1965 cuma günü saat 14.30 da Millî Emlâk Müdürlüğündeki Komisyonda ayn ayrı dosyalarındaki şartnameleri gereğince açık artırma suretiyle sablacaktır. ısteklilerin eeçici teminat makbuzlan ve ikâmetgâh senetleriyle birlikte ihale günü Komisyona; fazla Hlgi için sözü geçen Müdürlüğe r>aşvurma1an. (Basm 14850/9782) GAİBE IHTAR dahaiyi yazmak için İLÂN Kâlfeli Malmüdürlüğiinden 1 Yapılacak İş: Halfeti Hükümet Konağı onarımı 2 Keşif tutarı: (27.000.00) lira. 3 Geçici teminatı: (2.025 00) lira 4 Eksiltme şekli, tarihi ve mahalli: 27/8/1965 Cuma günü saat 10.00 da Halfeti Malmüdürlüğünde kurulacak komisyon huzurunda açık eksiltme suretiyle 5 İstekliler Mukavele. şartname ve keşif evrakı ile bu işe ait sair evrakı her gün mesai saatlerinde rlalfeti Malmüdürüiğünde görebilirler. 6 Eksiltmeye eireceklerin belirli gün ve saatte teminat makbuzlannı. 1965 yılma ait Ticaret Odası belgesini, bu işi yapabilecek ehliyette olduğuna dair en az üç gün evvel Urfa Bayındırhk müdürlüğünden alacaklan yeterlik belgesini ibraz etmeleri şarttır. 7 Keyfiyet ilân olunur. (Basm 14105'9766) n en kısa zamanda minimal sakatlıkla eski sosyal ve ekonomik durumlanna iade edici çareleri tedavi edici hek.m olarak inceledik. Bütün bunları şöylece özetleyebiliriz: SUÇ : FİRAR SUÇLU : M. ALİ ADATEPE, Adil Oğ. 1933 D. lu Adaıa Misis Nahiyesi Nacarlı köyünden olup 3. P. Tuğay 2 nci Tabur 4 üncü grup erlerinden. Yukarıda suçu ve kimîiği yazılı er hakkında As. Y.U. K. nun 181. maddesi gereğince gaipliğe karar verilmiştir. Maznunun konutunu bildirmesi, en yakın askerî veya mülkî makamlara teslim olması aksi halde Türkiye dahilindeki bütün mallarının haczolunacağı As. Y.U.K. nun 190. maddesi eereğince ilânen ihtar olunur. 965/20681 sayılıdır. İHSAN YABAR T 5S TÜMEN ASKERÎ SAV CISI HÂKİM KD. YZB. (1329 Basm 15157/9783) Trafik kaza istatistikleri M PARKER Huink mürekkebi kullanınız B • Satıhk ve;, a Kıralık 55 24 43 *^ uuru\ g Güzel Sanatiar Akademisi Nüdiirlüğiindeıt Akademı Heykel Bolümü ikmal islerl ile bahçe tanzimi ve oğrencı gardrobu yapılması işleri 102.408 T.L. keşif bede'.i uzerınden kapalı zarf eksiltmesı ile yaptırılacaktır. 4 Eylül 1965 Cumartesi günü saat 11.00 de yapılacak eksiltmeye gıreceklerin. a) 1965 vızesını havı Ticaret Odası belgesi. b) F375 T.L. geçici temınatın yatırıldığma dair makbuz, c) tksıltme günunden 3 gün evveline kadar Akademiden alınacak ehlıvet belgesı, cl) Kanuni tarıfatına gore hazırhyacakları kapalı zarf teklif mektupl'.rını belli ^ünde saat 10.00 a kadar Şişlide Okullar Saymar.hgında toplanacak Akademı Satınalma Komısyonuna teslim etmeleri, postada olabilecek gecikmelerın nazarı ıtıbara alınmıvacağı, bu ise ait keşif ve çartnamenın me=ai saatleri içinrie Akademı kaieminde görülebileceği ilân olunur. (Bastn 14712/9767) , senede Türkiye'de motorlu araç adedi 22 misli artmıştır. Son 8 senede yaralı ve ölüm iki misli artmıştır. Fakat Avrupada ve Amerika'da 2.4 6 kişiye bir otomobil düşerken bizde 139 kişiye düşmektedir. En iyi mukayese 1 milyon Km./taşıta yâni o memlekette katedilen beher milyon Km. yoldaki kaza adediyle değerlendiri'.ir. Avrupa ve Amerika'dakilerle mukayese edildiğinde ölüm nisbetinde Türkiye maalesef birinci. yaralanmada 9 uncudur. Yâni bizde trafik kazaları ağır ve öldürücüdür. Mamafih trafik kazalarında yaralananların co3O unun ilk 4 saatte öldüğü nazarı itibare ahnırsa, bizdeki ölüm sebebinin yüksek oluşu biraz da yaraiılarm gerekli ilk yardım görmeyişleri ve vaktinde hastaneye ulaştırılamamalarındandır. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Seyir ve HidroeraH Dairesi Başkanlığından Bildirilmiştir: Denizcilere ve Havacılara 77 sayılı bildiri 1 ilâ i eylül 1965 tarihlerinde 10.00 ile 12.00 ve 14.00 ile 16.00 saatleri arasında aşağıda sınırlan bildirilen saha içinde seyretme. demirleme, avlanma ve bu sahanın 5000 metreye kadar olan yüksekliği can ve mal emniyeti bakımından tehlikeüdir. İlâncıhk: 7976 9781 •••••••••• Ş Dozer ve Grayder • İlâncıhk 813U077B Dahiliye Mütehassısı Dr. Kâmran Şene) Taksım Sıraselvıler Cad 111/6 (Alman Hastahanesl yanı) T«lî 44 bfi 14 (hergün 1518) Bizde kaza sebeplerini araştırmak için kaza raporları düzenlenir. Fakat bunu düzenleyenler her zaman bu işleri bilen ve tecrübesi olan kimseler değildir. Ve çok kere bir şahsı suçlu bulma gayreti vardır. Bütün bunlar gözönünde bulundurularak 9 senelik Istatistik ortalaması yapılırsa: bizde araca ait sebepler '• 8,7. insana ait kusurlar »o 91 (O'o66 soförler, °,'o 22 yayalar. °o3 yolcular), "bOJ! yola ait sebepler. Bir çok memleketler yaya ve yola ait kusurları «Çevre Faktnrü» altında toplar. bu takdirde bizdeki bu rakkam "'«22.3 yapar. Her ne nlur.«a olsun, faha «it kaıa y»*u» kuauz hle hiv KARADENİZ AMASRA 1 nci nokta : Eniemi 41 dereee 37 dakika Kuzey; boylamı 32 dereee 10 dakika Doğu olan E. 5818. 5 No. lu Bartın feneri. 2 nci nokta : Eniemi 42 derece 00 dakika Kuzey Boylamı 32 derece 10 dakika Doğu 3 ncü nokta : Eniemi 42 derece 00 dakika Kuzey Boylamı 32 derece 38 dakika Doğu 4 ncü nokta : Eniemi 41 derece 50 dakika Kuzey Boylamı 32 dererp 38 dakika Doğu DENİZCfLERE VE HAVACILARA ÖNEMLE DUYimTAJR. ( B u u 15138/9784).
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle