Katalog

SAHİFE tKt CUMHURIYET 25 Teramuz 1965 ANADOLUDA ÇOCUKLAR Fatma Irfan SERHAN u nizim Anadolumuz var ya, şu geçmiş çağanne \e baba tek odalı yıkık bir kulübede yaşıların uygarlık alanı, şu yüzyüUrı \enerefe yorlardı. mermer tiyatrolarının, mermer kitaplıklarıOnceleri inek çobanlığı yaptı Stevenson. Biraz nııı, şifa yurtlarının, tapınaklarının, heykelleribüyuyünce yolunu buldu ve okula gitti. Lokomotifi nin kalıntılarını ayaklarımızın riibine scren Anayapan, trenleri yürüten odur. dolumuz... Anadolu gezilerimde, köy kahvelerindeki susŞu her çiftçinin sapanına. bir kitap gibi çamuş adamlara, mezarlık duvarlarında, yol kenarfcını konuşan, bir mermer taşın takıldığı Anadolarıntla oturmuş gülmeyen çocuklara bakarım ıızun lu toprakJarı.. Köyleri. kasabaları.. uzun. Kimbilir kimler var içlerinde.. Nerden bileceksiniz? Siz şairin «orda bir köy var uzakta» demesine bakımyın. Hiç biri uzak değil.. Tozlu volları Sairin biri de kalkmış: «Dertlerden kurtulursun sıcacık, viran damları alçacık, insanları yumuşagezsen Anadoluyu» diye mısralar diztniş. Dertten cık.. O insanları ki; on yaşındaki çocuklardan yetkurtıılmak ne söz. «ijen gitsen, yaslı gelirsin» Anamislik jhtiyarlara değin hcpsinde bir görmüş gedoîudan. çirmişlik Bir olmus ezilmişlik.. Sizin hakkımzda ve dünya hakkmda hir yargıya varmışlık.. Hcle çocuklarda. köy çocuklarındaki o büTiık adam ajhr başlılığı.. Hele onlardaki o susmuş^sa Anayasamızda hepimize ne güzel, ne yükluk, o piilmcM unııtmusluk.. Ne komı^mak, ne oysrk anlamlı haklar, hürriyetler tanınmış. 21 nci namak.. maddesinde: «Herkes bilim ve sanatı serbestçe Sanki birinıiz: «Dur!» demişiz de. durmuşlar. ösrenme ve öcretme, açıklama, yayma ve bu alanDınar diplerinde, aylak, oyunsuz, kitapsız, yülarda her türiü araştırma hakkına sahiptir.» denicelmesiz... yor. Kimi köyün birinde durur bakarını bu çocuk14 ncü maddesinde: «Herkes, yaşama, maddi lara. İçlerinde kımlcr var, nerdcn bileccksiniz? ve nıanevi varlığını geliştirme haklarına ve kişi Mimar Sinan okul görmemiş bir çiftçinin oğhürriyetine sahiptir» denilmiş. lu değil miydi? llani şu adını anıtlarla tarihe çaNe çare!. Değirmen arkında av tüfeği ile nöbet kan Koca Sinan! Kayserinin bir köyünde doğmuş tutan on yaşındaki Anadolu çocuğunun da, haryoksul bir köylü çocuğu değil miydi? manda düven döndüren yedi yaşındaki oğlanın da Amerikanın on altıncı Cumhurbaşkanı, tabanı bu güzel haklarından ve hürriyetlerinden haberi toprak bir evde doğmamış mıydı.. Babası tabut yok. yapan bir köylü değil miydi. Abraham Lincol'nün.. Gidip duyurmalıyız! Şairlere aldanmayın. KöyBabası tabut yapıyordu ama, Abraham Lincoln olerimiz «uzakta» değil. Şuracıkta, iki adım atsakuldan geçti ve tarih yaptı. nız başınız toprak damlarına çarpar. E\et. kimi hakanm koylerimin çocuklarına.. Daha dün benim başım Hortuna köyünden Birini bir değirmende EÖrdüm. Elinde av tüfepi, Filiz Mehmedin damına çarptı. su yolunu koruyordu ciddiyetle. Yaşı on varmıydı Az cğil Fatma abla, dedi. az eğil de gir dabilmem ki.. Defirmencinin oğluymuş. Suyu çevirma.. Belin bükülsün biz gibi, hallerimi anla.. meye gelen olursa, babasına duyurmak için elinBana hiç fırsat vermiyor Yörükoğlu.. Boşadeki av tüfeğini havaya sıkacakmış. Kalem tutası nacak yer aramada>mış, konuşuyor: küçücük elleri tüfeğe sımsıkı yapışnuş, nöbette. Ötee gün şehre indiydiin. Adı gerekmez, fiDeğirmencinin oğlu deyip nasıl geçersiniz.. Elân milletvekili gördüm. Ailesiyle denizin kıyısındisonun * ailesi de soyea Hollandalı bir cahil dedaki kahveli gazinonun gölgeli hasır koltuğuna yanpirmenciydi. Yağ kandiliyle aydınlanmış bir damda . lamış. Hanımı sapkasıylan boyuna. yüzünü yelpayaşıyorlardı. Tiim dünyayı aydınlatan Edisonun. zeler. Hey Mevlâm dedim. Bizim avrat şu sıra köyde tütün çapasında güneştn altında iki kat, toBir nalbantın oğlunu görmüştüm köyün birinzu n toprağm içinde snlumada.. de. Babası at nallarken o, hayvanm kıvrılmış ayaBaşını sallıyor Mehmet, umudunu yitirmişçeğını tutuyordu. Yüzü bir güzcldi, dokuz yaşlarında»ine.. Sonra yine söze duruyor: ki çocıık yüzü. Gözleri ampul gibi yanıyordu zekâ ile.. Adı. adı neydi? Ali miydi, Recep miydi.. Öyle Anlamazlar kaabili yok.. Denizin serin serçoklar ki; adlannı nasıl bellemeli? betli rüzgarında fcrahlayamav ana. öğlen sıcağında tütün çapası etmenin acısını tadını anlatmanın Faradayın babası da nalbanttı. Çok çocuklu hir nıümküîlü yoktur. Ama kafanı da eyice luzdı haa.. •ileydi Faradaylar. Oyle günleri olmuştu ki aileLân Yörük dedim kendi kendimc, bak şehirlinin nin. Faradayın annesi çocuklarından her birine bankacıları hep grev yaparaktan haklarını istebaftada ancak bir ekmck verebilnıişti. mekteler. Biz de tüm Anadolu köylüleri, şu şehirNalbantın oğlu küçük Faraday okula eitli. Ve li milletine buğdayımızı, yoğurdumuzu, yumurtaşimdi okul kitaplarında tiim dünya milletlerinin mızı, zeytinyağunızı, pamuğumuzu. tütünümüzü, çocukları adjnı ve kanunlarını belliyor. satmayaraktan şunları ekmeksiz döşeksiz, cıgaraGeçende Ödemişin bir köyünde harmanda düsız koysak bir yü.. Hani bir köylü grevi de biz yapren süren bir oğlan gördüm. Iki at koşmuştu düsak dedim. Acap faydası olur mu ki.. Acap bir vene. Güneşte saman tozlart altın rüzgârları gibi kez «şu köylü kardaşlanmın halleri nicedir» diyeyanıyordu. Yedi yaşlarındaydı köy çocuğu. Altın bir rekten dönüp yüzümüze bakarlar mı ki.. biblo çibiydi. Kirpikleri saçları, küçük yüzü. göeHortunalı Filiz Mehmedin sözii bitecek gibi desü bağn. çıplak bacakları hep saman tozu.. Başım ğil.. Geniş göğsünü şişire şişire konuşnyor boyudönünceye dek bu iki koca ata kumanda eden yena.. Yüreği gümbür gümbür.. di yaşındaki köy çocuğuna haktım. doyamadan.. Kövlünün yiireği Anadolu toprağmda vurmada.. Gporge Stevenson da İnffilterenin küçük hir Yörük haklı, duymak için eğilmek gerek. köyünde doğmuştu. Yoksul bir ailenin çocuğu idi. Eğilmek yeter. Öylesine yoksullar ki butün aile, yâni altı çocuk i • •*• • •«• Teoride ve tatbikatta sosvaHzm Pangiris'ten, Morrison'a. Işin anahtarını pek iyi bulmuslar. Kim kalkıp da meseleleri iktisadi açıdan kurcalamaea baslasa : Sen komünistsin, Marksistsin, vatan hainisin... diye içeri atmışlar. Ve böylece memleket yabancılar ve ortakları eliyle karanlıklarda soyulmuş durmus. Türkiye, Batı kapitalistlerinden İ U borcu 1854 yılında almıs. 1 1882 yılında Düyunu Imamiye kurulmus. Batının büyük devletlerinden borç par» alan kompradorlar eliyle kalkınm» usnlü yeni bir sey deçil. 1854 te ilk borç alınmıs. Ve 1954 te Düyunu l'mumiye'nin »on taksidi ödenmis. Ancak 1950'lerde yeni bir Düyunu Lmumiye'nin zaten içine düsmüşiiz. Atatürk'ün saelığında yapamadıklarını, Batı kapitalistleri. O öldükten sonra gerceklestirebilmisler. «Sizlere yardım edeceçiz» bahanesivle memleketi altmısaltıva yeniden bağlamışlar. Simdi Batı devietlerinin kurdufa Yardım Konsorsiyumu Türkiyenin kalkınmasmı uzaktan yönetir. Amerıkan Yardım Teşkilâtı da jene iktisadi hayatımızı kontrol altında tutar. Böylece Türkiye çifte kavrulmus bir iktisadi kalkınma yapıyor. Ve nurlo ufnklara kosuyor! Buçün bizim iktisadi ve dolayısiyle siyasi hayatımızı kontrol altına almn olan kurumlar. veni Düyunu Umumiye olarak basımızdadır. Yabancı kapital, memleketi içten ve dıştan bağlamıştır. Şimdi bu sözlerimiz bazı kişilere ters çelecektir : Canım, adamlar hem bize yardım ediyorlar. hem de yaranamnorlar... diyecekler cıkacaktır. Osmanlı tmparatorlnğunda da öyle söylenirdi. Ve Batılılar, Osmanlı tmparatorlnfuna da vardım ederlerdi. «UIu Hakan Abdiilhamit Han» a da kredi açarlardı. Tabancı sirketler \e yabancı sermave. Osmanlı tmparatorlu|unn da kalkındırmak için ne fedakârlıklara katlanmazdı!.. Mustafa Kpmal pek nankör kisi imis ki. bu yardımların iriliğini görmedi ve yabancı şirketlerin pasaportlarını %erdi ellerine!.. * Ba olavları anlamak için bir parça tarih okumak trrrk. Ama itiraf edelim ki, iktisadi açıdan yazılmıs bir tarihimiz de yok. Türkiyenin son yüz yıllık sivasi olaylarını iktisadi sebppleriyle izah eden inceleme yok. Çünkü birisi maazallah böyle bir işe kalkışsa ne olur? Ne olacak Hâsa buznrdan komünist olur!.. Ve koskoca rniversitemiz de bu ise el atmaz. Yabancılar ise durumdan çok mrmnundurlar. Bize : Aman sakın böyle kitaplara izin vermeyin, komünist olnrsnnuı sonra derler. Ve kendi vatanlarında iktisadi açıdan tarihi adamakıllı incelerler, bütün islerin püf noktalarını bilirler... Ama bizim bilmemizi istemezler. Osmanlı tmparatorluğu yabancı kapitalin pençelerine nasıl düsmüstür? Osmanlı Imparatorlujunn sömüren yahancı şirketlcr hanfileridir? Büvük petrol sirketlerinin Osmanlı Imparatorlufn üstündeki emelleri nelerdi? Turkish Petroleum. Iraq Petroleum haline nasıl eeldi? Birinci Dünya Savaşından önce ve sonra yabancı kapitalistlrrin ve büyük tröstlerin topraklanmız üstündeki emelleri ne idi? Bunları biliyor musunuz? Atatürk devrinde memleketten kovulan büyük tröstlerin Atatürkün ölümünden sonra Türkiyeyi tekrar sarmasının anlamı nedir? Abdülhamit'in mali müsaviri kimdi? Osmanlı Bankasının Direktörü Paneiris! Osmanlı Bankası o zamanlar Batı kapitalizminin Türkiye içındeki temsilcisi idi. Ve mali hakımdan ülkeye hâkimdi. Yüz yıl sonra buırüne bakınız.' Artık vabancı firmaların temsilcileri Sultanın mali müsavirleri de değildir. Doerudan dofruya de\let katında \e hükümft içinde söz sahibi olmuslardır. Batı kapitalizmi eliyle kalkınma. . Düvunn l'mumiye yönetimı altında kalkınma . Kompradorlarla kalkınma .. Yabancı sirketlerle ve sermaye ile kalkınma . tste bunun sonncnnda Osmanlı Imparatorlufu çökmüs. ve Birinci Dünva Savaşında. en basta yabancı petrol kumpanvalarının ihtirası. koskoca tmparatorlnjnn cesedini parça parça etmistir. Btynelmilel kapitalizmin Gülbenkyanları ve Zaharofları. Çörçillerle ve I.ovd Corclarla birlikte bu parçalanmış avdan en büvük sanimetleri almıslardır. Yirmi bes yıldan beri tam bir Osmanlılık anlayısı içinde kalkınmaya favret ediyoruz. tnsanlarımızı saran roh çöküntüsü. Düveli Muazzama nsaklıdnda benligimizi kavbctmis olmamızdan DevIrtimizi saran iktisadi çöküntü. kalkınmamm Osmanlı Babıâlisinin zillrti ve çıkarcılıçı içinde ele alan politikacılanmızdan .. Buçün kalkıp yabancı sermaye açısından son yüz yıllık tarihimizi ortava koyarak olan bir Türk, memlekete en büvük hizmetı yapmıs olacaktır. Trablustan Yemene kadar dökülen Mehmetçik kanı ile kimlerin palazlandıjı bu arastırmada ortaya çıkacaktır Ve bu serçekler ortava dökülmeden yolnmuzu yöremizi karanlıkta hulmamıza imkân yoklur. Sosyalizmin Teorik Esasları Doç. Dr. Vural F. SAVAŞ u gün memleketimizde Cumhurıyetin kuruluş yıllarından beri sessiz sedasız devam eciegelen bir yatırım faaliyetinin semerelerini görmeğe başlamış bulunuyoruz. Bahsettiğimiz yatırım e|itim ve öğretinı yatırımlan dır. Bugün jçinde bulunduğumuz «Büyük Uyanış» ın fikri temellerinin, kuruluş yıllarında başlıyan millî eğıtim yatırımlarının bir neticesi olduğunu «öylemek, sanırız, hatalı olmaz. Bu fikrî uyanışı sevinç ve heyecanla karşı'.amamak mümkün değıldir. Zira bugune kadar Türk tarihınden öğrendiğimiz en büyük gerçek şudur ki halktan çelmemiş hiç bir devrim hareketi zorla da olsa halka kabul ettirilemcmiştir. Bu sebepten bu gun başhyan fıkri uyanış, memleketimizde hâlâ çözüm bekliyen problemlerimizin kokünden halledileceği günlerin yakın olduğu ümidini uyandırmaktadır. II Halk efkârını ügilendiren en önemli konu şüphesiz, iktisadi kalkınmanın nasıl sağlanacağıdır. Bazı çevreler az gelişmi? bir ülke olmanın sebebini, mevcut ekonomik duzende bulmakta ve <BD düzen degismedikçe kalkınma olmaz.* hukmüne varmaktadırlar. Yme ayni çevreler mevcut düzen yerine «Sosyalist Ekonomi» kurallanna uygun bir sistemi tavsiye etmektedirler. Gelir dağılımında büyük bir adaletsizlik olan, istihsal mekanizmasının geniş ölçüde istismara dayandığı görüîen ve artan nüfusu doğuştan borçlu olan bir ekonomide sosyalist akımın hızlanmasına şaşmâmak lâzımdır. Madalyonun bir de başka yüzü vardır. Bu yüzünde şahsî ihtıra^lar, politik çekıjmeler ve kısır demagoii birbirıne girmıstır. Aj'dın ve durust vatandas kararsız ve çekimserdir. Ne tarafa doğru itildiğinın farkına varamamakta ve bu kararsızhk içinde fikir pencerelerini örtup yeniden içine kapanmaktadır. Eğer fikir savaMndan aydmlık ve sağlam neticelerle çıkmak, el ele beraberce kalkınmak istiyorsak, düşuncelerimizi en açık şekilleriyle ortaya koyrnak zorundayız. Oysaki durum, bu yonden ele ahndığında çok üzücüdür: llim kürsüsünden sadece sahsî fikirlerin değil. ayni konu ile ilgili benimsediğimiz veva benimsemedigimiz bütün fikirlerin anlatıiması gerektijini bilmiyenlerin, gençliçin fikir ve görüş sağhfını dejenere etmelerini esefle seyrediyoruz. III Sosyalizm nasıl bir sistemdir? Teorik ve tatbiki esasları nedır? îktisadi problemlerin çözümü için getırdıği hâl çareleri nelerdir? Bu sorulara açık cevapîar vermek, içinde bulunduğumuz fikir ortammı aydınlatmak bakımından son derece önemlidir. Asağıda sunacağımız yazı seri«i, sosyalist bir ekonominin teorik esaslarını ve tatbıkatında karşılaşılacak problemleri belirtebılmek amacı ile hazırlanmıştır. Araacımız sosyalist doktrinin e«aslarını ortaya koymaktan çok. sistem münakasalarını daha olumlu bir yönde kanalize etmektir. B zımdır. Marx, «Gotha Programının Tenkidi» (1) adlı eserinde toplumun tekâmülünü iki merhaleye ayırmıştır. İlk merhaleye Marx, «Sosyalizm» adını vermektedir. Marx'a göre bu merhale, kapitalizmi takib eden devredir. Bu devrede hâlâ kapıtalist düzenin izlerini bulmak mümkündur. Toplum zamanla bu safhadan kur tulup «Komünist» safhaya ulatacaktır. Bu fafhada kapitalizmm izleri tamamen silinmiş olacaktır. SOST'ALİZMÎN TARtFt VE ÇEŞİTLERİ: Sosyalizmin kesin ve çeşitli memleketlerdeki tatbikatı içine alacak bir tarifini yapmak oldukça zordur. Bu zorluğun birinci sebebi yukanda izah ettiğimiz terminoloji meselesidir. Doktrinel yönden dahi sosyalizm ile komünizm uzun süre birbirinden tefrik edilememiştir. îkinci zorluk bu sistemin tatbikatmdan doğmaktadır. Her memleketin şartlanna göre sosyaüzm farkh şekillere burünmüstur. Bu zorluklara rağmen sosyalizmi genel bir şekilde şöylece tarif edebiliriz: Sosyalizm istihsal ile ilgili kararların devlete (erkedildiği ve bona bajlı olarak istihsal vasıtalarının devletleştirildiği bir sistemdir. Goruluyor ki sosyalizmin en bâriz vasfı istihsal ile ilgili kararların ve istihsal vasıtalarının devlete terk edilmesidir. Sosyalizm dendiği zaman çok çeşitli sosyalist cereyanlar hatıra gelir. Bu gün bunlar içinde anlamını ve önemıni muhafaza eden tek sistem «Demokratik Sosyalizm» adı ile anılan sistemdir. •••• •••• Anadolu ve Anayasa Demokratik Sasyahzm (Bazan tekamulcü sosyalizm de denir) geniş ölçude Komünizmden ayrılmış bir sistem olarak sosyalist göruşu temsil etmektedir. Batı memleketlerinin birçoğunria (Isveç, Batı Almanya tsviçre, Hollanda, Belçika. Italva ve tngiltere gibil Demokratık Sosyalizmi savunan siyasî parti ve teşekkuller vardır. Bunların içinde en meşhuru Inşiltere'de 1884 te kurulan «Socialist Fabian Societv» dir. Fabian derneğinin demokratik sosyalizm cereyanı üzerindekı tesıri o derece kuvvetli o!mu«tur ki bu cereyana ayni zamanda «Fabian Sosyalizmi» de denir. Fabian Sosyalizmi Marxist Sosyalizmin fki buna Komünizm diyoruz) Tarihi Materyalizm ve kıymet fazlası prensiplerinı reddetmiş, buna mukabil sınıf miicadelesi prensibini kabul ederek. istihsal vasıtalarının topluma mal edilmesi esasını benimsemistir Şunu önerr.le kavdetmek i^teriz ki ba eiin Sosyalizm, bütün Batı memleketlerinde bir parti proçramı olmaktan öte bir mahiyet tasımamaktadır. (1) Alman Sosyalist hareketi 1875 teıı önce iki ayrı parti tarafından yürütülmekte idi. 1875 yılında hn iki parti Gotha'da toplanan bir konçrede birlestiler ve «Gotha Programı» adı verilen müsterek bir program ilân ettiler. 0 YARIN SOSTALlZMtN ÖZELLtKLERl V E F A T GLLHANE ASKERÎ TİP AKADEMİS» Eski GÖZ PROFESÖRÜ ve MÜDL'RÜ, mcrhume Meliha Gözcü'nün esi. Berıa Özoral ve tscdıa Güner'in sevgili babalan; merhum Dr. Fuat Soycr; eczacı Sırrı Özoral ve merhum Aziz Güner'in kayınpederleri; Tülây Cangör ve Tigen Güner'in kıymetli büyük babalan; Emin Cangör'ün büyük kayınpederi, küçük Jale Cangör'ün dedesi; ••• ••a £••• •••• •••• I'IIIIF. Dr. liiıııy. \i\ .ı/i kıııi'i lni/rii 23 Temmuz 1965 cuma günü vcfat etmiştir. Cenazesi 26 Temmuz 1965 pazartesi günü öğle namazır.dan so.ıra Şişli Camiinden kaldırılarak Edirnekapı Şehitliğındcki Aile Mezarhğında ebedi istirahatgâhına tevdi edilecektir. EYLÂTLARI TEŞEKKÜR SHELL MOTOR YAĞI Uzun zamandanberl gözlerlm. de bulunan rahatsızlığı, başvurduğum muhtellf yerlerden tatmır.kâr bir cevap alarr.?matna rEjmen ameliyata cesaretle karar verıp talımlnlerin üzerind» bir başarı ve maharetle Strablsmus amellyatımı yaparak gdzlenml çok kısa bir zamanda ta. mamen norroal hale getircn İ»kenderun Dentz Hastahanesl Göz Hastallklan Mütehftssısl ve Operatörü (Basın 13450 8fi65) MİKROFONDA 25 YIL vücul kırıklığına karşı mlnnet ve şükranlanmın, benl amclivata teşvik eden Noropslşly. atrl Müt. Dr. Aydoğan Yazıcıya. Goz Servisl hemşiresl Bingül İban'a ve dlğer personellne te. şekkurlerlmln iletllmestne gaze. tenızın aracılıq:nı rica ederim. Deniz Hâkim Teğmen Bahattin VURDAKUL Cumhurlyet . 8657 Dr. Bnb. NEDRET DOĞAN'a Afıfe ve Bâki Süha Ediboğlu için Açıkhava Tiyaüosunda tertiplenen muhteşem jübile gecesi 6 ağustos cuma akşamı saat 21.00 de yapılacaktır. Ünlü radyocu ve sanatkâr arkadaşlarının ıştirak edeceği bu gecenin biletleri Açıkhava Tiyatrosunda, Atlas Sinemasmda ve Necmi Rıza Mağazasında satılmaktadır. TERTİP KOMİTESİ Sosyalizmin teorik esasları Terminoloji Meselesi: Sosyalist sistemin esaslarını tet kik etmeden önce «Sosyalizm» ile «Komünizm» kelimeleri üzerinde durmak lâzımdır. Bu iki kelime sadece bu gün birbirine karışmış değildir. Tarihi gelişim içinde ayni sisteme bazan «sosyalizm» bazan da «Komünizm» adının verildiği gdrulmektedir. Komünizm, sosyalizmden çok daha eski bir terımdir. Bir sosyal sistem olarak Komünizm ilk defa THOMAS MOORE'un «UTOPİA» adlı eserinde kullanılmıstır. Moore'u takıben birçok iktisatçı komün.st sistemin sözcülüğünü yapmışlarsa da doktrinlerinin temeli bir ütopia'ya (hayâl) dayandığı için bunların savunduk ları sisteme «Havalperest Sos\alizm» adı verıimiştir. Marx ve Engels kendi kurdukları teorinin «Havalperest Sosyalizm» den farkiı olduğunu belirtmek gayesiyie «Komünizm» ad;nı beı:imsemişlerdır. Birinci Ddr. ya Savaşına kadar devam eden devrede «Sosyahzm» ile «Komüni7m» kelimeîeri birbırlerı j'erıne kullanılan kelimeler olarak kalmıştır. Birinci Dünya Savaşından sonra Leniıı, diğer memleketlerdekı tusyalıstlerin Marx Engels prensiplerinden ayrıldıklarmı iddia ederek, Rusya'da kurulan sistemi bunlardan ayırmak gayesi ile «Ko münizm» terimini kullanmıştır Bu hareketi takiben diğer Dünya memleketlerindeki sosyalist partıler ikiye ayrılmış, bir kısmı savaş öncesi sosyalizmini diğer bi: kısmı ise Rusya tipi sosyalizmi benimsemışlerdir. Böylece sosyalizm ile komünizm arasında teorik bazı farklar meydana gelmiş ve iki sistem tam bir kesinlikle olmasa dahi yekdiğerinden ayrılmıştır. Bu konuya nihayet vermedoıonce Karl Marx'ın Sosvalızm ile Knmunızm ara=ında vaptıfı farklıla;tırmaya da ifaret ctmek li Cumhurivet HER TİP, HER MODEL OTOMOBİL İÇİN SüPER KALİTE MOTOR YAĞI Yalnız yeni otomobillerde değil, her tip, her model otomobilde kullanılabilen mükemmel bir moror yağıdır. Yaıın başka, kışın başka bir yağ kullanmaya lüzum yoktur. Shell Super motor yağı her türlü ağır şartlar altında motorun bütiin ihtiyadarını tek başına karşılar. Kütahya Valıliğinden Istanbul Kız, Ankara Kız ve Erkek Vüksek Tahsıl Talebe Yurtlarına y^ptmlacak sabıt gomme dolap vçsaır tesısler ka,palı zarf usulu ile ıhaleye çıkarılmıştır. Muhamn,en bedeli 45.955.03 lıra o lup, geçici temır.atı 3446.63 Iiradır. Ihale 13.8.1965 Cuma gürıü saat 15.00 de Ozel İdare Müdurlüğü binasında toplanacak olan Daimi Encümende yapılacaktir. Istekîiierin geçici temınat ve 1965 y:h Ticaret Odası belgeleriyle usulüne göre hazırlıyacakiaıı teklif mektuplarını saat 14 e kadar Encümer. kaiemine vermeleri sarttır. Bu sa atten sonra verilçcek mektuplar kabul edilrnez. Postada vaki gecikmeler nazan itibare alınrr.az. Şartnarr.e. Erıcumen kaleminde gorülebilır. (Basın 13377/8667 Vafandaş! \ Türkiye Işçi Partisi ; Bağışlarınız' Bekliyor Sıyasî Partiler Kanunu gereğince devlet hazinesinden öbür partilere milyonlarca lira ödenek verıldi. Yalnız Türkiy: Işçi Partisi bundan mahrum bırakddı. Partiler arasında >çık bir eşitsizlik yaratan bu kanun hükmü Anayasaya aykınHır. Ama biz inanıyoruz ki, vatandaşların bağışlan bu eşitsizligi ortadan kaldıracaktır. Bütün emekçilere sesleniyoruz! Gerçek Atatürkçülere. toplumculara sesleniyoruz: Türkiye Işçi Partisinin seçim masraflarını karşılamak .çın bağışta bulununuz. Bağışm azhğına çokluğuna bskmaymu. Bağışlarınız gerçek demokrasinin kurulmasına yardım ed£y cektlr İ Türkiye İ çi Partisi Genel Merkezi Banka Hesap No. Ziraat Bankası Bahçekapı Şubesi, Hesap No: 15044 İstanbul. Posta Havalesi Adresi: T. L P. Genel Merkezi Ankara Cad. No. 40 İstanbul. 5 BÜYÜK İki talihliye Avrupanın 4 baş şehrine K.L.M Hollanda Hava Yolları ile I. ci mevki gidip gelme bilet. | t TAFSİLÂT SHELL ISTASYONLARINDA AYRICA Philips Marka radyolar, pikaplar, elektrikli traş makinaları, radyogramofon ve ses alma cihazları. Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanlığından Fakültemızde mıinhal bulunan Malıye Kürsüsüne asistan ahnacaktır. Yabancı dil ınıtıhanı 28.7. 1965 Çarşamba günü faat 14 te Fakültede yapılacaktir. Isteklilerin en geç 26 t«mmuz 1965 Pazartesı giınü saat 17 ye kadar lüzumlu belgeleri il° Dekanlıga muracaatları. Reklâmcnık 2702/8642 (Baun UÜ76 8665) GRiPiN 9 fazla yorgunluktan ve soğuk atginlığından ileri geleD ağrılara > karşı GRİPİN faydahdır. GRİPİN, baş diş, sinir, lumbago ve romatizma ağrılarım teskin eder. Cumhunyet 8656 Yünîü Sanayii Müessesesi Müdürlüğünden 3/8/1965 ten itibaren telefon numaralanmız: 49 73 00 49 73 01 Santral 49 73 02 49 73 03 Müdüriyet 44 90 41 Müessese Müdürfl 49 03 97 Müessese Müdür Mv. (fdarî) 49 03 73 Müessese Müdür Mv. (Teknik) 49 73 04 %*: •4 (B?sm 13353/8670) SÜMERBASK 4 SAAT ARA İLE GÜNDE 3 ADET KULLANILABİLİR Yeni Ajans 3862/8640