Katalog

SAHİFE tKl UUMHUKIEET 24 Teramuz 1965 •• • • • • • • • • * « • • • • • • • • •« 24 TEMMÜZ VE SANSÜR emmuz s n n ı n 24 finctt yünü, zaman zaman Turkivemizin kaderinde önemlı rol ovna.van çeşitli hâdiselerin yer aldı|ı, sıvasi ve sosjal »lanlarda hak ve bürriyetlerin elde edildıği bir tarihtir. Istibdat \» sansör rejimine son veren Ikincl Mesrutivet Inkılâbı, Lozan zaferi ve nihavet iki yıl ev\el isçi baklariyle ilgıli kanunların vurürlüğe giraıesi hep bn tarihe raslamıştır. Sosval ve kultürel bfinyemizde çok hüvük tahribat yapan ı t basının amansız dusmanı olan • Sansür», 57 yıl önce 1908 Inkılâbının bemen erteli çünü hnsrün kaldırılmıstır. Bu sebepledir ki Türk gazetecileri. 20 vıla vakla<an bir zamandanberı, verlesen bir anane i l e 24 temmuzu bir bavram günü olarak kutlamakta u azız basın sehıtlerinin hâtıralarını hürmetle anmaktadırlar. "»ivasi, dıni \e ahlâkî alanlarda hurrivetleri tahdıt eden ve kokıi eski çağlara kadar davanan sansür, bilhassa memleketimizde son yüzvıl içinde bak ve hürriyet âşıkı Turk aydınlarına ve gaietecilerine akla ve hayale «ığmıvaeak ıstıraplar çektirmistir. Tuz vıllık alın vazısı cefalı hir dıdinme olan nasınımızda sansür, Turk çazetecilerinın pirı Açâh Efendinin Şinasi ile birlikte çıkardıjı ilk ba|ımsız Türk çazetesi Tercümanı Ahvıl'in intisarından 16 yıl sonra 1876 da resmen konmnş ve 32 yıl aralıksız devam etmistir. Î 1876 dan evvel de tamamivie kevfî bir idarenln baskısı altında kalan ve birtakım kararnameler ve emirlerle idare edilen basında sansürün ilk maÇdurn Tercümanı Ahval olmns ve bu gazete «Ceridei Havadis» le bir münakasasından dolavı kapatılmıstır. «Milletin zaafını millete sövlemek vatanperverlik değildir» diyerck sansur kararları çıkaran 4li Pasadan ve piyeslerinden dolavı Namık Kemalı sürjrüne Rönderen Abdulazizden sonra, 1876 da tahtına oturan Abdülhamidin basına koyduğu sansur ise en şiddetliler vanında en gülünç brnekler de vererek yıllar yüı bir felâket ve mânevi işkence müesscsesi halinde devam ctmiştir. Gazeteciler, Tıldız sarayının direktifi dahilinde hazırladıklan, ilânlara vanncaya kadar basılmış sütunlan Matbuat Müdürlüğüne gönderir, sansür bunlan en kuçuk harfine kadar inceler, bir kısmını çizer, değiştirir ve gonra imzalıyarak gazete idarehanesine iade ederdi. Gazetelcr de bu yeni şeklc gore çıkarlardi. Abdulhamidinkine tas çıkartacak hir vehim içinde bulunan bılgisiz \e cahü sansur mcmurlarının, binbir türlü garabetini bir yazı cerçevesi içine sıfdırmak şüphesifc ki mümkün değildir. Ancak şu misaller o zamanki irfan hayatımızın acıklı halini anlatmaya kâfi gelir zannederim: Bir kısım kelimeler vardı ki bunlann kullanılması kat'iyen yasak edilmişti. Vatan. hurriyet, müsavat. yıldız. suıkast, grev, ihtilâl. anarşi. dinarait. «Kanunu Esasi», hâl" kelimeleri bunlar arasında idi Abdulhamit hiiyük burunlu olduğu için «buyuk bunın» keliraeleri kuUanılamaz ve eski padişahı hatırlatır dije Murat ismi yazılamazdı. Coğrafyada gpçen vıldır kelimeleri bilc derhal «sevvare» ve çevrilirdi. 1882 de «Yüdız böceği» başlıklı bir hifcâye jayınlıvan bir mecmua bu buvük ! suçun Oazeteciler CemiyeU Genel Sekreterl cezasını kapatılmak suretiyle çekmişti. Budalalıgı ve vesveseyi »on haddine vardıran sansür, jalnız siyasi seylere değil, en ufak teferruata varıncava kadar her seye karısır, her yazıda maksad arardı. Bazan bir barf, bir kelirae yanlışlıfı, gazetecinin başına bujuk dertler açar, günlerce, sorgnlar, hapisler, sürgiınler birbırini kovalardı. Birçok yazıların mânasını kavrıyacak kül türden yoksnn bulnnan cabil sansür raemnrları cok defa anlıyamadıkları yazıları topyeknn >a>ından menederlerdi. Her ileri fıkre karsı cephe alan ve irfanı hoğanların cellâtlığını yapan istibdadın sansuru, iste bovle >ıllarca devam ettikten sonra 24 temmuzda bizzat onnn kabrını çeken Türk gazetecileri tarafından ortadan kaldırıldı. Memlekette asırlık müesseseleri yere seren ve istibdad idaresine son veren 1908 inkılâbından bir gün sonra, 24 temmuz 1908 sabahı, kendi aralarında toplanan o zamanki Babıâli nıensupları, o gıinden itibaren yazılarımn pro>alarını sansüre gbndermemeğe karar verdilcr. Sansur de ortalıkta gorünmuyordu. Inkılâbın gptirdıği hurrıyet ha\ası içinde bn işkence müesscsesi evvelâ sinmis. sonrs da yok olmustu. Bo\Iece Türk basını amansız düşmanından vakasını kortararak yıllarca özledıği hürrıyete ka\ustu ve gazeteler 25 temmuz 1908 sabahı ilk defa sansürsüz yazılarla çıkmağa basladı. Kanunu Lsasî ile burriyet mefhomlarından bahseden >azılar gazetelerde yer aldı. Ancak basının 57 vıl önce elde ettifi bu burriyet, her ncıi tfmınattan mahrum bulunduğu icin uzun ömürlü clamadı. Sonralan istibdadın sansurü • ne bile rahmet okutturan nice nice sansürler, maddî ve mane\i baskılar, uzun yıllar birbirini tâkip etti. Hele Mutarekedeki hem padisah, hem isçal ordalannın sansurü. her nevi zulmu ile basınımıza \eni bir engizisyon devri vasattı. Türk eazetecisi kâh Galata köprüsü ustünde arkadan sıkılan kursnnlarla eanını \erdi. Kâh zindanları, sürgünleri boyladı, ancak bütün bu şiddet bareketleri: Felek her turlu esbabı cefasın toplasın geUın Donersem kahpeyım mıllet yolunda bir azımetten Di\en Namık Kemal gibi. onun torunlarını da hürriyet mucadelesinden alıkojamadı. Turk basınının >üz yılı geçen tarihi içinde, nıemleketııı her alandaki ilerleme hareketlerınde hic şuphesız bü>ük hizmet bissesı \ardır. Bat u a acılan ilk pencere olan Tanzimat, zulum ^e istıbdada karsı Birınci \e îkinci Mesruti\eti, Millî Kurtuluş Sa\aşmı, Cumhuriyeti ve nihaj e t husünkü ileri demokrasivi hararetle mudafaa eden Türk gazetecisi, inandıçı prensipler uğrnnda feragat \e ledakârlıtın sayısız parlak örneklerini \ermis her türlü mihnet \e mesakkate Katlanarak hurri\et mesalesıni eliııden bırakmamıstır. Zulme. haksızlıea ve bâtıla karsı her de%ırde, her zaman ba^rak açmaktan çekınmiveıı hasınımızın buçunun batılı Turk kafaMnın A ucut hulmasında, her şeje rağmen bujuk şeref pâjı \ardır. Mustafa YUCEL Tembel öğrenci Bay yüzde beş! Bır sabah gazetenızi açar söyle bir haber okursnnuı t Gülbenkyan Turk Tâbiiyetıne geçtı. Mılletlerarası sosyetenin bu ünlu sıması zaten okuyucuların bildifı bır kisidır. Onu kırallarla, kıralıçelerle, cambnrbaşkanlarivle, devlet adamlarıvle, prenses ve prenslerle, balolarda, torenerde yanyana görraek mümkundür. Servetinm haddi hesabı olmadığı soylenır, ve hayatının herhalde gercek vüzü değil de sokaktakı adama sunulmak istenen biçimi dünya basınında sık sık konu olur. Bütün bunlar arasında bılınen bır sey daha vardır : Gulbenkyan'ın «Mister yüzde bes» adh le anılması. Çünkü. Irak petrollerının yuzde 5'i bu garip gorünüşlü adamındır. Düsünün ki bir ülkenın milli kavnaklarının vuzde 5'i bir tek adamındır. Hem de o ülkenın vabancısı bir adamın... Ama Batı empervalizminin bu açık gorunuşüne ınsanlar o kadar alıstınlmıslardır ki, durumu olağan karşılarlar. Zira feodalite devrınde derebeyinin durumunn da olağan karşılardı insanlar Güneş Kıral Lui'nin : Devlet berım'.. cümlesinde baslayıp biten durumo da o zamanlar olağan gibi gelirdı. Padisahların, kırallann memleketlerını özel mülkleri gibi oğullarına miras bırakmaları d s yüzlerce yıl olağan karsılanmıslı. Şimdi elimizi sakafımıza kovup : Ne aptalmıs o ınsanlar; nasıl da övle bir toplumda yaşamısIar; nasıl da bir adama kul köle olmuşlar; nasıl da gerçekleri görememisler!.. dive hayret ederiz. Ve düsünmeyiz ki, yarınki insanlar da bizıro bnçün içinde jasadığımız duruma kahkahalarla gülecekler. Bir yanda insanlar açlıktan ölürken, öte yanda bir koskoca ülkenin mıllî kaynaklarını birkaç adamın sömürmesine göz yumulduğunu kafalan almıyacak Ama bagünkü gazete okuvucuları. gazetelerini açıp da : Gülbenkyan Turk tâbiivetine geçti .. haberini okoyonca. böyle ünlü bir kişinin, yani «Mr. yüzde beş» in, Türkiye Cumhuriyeti uyruğuna geçisinden kendilerine hafif bir övgü dnygnsn bile çıkarabilirler. N'itekim öyle olmustur. Gazetelerimiz, cMr. yüzde bes» ile vaptıkları röportajları yavınlamıslar. sakallı milyarderin fotoğrafları birinci savfalarımızın itibar ettiği klişeler olmustur. Sokaktaki adam da bir masal dinlivormnseasına kendine sunnlanları okumustur. Isın iç>uıü ile ıljilenmek, onnn günluk dağdafası içinde. düsüncelerinin bovnnu asan bir istır. Simdı masamın ustünde bır küçük kitapçık durnvor. Adı : Turki\e\e Petrol Trostlen NaMİ Gırdıler' Gulbenkvan Kımdır? Tazarı: Pıerre Fontaıre. ve çeviren: Erdoğan Alkan Bu küçük kitapçıkta yervüzündeki büvük petrol mücadelesinin bir kısmı anlatılıvor. Bn arada simdi Türk uyrufuna geçmıs Nnbar Gülbenkvan'ın büvüSü Serkis Gülbenkvan'ın havatı da anlatılıvor Türkivenin parçalanmasında ve Osmanlı sınırları içinde bulu» nan petrol kaynaklarımn büvük devletlerce pavlasılmasında en biıvük rollerden birini ovnamıs olan Gülbenkvan'ın gerçek kimlîğı ve Türk milletinin kaderınde oynadığı ugursuz rol bn kitapta bütün çizgilerivle ortava çıkmaktadır. «Mister vüzde bes», Birinci Dünva Savasının çıkmasında ve savastan sonra Türkiyenin yıkılmasında petrol tröstlerinin önemli adamı olarak ne kar$ılık ıldı? Pierre Fontaine bunn şövle anlatıvor : « Turk toprakları parça'andı Gulbenkvana hizmetlerine karsılık Mezopotamva petrollerının yüzde 5'i venldi. Zıra Londra, Ermenı tarafından kurulan bır binanın yıne bu Ermeni tarafmdan yıkılabıleceğını bılıvordu. Çunku Bay yüzde 5», vıkımlardan, kandan ve «avastan doğmustur Iraq Petroleum, Turkish Petroleum'un mırasçı*! oldu » Yazarın arıkladığıra göre. Tıirkive, Birinci Dünva Savaşında büviik petrolcülerin hır>;ı vüzunden carpısmıstır. 1<»22 de Tunanistanı Turkive üstun f kıskırtan ve desteklivenler dc Ingiliz kapitalizminin büvük petrolciılerıdir. Gercekten de tstıklâl Savasmda bır Rum petrolcü (Basil Zaharof) ve bır Ermeni petrolcü (Gülbenkyan) nün Türk toprakları üstündeki faalivetı dikkati çekicidir. İste biz böile bir Gülbenkvan'ın mirasçısını Türk tâbiivetine aldık. Gazetelerimizin hastacı ettik. Ovsa bn Gülbenkyanları ivı tanımalı \e Birinci Dunva Savası ile tstiklâl Harbini iktisadi gçıdan ve veni hastan incelemelıviz. Bu yakın geçmis, içinde, yasadıtrımız günleriıı acı gerçeklerini gaklıyor . Bu saklananları halkımıza du\urmak gerekır. ılaı • •>• •••a lURİZM ÖRGÜTÜMÜ1 iii • •a • >•> • ••I *•• Ercümend Melih ÖZBAY Istanbul Tercuman Rehber Derneği Başkanı •şin hikâveslne yıllarca dil ve mürekkcp dokItuk. Hala da doku\oruz. Ama, elle tutulacak lyonunu gereğince kavrayamadık. Çünku bizde turizm orgutü çok başhdır. Nitekim kamu sektorunde Hükumet ile Belediye a>Tii yonetimde hem birleşik, hem de karsıttır. Turizm \e Tanıtma Bakanlığmm isini Belediye, Belediyenin işini adı geçen Bakanhk japar. Örneğin illerdeki daire \e kuruluşların adlarmı izlemek yetcr: T.C. Turizm \e Tanıtma Bakanlıgı Bolge Müdurluğu. T.C. Turizm i e Tanıtma Bakanlıgı II Temsılciliği. Turizm Mudıirlüğu, Belediye Basm Yayın ve Turizm Müdürluğu, Belcdije Turizm Şefliği, Beledıje Turizm Zâbıta Amlrüği. A>Tica: Emnbet Genel Mudurluğü Turizm PoliM. Ticaret Odası ve Genclik Teşekkullerinin Turizm Mudurlukleri ile tuzel kişilikleri olan çe?itli Turizm Dernekleri. Şimdi>e dek alışık oldugumuz bu örgute bir diğeri eklenmiştir : tl \e Ilçe Turizm Komitesi. Kamu ve ozel sektör temsilcilerinden meydana gelen eski Vilâyet Turizm Danışma Kurulu 2.7.1963 tarihli \ e 265 Sayılı Kannnun 17 nci Maddesi gereğince tuzel kişilik kazanarak İL TURİZM KOMITESt adını almıştır. II \e Ilçe Turizm Komiteleri Görev ve Yetkilcri Yonetmeliğinin 4 uncu Maddesince: «tl Turizm Komiteleri Valinin. Turizm Işbirlifi Tuzuğunun 6 ncı Maddesindeki turizm işbirliği uzuvlarınııı ildcki teşkılâtlannm mudurlerijle bankalar. basın \e esnaf dernekleri gibi bölçenin turizm kalkınmasında işbirliği yapılmasmı zarurî gördüğu kuruluşların >etkilileri ve turizm alanında bilgi ve tecrubesinden faydalanılacak kimseler arasindan sececeği kişilerle, Belediye Başkanı. Ticaret, Sanaji Odası, Esnaf Odası Başkanları ile Turizm Dernekleri, Turizm Acentaları, Otelciler. Tasıtçılar, Lokantacılar gibi turizmin çeşitli dallarında çahşan turizm muessese veja tcşebbuslerinin \arsa birliklerıniıı temsılcileri hirlıkleri >ok^a kendi aralanndan muştereken sececekleri temsilcilerden kurulur.» Geçen 1964 jılıııda ujgulanmaja başlanılan bu işlem. heııuz deneııme \e eleştirilnıe de\resindcdir. Zira, ilk u>gulanıa jıhnda. jonetmeliğin acıklikla belirttiği Beledive Başkanı. Ticaret Sana>i Esnaf Odası Başkanları oturumlara katılmamışlardır. Koordinasyon yok! ultur \e Muzelerle ilcrıli "MıHi Eğitim Müdüru. av turizmivlc ilgili Tannı Mııduru unutulmuştur. Koordinas^on voksunluğundan a\ni Mİ ıcındc muzcleriıı siriş ucreti iki defa arttırılmış ve bu fidt artışından ne Turizm ve Tanıtma Bakanlığıııın Bolge Mııdurluğu, ne de Se\ahat ve Turmıı Acentaları Cemıjetiniıı dahil buİunduğu II Turizm Komite«;nin goruşu sorulmuştur. Fakat ll Turizm Komitesinin oturumlarını surekli izlejcııler hukukcu uvclerin fazla iyimserliklerine rağnıen sadece seminer çalışmalanna tanıklık etmı^lcıdır. II Turizm Komitesi Yonetmeliğinin ruhuna gore. Turizm \e Tanıtma BakaııliRi Bolge Mudurd \eva fl Temsilcisı ile butun Bakanlıkların ildeki mudurleri Komıtenin tahii ve daımî uvesi; Univer«ite, meslek odalarınııı, sendikaiarın, knmınlatm, derneklenn, kuluplerin turizmle ilgiü temsil K cilerl sccilmiş ve geçici üyesidir. II Turizm Komıtesinin Başkanı Valı, Hce l u rizm Komitesinin Başkanı ise Kaymakamdır. Valinin komite üyeleri arasından seçtiğı kamu ve ozel sektor temsilcilerinden müteşekkıl bır grup Daimî Buroju kurarlar. Üye adedini Vall ta>ın eder. Bilirkişiler topluluğu olan bu büronun başkanı Turizm ve Tanıtma Bakanlığının temsılcisıdir Temsilcinüı bulunmadığı yerlerde Valının gorevlendireceği uve başkanlık eder. Daimı Buronun raportorlüğünü Bakanlığa bağlı resmı bır memur vapar. Adı geçen her iki karma kurulda çalışacak olanlarm çoğunluk adedi, nihaî sorumu ve yetkileri kesinlikle belirülmemiştir. Madde 20, c bolumunde: komite emrine tahsis olunan fonlardan japılan işler. gibi bir ibâre varsa da, 1964 >ılı bütçesiz kapatılmıstır. îl Turizra Komitesinin 2S.2.1964 1.2.1965 tarihli faalivet raporunda gorüîen 6O0.W0 T.L. fonun sarf bolumlerinin anlamı iç ice girmiş. «İç ve Fuar Sergiler giderlerine ayrılan 50.M0 T.L. sembolik rakama odul faslı da rapor okunurken şifahen ilâve edilmiştir. ll ve Ilçe Turizm Komiteleri Yonetmeliğimiz, Fransada denenmiş Turizm Müteşebbis Heyetleri, jani (SYNDICATS DİNITİATİVE) orgütune uydurulmak istenmiştir. Yurdumuzda İl ve Ilçe Turizm Komitelerini duzenlejen ve yonetenlerin M. Leon Auscher ve Georges Rozefin (URBAN1SME et TOURtSME, LA FONCTİON DES SYNDICATS D'İNÎTIATIVE) adını verip Faris'te 1920 de yayınladıkları değerli eserden fajdalandıkları muhakkaktır. Xe >azık ki tam 45 yıllık bir gecikmeden sonra hamleci bir davranışla hazırlanan II ve Ilçe Turizm Komiteleri Yonetmeliğimizin tatbik şekli kısır sonuçludur. îlerdeki tüzel eklemeler, ya da yetkililerin kişisel davranışları yönetiml daha çıkinaza sokabilir. Simdiden onumüzde, mevzuat ve kırtasiyeciliğin girdabı belirmiştir. Cumhuriyet Senatosu ve TB.M. Meclisinin başarabileceği konular II Turizm Komitesi oturumlannda tartışılarak hoşuna zaman harcanıyor. Bir yıllık deneme süresmce iç basınımızda vankılanan jetersiz ve geciktiricı işlem turu ibret vericidir. Mensubu bulunduğumuz meslek kolunu ilgilendiren bir orneğe gelince. Başkentte amatör bir kuruluş olan M.TT. Birliği Turizm ve Dış Temaslar Mudurlıığunun yetiştirdiği lise ve üniversite oğrencisi profesvonel tercuman rehberlerin diploma ve kimlik kartlannı Turizm ve Tanıtma Bakanlıgı Turizm Genel Müdürlüğunun onayladığını gorunız. Ankara Belediyesi çalışma ruhsatola ilgilenmez. Demek ki mevcut ve mer'î yasa ve yönetmelikler her bolgede değışik uygulanıyor ve temel kuruluş askıda kalıyor. Hüknmetin cesitli Bakanlıklarım ve mahallî Bclediveleri ilgilendiren vasa, jonetmelik ve genelgelerdeki çelişiklikler henuz giderilmemiştir. Bojle olunca, bizdeki karma ekonomili rejimde ve turizm hamlesini ozel sektrire ongoren bir ortamda II ve İlçe Turizm Komitelerini kamu ve ozel sektor temsilcileriyle doldurmak. sekreteryasını. dokumanlarını ve bütcesini Devletten derlemek ancak geçjci careli (palliatif) bir gayrettir. II ve Ilçe Turizm Komitelerimiz, Batıdaki benzerleri SYTO)ICATS D'İNİTIATIVE ve TURİZM KONSEYLER1 gibi bağımsız bütceli ve otoriter davranışlı bilirkişi topluluğu durumuna ulaşmadıkça, mevcut orgut sadece çıkarcı çevrelerin >ararlandığı uyarıcı ve oğretici bir semüıer, >a da uvelerin kendi aralannda dertleştiği bir TURİSTIK HEYET ozelliğinde »lirup gidecekHr. yısı azaltılsa tarımsal üretimde di imkânsızhklar içerisinde buluQ ayın Prof. Dr. llhan Arsel, 15/ düşukluk olmıyacağı iktısatçılar ^ 6 / 9 6 5 tarihli gazetenizde, cTem nuyorsa bırakınız onun o kadar tarafından behrtılmıstır Zıra basarfettığl emek vesaırenın heba bel ö ğ r e n c n e Prım> başlıklı yasıt bır ış bıle gereğınden çok saolmasını, baska sahadakı mkı^azısmda, fakulte oğrencılermin kul \ıda ınsanlar tarafından yapıliına da set çekmek demek olur. tur yetersizhklerini liselerin yemakta, çahsanların çoğu aslında Bu sebeple alınan kararda temtıştırme noksanlıklanna, öğrenciuretıme bır şey katmamaktadırbel oğrencıye prim vesaire gibi lerin tembelliğine, kabiliyetsizlılar mulâhazalardan ziyade, psıkoloğıne bağhyor. Aşırı hosgöniyle Bu bakımdan tarımla uğraşan jık nedenlerin rol oynadığı kanıoğrencılerin tembelleştiğıni bne nufusun büyuk bir kısmı suratle sındaj ım. suren Arsel, bu gıbı kimselerın sanayıe aktanlmahdır. Hamdi İSKENDER acınmaksızın elenmesınden vana. Sanayıın kurulabılmesi içın lâAnkara Hukuk Fakultesi Yazıyı dikkatle okudum. Ve 7im olan sermaye ve teknikten tumune karşıjım. gayri dığer etkenlerın memleketıB l Arsel, oğrencılerin kultur düMemduh Özkanlı (Öğ mızde bol bol bulunduğuna gore ^ ^ z e y m ı n zavıflığını ve çalışmarenci) ve Cumhur Aksel butun problemımız sermaye ve dıklarırı belırttıkten 5onra . (Öğrenci) yukarıdaki iki teknıktır. « Butün bunlann nedenlerini Gereklı sermayeyi kendi oz kay yazıda savunulan görüsü arastırmak uzun iş . » dı>or. Gerpavlaşmakta ve Prof. Ar naklarımızdan temin edemediğıf k t e n de bahsettiğı problemlerın mıze gore, beraberınde teknik ve redenlerını arastırmak şovle dursel'in görüşüne katılma tecrubeyı de (knowhow) beraber sun >azısında bunlara bır tanemaktadırlar. getıren, dolavısiyle kalkınmamıcık olsun neden gostermemış. za buyuk fajdası olan, yabancı Evet Sajın Arsel. ışın zorundan sermaveyi nıçın kaçıralım' kaçmak valnız tembel oğrencıleArcak vabancı sermayenin kalrımi7in değil profeEorlenraızın de kmmamıza favda«ı olmadığı alansevdığı bır sev olsa gerek. «Uzun lar da vard r (Meselâ Ataturk ı«> dıye gencın içinde bulunduğu devrındekı gıbı ımtıvazlı yabanso«>al \e psıkolo]ik sorunlara bır cıserma' e, v o ) Bu gıbılerı misal operator tıtızhğıyle eğılmeden gostererek hepsınin boyle oldubutun kabılıyetsızleri, ve butun gunu iddıa edemeyiz. Ç a\ın llhan Selçuk 15 temmuz tembellerı un eler gıbı ele. topluHasta olan uzvumuzu kesip ata1965 tarıhh makalesınde jama yararlı ınsanlar kazandır' En cagımıza. onun tedavi çare'.ennı bancı sermayenın memleketlenn kolavı ve çabuğu Arsel'ın salık aramaln ız kalkınmasına hıçbır şey katmadıverdığı bu voldur Ugnr ÇİFTÇ! ğını ve bılâkıs onu somurerek oQ S ı n a v ve sınıf geçme usulleöîrencı (Balıkesır) "™ rınn, not baremlerının «.. ca rıa zararh olduğunu bıldırı>or Şuphesız yabancı sermave kâr lıskan, kabilivetli ve dürüst öfyapmak amacıjle gelır Ancak rencı gözonunde tutnlarak» hazırmenfaatlerımız bırleştıği zaman lanmadığmdan yakınan Profesor, boylelıkle ıstatıstık ılmıni kokun jabancı sermajejı davet ederız den çurutmuş oluyor. Istatistık Az gelışmış ulkelerın en buyuk efrısının «çalıskanlar» kısmında problemı sermaje bırıkımıdır değil «vasatlar» kısmında en yuk Sermaye bınkımı başanldığı taksek noktasına eristiğı bır gerçekdırde çeşıth gerılıklerın varoluş Ç osyal Sigortalar Kurumunun, tır sebebı kendılığmden ortadan kalson Genel Kurul toplantısınkacaktır Eğer eğıtım sıstemlerını de. eda açıklandığı uzere ısverenlerden konomık sıstemler gıbı azmlığı Turk tarımınm korkunç bır çıkyuz mılyonları asan alacağı vardusunerek u\gularsak vay halıma7in eşığınde olduğu, toprağ.n mış Pekı bır ne\ı hazıne alacam 7p 25 te bırının her yıl seller tarafınğı mahıvetınde olan bu alacaklaBlYudumuzun butun l.^elerı dan kuüanılmaz hale getınldıfiı. ıın tahsıl durumu ne âlemde'' Bu ^ h ı r a e degıldır. Acaba "sehırgıda uretımındekı artışın nufus elacaklar navıl toplanmış' Ve d^kı lıselerm yeteneklerıvle tasatı«ına jetışemıveceğı. zaten vpşımdıve kadar niçın tahsıl olunara lıselerının yeteneklerı esıt mımamıştır?. te'i kadar beslenemıven Turk dır° Üniver'ite :çın en bılgılnı, halkmın her yıl bıraz daha az ekBu alacaklar nasıl hasıl o'mu?en kibılıvetlıvı, en çalı^kanı seçmek bulacağı çok soylenmıs, çok tur bılıyor musunuz*1 Bır işveren me u*runda eleyeceklenmızm yazılmış ve rakamlarla ıspatlan>anında çalıştırdığı işçılere ode\oksunluk!ar ıçmde vetısen kovmıst.r. dıgı ucretlerden sıgorta pnmi kelu kardcslerırrr.z oîabıleceğnı duser Bu bır kanunî tevkıfattır. Nıtekım Turkı%e njfusu 1%4 sundunuz m u ' Yalnız şehırh ıçın Kanuni tahakkukçu kendısıdır ve ^ı'.ır.da r ] 3 artarken tarımsal uregeçer un«urlara bır de ejıtımı ıtıı bu tevkıf ettıği paraları en geç tınıde gelısme olmamış. hattâ °o fY hv e l ı m ' muteakıp ay Sıgorta Kurumu \ez1 6 gerıleme olmustur. ne«ıne odemek zorundadır. Isç K j ö ğ r e n c n ı etkıleven p^ıkoloDığer taraftan bır de gızlı IŞMZlcnnden tevkıf ettjği mıktar ka•ık =o';\olojık ekonomık ba^)ık problemı vardır. Gızh ışsızltkdar da kendısi ilâve edıp hepsı : kı ve sorunlara değınılmedığı b;r ten oturu tarımda çalışanların «a• ••••••• •••••• •• ••••••••••>•• •••!•••• •••••t nı bırden yatırmak zorjındadır. <!••••• yana bu onemh unsurlar sanki Isveren bu yatırmayı yapmaz \ s ' r,\ farzed'.lmış kendısıne dusen vecıbeyi de ıfa |^SYa7'da ıkı çozum jolu gosetmezse durumu soyledır: tenlmi"!; Tahakkuk ettirip ilgiliden tev«a. Ehlivetliyi. kabilivetlivi, kif ettıği vergiyı hazıneye yatırehlivetsiz ve kabiliyetsizden ayırmayıp zimmetıne geçıren bir meDanimarka'da cunyaca tanınmış mak.» mur gıbıdır Hadı, kendi odemek LEO PHARMACEUTİCAL PRODUCTS firmasmın imâl «ttığı: Esıt knsullar alt nda okuvamızorunda olduğu mıktarı yatırmayan kardeslerım bu avırımdan zamış olsun. Bu takdırde borçlu(Hormon gonadotrope chorıonıque) rarlı mı çıksınlar'' Hem bu avıAltlfl ı ıı ı UbA dur. Fakat başkasından. te\kıf et«ıııjfi PHYSFY 3x1500 U rım naıl •vapılırrrıs'' tığını vatırmayınca durum değış«b. ÖJreneiyi çalısmava zorlamektedır. Alttll ANTFY (Hormon gonadotrope Serıque) mak.» Rıza TUNA *""r' " " •lfcA 3x1500 Cumhurıyet Işci Sorunlarımıza şefkat. anlaMs ithal edilerek depo ve eczanelere tevzı edılmıştır. v e bılgıyle eğıhp onları çozumleTurkiye Mümessili: mek daha doğru olmaz m ı ' TÜRK İLÂÇ SİRKETİ Bız savın hocalanmızdan bu gıKemal Müderrisoğlu ve Ortakları. bı sorunlarımıza ışık tutacak bılımsel araştırmalar beklivoruz. Yoksa öğretim ha\atımız boyunReklâmcılık 2828/8627 1 Ihmızın Tavşanlı ılçesınde yaptırılacak bucak tıpı ca onlardan yeteri anlayışsızlık Veterıner Sun'î Tohumlama Lâboratuvan inşaatı kapalı zarf gorduk ve alıştık. Yabancı sermaye Sosyal Sigortalar SAYIN DOKTOR ve EGZAGILARA Kütahya Valiliğinden Mehmet Kök ÖZALTINLI Tembel bır oğrencı • SIRF SEÇIM YATIRIMI MI? |% rofesor llhan Arsel'ın 15 tem' muz 1965 tarıhınde «Tembel oğrencıye Prım» başlığı altında nesrolunan yazısında, Sajın Hocam, Mılîî Eğıtım Bakanı Sayın Cıhat Bılgehan'ın, orta derecelı okullarla ilgıli olmak uzere aldığı karar munasebetıy'.e, memleketımızdekı eğıtım sısteminı elestırmekte, bovle bır kararın, yaklasan seçımlerde oy toplamak ka\ gısı ile ahndığı kanaatıne varmaktadırlar. Sa 1 ın Hocamın, memleketimizdekı eğıtıra sıstemıjle ilgıli goruş lermi, bır yaraya parmak basmas\ bır gerçeğın ıfadesi olması bakımmdan kısmen de olsa paylasmakla beraber, Mılli Eğıtim Bakanı tarafından alınan kararı, seçım yatırımında bulunmak gıbı, tek sebebe irca edıslenni benımsemedıeınıızı de belırtmek ısterız. Dığer bir deyimle, bız bu ntAtada, o kanaatte değılız. Hepımi7in malumudur ki, her insan doğustan aynı zekâ melekelerıne sah:p olmadığı gibi, sos\ al ekonomik ve kultürel imkânsızlıkların hukum sürduğü muh.tte de dunvava gelebılmektedır. Sosval, ekonomık .külturel noksanlıkların. ferdın zekâ melekelerın:n irkısafındaki menfî tesırlermi bilmem izaha luzum var mı» Bızdekı orta dereceli okulların gavesi, yuksek okullara eleman yetıstırmek o'duğuna gore kı deŞ'«ık ıhtisas branşlan bu sevıjede ba^lamaktadır orta dereceli tahsıl devresınde, meselâ lıse son sınıfta, olabihr kı tsk dersten basarı gosteremedığl için, atıldığı mücadelenin daha ilk yıllarında yedıği darbenın o sahısta husule getırebıleceğı ruh eziklığını de gozonünde bulundurmak gerekır Zıra, avnı sıralarda yıllarca dirsek çurutmuş, fakat me»e"â teknık formasvonu fızık veya kımya v i. dıs etkenler tesırıvle yeteri kadar ınkışaf edememış bır sah=ın karşısma kendisi nin aşamıvacağı engeller çıkar usulu ile eksıltmeye konulmuştur. 2 İşın keşıf bedeli (89 915 84) hradır 3 Ekslıtme 10/8/1965 tanhıne rastlıyan salı gunu saat 15 de Bayındırlık Mudurluğü bınasında Komısyon taralından yapılacaktır. 4 Eksıltme şartnamesı ile dığer evrakları mesaı saatlerı içinde Bayındırlık Mudurluğü kalemınde gonılebıiır. 5 Ekslıtmeye gırebilmek ıçın ısteklılerın, a) 5745 79 lırahk geçıcı temmatı b) 1965 yılına aıt ticaret odası belgesini, c) Muracaat dılekçelerı ile birlikte verecekleri (en az 3 gun evvel) Vılâyete dılekçe ile muracaat ederek bu dılekçelerıne lâakal keşif bedeli kadar ış yapmış olduklarına daır belgelennı eklıyerek ajTica bu ise iştırak içın yeterlik belgesı almalan lâzımdır. 6 Isteklıler tekhf mektuplarını 10 8'1965 salı günu saat 14 e kadar makbuz mukabılinde İhale Korrusyonu Başkanlığına vereceklerdır. 7 Son muracaat tanhi 7/8/1965 cumartesi günü mesai saatı sonuna kadardır. Telgrafla müracaatlar ve postada vâki gecıkmeler kabul edılmez. Keyfiyet ilftn olunur. TOPLULUĞU 26 TEMMUZ'OAN İTİBAREN FUARMANOLYABAHÇESİNDE Haldun Taner'ln SOTKOK İle LSTLNOL BUYL'KGONENÇ NtKÂHLANDILAK NURAN SUNK*R Ue ÛNOL BÜYÜKGÖNENÇ NIŞANLANT3ILAR İstanbul 22.7 1965 . Cumhnriyet . 8«28 INCI KKŞANLI AIJ DKSTANI MEVLIT Sevgıli babamız ve fcıvtnetll alle buyuğumüz. AcUiyecten emekll, tuğla tüccan HAFIZ (Basın: 13312 8624) DUY URU Haymana Ortaokul Müdürlüçünden: 1 Ortaokul ek binasmm onarım ve tâdili işi 2490 saj'ilı kanun gereğince kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konulmuştvır. 2 Keşif tutan 67000 00 lira olup geçici ternınatı 4600 00 liradır. 3 Eksiltme, 12/8/1965 perşembe günü saat 15 00 te Orta Okul Müdurlüğünde yapılacaktır. 4 Şartname, çalışma saatleri içinde, her gün; Orta Otul Müdurlüğünde görülebilir. 5 Istkelıler, geçici terainatlarını Malmüdürlüğüne yatırdıklarını gösterir makbuz. kanuna uygun hazrrhyacaklan kapah teklıf zarfları ile ilgıli dığer evraklan ihale saatinden bir saat önce, ihale komisyonuna vermelidırler. (Basın 13016/8608) 400. TEMSİL Muzık ı Yotçın Turo ŞABAN ÖZBALÇIK'ın ebedîyet âlemtne tntlfcaı edışl nln ve toprağa Terl]l?inln 40 ın cr gününe raslavan 24 Temmu? 1965 cumartesi eünü (bugunı ru huna lthaf edllmek uzere oğle namazını mutaalcıp Evüpsultan Camlışerlfınde tanınmış ehll Kur'an ve mevltdhanıar tarafından okunacak Mevlid1 Şe. rıfe arzu eden alcraba. dust ve bılcumle dm kardp = lerımlzln huzurları nlyaz olunur E?l M OZBALCIK K.zları Sahe^er. Nuresct Guleser Tacıseı OZB^LÇIK (Cumhunvet • 861<i) Sohneye koyan • Genco Erkol Biletler BASMANE • Doğan ECZANESI KONAK • Nermın Mağazasında SATISA CIKARIIMIŞTIR HâncJık: 77Zb/bdl8 Muhabere Okulu ve Eğitim Merkezi Komulanlığından bildirilmişiir 1. ANKARA MAMAK'takı ıkı sene tahsı) surelı E'ektronık Astsubay hazırlama okulu 1 sınıfına 196S19bb ders yılında en az orta okul veya orta canat okulu elektrık bolumu mezunlarından (Lıse ve sanat enstıtülerınöen avrılanlar dahıl) elektronık astsubay yetıştınlmek üzere ımtıhanla öğrencı alınacaktır 2. Okula gırış ıçın gerekli bılgıler ANKARA MAMAK'takı elektronık astsubay hazırlama okulu komutanhğı ile askerlık daıre ve şube başkanlıklarından alınabılır. 3 tsteklılerın mahalli askeriık Daıre veva çube başkanlıklarına Ankara'da bulunanlann MAMAK elpktronık Astsubay hazır'ama okulu komutan'ıfına hir riılekçe ve gereklı belgelerle 1 Temmuz dan 10 Lvlul 1«K5 tarı^ıne kadar müracaatlan ılân olunur. (603 Basın 9390 86W) PERSONEL MEMURU ARANIYOR GOODYEAR LÂSTİKLERİ T A Ş . İzmit Fabnkası personel dairesinde istihdam edılmek üzere askerlık gbreviru ıfa etmış, Ingılizce okuryazar ve konuşur, seri daktilo yazar ve muhaberatı idare edebilir bir memur aranmaktadır. Taliplertn bir adet son çekilmiş fotoğraf ve hâl tercümeleri ile Personel Dairesi P K. 2 İzmit adresine mektupla müracaatlan rita olunur. Reklâmcılık: 27988607 auüc, htlj Mk <