19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE tKt CUMHURIYET 13 Haziran 1965 PETROL DÂVAMII M ihayet Türkiye de petrol dâ\ası ile uçraşan memleketlerden birisi oldu. Bu. her bulundugu ülke\i abad eden >eraltı ser\cti, a\nı zamanda. maalcscf keııdisi ile berabcr bitmeyen ihtilâfları da beraber getirmektcdir. Bizim. bu hususta diğer memlcketlerin çok eski tecriıbclerinden faydalanmamız. veraltı servetimizden âzami istifade sağlarken, asgari ihtilâflarla bu tiaıamızı yürutmemiz. bu konuda milletçe gostcrebileceğimiz basirete bağlıdır. Bugün su yüzüne cıkmış gibi görünen ihtilaf, aslında 1954 scnesinde kabul edilmiş olan Petrol Kanununun, bugünün ihtiyaclarına ve tc\azzuh eden gerçekler muvacehesinde millî meıııaatlerimize uygun olmadığı icin, tâdili istcğinden doğmaktadır. 1934 de kabul edilcn kanun hakkmda bugün miitalâa beyaıı etraekte ve fa.Ndasız, neticesiz ithamlarda bulunırıakta millî menfaat gönnuyoruz. Muhalefetin o zamanki bütün ikazlarına rağmen, bir yabancı uzmana hazırlatılau ve aleyhimizde bircok hükumler ilıtiva eden bu kanunun, oy ekseri\etine dayanılarak çıkarılabilmis olmasını. acı bir hâtıra oiarak anıp geçınckten başka bir care göremiyoruz. Ancak. mevcut kanunun bugünun ihtiyaclarına uygun olmadığı gerçeği karşısında da aynı çaresiz liği ve tcvekkülıi göstcrmenin mümkün ve doğru olmadığı kanaatındayız. Bu yüzden kanunun tâdili hususunda Berekli tesebbüse eccilmiştir. Bu teşebbüs kanunda değişiklik yapmak icin ilk teşebbüs de değildir. 1954 de çıkarılan 6326 sayılı kanun, görüleıı lüzum üzerine üç yıl icinde (6358 ve 6987 sayılı kanunlarla) iki defa değişikliğe uğramıştır. ve bu yol, tamamen hukuki bir yoldur. Belki on yıl sonra, Türk Parlâmcntosu ve unıumi efkân bizim bugun japmak istediğimiz tâdilleri bile yetersiı bulacaklardır. Çünkü hükumler, içinde bulunulan lamanuı gerçekleruıe göre verilir. Zamanla bu gerçekler değişince, hukümlerde de değişiklik yapmak bir zaruret olur. Bu değişiklikler bir hukuk devicti görüş ve anlayışı içinde yapıldıkları müddetçe meşrudur, hukukidir. Boyle bir tâdilâtı ne gayri hukukî, ne de hir de\letlcştirme veya millilcstirıne seklinde tetsir etmek mümküııdür. Ancak bazı ka> naklarııı bu Işi kanştırmaktan fa>da umarak ccşitli \c asılsız habrrlcr ya>mak suretiyle sunî bir ihtilâf \avatmaja çalıştıkları \e devlet otoritcsini sokağa dujıırnıp.%0 uğraştıkhın gorulmektedir ki. asıl tehlikeli olan hudur. Devlet idare etınenin hüneri dc bu gibi hallere imkaıı \e fırsat vermemektir. Bu makalemizle, bu görüş açısı \e hukuk anla>ısmdan hareket ederek, detîişmesi luzunıuna inandığımız en onemli noktalar hakkında aydınlatıcı bilgi \ermcve çalışacağu. Tanzimat Sadi KOÇAŞ Senator ruhsatı ile gcniş sahaları kapatırlarken, yegâne Türk firması olan Turkive Pctrolleri A. O. sadece sekiz saha içinde aıama yapmak mccburiyetindedir. Biııaeaalcyh biz dcıiz ki. Millî müesseselerimizin arama ruh«atları bir tahdide tâbi tutulmamalıdır. Yahancı şiıkctlerin Mersinde kuracakları ATAS rafinerisi Türk ham petrolü işlcmek uzcre kuıulmuştur. Ancak. rafineri>e sahip olan şirketler, ihfiyacları kadar haın pc'.rolü Türkijede cıkarınca>a kadar kanuneıı dışarıdan ham petrol ithal cdip işlcyebîlirler. Bu petrol gumvüktcn muaftır. Serbest dö\izle ve pcşiıı para ile ithal edilmcktedir. Dunya serbest pivasasından tahminen • 33 • daha pahalıya almmaktadır. Bunun aksini iddia eden fıkirlcr. her türlü mesnetten mahrunıdur. Bu dcmektir ki. yabancı sirketlerin bu şckildc ham petrol ithal ederek ATAS'da işlemek sureti>le elde ettikleri kâr, Türki\cde ham petrol bulup. onu işlemek sureti>le elde edecekleri kârdan daha faz la olacakt>r. Gerçek bb>le olunca. gajeleri para kazanmak olan şirketler, kanunda sözü geçen hüsnüniyetle petrol arama şartına elbette riayet ctmiyecek ve mümkün olduğu müddetçe ithâl petrolünü Türk petrolüne tercih edeceklerdir. Bugüne kadarki tatbikat da bu merkezdedir. Bunun aksini isp.it etmek icin ileri sürülen fikir ve bilhassa verilen rakamların yıllara göre mukayesesi yapıImca hakikat açıkça gorulmektedir. Binaenaleyh biz deriz ki. ham petrolü afişe fiatlara göre *'• 35 fazlasına değil. serbest rekabet fiatları ile ithal edelim ve sirketlerin bu suretle elde edecekleri kâr miktarını. Türkiyede çtkaracaklan pctrolden kendi hisselerine düşenin değeri ile ayarlayalım. Nasıl aldatıyorlar? • • • S S • • • 5 î S Şirin tn>e'de \ ayınlanan bir sazetevi çöndermisler bana . Çarsaraba ve curaartesi îünıi çıkan bu «siyasi müstakıl» küçük gazetenin manşetinde yazıyor : 10 bın tonluk buğdav yüklü bir gemı Samsnn lımanına geHı! Ve devam ediyor başlıklar : Amerıkadan bu5da\ Amerıkan du'şman'ığı japan solcular t;eldı, yer mısınız? Son uç yılda memleketımize vapılan 60 mılyon lırahk gıda vardımının bır cuz'u olan 10 bın ton bıığday Samsun lımanına gelm:s. Samsun Valısı ve Ofıs Bolge Mudüru tarafından almmıstır. Haberi okuvnnca öğreniyorsnnuz ki. buçdav çemisini il'in bütün vüksck memnrları karsılamışlar. nutuklar atılmış, ve Sayın Samsun \ alisi : Durya gıda yardım programı faalıyetıne karşı hükümetımızce duvulan yakın ilgiyı bir kere daha belırtir ve gıda vardımının bu pro.ıelerımıze yararlı olma?ı dıleğıjle suvarı zabıtan ve mürettebata ve bu münasebetle aramızda bulunan Bırleşmış Mılletler Dunva Gıda Teşkilâtı Turkıve temsılcısı yardımcisı Mıster Jone« ile A.B D. Mılletlerarası Iktısadı Kalkınma Te?kılâtı Barış tç:n Gıda Yardım Müdurü Mr Burlın'a ve saır zevata ftoş geldıniz derım . di>e bir nezaket konusma^ı vapmıs. Buketler verilmis. eller sıkılmıs. sonra da kaptan koşküne çıkılarak misafirlere KokaKoka ikram edilmis. Bütün bu nezaket çösterilerıne bir diveceğimız yok... Memurlar ödevlerini belki de biraı sıkılarak yapıyorlar. TÜRK HEKİMIİGINIH 1ARİHCESİ Hekimliğimiz Ord. Prof. Dr. Kâzım i. GÜRKAN (dua) yı vasıta oiarak kullanrnaK gerekiyordu! Bu anlayış, bir toplumun tüm anlayışı ıçınde mücerred, tek başına olamaz; olsa olsa biı seviye mes'elesı olur Nıtekım öyledır de : (Nizıp) de taarruz yapıp yap mamak karannı (eşref saat) m gelmesinde arayan zıhniyet elbette ateşle seyreden hastalıklarda vücudu (Cunudu Şeytaniye) nin istilâ etmış olduğuna inanacaktı ve öyle oluyordu!... alkın garbden, metoddan ğelen bılgıye b:r çeşit âsı tavır alması hem derm gelenekten, hem dilin yabancılığından. hem de onu getırenlenn ecnebî oluçundan ileri gelır. Kısacası metod hekimliğınin üfürukçülüğün yanında mağlup oluşunun bu üç sebebi aşikârdır. tlâve oiarak üfürukçüluk bir de dın kısvesine burunerek kuvvet kazanmıyordu. O halde tanzimatın memîeketimızde hekimhğe tam modem ve hakikl çehresıni ve kuvvetini verebılmek için şu esaslarda muvafîak olması lazımdı' A (Gelenek) in hakikî din bil gisinden gelmediğini, çclmis oUa bile asırUr sonra bu bilginin yet mez hale düşmflş olduğunun isbatı. O Tıbbın mılli dil ile tedvinı. O Hekimüğin bir san'at oiarak Türkler tarafından icrasının sağlanması ve müesseselerin gelişmesi. Tanzimat fikir. davranış ve nihayet sonuç oiarak bugün bizim u7akdan gorüdğumüz b'.ı esasıarı o!duk!arı gibi gorebılmiş, fatbike koyulmuş ve muvaffak olmuş muduı? Hüsnüniyctle işletme meselesi: Tükenme payı Petrol Kanunumuz. arama yapan şirketlcre tükenme payı olarak ' • 27.5 hak tanımıştır. Bu hal, yeraltı servetlerinin de toprak sahibine ait olduğu memleketlerde doğru olabilir. Fakat bizim Anayasamıza göre, yeraltı servetleri (Toprak, kime ait olursa olsun) devlete aittir. Binaenaleyh. Neraltında tükenmesi muhtemel devlete ait pclrol i< iıı arama yapan şirkcllere bir tııkpnme payı hakkı tanınması doğru değildir. Petrol Kanunumuza £<>rc. huluııan petrol. hulan sirket ile devlet arasında *> 50 bir ortaklığa tâbidir. Ancak tatbikatta ıTükenme pajı \e diğcr unsurlar yuzünden) devlet hisses^ hiç bir zaman •• 50 olmamaktadır. Halbuki, bugün bircok firmalar, dunyanın bircok ycrlerindc • 75 devlet • ' lıisscsi tanımaktadırlar. Binaenaleyh bu hükümleriıı dc yeniden gozden gecirilmesi \e bilhassa devlet hissesinin devlete petrol olarak odenmesi lâzımdır. Kanunun bizzat dc\lete arama hakkı tanıma.\aıı. milli nıücs«eselcrle jabancı şirkctleri bir tutan. işgâl edilcn arama \c işletme sahaları karşılığuıda şirkctlcrce ödeneıı devlet hakkı (arazi kirası)nı sembolik bir rakamla talıdit eden, kapandığı sahada petrol bulmak ve işlctmek icin gerekli jrayreti gostermiven şirketlere karşı mıiessir bir tedbir ihtiva etmeyen hükümleriyle, her ceşit malî hükumler, bugünun şartlarına uydurulmalı ve Türkiycnin kalkınması için bel bağladıjn yeraltı scrvetlerinden birisi olan pctrolün. memleketimiz aleyhine istismar edilmesine imkân verilmemelidir. Bİ7. ancak bu kabil tedbirler sayesinde birkaç >ıl içinde ihtiyacınııza yctecck kadar petrol istih «al edebileccğimiz ı e petrol için dışarıva ödedeğimiz dovirden kurtuluak. bunu kalkııımamızın başka sahalarınd^ kulianmrk imkâmııa sahip olahileceğimiz kanaatındaj ız. Hfcse meselesi: Beşinci bölge konusu Turkije petrol araması bakımından 9 bölgoe ayrılmıştır. Bunların hepsinde ve>;ı bir kısmında petrol btılunabilir. Bu husus ilmi tctkiklerle, emek ve para sarfı ile me>dana çıkacaktır. Nitekim, biz de\let olarak 30 scneden bcri gayret \e para sarfederek hu bölgclerden birisinin ıSiirt batısındaki heşinci bolçenin) pctrollü arazi olduğunu (psbit etmiş durumdayız. Bu hususun tesbiti için dcvlet, dolârın 1.35 ve 2.80 lira olduğu devirlerde ('..'! milvon lira sarfetmiştir. Binaenaleyh biz dcri? ki. bu sahada arama ve işletme yapmak hakkı munhasıran bize ait olmalı. hic olmazsa şimden sonra bu bolgede yabancı şirketlcre arama ruhsatı \erilmemelidir Bu kabil tatbikatın dunyada brnpkleri de mevcuttur. Müteferrik konular: Petrol Kanununa jore. >erli ve jabancı her firma her bblgede yalnız sekiz arama ruhsatı alabilir. Pctrollü arazi o'rluğu biliren beşinci bolge içinde birkaç >abaııcı firnıa ve onıaıia az ve>a cok ilgisi olan paravan firmaların her biri sekiz arama Arama ruhsatnamcsi tahdidi meselesi: •t • • •••• •••• (ŞAHESER ROMANUR) Dİ1İSİ Gu\en Yajınevi, 1957 de kurduju ıŞaheser rotnanları dizısinde bugune kadar 4 i e?er yayınladu f Bunlardaıı bazısı yeniden basıldığı gıbi, ükin çıkanlar da var. • BEYAZLI KAD1N: İngiliz yazarı «illiam Wilkie Collins'ten '1824 1889ı Nihal Yeğinobalı'nın çevirdığı bu loman, bir le^smın heyecan ve siir dolu aşk serüvenıni merakla anlatıyor. E. A. Poe gıbi, insana dehşet salan hikâye ve romar.iar yazmış olan yazarm bu eserinin asıl pdı: «The SVoman in Tvhite (1860'. Eser, dunya edebiyatının ilk, en iyi lesrar roroam) dır. Esrar romanı. bilmdiği üzere. polis romanından farklıdır; tipleri, karak'erleri, olaylan her hangi bir a^k ı rmanı gibi :ş!er. Poe'nun «Morg sokağında çifte cina>et» lomanır. dan yinni yıl sonra yayınlanm.ş o!;ın bu romanla. Collins, esrar romanı yolunu acıyordu. Bu janr, AngloSakson iükelprinde pek .erimli bir geiıine gostennistır. Tekniğı de dikkatp dcğ?". Her hn'.de akrabası ve dostu Dickeııs'in etkısiyle olacak, kişılerirnn karakterlenni buyük bir ihtimamla çizmiştir. Sue ve Gaborıau gıbı teîıikâ romanlarımn ustalan olan ca^daslaı'i se seleflerinüe bu nitelik boa \ere aıanmışur. (3S<î ?. cütlı, 12 5 T.L.ı • ERCUVAN AGACI: Ça^da» ingiliz jazan Archibald Joveph Cronin'den (doğ. 18%) Vahdet Gültekin'in dilimize çevirmiş old'.ılu bu roman ikmcı defa basıldı ı3S4 s., cıltli, 12.5 lira>. Bir pi^manlığın h.kaj'esi oiarak özetlenebilecyk konusu şudur: David ile Mary sevişiyorlardı. Bir rastlantı olrr.ösa. çok mutiu bir hayat kurabilirlerdi. Yazık ki. î>nT4d sonradan hayatın hırsh emeUerine kapıldı. Aradan yıllar geçti. David zengin bir adam olmuştu. Ama mutlu değıldi. Bu mutsuzl'jğun acısıyla eski sevgılUini aramaya çıktı. Yanhs davranışını dijreltmek. kaçırd'.ğı mmluluğa yeriden ka^^.rsk ıstı>ordu Karş'sına başka bir u.z çıktı. Eu. Mary'n'.n kızı Kath>'yciı. David simdı >cD>eni bir sevgmın hulyaları içindo süruklenmeğe başlarrnş'ı. İkisı ayrı dünyalann ınîanıydılar. Bu ikı zıt dünya, bir ülku uğrunda btneşebilir miyfîı? Yazax' hayalle gerçeğ;n, duyguyla maiT'ığın çarp.şmasını ele aldığı hu romsnmda, unv.tulmaz kar&kterler yaratmıştır Gerek konu, gcrek teknik bakımından onun en kuvvetli eserlerinden biri sayılmaktjıdır. • HAZRETI SVLEY^IANIN HAZİNKIERİ: Ingiliz yazan Sir Henry Rider Has;gaıd'c»n <145>'ltl251 Samih Tir>akioğlu'nun çcvirdiği bu raninn. biıkac kez filme çekilmişür. Güney Afrika'da uyjı yıilar heyecan!' eerüvenler yaşaır'5 ol?r\ yazsr;n romanlsrı bugun de gen'.ş bir ^ÛTC.H 5cv"ti»rek oV.unur CJUOİI bir hayai kurma >et«r^ği vsr A»ıl idı •••• • ••• •••• •••* Türker ACAROĞLU •King Solomon's mines» (1886) olan romanıa konusunu, dekorunu Zimbabve'deki yıkıntılardan almıştı. Konusunu çok iyi işlemesini bilir. Eser, daha önce Ganl Yener ile Ertuğrul Okutan tarafmdan dilimize aktanlmıstı (1951). Olay, geçen yüzyîlın sonlarında Güney Afrika'dakı Kukuana uikesınde geçer (256 s., renkli resımli, ciltii, 12.5 lira». 0 KADER YOLCLTARI: İngiliz kadın romancısı Daphne du Maurier'den (doğ. 1907) Vahdet Gültekin'in dilimize kazandırdığı bu romanın çe%ırısı ilkin 1952 de yayınlanmıştı. 1951 de yazılan aslı «My cousin Rachel r adını taşır. Rebecca»vı gölgede bırakan en kuv\ etli, en güzel eserlerinden biri oiarak kabul ediliyor. Bu eserin tefrika, baskı fılme çekme hakkı oiarak yazar 100.000 Insiliz lirası kazanmıstır. Eserde, temiz bir sevginin insan yaradılışındaki bütün zaaflarla önilmüş unutvlmaz bir hikâ>esi verilir (304 s., ciltii, 12.5 .:raı • KLMSALDA: İngiliz yazarı Nevil Shute'ten 'doğ. 1899) Azize Bergin'in çevirdiği bu roman, ıkinci defa basılıyor. (Atom çağının romanı) denilen eseı, atom savaşının feciüğini bütün dehşetiy ıe anlatıyor. Anlatılanlar daha bir hayaldir, ama yarın gerçek olabilir. Atom silâhları teh'.ikesinin romanı. aynı zamanda, son günlerini yaşadıklarını bi'cikleri halde, temiz duygulardan uzaklaşmıyan, son nefeslerine kadar sevgi, şefkat, gorev aşkı ve dürüstlükten ayrılmayan soylu insan'.arm hikâyesidir (304 s., ciltii, 12.5 lira'. • OYVN: Ünlü İngiliz yazarı VVilliam Somerset Maugham'dan (doğ. 25.1.1874) Vahdet Gultekin'in çevirdiği bu roman, aşk hayat sanat üç!emı uzerine gerçek bir şaheser sayılarilir. Roman için, aşkm büyüsünü, esrarmı î>i çözümleven bir eser, diyebiliriz. Eşsiz bir üslübu olan yazar da, en sevdiğim eserlerimden biri, diyor. ı236 s.. ciltii, 12.5 lira\ • SABAH ŞARKISI: Amerikalı kadın romancı Janet Tayior Caldnell'dan (doğ. 1900) Vahdet Gültekin'in dilimize çe\irdiği bu roman, değiş.k dünyaların varlıkları olan bir lakım insanlarm serüven'erini anlatıyor; ihtiraslı bir erkek, kalbini gizlemek zorunda kalmış bir kadın, bahara çıkan bir filiz gibi hayatın eşiğinde bir kız. (Bütün dunyada kadınlann en çok okuduğu romancı) oiarak îanınan bu kadın romancı; duj'gu, şiir, ruh çözüTiünü hareketlilikle ustaca bağdaştırabıîen bir yazar oiarak da ün salmıştır. «Sisli ufuklar», «Kırlan gıç jTivası». »Melissa» adh eserleri de T'irkçeleştii!miştir. «Sabah 5arkısı»nın asıl adı: «The Wide housc Genig ev.dir. '272 s., ciltii, 12.5 lira.) sayıda ve yabancı Beyoğlu hekim J leri ile karşı karşıya kalmışlar • dır S üphe yoktur ki, Türk hekımBu durum, tıpkı şer'î mahkeme £ liğinde günün anlamı ile amde din bilgisinin istihale ve tah " pirızmden çıkarak metodarıfinden çıkarı'.an ahkâma inanı S yonelmış, Fatıh külliyesı (147ü) Ancak gazete di\or ki : sm yanında. ona muvâzı olarak m ile ba*!ar. Ashnda bu tarihe ka Dunyanın ıkı ayn ucunda yasıyan Türkı\e ve Amerika aratanzimattan sonra daha uzun yıl a dar do;u ve batı â'.craı de tıbbi lar devam etm:>. meşrutıyeti de j sındakı hur dünya ideaüerının bırleştirip mcyriana getırdıgı bu oğrenme, ö«retme ve yayma ışaşarak Cumhuriyete kadar gelmiş i dosîluk memnunivetle karsılanmıstır. Zaman zaman Amerıkan lennde daha çok ampırık bir tiı. • dusmanhŞı vapıp kurtulusu solculukta arıyanlar! Amerıkadan buğsafhada bulunuyor, anlayış ve halde (tıbbımızın garba dö • day ge'.di Yer misiniz? tatbikat öylece devam ediyordu. nüşü) diyebileceğimiz büyük Ş Ve iste insanlar bövlf aldatılıvorlar. On be=ıncı yüz yılın son yıllatarihi vakıa içinde din kisve S Simdi o bnğdaylan teslim alan memnrlarımıza, Samsnnlnlara. n ampirizmm yerine metodun tıne bürünmüş hurafeden sıyruış, • Cn^elile^e, ve bu haberi veren sazeteve su isin içyüzünü acık segelmeye, hâkimıyetini kurmaya tanzimat ile baslamadığı gibi o • ve r.ihayet Avrupada her yönü nunla tamamlanmazda. hattâ tan • cik anlatmak isteriz. \ atandas baktı ki Samsun lımanına bir bujile ror.e=;ansın fışkırmaya yüz zimatta onemli bir mes'ele olarak • dav dolu çemi vanastı. Su isin aslı esası nedir? dive düsünmck çctuttuçu devredır. Bizim için özel yer almaz. Okadar almaz kı on do • rekmez mi? Kimse kimseve beda\a mal vermiveceğiıie söre. hu olan şudur ki, bızde metod devkuzuncu yüzyîlın büıununde, hat • Amerika bize nasıl bedava hujdav vollar da. solcular bn işe kars) ri iki önemli belirti ile kendir.ı tâ yirminci yüzyîlın baçında dün • çıkarlar. Yani altında bir bit \eniji olmasın su hikâyeninî Ama bunn hiç düsünmeden atar mısın manseti : yada (tecrübî bekimlik) in gürul • gosterır: Biri kendinden evveltüsü bütün şiddetiyle koparken ; Amerikadan bııŞrlav celriı. solcular ver mı^inız? kı müesîe=e ve teliflerin tam bızde hâlâ hastalık okunur, üfle ; Bir kere buğdav Birlesmi»! Milletler örçötünden geliyor Amerikopyacı anlayışı yerine eserlernır; sarılık yazılır, kestırılir.. ve ;1 ka'dan deeil Ama Birlesmis Milletlerin birtakım kurumlarının de kısmen de tecrubenin yer hunun yanı başmda hakikî Tıp ;! A.B.D. ile ileili hulunduju su eötiirmez bir gercektir. Bn kurumlaaldıgı orijmal manzaranın ve bılgisi ile hekimlik kısır ve cılız J ı rın yönetiminde nasıl hir rol ovnar Amerika? Bunu arkadasım Çemillî dilın behrmesidir ki. bur.devam eder. Işte bu, tanzimatın J j tin Altan'ın bir cevirisinden avnen duvurmak istiyorum. Brezilva ların öncülerı olan yazmalar gününün hekimliğini ve onun ile J | Üniversitesi profesörlerinden vp Milletlerarası Açlıkla Savas Tesçuphesız (zahirei muradiye) i.e ri,ini görememiş veya görmuşse J ] kilâtı Baskını Josup de Castro anlatıvor : (cerrahiyetül haniye) dır. de yönünü birden ve sür'atle de J lkinci*ı ise tıbbın öğretıminde « .. Ba^kanı oln.':i<um Bırlesmıs Mılletler Açlıkla Savaş Teş ğıştirmeğe cesaret edememış ol ]! hasta ile doğrudan doğruya teduğunun açık misâlıni verır. ]! kılâtınm da yardımivle hazırlanmıs bir plân sundum Baskan Truma«ın sağlanmış olmasıdır (*). O Hekimliğin Türkce yazılması |! man'a.. Bu plân gıda maddeleri konu'unda milletlerarası bir stok (Fatih külliyesı) nın içinde bir na gelince: Fatih devrindcki yaz ]ı yapmavı öngöruyordu. Başkan Truman'la bir saate yakın görüşmalardan sonra on dokuzuncu yüz !• tüm. Sonunda bu pHnı çok tatmin edici ve bircok favdalar saglıya(darüşşıfa) nın buiunuşu, oraya yıla kadar garbden bir kaç eser ; cak mahivette buldujunu sövledı Gıda maddeleri ile fivatların saha^ta yatırılarak hekimliğin tedaha dilimize çevrilmiştir. orik ile beraber pratik öğretimi, bit tutulması ve dünva tarımına yeni bir güc verilmeM bu plânla Üçüncu Sultan Seiım'ın tanzi ! mümkün oluyor ve açlık dâvası sona erivordu. Fakat Baskan Tru ne de önem verilı^i metod devrimattan çok evvel açtığı tıphane • man sözlerıne sunu eklemeyi de unutmamıstı: nin ikinci gayeye tevcıh ettıği Hastane <1804) ve oradan seslenen ; kıymeti esaslı surette belirtir ve Savet Amerika Cumhurbaskanı olma^avdım sizinle birlikte ikı büyük insan Mustafa Behçet hu kul!ı>e (Üniversite) Anarioluefendi ı'e Sanizade Ataullah efen ; ca'.ısmaya gelirdim. Ama Amerika Cumhurba^kanı olduguma gire da ıdi'ider. önce kurulmus odı şuphe yok kı yenı hekimlığe J fıkirlerinize karMvım..» lan Tıp b'îretimi mue«se"!elerini Nicin karsıdır Mr. Truman? Onu da anlatıvor Prof. Josue de bu'un kudretleri\ le yor.elmiş ıkı ! çp.rçabuk go'.geler. onlar sadece i Castro . Çünkü Amerika kendi siyasi ve iktisadi tutumuna gnre başdır. bir sıfâhâne fonksiyonu ile d°Aynı zamanda Padisahın hekım • hucıhıv politikasım avarlamıstır. tnsanların ac ve buğdaysız kal vam ederlcr. başısı olan Mustafa Behçet efendı • ması onun umurund.ı dejildir. Az çclismis ülkelerdeki bugdav fı 'ha haska deiisle on besinci İtalyanca'dan Antonio'nun (vezai • yatlarını ayarlamak icin elindeki imkânları sonuna kadar kullan >iiz yılda Avrupadaki uvaf.l âzâ^sı ı'.e Cenner'in Çiçek açı J mak ister. Böylece yeni sömürseciliüi veryüzünde yürütmck için nıs, Fatih'in ı t hocalarıııın sı ve frengı risâlelerıni dı imize J elinde büvük bir kozdnr tanra ürünleri . aırayeti ile yurdumuzda derhal Ve bizler, limanlanraıza vanasan her bnjdav yüklü eeminin O (Gü>a diııüı inanışların ber çevırmiştir. Tıphanenın yenıden a Z tesirlerini EÖstermeve baslamıs. çılmasında (14 Mart 1*27) ve Cer ! hanei maksatlarla eeldiğini arastırmadıkça, olavlara dışarıdan taraf edilmcsi tanzimat fikir ve Semerkanddaki Uluğ bey astrorahhanenin kuruluşunda da bu kan bir bilçisiz dnrumundan kurtulamayız . Baskalarının ianesine cereyanında hareket değil. düşıııı• nomi Enstitüsünün (1449) talebebı>ük insar.ın rolü vardır. ce oiarak bile orta>a sürülemcmiş; • muhtac kalır, limanlarımıza her çelfn eemivi törenle karsılar : sinden Bursalı Kadızadei Rumi ve Ri\ajct... hattâ hurafc>e dokun Tasasın buğdav geldi dive eöbek atarıı. ı ânizade'nın Alman Von J Fethullah nisbeten jüksek mateına>a bile cesaret edilemeırıiş. daStorck'ın kıtabının Itaîyanca J Sunu kafami7a kovalım ki. 32 milvonn Amerika doyuramaz. Dı matiği bize getirmişler, uzun Haha doğrusu tanzimatı >apaııl,ır sından tercume ederek yayın S lencilikle de \asanmaz. ^lillet havsivetine aykırıdır bu durum san'm elçi olarak Istanbul'a gönbunların /âfıııa veya noksanına ladığı Miyarületibba, Ahvalittabia • Tîeîen gcmileri törenle karsılıvacağimıza. bn durumdan utanalım derdiği Ali Kusçıı burada Fatih' değil. doğruluğuna ninanmakda if tcşrih) kıtapları gatba dönuş • Ve bn durnmnn icvnzünü öSrenmeğe elbirligiyle calısalıtn. in merşrubu olmuş, müsbet bils'dc\am etınişlerdir. garb hekımUk anlayısını memleke • Simdi varınki vazımızda. Amerikanın Türkiyeve yaptığı tarım lerin adeta öncüsü rolünü oynaBelki tanzimatı ;.apanlaıdan bir te getırıs hareketinin başlangıcı J ürünleri vardımlarının mekanizmasını anlatacasız. Bunları tekrar mıştır. Ne yazık kı. Fatıh medrekaçı meselâ Fuad Paşa ve arkasayıımalıdır ve bu da (1820) tanzi J tekrar lazmak eerek Tâ ki. kafamıza dank etsin de. Hanvayı Kon sesinin sönmesınden sonra Süleydaşları bu inanışı paylaşmıyorma;tan öncedır. Sultan Mahmud'manıye küliiyesı (1555) nın vu lardı. Fakat muhakkak ki bun un yenhediği Tıbbiyeden evvel Z vavi, dün>a\ı öğrenelim .. Tanlıs propaganda ile halkı aldatmı\a cııt bulmasına rağmen Astronomi ldr azınhkda idıler. Boğaziçinde Rumlar ve Kasımpaşa • lım.. n:ür.eccım başılardan, hekimlik Köklü inanış yüzyıliar boyu oDer.iz Hastanesinde Türkler için ü'ürukçü ve muskacılardan kurtu kadar kuvvetlı oiarak gelmış'.r Tıp tedrisatı yapılmış olduğu da lamiyarak iş. on dokuzuncu ytızkı, tanzimat, karşısında saaece kayda değer. tstanbul'da ve yurjnla kadar skolastık bir hüviyetle menşeini dinden, Fıkıhtan ve dini dun değışık yerlerınde hekimlik egelmiştir. çehıeye sahip o'.an (tbnisina) dan den azmlıklardan bir kısmının bu a'an bir hekimlik anlayışı bu mektepden çıkmış oima'arı muhUçuncü Selim ile (1804) ikinci muş, tanzimattan önce bir kaç temeldir' Mahmud'un uyanışına (1827) kaçevrilmış dar kaybettiğımiz zaman uzun, a garp eserınin dilimize O tarihde Beyoğıu'nda Venedık olmasına rağmen Üçüncu Se'.im'cı ve agır olmuştur sokağında dızılmış hekim dukkânin Şehzadebaşı ndaki «Tıphane» Ibrı vardı. Bun'.arda ça'ısanlaıın Tirebolu eşrafmdan merhunı Yusui Zaimoğlu ve Nusinde de (Kanunu İbnisina) tercjb:r kısmı hattâ hekim bile değil, ri>e Zaimoğlu evlâtları doktor Galip Zaimoğlu; Fatma Asmesini okuyarak yetişmiş hekımaielâde şarlatanlardı. lanoğlu, Münite Bırligür; sevgıli kardcşleri Yusuf Zaımler garb metodunu öğrenmiş az Şânizadenin bunlar arasında yer oğlunun çok sevgili Edesi (amcası) tüccardan Hulki Bırhk; alan bir kaç ciddi îtalyan hekimınBiz burada Fatıh külliyesinden merhum Omer Aslanoğlunun kayınbiraderleri; Meracıl Zaden san'at öğrendıği ve yukarda tanzimata kadar gelen çeşitli müadı geçen aslı Almanca eserin İimoğlunun biricık kaymbiraderi tüccardan esseseleri inceliyecek ve türlü italyancasını Turkçeye çevirdiği niş çıkaşları, kararsız ve çok LÜTFİ ZAİMOĞLU dikkate şâyandır. Annem Le\ lâ Iderrr.an'ın uzun defa köksüz davranışlan tenkid Bu bakımdan denebilir ki, Baâni bir rahatsızlıktan sonra Hakkm rahmetine kavuşru. zamandanberi muztarip olduğu edecek değiliz. tı hekimliği bize; Sultan Mahmurahatsızlıkları isabetli ve çok Cenazesi 13 '6 '965 Pazar günü öğle namazırdan sonra Şışli Asıl, tanzimatın hareket oladun Tıbbiyesinde fransızca öğretim dıkka'U muayenelerı ile te$h:s camiinden ahnarak Feriköy mezarhğmda ebedi istiranaigârak bütun burüarda nasü bir soeden ve dolayısı\ le ameliyatmı yapan Bernhard'dan önce îstanbulhma tevdi edılecektir. Nur içinde yatsın. nuç gördüğıinü ve bu uzun ve acı büyuk bir hazakatle yapan, buda serbest hekimlik yapan îtalyan vi]k insan. kıymet'i Zaimoğlu Aılesi tecrübeden sonra ne türlü bir hekimlerinden ve Sanizade elıyle davranışa kıymet ve yon verdiğigirmeğe başlamıştır. Operatör Dr. SELÇUK nı ıncelemek bizi ilgilendirır. İlâncılık 72086698 KANATLIya Tanzimat; iç ve dış mes'ele'.eri(*) Aslında bu hareket çok daha minnet ve şukranlarımızı a n mızı toptan ele alan nizamlı bir önce Kayserideki «Gevher Neetmek isterim. Ameliyat esnasındavranışın vesikası olarak (Gülda ve nekahat devresinde yakın sibe» şifaivesinde saçlanmıs. hane hattı bumayunu) ile or ihtimamlarını esırgemiyen. Cerfakat devam edememişti. Butaya çıktıgı zaman (1839) İkinci rahpasa Hastanesi, 1 incı Cerrahi nu nla beraber Selçuk devriKliniğınden Anestezıst Dr. Se'ıma Sultan Mahmud'un 1827 de kurdu nin bu çok ileri davramşı. her AKAR, Asist. Dr. Ayhan AYDTN, ğu Tıp mektebi 1837 de Cerrahhaanlamı ile hürmete değer. ne ile birleştirilerek Topkapı sa Asıst. Dr. Hasan GIRITLI. hemTÜRKİYE ÖĞRET3IENLER şıre Eiruze Sarışın. Tahsin KoYARIN rayında otlukcubaşı kışlasına taBANKASININ 18 EYLÜL çaka, tesekkürlerimin gazeterizin şınmış, ikj yıl sonra da oradan delâletiyle duyuru'mpsına musaİKRAMİYE ÇEKİLİŞİNDE Hekimliğin Türkler Galatasaraydaki ahşap tıbbiye biadelerinizi rica edırim nasına geçirilmişlerdi. YAŞADIKÇA HER Y I L ' G E L İ R eline geçmesi AbduUah A. İDF.RMAN 1 anzimatm Hekimlik aleminde APARTMAN DAİRESİ bulduğu; yetişmiş mahdud sa 1 VE jnda şahsiyetlere rağmen devletın adli, idarî.. müesseselerinde CEŞİTLt PARA İKRAMİYELERİNİ bulduğu kanşıklık ve düzensizK.AZANMAK İÇİN ACELE lEDİNİZ lıkten başka bir şey değildir. Son Para Yatırma Tarihi 19 Haziran Bir başka deyimle dış baskı ve TÜRKİYE ÖĞRETMENLER azmiıklar meselesi ile beraber bu tezebzüb tanzimatı mecburi BANKASI kılmıştır. Gericiliğin son kudretini ezen ve vak'aihayriye (1826) bile bir nizam getirememiş, türlü duşünüş, anlayış ve davranışlar birbırine girmiştir. Ancak hakikat şudur ki, vak* Cumhurivet 6655 ainayriye, yenilik akımlarının ve hatU tanzimat fikrinin ortamını yaratmıştı. Hekimlik de Fatih'den başlu (GAZİANTEP) mış olan çalışmanın içinde hâlâ BatıDo^u anlayışı çarpışıyor, biŞUBESİ olojik bilgi ile hurafe kanaatları 14 Haziran 1965 Pazartesi sürtüsüyordu. gününden itibaren 1 1965 1966 öğretim yılı için Kuleli Askerî Lisesine her üç sınıfına almacak öğrencilerin 5 1 0 Ağustos Tıp mektebi, hastaneleri, ilâç tarihleri arasında yapılacak seçme sınavları. Kuleli Askerî ları .. ile on dokuzuncu yüz yılın Lisesinde ve Erzincan Askerî Lisesinde yapılacaktır. başmdaki hekimliğimiz incelenirBu şubede 2 Aday kaydı her iki askerî lisesinde de 20 Temse bu acaip ve dunyanın büyüK muz 1965 akşamına kadardır. bir kısmının çok daha önce gehesap açtıranlara çirmiş bulundugu halın acıklı 3 Adayların oturdukları şehirler hangi merkeze manzarası bü:ün çıklakhğı ile orta yakmsa kayıt ve imtihanlar için (İstanbul veya Erzincan) a HUSUSİ ÇEKİLİŞ ya çıkar. Şövle ki; bir tarafta müracaat etmeleri duyurulur. tanzimattan çok önce batıya dön AYRICA müş bir bekimlik anlayışı görenler, bir yanda da üfürukçülüğün umumi çekilişlerde (634 Basın 3699/6659; ve ffüya dinî telkin usullerikazanma şansı nin alabildiğine tatbik edildifine şahid olurlar. Hatta o dereceye kadar ki. ikinrisi tatbikat alanı K Ü Ç U K TAICAr bakımından birinciye faik görün SAMITAT I • < m « ' ^ W J M nüyor. daha açık deyimle halk oI M ^ V n M ^ K L UI AO F H na, tütsüye, muskaya inanıyor. BOl •» UEM^CZLJLH daha daha modern bekimi biraz RAT KALORİFERİ KAZANI OlAHAn İDIALDİK da (din dışı) mânada görüyordu. H 0 D Tıbbımızın garba dönüşü O L DoğuBatı anlayışı TEŞEKKÜR AKBANK PAZARYERİ HİZMETİNİZDEDİR • Kuleli Askerî Lisesi Komutanlığından bildirilmişlir. ilâç değil, dua AKBANK :::: :::tıfı IUUU •:\t Hastalık da sağlık gibi Allah'dan geldijiüıe göre onun şüTaaını da Allah'dan düemek, üiç degil, (Keklâmcılık: 2231) 66Î3 Henş 1462,^503
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle