18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8AHİFE İK* CÜMHURIYET 12 Mayıs 1965 Yunan propagandası ve Ermeni gösterileri Prof. Dr. Ismet GiRiTLi ayın Başbakan Vrgüplü'nün, Cumhuriyet Senatosunda yaptığı bir konuşmada, son zamanlarda bazı tnemleketlerde tarihî tahrif ederek, Ermenilere Türkiye aleyhine yaptırılmak istenilen gösterilerde Yunan propagandasının mevcudiyetine değinmesi çok dofru bir teshistir. Sağ duyu sahibi Ermeni vatandaşların Atatfirk'ün heykeline çelenk koyarak bu gibi gösterileri takhih etmeleri de bu göriişü paylaştıklarım göstermekle beraber, yine de yabancı memleketlerdeki temsilciliklerin bu gibi zararlı ve yalan propagandayı ihnî ve diplomatik tarzda karşılaması şarttır. Kitlelerin düşüncesi üzerinde yapılan ve neticedc düşünceye bile hükmeden baskıdan ibaret olan propaganda. atonı kadar çağımızı karakterize eden bir ola>dır. Geçen yiizyıllarda da mevcut olan propagandamn çağımıza hükmettiği ve çağımızın yeni ve çok önemli «siyasî kuvveıi» ni teşkil ettiğı inkâr olunamaz. Bu anlamda olmak üzere; geleceğin tarihçelerinin 20 nci yüzyıldan bir «Propaganda Yüzyılı» olarak bahsedeceklerine şüphe yoktur. 1963 yıiının sonunda Paris Üniversitesi yayınları arasinda yayınlanan Yunan tarih doktoru Dimitri Kitsikis'e ait «Mületlerarası Politikada Propaganda ve Baskı» adlı eser geçen yıl zarftnda dilimize çevrilerek «Yunan Propagandası» adı ile yayınlanmıştır (1). 19191920 Paris Barış Konferansmda Yunanistan'ın tnprak talepleri ile ilgili olan kitabın konusu; Venizelos un Büyük Yunanistan hayalini gerçekleştirmek için başta İzmir olmak üzere, Marmaraya kadar bütün Batı Anadoluyu, Kıbns' la birlikte Ege Adalarını, Trakya'nın tamamı ve Istanbııl'u istemesinde kullandığı etkili silâh olan milletlerarası propaganda ve haskıdır. u kitap. Türk Devlet ve Politika adamlarına ve aydınlarımıza yarım yüzyıl önceki çelimsiz Yunan hükümetinin propaganda çalışmalarını göstermok, bugünü anlamak ve ya.sadığımız olaylan değerlendirmek bakımından gerçekten son derece nnemli ve fajdalıdır. Nitekim bu eserde de belirtildiği gibi; Yunanbların Ermenilerle işbirliği, Türkiyeye karşı propaganda yapmak söz konusu oldukça hiçbir zaman hiç bir güçlüğe uğramamıştır. Yunanlılarla Ermenilrr arasında fikir birliği tamdı, zira Osmanlı İmparatorluğunun parçalanmasında sağlıyacakları fayda biri Batıda, diğeri Doğuda toprak elde etmeğe çalıstıklarına göre çatışmıyordu. Yunan • Ermeni işbirliğinin ilk örneği 1918 de Cenevrpde hir «Türklerın zulmune uğramış milletler bırliğı» kurmaları oldu. Ermeni • Yunan işbirliğinin açık bir örneği olarak Paris Konteransındaki Ermeni Delegasyonunun başkanı Bogos Nubar Paşa ve Venizelos' •n nutuklannı bir araya getiren «Ermeni Yunan kardeşliği» adlı kitapta gösterilebilir. Sözü geçen, merkezi Cenevrede bulunan «TUr Orta şekerli sabah kahvesi • ••• •••• NASIL KALKINDI? S B S kiyede zülme uğramış milletler birliği» adlı Derneğe her çeşit yayın, konferanslar, mitingler, kardeşlik bayramlan yapmak, bütün dost ve müttefik memleketlerde fikirlerini yaymak ve bu memleketlerde dostluk ortamları yaratmağa çalışmak ödevi yükletiliyor, statüsünün 6 ncı maddesinde ise; Birliğin Türkiyeye karşı mücadeleyi pekiştirmek ve gönüllüleri harekete geçirmek üzere tarafsız ve müttefik memleketlertle çalışma kollan kurmak için gayret sarfedeceği ifade ediliyordu. sasen Atatürk'ün Büyük Nutkunda söylediği gibi: Vilayatı Şarkiye Müdafaai Hukuku Milliye Cemiyetini yaratan önemli sebep ve endişe; Doğu İllerinin Ermenistana verilmesi itatimali idi. Bu ihtimalin gerçekleşmesi de; Doğu Yilâyetlerinde Ermenilerin çoğunluk olduğu ve Türklerin de Ermenileri katleden vahşiler bulunduğiı yalan ve iftirasının bir gerçek olarak Dünya kamu oyuna kabul ettirilmesine dayanmakta idi. Bu meyanda, Yunanlıların teşebbüsü ile 1919 yıiının başlannds hazırlanan bir karar suretinde aynen şöyle denilmekte idi: «Biz asırlar boyunca Türkler tarafından ezilen, zülme ve işkenceye uğrıyan, Türkiyeli Hristiyan Rum ve Ermeni halkları. müttefiklerin nihaî zaferine hizmet etmiş olma inancı ile, şu hususların gerçekleşmesini istediğimizi bildiririz.» Bir kere Rum ve Ermenilerin yaşadığı bölgede Türk hâkimiyetine son verilmelidir. Saniyen her milletin kendi kaderini tayin etme hakkına uygun olarak bağımsız bir Ermeni devleti kurulnıalı ve Rumlara ait bölgeler Osmanlı İmparatorluğundan aluıarak Yıınanistana bağlanmalıdır. Nihayet suçlulardan uygun bir tazminat istenmeli ve iki milyon hristiyanm kaatilleri mntlaks cezalandınlmalıdır.» Yunanlıların organize ve istismar ettiği bu Yunan • Ermeni işbirliği 1920 kasımında Venizelos'un düşüşünden sonra da devam etmiş, Londra' da yayınlanan «Armenia and the New East (Ermenistan ve Yeni Doğu)» adlı ve Doğudaki Yunan ve Ermeni emellerini desteklemek için çıkarılan haftalık bir gazete muhtelif memleketlerdeki Yunan temsilcilikleri vasıtasile dağıtılmıştır. on zamanlarda dünyanın Beyrut, Paris, Londra ve New Y'ork çibi yerlerinde Türkiye aleyhine Ermenilere yaptınlmak istenen göstrrilerle. Kıbns Türk Cemaatına karşı insanlık dışı muamelelerde bulunan ve Genocide suçlannı durmadan işleyen Kıbns Rumları ve her şeye rağınen onlart destekleyen ve dünya kamu oyunuıı gözlerini baska noktalara çekmek istoyen Yunanistan'ın geleneksel emperyalist proj»aganda politikası arasında bir kere daha bir rabıta kurmak lâzimdır. E JAPONYA ÖRNEĞİ Ü VE TÜRKİYE Alp KURAN ürkiyede Ikınci Meşrutiyet yıllarından beri Japonyanın kalkınmasma hayranhk duyu lur. Turkiyenin Batıhlaşması ve çağdaş medeniyet seviyesine çıkması konusunda, Japonyanın örnek alınması ve onun yürüdüğü yoldan yürümesi istenir. Japonya örneği Türkiyedeki Batıhlaşma hareketîeri ile ilgili olarak ortaya çıkmıştır. Gerçekten, Osmanlı İmparatorluğunun gerileme devrine girmesi, «Bn devlet nasıl kurtulnr?» sorununu da beraberinde getirmiştir. Uzun zaman Batıdaki oluşuma gözlerini kapayan Osmanlılar, sonunda Ba tının üstünlüğünü kabul etmek zorunda kalmışlardır. Bu tarihten Hukuk Fakültesı Asistanı mektedir. Japon ırkçıhğı ve Ja tröst ve kartelleriyle rekabet edebilmişler, pazar bulabilmişlerpon emperyalistlerinin Nihon Içi dir. Dış ticaretten sağlanan gelir(Önce Japonya) ilkesi, koklerini ler ise Japonyanın kalkınmasını tamamen Şintoizmden almaktave zenginleşmesini büsbütün hızdır. Oysa, îslâmcılık cereyanı talandırmıçtır. raftarlarına göre, bütün tsl&mlar Oysa günümüzün bütün demokkardeştir, Peygamber «Kavmiyet ratik veya antidemokratik top(milliyetçilik) dâvası güdenler, lumlarında «sosyal adalet» ve bizden değildir» buyurmuştur. ts«sosyal güvenlik» duyguları yer lâmiyet, milliyetçiliği reddetmek etmiştir. Öte yandan, günümüzde tedir. (3). kalkınma voluna giren ülkelerin Nihayet, Batı demokrasilerinde sanayi mamullerine dış pazarlar«fert» ve «fertçilik» en üstün deda yer bulmak son derece güçleşğer olarak kabul edildiği halde; miştir. Bir kere, ileri devletlerin Japonyada fert împaratora. miltekniğine kısa zamanda ulaşmak lete ve aileye feda edilmiştlr. Türâdeta imkânsızlaşmıştır. tkincisi, kiye ise, Batı demokrasisini begünümüzde sömürgeler çağı kanimsemiştir, fertçilik duygusu panmıstır, az gelismiş ülkelerin topluma yerleşmiştir. hemen hepsi uyanmış, süratli kal ASİLLER KASTI kınma voluna girmişlerdir. Dış pazarlar bulmak son derece güç^ Japon kalkınmasında tmpaleşmiştir ratorun yanında bir «asiller Iste bütün bu farklar. Türkiye kastı» nın bulunması da çok önem gibi az gelismiş ülkelerde Japonli bir rol oynamıştır. Gerçekten, Japonya kalkınma hamlesine gi ya örneğini tekrarlamağı imkânsız kılmaktadır. riştiği tarihlerde «bölümlü» bir toplumdur. Bir kast'tan (sınıftan) ALINACAK DERSLER ötekine geçmek âdeta imkânsızFakat Japonva örneğinin Turdır. Japon halkı. M.Ö. VII nci yüzkiyede tekrarlanmasına imkân yıldan M.S. XIX uncu yüzyılın bulunmayısı. Japonya örneğinden yarısına kadar daıma aynı asiller alınacak derslerın bulunmaması kastı tarafından yönetılmiş; bundemek degıldır. Bu derslerden bıların menşelerini ve yetkilerini ri ve belkı de en önemlısi şudur : tanrısal iradedcn aldığına inanBir ülkeyi soldan veya sağdan mış; dinsel inançların da etkisıyalınacak hazır reçetelerle kalkınle a=îl ailelerin üstünlüğünü ve dırmağa imkân yoktur. Az geliskendisinin toplum hiyerarşisindemiş bir ülkeyi ancak milli bünyeki yerini normal karşılamış; topye ve ruha uygun bir sistemle kal lum içinde daha yüksek bir mevkınma yoluna sokmak ve çağdaş ki edinmek ihtırasına hiçbir zamedeniyet seviyesine yükseltmek man kapılmamıştır. l?te Japon halkı, kalkınma hamlesine bu » mümkündür. öte yandan, işaret edeüm ki, lışkanhk altında girmiştir. Bu saJaponya örneği aslında kalkınma yedcdır ki, ülkedeki bütün iktiiktisadının genel kurallarını doğsadi faaliyetler birkaç büyük aile rulamaktan başka birşey yapmanin denetimi altına ahnabilmış, maktadır. Gerçekten. çağdaş iktisat ilmine göre süratli kalkınmanın esasları şunlardır: 1) Clkedeki tüketimi son derece kısmak, yani milli tasarrufu azamiye yükseltmek, 2) Ülkedeki bütün iktisadi faaliyetleri tek bir merkeze baglamak ve tek merkezin denetimi altına almak, 3) Yatmmlan (milli tasarrufu) tek merkezden millet ekonomisi için en yararlı ve verimli alanlara yöneltmek. Işte Japon kalkınmasında en önemli rolü oynayan tmparator ve asiller kastı. sadece bu üç esasın gerçekleşmesini sağlayan birer araç olmuşlardır. u halde, Türkiye gibi ülkelerde, yukarıdaki üç esası gerçek lestirmek üzere, Japonyada împaratorun ve asîller kastının oynadığı rolü oynıyacak bir sistem kurmak, bunların yerine baska bir varlık koymak gerekir. Bu tek merkeze bağlanabılmis; ülkebaska ve üstün varlık ise, uzun de saklı butün uretım guclerı hayüzyıllar tslâmiyeti kabul etmiş rekete geçirilebilmış; uretim ve demokratik toplumlarda, ancak yatırımlar tek bir merkezden yöDevlet olabilir. Bu ülkeler, Müsnetilebilmiştır. Ve, bu yoldan en lümanhğı ve milli değerleri zedeyüksek kalkınma hızına ulaşılalemeden, ancak ileri bir Devletbılmiştır. çilikle hızla kalkmabilir. Oysa, Islâm toplumlarında böyNitekim, Arap dünyası günüle bir asiller kastı yoktur. Mevmüzde bu gerçeğin en kuvvetli cudiyeti dine aykırıdır. tslâmda delilini vermektedir. bütün Müslümanlar kardeştir, bü tün Müslümanlar esittir. Bu se(11 Mesela bak. Prof. Mümtaz bepledir ki. Osmanhlarda fakir TURHAN: Garplıla«.manın Nerehalk çocuklan Devletin en yüksindeyiz?, Îstanbul 1961, 3. baskı. sek mevkilerine yükselebilmişler (2) Nitekim, Prof. Mümtaz Turdir. han'ın sık sık Japonya örneğinden söz açmasına rağmen, bütün vaZENGİNLERIN tandaşların ilk eğitimden geçmesine karşıt olması (op. cit., s. 8fl DAVRANIŞI vd.), hukuk ve kıyafetin Batıdan O Japonyanın kalkınmasında, alınmasını tenkid etmesi (op. cit. Japon kapitaüstlerinin örs. 13, s. 68); Japonyayı iyi incelenek milliyetçi davranışları özel mediğini gösteren delillerdir. bir önem taşır. Gerçekten, bu soy(3) Tarık Z. TUNAYA: îslâmlu kişiler daima yalnız millete hiz cılık Cereyanı, îstanbul 1963, s. met amacını gütmüşler, hiçbir za78 vd.; Çetin ÖZEK: Türkiyede man kisisel çıkar duygusuna kaGerici Akımlar ve Nurculuğun pılmamıslar, lüks ve sefahate sap îçyüzü; Îstanbul 1964, s. 265 vd. lanmamışlar, fakir halkla hemen hemen aynı seviyede yaşamayı SON kabul etmişler; ve, yüksek kazanç lannı olduğu gibi yatırım (sanayi) alanına yöneltmişlerdir. Oysa, Türkiyt gibi az gelismis YILDIZ UYSAL (Dıramah) ülkelerin zenginleri, halktan ayn ve üstün bir ömür sürmek geADNAN ÜTSAL leneğindedirler. Fakir ülkelerin Evlendiler zenginleri, genellikle, Batılı miltzmlr 10 5.19«5 yarderlerin hayatına özenmekte; yüksek kazançlarının tamamını yatırım alanına yöneltecek yerde, otomobil. yat, ithal malı lükı tüCumhuriyet ketim maddeleri, lüks bina inşaatı gibi hep kalkınmayı baltalayıcı gösteris masraflanna yönelt KAYIP ARANIYOR mektedirler. Bu durum, Tarde'ın Siva» VİUyetaklit kanunu gereğince, öteki tinin Su$ehrl ka halk tabakalarını da etkilemekzasınm Asap köten geri kalmamakta. gösteris mas yünden Akif oğraflan itibann ölçüsü sayıîmakta, lu kardesim Babu da yurt ölçüsünde Uraflara hattin Dursun 24 Mart 1964 tayol açmaktadır. T •••• (1) Dimitri Kltsikis, Yunan Propagandası, Meydan NeşrtyaU, Ist. 1964. TOPRAK REFORMU ve TARIM KOOPERATIFLERİ Dr. Nazif KUYUCUKLU İktisat Fak'.ıîtesı Asistanı Itiî : >:î: !••• • ydınlarınuzın; yurt sorunlarından birçoğunun Mçözümünü kendisine bağladığı ve AnayasamıH zın öngördügü toprak reformu hakkındaki ka. nun tasarısı, bilindiği gibi bundan bir müddet ön«e Komisyonlar tarafından incelenmek üzere parIfimentoya sevkedilmişti. Tüm olarak tasarı, bazı noktalardaki müphemliğine rağmen, tarım ekonomimizi tamamiyle defciştirici bir karakter taşımaktadır. öngörülen hedef. tasarının deyimiyle. «topraklandırılmaları kabul edilenlerin aileleri ile birtikte, genel yaşama seviyelerini yükseltecek sekilde geçimlerini saghyacak ve aile ve isgüclerini değerlendirebilecek genişlikte araziye sahip kılmak, memlekette dü«enli aile işletmeleri kurmak. çoğaltmak ve yasamalarını saçlamak» tır. Bu duruma göre tasarının amacı. tarımla uğrasanların genel yasama sevivesini yükseltmek. bunu sağlamak icin de, yeterli genislikte aile isfetmeleri kurmaMır. Toprakların küçük parcalar halinde aile işletmeleri durumuna getirilmesivle verimin vükseltilmesi. dolayı«iyle riftfinin vasama «ievivesinin yükseltilmesitıin mümkiin nlup olmadıuına temas etmeden önce, bunu > anmadıîirpız. vrıni tarımla uğrasan toprak<ii7 ve az topraklıları tonrak sahihi kılmadı. ğımız takdirdf. vatımamız mütnkıin sevlere deeinelim. Tarım spktfiriindeki faal nüfusun bir kısmı, özellikle topraksız ve az tooraklıları. ekonominin diğer sektörlerine aktarın kendilerine is sailanahildiji takriirde. snrun carüm voluna sirmis olabilir. Ancak. herlrf bu nlm?l;la boraber. ta. rımda hirikmis faal nüfusun diter «=Fktörlere devri. bueiinkii temno ile cok a?ır ve süc nlmaktaHır. Köylerde «iiratli n;"'fus artı^ı da mese'<"nin <<i7;imünii hira7 (laha a*"iast'rm?i:*"1ır. Rıı dnrıım karsısınrta. bu fa*l n ' w " i h » • »< eoennlu*ıı. he"• "! nüz kati olarpls ke«»i'i>ompt»ıplrip h " i h » r UTUII P'i zaman tarım *l»iitKr:!»ı«'ı> ı>. kıise, tonr?k«i7 vp ?7 (»•""' ' •ma;.»ari,r. o lınmasından bp«Ua • ~p <••r Tukarriaki snrııva rföpr»'; :;t lestirilmesine yardımcı olmak amaciyle» kooperatifler kurulmasını derpis etmekte, bunu takip eden maddelerde de, kooperatiflerin görevlerini sıralamaktadır. Ancak, bunlar arasında. üretkenliği artırmak, arazi ıslabı ve toprak muhafaza gihi islere rağmen kooperatiflerin görevleri daha çok çiftçiye üretim ve tüketim araçlarını sağlamak ve ürünlerin değerlendirilmesîyle ilgili pazarlama tedbirlerinde toplanmıstır. Araç ve kredi sağlamak da şüphesiz ki, üretkenligi artırıcı \e elzem tedbirlerdendir. Fakat gerekli toprak ge. nislifeini sağlamaksızın bu tedbirler, özellikle makineli tarımı gerektiren bitkiler bakımından eksık kalacaktır. Tasarının. üretkenligi artırmak babında gerekli toprak genisliğinin teminini de kapsadıirı düsünülebilirse de bu nokta oldukça kapalı kaldığından, tasarının kanunlasması halinde hirçok tefsir ve çatısmalara sebebiyet verebilir, eksik anlama sonucunda da ekonomimiz zarar gürehilir. Bu bakımdan hükmiin acıklık kazanmasına ihtîvac vardır. >••• itıbaren de zaman zaman kı^mi ıslahat ve Batılıla^ma hareketlerıne girişılmış, fakat bu teşebbusler Imparatorluğun çökmeye doğru gitmesini önliyememislerdir. Ikinci Meşrutiyet yıllarında, «Bu devlet nasıl kurtulur?» sorusu bir kere daha ortaya stılmış, konu geniş ölçüde tartışılmıştır. f'lâmcılar dahil hemen bütün fikir akımları Batılılaşmanın ?orunluluğu üzerinde birleşmişler, ancak izlenecek yol ve metot üze rinde durulmuş. «Batının tekniji yanında, ahlâkiyatını da almak mecbnriyeti var mıdır?» sorusu ortaya atılmıştır. Garpçılardan bazıları, «Gülü dikeniyle almak» zorunluluğu bulunduğunu belirterek, Batının bütünüyle alınması gerektiği tezini savunmuşlar dır. Bir kısım Garpçılar ise, Batmın üstünlüğünün yalnız tekniginden ileri geldiğini iddia etmişler, Batının maddeci ve kötü ahlâkiyatını mahkum ederek. yalnız teknijinin alınmasını istemislerdir. Bu konuda Japonyayı örnek göstermişlerdir. Bu tez tslâmcılık akımı mensuplannın da hosuna gitmiş, bu teze katılmıslardır. fBak. Tarık Z. TUNAYA: Turkiyenin Siyafi Havatında Batılılaşma Hareketîeri, îstanbul 1P60, s. 80). Dünkii fıkramla başlamıştım. ve birkaç gün Amerikalı Mr. Ely'nin . hazırladığı Maden Kanunu tasarısmı ele alacaktım. Ama üstümüze . dört yandan öylesine hücum ediyorlar ki, arada başka bir fıkra yaz • mak keyfinden alamadım kendimi.. J Her sabah gazeteleri açıp şöyle bir göz atıyorum. Gürültü, patır • tı. toz. duman solcular, komünistler, kızıllar, geliyorlar, geldiler. . mallarımızı alacaklar, biri kesecekler, yenildik, bittik, birleşelım, v.b. • Çok kuvvetli bir sinir buhranının göstergeleri siitun sutun... • Bu sütunlar dolusu hücum ve feryat arasında. sol dedikleri kana • dın ortaya attığı dâvaları bir bilgi ve mantık düzeni içinde ele alıp • cevap veren yoktur. Başı. soııu birbirini tutmaz yazılarla ve yıpran • mış küfürlerle terbiye çerçevesi dışınHa saçmalamaktadırlar. • Hemen söyliyelim ki bu seviyesiz hücumlar solcuları kuvvetlen • dirmekten başka bir ise >aramıvor. Hiicumun şiddeti çok ve içi boş • olursa karşı tarafı giiclendirir. Ben kendi payıma bütün bu yazıları • eğlencelik diye okuyorum her sahah Bir sürii içi boş kabak çekir • deği! : Böyle yazıları cevalıir saıııp sazete sayfası donatanlara Cumhu S riyetin Tartışma» köşe«ini izlemelerini öğütlerim. Orada okuyucu î düzeyinin ne kadar yükseldiğini göreceklcrdir. Babıâliyi yavaş ya i vaş saran geııç meslektaşlarımız ise, yaruıın gerçek gazetecillğine Z şimdiden adaylıklarını knymuşlardır. Güzel Türkiyemizin yannla l rına güvenimiz soosuzdur hizim . Bu millet. insan gibi yaşamamn S bütün gerekleıini yerine setirccektir. Gidiş o gidiştir. Doğru'lan i söyliyenlerin cevresinde kabaraıı perişan hücumlar, bu gidişi hızlan i dırmaktan başka bir işe yaramaz. • Bunun iciııdir ki gerı kafalı yazarlar, fıkra köşelerinde sayıkla • mavı bir >ana itip, Türki>eniıı dâ\alarını adam gibi incelemcye çalış • malıdırlar. Bu incelenıp. Türkiyenin gerçeklerine ve menfaatlerine J uygun olmahdır Bir rümlenin. bir kelimenin peşine takılıp; ya da • yabancı ajaıısların propngandasına kapılıp ahkâm kesmekten artık • vazgeçmek gerekir. Aleselâ bazı Türk yazarlan Lumumbaya Belçika • lıdan fazla düşman olmuşlardır. Zavallı Lumumbamn ne cahiliiği J kalmıştır söylenmedik: ne kızıllığı .. Memleketini Rusyaya satacağı • iddia edilmiştir. Kimdiı hu haberleri Türkiyeye uçuranlar? Büyük • kapitalist memleketlerin ajansları! Maden şirketleri Kongoyu sö • mürmektedir. Ve Lumumbnya komünist diyen, Belçikada komiinistle J rin yeri Parlâmentodur ve hattâ zaman zaman Belçika komünistleri J koalisyoıı kanatlarında yer alıp iktidara geçmlşlerdir. İşte Batılı ka J pitalist budur. Kendi konıunistine Parlâmentosunda yer verir. Ama J Kongonuıı vatansever Lumunıbasını öldürtiip bizim gibi az gelismiş J ülkelere dönerek: • Kongoyu komünistlerden kurtardım .. der. J Bu Belçika. Kongoyu ne kadar sevmektedir ki kendi komünistle J riyle mücadele etmez de. gider Kongodaki komünistlerle mücadele J eder. J İngilterede de durum aynıdır. İngilterede komünistler hapisha • nelerde değil, Parlâmentolardadır. İngiliz Komünist Partisi 1920 de m kurulmuştur. 1935 te Parlâmentoya temsilcileri girmiştir. tkinci Dün • ya Savaşı süresinde 1945 e kadar Parlâmentoda temsilcileri vardı. • 1945 secimlerinde iki iiye ile Parlâmentoya katılmıştır. İngiliz komü • nistleri Majestelerinin himayesi altındadırlar. Ama aynı İngiltere • OKadoğuda komünistlerle mücadele için franda Savak (İran Milli S Emniyeti) ile işbirliği yapar. Anlaşılan İngilizler İranı kendi vatan • lanndan çok severler. • Bütün bu meselelerin içyüzünü halk anlamaktadır .Eh, sanınz * Babıâli yazarlannın da artık anlamaları vakti gelmiştir. Türkiyede S komünist Moskovanın uşaklığma yer yoktur. Ama kapitalist VVas • hingtonun uşaklığına da yer yoktur. " Bu yazarlar sırası geldiğinde «Türkiyede Anayasa düzeni var. J diyorlar. Şu halde Türkiyenin meselelerini kendi açılanndan edep ; dairesinde ele almalarına kanunlar engel değildir. Nicin bu yola J girmiyorlar da her sabah pespâye bir üslupla elâlemi güldürecck S ve bizleri de keyiflendirecek şcyler yazıyorlar? • Vallahi onların hesabıııa üzülüyorum. Türkiyede sol kanadın S elbette eksikleri vardır. Ama bu aşm ortacılar ile sağ kanadın hâli • nedir? • Bakın gene onlar yüzünden bir gün kaybettik. Oysa biz bugün J madenler konusunu yazacaktık. Neyse Mr. Ely'nin tasarısmı ele ; alarak yann kendi işimize ve islerimize döneriz. Onlar da bağıra * dursunlar köşelerinde... * • ••••tffiwil» •*«•••••••••••! 'f?Tff>TTTTTT?TTTr K E N D İ K E N D I N E RHDYOCULUK DERSLERİ 150 LİRAYA Transistörlü S MASA RAOYOSU Transistörlü LİRAYA \ j 100 l E& CEP \ RAOYOSU İ 6 Fayda ve özellikler Gerekli verlerde kuruimasında zorunluk olan bu tip Tretim Kooperatiflerinin. memleketimiz sartlan karsısında favda ve özelliğini iki noktada toplıyabiliriz : f| Tretim Kooperatifleri sayesinde, bazı bitkilerin gereklerine göre. kiicük aile işletmeleri verine. genis topraklı tarım isletmeleri meydana getirilecektir. Buralarda. modern tanm metotlarını uvgnlamak. vani. makine ve giibre kullanmak. siı'ama teslsleri kurmak. emek entansitesini artırmak. iyi cins tohum ekip vasıflarını kontrol etmpk ve kredi imkânlarını cok daha senisletmek mi'mk"n oldu?undan. verim. simf'ikine na7aran cok vi'Usp'ecektir. Bn itibarla. hitki cesitleriııin sprp'<tirrii"i toprak genisliğini de dikkate almak tar'îvlı». bıısiin tarımımızda \primin düsük olmasıntİT. Metmelerin emek ve kanital eksikliJi yannflT tonrak eenisliŞinin de kiici'k ve yetersiz nlu<!""iın hüvük pavı olsa frektir. O KuraUcak olan t'rctim Kooperatiflerinde tonrskların mfılkiyet durumu (tahiatiyle toprak reformıınrlan sonraki durum) muhafaza edilecektir. Bnrada toprak rantının ciftcive Sdenmesi b=TI ssrtlara. meselâ kooperatifte fiilen ralisma sartına bajlanabîlir. Fs»sen tasarı. kimcıi'.k ve ortak pılığı cok sıkı h!it'""r>'»rr h^»'nm!stır. unümüz Türkiyesinde i'e, %ö?ugeçen tez bilhassa muhafazakâr ve Islâmcı çevrelerce benimsenmekte, Japonya örneğine sık sık atıf yapılmakta, Ataturk devrimleri tenkid edilerek Batının yalnız tekniğini almak gerektiği savunulmaktadır (1). Fakat itiraf edelim ki. Japonya örneğinden sık sık söz açılmasına rağmen. bugüne kadar mukayeseli bir toplumsal vapı incelemesi ile Japonya örneğinin Türkiyede tekrarlanıp tekrarlanamıyacağı a. ra'tırılmamıs: sövlenenler hep satıhta. ek=ik ve hatah kalmış. bir tpmenniden öteye geçememistir. (2). Japonya örneSini günümüz az eelismiş ülkelerinde ve bilhassa Türkiyede tekrarlamağa şu sebep lerle imkân yoktur : yapabilirsiniz. japabilirsiniz. TÜRKİYENİN NERESİNDE OLL'RSAMZ OLUNUZ Kendi kendine radyoculuk metodu sayesinde hiç kimsenin yardımına ihtiyaç duymadan. kısa zamanda mükemmel bir radyo tek nisyeni olabilirsiniz. Bunun için her hafta evinize kadar göndereceğimiz tamamen resim ve şekillerle izahlı ders formalarına çahşmanız kâfidir. PARAS1Z BROŞÜRÜMÜZÜ İSTEYİNİZ. İnternational Office P. K. 270 Beyoğlu İstanbul (Reklâmcılık: 1910) 5522 CENTRAL ŞİNTOİZM Japonların en ılkel dini olan Şinto, bütün Japon tarihinde olduğu gibi Japon kalkın ma«mda da en kesin rolü oynamış tır. Kitekim 1868 de Şinto dini resmen Devlet dini kabul edilerek kalkınma hamlesine girisilmiştir. Şintoizm ise. yalnız Japon lara özgü bir dindir. Şintoizme göre, Japonya Tanrılar ülkesidir. Japon ırkı, tannsal kökten gelme imtiyazlı bir ırktır. Tanrı Japonyanın kaderini. kendi oŞullarından birine, Mikado'ya (împaratoral vermistir. Bu sebep. ie, her Japon. tmparatorun iradesine mutlak itaatle mükelleftir. Imparator ve millet uğruna malını mülkünü. hürriyetini, canını. ailesini fedaya daima hazır olmak zorundadır. Görülüyor ki, Japon halkı a?lında beşerü«tü hiçbir iradeye tâbi değildir. Bir beşerin (Mikado' nun) iradesi Tanrı iradesi ile esit tir. Mikado hiçbir kuralla bağlı olmaksızm. günün şartlarına göre, toplumu dilediği istikamete sevkedebilmektedir. Oysa başka ülkelerde Japon Imparatorunun «ahip olduju bu sınırsız otoriteve ve prestije raslamak; t>;lâm toplumlarında bir beşerin irade•sini bu zat halife bile oUa Tann iradesi ile esit tutmak imte yandan. Şintoizm Japon milliyetçiliEİni ve vatansever lijini d« beraberlnd» getirO BOSTON NEYV YORK FİLADELFİA BALTİMORE WİLMLNGTON SAVANNAH NEW ORLEANS ve HOUSTON limanları içia HAREKET TARİH1.ERİ S/S GREEN ISLAND İstanbuldan 17/5/1965 İzmıcden 18'5/1965 »elmpsi «pbPhHIp toprafeın kiicük narrfinr h ;n olun n'm?dı5ıverimin vnkselti'mp"r.Ti rr na değinelim: nce, suna isaret edp'ım kı. mTnleketi'nizde toprak genisliiH hakırnındnn zaten kiicük isletmeler hâMm hulnnmaUtadır. örneğin, 1952 Anketine göre cıftci ailelerinin "«62'den fazlası 1 5 0 dekarlık topraklarda tarım vapmaktadır. Binaenalevh hunlara yeni baTilarını eklemek. nrf topraklar bakımından durumu fazla dejistirmiyecektir. Kaldı ki. tarım isletmelerinde büvükIfik yönünde modern ölçüler sadece toprak çenisliği değil. bunun yanında vetiştirilecek bitki nev'i, emek ve kapital de önemli ölcüler olmakta. yani, kflçük topraklarda diğer üretim faktörlerini artırmak suretiyle isletme cesametini büviitmek ve verimi yükseltmek mümkfindi'r. Müracaat : C. MILOVICH Izmir İstanbul İskenclpnın O • •a • ••• Sonuc Çalışmalarının sonucundan kendilerini soruro lu tutabilmek için, bütün kooperatif alanları bakımından müştereken yapılmasında zarnret olan bazı temel masraflardan sonra (Traktörle sürme, eübre ve ilâc kullanma v.b.) mülkiyetlerindeki alanlarda bitki yetistirilmesini çiftçi ailelerinin kendilerine bırakmak en uygun yol olabilir, Bu sekilde, bazı müdahalelere rafmen çiftçinin «ahsî inisiyatifini kaybetmesi önlenecek. aynı zamanda emeğine göre verim alabilecektir. Böylece, aile işletmelerinin en iyi imkânlarla tarıma elvermediği bazı bitki üretira kollarında. hem topraksız ve az topraklıların toprak sahihi kılınmaları çibi sosyal. hem de verimi yükseltmek gibl iktisadi hedefler eerçeklestirilerek tarımla uÇrasanlann yasama sevlyesi yükselebilecektir. Kanaatimizce, Toprak Reformo Kanun Tasarısının bn yöndeki eksikliklerinin giderilmesine ihtivae vardı». İlâncılık: S718 5173 DOKTOR ARANIYOR Orta Anadoluda Dir maden işletmesinde ısühdaın ed.jmek üzere doktora ihtiyaç vardır. İkibin lira net ücret verıı»>cektir. Lojmaıı. tenvir ve teshin müesseseye ait olacaktır. Tiliplerin, kısa hâl tercümelerini Beyoğlu P.K. 323 e vazı i'e bildirmeleri rica olunur. Cumhuriyet 5138 Açıklığa ihtiyaç var Bunnnla beraber, bırçok bitkilerin tarımında nrf toprak bakımından malivetlerin en düsük Olabilece*i asgari bir toprak genisligi vardır. Bu genişlik bitkilere göre farklı olabilir. Özellikle makineli tarım yapılabilmesi için toprakların genişliği aile işletmelerinin üstünde olması gerekmektedir. Toprak Reformu Kanun 1 ısarısı, «Küçük işletmelerle aile işletmelerinin tek baslarına yapamıyacağı veya birlikte vapılmasında fayda bulunan isleri yapmak. üretkenlifi artırmak, toplsmsal kalkınma ve reform hedeflerinin gerçek Dl$ TICARET VE SOSYAL HAKLAR Japon halkı uzun ıüre sosyal güvenlik kurumlanndan v« tedbirlerinden uzak yasamıstır. Bu yüzden isçiler en düsük ücretlerle çalıstırılabilmis: çok düsük malnetli Japon sanayı mamuiltri dunya pıjaıaauıda Batt 0 :::: rihinde fstanbul Kadıköyd* lnsaatlarda çalısırken kaybolmustur. buaniyet nsmın» adresini bilenlerln as*ğıdakl adreıimiı» haber vermelertnl rica ederlm. Rıhtım Cad. No: 52 KadıkSy Tclefon: M 15 M Kardegl Nnrettln DUR8UN 14. Kota tahsisli ithal malları listesinin 26, 73, l ^ . >S6 ve 237 sıra numaralarında kayıtlı maddelerden Odamızda bâkiye tahsis mevcuttur. Thtiyaçlı bulunan sanayıcüerimizin 12/5/965 günü akşamına kadar bir dilekçe ; le Odymıza müracaatlan. tSTANBUL SANAYİ ODASI (Basın İO.1G, 5147J «••••••••••••••••••••••••••••••••••••• Cumhurijrai » U
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle