23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8AHİFE ÎK* CÜMHÜRIYET 1 Mayıs PARA SAVAŞI Doç. Dr. Kenan BULUTOĞLU 6İZLİ 1 Mayıs • ••• • ••• • ••• S on sıralarda İngiliı Başbakanı VVilson büyük devletler arasında süregiden bir «gizli para savaşı» ndan bahsetmektedir. C.crçekten İşçi Partisi hükümetinin iktidara geldiği zamandan beri başbca derdi Sterlin'in değerinin korunması Olmuştur. Bu uğurdaki çabalar sadece tngiliz ekonomisinin istikrarının savunması değil, bundan daha önemli olarak, dünyada AngloSakson para hegemonyasma karşı açılmış savaşta bu üstönlüğün savunmasıdır. Bu savaşın safhaları sokaktaki adamın kolay knlay çözemiyeceği, girift bir takım perde arkası raaliye oyunlarında dügümlenmektedir. Bu sebepten Wilson'un para saVaşı için kullandığı «gizli» niteliği yerindedir. Mer//n'/n savunması Şimdilik açıkça ortada olan durum şu: İngiltere'nin dış ticareti bir kaç senedir kuvvetH açıklar vermektedir, bu da Sterlin'in değerini destekUyetı ihtiyatları (altın ve dolar) eritmektedir. Son camanlarda Wilson, Sterlini desteklemek için, osellikle Amerikan bankalanndan ve diğer uluslar arası bankalardan önemli miktarda kısa vadeli borç alrnıştır, Ayrıca ithalâtta vergiler artırılmış, faiz haddi '• 7 ye çıkarılmış ve 1965 bütçesi de ihtiyatlı bir seviyede tutulmuştur. İşçi Partisi programında yer alan bir takım refah artıncı tedbirler, temel reformlar (bu arada çelik sanayiinin millîleştirilmeso sterlin savaşının kazanılmasının ardına bırakılmaktadır. O kadar ki, kendl partisinin saflarında büyüyen sinirli bir muhalefete rağmen, VVilson Hükümeti, sırf Sterlin savunmasında aldığı kredilerin bir ödünü olarak ve bundan sonrası için de destek sağlamak amacı ile, Amerika'ıun Vietnaın'daki inanılmaz tutumunu desteklemek zorunda kalmıştır. Fakat para savafi, Sterlin'in, dış ticaret açıklarından kuvvet alan kötümser spekiilâsyonlarına karşı savunulması çabasından ibaret değil, dahası var. Dolar baskı altmda 2 ktisadi bakınıdan son bir iki yıldır AmeriI kan ekonomisi gelişme istimi üzerinde olmak' la beraber. dış ödemeler dengesi bakınundan bir türlii yenilemiyen güçlükler içindedir. 1958 den bu yana Amerikanın dış ticareti devamlı olarak büyük açıklar vermiştir. Bu açıklar hiç bir zaman dış ödemelerin '• 10 uııun altına düşmcmiştir (yılda üç nıilyar doların iistünde). Buna karşı Amerikan hükümeti bu yıl, faiz haddini yükseltmek (Ingiltere hükümetinin aynı yoldaki tedbirinden hemen sonra). turist dövizlerinin vergisini artırmak, yabancı ülkelerde yatırım yapan finnalara bu temayüllerini azaltmayı (şimdilik) tevsiye etmek gibi tedbirler aldı. Ayrıca dış ülkelere kısa vadeli özel ödünçleri vergilemek, hiikflmetin dış harcamalarını (yardımlar, askerî masraflar) kısmak Ribi tedbirleri birkaç yıldır almakta, Fakat Amerikanın dış ticaret açığı prohtenü çözüm yolunda değil, ayrıca son yıllarda iktisadî gelişmede görülen canlılık da daha çok Iç talebin kamçılanması yolu ilc elde edildiğinden dış ödemeler açığını azaltıcı değil, daha da Vrtmcı etki yapabilir. rı en büyük zararlarmı bu eğiliml kuvvetlendirerek yapmaktadır. alî piyasada yapılan bu altın talebinden en çok kimler faydalanmaktadır? Şüphesiz altın liretiminde bulunan ülkeler ve bir de altın stoku geniş olan ülkeler. Büyük zahmetlerle dünyanın altın madenlerinden çıkarılan külçelerin getirilip merkez bankalarının depolanna yerleştirilmesi ilk bakışta (hatta daha sonraki bakışlarda da) dünyanın en saçma faaliyetidir. Ne var ki, kapitalist sistemde kısa erimli sermaye akımlan, geniş ölçüde, ülkelerin paralarının altın ihtiyatları ifadesi ile kuvretli olmasından etkilenmektedir. Acaba Başkan de Gaulle niçin böyle bir hareketi gerekli buldu? Altın'ın Pariste Banque de France'ın depolannda bulunması ile, dolar olarak tutulması dolayısile Amerikan Federal Reserve" inin depolannda bulunması arasında Fransa için pek önemli bir fark yoktur. Fakat bunun Amerika için önemli bir farkı vardır. Aynca bu hareket altın üreten ülkelerin ve altın ihtiyatı tutmak zorunda olmayan ülkelerin işlerine yaramaktadır. Onlar için altının değeri sadece ihraç edilebilme değeridir. De Gaulle'ün kararı bu yüzden, komünist ülkelerin, özellikle altın üretimi önemli olan Sovyetler'in ve Çin'in (bir de tabii Güney Afrika) işine yaramaktadır. Burada Fransa ile Sovyetler ve Çin arasındaki yakmlaşmanuı elle tutulur bir sonucunu gönnekteyiz. Fransa'da de Gaulle'ün Iktisat müşaviri J. Bueff son zamanlarda daha da Ueri giderek, «Amerika doların altın değerini bugünkünün yarısına düşürmezse ekonomisini açıktan kurtaramaz» demiştir. RuefTin asıl amacı, tamamiyle günü geçmiş olan altın para sistemi'ne dönülmesini sağlamak için yetecek kadar altının serbest bırakılmasını sağlamaktır. Diğer bütün şeylerin fiatları aynı iken altının değerinin iki misli yükselmesi demek olan böyle bir karar, altın üretiminde bulunan ülkeler için ve ellerindeki altını paraları için karşılık olarak tutmayan ülkeler için çok istifadeli olacaktır. M Londra 1952 yıhnda 4000 ölü verdi Prof. Dr. A. Tevfik BERKMAN kciğer kanserlerinin artmakta bulunduğu bir gerçektir. Bu artışta, çeşitli faktörler arasmda tütünden sonra en ziyade itham edilen ikinci unsur hava kirUHkleri «ir pollusion dur. «Bir bardak dolusu bulanık suyu zevkle içebılır miyiz? Lâkin aynı derecede zararlı olabilen teneffüs havasındaki kirlilikler üzerinde belki hiç durmayız.» Fakat hava pollusionu sosyal ve ekonomik bir felâkettir; bir âfettir. Sâl ve temiz su temini için olduğu gıbi, burada aynı inanç ve enerji İle savaşmak lâzımdır. Tozsuz bir atmosferde, me.«elâ ormanhk bir yerde, bir litre havada 50500 toz tanesi veya yabancı madde bulunduğu hesaplanmıştır. Bır sanayi bölgesinde ise her bir litre havada 500.000 e kadar zararlı taneciklerin bulunduğu görülmüştür. Bacalardan fırhyan duman, toz ve sülfür gazlarının miktan akla hayret verecek derecede çoktur. Pollusion'un en kötü tarafı ise, fabrika bacalarından çıkan bulut şeklindeki dumanlar gibi, bunların her zaman gözle görülememesidir. Kımya endüstnsi. yağ rafineri ve hattâ âdi otomobiller normal şartlarda gözle görülmiyen artık gazlar yayarlar ve bunlarm çok miktarlarda bulunması ölumu bile nıücip olabilir. I I A rak kazalara sebebiyet verebilirler. Ağır trafiklerde kazalara sebebiyet veren bu sise (Fotoşemikal sis) denilir. Şehirlerde binalar vt boya işleri aşınırlar, evler ve anıtlar kirlenir ve en fenası çinko damlar 30 yıl yerine 4"5 yıl dayanırlar. Q Bütün bunlara iiâve olarak daha ziyade atom devrinin başlamasiyle ortaya çıkan yeni bır problem daha vardır. O da dun surlar da kara ve denizlerde ya3'ilmaktadır. Dört bin ölü B KANSER' IN BAŞUCA 7 TEHLİKE IŞARETI UAsla kapanmıyan vara. bir P De Gaulle'ün saldınsı ngloSakson âlem. paralarının dünyanın grııiş bir kısmının ihtiyat akçesi olarak tutulması alışkanlığım devaın ettirmek endişesi ile dış ttaaret mesclelcrinî halletmeğe çalışırlarken ortaj s yenl bir güçlük daha çıkmıştır. Başkan de GanHe, Fransa'nın ihtiyatlarını dolar olarak tutmaktan artık vazgeçtiğini, onları daha istikrarb gördüğü altına çevireceğini bildirdi. Bu, büyük miktarda doların piyasaya sürülmesi ve karşılıjhnda altın alınması demekti. İktisadî sonucu da, Fransa'nın elden cıkaracağı bütün dolarlar için resmî rayiçten altın arzınııı ^ağlanabilmesi demekti. Amerika butııı vapama/^a doların değeri fiilen sarsılacaktı. Bu tehlikeyi karşılanıak için \Vashington önce doların altın ile örtülen kısmını azalttı. Böylece serbest kalan altınlar doların savunmasına sarfedilebilecekti. Fakat ayrıca ortada iki nıescle daha \ar: Önce dış ticaret açıklarının kapatılabilmesi için ve İngiliz Sterlin'inin savunması için daha çok altına ilıtiyaç var. Daha nnemlisi de şu: Doların ve Sterlin'in resmî rayiç üzerindeıı altına çevrilmesi yolunda istekler arttıkça (ki İngiltere \c Amerika'ıun dış ticaret açıkları artan bir şekilde bu talebi beslemektedir) bu paralara karşı güven de azalmaktadır. Bugünün güçlükleri atlatüsa bile. ilerde bir devalüasyon (para değerinin düşürülmesi) endişesi dış ticaret açıklarından kuvvct almakta, ellerinde bu paralan tutanlar da başka paraya çevirmek için ellerinden çıkarma yoluna gitmektedirler. İşte de Gaulle'ün doları elden atıp altına çevirmek kara A ara savaşının yeni bir gelişmesi de Başhakan VYilson'un son Amerika seyahatinde ortaya çıktı. İngiltere Başbakam Sterlin'i savunmak için gerekirse İngiliz Hazine'sindeki deniz aşırı »atırımları temsil eden hisse senetlerinin1 paraya çevrileceğini söyledi. Hatta bazı hisse senetlerinin, özellikle Amerikan borsasında paraya çevrilmesine birkaç aydır başlanmıştır. Bu geüşme çok önemlîdir, çünkü İngiltere hazinesinde (özel kişiler elindekiler hariç) asırlann boyunca sürdürülen iktisadî imparatorluğun mirası olarak ne kadar hisse senedi olduğu bugüne kadar son derece (fizli tutulan bir husustu. Son Amerika seyahatinde (14 Nisan) VVilson, New York Iktisat Kulübünde verdiği konferansta, bu varlıklann (toplam değeri 31 milyar dolar, yani kabaca Türkiye" nin altı yıllık millî geliri) Sterlin'in savunması için paraya çevrilebileceğini söylemiştir. İrad yerine anamalın da paraya çevrUebileceğini söylemekle VVilson, Sterlin spekülâsyonculannın ümitlerini iyice kırmak istemiştir. Fakat aynı zaman. da yaptığı daha ince bir oyun da var: Çoğu Amerikan şirketlerine ait olan bu senetlerin borsada kısa bir zamanda satışa sürülmesi değerlerinin düşmesine, hassas hissedarlann paniğe kapüıp genel bir tasfiye dalgasının (sabş için hücum) ortaya çıkmasına, dolayısile ardışık inâslara yol açabilir. Varlıklann kısa zamanda piyasaya sürülebileceği tehdidi, Amerikan kapitalistlerini Sterlin aleyhine spekülâsyon yapmamağa, hatta onu faal bir şekilde desteklemeğe sevketmek içindir. Bunun sonucu da, Amerika'nın sadece kendi Dolar'ın değil omınla birlikte Sterlin'i de savunmak yükünü üzerine almak zorunda kalmasıdır. Mali pıyasalann dayanışması • «•• • *•• • *•• Q Meme içinde veya başka bir yerdeki şiş kinlik veya katılaşma. Q Mutat olmıyaıı bir ka ııama veya akıntı (bilhassa kadınlarda) Bır siğıl veya benin birdenbire süratle büyüyerek değişiklik göstermesi. ütun bunlarla sağlık arasındaki münasebet nedir? Pollusion neticesinde, birierce çalıçma günü hastalık doljyısiyle kaybedılmektedir. tnsan vücudu uzunca müldet gıdasız ve susuz yaşıyabilir; lâkin her an havaya muhtaçtı:. Akcığerler günde 25000 jefa hava ile dolup boşalıyor. Bfraenaleyh teneffüs etmiş olduğmıuz havanın, bizi öldürmemesi için emniyet tedbiri almak çok mühımdir. Pollusion'un bertaraf edilnesi, ilk bakışta çok masrafll görilür. Lâkin pollufion ile husule jelen zararlarm yanında bu masnflar ehemmıyetlerıni kaybeder. Pollusiondan korunmak (uretivle sâf hava elde edilmesi anslan. şayanı hayret derecede»üksektir. Pollusion ile savaşaı ilk ileri memleket olarak îngilere, bu hususta bir b'rnek teşkil ıder. 1952 aralık ayındaki Lond» sisinde 4000 ölü vermiş olmpma mukabıl. on yıl sonra yine^ynı şıddetteki siste, yalnız 340 kuban vermiştir. 1 Mayıs dünyada isçi bayramıdır. 1 Mayıs bayramınuı tarihinde Amerikan işçilerinin hikâvesi yatar. Amerikan iktisadî kalkınması, kapitalizmin en ilgi çekici »ay falarındandır. 1881'den 1905'e kadar Birleşik Devletlerde 37 bin grev olmuştur. V'ani 24 yıl süreyle her bir yıla ortalama 1500 grev dtt?mektedir. Bütün bu hareketlerde işçiler, karşılarında işadamların, ve işadamlarının maşalarını buldular. Polis, jandarma, mahkenır asker, çalısma şartlarını düzeltmek istiyen iseilerin karşısına dik liyordu. Çünkü işadamları siyasi mekanizmayı tamamen elleri geçirmişlerdi. İşçi aileleri akhn alamıyacağı kadar kötü şartlar içinde kapi. lin özel elierde birikraesine ve tröstlerin kurulmasına tam yüı 71 hizmet etmişlerdir. tsçiler, pazar günleri de dahil olmak üzere^ günde en asajı 13 saat çalısıvorlardı. 1882 de işçi liderleri is gününün sekiı saat o' masını ve alabildiğine fena şartlar içinde çalıstırılan çocuklarır şartlarının deçiştirilmesini istediler. 1886 da günliik çalısma süresinin sekiz saate indirilmesi lç 1 Mayıs günü genel bir greve îidılnıek istendi. Şikaso'da 80.000 isçi greve katıldı. O sırada Mc Cormick adında bir fabrikatör, isçilerl blrbirf düsürmek \e direıımeyi kırmak için isten çıkardıklarının yersendikasız isçileri aldı; ve onlara sekiz saatlik iş süresini uygul Arkadaşlarının dâvasını baltalayan isçilere karsı büyük t.duyuldu. O fabrikaya yakın meydanlarda baska işçiler mitingl katılraıslardı. Mc Çormick'in fabrikasından attığı işçiler de bun!.» katıldılar. Mc Çormick kalabalıtı dağıtmak için poJis çağırd r gaşalık ve kavga sorıunda işçiler polis tarafından öldürüldii vt > kaçı da yaralandı. \ V O çece kentte binlerce bildiri dağıtıldı : « Emekçiler! Bu aksam zalimlerinizin köpekleri kato'e<;lezin altısını öldürdüier. Onları niçin öldürdüler? Çünkü bnlar e istedıler ve karşılık olarak kur^ıın aldılar.» Ertesi çün protesto mitingleri için işçiler toplandılar. Ancak ı»n mitinçlerden birine V3ran polis birligi isçilere dağılmalarım enretti. O sırada kimin tarafından atıldığı bilinmiyen bir bomba atıldı. İşçiler ve polisler birbirine ates açtılar. Çarpısmalarda polislerden yedi kisi, isçilerden de dört kisi öldü. Her iki taraf yüzden fazl yaralı verdiler. Adlive ise el koydu. Sekiz kisi ihtilâle tesvik sueundan vareılandılar. Bu *ek!z kisi den bir tanesiııin bile bombayı attığı ispat edilemedi. Ama yedi'sı idama, biri de müebbet hapse hiiküm çiydi. Karar hakkında her vanda protesto toplantılan yapıldı. Mahkumlardan biri hapishanede intihar etti. ldam edilenlerden biri darağacında boğazına ip takılırken bağırdı : « Zaman geîecek, mezardaki sükutumuz yaçarken yaphgımız konu?malardan daha etkili olaraktır.» Amerikalı işçiler sekiz saatlik is günü İçin mücadeleyi sürdfirdüler. 18S9'da Paris'te toplanmıs tkinci Sosyalist Enternasyonali, 1 Mavıs'ı hiitiiıı diinvada isçi havramı olarak ilân etti. Oörülüvor ki, bizde yayıldığı «ibi 1 Mayıs komünist bayramı değildir. Amerikan toplum tarihinden cıkıslıdır. Ve bütün dünya işçilerinin bayramıdır... ve bizde de Bahar Bavramıdır. Karışık bir problem oliusıon'lu hava hudut anımaz, pratık olarak duny(yuzundekı her memleket bl veya su şekilde olarak bu prqlem ile karşılaşacaktır. Bu sebeple (Council of Eu(pe) Avrupa Hava Pollusion Kiıferansına karar vermiştir. 1964 te 24 haziran 1 temmrz arasında bu konferans toplalnıştır. Burada ilk karar airpollsion ile savastakı gehşmeler üze nde elde edilen bıl^ılerin yayi :anması ve Avrupa santral bü >sunun kurulması olmuştur. Görülüyor ki, hava pollus h'u, akciğer kanseri faktörleri a^sında olduktan başka, daha ço karısık problemlerı tasımaktaıir. Anlaşılıyor ki. kanser proiem leri. hava kirlilikleri problefleri ve atom Mİâhları. bütün in*ıhfiı, insanhğın ge!ece*ini ilgiltdiren çok karısık problemlerdiîBu alnnda milletlerarası ahnacajted hirler mukadderatımızın tâyiinde büvük rnl nnıvacaktır. Q P •••• Boşlıca kaynaklar 0 Sanayı ve otomobiller, kalorıfer ve sobalar gibi, umumi hizmetler için yakılan steşlerdır. Şayanı dikkattir ki, büyük şehirlerde hava pollusionunun co75"i evlerdçn, apartmanlardan atılan dumanlardır. Kimya sanayi fabrikaları ve yağ rafinerinin çoğu, bol miktarda sulfür dioksıt neşrederler. Eğer bunlar havadaki su buharı ile karışırsa, milyonlarca küçük sülfür asit tanecikleri teşkil ederler. Rutubetli havada gözlerımizin ne için yandığı veya çorapların sebepsiz olarak ne için kaçtığına hayret edersiniz. Halbuki buna, hava içerisindeki sülfürık asit tanecikleri sebep olmaktadır. 0 Büyük sehırlerde, trafiğin kesıf bulunduğu yerlerde, otomobillerden çıkan pollusion bir numaralı halk düsmanıdır. Sıcak yaz mevsimlerinde bu unsurlar ânı bir sis yapabilirler. Bunlar yalnız insan sağlığı ve nebatlar için tehlikeli değil, otomobil dış lâstiklermi de parçalıya Km Devamlı ses kısıklıgı veya öksürük. Q Devamlı hazımsızlık veya yutkunma zorluQ Normal abdest etme âdetlerinde herhangi bir değişiklik. •k Bu belirtiler her zaman KANSER demek değildir. Fakat bunlan, kendinde farkeden bir kimsenin derhal bir doktora başvurması lâzımdır. PERDE ARALIGINDAN TÜRK KANSER ARAŞTIRMA VE SAVAŞ KURUMU yadaki tabiî radyoaktivite, atom bombası denemeleri ve atomık çalışmalarla meydana gelen radyasyon ve korpusküler radyasyonlarla artmaktadır. Kobalt, arsenik potasyum radyoaktif izotopları kozmik radyasyon ile hus'ile gelmekte, ve arz yüzüne yayılmaktarî:r Atom bombasında fission mahsulleri olaTak tıittium ve RaD. ile »trontium gibi un S O N İşçi Partisi hükümetinin, geçmişte, mirasyedi bir davranışla imkânlarının üstünde yaşamış bir >Iuhafazakâr iktidarın kefaretini, sosyal programıııı, reformlarını bir kcnara bırakıp para savaşı yapmakla gününü geçirmeje mecbur kalarak ödemesi şüphesiz tadsızdır. İngütere, büyük bir imparatorluğu siyasî bakımdan aşağı yukarı tasfiye etmiştir. Dünyanın sayılı seTmaye piyasalarından biri olarak devam ettirdiği itibar da iktisadî gücü zayıfladıkça (millî gelirin artış hızı düstükçe) tehlikededir. Siyasî bir imparatorluşun bugün devam eden iktisadî mirası olan hisse senetlerinin elden çıkarılması bile asıl meseleyi haLletmek için biraz daha zaman kazanmaktan başka bir işe yaramıyacaktır. :::: Sonuç [ NİŞANLANDIK KÜBRA RASEKt MEHMET YAZAR A.NKARA JO Nisan 1981 Cumhuriyet 4«9I . s J BISKI ÇIKTI Genel Dağıtım: BATEŞ Cağaloğlu DENİZ KENARINDA SOTILIK DAIRELER KUMBURGAZ İSTANBUL Aman kızim bu Vum ne iyi.. Romatizmalarımın ağrısı dindi İstanbul'a 30 mesafede TANBURIÖMER ALTUG Vehbi Cem AŞKUN nkara Radyosundan yıllarca taınburunu ve bestelerini dinledısımız Ömer Altuf da vakıtsiz bir zamanda dünyamızı terkctti. Rabmetli Muzaffer Sansözen radyomuzun halk müziğıne yurdun sesini şetirmis. bu suretle dağınık halk müziğimizi metotlu bir çalısma ve gelişme yoluna tokmak mutluluğunu göstermisti. Ömer Altuğ hem yakın akrabam, hem de pek yakın gençlik arkadaşımdır. O. saza çocuk denecek bir yaşta ve udla başladı. Klâsik Türk müziğinin notaya davanan kültürüne vakıftı. Bir ara kemana da heves etti. Yatalının yanında udu, kemanı daima dururdu. Onlarla yatar, onlarla kalkardı. Sabah yatağının icinde bu sazlariyle ugraşmak en bü>ük eğlencesiv » divebilirim. • Sonradan tambura tutuldu. Uddaki başarısını tamburda da KÖstcrebilmek için gece. gündüz bütün çalısmalarını bu saza döktü. Mızrabı güzeldi. Tavaş yavas uddaki başarısını tamburda da göstermeee başladı. Artık o, udi deçil, Tamburî ömer'di. Kemanın verdiği yetenekle, yaylı tamburdaki başarısı daha üstün oldu. d a S l v a s t a n ayrılıp, 1938 de yeniden Sıvas'a geldieimde onu bıraktığımdaıı çok b a ş k a gSrdöm. Kendi çibi memur sanat çılardan doğnıa bir de sanat çevresi vardı. Benden Halkevi bir konuşma istemişti. Benden önceki konuşanların az dinleyicileri karşısında derhal barekete ıreçtim. Arkadasım ömer AUuğ'u durumdan haberdar ettim. Konuşmamın konusu halk edebiyatımızla ilçiliydi. Ona bu konnşmayı balk müziğiyle renklendirmesini rica ettim. Kabnl etti ve saz arkadaşlarını on gün kadar evimde topladık ve tertiplediğimiz şüzel bir roüzik programının provalarına basladık. Bu hareket ömer Altuğ'u ve arkadaşlarını Sıvms Halkevine bağladı. Artık her hafta cumartesi fflnleri Halkevi hoparlöründen bütün Sıvas müstesna bir müzik ziyafetine erme mutlolugn İçin «oydi.  Çok geçmeden Ankara Radyosunda tertiplenen müzik folkloruyla ilgili çalışmalara Sıvas Halkcvini de çağırdılar. Hemen harekete geçtik. Çevrede bulunan halk ve saz sairlerini Sıvas Halkevinde topladık. Hazırladığımız pek giizel bir programla Ankara'ya gittik. ömer Altuğ bu vesiyleyle Radyoevinin Türk müziği kolunda çalısanlarla tanıştı ve kısa bir süre sonra da görevini Ankara'ya aldırmak suretiyle Radyoevi sanatçıları arasına girmiş bulundu. estelerinde içli bir gönlün, tambur kadar duysak seslenişleri vardır. tçine kapalı bir sanatçıydı. Bu yüzden piyasaya inmedi. Çünkü müzik onca bir geçim aracı değil, ruhunun gerçekten besiniydi. Onun için sanatcı ruhu Ankara'ya bir türlü ısınamadı. Görevinden emekliye aynldıktan sonra onu artık radyodan ayrılmaz, orada kaIır sanmıştım. Oysa o, çoktan Şıvas'a dönmüş, kendi dünyasının o sessiz, o büyük sehirlerin ber ceşit hayhuyundan nzak evrenine dalmıstı. Ağabeyisinin kaybından ötürü yazdığım başsağlığı mektobnma verdifi kardesçe cevabından sonra ne ben onu arıyabilmis, ne de o bana bir sey yazabilmişti. Son gelen «Sıvas Postası» bir süre önce ölen ömer Altuğ için bir anma geeesi vapılacafını baber vermektedir. Tıpkı mutsnz yaşantısı çibi, bu vakitsiı kaybı da sessiz oldu. Tıllarea sazını ve içten kopup gelen ezgilerini radyo mikrofonuna veren bu talihsiı Anadolu çocnğunun dünyamızdan sessiz, sadasız gidisini de doğum sehrinin biricik gazetesinden öğrendik. Bllmem kl radyodaki sac ve ses sanatçıları bu arkadaşlarının kaybından haberli midirler?. ömer AltuJ'a Tanndan rahmet, gerlde kalanlarına da başsaSlığı dileriz. «Baki kalan bu kubbede bir hoş gada imis.» Zira zaman zaman sazını ve radyoda kalan eserlerini eski ve yeni arkadaşlarının lazından T« tesleTİnden dinliyece|imize knşku yoktnr. V'»:''"z~t B. Çekmece Kumburgaz girişl, Komburgoz Motelînin 100 metre berlslnde. Gonco Villânın bitişlğinde. ln;o halindekl KUMBURGAZ PLAJ SİTESİNDE lobelotuf v» Izohoi veren memur1 larımız vardır. Fevkalâde modern, lüks ve Itonforlo bFr jeküda Irşo edilen sltede su elek' trik, çocuk bahçesl, otopork mevcuttur. Sltenln cephelerl betebe motlflerla va beyaz çl 1 mento ile yapılmaktadır. Mutfaklor ( duştuvalet ) fer beteba ve fayan* kaplamadır. B FİATLAR VE TEDİYE ŞARTI 2 Odo, l hol mutfak ( dujtuvolet ), 6n balkon, orko bafkon 28750 Llro 1 0 Mayıs. 965 günLne kodar % 20 fenziltâlo 2300O " 5000 lîro daire oyrılıp mukaveTa yapılırken, 6500 llro 1 oy tonro, 11.500 flro 2 oy sonra 1apo verilirken ödenecektir. 3 Odo, 1 hol, mutfak. ( dujtovolet J. baftor», teros 40.000 Ifro 1 0 M a y ı s . 965 günöno kodaı % 20 t«nzUStlo 32.000 " 8000 Liro dalro oyrılıp mukavete yoprftrkcn. 8000 Pra 1 ay «onro, 16.000 Hro 2 oy sonra topu verilirken ödenecektlr. 3 Odalı da/relerden sadeca 6 odei kalmıştır. Kaîlardo 12 bin Hra fark vordır. İNŞAAT HI2LA DEVAM ETMEKTEDİR DAİRELER TEMMU2DA TESIİM EDİLECEKTİR. EN İYİ İRAT Memleketimizia ünlü aüelerinin yer ayırdıkları, nezilı muhitli sitede daire sahibi olanlar, kendileri otıırmadıklan zaman müessesemizin tavassutu i!e dairelerini Turist ve yerli ailelere rayiç bedelle kiraya verebilirler. Bo snretle paralanna her sene en az %20 gelir sağlarlar. Dalreler, seneain yalnız 4 ayında 4000 lira kira getirmektedir. Istanbul deniz sahillerinin en ince kumu en berrak denizi ve en leziz deniz mahsulleri KUMBURGAZdadır. Milyonluk yalı, klüp, otel, nıotel, kampinglerin balandağu Kumburgaz Türkiye ve Avrupada tanınan, daima arzalanan bir mevkidir. TAŞRAOAN TALİPLER İlk peşinatı Banka veya Posta havalesi ile Müessesemiz adresine göndererek 10 Mayıs. 965 giinüne kadar »j 20 tenzilâtla daire ayırtabüirler. Tapu günü Istanbulda bulunmayanların tapulan vekâlelname ile hazırlatılarak adreslerine postalanır. NOT : 20 Senelik tecrübeye sahip müessesemizin evvelce Inşa ettiği 3 büyük sitenin en mükemmeli 4 üncü sitemiz olan KUMBURGAZ PLAJ StTEStDlR. 10 MAYIS GÜNÜ % 20 TENZİLÂT KALDIRILACAKTİR KREDİLİ MESKENLER Umumi İmar MUessese«: «•• • ••• • ••• Tepebaç» Meçnrtlyet Caddesl No. 107 Kat 1 Tel= U 38 56
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle