25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHtFE İKİ CUMHÜRİYET 29 Nısan 1965 "YÜRÜTMUİ KUVVETIENDİRMEK Lideri Sayin Ekrem Alican, bundan bir kaç gün evrel gasetecilere verdıği bır bevanında, Anayasada yer kımetler aynlığı esasımn tatbikine engel olan ve yurütmeyi vasama lehine zayıf kılan huBuslann bertaraf edilmesi perektifini behrtmek Buretiyle memleketimizin, siyasî hukuk ve Anayasa tetbikatı açısından, ihtivacuıı şiddetle duyduğn bir •Mseleyi kamu efkârına açıklamıstır. Filhakika 1961 Urihli Ikinci Cumhuriyet An*fasasının kabulunden bu yana Parlâmentomuzda knvvetli bır çoğunluk partisinin yer almadığı ve tstikrarlı bir koalisyon teskilinin de mümkün olamadığı bir \akıâdır, re bundan dolayıdır ki yurütme, yasarıa oTganı karsmnda, şahsivetine sahip fikamanuş re kendisini ona ustün gormek şöyle dnrsuıı, fafrıt ona eşit durumda dahi bissedememistir. Bunun çibi jüriitmenin. boyle bir durum lçerisinde, bütin hareket serbestisini kaybederek fibl bir hab> poldiği ve genel siyasetin tâyin ve tesbiti ve kuv.eden fiıle cıkarüması isinde insiyatlfl rlinde bulmıduramadığı ve memleketin iç ve dıs tnesrlelerin*ıi tehlikeler arzettiği anlarda bunlara birer hJ çaıesi buiacak Inıvvette olmadığı da yine bir vakıâdır. Bu itibarla Sayın Alican'ın temenni efer gorundüğü şekilde bazı Anayasa değifikliklerine başvurmak gerektiği nuhakkaktır. «•« ! •• •••• •••• •••• •••« ••• ••• •••« •••• •••• •••• *•»• •••• •••* •••• •«•• *••• ••«« ibret olmalı! Turkıvede petrol bagımsızlıgı nıucadelesı surmektedir. Dunvaya hâkim buvuk petrol tekellerınin baltalamava çalıstığı bu mucadelenin vuzde V 7 olumlu sonuclar.ı varacağına inanıvoruz. U Hındı^taıı Basm Ataseliğinden eelen «Hındıstiftı vabancı petrol tekeUnı Pd1;!! parçaladı9» İMşlıklı ve R O Desaı ımzalı makaleden bazı parcaları bugun koscmıze alıvoruz Turkıvede vabancı petrol sirketleriııin sahneve kovdukları ovun valnız Turkıveve ozgu degil dır Somunte vtva varı «.omıırffe butun ulkelerde avnı pıvesı sevretnıek mumkundur. Hinriıstanın petrol konusundaki tutumu makalede şovle anlatılıvor Gensmekte olan bır ulkenın ıktısadı bagımsızlıgı ıçın petrol sanayımm mıllı kontrOia tabı oıması zaıijnaır H:ndıstanda devle' oetrol sanavımın şenışlemesı \e gelışmesı ıçın denemeler \e guçluklerle dolu bır devre geçırmı*tır Hındıstan da bulunrn yabancı petrol şırketlerın n şuphelı tutumu karşısmda petrol sanayıınde kalkımnada bashca sorumlunun devlet olacağına daır 193< da alınan karann çok favdası gorulmus'ur Petrol sanayımm rnıllî emnıvet ve kalkınma bakımından arze+tığı havatı onem bu sıvasetı çerektırmısnr Kararın ta'bıkatı Jauaharlal Nehru tarafmdan desteklenmıştır. Nehru « Sıyasetımız kesın ve acıktır Tekrar edıyorum bu konuda pohtıkamız şudur Petrol kamu mallannın en onemlılerınden bırı dır » dı\ordu Hındıstan bagıms zLgına kavusraadan oı ce n pnlekette Assam ve Dışboı'de uretılen çok kuçuk bır miKtar harıç hemen hemen hiç petrol ıstıhsal edüraemekteydı Yerlı petrol kaynakları sırf resml makamların uyuşukluğu ve memleketı petrol pazarı olarak muhafaza etmek ıstıyen somurgecı rejım yuzunden ısletılememıstı Petrol ve gaz imkânlarını araştırmak amacıyla hükumet 1956 da bır «Petrol ve Tabıî Gaz Komısyonu» kurunca butun bu durum degısmışıtir Bu komısyon. mıllî bır teşekkul olup, memleketin petrol kavnaklarmı araştırmak ve ıslemek ıçın canla başla çalısan 13 20O den fazla merruru b'ilunmaKtadr Sondajlara 1957 de başlanmış olup 193 kuvu kazılmıs, bunların 91 ınde petrola rastlanmıştır «Petrol ve Tabıı Gaz Komısvonu Araştırma Programı» başan sağ lamava basla^nca hükumet petrol sanayıınm kısım kısım degıl, fa kat tek b'r butun halinde gelıs'ırılmesıne karar vermiştir. Ağustos 1958 ae hükumet, Petrol Komısyonu tarafmdan bulunan petrolu ış lemek uzere devlet tasfıj ehanelerını tesıs ederek Hınt Tasfıyehaneler Şırketını kurmuştur Ilk devlet tasf ıv ehanesı Romanyanın yardımıyla Assam'da Gauha tı de kurulmuştur Sonradan Sovvet yardımıyla Bıhar'da Baraunı'de bır tasfıvehane tesıs edılmıştır Baraunı tasfıvehanesının kuruluşun da elde edilen tecnıbe, Batı Hındıstanda Koyah'dekı uçuncü devlet tasfn phanesının plânlanmasmda çok yararlı olmuştur Daha çok ıktısat ve ışbırlıgı sas<lamak amacıvla, gerek tasfıve ve gerekse satış ışını bır tek çatı alrına getırrrek yolunda hükumet o nemlı bır adım atmıştır Hınt Tasfıyehanelerı Sırketı devletın petrol dagıtım şırketı olan Hınt Petrol ile bırles'ırılmış ve Hınt Petrol Kum panvası Ondıaoıl) halme »etırılmıştır Satış faalryetı dort yıl once ufak çapta başlamıştır Şımdi mem leketı kapsavan bır satış şebekesı vardır Dort yıl içınde Indıaoıl sa dece çok ıhtıvaç duyulan dovızı Korumakla kalmamış, halka hızmet amacıyla petroldan uçak yakıtına kadar mamullenn dağıtım ışını ustune almıştır Dahılde kuvveth bır duruma geldıkten sonra Hındıstan, petrol ıstıhsal eden otekı Asja ulkelerıyle ışbırlığı yollaıına gırmıştır • tşte sıze daha dunku somurce Hindıstanın petrol bağımsızlığı hıkâvesi Bu satırları. Petrolun millileştirılmesı soz kotnısu olamaz diven Turkije Cumhuriyeti Bakamna ve onun gıbı dusunen yonetıcilere sunarız. T.T.P. Prof. Dr. llhan ARSEL numın MilU Mecli^te kabul edilmeme tehlikesiTİe karşüaşnıası halinde, sırf o kanun dolayısiyle, hukumetui mesuliyetı meselesini Meclise getirerek ondan gınen o^vu isteme yetkisine sahıptir. Bu durumda şayet Milli Meclıs uye tam savısının mullak (Oğunluğu ile hukumete karşı «guvensizlik oyu» vermivecek olursa ba takdirde kanun tasansı, Milli Meclis onu istese de, istemese de (yani Meclis kanunu kabul etmemış olsa dahi) kanunlaşmış olur. Meclisin hukumet aleyhinde guvensizlik oyu vermesi tahakkukıı pek guç sartlara bağlanmiş bulunduğundan hükumet. bu gibi hallerde, mesulıyetini rahatca one sürebilir ve bu suretle, isterse, Parlâmentonun iradesi hllâfına kanun çıkartnus olabilir (1). En uygun korunma tedbirleri •••• «••• Prof. Dr. A. Tevfik BERKMAN »n«er ara*tırma'aında elde edilen sonuçlar atorair. çalısmalardaıcı »evıveyı bulmaktan henuz çok uzaktır. Bu da bızzat hayatın atomdan daha çok kanşık gızlılıklerı bulunmasındandır Bununla beraber elde edilen «onuçlar çok muhım ve umıt verıcıdır. Kanser araştırma programının ıkı temel unsurundan bırıncısı, sebebm araştırümasıd.r Kanserın sebeplen uzennde kuş bakıjı bır fıkır sahıbı olmak \e bunlann ızahlannı gozden geçırmekde fayda vardır; Fakat bütun bunlan burada ıncelemek ımkânı joktur. Kansern bır sıvilızasyon ht»t«lığı olduğu hakkında yani medenı\et ile kanser nı*petlen arasında bır orantı kurulması hakkındakı fıkırler bugun terkedılmı«tır Lâkın \enı ve daha kesın olarak meslek ve çevre faktorlerme bağlı kan^erlern teknık gelı^raeierın sonuçlan olarak mey dana çıktıeı hakkındakı fıkirler ku\\etle ver almıs bulunmaktadır. Radvoaktıf ka\nak'ar Rortgen ı«ınlarına maruz bulunan ve>a anılın bovaları ile çah?an ınsanlarda belırlı organlarda kanser husule gelmesı gıbı Belırlı etvolojık tıpdekı kan^eılerın. belırlı coğrafı daîih'i go^templerı bugun cografı patoloıı anlammda ehemmneth bır %e~ almı? bulunmaktadır B17 burada kanser araştırma programının .kırcı temel unsuru olan kanserden k o r u n m a anlamında ve en uvgun korunma tedbırlernle ılgıli çalnmalar U7ennde duraraS'z • •*• Kaide tasarruf undan başka yasama orgaıu, çeşitli yollardan, yurutmeye tâbi duruma getırilmiştir. Şovle ki: Boşinci Cumhurıvet Anayasası, Parlâmentonun kanun yapma sahasını bır hayli daraltmıs ve buna mukabil hükümete kararname («Decret» ve «Ordenance» yolu ile) çıkarmak suretiyle Itenel siyasetin tâyın ve tesbitinde çok geniş imkânlar tanımıştır. Parlâmentoya Anavasa ile açıkça tanınnuş husnslar dısmda hukümetin «kaide tasarruf» larda bulunma yetkisl vardır. Bunun gıbi hükümet, programınnı yurutulebilmesi için Parlâmentodan geçici bir sflre için, yasama sahasına dahil konnlarda «ordenance» yolu ile karar alma yetkisinin kendisine tanınmasını talep edebilir. Buna mukabil Parlâmentonun «kanun sahası» kabul edilen konular dısma taşması mümkun değildir (meğer ki «drfanik» bir kanun Reçirmıs olsıın, ki bu da çok guç esaslara bağlanmıştır). Böylece hükümet. tabiati icabı açır isliyen bir organın, yani Parlâmentonun, çıkaracaği kanıınları bekliyecek yerde doğrudan doğruya kendisi kaide vaz'etmrk imkânına sahip kılınnuştır. Hattâ butçenin belli bir sure içerisinde Parlâmentodan geçmemesi halinde dahi hükümet «ordonance» yolu ile bütçeyi yürürlüğe sokabilir. K B ge'ışme'inı de beklemek ı^e felaket olur Aıle üoktoru bunun zararsız olduğunu so\ler«e de mutlaka ibtısas subelerıne muracaat etmeîerı zarurıdi1" Memede bırkaç beze ele gelırse tek bezelere nıspetle, bunlann selımurlar olması sansı buyuktu', fakat çok defa bu vak alarda da em n olmak çok guçtur memeleıınde a^ıkar herhangı bır değısıklık husule gelmeden bovle kadınların tanınablleceğı bıldırıimektedır. Amerıkan Kans*>r so^\ etesınn ilmi raportorlerı (Dr. Henry M. Lenee \e arkadaslan) tarafmdan şu araştırma sonucu aç.klamıştır Nebraska ara«t rıcı gupu kadın cınsıyet hormonlar.nın uç esas gruDUnu ve bu hormonlann katabolızma mahsullerını mcelemıslerdır Bu çalısma, estrore ve 17 3 estradıol ve kadınların yumurtahklarında (Over'lerınde) hu«ule gelen honnonlar uzerınde toplanmıştır Over hormonlarının. rahım ve memelerde doku gelı«mesının uvardığı, ve nıspeten aktıf olmıv an hormon metabolızma mahçuİjne de (Estriol) denıld eı bılınmektedır Bu arastıru * bazı kadırlarda (estrone) vt testradıol) giDi dıger ıkı hormona nıspetle lestrı Korunma yolları sehm lığne hetle jatla M Fesıh Mekanizması ir kere her şeyden evrel Anaytmmmn Millet Meclisinin feshi ile ileili mekanizmasını yürutmenin lehine olacak şekilde ayarlamak şarttır. Bilindiği uzere Anayasa. Millet Meclisinin, B»sbakanın talebi uzerine Cumhurbaskanı tarafından feshedilebıleceğini hukme bağlamıştır. Fakat Ba«bakanın bovle bir talepte bulunabilmesi için on sekız a.vlık bır sure ıçerisuıde Bakanlar Kurulunun, Millet itirchsinrten sadır olan guvensizlik oylan ile. iki defa düsurulmüs olması ve uçüncu bır defa guvensizlik oyu karşısında birakilma.ii lâzımdır. Ancak bu şartlar tahakkuk ettikten sonradır kı Cumhurbaşkam, Millet Meclisini dağıtarak ıeçimlerin venilenniesine karar verebilir. Fakat ba> hls konusu şartlann tahakkuk etmesi de hiç kolay obnıyan bir şeydir. Kolay olmadığı içindir kl fesih muessesesinin islemesi ve yurütmenin ondan faydalanması pek munıkün değildir, ve nitekim 1961 yılından bu vana hiç bır hükümet «fesih» *ilahını knllanmı imkan ve (ırsatını bulamamıştır. Bulamadıği ırın de mcmleket daıma hükumetsız kalma tehlıkesi \C\A «azınlık hükümeti tarafmdan idare edilme» demagojısi içerisinde huzursuz kıIınmıstır. B emelerde maiığne tumorleıden korunmak bır dereceve kadar mumkundur Yani tumorlerın zaman ile maolabılecekleri bılındığı cıbunları erkenden amelıçıkarmak lâzımdır Memelerı tahrıs eden sebeple r don kabıl olduğu kadar sakınmalıdır Normalden daha çok buvuk olan ve\a anormal ciusuk olan poguslerde n u'laka ^ut%en kuılanarak tabıı durumda tutulmaları lâzımdır Tabıı durumda olmıvan meme Büti'ın bunlardan dolayıdır ki «fesih» mekarüzmasuıı en kolav ısler şekle sokmak gerekmektedir. Diğer tedbirler Yurütmevı yasama karşısında kuvvetU dııruma getırmek i(,in başvurulacak yegâne çare şunhesiz ki sariece bu yukanda belirttiğimiz husus değildir. Bunun vanında diger bazı tedbirlrre de ficflen başMirmak ıcabetmektedir ve bu konuda 1958 tanhli 5 inci Fransız Cumhuriyeti Anayasasından faydalanmaktan başka çare yoktur. esinci Fransız Cumhuriyeti Anayasası, ki daba zivade De Gaulle'un bir eseri olarak kabul edilebilir, istikrarlı ve kuv\etli bir yurütmenin yegâne şartını, yurutmeyi. daimi sekilde değişen parlâmento çoğunluklarma karşı müstakil iaimakta \e onu geniş yetkilerle donatmakta bulmustur. Bunu da pek çeşitli yollardan tahakkuk ettinneve çalışmıştır. Bütün bunları bizim aynen aJmamıza ne luzum ı e ne de ihtiyaç vardır ve yaEimızı kısa tutmak maksadivle biz sadece önemli telâkki rttığimız bazı noktalar üzerinde burada duracajpz. Bir kere Başbakan, S inci Cumhuriyet Anayasası ile. hukümetin genel siyasetinin yürütulmesinde onemli telâkki ettigi mevzuatı Parlâmentodan âdeta zorla gecirtmek imkânına sahip kılınmıştır. Filhakika Başbakan, hukümetin ıcraatı bakımından çok onemli savılabilecek bir ka ine bunun gibi, Anavasa, Parlâmentonun yasama faaliyetlerini sıiratlendirmek ve yasama işlerinin yürümenini hızlandırmak maksadivle hukiımete bir çok bakımlardan müdahale imkânlan vermiştir. Meselâ hükumet kendi teklif ettıği kanun tasarılarını (veva Parlâmento uyelerinin getirdikleri kanun teklifleri icerisınden benimsedıklerını) her ıki Meclisin gundemlerinın basına koydurmak hakkına sahiptir. Bo>Iece hükümet, arzu ettiği kanunların Parlâmentoda goriışulmesını ve geçmesini saglıyabilir, ve arzu etmediklerınin de gorusulmesine mâni olabilir. Bundan dolavn denılebilir ki hükümet vasama faaliyetlerine tam mânasiyle hâkim bır dnrumdadır. Halbuki eskiden ve meselâ bundan evvelki Anayasa zamanında Mecli«ler. kendi gündemlerinin mutlak hâkimi durumunda idiler ve bu sebeple en kuvretli partflerin vey» menfaat gruplarının isine geleıı tasarılar veya teklifler gundemi işçal eder bıına mukabil memleketin umumi menfaatlerıne yarıvacak olanlar ele alınmazdı. Y iiii !«•• !••• >••• !••• • ••• İİİİ Meme kanseri eslek ve çevrp fakto'lerı ı e husule gelen kanserlerden korunma tedbirleri mejdan daöır Lâkın dıger tıp kanserler ıçın korunmak bır problemdır Bız burada bunlardan yalnız (meme kanserlerı) nden korunma ko nusu uzerınde duracağız Meme kanserlen bııındığı gıoı kaaınlarria en çok gorulen kanserlerın ıkıncı tıpıdır Dığerı RaİTim kanserıdır Mtme kanserlen daıma kola' lıkla ele gelebılen lokal bır tumor «leklınde ba«Iar; mevdana çı kanlmaM da nazari olarak kola\dır ve bunun \arlığını me%dana çıkarmak ıçın a\rıca bır te«t araştırılmasına da ıhtıvaç \oktur Erken ^afhada ?ıfa«ı da mum kundur. Sonuç Mrcli» gündcmuiın, Ana^asa ile. hukümetin kontrolu ve âdeta monopolu altına alınması keyfıveti bir taraftan hükumet sivasetine uvgun duşen kanunlann çıkmasını sağlamış ve diğcr yandan da kanun enflâsyonuna mâni olmuştur. Beşinci Fransız Cumhuriyeti Anayasası, hükümeti, sadece Meclislerin gündemine hâkim olmak itibariyle değil ve fakat aynı zamanda. gündeme alinmış bulunan kanun tasansı ve tekliflerinin, Meclis RÖrüşmeleri sırasında, mukadderatım tâyin etme bakımından da kuvretli bir duruma «iokmustur. Bu hususları bir başka yazımızda ele alacağız (1) Bk S H Beer AB Ulam Patterns of Government, The Major Polıtıcal S\stems üf Europe. 1962 sh 317 ve d. (2) Aynı eseraen. N Turk Kanser Araştırma ve Savas Kurumu tarafmdan 1955 dr Ankarada kurulan Ahmet Andiçen Kanser Hastanesınin 1963 dcki genel gorunuşu. İNGİLİZCEALMANCAFRANSIZCA ı Oersleri litirenler L O N D R A P A R İ S v ı BERLİN e aönderilir. < Broşürümürü re 2 llrahkpof gSndererek ilk iki dersimizi isteyiniz. Reklâmcıhk 1614 4609 MEKTUPLA ve PLÂKLA I ler sutu ıfraz eden gland ların gelısmesıne mâni olabılır Sutun memelerde toplanmasına «ebep olabılır Veva frıksı>on ve tazvık \evahut dığer tahrıslerın kanser teşekkulunu kolaylaştırabılececı duşunülmelıdır Meme kanserlerinın erken devrelerınde <;ıfa"=ı mumkundur S j halde en ıv ı korunma onu erkenden farketmek ve mevdana çıkarmaktır Bu da geniş mıkva«.ta bızzat ka dınm dıkkatıne bağlıdır Bu sebep'e '35) vaşmdan «onra en S7 a\da bır memelerın bızzat kadının kendısı tarafmdan muavenesı sarfır Bu behrlı bır plân dahılınde yapılır Gelısı guzel b r muavenede, tumcr işaretleri dı.katten kaçabılır Şu halde meme kan^ernden ko runmanın ılk sartı, memelerın devamlı ve dikkat'ı muavenesı ve herhangı bır suphe karsısında nıutehassıs dok*ora mura^aat edılmesıd r ol) ın anormal bır nıspette az bulunduğunu tesbıt etmişlerdır. Bu hususta bır çok olaylar sılsılesınde (estrıoi) oranının duşukluğu bır tehlıke ışaretı olduğu gorulmuştür. Gerçekten kadınlarda bovle (e=»rıol) nı«petının d ı=ukluçu kansersız olmıyan ve fakat sonradan kanser gelısmeMie fazla bır rısk ı!e î'tıdat go'teren çesıt'ı bır çok hastalık tıplerınde gorulmusHır Bu duşuK oran n e m ' kan^enre musap o an kadınlaraa da gor ılmuc*ur B \ ARTEZYEN ve SONDAJ HIZMETINIZDE İ Şnlı Abıdeıhurrıv et Cdd • Dr Bergu sokak No 9 l Telf 71 63 45 MEVLIT Sev gıh annemız AYŞE MÜSEBBİHA BİLSEL'in CMAYETURDE SORUMIUIUGUMUZ Dr. Ibrahim TUREK azetflerde hergun bır değişik cinayet okumaktavız. Işlenışindeki hunharhk ve vahşet derecesine gore, bu cinayetler, ya bas sahıfeleri, yahut iç sahifeleri kaplamaktadır. Bu olaylar halkımızın hejecan arayan arzulannı yahut acıma duygulannı bir sure tatmin etmekte ve sonra buna benzer yeni bir olayın çıkısına kadar unutulmaktadır. Orneğin iki hafta önce bir kadın üç çocugu nu boğazlamakta, henüz bunun yankılan unntulurken. dün bir lâstik isçisi karısını ve iki çocuğunu bıçakla doğramaktadır. Bunlar baş sahifeleri tutanlardır. Iç sahifelerde kaydedilenler, buraya geçirilemiyecek kadar çoktur. Bu cinayetler gazete muhabirlerine göre «anl bır cınnet» sonucu işlenmiştir. Ve bir defa bu ani cinnet terimi kondu mu okuyucn da, idareci de tatmin olmakta, bu ani çıkışlar fizerinde birşey yapılamıyacafına göre, bu olaylar tek. <ek, arada bir rastlandığı gerekçesi ile sosyal bir sorum olmaktan çıkmaktadır. O>sa cinayetlerde çatışan kuvvetlerın nedenleri ise toplum bilinclnin dtesindedir. Bu bilinç öteliği, bu konudaki yeni bılgilerın yurdumuza henuz ginnemiş olmasından, yahnt bu bllgilerin halkta gereken yansımayı vapmamaundan ileri gelmektedir. • ••a • ••• iiia • ••• • ••* • ••• • ••• • •*• • ••• • ••• • ••• • ••• • «•• • ••• • ••• • ••« • ••• • ••• • ••• • ••* • •«« 1 •••• •••• 4«« • •*• • •«• • ••• G Bakukoy Akıl Hast Ba?as,stanı sındaki muııasebetlerin bozulması olarak kabul eden bir tedavi anlayışı on plânı almıştır. Insanların ruh sağlıklannın eğitim, intibak, iş, evlilik, ekonomık yeterliklere bağlı olduğunu kabul eden gorüşler ortaya çıkmıştır. Teorideki gelişmelerı, pratik sonuçlar doğnılamış ve virminci yiızyılın onemli bir problemi olan akıl sağlığı bir çıkmazdan kurtanlmaya çalısılmıştır. Bu problemın, yirnıibirinci yuzyılda daha onem kazanacağına şuphemiz yoktur. Zira bu problem sadece insancıl açıdan değil. fakat ekonomik yonden de milletleri ilçi'endirmcye devam edecektır. O kadar ki, daima elli yıl sonrası içm plânlarını hazırlayan Ymerika'da bir devlet reisi, konunun öneminı kavrayarak. butceden çok onemli bir miktarı bu sahaya harcamak uzere tertibat almıştır. Kennedy, bu para ile cemiyet (Communitv) psikiatrisini geliştirecek faaliyetlere gırişilmesını tavsiye etmiştir. Cemiyet psıkiatrisinden anlaşılan mâna. kıiçuk topluluklarda ruh hastalıklarının cıkışında hazırlayıcı faktcrleri bulup çıkarmak. ruh hastalarmı da kendi kuçük toplulukları içınde tedavi etmek imkânlarını yaratmaktır. Sonuç osval >İ£ortalar Kanununun halen geçer kabul edüeceği bölgelerde Işçi Sigortaları yoneticilerinin ruh lıastalarına dair kuçuk bolge hastaneleri kurmak için atacakları her adını, şimdiye kadar atılmakta gecikilenlerın telâfisi mahı vetinde olacaktır. Itiraf etmeli ki, Işci Sigorta lan yöneticıleri bu gune kadar, Turk hastalarının bir bedenleri olduğunu kabul etmışler, fakat ruhlarını inkâr etmişlerdır. Öyle ki, beden hastalıkUrı için mevcut müesseselerın yetersizliklerini takdir ederek yeni hastaneler kurmuşlar, fakat avni durumun ruh hastalıkları şubesinde de olduğunu kabul etmekle beraber, bu tip hastalar için yeni yataklar bulmak gerekçesine aldırmamışlardır. Işçi Sigortalaruıın kuracağı merkezler, sadece bir tedavi unsuru olmaktan çok komyuculugu esas almah. çevreyl ruh intıbaksızlıklan ve sonuçlan iızerinde aydmlatmalı, topluma, kişilere, yalnız bedenî bir ağn znhunında doktora koşmak değil, ruhi bozukluk işaretlerinin alarm mahiyetini öğretmelidir. Ruh sağlığı önce «ani bır cinnet» tibiri yanlıştır. Cinnet hlçbir zaman ani ve beklenmedik olamaz. Cinnet berzaman işaretlerini Terir. Hüner, bu işaretleri tanıyacak kadar aydın ve teşkilâtlı, bunlann tedavi edilebilecegini bilecek kadar uyarümış olmaktadır. Ani cinnetten bahsetmek, bulutsuz, maamavi bir gökte, şimseklerin çaktığım soylemek demekttr. Ne yazık bi, bulutlann yağmuru getireceği baslt gerçeğini bilen ve on» göre şem•Iresini hazırlıyan her klşi, insan tabiatımn buratlsnnm neler getirecefini bilmekten acizdir. Chuyetlerde d« önleyici tedbirler vardır. Bu tedbirlerin römfl, ruh aaglığı anlayışımıza da yanır. nrdmnnzd» ruta sağlığı, konusunda, uzun yıllar beklenen hareket ve inkisaf, ancak son yıllann ve kisisel çabalann bir eseri olarak rmvas da olsa devam etmektedir. Ruh sağlığı anlayısı Udnci dünya harbindrn sonra çok yonlü bir degismeye uğramış, fakat bu deği<<iklikler raaale•ef başka sıkmtılann ve olusumlann kaynaştışı jurdnmuzda tatbik sahası bulamamıstır. övle ki, •adece ilâçla tedavive dayanan bir rnh bastalıo •nlayışı yamnda kişileri bütün geçmisleri ile kavlamaya çalısan, ruhi bozuklukl*xı insanlar ara S Bovle olduju halde nıçın pek çok kadınlar bu hastahğın ıstırabını çekıvorlar 0 Bunun cevabı basıt \e ıkı ke'ıme ile ıfade edilebilir: (cehalet v e geçıktırme) B^r çok insanlar kanserın olıım domek olduğunu samrlar Çunku onlar bu hususta pek az bılgı sahıbıdırler. Veva kançerden olen do^tlan ve arkadaşlarının hastalıK.lannm umitsız gorulmelerıvle bunîar janlış du^uncelere jevkedılrrı«lerdır Halbuki bu bastalar. ha^ta'ık a m ı n ışaret'erıriı \e «errptomunu bılmı? olsalardı, ve derhal doktoruna başvurup uvgun tedavi vaptırmıs olsalardı pek çoğunun ha^ atlannın kurtulabıleceğını ıdrak etmedıklen cıhetle. bu vanhs duçunce'erı tasımaktadırlar Meme kanserlerınm çoğu 45 vastndan sonra başlar Yani memeler artık sut \apma dıırumund» olmadıkları devırde başlar Yani memedekı sut kanalcıklarınm hucrelerınde artık bır gerıleme basladığı zaman husule gelır. Memelerm devamlı irıksıyonu, ezılmesı veva dığer tahnslerı, me me kanserınm husulunu kolavlastcrmıstır ve asla sut yapmamış olan memeler kronık enfeksıvonlara maruzdur Veva memelerın ve\ahut meme ba^ının dığer ha<ta ıklarını geçırmıs olanlarda dığerlermden zhade kan«er tesekkul edebılır; tek bır çarpma ı e ( kanser husule gelmez, valnız bu çarpma ile hastanm dıkkatı mene'ere verılır ve ou esnada men ede henuz tesekkul etmemıs bu iıınaı ve o zamana kadar ha«ta•ııa dıkkat.nı çekmıven bır değı«ıi 1 n farkma varıhr emelerae gorulen her bır bezenın kanser olması da «ırt deşı dır Fakat bunları 1 ai = »rden a\ırnak ıcın emrret1' bı vo' \oktur D^ha llerı bi" B Yeni araştırmalar S e'ecekte meme karserıerırden daha koklu bır korunma *ağla\ abılmek ıçın venı aras tırraalar v apılmaktadır Zıra meme kanserının erkerden mevdana çıkanlmasını ıslah etmek uzere sarfedılen butun gajretlere ve tedavi metodlarının pek znade geh.melerıne rağmen o ^ m nıspetı yıne yuksek kalmaktadır undar baska ılerı rreme kan«erlerınde kullanılan malum horıtıon teda.ı metodlarının hepsının de etkısının (estrıol) ve dığer ıkı hormon ara^ında b.r dengevı duzeltmek suretıvle vukubulduğu anlasılmışt.r Ve bu suretle meme kan5fn gosteren hastalardan, juksek r «k g< steren gruplarında mezkur kari n homonlarının =pecıfık tıpte bır mjvazenesızhğın bulunduğu pnlasılıyor. Bu son tip arastırmalarında bır Tumo' K'i"i»ı ımkânları dahıhnde v apılabıleceğı asıkâdır Bo\le bır klınık kurulma^ında vapılacak yardım. herkesın kendi aılesıne ve komsularına. do<=tlarına ve butun ınsanlığa vapı'mn bır yardım mahıyetıni taşımal *adır Tarık Z. Kırbakan Uastalıktan Mdtrharaısı tanki&J C«d Paroj«kkap] No öb Te» 44 iü /3 veıatının 40 ıncı gunune raslayan 30 nısan cuma gunu ogle ramazını mutaakıp Aksaray Vaİ l a n c ı h k 652V46J2 lıde Camıınde Hafız Zeki Altın 1 :|: 'Hllilün;: l.ıın .11 II'" ülllı! lill'ilülli; Hafız Ibrahim Çanakkalelı ve Hafız Kemal Tezergıl ile Nışanca DOKTOR İ tevşıh grubu ve duahan Yahva Eskısehııiı tarafmdan kıraat olunacak Mevhdı ferjfe akraba = • ve do^tlarımızla ıhvanı dmın ;= • teşrıfıerını rıca ederız, Drrt Saç »e Zfihrevi S ^ = = • • * • ÇOCUKLAKI (Cumhuriyet 4618 Bu bisküileri Türkiyede yalnız A R I imâleder • YARIN AKCİĞER KANSERÎNtN IIAZIRLAYICISI: TÜTÜN MÜ? Amerıka'da Nebraska unıver«ıtesınde }aunlanan venı bır raporda meme kansennın husulune daha mu'taıt buluran kadınların ARI BİSKÜİLERİ AGI BIR KAYIP Erzmcan eşrafmdan merhum Mehmet Alı Bey ile Avşe Hanıraefendının oğlu, Husmye ve Perıhan hanımların kardeşı, tuccar Kemal Ozden'ın yeğeni ve Erzıncan Mılletvek'h Nacı Yıldınm ın kaymbıraderı şehrımızın termm'j ve çok »evilen muteahhitlenrden ENVER GANİBEYOCLU 28 4 1965 gununun safcahı All^hın rahmetme kavuşmuştur Cenazesı bugun oğle namazını nıutaakıp Şış'ı Camunden alınarak Zıncnlıkujudakı ebedî ıstırahatgâhına tevdı edılecektır. Cumhunvet 4169 M Y Sonuç olarak, ınsan tabiatımn bulutlannı tanıyacak ve tavin edecek rasathanelerden mahrum olduğumuzu bnna erçeç bir çare bulmak gerektiğini söyliyebiliriz. Plân yapanlanmız efer Batı'yı ornek alıvorlarsa, bu konuda Batı'nın yaptıklarını da yurdumuzda ferçekleştirmeye çalısmalıdırlar. • Misafirlerinize iftıharla ıkram edebilecek nefıs bır çay bisküisidir. >Bol kalorı ve besleyıcı bir gıda olarak çocuklarınıza tavsiye edilir. Eincüık. 5514,46i» Ilâncüık, bibb, b4ü6
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle