Katalog

SAHİFE ALT1 CUMHURtTET 17 Nisan 1965 HALK TIYATROSU KIRMIZIFENERLERİ SAHNEYEKOYUYOR çevirdiği «Kırmızı Fenerler» adındaki oyunu, 20 nisandan itibaren «Karaca Tiyatro» da ojTiamağa başhyacaktır. Bu ojTin, Atına'da, Roma'da, Londra'da, Vıyana'da ve Brodway sahnelerinde uzun zaman aiışte kalmış ve hasılat rekoru kırmıştır. «Kırmızı Fenerler», konu olarak duşkun kadmların durumunu, bu hayata nasıl duştuklerıni, birer insan o larak yaşantılarını, urnutlarını, bu hayattan kurtulmak için çabalarmı, insafsızca nasıl istism&r edildıklerini ele almaktadır. Daha bnce «Kırmızı Fenerler» i Viyana'da sahneye koymuş olan rejisor Marcel Saltiel «Halk Tiyatrosu» nun çağrısı uzerine şehrımize gelerek burada da aynı oyunu sahneye koyduktan ve provalan da gozden geçırdikten sonra Viyana'ya dönmüştür. Oyunun müzıklerı Fahri Akdoğan tarafından hazırlanmıştır. Rolleri: Avni Dıl lıgil, Belkıs Fırat, Asuman Arsan, Müşerref Çapın, Gul Akdoğan, Nuray Bahar, Gulseren Babur, Vâlâ Onengut, Nedret Selçuker, Tuncay Erenay. Sadeddın Selcen. Kemal İskender. Attılâ Sarar, Yılmaz Bahar oynayacaklardır. vni Dilligil'in yönetimindeki «Halk Tiyatrosu», ünlü tiyatro A yazarı Aleko Galanosun yazdığı ve Nevzat Hatko'nun dilimize «Kunuzı Fenerler» Avni Dillieil, Nuray Bahar KERAMIK ; ETMEI^, TURK KERAMİK ve ÇİNİ SEBGİSİ Edebıvat Fakuıtesi Sanat Tarıhi Bolümu, Beyoğlunda Türk Alman Kultur Merkezi salonlarmda çok önemli bir sergi açmış bulunuyor. 1961 denberi Diyarbakır, Iznık, Kutahya, Kayserı'de yapılan Ünıversite kazılarmda çıkanlmış, Artuklu, Selçuklu, Osmanlı devirlermin «mmaî» ve «perdahh» örneklenni toplu olarak veren sergı, îstanbuldaki Alman Arkeoloji Enstıtusünün tran'da Tahü Suleyman kazılarmda elde ettiği ve Mualla Eyüpoğlu, Ekrem Hayri Ayverdi ile Huseyin Kocabaş'ın özel kolleksiyonundan almmış parçalarla tamamlanmıştır. Öğreticı, açıklayıcı bir tertıple hazırlanmış sergide Anadoluda Türk keramık ve çinicıliğınin gelışmesi kolayhkla izlenebilmektedır. Ve Profesör Oktay Aslanapa sergi uzerine projeksiyonlu bir konuşma yaparak bılgı de vermıştir. Keramik, insanın sanatla uğraşısmın ilk konusudur ve medeniyet ölçusu sayılır. Tarihten önceki toplumlarm yaşayışlan uzerine ondan bilgi edinilir. Anadolu. insanlığm beşiği olmak bakımmdan bu alanda çok zengindır. Bu serginin çerçevesı içme gıren Türkler, değişık medeniyetlerın mırasçıları olarak oncekılerin özelüklerine kendilerıninkileri katmışlar, öteki sanatlarda olduğu gıbi. en güzeli bulup vermiş ve keramığı gelıştırmişlerdır. Müslümanlığın «tasvir»i onlemesı keramiğin XV mci asırdan başlıyarak çinıcıük halınde mimarlıkla bir bü tün olmasına yol açmıştır. Fakat çeşıtli etkaler altında, onsekızinci asırdan sonra çinıcıük kaybolmağa yüztutmuştur, ancak son yıllarda yeniden dırılmeğe başlamıştır. Öyle ki, sanatçılarımız katıldıkları milletlerarası sergılerde, gösterılerde kendilerınden bahsettırmeğı başarmışlardır. Bunda asırlık geçmişımitın, geleneklerimizm büytık payı olduğundan şuphe »dilemez. Anadoluda Turk Keramık \e Çını Sanatı Sergi«i, konu ıle ılgıliler için buyuk değer taşımaktadır. 12 nısana kadar açık bulunacaktır. BİR SANATÇl YETSt TARZDA ÇALIŞMALAR YAPIYOR özer öztep Torosların ötesinde. Adana'da genç bir hanıra, Toros dağlarından topladığı buğday sapları, çam kabukları, Hindıstancevizi kabukları, kır çiçekleri v« campürlerle hemen her gun uğraşarak, memleketimizde yepyeni stılde bır resim sanatınm örneklerinl veriyor Geçen yıl Ankara'da ve sonra da Istanbul'da iki başarılı sergi açan bu genç hanım, son olarak Paristekı «ABC Akademisi« nin imtihanmı d« kazanmış vaziyette . Sevinç Ener. şimdılik .mektupla» ders aldıgl Paris Akademisine, yakında gıtmek arzusunda. «Her şeyden önce biraz daha çalışmak ve Nisan ayı içinde Adana'da da bir sergi açtıktan sonra, eserlerimle yola çıkmak isterim> diyor.. Siyah fon üzerine figüraüf çalışmalarını, samaa çöpleri, buğday sapları i'.e süsleyen Sevmç Ener'in kısa zamanda Avrupa sergilerinde büjük başan kazanması bekleniyor. Gayet mütevazi çalışmalar yapan ve mümkün mertebe kendisinden bahsedılmesini istemiyen Sevinç Ener'i evinde ziyaret ettiğimiz zaman, iki çocuğu ila meşguldü. Bize, eserlerini gösterdi. Torosların güzel kır çiçeklerinden faydalanmamağa imkân var mı» dıyor.. Bu ilginin kendisine verdiği ılhamı şoyle özetliyor Sevinç Ener, «Kocam çiftçıdir.. Sık sık dağlarda dolaşmaktan zevk de alırız. İşte bu guzel kır çiçekleri, kuru otlar. bende bunlarla da resim yapılabıleceği ilhamını doğurdu..» Eserlerindeki hislilik. Fransız Akademısınin profesörleri tarafından da dikkatle tesbit edilmiş. Gön» derilen cevapta «Eserleriniz çok hisli» deniyor. Yakmda Adanalı sanatseverler, Adana'lı Se\inç Ener'm eserlerini gormek imkânına kavuşacaklar.. Sevinç Ener, «Beni bu yola sevkeden ıkı şahsı anmadan geçemıyeceğim.. Bıri, eşım Yüksel Ener, dığeri de sanatçı arkadaşım Fahir Aksoy'dur.. Yoksa ben, evımde kendi kendine çalışan bir insan olmak. ta devam edecektim> diye mütevazılığın şaheser örneklerinden birini de verdi bize.. SAVIN YIOCILEC BUÇLIkf C?AUUZUGUNUZC* BUVBUN E Ü F Balaban Ankara da sergi açıyor Ressam tbrahim Balaban dordüncü resim sergısıni 19 Nisan Pazartesi günü Ankara'da Sanat Sevenler Kulübünde açacaktır. Sergi. Balaban'ın 3 yıldır yaptığı resımler arasmdan seçılmis 30 kadar yağlı boya tablodan kuruludur. Balaban bu sergısınde daha çok «Hapishane Anılarını» konu olarak ele almış bulunmaktadır. Ressamın ajTica kendı sanat göruşunü açıklayan «tz> adlı bir kıtabıra serginin açıiışuıda sunacağı bildırılmektedır. F1KRET ADİL tYI .SENĞUUUN ANNESİSÎN. i BEN AâABEYİSİyİM.OĞUZ HANM3A AMCAZi OLUR. ŞU EUBİSE i İ H N Güne$ mor daglann ar dıpda ksyboiurfcen kuliçük kaple uola düzilL dü AYŞE ILE AU ] ISTANBUL 6 25 Açılıs 6 30 Guna>dın 7 30 Sabah çayı 7 45 Haberler ve hava durumu 7 55 Istanbulda bugun 8 00 Oyun havaları 8 15 Küçük ılânlar 8 20 Bu sabah aızınle 8 40 Sarkılar 9 00 Gıtar soloları 9 15 Turkuler 9 30 Kadın ve ev 9 50 Muzüc kutusu 10 10 Sarkılar 10.30 Kısa haberler Küçuk ilânlar 10 35 Şarkılar 10 55 Sabah konseri 11 25 Şarkılar 11 40 Beyaz perdede dınlediklerımiz 12 00 Turkuler 12 20 Radjo armoni muzikası 12 35 Kuçuk ılânlar 12 40 Sarkılar 13 00 Haberler ve hava durumu 13 20 Neler dınlıyeceksinız 13 30 Reklâmlar geçıdi 15.00 Kısa haberler 15 02 Çocuk saati 15 50 Hafif muzık 16 Mıllî lıg maç larının naklen yayını 16 45 Maç sonrası 17 00 Yazarlar, kıtaplar ve okurlar 17 15 Kadınlar faslı 17.40 Çocuklar için 17.57 Kuçük ilînlar 18 00 Reklâmlar geçıdi 19 00 Haberler ve hava durumu 19 30 Kuçuk orkestra 19 45 Kuçuk öânlar 19 50 Şarkılar 2010 tstanbulda bu hafta 20 25 Kısa haberler 20,27 Sarkılar 20.40 San soloları 21 00 Şarkılar 21 20 Plâklar arasında 22 00 Reklâmlar geçidi 22 40 Hafıf muzik 22 45 Haberler ve hava durumu 23 00 Eğlence yerlerınden 23 30 Tatil gecesl İçin 24 00 K«panış. İSTANBUL İL RADYOSU 14.58 Açıhş 15 00 Müzikli dakıka. lar 16.00 Bir senfoni 16 45 Her zaman levilen plâklar 17.15 Barok çağm muzigi 17 45 Parısten yankılar 18 00 Küçuk konser 18 45 Dansa davet 19.15 Salon orkestraları ıle otuz dakıka 19 45 Sızin Içm seçtıklerımız 20 15 Radyo ile Fransızca 20 30 Operet melodıleri 21 00 Haftanın muzık olayları 22 15 Tatıl gecesı için 23 15 Tatıl gecesınde caz 24 00 Kapanıs. ANKARA 6 25 Açıhş 6 30 Günaydın 7 00 Oyun havaları 7.30 Bes ses. beş şarkı 7 45 Haberler ve hava durumu 7 55 Ankarada bugün 8 00 Sabah muziği 8 15 Kuçuk ilânlar 8.20 Her telden 9 00 Ev için 9 20 Sarkılar 9 40 Solıstler, orkestralar 9 55 Şarkıiar 10 15 Turkuler 10 30 Kısa haberler 10.32 Posta kutusu 10 50 Çeşıtli muzık 11.10 Şarkılır 1130 Turkuler 11.45 Konser »aatl 12 15 Kıbrıs saati 12.25 Küçük ilânlar 12 30 İki «olist »öylüyor 13 00 Haberler ve hava durumu 13 20 Hafıf muzik 13 30 Kadınlar toplulugu 13 55 Kayıp mektupları 14 00 Reklâmlar 15 00 Kısa haberler 15.02 Müzık dergısi 16 00 Şarkılar 16 15 Çocuk bahçesi 16 30 Hava kuvvetleri dans ve caz orkestrası 16 45 Ana dilimiz 17 20 Çocuk saati 18 00 Reklâmlar 19 00 Haberler ve hava durumu 19 30 Çeşitli muzık 19 50 Uykudan önce 19 55 Küçük ilânlar 20 00 Şarkılar Alman>adan melodıler 20 40 Turkuler 20 55 Kuçuk ilânlar 21 00 Kısa haberler 21.02 Açık oturum 21.30 Sarkılar ve turkuler 22.15 Sevdikleriniz, istedikleriniz 22.45 Haberler ve hava durumu 23 00 Tatıl gecesinin dans muzigi 24.00 Kapanış. İS SAATLERİ At, sırrıncel<l uüVcun •hnda güçiükle. yürü SüvsriaHnr.5» rr.eydandalcı Sonra öıındu.bir bıcak. y ahn cuvalı O Kıaı Featuro ayndKatc Inc. 1964. WoriS Daha büyük bir çöp sepeti ile bu işin halledileceğini zannetmiyorum. Bence daha iyi bir sekreter almak lâzım... 63 Nerede • Ne zaman • Ne suz Adam (T. Yığıt) MARMABA: 122 38 60 ı Sandokan (S. Reeves) MELEK (Eyup) 21 58 7«: X ATLAS: (44 08 35) Anjelifc 10 Korkusuz Adam tT. YıSaray Yosması (R. Ing ) ğıt), 2 Şaka he Karıjık AYSU: (21 19 17 ı Doner ıS. Alışık) Ayna (H. Koçyığıt) OPERA: (36 08 21) 10 KorBULVAR (21 35 ~78) Ekmekçi kusuz Adam (T. Yığıt) Kadın (T. Şoray) ÖZEX (36 99 94) Ekmekçi ÇELIKTAŞ (53 43 70) EkKadın (T. Şoray) mekçi Kadm (T. Soray) (36 01 12) Anjeük EMEK: (44 84 39) S0 Gunde REKS: Serseriler Prensesi Devriâlem (D Nıven) Pazartesl maclne ve suare RENK (21 15 25 ı Yatak Hikâyesl (M B n n d o ) lerde «Batı YaKasının HlRUYA (44 84 39) Geranımo tâyesl» N Wood) <R. Ing t GUREL (47 03 94) 1 Bcrduş Mılyoner IS Alışık), SARAY. (44 16 56) Sandokan (S Reeves 2 Varan Bır (I Günay) Sılâhsor Agkı IŞIK (Üskudarl (36 24 93) SIÎIEMA 63. (C. Wilde) Ekmekçi Kadın (T. Soray) tHYA: (55 10 72) Berdus Mü SITE: (47 77 62) Anjelik Serserıler Prensesi yoner (S. Alışık) İNCI: (48 45 95) Berduş Mıl. S1TNAK: f36 03 69) Sandokan IS. Reeves) yoner (S. Alışık) KERVAN: (48 04 23) Kan ve SUREYYA: (36 06 82) Ndrenberg Bakiresl (R. Podesta) Gurur (A Mekın) (48 67 M) 10 Korkusuz X 0 N A K : (48 26 06) Yatak ŞANAdam Hikâyesl (D. Nıven) KULUP (Ş Bası) (22 71 83) ŞIK (22 35 42) 10 Korkusu» Adam (T Yığıt) Ekmekçi Kadın (T Soray) LÂLE: (44 35 95) Ekmekçi TAN: (48 07 40) Masist Glad\atore Karşı (M. Tores) Kadm (T. Şoray) IEVENT: (63 55 39) GuzeUer TUNCA: (31 S8 78) 1 Daglar Kıralı (F. Hakan), Arasında (E PTtsley) 3 BlHur K&fk (O. A n a y ) LÜKS: 44 03 80) 10 Korira var Sinemalar : UZUNKAYA: (53 41 43) Gozleri Ömre Bedel ÜNAL: (44 93 06) 1 Son Tren (T. Yığıt), 2 Uçurumdaki Kadm (T. Akın) YENI AR: (44 28 51) Masıst Gladyatorlere Karsı (M. Foıes) YENİ ATLAS: (48 6S 02) Ekmekçi Kadın (T. Şoray) YENI (B. Koy) (71 68 26) 1 1 0 Korkusuz Adam (T. Yığıt ı, 2 Sevınç Gozyaşları (F Akın) YENİ (S Başı) (22 58 92) Anjelik Serserıler Prensesi YENI MELEK (44 43 S9> AnJeUk Serserllen Prensesi YENİ METB (Byüp, (21 55 14) 1 Sılâh Arkadaşları (S. Sar), 2 Gonul Kımi Severse YENİ TAKSIM (44 31 81) Berdus Milyoner (S. Alışık) YILDIZ (Beşiktaş) (47 63 42) !• Korkusuz Adam Tiyatrolar AKSARAY HALK TrYATROSU: (21 21 19ı «Koprü Altı Mektebi» pazartesi hariç her gece 21.15. çarîamba, eumartesi paıar. 15 30 d«. ABENA rtYATEOBU (44 8418) tesı pazaı 15 te 21.15 ae) Klarolln Kayooiau ber gün 18 de, cumartesi, KADIKÖY: (36 06 82) tBernarda Ablanın Evi» perşempazaı 15 de. be haris (Her gun 21, pazar AZAK (22 62 46) »Onlar Er15.30) miş Muradına cher aksam 21.15, çarşamba, cumartesi K.ARACA: (44 54 02) Oyandır ma Bakanı (her aksam 21.15, 1615 de «Hacamat Nıyazı» çarşamba, eumartesl pazaı pazar 21 15 ve 16.15 de. 17 matlBe) BAKIRKÖY TIYATROSU: Har KENT OYNCULARI (44 97 putta Biı Amerikall pazar36) Pemue Kadıo (Çarşamba tesl salı hariç heı gun hariç her gun 18) pazartesi 21.15 pazar 15 ve 21.15 18 ve 21.15 te BULVAJt U l t * H 3 ı Üar) MO roz pazrtesl hariç her gece S.ÛCÛB SAHNS (Ulv) Oraaı (49 56 52) Gozlerımi Kapa21.15, çar;amba. cumartesi, ruc VazltsnU Yapanır pazar 16.15 te Pazartesi hariç her gun 18 DOBMKN: (44 87 36) Düu Oove 21 15 de ce Yolda Giderkerı Çok K.oORALOĞLU. (49 49 35) GÛJm l t Blrşe7 olüu (Pajnrtesl yauarü (Pazartesi hariç heı nang öeı gec« 21,13, Oarsamgun saat 21.15 te cumartesi ba 17, cumartesi. pazaı 15 te. pazar saat 15 de) Pollyanna FATİH: (22 01 71) «Bozuk pazartesi çarşamba hartç her Duzen» pazartesi hariç her : ın 18 çarşamba U M. gece 21, pazar 15 30 da. rEPEBAŞ] (44 U 67) PaGENAR: (49 31 09) Havagazı o u • Pazarteaı Oarsam. . «zartesl hariç her gece 21.11 D» • Cum» saat U 3e cumartesi, pazar 15, çarşamPazaı 15.30 cElımdefc) Haba 18 de. yatı Şen Dui (Salı, persemSÜRUKİ BNOtB be, cumartesi 21 de.) (tctantnu nyaoo ÖSKÜDAK: Cumı hariç (Heı sunda Keşanlı Ali (her gun 21 de. pazaı 15.30 da) gün 18, pazartesi 18.15 ve cKapının Ardında» 21.30 fls cum» IS n 18.19 de YENİ KOMEDI: (44 04 09) tSTANBTJL: (44 23 38) Z m U •Hilllecl» her gün aaat 31 d* A s k e n Pazartesi hariç her c£te Ali» earsunt» 14.30 da fee« 31.IS, Cirs»mbı. cumar Şofor, bin müşkülâtla çizmeyi buldu, çamurdan çıkardı, yardırn edıp teğmene gıydirdı. Cooper adlı çavuş, çamurlara ba ta çıka yaklaştı, selâm verdi Nedir bu hal, çavuş?. Ne oluyor?.. 2 numaralı kamyon çamura battı, yüzbaşım. Bir çukur varmış, oraya gomüldu .. Gırtlağma kadar .. Geçıdi tıkıyor. . Kafilenin kuyruğu geçemiyor, yüzbaşım!.. Cavendish düşündü. Crossley'le 1 numaralı kamyona kablo bağlasak, çekip çıkarabiîir miyiz? Tekerlekler gözükmüyor, yüz başım! Krontz öfkeden köpürüyordu. Hay Allah cezasmı versin! Bır şeyier yapın a canım!.. Kır se fasına gitmiyoruz. . Hayatı tehlikede insanlar var! Sâkın olun! .. Keçileri kaçırmayın, doktor kartofel! Cavendish, çavuşa döndü: Ben kendim gelıp bakayım! Çavuş Cooper yarım sola ddndü. Bata çıka, çamur deryasınm imkân verdiği nispette çabuk, geri gitti. Cavendısh'le genç cerrah, Crossley'den atladılar. Krontz: Hele şiikür! Nihayet kımıldayabildiler! dedi. Hâlâ öfkeliydi... Bu acı ve alay o mulâhazadan sonra bir yudum brandy yuvarladı, kukuletegini POTO Yazan: Erich Von Stroheim Çeviren: Hamdi dağınık saçlı kafasına iyice bastırdı, ötekilerin peşinden o da yü rüdü. Hepsi de yan bellerine kadar ça mura dalmışlardı. Çavuş Cooper'in sesi kafilenin gerisinden gürledi ve zenci askerler, kamyonlarından, çamurlu zemine gürültülerle atladılar. Doktor Krontz'la öteki subaylar, yetiştikleri zaman askerler, kamyonun etrafmda harıl harıl çalışmağa, kalın kalaslarla arabayı ça murdan kurtarmak için çahşmağa başlamışlardı. Fakat kalaslar çamurlu zemine konulur konulmaz dıbe doğru gömülüyordu. Cavendish, kafilenin en gerisindeki iki kamyona bir kablo bağIattı. Kamyonları geri bastırdı. Fa kat 2 numaralı kamyon yerinden kımıldamıyordu. Hattâ bu sefer 3 numaralı kamyon da tekerleklerin ortasına kadar çamura gömülmüş tü. Dcktor. söylene homurdana, kii fürler savuruyordu: Allah kahretsin!.. Yerin dibine batsm!.. Bir de buna ordu <iiyorsunuz ha? Miskialik hastalan sizden dahı beceriklidir! Yağmur bir yandan, doktor Krontz'un Alman övüngenliği bir yandan, fena halde sinirleri bozu lan doktor Ralaigh, Krontz'a döndü, kısık disleri arasından ıslık gibi çıkan sesiyle: Madem ki bu kadar çok akıllısınız, madem ki her işten anlıyorsunuz, siz kendiniz bir çare bu lun bakalım, dedı. Pek âlâ, görün öyleyse bir Alman ne netice alırmış! Krontz pür hiddet, yüzbaşıya ba kıyordu. Mutabık mısınız, yüzbaşı? Mutabıkım, konyak fıçısı! Buy run, ne isterseniz yapın!.. Şu meş hur yenilmez Alman ordusunun mârifetlerini görelim bakalım! • Çamura gömülen kamyon, dok tor Krontz'un pratifc zekâsı sayesinde, battığı yerden kolayca çıkanlırken öte yandan, çürük aba noz dalmda asılı Tim'le Masha, aralıksız yağan selli yağmurun altında, çüruk orkide yığınının ara sında, bitkin, şuursuz bir halde sallanıyorlardı.. Karanlık gdkten inen gölgeler, yavaş yavaş, her yanı kaplıyor, bataklığın kuytu köşelerine varın caya kadar her taraf gitgide daha kararıyordu... Atmacalar f^bırlı, hesaplı, her an biraz daha yaklasarak, dönüp duruyorlardı .. Ağacm dibi çirkef kadar murdar, bulanık sulara gömülü... Timsahların en irisi, en yırtıcısı, ötekilerin sert kabuklu, kaygan sırtlarına tırmanmış, kımıldıyor, koca ağzını ağacın gövdesine doğru uzatıyor. Selli yağmur bütün hızıyle devam ediyor... Bütün tabiat mâteme bürünmüş sanM. Uzaklarda, kararmış ufukta, şimsekler tekrar çakmağa başhyor . Hafif, kırpışan gözler gibi, aralık lı, yeşilimtrak şimşekler... Gök. mesafeden dolayı daha boğuklasan gümbürtülerle, fâsılasız gürlüyor . Masha, başları üstünde asıl' du ran fenere bir göz attı.. Fenerin pı li bitmek üzere idi. Işık, kırmızım sı, ince bir çizgiden ibaret kalmıs tı. (Arlratı rar)