01 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SATTTFE ÎKÎ CUMHURIYET 8 Mart 1965 ı BİZDE LÂİKIİK Nasıl demokrasiyi işimize geldiği gibi anlıyor ve aynı şekilde ve ölçüde uyguluyorsak, lâikliği de öylece mânalandırıyor ve tahakkuk ettirdlğimizi sanıyoruz KANLI ANGOLA ZJUMNUR İNCMUİH BBIIİHJT» 5 Mİ1TON ES« SAIEMIŞ Yazan: H.T. •••> Akhisar olayları lsçi Partisinin Akbısarda basına gelenler hepımizi derin derin düsiindürmelıdır. Partı toplantısı basmak, kursu kırmak, adam tartaklamak, taslamak Bunların hepsı çok denenmıs vollardır. Geyiklı ve Csak ola\larını nnutmak ne mumkun! Topkapı yollarındakı avgunsuz hucumlar daha dun çıbı aklımızda. Butün ba zorbahkların tohumlarını ekenler. ektıklerını bıçtikleri gün nereden eeldiklerıni sasırdılar. Ama ıs ısten geçmisti. Ve rüzçâr ekenın fırtına bıçtiğinı sdvlıven Atasozu de iş isten geçtıkten sonra hatırlandı tsçi Partisı sosvalıst eğilimli bir partıdır. Bu fikirler herkesin hosuna sitmıvebilir. Kımı sosvalizmi aklına denk bulur, kımı de kapıtalızme ozenmevı yeğ bulur. Onları tercıhlerınde serhest bırakacak ortamı sağlamak demokrası ve Anavasa gereğınce devletin çorevıdır. Akhısarda sıvası partı toplantısı bastıran kımseler halkın tepkisinden soz acıvorlar l'sakta. Gevıklide. Topkapıda aynı tepkiden soz acılmıstır. Eter bu ızaha kafamız vatarsa Karaknrt olavını da halkın tepkisı dive ele alalım ve Kubilâv olayını açıklamak ıçın de avnı saçmalıkla direnelım Olur mu? Akhısarda tscı Partisinin toplantısını basanlar, bir baska yol tutabılirlerdi. Bir avrı toplantı tertıpler ve kapitalizmin favdalarını anlatan konusmalar yaparlardı. Kanunlar çerçevesinde dileklerini belırtmis olnrlardı. Yapmadılar. tstanbulda da birtakım is adamla^ının çekindikleri yazarları susturmak ıçın çareler aradıklarını eazeteler vazıvorlar. Tsni, üçbes muteber toplanıp da ellerindekı mali imkânları seferber edip hoslarına eıtmi\cn vazarları susturmak ıçın birtakım gızli ovunlar tertıpleseler ne olacak! Ne olacağmı da sdvlivelım : Sılâh geri tepecek.. Türkiyede 27 Mavıstan sonra sosval ve iktisadi açıdan bir muhalefet baslamıstır. Fakat ne yazık ki, Anavasava gore söylenmesi serbest bazı fikirlerı öne surenler devamlı ve kanunsnz bir tehdit altında yazmıslardır. Açıkça söylemek bazı gözleri açacağı için sövlüvoruz : Tıirkivede 27 Mavıstan sonra gelisen sosvalist eğilimı, j e r altına doğru itmeve âdeta zorlayan çevreler vardır. Çünkü sosvalist fikirleri Anavasa «üvenlifi altında sÖTİiyebilnitk huznrnna erisen hic kimse Anavasa dısında bir çüvenlik aramaz. Sivasî iktidarlar Anavasanın açık hiıkümlerine ragmen sosvalist fikirleri savunanları zorbalıkla susturma volnna saparlarsa isler büshütün karısacaktır. Çünkü : 1 Bn yola sapanlar \navasavı açıkça ihlâl etmiş olacaklardır. 2 Sosvalist fikirler toplum içinde kuvvetlenmeye devam edeceklerdir. 3 Anavasa ve hukuk dısı davranıslar, lâvık olduklan tepkinin tohnmlannı simdidrn ekmis olacaklardır. 4 Gizli vollardan düsünce ve fikir hürrivetine baskı vapmava kalkanlar, krndi fikirlerinin iflâsını halkoyu önünde ilân etmi* sayilacaldardır. Dört 10 koalisvonun kurnlması hazırlıklannda birbiri ardısıra dikkatleri çeken olavlar, Bahıâlide son gıinlerde fsen riiztârlar, tsçi Partisinin toplantılarına üstüste tecavüzler . Hepsi birtakım hosa titmiven isaretlerdir. tsci Parfisini" tnplantısını basanlar. 4khisarlılan ntandırarak bir davranısta bnlunmnsiardır. Vkhisarlılann bn «lavdan bİ7İer kaılar ıİ7nntü dnvdnklarına inanıvoruz. Kürsü taslamakla dâvalar cönimlenme?. Otnrnn sn tiıtıin ısıni karsılıklı bir ivi konussalar daha ivi olma7 mıvdı' Biz eminİ7 ki tntün isinde dönen alicentiz ovnnlannı Akhisarlılar bilmivorlar. Bir öîrenseler, bir bilseler Kürsü taslamak mahalle coeuklarının bile yapacağı iş . Ama ya tiitün hesabı? Ondan ne haber?.. Tütün hesabını tzmirde kararfâh knrmns vabancı tüccara hırakıp. rünlerimıVi Nasrrttin Hoca hesabı içi boş sivaset cömleğin» *»s doldıırm^kU eeçiriyoruz, îazık ki jazık bıze .. Prof. LÜTFI DURAN atıja kıjasla demokrasimiz ne ise, bizde lâiklik de o durumdadır. Başka bır deyışle, nasıl demokrasiyi işimize geldiği gibi anlıyor ve aynı şekilde ve ölçüde uvpuluyorsak, lâikliği de oylece mânalandırıvor ve tahakkuk etiiıdiğimizi sanıyoruz. Gerçekten eskı ve veni Anayasalarımız, Türtdye Cumhurhetinın lâik bir devlet olduğunn kabul ve ilân ederek, fertlerin vicdan ve din bürriyetlerini tanımış ve teminat altına almıştır. Aynca 1961 Ana^asası, devlet düzenini din kurallarına dayandırmak ve siyasî veya şahsi çıkar ve niıfuz saçlamak amacıyla dinin sömürulmesini ve kdtüve kullanümasını açıkça ve kesın olarak yagaklamış ve açır müevyidplere bağlamıştır. Buna karşılık veni Anayasamız, eskisinden farklı olarak, Diyanet Işleri Başkanlığının genel idare içinde yer aldığım \e özel kanıınunda gosterilen görevleri yerine getireceğini, son maddelerinden birinde kavdetmiştir B hattâ Millî Eğitim Bakanlığının ve Üniversitelerin din konusundaki fonksıvonları Anavasalara uvgun olarak telâkki ve ıfa edılmış değildır. Çok partili demokratik rrjime girdiiHmiz 1946 dan bu >ana jirmi yıldır, Turk devleti, turbelerin yeniden açılmasından başlıyarak, ılk ve ortaokulların programlanna din derslerinin konulması, imam • hatip okulları ile Islâm enstitülerinin ve Ilâhiyat Fakültesinin açılması, dini yayınlar yapılması ile Kur'ân ve hafız kurslarma izin verilmesinden geçerek, nihayet yabancılara Muslumanlığı propaganda etmeve ve milletlerarası Islâm kongrelerine resmen katılmaya kadar, din alanında, lâikliğin hiç bir şekli ile asla bağdasamıyacak her çeşit hizmet ve faaliyetlerde bulunmakta veya teşebbuse geçmektedir. e var ki. bütün bu dinî hizmet ve faaliyetler, siyasi iktidarı lcullananlar tarafından devlet adına yapıldığı zaman, Anayasanın lâiklik ilkesine avkırı savılmıyor da: muhalefet partileri veva dinci zümreler aynı nitelikte olan, dinî veya din duygularını vahut dince kutsal sayılan şeyleri, sivasî veya şahsî çıkar veya niıfuz sağlamak amacıyla istismar ettikJerinde, Türkiye Cumhurivetinin lâiklik prensipini zedelemiş ve suç işlemiş oluyorlar. Nitekim, «Karakurt olayı» ndan sonra bir vesile Ue Başbakan, Parlâmento kürsüsünden muhalefet partisinin gericileri tutup tutmadığını belirtmesini istemiş; anılan parti liderinin ağzından «muhafazakâr» olduğu cevabını alması üzerine, Diyanet Işleri ile görevli Devlet Bakanı, Cumhurivet Senatosunda biitçe görüşmeleri sırasında, Islâm konerelerine katılmak için teşebhüse gectiğini ve Ingilİ7ce, Alnıanca ve Fransızca dinî broşürler hazırladığını acıklamıstır Buna mukabil Hıristivanlıjjı veva diçer din ve mezhepleri vavma hareketleri, suç sayılarak koğuşturulmaktadır Şu da var ki, 1963 bütçe tasarısı Karma Komisvonda incelenirken, bütün partiler temsilcileri. Divanet tşleri Başkanlığı bütçesine, yirmi milyon lira kadar karsıhksu ödenek eklenmesi noktasında birleşmişlerdir. frika'da dört yıldan beri bağımsızhk ıçın savasan bır ulke var: Angola. Ikıncı Dunja savaşından bu yana Alrıka da otuzdan fazla ulke bağımsızhğa kavuştugu halde Portekızlıler Angola'nın bağımsızlığından soz etmeje asla yanaşmıyorlar. A N •••• »••> tşte bu temel ve genel hukümlerle açıklanan re kırk yıla yakın bir sııredir siyasi rejünimizin en önemli bir niteliği olan lâiklik, Turk devletinin din miiessesesi karşısmda tarafsızlığmı gerektirmektedir. Bu demektir ki, devlet, din işlerini kendi yetki alanı dışında saymakta ve fertlerin teker teker vicdanlanna bırakmaktadn*. Çünkü, din olayı, fertle inandığı iıstiın kudret srasında metafizik bır ilişkidir; tam bir vicdan ve inanç hürriyeti, bu konuva biç kimsenin karışmamasını gorunlu kılar. Boyle olunca, bu dunyanm işleri ile uğraşmak durumunda bulunan devletin, bir yandan sosval, iktisadi, sivasi ve hukukî temel düzenüıin dinî esaslara dayandınlmaması, diğer yandan öteki dunva ile ılgili knnularda herhangi bir faalivet gostermenıesi lâzimdır. »••• • •«• • ••« • • • ••• ••• •*• 1483 den ben Portekız boyunduruğunda olan Angola'yı dunyanın en eski scmurgesı saymak doğru olur. Italya'nın, Fransa'nın, Almanya'nın ve Ingıltere'nın butun topraklarını bıraraya getırın, Angola'nın genışlığını bulmuş olursunuz. Portekiz'den on dort defa daha geniş olan Angola'da ancak bes milyon insan yaşıyor. Çünkü vuz yıllar boyu zenci alış verişinin beşiği ounuş Angola. Yalnız 1580 ilâ 1830 arasında Angola'dan Brezilya'ya gonderilen esırlerin sayısı beş milyonun üstunde imiş. Goçler, bakınısızhk, ÇOCUK ölumü ve hastalıklar yuzünden de yuz bınlerce ınsan kınlmış bu Alrıka ulkesınde. Rodezj'a'ya goç etmiş bu kanundan sonra Mıiretlerarası Çalışm& Burosunun bır raporuna gore yerlılere zorla ış gordarmek ıçın somurge ıdaresının başvurduğu vollar şun larmi1! Yabancıların kolay kolay gıremıyeceklerı bolgelerde hukumet kabıle başlarından, yerlı şeflerden belırlı bır sayıda ışçı ıstermış. Onlar da ışçılen toplayıp hukumetın dıledığı merkezlere yollarlarnıış Gonderilen ışçıler olur, eksılırlerse kabıle başları bunlan tamamlamak zorundaymış. 10 misli rüşvet abile başı eğer istenen sayıda isçiyi bulamıvacak olursa bunun cezası 100 «palmatorios», yanı avuca vurulan 100 sopaymış. Bu sopalan viven insanın avuçları patlar, kollaıı «elcfantıas» hastahğına jakalanmış gibi şışermiş. Başkenttekı yerlı mahallelermde de polıs ekıpleri zaman zaman bır tarama yapar, guçlu gordukleri yerlıleri, işleri ne olursa olsun, yakaladıklan gıbı, yol, kopru, kışla gibi yapı ışlerıne yollarlarmış. K sömürgelerde. Bunlar Portekiz'de işlendikten sonra tekrar somurgelere gonderilıp satılıjor. Çunkıi Portekızlıler bunlan Angola'da ış levecek tek fabrika vapmamıslar. Portekız bovlece dilediğı fiata mal satabileceği bır pazar bulmuş oluyor. Elmas manganez ve demır madenlen de var Angola'da. Bunların ışletılmesı için Amerıkalılarla, Ingılızlerle ve Belçıkalılarla karma şırketler kurulmuş. Öteki ulkelerdekı madenlerı ışleten buyuk kapıtalıst fırmalar buralara da el atmışlar. Elmasın hepsını Ingıhzler satın alıyor. Bol olçude kah \e çıkıjor Angola'da. Bunun da en onemlı alıcısı Amerıka. İşin iç yüzü ngola'da ve Mozambik'de yatırım yapan şirketler 1%1 nısanında LJzbon'da «Overseas Companies of Portugal» adında bır kartel kurmuşlar. Bu kartel bir ay sonra Amerikanın unlü reklâmcılık şirketlerinden «Selvage and Lee» firmasıyla bir anlaşma imzalayarak Portekiz'in sömürgecilik politikasını Amerika'da savunma işine girişmiş. Bu nun üzerine Angola'daki bütün milliyetçilık akımlarını ve davranışlarını komünistlerin kışkırttıip volunda Amerikan basınında, rad volarında ve televizyonlannda bır kampanvava girişilmiş. Somurgecı çıkarların savunulması boylece milletlerarası bır mesele yapıl mış oluyor. A Tarihçe urasını ılk bnce 1483 de Dıego Cao adında Portekızlı bır denızcı bulrauş. Dıego, Kongo ırmagının agzında bır kopru başı tuttuktan sonra zamanın Kongo kralına hedıyeler yollayıp dostluk kurmaja çalışmış yerlılerle. Bır sure sonra da gemısıne uç beş Angolalıyı alıp Lızbon'a donmuş Dıego Portekız'ın Angola ile ılgılenmesı boylece başlamış oluyor. Aradan yirmı yıl bıle geçmeden Portekızlı esır tüccarlannm Angola'dan zencı alıp Avrupa pazarlannda sattıklarını yazıyor tarıh kıtaplan B Lâik devlet u itibarla, lâik devlet, yasama vetkisini kullanırken, din kurallannı gözönunde tutmak ve emırlerıne uymak mevkiinde olmadığı gibi; yürütme ve idare fonksıyonlan arasında, dinî bizmetler ve faaliyetler yapmanıak zorundadır. Lâik devletin tarafsızlığı, onu somutlaştıran organların ve temsil eden kişilerin, resmî işlem ve eylemelerinde, mu'mınlere hâs ifade ve hareketlerde bulunmamalannı ve herhangi bir dinin propagandasını veya koruvuculuğunu yapmanıalannı gerektırir. Devlet tek bir varlık olmak itibariyle, lâiklik niteliği de onun bıitunünü kapsar ve dolayısiyie tekmil katnu idare ve kurumlan, her türlü işlem ve eylemlennde fertlerin dini inanç ve bağlan yonünden aralarında hiç bir avırım gözetmemek mecburıyetindedir. Lâifc devlet, Anayasasını yaparken, kendi iradesiyle din işlerinden elini çektiği için, bu alana hiç bir bahane ve suretle kanşamaz; yoksa yetkisini aşmış olur. B «•a* • ••• • ••• Yarışma alanı Syiece, din müessesesi, Anayasanın ve kanunlarm kovduğu yasağa ve cezaiara rağmen. demokrasimizde sivasî kuvvetler ve gruplar arasında bir yarışma alanı haline gelmiş veva getirilmiştir Bu bakımdan, son günlerde yurdun bir çok yerlennde orta\a çıkan gericilik hareketlerinden dolayı, iktidarın muhalefeti sorumlu göstermeve ve suçlamaya hakkı olmasa gerektir. Çünkü, hükümet nasıl «din bir realitedir, bunun karşısına Türkiyede kimse çıkamaz» yollu aldatıcı gerekçe ile ve devlet adına din konusunu şeklen meşru olarak işlemekte ise: muhalefet ve onun dayandığı menfaat grnplan da, iktidan ele geçirmek veya statükoyu tutmak icin, avnı araçtan eizlice favdalanmava çalışmaktadır. Yine bu sebenle. nurcu hir sanığı beraet ettirmek icin vazdıjh vıiz küsıır sahife tııtan karannda hir hâkimin, 1961 Anayasasının tslâm dinine avkırı olduğunu iddiava kalkışmasına şaşmamak Iâzımdır. •••• • ••• «••• • ••• Bu zorlu iş konusunda eskı Somurgeler Bakanı soyle dıyor: Halkı çalısmaya alıştırmak ıstıjoruz Iş çok, ama ışçı bulunmuyor Angola'da Fabrıkalarda madenlerde, lımanlarda, taş't araçlarında çalısacak ışçı bulmak ıçın taşraya adamlar yolluyoruz. Bunlar topladıklan ınsanlan gere ken yerlere gondenp iyi bır ucretle altı ay çalıştırıyorlar. Ortada mesele yapılacak bır durum yoktur Bir Amerikalı gazeteci de plantasyon sahiplerınin işçi bulmak icin hukumet memurlarina işçi ücretlerinin on misli ruşvet verdıklrrmi vazıvor. B :ÎH :H: •••• »••• • ••a • ••• • ••a • ••• • ••• • ••« :xt Bütününü kurtarmak için erçi, 1961 Anayasasını hazırlıyanlar, nüfusunun yuzde doksan dokuzu Musluman olan bu memleketin gerçekleri adına Diyanet Işleri Başkanlığını devletin genel idaresi içine yerleştirmiş bulunduklarına gore, Turkive Cumhuriyetinde lâiklik ılkesımn, hiç değılse Islâm dini bakımından. özel hir anlam ve biçim aldığı duşünülebilir. Ama Dıvanet Işleri Başkanlığının Anayasada yer almış bulunması. Turk devletinin Islâm dını konusunda tarafsız ve pasif kalmıyacağı, tersıne lehte mıidahaleci ve aktif olacağı şeklinde anlasılır ve uvçulanırsa, Turkive Cumhııriyetinin lâiklik niteliğini red ve uıkâr etmek olur. Ojsa, Anayasanın butününu kurtarmak için, son dakikada sonuna eklenen bir hiikmün. Türk devletinin temel ve genel niteliklerinden bırini teşkil eden ve tümııne hâkim bulunan lâiklik Ukesini yok ettiğini kabule imkân olmadığından: genel idare içinde jer alan Divanet Işleri Başkanlığının, ancak din zabıtası çörevlerini verine getireceği sonucuna varmak lâzımdır 1570 de Paulo Dıas de Novaıs adında bir Portekızli de beraberınde bır takım askerler ve açık gozler oldugu halde şımdı Angola' nin en onemlı şehrı olan Luanda" \a gelıp yerleşmış Bu açıkgözler topraklara el kovnıuşlar, ticarete el atımşlar. bojlece Angola Konge'dan avtı bir somurge olarak işletılmeye başlamış. Luanda'va yerleşen PortekizlUer orada ışlerını buyuttuklerı olçude Angola onem kazanmış ve Portekiz'ın en onemlı somurgesı durumuna gel Ekonomik durum 6 elelım Angola'mn ekonom'k durumuna. Angola ükel kapı talıst bır somurge rejımmın orneğı sayılabılır. Portekız somurgelerı dışanja yalnız ham urun satıp Portekızden ışlenmış madde satın alıyorlar. Meselâ şeker kamışı ve pamuk çıkıyor bu Angola'da geçım şartları hiç parlak değıl elbette. Buraya yerleşen Portekızlılere hukumet 28 yılda ödenmek üzere yerleşme kredısi, toprak ve hayvan dağıtıjor. Bu Portekızlılerın yuzde vetmışı de okuma yazma bümıyor. Ama yerlılerde okuma yazma bılmeyenlerın oranı yuzde 97 Beş mılyonluk ulkedekı doktor sajısı 300 un üstunde değıl tşte Angola'daki yasama şartları YARIN " r MILLIYETÇILER DİRENİYOR • aaa G jjjj :::: :::: H!: :;:: :••• ;;;; ;••• En çok par a getiren iş ^ gunun en çok I para getiren ışı olmuş bır su• re sonra Angola'da. Esır toplamanın çeşıtıı yolları varmış o sıralarda «Pombeiros» donen Portekizliler koy koy dolasırlar, ku maş, madenden vapılmış ote beri ve şarap karşılığı yerlilerden zenci alırlarmış. Bu «Pombeiros» lar zaman zaman da kabıleleri bırbınne duşurup satışa çıkartı lan kole sayısını arttıımanın yol larını bulurlarmış Bır yandan da toprak sanıple rı kole satarlarmış Angola'da Sa vaşlarda yararlık gosteren subay lara, askerlere Portekız kralı top rak dagıttıgı zaman bu topraklar ıç'ndekı koylerle, kasabalarla bır lıkte verılır, topragın yenı efendı lerı de kendı mulklerınde barınan ınsanlan kole olarak satışa çıkar tırlarmış Kole elde etmenüı bir volu da şuvmuş Angola'da: Askerler her hangi bir ayaklanmayı bastırmak için işe girişince yakaladıkları butün yerlileri Luanda'daki esir pazarına götürür, tutturabildikleri fiata satarlarmış. Angola'mn en buyuk gelır kaynağı koleler olmuş yuz yıllar boyunca.. e n c l a l l ş v e r ı s l Resimli Bilgi • • bugün 63. sayısı çıktı. Eski sayılan azalmakta olduğunüan eksiklerınizi süratle tamamlayınız. ISTEME YERI Bıtes Bayılık Ttjkılalı C.ğaloğlu Ittanbul İLMÎ ARAŞTIRMA VE MÜKÂFAT FONU SEKRETERLİGİNDEN: Fonumuzun 1865 • 68 Doneml Fınanıman bolumunden fay • dalanarak lıbbi araştırrna yapmak Istayen araştırmacılar ılo. 196S Eczacıbaf ı mukâfatı ' na aday olmak Isteyen eser sahıp. lerlnln S Nısan 1965 Pazartesi gunüne kadar (Eczacıba^ı llmi Araçt'rma ve ^^ukâfat Fonu Sekreterlığı , Levent Istanbul ) adrecına murecaatları rıc» . olunur. 1 • Fınanjman adayları • Soçılen konu ve detaylı çalışma plânı , ( 12 kopya olarak) Otobıografı 1 foto graf. şımdıye kadar yapı .' • an çalışmaların ayrı ba» kıları veya lıstesı ile baş ~ vurulocoktır S Mükâfat adayları : v Aday gosterılecek tıbbt eserlerın ,Turk Vatandaş ı lan tarafcndan hazırlan J mif ve Yurt içinde veya] dışında yaytnlanmış olma sı gerekmektedır Eser 13 kopya ve Turkçec olarak gcnderılmelıdır. Sonuç C Lâiklikle bağdaşmıyan faalivetler yet Bnnunla bera w; • ı rek II. Cumhuridevirlerinde, Diyanet Ijleri Başkanlığının ve umhurivet Senatosundakı bütçe görüşmelerinde a.vnı Devlet Bakanının açıkladığı din personelmın gerıci ve vetersiz bali de çdz(iniınde tutulursa; halkımızı ve vurdumuzu bu tehlikelı gıdişten kurtarmak ve sivasî kuvvetleri din ışleri Ue ovnamaktan men etmek için, Oivanet Islerı Başkanlığının. devlet bunvesindeki verini ve rolunıı Anavasanın lâiklik ilkesine uygun şekilde derhal tâyın ve tesbıt etmek ve gerekirse bu kuruluşu Anayasadan cıkarmak zorunludur. Yoksa, din propaçandası ile biıvulenmiş ve kandırılmış büvük seçmen kitlesınin ovlan ile vucut bulan siyasî iktidarın. vani Turkive Cıımhurivetinin. valnız lâik rieğil demnkratik devlet niteliği de şupbe ve tereddutle karşılaoır. Bateş Reklâm: 32/2689 ıııınınıııııııniiiıi!!ii!'!nı iıi!iııt<'j| | | PITMAN INGILIZCE OKULU | = Eğıtım Bakanlıgınca tasdıklı. Her sevıyedekıler ıçın Umumi Dü dersı. = verdmektedır Tıcarî muhaberat ıçın tamamlayıcı dersler de verılir. = Cambrıdge Ehlıjet Sertıfıkası \e Ikıncı Derecede Sertifıka almatc ^ ıstı> enler ıçın ozel dersler. ^ Oğrencılerı yanlarına almak istıyen aılelerln ve pansıyonlarm kayıtları ş bızde bulunmaktadır; ayrıca Pıtman Klub e u>e olmak herkese açık ^ bırçok josyal va eglence faalıvetlerı ıçın kolayhklar arzeder. s Vcretsız Broşıır için aşağıdaki adrese yazınız. ş 1. Saunder. Prıncıpal THE PITMAN SCHOOL OF İMGLISH, = 46 Goodge Street, London, W I ^ ^ ^ = •••• •••• •«•• • ••a Prof. Dr. Naci Şensoy Burhan GÜNGÖR lüm her kul için mukadder Lâkin bazı blumlere inanmak ne kadar guç Oerçı şaırııı «Elbette gıder gelen cıhane» mısraındakı hakikatı hep bılıyoruz. Ama geç gıdişın teseüismden dahi mahrum olduğumuz vakıtsız kayıplarda acı haberin ağırlığı altında perışan oluvoruz. ele bu erken giden Naci Şensoy gibi ılgı kurduğu her zumreden insanlar tarafından çok, ama pek çok sevilen, sayılan bir kimse olursa.. vet, her zumreden ve her kademedeki kisiler tarafından gönülden sevilen ve sayılan bir insandı o Bir dostıım Fatih Camiinde yanyana duran iki çelengi gösterdı ve «Ne kadar mânalı bir tesaduf!» dedı. Baktım celengın bıri «Cumhurbaşkam» tarafından gönderilmişti, dıgerinde ise «Karagumruk esnafı» ıbaresı mevcuttu. Hayatının hicbır safhasında hıcbir sebep ve mıılâhaza ile, kime karşı olursa olsun, sahsıvet ve baysiyetinden en ufak fedakârlık vapmıyan Naci Hocanın bu dımdik varlığı vanında oylesine engin bir tevazuu, herkesîn derdı ile cam'.an ilgilenen olağanustu muşfık ve samımî bır ınsan tarafı vardı kı rd. Prof. Mazhar Nedım Ooknıl Inıversitedeki merasım sırasında bana sovle dijordıı: «Hayatta iyı olnıa\a, kendinı sevdirmeve gavret eden insanlar vardır. Bu, ırade kuvvetiyle, zorlama ile temin edilemez. Yaradılışta bu vasfın insanda mevcut olması gerekır. Naci Şensoy'da iyi meziyetler Allah verçisi olarak. doğuştan mevcuttu. Şayanı dıkkat olan bır cıhet de şudur ki, birbiri Ue asla bağdaşamayan ayrı tipteki insanlar dahi ona sevgi ve saygı duymada birleşmıjlerdir.» Mazhar Nedim Hoca çok doğru soylufordu. Uzun sure Dekaulık ve Rektor'ün izni sı Kölelik ortadan kaldınlınca ( B a s m : 3072) 2683 rivJlünn içın'sekreterlıktert daha fpzla bılgı alıaabılır/1 A O rasında Rektor vekılıgı vapan Prof. Naci Şensoy' un ıdarı gorevieri dahi etrafındaki sevgi ve takdır halesını daraltmamıştı. Oysa kı, ıdareci olarak verilen kararlarm, yapılan icraatın sevenleri azalttığını hep bıliriz. Prof. Naci Şensoy kimdir? azeteler ustadın «hal tercumesı» ni verdiler. Galatasaray Lisesi mezunudur, tahsili boyunca «en iyi talebe» vasfını kaybetmemiştir, Iniversite Ceza Hukuk Profesorü olmustur, senelerce Hukuk Pakultesi Dekanlığı vapmıştır, Basın Şeref Dıvanı Başkanlığını ıfa etmistir vesaire Fakat Naci Şensov'u bir bıvoçrafinın kısa satırları içinde gdrmek, tanımak mumkün degildir. aci Şensoy kimdir? Universitede tabutu başında konuşan arkadaşı ile birlıkte orada bulunan vuzlerce insanın olumune goz yaşlarıle ve hıçkırıklarla ağladığı insandır. Unıversıteden Fatih Camiine ve oradan Edirnekapı dışındaki Sehitliğe kadar cenazesi kendismı sevenlerin elleri üzerinde taşınan mustesna insandır. Ben Beyazıttan kabristana kadar eller üstunde giden baska bır cenaze hatırlamıyorum. Prensıp sahibi idi, dunisttu, merttı, icı dışı bir ınsandı. Mutevazı ve hatırşinastı. Vazife sırasında otoriterdi, fakat sert ve kırıcı değıldi. Dostluğuna güvenilecek sayılı şahıslardandı. edavı edildığim hastaneve çelen bir arkadaşım acı haberı bana şovle bildırdı: «Nacı Hocayı kaybettik.» Evet, onun vefatı Iniversite, memleket ve kendisıni tanıvantar için buyiık bir kayıptır Allah gani gani rahmet eylesın, nur içinde Tatsın. H E G ma 1836 da Lıberal bir hükümet zencı satışını yasak edıvermış bırdenbıre, 1856 da da kolelik bir kanunla ortadan kaldırılınca ınsan tuccarlannın işleri alt üst olmuş Angola'da. Bunun uzerıne Luanda'ya yerleşen Portekızlıler kahve tıcaretı ile zengın olmaya baslamışlar Angola'ya yerleşen Portekızlılerın sajısı artmış jıldan yıla. Porte kız'de ışsızlık, sefalet arttıkça mıllet goç etmeje başlamış somurgelere Hele Ikıncı Dunya savaşı bu goçlerı busbutun arttırmıs, Savaş basladığı yıllarda Angola'da 40 bın Portekızh varken bu sayı 200 bme yukselmış yirmı yıl ıçmde TÜRKİTİCARETİBANKASI H MART Perşembe G N ÜU HIZMETINIZE GIRIYOR Üâncılık: 5518/2677 'i i • n1ttnmIl^^1^:c^lft•î^ ıti «f n*Bfmım»:*?îtifn«wıı«Brı^^mwıımrıiTHimmnîimBmnifnmııın [trmıımıııı f»H'Haı««Hauaiîmı > ı •& Türkiye, sanayıının emsalsız vasıflarıle dunya çapında if = tihar edebileceği tek çimento PINARHİSAB çimentosudur. I Eşsız nıtelikleri haız istıhsalini en iyi şartlarla yalnız flrma 1 mızdan temin edebılırsiniz. MAHMÜT GÜÇER Müessesesi M Tel: 21 45 64 21 47 72 Cumhuriyet 2688 ÇiMENTO f N Portekızüler ıkıye ayırmıslar Angola'da oturanlarr Yerlıler (ın dıgenas) ve Yerlı olmayanlar (Nao ındıgenas) Beyazlar, melezler \e Avrupalı gıbı yaşayan yerlıler bu ıkıncı grupa alınmışlar. Bunlara bır takım ımtıyazlar tanınmıs bırçok alanlarda Ama Avrupalı gıbı yaşamak kolay olmadığı ıçın topu topu 34 bın zencı bu sı nıfa geçebılmış yakın yıllara ka dar Sayın Dokfor ve Eczacılara U R O D O I\ A L Adlı müstahzar piyasaya arzedamiştir. İlâncüık: 5512/2675 •••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••. Yılda 6 ay O S ; : j T lOlIlIlIIliflIllIIliIillIIliiiîlllîilliIlHlIiIIlIIIiUUIllîilîllUIlIiiiilIiiiîîiIll ::.::::::;!•• alazar Işbaşma geçtıkten son ra bır de çahşma kanunu çı kartılmış somurgeler ıçın. Gucu yerinde olan her erkeğin yılda altı ay ya kendi h?sabma veva başkasının vanında calışması şart koşulmuş. Portekızlıler bu kanu na dayanarak yuz bmlerce zencı yı plantasyonlarda, baraj ve lıman ışlerınde çalıştırmaya başlamışlar. Kanun oyle kotu uygulanmış kı, kendı toprağını ışleten koylulerı de alıp başka bolgelerde lşlere gondermışler Koyler erkek8iz kalmış bu >ılzden Yanm mıl j ^ ^ 4 , ATLAS İEMfflOA | Umumi Keşidelereiştirak hakkı | * • IT* '•^^Üf^t) ff/'J.^r\< Bugun Matinelerden Itibaren fevkalâde bır macere hlmi macere TURK TİCARET BANKASI 180/2662 ORMANDA DÜELLO (Duel In The Forest) CURT JÜRGENS MARIA SCHELL Seanslar. 12,00 2,15 4 30 6,45 9,15 Renkh İngıhzce • J • • d i l ton^ Koogo'y% f* ••••••»•••»••••••••••••••••••••••••••••••»•' » üâacıhk: 5516^675
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle