Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAHİFE DÖRT CUMHURİTET 3 Mart 1965 TANIDINIZ Ml ? Keskin bir zekâ, kıvrak bir kslem ve tatlı bir üslupla birleşince o do£mustur. Konusmalarında özellikle espri yapardı. Bn yüzden de önemli bir toplantıda muarızlarından btri: «Her zaman espri yapmıya mecbnr defilsiniz?» demek mecburiyetini duymnstn. Gazeteciydi. Dill ve kaleminin keskinliği o gazeteden öteki gazeteye taşınmasına sebep oluyordu. Viski içen, işçi haklarım savunan Ileri bir sosyalistti. Dfin bn sütunda bahsettiğimiz politikacı, gazeteci Cihat Baban'dı. Hürriyet Meydanı Eminönü yolu için 1 milyon lira ayrıldı Istanbul Merkez bölgealndekl trafik karışıklığmı onlemek için Hürrtyet Meydanı lle Emlnonü aranndakl yolun lnsasına bu yıl baslanacaktır. Bakıreılar Te Mahmutpaşa yanından Mısırçarşısının arkasına çıkacak yolun gerçekleştirllmesl İçin bütçeye 1 milyon lira odenek konmuştur. Bu arada, halen lnşaatı devam eden Saraçhane Te Unkapanı geçltlerl de yıl sonunda tamamlanmı; olacak Te Ak •aray meydanındaki geçlt projeslnin tstbıkine geçllecektlr. Aksaray meydanı projesinln tatblkl İçin 3 milyon lira ayrılmıştır. Haliç Tersanesinin bir kısmının lstlmlâkl İçin Denizclllk Bankası lle bir anlaşma oldugu takdlrde Azapkapı Yoncayaprağı geçldinin lnşuına da başlanabllecektir. Bu 1} İçin de 3 400 000 lira ayrılmıştır. Ote yendan Unkapanı Evüp yolunun bazı kısımları da lstlml&k suretlyle genlşletllecektlr a Bir genç arkadaşlık kurduğu kadınların evlerini soydu Polls, eanşın Te genç kadınlarla önce arkadaşlık kurup sonra da evlerınl soyan özel otomobllll bir hırsızı Uç gundenberi aramaktadır. Kendislnl mllyoner olarak tanıtan arkadaş oldugu genç kızlarla şehrin en lüks otellerlnde bulusan meçhul hırsızın kurbanlanndan birl dun Emnlyet Müdürlüğüne müracaat etmlştlr. A. V. adındakl ean«ın genç kadın ifadesinde. «Ismlnin Erol olduğunu soyliyen blr gençle tanıştım. Evlml sordu Te blr gün geleceglnl söyledl Aradan 15 gün geçmeden dalrem »oyuldu. 15 bln Ura degerlnde müceTher Te kıymetll halılanm çalmdı > de mlştlr Tabi oylamaya geleceksinizL. Ankarada gunun konusu: «Kırmızı mı, beyaz mı'. » înonü, hasta mılletvekillerıni teker teker zıyaret edıyor ve hatırlarını sorduktan sonra biraz da emir verir gıbi: « Tabiî güven oylamasına geleceksiniz?» dıyor. Inonuyü duşunduren bir milAnkarada son çunlerde letvekılı var. O da sah gunü özellikle bazı tabiî senaameliyat oldu. Durmadan sorutörlerin telefonlan çalı yor: yor ve bir ses: < Oylamaya kadar kalkar « Iste, ihtilâl böyle mıî olur?» diyormuş... *** Biz duyduk ama, ne kadar doğru olduğunu bilemeyiz. BaBaşbakan yardımcm Sükan olamıyan «kırmızı oycu» A. leyman Demirel, tebrikleP. li veya bağımsız milletvçkilri kabul ediyor. Evvelki leri bu defa «Meclise gelmiyegünkü ziyaretler şunlar cekler miş» Onların parolası da dı : *u: Hüseyin Avnl Göktürk « Ne Şamın şekeri, ne de ve eski Demokrat milletArabın yüzü!...» vekillerinden bazıları... *** Afyonun bağımsız milletvekili Haluk Nurbakı, evvelki gun A. P. Grupunun odasındaydı. Sabri Çağlıyangıl, Başbakanlığa geldığı gun kendısıni karşüıyan Eskı partıdaşları « Haluk» dedıler. «Tabiî bi hademelere: « Emin Beyin odası nerede?» «e oy vereceksin!..» Nurbaki; bır an duraladı, diye sordu. sonra zeki zekı gülerek: Hademeler, önce «Emin Be« Bakın» dedı «Benim soyadımdan da anlasıldığı gibi biraz yin» kım olduğunu kavrıyamagerieiyim. Sizin proz/ramı, CHP dılar ve: gibi pek ileri bnldum. Onnn « Bilmiyoruz.,» dedıler. için «kırmi7i ov» vereceğim.» Fakat yaşh bır hademe, şeytan şeytan gulerek: EMİN BEYİN « tste bn odaydı, efendim..» ODASI dedi ve Emin Kalafatın odasını Teni Çalışma Bakanı thsan gosterdi. 3O Hırsız bir arada Hırsızlık masasmda kuralan özel bir ekip sabıkalı ve şüpheli kişıler üzerinde ıncelemeıer yapmaja başlamıştır. Son gunlerde bazı semtlerde artan hırsızlık olaylan ile paralel olarak yapılan bu işlem büyük faydalar sağladığı pohs yetkilileri tarafından belirtilmiştir. Bilhassa okul çağındaki çocuklarla öğrencilerin hırsızlık yaptıkları son toplamalarla ortaya çıkmıştır. Nıtekım oncekı larını terkettikleri ve hırsızlık yaptıkları ortaya çıkmıştır. Polis, öğrencilerin, oyun salonlarına para yeüştirmek içm hırsızlık yaptıklarını ileri surmüştür. Resimde jakalanan 30 kişi Emniyet Müdürlügünd© durumları tetkik edilirken gorulmektedir. HABERINIZ? VAR Ml? O tlglliler, meçhul bırsızın bu cek.il çece şehrin çeşitli yerlerınde yakalanan 30 kişiden ı d e blr çok kadmlarla llgi kurduğunu , , • ıı ıT ıi i i ı arfcadas oldugu btitün kadınların cvbazılarınm ogrenc. olduklan, bazılarının da okul l e r J n l ^jdugunu bellrtml.lerdlr .Sanşın avı» yapan meçhul bırsızı aTlamak İçin harekete geçen polls «Soyguncn en kısa süre içlnde jakalaaacaktır* demlçtlr Basın llân ve Reklâm Seminer açılıyor Türklye Baan HnstltüBfl tarafından duzenlenen «Basın Te Reklâm Seminerı» 17 Martta Gazetecller Cemlyetlnde açüacaktır Semlnerde; dış ülkelerden llân saglanması, llân karsısında basınm fikri bagımsızlığı ve llânda abiâk, teşkllâtlanma, resmî llan ve radyo koADANA Son aylar içinde Şenuları lle tlcari llânın sınırlan konubir Tiyatrosunda birbirini tâkip ları ele alınacaktır. Semlnerde İstanbul Onlversltesl eden olayiara önceki akşam bir de Tiyat» Profesorleri, gazetelerln yazılşlerl mü polısiye kısım ekleruniştır. dürlerl lle Uâncıllk teşekktillerl yetki ro Müduru ve rejısorü Oğuz Boranm bir artıstler grupu tarafından âb Ulerl konuşacaklardır Çalışmalara Avrupa Llân AJanlarl vuleceğı iddıasiyle emniyet yıldıBlrllğl Oenel Sekreteri T. C. Sneum rım ekıpi tiyatro binasma çağınlda uzman olarak katılacaktır. mıştır. Adana şehir tiyatrosundan 4 sanatçı daha çıkartıldı Malî Polis 3 ay kurs göreeek Mal! polls personell, tktlsat takOlteslnde 3 ajlık bir knn'a tâbi tntalacaklardır. Ba konndakl hazırlıklar tamamlanmıştır. Mall Te lktlsadt konularda «eğltllecek olan personel, hlzmetl aksatmamak İçin tesblt edllen muayjen günlerde derslere gldeceklerdlr. Evi so\ulan kadın Emnıyette Sikâyetçilerden biri Hazırhyan: T. AYTUL BOYA MARSHALL OIL & CHEMICALS Co VERNİK ve P. V. A SANAYll Tel; 44 11 05 Ilâncılık: 5152/2473 a tmsak İMALÂT ve SATIŞLARtMIZIN tekrar başladığını Sayın müşterilerimize bildlririz. POLYESTER I Ananevî balo Daha önce Oğuz Bora tarafından türlü sebcplerle işten uzaklaştırılan «sekizler>den başka oncekı gun de Erhan Gokgucu, Özkan Gur °l. Alp Öyken ve Nuran Gedikcı Tümen Blrliklerl ile Orman İdaresl ığlu da tiyatrodan çıkarılmışlardır. nln muşterek çalışmaları sonunda ağaç Bu havanm asabiyeti içinde bulandırılrmştır. Birlikler dlğer kısımlann unan sanatçılar, Tiyatro Müdürü da ağaçlandırılması İçin gayret sarfet nun odası önünde toplanmışlar ve mektedlrler kendisiyle gorüşmek istedıklerini Beledlve Mecllsl. bu çalışmalardan ıldirmişlerdır. Sanatçılann bu dav dolayı 66 ıncı Tümen Kumandanlığı ranışlarmı bir gövde gösterisl v* lle Orman Idareslne teşekküre karar Oğuz Bora'yı dövme teşebbüsü saTermiştlr. yan yöneticilerden biri, yıldınm 'kipüıi telefonla tiyatroya çağırmış ır. Bu çağrı üzerine olay yerine Akademl'nln her yıl ilglyle izlenen :elen ekip, Oğuz Bora'nın isareti übalosu bu gece yapılacaktır erine sanatçıları binadan çıkartmıs:ır. MART 3 ŞEVVAL 29 Bir bayan sanatçı, Oğuz Bora'nm üzerinde ruhsatsız tabanca taşıdığı iı ihbar \"e iddıa etmışse de sonra• S an bu iddiasından vazgeçmi'ştır. O Eyüp civarı ağaelandırılıyor Evup Te clvarındakl boş sahalar 66 ın Şamdaki Tıirk öğrenciler toplu halde Kadınları elimden Çoğuniuk Türklüklerini unutmuş gibîydi. Yalnız «İslâmiyet var» diyor ve bunda direniyorlardı Dinlememek, inanmamak kimin haddıneydıl.. *** Bızim çocukların, bır gun de Kıbrıs munakaşalarına şahıt oldum... Kçşke dınlemeyıp duy masaydım konuştuklarını'. 9 10 yaşındakı çocuklar, sı yasetı nasıl oğrenmışlerdı de fıkırler ılenye suruyorlardı gormeliydınız! Ekseriyet, «Araplar Kıbrıs dâvasmda Türkiyeyi tutmaz» dıye ısrar edıyordu... Bır ikı çocuk ise her nedense «tutacağı» ınancını taşıyordu... Bır ara tartısma o kadar kı • /ıştı kı, Araplann çok Turk ^estığı, Türklerın de Arapları hakır gördüğu, somurdueu bıle ortaya atıldı' . Ne arapçayı, nç de türkçeyı doğru durust konu iup, okuyup, yazamıvan çocuk ların: kulaktan dolma bır takım vanlıs malumatla beslendıklerı îjnlaşılıyordu .. 18 20 yaslarındakl Bekır Su rel dayanamadı, bütun ıhtıva • tına rağmen; arkadaşlarına don du v c Bız, butun musıbetlerın çık 'ığı tsraele yardım edıyoruz. dedi ve tslâmıvetın en buyuk düşmanı onlardır .. Eh, bundan sonra, îslâm memleketlerı Türkiyeye yardım ederler mı hıç! Tabiî ki, hepsı, Kıbrıs dâ' asında karşımıza çıkarlarl Bu kadar kafasızlığa, bu kaadar hissızliğe «pes» demekten ıaşka bir jey gelmıyordu el • lenü. Ve Şamdaki Turk çocuklarının, millî dâvamız hakkındaki su sözlerım; Ortadoğunun muhtelif kaynaklardan beslenen radyoları, esasen akşam, sabab tekrarlayıp duruvorlardı... ılıU V. E 6 30 12 26 15 33 18 02 19 33 4 49 I 112 29 6 25 9 34 12 00] 1.30 10 48 riMIIHinilllIllilIIIIIIIIIIIIIIIIHIIIIIIMIIIIIIlllllIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIltllIlllMt | Az maaşlı bir memurun İ Emekli Sandığından şikâyeti duğunu sayın Melen bılemez. Bunu idrâk edemez. Tıpkı parmağına hiç iğne batmamış bir in sanın iğne batışını idrâk edemiyeceği gibi. Bunu ben değıl Psikolojı ilmi böyle soyler. Bu Emekli Sandığı gıbi acayıp bir tefekkül dünyanın başka bir verinde var mıdır dersiniz? Sıze borç para dıye gine bırikmış kendi paranızdan verır, "o 4 faızmi peşin alır, bu yetmez, iki de kefıl ister; sızden kestiği aidatlarla tesisler kurar kârma sizi iştırak ettırmez. Geniş bır kadrosu vardır. Bütün yazışmalan mat bu formülleşmiş kâğıtlardır. Her kurum senelık hesaplarmı kendi yapar ve bunlan hazır bir şekılde gonderir. Bütün bu şartlar altında ne iş gördükleri merak edılecek bır durum arzeder. Buna rağmen Emekli Sandığı mensupIan yılda bir maaş istemek gibi acaiplıkler gostermışlerdi. Sayın Melen'e göre 1980 yılında Emekli Sandığı iflâs edecekmış. Etse de kurtulsak bari Nedır bu sıra memurunun çektiği? Memurun elıt tabakasına diyecek yok. Muhtelif isimler altuıdaki ödenekleri sessiz sedasız uygulanıyor, ortada çıt yok. Bu satırlarunuı (Cumhuriyet'Bankalar birbirleri>le ikramı te Mektuplar sutununda) neşrini \e >arıs>ma giriseceklerine va îaygı ile rica ederim. tandasa, üstelik görevlendirılHusamettin Savaş dikleri islerde, güçliik çıkarnıaAksaray Sofular Eski salar daha hajırlı oluriardı. Saraçhane sokak Tasarruf bonolarının eylülde ödenmesi gereken kuponları için Is Bankasının Nişantası u Beyoğlu şubelerine bendenız tam bes defa gittim, birkaç sefer de kapıcıyı yolladım. Her seterinde bir baska bahane ile reddedildi. Be>oğlu snbesi bastakı veznede oturan bey ise ikiKöyumuzde «Koy Kalkındir nedenini açıklamak gereğini dırma ve Gıizelleştirme Derdahi dnymadan «veremem» dıııeği» kurduk. Koyümüz biç \erek kesip atıyor. «Veremijebir yerden yardun almadan ceğinizi bildiren bir kâğıt \eundort bin Tiırk lirası değerin» dedim, tabii yanaşmadılar. rinde bir koprii yaptı. Müdürle konustum. Biraz önce Yapılacak başka projelerl«Bayramdan sonra» di\ en meniz de \ar. Kovümuze kadar murdan habersiz «Öğleden bnce eclmck 7ahmetine katlanırçeleydîniz alabilirdiniz» dedı. sanız. Köyümüze ve demeği\rkasından da «Bu iste bizim mize unutulmaz hâtıralarla bir çıkarımız jok, sadece ta\asşeref payesi \ermis olursusut ediyoruz.» dije ekledi. nuz. Bütün bn patırtı topu topu Yazımızın gazetede neşrinaltrnıs küsnr lira için. Ama bu den itibarcn sizin gelmenizi parajla bir haftalık geçiminı bekliyecek koy halkımızın his <;ağlı\an memur pek çok yurdnsiyatına tcrcüman olarak en derin hürmetlerimi arz edemuzda rim. Bankalar bu isi, angarya kaİ. Aksu I bul ediyorlarsa Maliye BakanlıDcnıiraçma Köyfi [ ğı baska bir yol bulmalıdır Dernek Başkanı : Bu durumda vatandas Bono aKarasu Sakarya : lıcılarmın eline düsmez de ne İ vapar? Bu satırları bize bir memur yazıyor. Memur.. hele bunun küçüğü olursa.. Memleketimizde artık her sınıf toplumun seslerini, güç lerini göstennek imkânı gün geç tıkçe gehşıyor. Bundan ancak yoksun kalan genij bir Memur topluluğu var. Memur tek başına fazla konuşamaz. Toplu olarak konuşmak hakkı yoktur. Sendıka ve grev gıbi haklar henuz Anayasa satırlarında beklıyor. Gelelım konumuza: Emekli San dığı ile ilgili iştirakçilerin şimdiye kadar verdıkleri °'o 6 nispetmdeki keseneklerinin "'o 10 a çıkarılacağını bildiriyor. Demek oluyor ki 100 lirada 4 lira daha fazla alacaklar. Boylece 500 lira alan bir memur ayda 20 lira fazla verecek demekür. Bu suretle aılede etsız pışen dort fasulye tenceresi eksılecek demekür. Bu nun eksılmesımn ne demek ol cumnurıye mektuplar New York sergisinde teşhir edilecek yeni bir filim Sinema fılml alanında yapılan çalışıalar sonunda 8 mılımetrelık renkli ılımlerın eğıtım, endustrı ve tıcarı siıema alanlarında kullanılmaları imcânı genış olçude artırılrnış, amator sınemacılara da yeni imkânlar sağlanmıştır. Kodak fabrıkaları tarafından Super adı ile gelıştırılen Kodachrom 11 renkli sinema fılmi Te teçhizatı lle resım alanı >uzde 50 buyumekte \e >erdede daha parlak net fılımler oylatıiabılmesı mumkun olmaktadır. 1 Mayısta New Yorkda açılacak Jluslararası Fotoğrafçılık Sergisinde :eşhir edilecek yeru fılm, yıl sonuna ioğru memleketimizde de pıyasaja çıarılacaktır YILMAZ ÇETINER Haşim İşcanı davet ediyoruz Gerek seçimde ve gerekse seçimden sonra Sayın Belediye Baskanı Hasim Işcan mahallemize ve dolayısiyle Karagümrük bölgesine teşrif edeceğini bir kaç defa beyan etmislerdi. Sokak, ve evlerde lâğımların sık sık patlaması, sokakların perişanhğını, ısıkların sık sık boznlması gibi medeni ihtiyaçlarımızı bizzat yerinde görüp gereğinin yapılması için Sayın Haşim tscanı mahallemize ve fini mahalle ve bölge adına riKaragümruk bölgesine teşrica ederim. Abdullah Aktöl Karagümrük Kececi Karabas mahallesi Mutatan Karakoldan sonra cezaevi «cennet» ıi gelmiş Okmevdanındakl blr evden «»an nek» çalmaktan sanık olarak Ağır 'ez* Mahkemeslnde yargUanan Ahmet Oğııltekin admda bir şahıs. dun pollste yediğl dayaktan şıkâvet ederek, «Öylesine doguldüm kl, lnnın Hâkım bey, hapishane bana cennet gibi geldı...» demlştir. Cemal adlı şahsm ağılından çaldığı ineğl, Talova'da kasaba satarken yakalanan Ahmet, sorgusu sırasında suunu ltlraf etmlş Te. «Ne yapalun, bır kere seytana nyduk, suç işledik.» dıyerek «affını» lstemlştlr. 4 Ağır Ceza Mahkemesınde yargılanan sanıgın duruşması, tanıkların dinlenmesl için başka gune bırakılmıştır Tasarruf Bonolarının faiz.ermi ödemeyen bankalar var... KÖY İŞLERİ BAKANI DÂVET EDİLİYOR... KABAHATLI KİM? Bıçak tehdidi ile 200 lirasını alıp kaçlılar önceki gece Kuledibl Hacı All sokak 12 sayıda bakkal Nesim Ojalgenln dukksnına gelen lkl meçhul kişl bıçak tehdidi lle çekmecede bulunan 200 Ura paravı alıp kaçmışlardır. Bak Konva K.z llk Öğretmen Oku 5 kalı blr kenara sıkıştıran soygunculunan 4D sınıfı Felsefe oğret Şj lar kaçacaklan sırada. kendllerinl dur menı. not defterlerını, sınıfta 5 dıırmak lstiyen Ali Şener'l de üç yerlnden yaralamıslardır Bıçaklı zorbaders anlatırken kursunun uzerınden ve çeşıtlı yollardan oğ Ş lar, polısln bütun aramasına ragmen Zbulunamamıslardır. rencılere çaldırtsın. öğrencıle j= nn pekçoğu da karneye geçecek = olan notları değıştirsınler. Bu S hâdıseler notlar karnelere yazıl Ş dıktan sonra meydana çıksın. = Yalnız bu sınıfın oğrencılerıne j= Beledlve Konserratuarınm 1965 yılı de karnelerı verilmesın. Öğren Ş butçesi 4 821 509 Ura olarak Beledlye cıler şubat tatilinden donunce s Medlsl tarafından kabul edllmlştlr. «orguya çekilsmler. 15 oğrencıye S Butçenln 4 370 509 Uralık kısmı Beledien az uçer gun olmak uzere 5 re tarafından karsılanacaktır. MUzakereler sırasmda konuşan üye15 er gun okuldan uzaklaştırma Ş ler folklor baiumüne gereken tlginln cezaları verilsin. Yazık değıl mı Ş gosterllmedlğinl lfade etmişler TB caz dır bu öğrencilere. Öğretmen Ş müziği İçin de çalışmalar yapılmasını Z defterine sahip olmasın. Bunun ş istemyierdir. Bu arada. dlkslyon fonetlk öğretcezasım da öğrenciler çeksin. Bu menl kadrosunun tptali de tenkldlere okula nice ümitlerle gelen bu Tol açmıçtır. oçrencilerin haklarım nasıl odıTenkldlere ceTap Teren Konserratuar \ecekler acaba? yetkUlleri oğrencilerln, büyük «an'at Konservatuar bütçesî kabul edildi H. Y. Tahsin Selçuk mahallesi Konva kârların eserlerinl dlnlemelerl İçin blr plftk saatl thdas edlldiğlnl bellrtmişler Te Türklye'de bulıınmavai plftkiann lthall İçin de tesebbUa* ge{tiUerlnl Heı zamankı gıbı; bır akşam uzerı camıın avlusunda oturmuş, bızim çocuklarla dertleşiyorduk... Bu arada gelen turıstlçr hayranhk içinde etrafı seyredıyorlar, fakat bır vandan da acaıp kılıklı, solgun ve kederlı yuzlu ınsanlara hayretle bakıyor, kimbılır neler duşunuyor lardı'. Emevi camıının kapısının he men dışında; kolsuz, incecik bır elbıse gıyen ve ayaklarında ikı adet atkı ile tutturulmuş sandalları olan Amerıkalı, Avrupalı genç turıst kadınlar, esıkten a dımlarını attıkları andan ıtıbaren ortunmek mecburıyetinde\ dıler. Sıyah ıpk satenden yapılmı^ pelerınlere sarılıp acaıp bır kı \ afete burunen kadınların ken dılerı de bu hale guluyor ve hâtıra fotoğraflar çektiriyorlar dı... A} rıca, ayaklarına da ko caman kocaman terlıkler gıy mek mecbunyetındeydi zıyaret çıler... Avluda dolaşmak için bı le' . Yabancıların butun bu sarınıp sarmalanmalan yetmiyor olacak kı, yanımızda oturan Kemal, bır ara çok heyecanlandı . Ve Bakın, bakın, su âsifte kadınlara, dedi . Fıkır fıkır kaynıyorlar... Sırtlarını ortsenız başka tarafları açılacak!.. tşte bizimkiler de bunlann halini gorup azıyorlar ya.. Balıkesırli, 13 yaşındakı Ke Onların da çarsaf giydığımal, bu sozleri âdeta ıslık çalar gıbi soylerken, onun, derin bir ne bakma, dedi... Ne kadar kazansalar, rahat nefretle turist kadmlara baktığmı gorüyordum... Sankı, düs durdukları yok... Onun altında manla karsı karşıyaymış gibi. da istediklerı rezaleti yapıyordıslerinı gıcırdatıyr, yeni yeni larf.. Biz burada hepsinı gorü tuylenen yuzunde ter tanecikle^ yoruz! Bu aldatılmış, zavallı çocuğa ri belirıyordu .. Anm ve babasının ıznıyle Şa gore; kader neslıni imha etmek ma din tahsıl etmeye gelen bu lâzımdı galiba!.. Nereden çıkıçocuğa acaba kadın duşmanlı yordu. bu sapık fikırler? Kımğını kım telkın etmıstı?.. Aklını !er bu körpe dımağlan zehirlebasına toparJama çağında, şu en vıp duruyordu? Ve Şamda gumühim gunlerinde Kemal niçin ya dın tahsıli goren şu çocukkadınlardan bu kadar nefret lar, sonra memlekete dönüp, camilerde vaaz vererek, imam, hıssı duyuyordu? Ben üzuntu içinde bunlan du hoca ve nihayet müftu olacak sunurken, kulağımm dibind' lardı öyle mi?! Şu anda karşılaştığım olaylardan ıstıkbal i yıne Kemal'm sesıni duydum Elimden gelse, onları par çın büyük huzursuzluk duyuçalarım... Onlara goz açtırmak \ordum... Demek ki; Balıkesirlı Kemal ve Kemal gibileri, Şam istemem! . medreselerinden aldıkları diploYanımızdaki dığer Turk ço cuklan da onun bu sözlenni ve malarla Turkiyedeki kasabalaheyecanını alâkayla takip edı ra dağılacaklar ve sonra camıvorlardı... Ama, buna rağmen lerde vaaz verecek, bulundukhiçbirınin müsbet veya menfi ları yerın manevl otoritesi ola caklardı!.. Bu, hepimiz için ne bir cevap verdiği yoktu... Bır aralık, elınde ayakkabıla buyuk gaflettı... rı oldugu halde, çarsaflı ve pe Sonradan daha fazla konuşçelı bır kadın, önümüzden ge mak fırsatını bulduğum Kemal, çerken. Kemal yine dayanamadi her seyi açık açık anlatıyor: 1 ve bana donerek Ev«t, diyordu... En büyük arzum; memleketımde müftü olmaktı... tki senedir buna çahsıyorum... Ve ikı sene daha burada kalacağım... Fakat, Türkıyede bugünkü gibi, bizi sıkarlarsa oraya donmem, serbest olacağımız günleri b«klerım!.. *** Butun bu konuşmalardan anIıyordum ki, bizim, Şam sokaklarmda sürünen, aldatılmıs; her bırmın ilende memleketin basma belâ kesilmesi mutlak olan çocuklarımızı üç bes cümle sarfedepçk yollarından döndürmek mümkün değildi... Bunlan kulaklanndan tutup, Türkiyeye gerı getirmek ve asıl anaları • nı, babalarını cezalandırmak lâzımdı!.. Öyle ki ekserısi Türklüklerini bıl unutmuş gibiydıler... Esasen Arap hocalar, «Türklük diye bir sey yoktur» diyordu bu çocuklara... «Yalnız tslâmiyet vardır». tslâm olmak için de, Araplaşmak, Araplıgı kabul etmek lâzımdır...» Bu sözleri söyliyenler, aynı zamanda, kendilerine teslim edılmiş çocuklara yemek ve para da verdikleri için tabi! bütün işleri ellerinde tutuyorlardı... YARIN Çocuklanmız Şamda neler' okuyorlar? Ekseriyeti müslüman halk teşkil eder Smiyede ırk bakımından genellikle bir birlik yoktur. Çoğunlukla Araplar, Çerkezler, Kürtler, Ermenfler re pek az da Türk ler bu topraklar üzerinde yaşar .. Halkın yarım milyonu Hıristiyan, geri kalan büyiik ekseriyet Müslümandır. Aynca 90 bin kadar Dürzî vardrr. Surivede va?ıyan Ermenilerin çoğu Tflrk geleneklerine bağlıdır. Ve Türkçe konuşur... Snrfye Cumhuriyetinln başşehri Şam'dır. Aynca, Halep, Humus büyük ?ehlrleridir . Lazkiye ise Akdenize inen Umanıdır . rallllllllllllllllllllllllllilllllllllllllllllltlllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllillllllllllllNIIIIIIIINIIIIIIUIIIIIIIIUlı; *ori«mi|ierdu. •mtHHUIIMia