16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHtFE İKİ CUMHÜRtYET 2 Mart 1965 HÜKÜMET PROGRAMI ir hükümet programında elbette direkt bir kötü niyet aranmaz. Tersine, o, her zaman bir grupun, kendileyin iyi niyetlerini gösterir. Amma, bir hükümet prograraında kötü niyetler bulunmasa da, karmaşık • sosyal • siya•al • ekonomsal probletnler önünde, bir sflrü yetersizlikler bnlunabilir. Daha kötüsii. programın içlnde, toplumsal tabiatı, yeni gelişme ihtiyaçlannı, değişme zorunlarını yanlıs teçhizden gelen bir yanlıs felsete, bu felsefenin gene yanlii yoldaki uygulama ameliyeleri bulunabilir. Bundan dogan bazı endise verici, hattâ tehlikeli noktalar da bulnnabilir. Kamn oyn, hükümet programını tekrarlan •e detaylan üzerine çıkarak kavramalıdır. Aneak bn soretledir ki, onun, endise kaynagı yönlerini, bnna rağmen tasıdı|ı tarihsel önemi de kavramak mümkün olabilir. Şimdi bn program fizerine eğilelim : BAADE, 2000 rılında dttn>» nufusunun t.i mllvarı bnlacağını, Doğu bloknnun bazı konularda Batıvı asmak üzcre olduğunu; ve Az Gelişmiş îılkelerin sıda problemini halledemediklerinl bnndan önceki yazıl*rında belirtmektejdi. özethyerek çevıren: İSMAİL CEM lerini, körükörüne izlemenin gerekmedi|inin kabulü .. tşte, yakın geçmişte, bu esasa ulaşmamız, Türk politikasına milliligi ve şahsiyeti getiren millî gücü bulmamızı sağlamıstır. Program, bu faktörün geliştirilmesinde müphem kalmıştır. üi Program, teknikerler meselesine, bilgiİi din adamı yetistirilmesi meselesine kadar bir sürü günlük problemlere dokunuyor da, Türkiyenin Batılılaşma hareketlerinde merkezî bir yer tutan basın ve üniversite problemlerine dokunmnyor. Oysaki, ikisi de, ne kadar rahatsızlıklar ve baskılar altında? Ye bir iktidann da bunlarsız is yapması ne kadar zor? iv 27 Mayıs. gericiliğe ve yobazlıfa, taviz vererek knvvet kazanma sistemine son verdigi halde, memleket, kesif bir çericilik ve yobazlık akımı altındadır. Bunnnla savaşın ne prensipi, ne araçlan programda yer almıstır. v Tapnlama ile toprak reformu arasındaki llgiye doknnnldngn halde, tapulamanın gercekleştirilme prensipi, gösterilmiyor. Bu snretle, devlet mallannın yagma edilmesi meselesinin nasıl önleneeeği konnsnna bir telmih yapılıyor. O B 1 Genel mahiyeti erçekten, ba programın genel mahiyttinl arastırırsak şunu g&rürüz : Program, kendisini dışarıya gösteren Sn eephe olarak Anayasayı, Atatürk ilkelerini, 87 Mayıs meşrnluğunu ele almıstır. Bnnlar hakkında bir giyasal edebiyat teskil etmiştir. Program, bu ön cephe edebiyatının altında, eski hükümetler zamanında yürütülmeye başlanmış hizmetlerin • sanki yeni imişler gibi • •unnlnşnnn da teskil etmistir. Rn dnrumu dolayısiyle de bir program olmaktan çok, bir günlük hiımetler, idarî ameliye detaylan listesi nltelifi kazanmıştır. Fakat programın genel mahiyetinde, aynca, eakl Iktidarlara olan bir şüpbeyl • ki, bazı yönn lle bn baklı bir süphedir yaratma ve devam ettlrme çizgisi de vardır : Seçitni tarafsızlastırn s tema'sının, idareyi tarafsızlastırma tema'sının, «ağdan çok sol ile savas azminin belirtiliş Te Işlenis tarzı içinde eski hükümetlere olan ffipheyi yasatma mahiyeti avrıra belirmektedir. G 5 Tehlikeleri rogram, Türk gerçeginl yanlıs teshisten dogan felsefesi. bn sebeple düstügü yetersizlikleri dolayısiyle, bazı tehlikeleri de getirme istidadındadır. 1 Bir kere program, özel sektörü; kendisfnde tabiî olarak bulunmıyan knvvet nnsnrlarını, lmkfinlan, ona devlet eliyle getirmek snretiyle, donatıyor. Bn snretle de onn Tfirkiye'de tabiî olarak işgal edecefi yerden, öne dogrn, öncülüğe do|m getiriyor. Bn ise, çok imkânın, dofrndan dogrnya kalkınmaya hasredilmesine engel olacaktır. Bn da, kalkınma hızını keseeek, süresini nzatacaktır. Aynca bn vol ile, bir gerçek kalkınmaya varılamıyacagı da ayn bir mesele. İi Aynca, programın öngördüğüne göre : Ekonomide, Bzel sektör, devlet sektörü ile esit durnmdadır. Sanayi, liberal ekonomi esaslarına göre knrulacaktır. Eskîden knrulmus olanlar da, ükümet programının bn genel mahiyeti içinbnna göre ayarlanacaktır. de şu Szellikler yatmaktadır : Bnnnn, verim noksanına yol açması tehlikei Türk ekonomisini .iktisadi refah şansını, si yanında, Türklye'nin, bütün sosyal münasekalkınma vetiresinf; serbest rekabet esasını, pibetlerini, ondan sızacak siyasal münasebetlerini, yasa ekonomisi gistemtne dayatması; sivrilmiş iş gücü ve çevresl mihraklanrnn özel il Bnnnn için de, bnndan avrılmaı bir menfaatleri mihverinde knrma sonncnnn vermefSrfiş olarak, sermaye plyasası trskili; si de varitdir. Mevent sosyal yapımızda, böyle Jii Vergileme tedbirlerinln ve nsnllerinin, bir sonnç doğabilir. Bu da, Türk halkının de•erraaye piyasası teskili felsefesine göre tesblti; mokrasisini knrmaya bir engel teskil eder. iv Keza, bnnların tabii sonucu olarak, H üi Nihayet program, belki de, pek önembal politikasının ve genel olarak ticaretin de, li bir tehlike nnsurnnu daha ihtiva ediyor. Bu•erbest Tekabet knrallanna dayanılarak kurnlanu anlıyabilmek için, günlük kisi, parti göraşleeak sanayi ibtiyaçlanna göre ayarlanması; v Toprak Reformnnun, artık modern nsul 3 riıü aşarak meseleye bakmak lâzım. Programda, gençligin, milliyetçi bir rnh içinlerle zlraat yapma temel amacı ve görüsü üzede şahsiyet sahibi olarak yetistirilmesi öngörürine dayatılması ve iapnlamanın da, tabiî bnna lüyor. Bn kelimelere kimin doknnmaya ve karbozacak bir biçim almaması; sı gelmeye hakkı olabilir? Milliyetçilik ve sahvl Idart Reform ile, tarafsıı bir idareye siyet: Kim bnnlan benimsemezlik edebilir ki? nlaşmak; Amma dikkat edelim ve meseleye soğukkanvii Gençligi, milliyetçi tema fizerindeki lılıkla bakalım: Program, gençlige doktrin aşısı bazı prensiplere göre andoktrine etme. olarak ele alacağı milliyetçilikten ne anladığını açıklamıyor. Program, milliyetçilik meselesini nasıl çözdüjünü belirtmiyor. Onun için, meselenin bu yönünü tartısmamız, degerlendirmemiz, beğenmemiz veya mahkum etmemiz simdilik n özelliklerden sızan ve programa hâkim mümkün degildtr. Amma gene simdilik, bu müpolan felseîeye gelince; o da şudur : hemlik, gizlilik karşısında sn yorumn yapmaya Ekonomik liberalizm, bir muhafazacı mecburnz : davranışa nygnn bir siyasal doktrin asilaıflası Demek ki, mevent iktidar, milliyetçilik ve ile idarae ettirilecek sosyal siyasal tabiat ve şahsiyet kavramları üzerinde, üniter bir toplum münasebetler muhafazacılığı. felsefesi balinde bir devlet, bir hükümet görüşü tesbit edecek. Bu hususta bir doktrine nlasacak. Bn felsefe ve doktrinin nygulama tedbirlerini de, hareket ettiği temel fikre göre sistematize edecek. Sonra da gençleri, devlet zornnn rogram, bn özellikler peşinde koşm» ve onkullanarak bnna nyduracak. Iardan meydana gelmiş felsefeye baglanma yüzünden, bazı yetersizliklere ugramıştır : Mevcut bir iktidann böyle üniter bir topi Bir kere, program, sosyal adalet ve sos lum felsefesi imali, onn bir hükümet doktrini yal güvenlik konnsnnda, yeni ve somnt bir haline getirip devlet gücü ile rnh ve zekâlara problem koymnyor. Yeni bir çözfim yolu getirsindirmeye kalkması, itibar edilmez bir devlet, miyor. hükümet, toplum hayat tarzıdır. Türkiye'nin çok yönlü düsünce, davranıs gösterme hürriyeti Vakıa, Anayasaya ve Atatürk ilkelerine sagelenegine de aykırıdır. dakatini belirtiyor. Bn iki kaynak ise, çagdaş Gençligin yetistirilmesinin bilimsel hareket Batı nygarlığımn da ciddî problemi olan sosyal noktası su temel esastan dısan kayamaz : adalet, sosyal güvenlik meselesine, halkçı açıAnayasamızın isaret ettiii bazı asgari müsdan bir çözüm yoln balmayı emreder. Oysaki, tereklerden sonra. çok yönlü fikir zenginliğinprogram, devam etmekte olan teşebbüslerin öteden gelecek verilere itibar etmek... sinde ve üstünde bir teşebbüsü işaret etmekten nzakta kalıyor. ii Program, dış politikamızı tâyin eden faktör olarak millî gücümüzün • içinde bnlnndnğnmnz şartlarda • neden ibaret oldngnnn tam n program, aslında, böyle bir sürü prensipe işaret etmiyor. Vakıa. program, dıs politikamıve detaya girerek hatalara da düsecefi yerzın millîliğini ve sahsîliğini belirtiyor. Bnnn de, bir intikal devresinln gerçek ihtiyaçlasağlıyacak millî gücümüzün de, ortaklıklara ve rından çıkan problemleri aydınlatacak sentetik antlasmalara sadakat oldtığn ifade edilmek isbir görüşler demeti olabilmeli idi. Fakat koalisteniyor. Demek ki, millî gücümüz bndnr demeyon, bir fikri hazırlıgı olmadan sahneye çıktığı ğe getiriyor. için, A.P.'nin temel felsefesine dayanan böyle Amma ba kadarı yetmez. Antlasmalara da bir detaylar listesi vermiştir. yol açan, vesile ve destek olan asıl millî gücüBöylece de Atatürk ilkelerine paralelizm samüzü tâyin gerekir. Bu güc, yakın zamanlarda dakati noktasından kaymıstır. sn forraülde ve esaslarda bulunmnştn : P • ••• *••• XX. yüzyılın başlangıcında A merikadaki her beş öğrenciden biri Matematık veya lizik okurken, günümüzde bu oran yirmi beşte bir'e düşmüştür. Amerikan liselerimn yansının ders programında fizik yoktur. Dörtte blrinin programında İse ne fizik, ne de kimya vardır. Kaltforniya Teknolojl Enstitü sünün belirttiğine göre, Amerikan eğitiminin gerüiği öğretmenlerin zayıf olmasından da ileri gelmektedir. Nitekim Amerikan Eğitim Kurulunun 60 lise matematik ögretmenl üzerinde yaptıgı incelemeden, bunların ancak 10 tanesinin matematik öğretecek nitelikte olduklan anlaşılmıştır. Bir Amerikan lisesinde matematik, kimya veya fizik öğretecek bilgide olan herkesin sanayide iş bulabilmesi ve öğretmenlilcte aldıgı paradan iki mislini kazanabilmesi, okullardaki öğretmenlerin kalitesini gittikçe düşürmektedlr. BATI'NIN COK ÇALIŞMASI GEREK Desen: A. ARAD Amerikalı uzmanlara göre, Sovyetlerin araştırmalara büyük ölçüde para harcamalan, bilim adamlarına her türlü imkân sağlamalan onların bazı alanlarda öne geçmelerine yardımcı olmuştur. riye dönüs dır...» lmkinsıziaşmakU Malî imkân Tabiatıyla, gençlerın yetistirilmesi ve bilimsel araştırmalar Batı ülkelerinde Doğudan ÇOK daha hur bir şekilde yapılmaktadır. Ancak Batı, Sovyetler Bırliğinde varolan ve Çin'in yakında ulaşacağı çapta bir eğitım ve araştırma sistemine sahip olmak istiyorsa, bu alanda büyülc yatınm yapması gerekir. Batmın mall imkânlan buna yetecek kadar kuvvetlidir. Sovyetlerden ve Çinden daha yüksek olan milll gelirin olumlu şekilde kullanılması, araştırma ve eğitimde Sovyetlerle aynı düzeye varılmasını sağlayabilir. Çok çahşmalıyız Kalkmmanın ve ilerlemenin başlıca yaratıcısı olan mühendislerin Sovyetler Birliğindeki ve Batıdaki durumunu incelediğımizde, teknik alanda yarı?ı kaybetmemek için çok çalışmamız gerektiğini görüyoruz. Amerikada ve Rusyada her yıl muhendis olarak eğitimini tamamlayanlann sayısını karşılastırdığunızda şöyle bir sonuca varıyoruz: YIL A.BJ). S.S.C.B. 1950 52 736 28 000 1954 22 236 53 000 1960 24 000 70 000 Mühendislerin yanı sıra, teknisyen yetiştirilmesinde de Sovyetler Birîiği ilerl uurumdadır: Her yıl Amerikadart üç misle fazla teknisyen, (170 000 öğrenci) teknik okullardan diploma almaktadır. Avrupanın durumu ise bu iki Ulkeden de geridir. Meseli Batı Almanya'da yılda ancak 4 500 muhendis ve 9 000 teknisyen ye tişmektedir. Sovyetlerin nüfusu Almanya'dan sadece 4 misli faz la olmasına rağmen, her yıl bizden 16 misli fazla muhendis ve 20 misli fazla teknisyen yetiştirmektedir. 2000 yıff 2 000 yüına doğru yapılan yanşta Doğu blokunun Batı'yı geç mesi muhakkak olan bazı alanlar vardır. Bunların birincisi, iki blok arasmdaki nüfus yanşıdır. 2 000 yılında sosyalist ülkelerde yasayanlann sayısı Batıdakinden en az iki misli fazla olacaktır. Sonra, doğu blokunda sanayide çalısanların sayısı da Batıdakinin iki misline ulaşacaktır. Doğu blokunun ülkelerindeki enerji kaynaklarmın büyüklüğü ve yapılan yatırımlann çokluğundan ötürü bu büyük işçi ordıjjp* Batmın en modern işletmelerinin ayaprid» fabrikjalarda ve madenlerde çalısacakla'rdır. Bütün bunlar, Doğunun bazı alanlarda «kemiyet» bakımından önde olduğunu göstermektedir. Ancak, bu ileriliğin «keyfiyet» bakımından, yani eğitim, öğrenim ve düşünce bakimmdan da ileri olmayı gerektlrmediği mey dandadır. Stalinin ölümünden bu yana sosyalist ülkelerde düşunce hürriyetinin genişletilmesi Sovyetlerin bilim alanındaki başarısında önemli bir rol oynamıştır. Sovyetler Birliğini en iyi tanıyan Amerikalılardan birisi olarak kabul edilen George F. Kennan, Oxford ve Harvard üniversitelerinde verdiği ve sonra kitap halinde basılan derslerde şöyle demekteydi: «Stalinin ölümünden sonra Sovyetler Birliğinin yapısında bazı ümit verici değişimler olmuştur. Polisin toplum içindeki durumunun değişmesi sonucunda Sovyet halkı bir korkn rejiminden kısmen kurtulmuş, merkez komitesinin sınırlan içinde bir çeşit parlâmanterizme yönelmiştir. Düşünce alanında ileriye gidildikçe ge 2 Özellikleri H • ••• • ••• • ••• 3 Temel felsefesi B Seviye Bu rakkamlann şaşırttığl bazı Batılılar, Sovyet mühenclislerinin Batıdakilerden daha aşağı bir seviyede olduklarını, sayıca çok olmalanna rağmen kalitelerinin daha düşük olduğunu ileri sürmüslerdi. Ancak bu düşünce, kendi kendimizi aldatmaktır. Nitekim Federal Alman > « Enerji Bakanlığınm bu konu• da hazırladığı bir rapor, Sovyet mühendislerinin çok yüksek bir seviyede olduklarım göstermektedir. Raporda belirtildiğine göre, Sovyet öğrencileri üniversiteye girebilmek için 10 yıl süren ve matematikle fizigin \merikadakinden çok ileri oldugu ögrenim devresini geçirmele ri gerekir. Sonra, üniversitenin gıriş imtihanlarını başarmalan gerekir ki, çok güç olan bu sınavı içlerinden ancak üçte biri basanr. Bu üçte birden muhendis olmak isteyenler ise, asıl eğitime başlamadan 40 kadar sı nav geçmek zorundadırlar... 4 Yetersizlikleri P Ancak, sadece para yetmemek tedir. Sovyetlerin bu alandaki başarısında milll gelirlerinın Ba tıdan iki misli büyük oranda bir bölümünü bu işte kullanmalanrim yanı sıra, yaptıklannı plânlamalarınm rolü büyüktür. New York Times'deki ya •••»••••••••••••••••••••••••••••»••••••••••••' zılarda beliartildiği gibi, Sovyet lerin bütün araştırma ve denemeleri bir »Merkez Bakanlığı» tarafmdan plânlanmakta ve denetlenmektedir. Bu şekilde be • lirli bir işin çok kimse tarafınik Zindelik Kudret. dan gelişigüzel yapılarak emek ve paranın israfı önlenmektedir. 4 Aksu Lâboratuvan Çemberlitaş İst. Tel: 27 18 29 • Batıda ise böyle bir plânlama••••••••••••••••••••••••••»••••••••••••••••••• nın olmaması bir işin çeşitli Reklâmcılık (765) 2437 kimseler tarafından yapılmasına ve ısrafa yol açmaktadır. Avrupanın iktisadi birliğini meydana getirmeye çalıştığımız bu sıralarda Avnıpa çapmda bir teşkilât kurarak bilimsel araştırma alamnda işbirliğini gerçekleştirmemiz şarttır. Zamanm çarkı hızla dönmekte ve 2 000 yılına yaklaşmaktayız. Yanşm içindeki durumumuzu kaybetmemek için rüyalanmızdan uzaklaşmamız, gerçeği görerek davranışlanmızı ona göre ayarlamamız gerekmektedü. Egedeki tütün hikâyesi, sahneye, başı ve sonu birbirini tntmaz bir .gulduru. gibi konuvermiştir. Kocaman lâflar, karsılıklı ithamlar, ciddi görünen incelemeler ıe eski ile yeni hukumet üvelerinin tartısmaları . Bütün bunlar elleri üstünde tepeşı asat^da yürüyen insanlann yansa çıkması gibi bir cambazhk gosterisidir. Xok tütün fiyatını eski hükümet daha düşük tesb.t etmevi tasarlıyormuş da, yok yeni hükumeti eski hükümet muşkul durumda bırakmış da... Üç aşağı beş yukarı. yirmi beş kuruş, ellî kurus htsaplan Bir kere bu hesapların neye dayanılarak yapıldıgı bir efsane! KöylünÜn elinden buğdayı aldığımız zaman fiyatı nasıl tesbit ettiğimız de bir efsane'... Biz. halkımızı suründurmek ve belirli bir azınlıeı da zenginlestirmek için çalıst.|ımızdan, kendı kendimize çerekçeler yarat.p, bu sözde gerekçeler üstune c.dd. ekonomik makaleler döktürürüz. Oysa isin içyuzu bambaşkadır. Bir kere Türki>ede tütün fiyatını de^let tesbit eder. Nıçın devlet tesbit eder? Ve niçin devlet tütün alıcısıd.r? Öteden ber. özel teşebbüsçü ve serbest rekabetçi partilerimizın kalesı sayılan Egelilere bu soruyu sormak isteriz : Mademki devletçilik pek kötüdür ve devletçilik istiyenler de solcudur, hâsa huzurdan nizam yıkıcı komünisttir, niçin tütün isinde devletçilik? DeşiJ mi ya! Devlet tüccar mı olurmus? Bırakırsınız alıeı ile »atıcıyı karsı karsıya, tütün liyatlan da serbest rekabetin nlvî mekanizmasında kendiliğinden ortaya çıkar. Ama bizim sevgili Eçelilerimiz hem devletçiliğe karşıdırlar, hem devletçilife karşı olan siyasi partiye oy verirler, hem de devletçili|e karşı olan siyasi parti iktidara geçip devletçilik y*par. tste size Türkiyede çok partili rejimin acıklı güldürüsü!.. Kırkağaç halkının Adalet Partili milletvekiline söylediği g6z, Kırkataç kavunu gibi ün kazanıp demokrasi tarihimize geçeeektir. Halk bir ağızdan bağırmıs ki mebus beye : Bızi tüccara sattınız! Ha şöyle .. Yavaş yavaş isin farkına varın bakalım. Ta ne «annettinizdi? Politikacı, sizin degil tüccarın temsilcisl olurta elbette bütün pazarlıklar da ona göre düzenlenecektir. Politikacı, tütün ekicisinin temsilcisi de|il de tütünleri alıp kâr ile dışarı satan sayısı belli kisilerin temsilcisi olurs», elbette o politikacının oyu ile kurulan hükümet, tütün ekicisini ve I»çisini düsünmiyecektir. Bu karsılıklı alısverise akıl erdiremiyenlerin uyanıslan pek gtç olacak, ama uyanınca da mebus beylerin üstüne vanp : Bızi sattınız. . diye bagıracaklardır. Hikâye budur. Hikâye yüz binlerce tütün ekicisinin emeklerini, yüz. bilemediniz üç yüz kisinin zenginlesmesi pahasına sömürmek hikâyesidir. Ve bir ülkede üretimcilerin emefinden çok, araeılann kân degeriendirilirse, o ülkede de üretim işleri iyi gitmivecek. aracılıktan milyonlar vuranlar memlekette istedikleri gibi at oynatacaklardır. Ama diyorlar ki : Tütün fiyatımız dünya piyasasındaki fiyatı tutmnyor; pahatı fiyattan tütüne müsteri bulunmuyor; ekicinin elinden tütünü ucuza alaiım ki, dünya piyasasında müsteri bnlabilelim .. Ve görünüşe bakılırsa pek do|ru, pek haklı gibi değil ml? Hayır ! Bu bir yutturmacadır. Demir Çelik tiyatlannı dünya piyasasından çok pahalı fiyatlarla bir özel tekelin emrine veren memleket de Türkiye degil midir? tçrride demir çelik fiyatlannı dış piyasadan çok pahalıya halka kabul ettirenler. içerdeki tütün fiyatlannı dış piyasaya göre hesaplamağa çalısıyorlar. Tani memlekette belirli bir imtiyazlı grup, demirçelik mamullerini halka dış piyasadan pahalıya satacak .. ve halktan da tütünü ncuza alıp dışanya pahalıya «atacak... Her iki durumda da kazıgı yiyen halk... Her iki dnrumds da zenginlesen ve kâr edenler içerde ve dışarda belli kişiler... Her iki durumda da sömürülen, Türkiyenin iç pazan... Bütün bu islerin mekanizması belli ve açıktır. Ve halk nyanıncava kadar da isler bövlece devam edecektir. Egeli tütün eklcisi, nyanıncaya kadar araeılann oyuncağı olmaya mahkumdur. iiıı i\i. Japon i\i. tiiliin i\ü I Gelee Royale Aksu. Kininli j GRİPİN YARIN: SONUÇ KOÇTUĞ DENİZCİLİK İŞLETMESİ M/S «MUĞLA» 10 Mart 1965 5 Nisan 1965 tarihlerl arasında Hamburg, Bremen, Rotterdam, Anvers, Londrm T« Kopenhagen limanlarından TUrkiyey* yük alacaktır. 6 Sonuç • ••I B Profesör sayısı • •Bl SÛfilT İNTÎZAM BANKALAR CADDESİ, BOZKURTHAN KAT 5 GALATA UIEFON 44 26 63 « 5 6 7 0 TEIGRA.F KOÇTUĞ İStANaui Her şeyi, Rusyadan direkt olarak Amerikaya doğru gelecek tehlikeleri önlemek esssına göre telâkki eden ve işleten Amerikan ameliye Prof BAHRİ SAVCI . • • • • • • • • • • • ""• • • • * • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • * • * . ZZ • • • • • » • • • • • *"" • * • • • • • • • • • • • • * • • « • • • * • • • • • • • • • ' ! • • « • • • • • • • • • • • • • • •• • • • • • • • •• • • • • • • • • • • • • • « •• • » • • •• • • • • • • • • • • • • • • * • • • • • • • • « • • • • • • > • • • • • • •• « • •' ILAN Dosy» No. 963 ,'509 Davall; Recal Özkarayel, Eyup ıskele caddesi No. 9 ye Tajlıtarla Allbey koyu yolu No. 86 İstanbul Davall İşçi Sigortalan Kurumu Genel Müduıluğü tar&fısdan 1. E. T. T. İşletmelerl Umum Müdurluğü lle aleyhlnize açılmış bulunan 6466.68 Uranın rücuan tahsill dâvasmın yapılan duruşmasında: Davacı taratmdan gosterilmiş bulunan yulcarıdaU adreslerlnlze çıkanlmış bulunan dâvetlye blla tebllğ iade edllmlş ve adreslnlzic de t«sblt edllemediğl tebligata rerllen meşruhattan anlaşılmış bulundugund&n Dâvetlyenın tlânen tebllğlne ve duruşmanın 18/5/1965 günü saat 10. a tallklne karar verılrolştlr. MezkCll gunde gelmenız ?eya tendınlzl kanuni bir veküle temsll ettlrmenlz, aksl halde haüfcınızda gıyap karan çıkanlacağı, Tebllgat Nlzamnameslnin 49. maddeslne tevflkan lşbu llân gazetede neşlr tarlhlnden ltibaren 15. günün sonundakl günü yapılmış sayılacağı Uânen t«bllg olunur. (Basın 2859) 2432 İstanbul İş Dâvalarına Bakmakla Görevli Asliye 21. Hukuk Mahkenıesinden: Aıiı varhğımız, Klmya Y. Müh. Doçent Dr. nın vefatından evvelki trajik gunleıimizde candan yardınüarmı esirgemiyen, cenazesinl yuvasından toprağına kadar taklp «Jen, teessürlerinl çlçek, telgraf, mektup ve sörle ifade lutfunda bulunan Onlverslte Genel Sekreterl, Fen Fakülte»! Dekanı, Sınat Klmya Enstitüsü Müdürü, Profesörler, Doçentler, AalsUnlar ve men»upları, Ten Fakültnl Talebe Cemiyetl. Kimya Cemlyeti. Klmya Mühendisleri Odası, Kafkas Kliltür Dernejl. Goodyear Kaplama fabrüca»ı, GUlaved Kauçuk Sanayi ve Ticaretl TAŞ «ahlplerl, tdare MeclM Başkanı. müdürieri, merkez, «atu mağaxası ve fabrika tnemurları, Lâstikİs Sendikası, Türkly» tdetl Lastik Sendikası, bütün TCfakAr işçilerle, akraba, dort ve korasularımııın mlnnet • v« sükranlanmuı kabul etmeleS rlnl riea ederlz. • B*i: Krcttncnt Tüccarb«#> f KMII TEŞEKKUR SAtME TÜCCARBAŞI Öte yandan teknik öğretimdeki profesörlerin sayısı Batıdakinden çok fazladır. Rusyada bu alandaki her ögretmene, Batıdakinden bir misli az sayıda öğrenci düşer. Bu şekilde dersler küçük smıüara verilmekte, lâboratuvarlarda her öğretmene 812 kişilik küçük bir grup düşmektedir. Bu arada proîesörlerin aldıklan ücret Batıdakilerden çok yüksektir. Alman Enerji Bakanlığınm raporunda belirtildiğine göre, bir yüksek okulun rektörü, koca bir sanayi dalınm genel müdüründen bir buçuk misli fazla maaş almaktadır. 10 yıl kıdemi olan profesör, sanayide çalısan bir baş mühen disten fazla kazanır. Üniversitedekı asistanlar ise okulu yeni bıtiren bir mühendisten çok kazanmaktadırlar. Reklâmcılık 762/2420 HAStR SUPURGE alınacak (7000 adet el 6000 adet Sap) Son teklif tarihi 20.3.1965 dir. Nümunesi MALZBME MÜDÜR! LÜĞÜMÜZDE görülebilir. DENİZCİLİK BANKASI T. A. O. * ( B M U 283S) 1430 Üniversite öğretim üyeleri Üe Amerikada bir Üniversitenin Graduate bölümüne kabul edilmiî öğrencilere 196566 der» % yılı için seyahat bursu verilecektir. 1 Şartlar : 1 a Öğretim üyeleri için: ğ 1) Doktor» veya muadili bir derecenin sahibi, <!• 1 ğilse en azından doçent ünvanmın haizi bulunmak, ğ 2) Üniversite veya muadili yüksek okul Sgrenim I üyesi bulunmak, ğ 3) G«çim masraflan Amerikada bir Üniversite rey* i bir ilim merkezince karşılanmak kaydıyla araştırma yapmak = veya der» vermek üzcre d&v«t edilmit bulunmak, 1 Bilimsel araştırma alanında = 4) İyi İngilizce bilmek, g Sovyetlerin son yülarda göster ş b Oğrenciler için: p dikleri başan Amerika'yı düşün I ğ s 1) Ünivertite mezunu olmak, değilse Amerikada bir p dürmektedir. New York Times üniversitenin Graduate bölümün» kabul edilmis bulunmak, 1 gazetesinin bu konuda otorite 2) Bu üniversiteden her türlü masrafmı karşılaya g olan ve Sovyetler Birliğini yakmdan tanıyan 50 Amerikalı bicak bir yıllık burt temin etmiş olmak, g lim adamıyla yaptığı büyük rö3) İyi İngilizce bilmek, | portaj, Amerikan büim çevTeleİstekliler fazla bilgi ve müracaat formu için aşağıdaki ad i rinln görüşünü yansıtmak bakıreslere başvurmalı ve istenen bütün evrakı engeç 12 mayıs, ş mından ilgi çekicidir. Bu yazı1965 tarihine kadar Genel Sekreterliğimize postalamalıdırlar. 1 larda Amerikanın bazı alanlarGenel Sekreterlik: 6 Konur sokak. Yenişehir Ankara 1 da, özellikle tıp, bioşimi ve plSekreterlik: İstiklal Caddesl 132, Beyoğlu tftanbul. j sikonaliz'de Sovyetlerden ileri olduğu, fizik, kimya, matematik, NOT: 12 mayia 1965 tarihinden •onraki müracmatlar ancak | astronomi ve jeofizikde SovyetAmerikadan bursun 8«Ç Reldigl trvtik edildigl takdirde kabul I larden g«rl olduju belirtilmek•diieoskür. Cumhuriyi 2422 = i FULBRIGHT SEYAHAT BURSU ,.m Araştırma talıklann c/nda biı fenalıkların Yeni Ajans 924 2426
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle