13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8AHIFE IK1 5 Aralık 1965 CUMHURÎYE1 ENOSİS S H0RT1AYAN Necati OZDENIZ E. Amiral C. Senatosu uyeai içinde limana zaman zaman Yunan gileplerl gellyordu. Vatana donerken bunlardan birisini açık denbd* yakalamayı düjündük. Trabzon Nakliyatı Bahriye Kumandam Binbajı Fahrl Beye bir teklif yaptık. Teklifimis hem bn komutanlıkça, hem de Ankaraca tasvip edildi. Şahin vapuru ile Trabzonda bıraktıgmıız silâh ve cephanelerimiz getirildL Bir harekât plânı yapıldı. Limanda tesadüfen .Enosis» adlı 1000 tonluk bir Yunan şilebl vardı. Gizli olarak kontraband esya yiıkliıyordu. Bn geminin limandan hareket tarihini 21 nisan 1922 olarak tesbit etmiştik. Gemiyi Karadenize aeılmca yakalıyacaktık. Bu fırsatı bizim önfimuze çıkardıgı için Tannya binleree sfikurler ediyorduk. Yunan gemisinin tesbit edilen hareket tarihinden bir gün eviel, yani 20 nisanda Novorosiski'den çıktık. Guneydeki koylarda 6 gun avımızı bekledik. Nihayet 26 nisan 1922 de «Enosıs» i kıyıdan 35 mil uzakta yakaladık. Bu harekâtın heyecanlı hikâ>esini burada anlatmak mumkün değildir. Gemide yuze yakın yolcu ve murettebat vardı. Gemiyi 4 er ve bir subayla zabtetmistik. 29 nisanda Trabzona geldik. Gemiyi, yolculan ve e»ir Yunanlılan mahallî otoritelere teslhn ettik. Yolda şiddetli bir batı karayel fır tmasma tutuldnk. Motorlerimizden birisinin faftı yerinden oynadı. Şaft yatağmdan makine dalresina sular dolmağa bajladı. Dusmek üzere olan bu şaftı o muthis fırtmada yerine koymağa çalışan kahraman asker arkadaşlarmuzm fedakârlığmı hiçbir zaman unubnıyacagız. Bu harekâta istirak eden subay ve er arkadaslanmızdan blr kısmı simdi Tanrının rahmetine kavuşmuslardır. Bunlann hâtıralan öniınde hürmetle eğilir ve rahmetle anarraı. Sağ olan gazilerimize de minnetlerimi sunaran. Bu Yunan gemısınden 11 çuval altın ve gumus çubuklan, ijaretli salamura barsak fıçılan ve yazj makineleri Içlerinden pırlanta ve elmas parçalan çıkanlmıstır. Bunlar o zaman için devlet hazinesine kayda değer elir temin ettiler. «Enosis» gemlsi de ganaimi bahriye mahkemesinin karariyle Kuvayı Milliye bahriyesine teslim edildi ve gemiye «Trabzon» adı verildi. «Enosıs» adı Karadenizin derinliklerine gomüldü. ••••••••••••• OOGAN NAOI Johnson'un söyledikleri Amerika Cumhurbaşkanı Johnson çok ayıp etmiş; Teksastaki çiftliğinden VVashington'd» topUnan «Iş Adamlan» kongresin* te a lefonla hitap ederek : g € Vietnam savaşının artıracağı ihtıyaçlar Amerikan «kono Ş mismi zengınleştırecektir. 1966 yılında eşine raslanmamış bir refah • beklıyoruz; ancak sanayıcıler ve sendıkalar fıyat ve ucret konusun • da ıtıdallı olmalı . demiş. S Haberi okuyunca önce inanamadık. Ancak hiçbir ajans, Amerl • kan Cumhurbaskamna söylemediği sözü soyletemez. Yazılanların • doğrnlnğunu kabul etmek «orondayız. Başkan Johnson böyle ko • nusmakla «Çirkin Amerikalı» deyimindeki davranıslann iktisadi J nedenlerini itiraf etmiş oluyor. Vıetnam'daki 200 bine yaklaşan Ş Amerikan askeri ve cephane, silâh, teçhizat yığınagı . Karnı deşi • len gebe kadınlar... Çizmeler altında çiğnenen çocuklar.. Gözleri • oynlan kurtuluş savaşçılan Yirmi yasına varmamış gençlere olüm • lerin en korkuncnnnn sunulnsu .. Ş Bütün bnnlar eski adıyle hurriyet Te yeni adlyle Ssgflrlnk İçin midir? Yoksa üç ayda 25 bin genç Vietnamlı, Amerikan toplumuna 1966 yılında eşine raslanmamış bir refah sağlamak için mi öldürülüyor? Teksastaki çiftlik, VVashington'daki tş Adamlan, on sekiı yaşınds ölüme atılan Vlrtnamlı, eşine raslanmamış refah, eşine raslanmamış hurriyet, fiyat ve ücret, vesaire ! Ni biçim konnşnyor Başkan Jobnson? Ben size söyliyeyim: Tıpkı Lenin gibi.. Lenin, Emperyalizm, kapitalizmın en yüksek aşamasıdır diyordn. Amerika, kapitalizmin en yüksek aşamasında. Dünyanın yansından çoğnnn kontrolü altına almıs. Sanayi ve ticaret tekelleri gözüpek bir teknik ordu ile desteklenmekte Savaşmak, iktisadi buhranlan yok etmek için gerekll. Kore savasından on yıl sonra Vietnam Savası. Ve Teksastaki çiftlikten, VVashingtondaki ts Adamlan Kongresine telefon eden Johnson sanki Lenin'den alınmış cümlelerle konnşayor : Vietnam savaşının artıracağı ihtiyaçlar, Amerikan ekonomisinl zenginleştirecektır. 1966 yılında eşine raslanmamış bir refah bekliyoruz. Bn sözleri Johnson'nn agzından lşitmek, kapltalist dflzenin faziletine inanmış olanlar için yıkıcıdır. Rbodesi» haberlerini gazetelerde hepimlz oknyornz. Ansiklopedileri açınız. R harfinde Cecil Rhodes diye bir isim göreceksiniz. Sarkık bıyıklı, şiş yanaklı, açık renk gözlü bir adam. Rhodesia'ya adını veren işte bn adamdır. tsminln yanında şn açıklama vardır : Ingılız sömurgecısi ve işadamı ' Cecil Rhodes 1895te şunlan söylüyordn : « Dün Londramn East End'ınde (işçi semti) idim. Ve işsizlerin bir mitingınde bulundum. Ateşh nutuklar dinledim. Bunlar «Ekmek! Ekmek'• feryadından başka bir şey degildi Eve dBnerken sahneyi tekrar yasadım, ve emperyalızmin onemıne her zamankinden daha fazla inandım. Benım en aziz duşuncem sosyal probleme bır çozum yolu bulmak. Yanı Bırleşık Kırallığı kanlı bir iç savaştan kurtarmak için, biz somürgeci devlet adamlan fazla nüfusu yerleştırebıleceğimız, fabrikalarda ve madenlerde üretilen mallan I mız ıçm yeni pazarlar sağlıyacağımız yeni ülkeler kazanmalıyız Her zaman söylediğım gibi împaratorluk bir ekmek ve tereyağ meselesıdır îç savaşı onlemek istiyorsamz emperyalist olmalısmız..» îşte Rhodesia bn fikirle knrnldn. tngiliz sömürgesi oldn. Şlmdiki Basbakan tan Smitb bn fikirlerin tohnmndnr. Simdi «Vietnam savaşının Amerikalılara refah getireeegi» yoInndaki Başkan Johnson'nn sözleri karşısında üzülmemek mumkün • değil. En kaba ölçüleri içinde etnpervaiizm ancak böyle savnnnlnr. • Ve Lenin ve Plehanov gibi teorisvenlere bövle destek olnnnr. Oysa J empervalizm Cecil Rhodes'tan bu vana çok Incelmis *e çok «arif i biçimde yürürlüfe 0 n n e imkânlan kazanmıstır. Johnson bn im i kânlan knllanmak lüznmnnn bile hissetmiyecek kadar kaba hat 8 larla konusmaktadır. ! Ama gene de biliyornm bizim kapitalistler daha ds : £ Amerikahlar Vietnam'da özgürlfik için savaşıyorlar... diye S eekler. tstilâ ordnlan, 1919'dan itibaren Türkiyede de Ssgnrlfik ve medeniyet için çarpıştıkUnnı iddia ettiler; 192J'ye ksdar... Bir şeyler söylemiş olmok hevesi Rakamların düşündürdüğü//Adaaaam sen de,, sistemi Sabırsız bir derviş Şapır şupur Iş hep O'ndadır f/Üç kâğıtçılık,, olmasın da nydnrabılmek için, hiç bir »ey yapmamışız. Dışarıdan bore alırken de boyle oluyor. «Para gelsin de ilerulni sonra dufünürüz» diyor, ve yan gelip otnrayornı. Avrupanın meshur «Ortak P m nr> listemine jirişimizde de dnrnmnn aynı olacağı gorülüyor. Bilirsiniz, bn anlaşmaya girmemiz çok zor oldnydn Neyse, ısrar mısrar. girdik. Tam da girmis değiliz. Beş senelik bir teorübe devresi geçirmemiz lâzım. Bn beş sene içinde bir şeyler yapmaya, yani istihsali artırmaya, fiatlsn âyarlamaya, ekonomimizi genişletmeğe, filân söz verdik. Şimdi beı aenenin, bn ay baSpmeden evvel dlşçiye mi götürmeliyiz? Eger Amerikalı doktor buna söylemek istemisse, hem kendisi, hem de meslektaslan namın», epeyee bir kurnazhk yap en günlerde komşumuz ve güya müttefikimlı Yunanistan işi azıttı. Yunan Dışisleri Bakanı Kıbnsta MakariotU Enosis ferefine kadeb kaldırdı. Atinada Izmir metıepoliti «Hrısostomos» an heykell dikildi. Heykelin kaldesme Tfirk düsmanlığına dair yazılar yazıldı. Açılıs toreninde Yunan devlet ve Him adamlan komsuluğa yakısmıyan soz ler söyledi. Bütıin bunlar Megalo idea'nm gayesi olan «Enosis» lerin yeniden hortladığını gostermektedlr. Halbnki bl* Enosis hayallerinin H22 de Karadenizde, 1923 te Ege Denizinde yıkılmıj ve denizlere gomulmus olduğunu tahnıin ediyorduk. Biz bn yazıda «Enosis» vapurunun Istiklâl Savasında ve Karadeniz cephesinde nasıl zabtedildiğlnl ve geminln arkasındaki «Enosis» vazısının \e anlamının nasıl sokiılüp Karadenizin derinliklerine atıldıgının kısaea hikİyesini anlatacak •• bir sonuea varacağu. *••• *••• • ••• Bir şeyler söylemiş olmak hevesi | * ilmem dikkst ediyor musn " nuz? Bakanlarımıza bir hal oldu. Bır tanesi, durup dururken «gecekondular yıkjlntıyacaktı» dedi. Der demeı de, tzmirde ve lıtanbulda olduğu gibi, halk, gecekondn yapımına: Tapnlu arıa* lar» kadar rirerek, förfllmemlş bir hız verdi. Bir baskası, yine durup dururken «Ayaaofy» ibadete açılacaktır» dedi. Der demes de, aşın MjcıUr (yobaz dememek İçin) gemi azıya aldı. Zaten pnsnda bekliyenler açık kampanyaya giristiler. Bir ötekisi, hep durup dururken cTürkiyede komünist partisi knralmahdır» dedi. Der demez de, bn tefer, aşın •olcular (komünist dememek için) koltnklannı kabarta kabarta, bir çesit «zafer kannmıs» edası takındılar. Velhanl bn hal fimdiltk b8yle gidlyor. Teni hükumetimiz üyelerinin yaş ortalaması 40 civannda olduğnna göre, bn davranışlannı, gençliklerine, yanl tecrübesizliklerine verebiliriz. Biz veririz ama toplum, göründüfüne töre, pek vermiyor. Onnn İçin, acaba birac da, susmayı deneseler olmaz mı? Zaten «söz gümüs ise, süküt altındır» demişler. Kaldı ki, bn ıdzler tümüs bile degil. *•* Enosis'in hikâyesi V ı l 1918 . Almaa donanmasmda Isyan çjlcıyor. ™ Kayzer Vilhelm tahtından feragat ediyor. Mütareke sartlarına gore Alman donanması bütün birlikleriyle İngilizlere «Sakapa flow» da teslim olnnaeak. Ben, o zaman «Von der Taun» admda blr muharebe kruvazorundeyün. Bu gemi de teslime hazırlanıyor. Bando ile cephaneler boşaltılıyor. Muttefik bir subay olmama rağmen sapkamdakl kokart ve omuzlanmdakl apnletler söküluyor. Bununla beraber bana iyi mnamele ediliyor, kitaplarımı ve esyalanmı almama, Turk deniz snbaylannın toplandıjp «Flensburg» a gitmeme müsaade olu " nuyordu. Gemiden çıkarken 2 yıldan beri tatlj, acı birçok harb hâtıralarını yaşadığım bu kuvvetli ve güzel gemiden derin bir ıstırapla aynldım. 7 ay sonra «Akdeniz» vapnm Almanyadaki Turklerl almak üzere «Hamburg» a geldi. 1700 kişi vapura bindik. Yolculann Içinde iyi tahsil gormus, uyanık birçok da genç vardı. Vapur tıklun tıklım dolu Idi. Bir kısım yolcular cankurtaran flikalaruıda yatıp kalkıyordu. Vapnrda bir tngiliz deniz yuzbaşısı vardı. Gemiyi çeşitli mayın tarlalanndan geçirerek tstanbala getirecekti. Kendisine üst guvertede •promenat yapması ve istirahat etmesi Içfaı kordonlarla çevrilmis buyuk bir yer ayırtmıştı. Buraya kimse ayak basamazdı. Bu manzara, gemidekl butun Turk gençliğinin içîni sızlatıyor, yureklerinde isyanlar nyandınyordu. tngiliz yüzbası gayet soğukkanlı ve mağrurda. Elindekl mayın hariialanna emrindeki telslze ve her tarafta kol gezen tııgi' donanmasına guvenlyordu. Gemi «Çanakkale en geçerken sehitlerimize buyuk bir ihtifal yapıldı. Âdeta Ingiliz yuzbaşuından da intikam al'mvordu. Burdan geçerken jüzlerce genç, istiklal ve hurriyet savasının ılk andını içtiler. Gemi Istanbula geldi. Rahmetli babam beni Akdeniz \apunından karşüadı. Koprude Kadıkoy vapuruna geldık. Vapur hıncahınç dolu idi. Gıiverteye çıktık. Vapurun arka tarafmda buyuk bir yer bostu. Ben oraya doğrn yürumeye basladnn. Babam kolumdan tnttu, «Oğlum, orası Itilâf Devletlerinın subaylarına mahsus, biz gıremeyız..» derken gozunden bir damla yas akmıştı. İstanbula daha ilk adımunızda mağlubiyet \e esaretin acısını duymuştuk. Ertesi gun tramvaylarda da gorduğümuz man. zara aynı İdi. Halk tramvaylara asılmts, buna karsılık vatmanın yanı ve onden perde ile aynlmıs iki iira yine ttllâf Devletlerinin subay ve erlerine tahsis edilmis, boş duruyordu. Buralara basmak bile yasaktı! Butün Galata, Beyoğlu, Tatavla (simdikl Kurtuluş) ve Adalarda «Zıto Vemzelos» yaveleriyle, latarna seslerinden ve palikaryalann sarhoş naralarından geçilemezdi. Kendi memleketi mizde sakınarak ve çekinerek yürüyorduk. n utun bunlar içimizdeki atesi gittikçe körüklü" yordu. Arkadaslanmızla, Akdeniz vapunındaki andunızı yerine getirmek için fırsat ve imkân anjorduk. Birincl olarak, Anadoluya geçmek için Istanbuidaki gizli teşkilâttan musaade ve lunımlu evrakı almak, sonra da vapur bileti için para bulınak icap ediyordu. Teşkilâttan müsaadeyi aldık. Fakat paramız yoktu. Ailelerimiz sıkıntmın tam içinde idiler. Ben padisah tarafmdan miıkâfat olarak verilen altın saat ve kosteğimi sattım. Diğer arkadaşlarım, annelerinin son aile yadigân elmas kupeleriyle yuzuklerini sattılar. O zaman sahillerimizde kabotaj hakkımız yoktu. Kıyılarunıza Yunan ve ttalyan vapurlan işlerdt. Gizli teşkilât benün Antalya'ya çıkmamı emretmisti. Yine o zaman İtalya, Antalyadaki emellerini diğer muttefiklerine kaptırmamak için Istiklâl Savaşına katılanlara goz jumuyor ve vapurlannda kolaylık gosteriyordu. Bunun için bir İtalyan acentasına uğradım. Antalyaya bir guverte bileti istedim. Karsuna bir Rum çıktı. «Yer yok» derken dislerinin gıcırdadığını hissetmiştün. Kotii bir şive ile şunlan sdylüyordu: mıs sayılır. Demek, gelsin müsteri! Ama, pek knlak asacas sevgili çıkacağını zannetmem. fster zararlı olsun, ister faydalı, ister çürük disli olsun, ister saglam dişli, insanlar, bütün bunlara aldırmadan, öpüşmeye devam edeceklerdir. Hal böyle gBsteriyor. Iş hep 0' ndadır A nkarada 16 ncı toplantısını ~^ yapan «Türkiye Ziraatçiler Cemiyeti Kongresi» nde konuşan Tarım Bakanı sayın Bahri Dağdas «meselelerinizin yüzde 99 nu ben, yüzde 1 ini de Allah halledeeek. O, O'na mahgnstnr» demiş. Dogrnsv çok iddialı bir konnsma. Zira, Turkiyede ziraat, hep bildiğimiz gibı, oldu olasıya, Tabiate, yani Allaha tâbıdir. En *** basit misali: Köylülerin yağmnr dualan. Çünkü nzun boylu bulut görmez bir güneş (knraklık) ya da, nznn boyln güneş görmez bir A dalet Partıh bır mılletvekıli, bulnt (sel, seylâb) topraklarımı'^partısmin grup toplantısında, s» felâket getirir. gundem dışı soz almış, ve sol Bunun nizamlanması da, yüz basından şikâyet ederek «sol ba yıllardanberi, ve şimdi, İlln sın, halkın sabnnı taşınyor» de Tanrının lutfuna kalmıştır. miş, hemen arkasından da tabil Durum böyleyken, sayın Bakanın bn sorumlulnğnn yüzde «tedbir» alınmasını ıstemış. 99 unn üstüne alması, elhak, büPekı. Kabul. Diyelım ıa, sol basın sabrımızı taşınyor. Ama, yük cesaret. Maamafih yine iyi. Çünkü biı ya sağ basın? Sağ basın hıç kımAllaha inanınz. Bakanın 99 la senın sabrını taşırmıyor mu' Bu durum karşısında ıkı ıhti yapamıyacağını. O, kendisine bımal var: Ya bu sayın mılietve rakılan yüzde 1 le yapar, ve insaallah, köylülerimize, ciftçilekılı sağ basını okumuyor, yahut rimize yardımcı olnr. da (halkın değıl) sadece kendi *** şahsî sabnndan bahsedıyor. Çaresız bizim, kendısme, bıraz sabırh olmayı tavsıye etmekten başka elimizden bır şey gelmez. Çunku, meselemn aslı, ne soşında, ilk senesi bitmlş olnyor. Ve bir gazetenin yazdıgına göre, henüz hiçbir şey yapmamışız. Beş senede bn işlerl beceremezsek, tecrübe devresi, bir beş sene daha nzatılacak. Bu da eder aiıe on sene. Eh, dedim ya,von sene sonrasına Allah Kerim. Kim ölflr, kim ka Neden hortladı? fl Imdi neden tekrar «Enosi» hortladı? Bunun fe*S beplerini lzaha çalışacağız» En muhkn sebep, 1950 den sonra milletimizin rejim yüzünden ikiye aynlmıs olmasıdır. ATATÜRK, çeşitli zamanlarda Türkiyenin en buyuk kuvvetlnin, milletin birliğinde olduğunn soyliyerek mllleti uyanık tutmak tetemisti. Ne yazık kl, bir fazilet ve memlekete daha iyi hizmet rejimi olan demokrasi, memleketimızde •Husumet Andı na kadar giden kotu neticelere >e aynlıklara sebep olmuştur. Bu zaaf, fırsat bekleyen komşumuznn istihasını yeniden uyandırmıştır. Balkan Harbinden onceki fırka miıcadelelerl de yine bu komşumuzun ekmeğine yağ surmus ve bn Ikiliktekl zaaftan istiıade ederek Makedonya, Trakya ve Adaları elimizden almıştır. tkinci Cihan Harbinden sonra müttefiklerin bu devlete, İtalya elindekl adalan vermesi de, doymak bilmez Yunanistanm Megalo tdea hayallerini busbutun koruklemeye vesile olmuştur. Aradan geçen uzun zaman zarfında Anadoluda yedikleri dayağnt unutulması da bu hortlamada miıhim rol oynamıstır. Şimdi milletçe yapacağunız isler vardır. Once komşumuzun gittikçe azıtan emperyalist emellerinln önune geçmek lâzun dır. Son günlerde Megalo İdea'ya karsı hemen tedblr alınması için sa>m yazar ve ilim adamlarımızda açık kanaatler ve fıkirler ortaya çıkmıstır. Cumhurlyet gazetesinm 27 Kasım 1965 tarihll nilshasında Sayın Nadlr Nadi soyle diyoı : Sabırsız bir derviş Rakamların düşündürd iğü Q evlet dairelennde çalışan ^ ^ memurlann 32 bini diploraaaızmıs. Üstelik bunlann pek çoğu, ilkokul dahıl, hıç bır okula gitmemis. Bu ıstatıstiği, galıba, son nufus sayımından sonra çıkarmıs olacaklar. Bır tarıhte bir yetkili, tstanbul Tilâyet tesküâtında (tsknısyenler hariç) hemen hemen hiç yüksek okul bitirmıs memur bulunmadığını, lıse dıplomalısı sayısının söyle boyle olduğunu, ama buyuk çoğunluğu ılk veya ortaokulluların teşkıl ettığını soylemisti. Ben, şahsan, hiç bir zaman dıploma taraflısı değılim. Yanı bır ınsanın değerının ve kabüıyetı nın dıploma ile olçulmesım anlamam. Anlamam ama, bu kadarı da olur mut Zannederim, donüp dolaşıp, yine geçım meselesıne gehyoruz. Dıplomalı dıplomasız, devlet, sızı 350 400, bılemedınız 500 lıra ile ışe baslatıyor. Ondan sonra "Üç kâfiıtçılık,, olmasın da «Bir Akdeniz devleti olan, Akdenizde binleree kılometre uzunluğunda kıyılan bulunan Türkiye, bugün bu denizde Anadolumuzun bir parçası olduğu kımse tarafından ınkâr edUemiyecek adalardan bır tekıni bıle elinde tutamamaktadır. Yunanistan her tarafunızdan bizı kuşatmışür. îlk fırsatta Megalo Idea hayalini gerçekleştırmek için zaman kollamaktadır. Ulusal bağunsızhğımızı ve güvenliğimızı korumak bakımmdan bize her alanda büyuk gorevler düşuyor. Tedbir almak zamanı gelip geçmıştır. Her an uyanık olmamız lâzundır. » Bir ilim adamı olan Saym Profesör Dr. Dervis Manizade ise Milliyet gazetesinin X Kasım 196S tarihli nushasında aynen junlan yazarak milletimizi uyarmaktadır : «Yunanlılar (Etnıka Eterıya) nın plânladığı (Megalo tdea) yl ne pahasına olursa olsun uygulamak karanndadır. Esasen 150 seneden beri Yunan dış sıyaseüne yön veren de bu cemiyettir. Türkiyede ise bunun karşısına çıkacak ve Turkluğu koruyacak ve savunacak hiçbir tesekkül yoktur. Türk aydın ve gençliği olarak dâvaya mutlaka hep be«Mustafa Kemale mı gıdeceksin? Biz onu yakaraber dört elle sanlmalı, tek bir gaye etrafında lıyacak, öldıirecek, siz Türkleri de Anadolunun birleşmeli ve bu uğurda hiçbir fedakârlıktan çekin ıçlenne sureceğız . Konstantınopolu (Istanbulu), Turkıyede Sımirnayı (Izmın), Marmara ve Arşpıli (Egeyi) ala memeliyız. Tıpkı karşımızdakiler gibı megalo idea ile mücadele edecek bir cemıyet dercağız.. Buralan Yunanistan olacak. Yaşasın Enohal kurulmalıdır. Bu cemiyeün partıler üstu bır sis Enosis » diye kendinden geçerken dayanasıfatt olmalı, tıpkı (Etnıkı Eterya) gibi hükumemadım, adamın gırtlağına atıldnn. Yazıhanedeki tın yardımına mazhar olmalı. Bu dernek bizden ayİtalyan memur fırladı, bızi ayırdı. «Belurağa» boluğunu boylamadan buradan çıktnn. Kafamda yal rı duşen topraklardaki Türklerın haklarım korumak ıçm gerek yurt içinde, gerekse milletlerarası nız Enosis, Enosis yaveleri vardı. Içim cayır cayır dünyada gereken her şeyı yapmalıdjr. » yanıyordu. Bir bileti güçlükle aldırdım. tste Antalya'ja bu ateşlerle ve beyecanlarla çıktım. Tek istediğim sey bu «Enosıs» yaygarasmm intikamını almaktı. Bunu Tann bana nasip ettu | k lzce bunlara llâve edecek fazla bir sey yoktur. " Ancak sunlan tekiden soylemekte fayda vardır: O ^ e pahasına olursa olsun millî birliğimizi | A O | senesinde Rnslardan 2 küçfik motorganbot bozmamalıyız. Bu vatanm ne mücadeleterle ve ne " * ' " ' • almmıs ve bunlar Trabzona getirilmişti. badirelerden sonra bize kaldığını unutmamalıyız. Bunlardan bir numaralı motora beni, İki numaralı O Deniz Kuvvetlerimizi daima Yunanistandan motora sınıf arkadasnn Yüzbası Resadı komutan iistün tutmahyız. Bunun için Donanma Cemiyetine olarak vermişlerdi. Motbrler Trabzona ânzalı geU milletçe ne kadar fedakârlık yapsak o kadar yerinmişlerdl. Rusyada tamirlerine karar verildi. «AJemde olacaktır. dar» yedeğinde «Novorosıski» ye geldik. O zaman A Bizde (Megalo İdea) ile mücadele edecek bir Rusyada ihtilâl ve Bolsevizm tam mânasiyle hücemiyetin kurulmasına taraftarız, Bu cemiyete ilk kura surüyordu. Tamir yapacak bir müessese bulhedef olarak bizi saran adaları kurtarmak ve ATA' makta muşkulât çekiyorduk. Nihavet burada 5 ay mızın doğduğu Selânik'i hiçbir zaman unutmamak kalarak motorlerimızı tamir ettirdik. Bu miıddet Ideallerl verilmelidir. Sonuç Avtmııı bekledik gelsm omur torpusu. Seneler senesı uğraşıp dıdmdıkten sonra, bın hrayı tutturabıhrsenu, ne âlâ. Beğenilmiyen özel sektör, çck daha fazla ımkân sağlıyor. Yukarıki rakamlardan anlasıhyor kı, Devlet Babanın kapısını çalanlar, daha ziyade, dısarıda barınamıyanlar. Ve halkın işleri, yan okur yarı yazar memurlar elinde, çoğu zaman, sürüncemede kalıyor. bızımki kadar, îboP piyangolu bır başka memleket var mıdır, bılmem. Pıyango »on zamanlarda, ftdeta, bır moda halini aldı. Nereye, hangi ise bakla, ne de saja karşı «sabrı tu sanız altından bir pıyango çıkıyor. kenmıyen» ama hıçbınnden korkBizim gençhğımızde, sonramıyan. bır devlet dureni kurmaktır. dan «Millî Pıyango ya çevnlen, O zamana kadar, ister ıstemez, tek bir «Tayyare Piyango» su varhepımız sabırh olacagız. dı. Şımdı oyle mi? Gazozdan temızleme tozuna, kumaştan radyo*** dakı çeşitli reklâm bılmecelerıne, banka hesabından futbola (spor toto da bır nevı pıyango sayılır) kadar, her sahada, pıyango. ••^ünyayı meşgnl eden meseleBu pıyangolann aleyhınde bu*^lerden (!) biri de öpücük. lunan arkadaşlanmız var. Neden öpücük dedikse, el öpmek, veya pıyangolann karşısına dıkılmeh? Bır defa, Mıllî Pıyango, veya, yanaklardan öpmek degil. dıipespor toto gibı devlete hatın sayıdüz, hep bildigimiz, dndak dudalır gelirler temin eden pıyangoga öpüsmek. Bu bahiste, simdiye kadar, ule lan bırakın, beri tarafta, bir fırma, tertıpledığı pıyango sayema takımı çok Uf etti, bâlâ da ediyor. Zararlı mı, degil mi? U sınde, ışını yurutuyor, sonra, onun ışını yürutmesıyle de, bır taznn mn sürmeli, kısa mı? Hattâ kım vatandaşlar bir şeyler kaza(sinema, veya, tiyatroda olursa) nıyorlar. mıistehcen mi, değil mi? gibi. Aleyhte bulunanlar, galiba, bu Amerikanın tanınmıs gazetesi ışten, benım gıbı, hıçbır şey kaNew Tork Times'da bir dişçinin zanmıyanlardır. Onlann, piyanileri sürdüfâ yepyeni bir iddia golara değıl, talıhlerme küsmegördüm. Miami'li olan bn dişçi lerı daha yerınde ve haklı olur. (Dr. Doran Zinner) tntmus, öpüsYaşasın pıyango!. menin disieri çürüttüfünü söylüyor. Çünkü dişlerin çürümesi sSNOT Gelecek hafta: Refi Ceriymis. Yani, öpüşenlerden biri vad Ulunay buyuğumüzün bülbül nin bır disi çdrükse ötekine de gelen, Necıp Aşkın'm Haydn'I v« çiyormnş. kazlar. Galıba epeyee eğlenceli Peki ne yapacagu? SevtillmM olacak D.N. KüLTüP SÖMÜRGKİLİ6İN SONU Hubert Oeschampt Çeviren J. ve F. Orsan Şapır şupur YVES LAGOSTE Çeviren Or. Yaşar GOrbOz IKTISAD DOKTRİNL05 Jean De Lajugle Çeviren Necmeddln Mete Flatı:ÖTL Glamplero Caroccl Çeviren Muhittln Yılmaz ÇAGIMIZIN CUMHURJYÜÎ Pierre Mende» France Çeviren Sıtkı Yırcalı Flatı:ÖTL " Adaaaam sen de„ sistemi sene ionra yürürlüğe girer» gibi bır madde gorddk mü «yedi sene sonrasına Allah Kerim» diye hemen basarız imzayı. Bir de bakarız yedi sene bitivermiş ve, biz, o anlaşmaya ayak Bilgi dağarcığımz için 5 yeni. eser Ö vardır. Ozellikle milletler»rası anlasmalarda, meselâ «yedi tedenberi bir fena âdetimiı ••••••••••••••••• ••••••••••••••••• AKBANK TOSYA ŞUBESI gOnOndn ıtlbaıtn KERMES Zengm KERMES, Şışlı Terakkı Lisesi tesisi mezunlan yararma 11 aralık 1965 cumartesi saat 14 de açılacaktır. Giris serbesttir. Adres: Şışli Terakfti Lisesi Tesisi Nişantaşı Cumhuriyet 14753 MEVLİD Kıymetll «lle buyuğumüz 6 Aralık 1965 Pazartesl ETEM SALLI'ıun vefatının btrinci »enei devrıyesi münasebetlyle, 512.1965 pazar günü, öğle namazını müteaklp, Üsküdar tskela Camilnde okunıcak Mevllde kendlsinl teven dost, arkadas v« akrabalarımızın tesnfleri rica olunur. AILESİ Cumhunyet 14750 NİŞANLANDIK DEMET GUKMEN BORA ÇAKIRKAYA 27.11.1965 HIZMETINIZDEDİR Bu şubed« Hesap açtıranlara tânalık. »4/147U Doç. Dr. HÜSAMETTİN ALTAV Muayenehanesıni Taksım fcumhuriyet Cad. No 169 (Hılton Oteli Karşısı) na nakletmıştir. Tel: 48 22 85 Cumhuriyet 14751 HUSUSİ ÇEKİLİŞ umumi çekılışlerde kazanma şansı Anadolu Çimentolan Türk Anonim Sirketi Idare Meclisinden Blrketlml» hlaaedtrlan feTkalâde TTmuml Hsyet toplantuuun 28 An. hk 1M5 sau tünü saat 15 OO'de Kareköy. Bankalar Caddesl, B*nx* Komerçlyftl* Han, kat 3 da k&tn büromuzd» yapuaeagını bUdlrlr 8ann nlssedarlanmınn bu toplantıda hazır bulunmalannı rlc» »dertB.' Oündeml asağıds bUdlrllml» bulunan mezkur rerkalade OmnmJ ztoye» toplantmna katılmak lsteyen hlssedarlannuzın hamlll bulunduklan ertıanu rey» yerine kUm t m t a toplantı gflnunden bir hafta önc» Şlrketm Eartal'daU merkezlne reya Anvers'de 39, Longu* Bu* da r/Hopl. tal'de kiln Com Pagnle d'Anvers SJL eirketlne teslim etmelert gerek. mektedlr. KaifUık olarak «lınmaüc duhully» Tarakalan toplantıdan Onoe «en NO: ımıntM Cumhurıjet 14752 H A Y KO IVansız, Ingılız, italyan modelleri, k\\zu ve ısmarlama, Spesyalist ve Ortopedık, Kahat ve şık UCUZ ÇİMENTO ve Yüksek Evsaflı kendi imalâtımiz Sunt Mermer ve Karo çinileri MAHMUT GÜCER Firması Tel: 21 45 64 21 47 72 Cumburıyot n ERKEK AYAKKABI ve TERLİKLERİ Baü Almanya Mıllî Sanayi ve Doğu Almanya Leipzıg Fuarlannda tek teşhırcı Sıraselvüer: Klub 12 karşısı Tel: 44 36 61 Cumhuriyet < 1475S Beklâmcılik 4790/14760 GfjNDEM: 1 eirketln 1964 yılı bu&nçosunda görOJen Tealaatı Terdleme Ponu v§ Bndlsponlbl lhtlyat akçesl (tbraç Prtml) adındaki lhtlyatlarm t»TsU hakkındakl İdare Mecllsl Te Murakıp raporunun otunmuı T« kanı lttlhiD. Reklimcılık: 4841 14780 1474»
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle