24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8AHÎFE D O B T 25 Aralık 1965 CUMHURÎYET PERIDE CELÂL ama sonunda beni unutup kendilerine düştüler. Dün gece böyle konuşmuyorNeden geldin, neden kendini sadunuz beyim! dedi. Patron'un evunmadan duruyorsun? diye, sormak istedi Nuriye hanım. Kızın linden kurtulduğunuz için sevinçliydiniz pek, şarkılarımızı da be kendilerini dinlediğini sezerek yan larma baktığını. Nuriye hanıma ğendiniz, içkilerimizi beleşten içsöyler gibi, aslında ona duyunnak tiniz hattâ! için. Nuriye hanım, Mimar Cengizin kıza sokulup boynuna el attığmı Çocuk bunlar, dedi. Gençlik gördü. Gülerek, yavaşça ona bir dedin mi kızacak, atılgan olacak, şeyler söylüyordu. Kız susup büsataşacak! Hepimiz öyle değil miy zülüverdi adamın kollarında. dik zamanında? Sahir Kırtay iskemlesini çekmişNuriye hanımın kulağına îimdi ti geriye doğru, durgun, ve telâsSartre, Brecht, adlan geliyordu. sız. Sonra «Giraudoux« admı duydu. Bu masa kötü kokmaya başSevdiği oyun yazarlarından biri ol ladı! dedi, yüksek sesle. duğu için ilgilendi. Gazeteciye dönmüştü, öfkesiz ba Giraudoux'dan ne istiyorlar! kıyordu adama. Bir sessizlik çökdedi. tii ortaya. Sonra, yazar, ağır ağır, Tiyatro yazarlarını tartışıyor Memleketini sevmek, sosyalar işte.. Kalacakları, kalmayacaklizan fikirleri olmak yasak değil lan ayıkhyor, yararlılan, yararsız dedi. Missisipiyi söylemek de ya lan yargılıyorlar!.. Ben bağımsız sak değil. tş, seslerin iyi, birbirive duygulu bir yazar olduğum ine uygun olmasmda. Senin sesin çin, Jiraudoux, Anouilh, hattâ Roçatallı göründü bana, iyi şarkı söy ussin benzeri olumsuz, geçici oyun leyemezsin sen arkadaş! yazarları sırasındayım onlar için. Yabancı oyun yazarlanna değil, Herkes gülmeye başladı. Adam bana vuruyorlar gerçekte.. bozulmus gözlüklerini düzeltiyor, bir şeyler mınldanıyordu, sonra Nuriye hanımın sırtuun üzerinbirden bire kalkıp öfkeyle uzaklaş den Güler Işığa doğru eğilmişti. tı masadan, karanlıkta kayboldu. Onun kendisini dinlediğini pek iyi Çocuklar gülüyorlardı şimdi. Sabilen alaycı bir gülüşle, hir Kırtay hep öyle durgun, rakı Öyle değil mi küçük hanım? sını içiyordu. diye, sordu. Kalabahkta «Deraokrat bir sosKız gülüverdi. Dostluk vardı bayalizm», «Devletçi yönetun», «Batı kısında. Bosyalizmi«, «Reform», «Kalkınma», Ne ahngansınız ama! Benira «Yeni bir çağ», «Yeni bir devrim» Anouilh'in de, sizin de sevdiğim gibi sözler uçup duruyordu ağızoyunlarmız var. Övdüm d<" sırasından ağıza. Hepsinin ayn yönlerde da onları. Türkiye için uyandıncı, olduklan gerçekte, tam tamamına öğretici, insana insan olduğunu anne istediklerini pek bilmedikleri latan, bu yönde sarsıntı, güç vemeydandaydı. Sahir Kırtay koluna ren oyunlar, öyküler, romanîar gedokunduğu zaman gülümseyerek rektiğini her zaman söyleyeceğim baktı ona Nuriye hanım. Biraz öngene de. Siz keyfiniz için yazarceki sözleri, adamı koğarak Güler mışınız, hoşlandığınız konulardan, Işığı savunması hoşuna gitinişti. duygulu, hayalci, yalnız kendi için yaşayan kişilerden söz etmeyi Yorgun, karanlıktı yazarın bakış severmişiniz kim ne der buna! lan. Ne o dargın mıyu? diye, sorAh küçük fesatçı! diye, düşündu yavaşça. dü Nuriye hanım. Kıza hem kızı Yo, neden dargın olalraı? yor, hem de Sahir Kırtay gibi bi Deminden beri sırtmı dö'nmüs rine çekinmeden karşı koymasından oturuyorsun da! hoşlanıyordu. Yazara baktı. Yüzü Bunlar beni şaşırtülar. ne sarı bir maske takmış gibiydi. Hiç bir kıpırdı yoktu. Gülüşü don î^in aslmı ararsan bana sataşdudaklarrnda. Eği mak için alıp buraya Yazon: 44 Nimbüs Dondı Elif hanım « « • • a •• • • lip omuzunu tuttu Güler Işığın Nuriye hanım. Sizin yazılarınızı okumadım ama, dedi. Sanatta yan tutan bir kimsenin iyi eleştirmeci olabileceğini kabullenemiyorum doğrusu! Bakm ben tiyatro seven biri olarak Sartre'ı da beğeniyorum, Anouilh'ı da! Giraudoux'ya ise bayılıyorum! Hiç de kendimi aşağıda görmüyorum böyle olduğum için. Sahir Kır taya gelince ben onu günümüzün en iyi oyun yazarı buluyorum. Neden kendi yolunuzdan olmadığı za man değerleri vurup yıkmaya Çalışıyorsunuz, anlamıyorum! Yakış tıramadım sizin aydınlığınıza bunu. Benim oğlum bile.. , Güler Işık sözünü, kesiverdi: Neden bile! diye, alayla sordu. O d a sizin yolunuzda, o da gü dümlü sanata inanıyor da ondan! Gene de sevdiği, saydığı bağımsız değerler dolu Alinin. Sahir Kırtay da onlardan biri. Nedir bu kavga, vurmak çamur savurmak her yana böyle! Birdenbire Güler Işıkla çocuklarını payladığı ağzıyla, coşarak sinirli konuştuğunu anlayarak susuverdi, gülmeye koyuldu. Ben kötü, kırıcı bir şey söylediğimi sanmıyorum dedi. Güler Işık. Öyle deği! mi Cengiz?. Genç mimar dönüp Nuriye hanıma baktı, gülüyordu. Sonra ba kışlan Sahir Kırtaya çevrildi. Bir çağ değişiyor, Türkiye ise yeni bir devrim yolunda bunu kabul etmek gerek efendim, dedi. Saygılı konuşuyordu. Tatlı, bir sesi vardı. O konuşmaya başlaymca orada, kalabahktan a y n dörtlü bir küme oluverdiler. Genç adamın, pos bıyıklan, ensesine inen saçları, dağınık, boTıem görünüşü ile pek cana yakm buldu Nuriye hanım. Bizim Gülerin söylemek istediği şu efendim, diyordu. Her çağın olduğu gibi bu çağın da ya zarı, sanatçısı var kendine göre. Hele Türkiyede bunlar eskilere göre çok daha sorumlu, verimli aydın kişiler. llham perisinin ka natları kırılalı çok oldu sanırım. Zamanımızda yazı, resim oyun. topluca sanat, insana vardığında, yüreğinden çok katasuıa yöneldiğinde bir işe yarıyor ancak Sanat önem kazanıyor o zaman. Sanatçı da girecek kavgaya, araç olacak memleketi kallcındırmada, Türkiye için başka çare, başka kurtulu» yolu yok. İnsanlarımızın uyanmasma yardım eden, bunu bilgiyle, sarsılarak, sarsarak başaran ustalar gerek bize. Nuriye hanım, yazarm konuşmak ister gibi doğrulduğunu görünce, Mimarla onu karşı karşıya bırakmak ister gibi iskemlesini geriye çekti. Böylece Güler Işığın yakınlık gösterisini belirtmek istercesine hafiften dizine dayanan, kolundan da kurtulmuş oluyordu. Kız farkına bile varmadı bu davranışm. Sev gilisinin sözlerini, yutar gibi dinliyor, «evet, evet» gibilerden noktalıyordu başmı sallayarak onu. Sa hir Kırtay, insanlarımızın uyandırmak, memleketi kalkındırmak, hepsi güzel şeyler bunlar, dedi. Sizin dediğiniz öylesine ustalarm bizim de başımızın üzerinde yeri var. Yal nız siz, sizin gibi düşünenler bir koşul diye, alıyorsunuz bunu, kötü yanı bu işin bence. Bu ne demektir beyim, bu açıkça, Marks'ın belli prensiplerini bütün katıhğı ile körü körüne kabullenmektir, bir çeşit • düşünce rutsaklığıdır. «Şimdilik, bize böylesi gerektiği için! diyenler bile var içinizde. Sonra sürdüğünüz modaya uyup kopyecilik yüzünden, zorlana zorlana tomurcuklanmadan ölen istidatlar da var. Brecht'den, Garcia Lorça'dan, şundan bundan biraz çal çırp, içine tuzu biberi diye biraz köylü ağzı, kolay acındırıcı lâf lar koy, oyun diye çıkar meydana, beğenmeyene de ya kıskanıyor, ya da •gerici», •burjuva» damgasmı vur, gitsin! Buna yararlı, büyük sanat demeyene de saldır üste lik. Hiç öyle değil! diye. dikiliver di öbürü. Benim sözünü ettiğim sanatçı yaratıcıdır. Doğuştan yetenekli. ışıkhdır. Yeteneğini, ateşini alabildiğine çevresine dağıtılan, verebilen olumlu kisidir. Her sımf kültürünü, «anatını kendısi yara •• • • » • • • •• • a • « • • tır. (ArLan »»r ı AYSEiLEAü ISTANBUL 8.25 Açılış 6.30 Günaydın 7.00 Köye haberler 7.05 Ojun havaları 7.2J Sabah melo. 7.45 Haberler 8.00 İstanbulda bugün 8.05 Türküler 8.20 K. iiânlar 8.25 Bu sabah sizinle 8.40 îstanbulun sest 9.00 Keman solo. 9.15 Türküler 9.30 Kadın ve ev 9.50 Müz. kutusu 10.05 Arkası yarın 10.25 K. haberler 10.30 Sabah kon. 11.00 Şarkılar 11.20 Traffk 11.25 Oyun havaları 11.40 Fraruızca Şarkılar 12.00 Sarkılar 12.20 Rad. armoni raüz. berler 17.45 Hafif müz. 17.50 Ktklâmlar 19.00 Haberler 19.40 K. Uânlar 19.45 Türküler 20.00 Sizin İçin seçtiklerimiz 20.30 Her hafta bir ozan 20.40 Şarkılar 21.00 K. haberler 21.05 Sonat saati 21.35 16 soru genel biJgi yaıısması 22.00 Reklâmlar 22.45 Haberler 23.00 Gençlerle beraber 23.30 Cumartesi kulübü 24.00 Kapanış. İSTANBÜI. tL RADYOSD 14.57 Açüı 5 15.00 Tatü baçllyor 15.30 Gençler için 16.00 Cumartesi kon. 17.00 Çay saati 17.30 Müzikaller 18.00 Caz saati 18.30 Konçerto saati 19.00 ÇeSitli melo. 19 30 Akşam kon. 20.15 PlâkJar arasında 21.00 Onlü scs sanatçıları 21.30 Hafif müz. 22.00 Gece kon. 22.30 Caz müz. 23 00 Si?in için 23.30 DansrdJim 2Î.00 Çeşitli mrlo. 00.30 Gecenin seslenişi 1.00 Kapanıs. konu ve resim: Ayhan Başoğlu SONDÖGÜŞ 12.35 K. llftnlar 12.40 Şarkılar 13.00 Haberler 13.20 Bu hafta n e ler dinliyeceksiniz? 13.30 Reklâmlar 15.00 K. haberler 15.05 Cumartes) kon. 15.45 Caz müz. 16.00 Türküler 16.20 Sonat saati 16.36 Kıır'an, Türkçe açıklaması 16.46 tftar ve ezan 16.47 Sa? eserleri 17.00 Kadınlar fasıl top. 17.25 Çocuklar İçin r 17.40 K. ha ıS SAATLERİ ANKARA 4.00 Açılış 4.05 Sahur programı 6.25 Haberler 6.30 Günaydın 7.00 Köye haberier 7.05 Sabah müz. 7.25 Şarkılar 7.45 Haberler 8.00 Ankarada bugün 8.10 Hafif müz. 8.25 Her telden 9.00 Sabah kon. 9.15 Sorunlarımız 9.35 Melodiden melo. 10.00 Arkası yarın 10.20 K. haberler 10.25 Türküler 10.40 Şarkılar 11.00 Posta kutusu 11.15 Dans müz. 11.30 Türküler 11.45 Konser saati 12.15 Kıbrıs saati 12.25 K. Uânlar 12.30 tkl solist «öylüvor 13.00 Haberler 13.20 Kadınlar top. 13.50 Kayıp mek. 13.55 Caz müz. 14.15 Reklâmlar 15.15 Çocuk bahçesl 15.30 K. haberler 15.35 Şarkılar 15.55 Gençlik saati 16.10 Türküler 16.20 İftar programı 17.00 Çocuk saati 17.40 Rad. çocuk korosu 17.55 K. Uânlar 18.00 Reklâmlar 19.00 Haberler 19.40 K. ilânlar 19.45 Uykudan önce 19.50 Şarkılar 20.10 Sevilen melo. 20.25 K. ilânlar 20.30 16 soru genel bilgi yarijması 21.00 K. haberler 21.05 Bir sanatçı çagırdık 21.30 Eşref Şefik'in sohbeti 21.45 Y. sesler kadınlar top. 22.05 Balete çağrı 22.25 Altı ses Altı şarkı 22.45 Haberler 23.00 Cumartesi kon. 23.45 Cumartesi sona ererken 24.00 Kapanış. ANKAKA tL R\DYOSU 14.57 Açılış 15 00 S. Klâsik eser ler 15.45 Dansa çağrı 17.00 Cu martesi kon. 18.00 Plâklar arasında 18.30 Akjam kon. 19.00 Bossa Rio altılısı 19.30 Haftanın top. 20.00 Orkestra kon. 21.00 Haftanın plâkları 22.00 Müzlk severlerle başbaşa 23.00 Diskoteğimizden seçmeler 24.00 Gece ve müz. 1.00 Kapanıs. Bir taksi parası yüzünden bana bunu yapsm bir kız... Bak ycmekten kalan alacağını veriyormuymuşum. DEUTSCHE WELLE MILLI PIYANGO Yılbaşında Görülmemiş Rekor Kırıyor 1 adet 2 milyon lira 1 » 1 » 2 » beş yüz bin » 4 » üç yüz bin » 10 » İki yüz bin » 20 » yüz bin » » 30 » altmış bin » 40 » ellibin 100 » yirmibin » 250 » on bin » 554 » beş bin » 1054 » ildbin » 5000 » b i n » ve 340.000 adet 200, 100, 50 lira Yeni yılın en büyük fırsatı bir ALMANYA'NIN SESİ Sabahlan : 8.108.40 arasmda 31 ve 41 metrelerden Akşamlan: 19.2519 55 arasında 31 ve 49 metrelerdeo 21 Nuri Beyin yalan dolanla alışverişi olmadığı için İngiltereye hediye gönderdiği adamın tabanca taşunadığını ve adam dldönnc diğini söylemesi üzerine Miasma'mn gözleri tekrar «andalye üzerindeki tnpliz yağmurluğuna çivilenmiş gibi bakıyor; bu yafcmıırluk da acaba hangi dostuna ait? der p b i bir eda ile Miasma da Nuri Beye meydan okmnaya başlıyordu. « Bu işte hiç bir esrarengfe taraf yok arslanım. Kendi kendine işler çıkarma Allahaşkına!» di yor, eldivenlerini giyerek gitmeye baarlanıyordu. •••N dradakl adresinl bulduğunn sa> narak »evinmişti. Fakat bu Londrada bir otel adresinden başk» bir şey değildi. Sonra Urinci. hattâ fiçüncu sımf bir oteldi. Mektubun üzerinde İtalyan pullan vardı. Romadan postaya atılmıştı. Belki bu mektup Jenny'ye Tony tarafından gönderilmişti. Nuri Bey elinden gelse, TonyVi bulup derhal polise teslim eder, cezasmı çekmesine yardıma olurdu. Nuri Bey, bir kadının odMnn aramanın efendilife yaraşır bir hareket olmadığım pekâlâ biliyor; fakat halihazır sartlar altında efendiliği bir tarafa bırakarak Jenny'nin yattığı odaya çıkarak yatağını, yorganını ve nihayet şiltesini allak bullak edercesine aradı. Yatakta burnuna çok hoş gelen bir koku vardı. Bütün aramalara rağmen bu jüzel kadm kokuntndan başka hiç bir emare elde edemedi ve nihayet yatağın demlrlerine elini sıkıştırarak acı PROGRAMDA HABERLER • GÖNÖN SİYASl YORUMLARI • RÖPORTAJLAR ALMAN BASININDA TÜRKİYE • ALMANCA OERSLERİ VATANA SELÂM • OİNLEYİCİ MEKTUPLARI KADIN KÖŞESİ • SPOR • MÜZİK No< : Vıltl blrçok taleple» Oterlm; Aimsne* fnltrinln bM**"< g»; knau, 2 ocak 1966 tertMndMt lttt«f«fi h«r pezar ubafiı Joan Çeviren: B. KURTARAN nns dayanamıyacak kadar kendini helâk etnu> oldu. Yorgun ve ümitsiz tekrar salona indi. Paket ortada olmadığı için, onu bulraak ümitleri de tamamiyle suya düşmüştü. Sonra Jenny'nin böyle khnseye gözükmeden nasıl gözden nihan olduğnnu düşünmeye başladı. Çok zaman arkadan demirli olarak bulundurulan bahçe kapısından çıkıp gitmişti mutlaka, diye diişündii. Salon kapısınm önünde bir kSşeye çömelmi? olarak duran Hacı, belki kızın evi terkettiğini görmüştü. Nuri Beyin demirlere sıkıştırdığı parmağmdan şimdi kanlar boşahyordu. Fakat o buna dikkat edecek halde değildi. Onu yine bir kadm, hem de ne kadar kolaylıkla aldatmış ve evden sıvışıp gitmişti. Artık bir daha Jenny'yi çöremiyeceğinden emindL Belki de gönnese daha iyi oUcaktı. (Arkası rar) takrartenacaKtıf. T.ı.p Onrin*. tm «ersiartn tmkıe t*ı\m<*İM k»ieytasbncalı bro*0' gönüerMt. « Msdemkl içmde şüphelenecek bir şey yok, o halde paketi geri almakta neden bu kadar urar ediyorsunuz? diye sormaktan kendini alamadı. Aralarında uzunca bir siikut vakfesi oldu. Nuri Bey şimdi eski dostluklannı dfişünerek: « Eğer paket nezdlmde olsa, Nuri Bey iMasma'nın gidişin size iade ederdim. Fakat maalden memnnn, lâfı daha fazla u esef yok» dedi. Artık Miasma için yapılacak bir zatmamak için de sfikutn tercih ediyordu. Fakat Miasma sanki hiç şey kalmamıştı. Bütün ümitlerini dönmekten acelesi yokmuş gibi, tekrar sor kaybetmişti. Yalıya başks çare yoktu. du: Evet, yalıya dönmck ve bekle« Fakat sen dün hava alanındaki olayın nasü geçtiğini bana mek. Nuri Bey; Miasma ve Harnıın anlatıversen ne olur arslanımî.j» Nuri tekrar anlattı olam biteni! merdivenleri inerek gözden kayFakat artık sabrı tükenmiyor de bolduklannı görünce doğru mutğildi. Bunu anlıyan Miasma da fafa koştu. Jenny yerine ekmek müpâlemeyi kısa kesmek tarafta bıçağınm üzerinde şu notu buldu: Dışan çıkıyorum, çabuk dönerı idi. Eı tatlı ve sâkin bir tarzda bütün merakmın, gayesinin pake rim. J. ti geri ahnaktan ibaret olduğunu Jenny bu notu eski bir zarf üsdyleyince Nuri Bey büsbütün çizerine yazmıştı. Nuri Bey de Lon ledeı çıktı ve: Detttuh* Well« S K«ln/Xlm«n7» P. K. 344 E (Basın 21218/1574») Ordu Soya Fabrikası Müdürliiğiinden ORDU 1 Rafine Soya Yağı koymak için 1, 2, 4, ve 5 kilo ga^unlık olmak üzere cem'an 57000 adet teneke kutu 5/1/966 çarşamba günü saat 15 de kapalı zarf usulü ile isteklisine ihale edilecektir. 2 Bu işe ait muvakkat teminat 10.000. TL. dır. 3 Şartnamesi Fabrikamız Ticaret Servisinden temin edilebilir. 4 Fabrikamız ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine vennekte tamamen serbesttir. (Basın 24571/15751) Millî Piyango Biletinde Sahlıdır (Basın 24063/15759) Karadeniz Teknik Üniversilesi Rektörlüğiinden: Temel Bilimler Fakültesi Yüksek Jeoiog dalına 35 yeni öğrenci almacaktır. İsteklilerin 2 ocak 1966 tarihine kadar Temel Bilimler Fakültesi Dekarbğına müracaatları llân olunur. (Baaın 24906 '15758)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle