13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHDRİYET 2 AraUt 1963 SAHtFE BEŞ Şehirde ve Şehirde ve Yurtta Şehirde ve Oyuncak tabancalar mermi atar hale sokuluyor Oyuncak tabancaların bazı kim «eler tarafından ufak bir tadilâtla mermi atar hale gelmesi yüzünden yurda külliyetli miktarda oyuncak tabanca girmektedir. Son bir hafta içinde îstanbul Limanına gelen «Marmara», «Ege» ve «îskenderun» gemılerinde kaçak olarak getirilmiş 500 oyuncak tabanca Gümrük Muhafaza arama ekipleri tarafın dan bulunarak müsadere edilmiştir. Italyada 25 30 lira arasında •atılan tabancalar gemiler Türkiyeye geldikten sonra muhtelif yollardan dışarı çıkarılmakta ve 6075 lira arasında alıcı bulmaktadır. Bundan sonra muhtelif yerlerde tadilâta tâbi tutulan oyuncak tabancalar 6 kalibrelık mermi atabilecek hale gelmektedir. Diğer taraftan son gelen «Akdeniz» vapurunda da 250 adet oyuncak tabanca ile 2 sahici tabanca ele geçirilmiştir. cAkdenız» vapunınun muhtelif yerlerinde bu tabancalardan başka 250 adet giyilmiş elbise. kadın giyim eşyası ve kilitler bulunmuştur. Kalblerine kapak takılıp kurtarıldılar ««lümlerine iki • üç aylık bir süre kalmışken, kalblerine taküan ka paklarla yeniden hayata kavuşan 15 hasta, dün İstanbul Göğiis Cerrahisi Merkezinde bir araya gelmiştir. 15 açık kalb ameliyatlısmın tedavi süreleri dolup taburcu edilmeden bir araya gelmeleri Türkiyede ilk defa olmaktadır. PullTime sisteminin tatbiki ile daha rasyonel bir çalışmaya girmiş olan İstanbul Göğüs Cerrahisi Merkezinde başarüan 15 ameliyatm maliyeti 210000 .lira ci vanndadır. Aym ameliyatlar yurt dışında 2 milyon 100 bin lira civannda masrafla yaptınlabilmektedir. LMIIÜI 0 ayda J. J milyon Denızcılık Bankasından alınan bilgiye gore, Banka'nın gemileri ile ekım ayı içinde Şehir Hatlarında 264.476 araç ve 5.763.652 yolcu taşınmıştır. Yalnız araba vapurları ile Kartal Yalova arasında 10.073 araç ve 38528 yolcu, Kabataş Üsküdar arasında 254 bin 403 araç ve 1.086.756 yolcu nakledilmiştir. Marmara Boğaz içi Haliç îzmit hatları yolcu vapurlarmda taşınan yolcu sayıtı 4.637.971 dir. Geçen yılın ekim ayına oranla bu yılın ajTiı ayında Şehir Hatları vapurları ile 24.136 daha fazla araç ve 54.071 daha fazla yolcu taşınmıştır. Hastahane Baştabibi Siyamı Hersek, 1 Kasım 1965 te FullTime sistemine girilişinden bu yana, çalışmaların yuzde 25 arttığını, doktorların saat 18 e kadar hastahanede bulunmalan sebebiyle kontrollann da daha iyi yapılabildiğıni açıklamıştır. Eskiden haftada iki olan ameli\at günü yeni sisteme girişten sonra 4 e çıkanlmış ve 19 gün içinde 6 mitral kapağı, 1 sort kapaği, 1 aort ve mitral kapağı, 5 doğuştan muhtelif kalb bozukluk larının giderilmesi oUnak üzere 13 açık kalb ameliyatı yapılnustır. Ameliyatlardan biri, 10 gün sonra böbrek ihtilâtından ölümle neticelenmiştir. Aym süre içindeki kapab kalb ve akciğer ameliyatlannın sayısı ise 26 dır. Yeni sistemin kapsamma 21 doktor, 1 eczacı, 12 hemşire ve 5 hemşire yardımcısı girmektedir. Sabahtan 16 ya kadar normal poliklinık yapümakta, daha sonra doktorların özel hastalan gelmektedir. Siyami Hersek poliklinik muayeneleri ile ameliyatlardan yuzde 75 inin parasız yapıldığını ve masraOarının döner sermayeden karşüandığım açıklamıştır. Doktorlar da PullTime sisteminin olumlu sonuç verdiğini ve bütün hastahanelerde uygulanması tezini savunanlann yakm bir gelecekte haklı çıkacaklannı söylemişlerdir. = = Bu bir namus meselesiydi... önceki gece Zeytinburnunda imam nikâhı ile evlendiği 18 yasın daki kansı Ssime Ulnocak'ı Ordndan başka bir gençle kaçması sebebiyle öldüren N'ecati Akpınar yakalanmıştır. Kaatil: «Bu bir namus meselesi idi. Şimdi sadece düşünüyorum. Karım bana ihanet etmişti. Gözüm bir şey gönnedi» demiştir. Resimde, yakalanan kaatil üstte ve einayetin görgn tanıklan olan Arife . Erdoğan ve Sefer Uluocak, olayı anlatırken görülmektedir. I Mezarlık etrafına gecekondu oturtuldu Elâzığ Son günlerde asrî merariık civarındaki 30 dönumlük hazine arazisi üzerinde gecekondu yapımı çoğalmıştır. Belediye Başkanhğı Encümenden karar almış ve bunlann yıküması kararlagtınlmıştır. Önümüzdeki günlerde de kaçak gecekondulann yıkımına başlanacaktır. ! S E S 5 2 E = IKUKLALAR1N) Röportaj: Neyyire KOÇER Arkadaşunız Neyyire Koçer perdenin geriskıde kuklalann iplerini kontrol eden iki artistle be • raber... Birazdan ba kuklalar minyatiir sahnede canlanacaklar. (Fotoğraf: Selâbattin GIZ) • CAN1 VARİ "Kuklalann ruhu bir sırdır,, | = L Leylâ Sayar'ın otomobilini çalan bir genç yakalandı tomobil hırsızlığı yapan zengin bir ailenin oğlu Gaziantepte yakalanmış ve şehrimize getirılmişitir. Abdülkadir öztemir adındakl sanık, bundan bir süre önce îstanbuldan artist Leylâ Sayar'ın 34EE682 plâka sayılı otomobilini çalmış ve Anadoluya götürüp satmıştır. BOTA VE NUMARA de bitirmiştir. tlk işinden sonra, Cel&l GüçbilPolis, çalınan ve satılan otomomez'e ait 34DC663 ve Nuri özakyol'a ait 06AY505 plâka billerin bulunduklan yerleri tessayılı otomobilleri çalan, motör bite çalışmaktadır. Abdülkadir, numarlannı değiştirıp, boyattıkilk hırsızlığı sadece bir macera tan sonra sahte evraklarla satan sanık, kazandığı paralarla 6 ay için yaptığını, ancak, bu işin kolay başanldığmdan otomobil çal eğlenmiş ve bütün parasmı barmaya devam ettiğini belirtmisitir. larda, pavyonlarda, kumarhaneler O Bir genç aşk uğnına 24 yıl hapis yataeak «Benim kıza neden lâf atıyorsun?.. Neden peşinde dolaşıyorsun?..» diyen Esat Taş'ı Fatihte bıçakla öldüren Rahmi Eyüp adlı genç, dün yapılan yargılanması sonunda 24 yıl ağır hapse mahkum edümiştir. îkinci Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada mahkumiyet kararını soğukkanhhkla dinleyen 18 yaşındaki genç, bundan altı ay önce Fatih Piri Sokakta, sevdiği genç kızın babası tarafından yolu çevrilmiş, çıkan münakaşa sonunda cinayeti işlemişti. ARALIK 2 ŞABAN 8 V. | 7.05' 12.03 IM.28| 16.41118.19, 5.17 E. J 224"[ 7.221 9.46[12.00| 1.37J12.35 sFIIlIllIIIIIIlllIIIlIllHIIIllIIIIIIIIIlIIIIIItllIllIIIIIIlIIIIIllllllIllllIlllllllllllll' ııımı' zamanda dinliyemez. Dinliyebilmesl için reklamlann değişik saatlerde yapüması mantıkan en doğru yoldur... Bir dinleyici grupu ki, bu çoğunu teşkil eder reklamlardan memnun değildir Reklâmlar müddetince radyoları kapalı bulunmaktadır. Demek ki aym saatte reklâmlann yapılması, seven dinleyici grupunu her iki tarafı dinlernekten mahrum etmekte, neşriyatı sevmiyen gru pu en az bir saat radyo dinlemek ten mahrum bırakmaktadır. b) Reklâmlar TJt.T. Genel MU durluğune yılda 1213 milyon ge lir temin ediyormuş, inaruyoruz, daha da artmasım temenni ederiz. Pakat radyo dinliyen 31 milyon vatandaşın her yıl Mart aym da ödedıği radyo vergisi tahmin lerin üstünde milyonlar tutar. Bu sebeple nâçiz kanaatimiz, rek lâmlar, radyolannda daha neşeli zengin, kaliteli programlar bekliyen vatandaşlar lehine azaltılmalı, aym saatte her iki radyo da birden neşriyat yapılmamalıdır. c) Milll, dinl bayram günleri programlarda reklâmlar gene aym saatlerde berdevamdır. Bayramlarda reklâmlar yapümasa, yerine sengtn eğlenceli program lar olsa daha iyi mi olur, daha kötü mü olur? Bayram dolayısiy le radyolanmızda olan değişiklik şudur: Sabahlan davul zurna ile 15 dakikalık oyun havalan, akşanu merasim yerinden kısa bir röportaj bundan ibaret. Arkasın dan sabrımz varsa dinleyin reklâmları. 2 Bir iki senedir programla meşgul olan alâkadarlar üd büyük: radyomuzda benzer muzik yayınlannm değişik saatlerde yapümasma bilhassa dikkat edileBir harb malulü teğmen maa cektir, dendiği halde son uygulaşmdan başka harb malulü zammı nan programda dahi bu husus ve tütün ikramiyesi ile ayda 2000 tam olarak yerine getirilememişlira maaş alıyor. Harb malulü tir. Küçük bir misal vermek icap erler ise ayda 1000 L. maaş alı ederse pazar günleri tstanbul yorlar. Vazife malulü teğmen radyosunda 17.15 • 17.45 arası inayda 400 L., erler ise 200 L. para cesaz fasıl heyeti Ankara ahyorlar Eski vazife malülleri radyosunda 17^5 17,55 arasında ise daha az maaş ahyorlar. Bu fasıl heyeti vardır. Görülüyor ki para ile, hiç çalışamadıklanndan programlar değişik saatlerde vegeçinmelerine imkân yoktur. Va rilen sözlere göre hazırlanmamış zife malullerine verilecek para tır. Celâl Ülker nın bütçeye külfeti 56 milyon liradır. Bu kadar para bütçeye yük teşkil etmez. Geçen Mecliste hükümet anlayıs gösterdi, 5 yıllık plân bahanesi ile arzu ettiklerine bütçeye 100.000.000 larca vük teskil etse bile B.M.M. kabul etmesine rağmen vazife malullerine ait kanun tekliflerini ekseriyetle kabul etmediler. Fakir Yunanistan ve Yugoslavya ve daha Oeçen nnenln hazlranından berl bir çok memleketler harb ma4 defa Kge Zlraat Fakülteslne çliltklüllerine verilen para kadar va çe yazıp odemell kltap tstedlm. Kİ. zife malullerine de veriyorlar. t»p göndermedlklerl glbl. dUelcçeleSayın senatör ve milletvekilleri rtmln hlç bljine cevsp »ermedller. nin harb malullerine verilen paBu JXT bir arkadJtsım, benim tstc. ra kadar vazife malullerine de diğim kiUplan Sdemeli olarak Ege verilmesi ve harb malüllerinin Ziraat Fakültesinden Istedl. Kltap. ıstifade ettiği haklardan vazife lar on be; g1in lçlnde RddL Ölm yuyası olan blı fakfUtenln malüllerinin de istifade etmeleri ıçin derhal kanun teklif etmele bu hareketl ne sekllde tefslr edlleblUr? ; rini ve kabul ettirmelerini rica Ders kltabı olarak taklp ettlSlmiz > ederim. bu kltaplann gonderllmesl bususun Ozülerek söylüyorum, haftalık radyo programlan dinleyicilerl t&tminden çok yoksun bir şekilde devam etmektedir: Her hafta pazar günlerl «Bizi dinler misiniz?» saatini pür dikkat dinliyorum. Yeni yenl vaadlerle yeni bir altı aylık program devresinin başlıyacağı haberi, eski programlarda devam eden aksaklıklann giderileceği Umidi Ue, yeni başhyacak programlan sabırsızlıkla bekliyonım. Fakat yeni programlan dinleyince, eskisinden çok az farkh olduğu, yalnız söz yaymlanna inhisar ettiğini görerek sukutu hayale uğruyorum. «Bizi dinler misiniz?» adlı beş dakikalık yaymda sayrn spikerin konuşmasının sonunda «ge ne de vazifemizi yapüğımızı iddia etmiyoruz. Her zaman yapıcı tenkidlerinizi bekleriz.» temennisine uyarak tstanbuldan dinliyebildiğim ve nüfusumuzun çoğunun dinlediği memleketimizin en büyUk iki verici istasyonu Ankara, Istanbul radyo programlan hakkmda tenkidlerlmi açıklrya cağım: 1 Umuml rekl&m saatlerinin herkesi bıktırdığı gün gibi aşikârdır. a) Umuml reklâmlar, Od büyük verici istasyonumuzun aşağı yukan aynı neşriyat saatlerine rastlamaktadır. Bir dinleyici gru pu reklâm neşriyatından memnunsa tabil ki her ikisini aym TRT Yayınları İmar ve İskân Bakanı Menteşoğln Afyonda AFYON BakanlıSı UB Ugill ln. eelemeler y»pmak üzere dün Ogleden sonra sehrlmlze gelerek geceyl Afyon'da geçlren İmar ve İskân Ba kanı Haldun Menteşoglu beraberlnde bulunan İsparta, Burdur Senatörlerl Ue blrllkte şehrlmlzde bulunan partUeri zlyaret etmlş. yalnız AP h Merkezl binası bakanm geldlğl saatte kapalı olduğu İçin Balcan kapıd» kalmıştır. Afyon'un dertlerl İle al&kalanan Batcan'dan Afyonlu. lar meşhur Afyon Kaleslnln tonlarca sgırlıfındakl kayal£.nnm tehdldl altında yaşayan 8 mahalledekl 1500 allenln dâvasına egulnmesl ve bln&lırda oturan allelere de şehrln emln yerlertnde yerleşme îTnvtTiı sağ lanması lstemnlştlr. Bakan bu mevzuda Senatoda da bir kanun tekllfl oldugunu vs .«. yonlular lcln eîlnden gelem Aniaray» dönünce vapncagını Taadetmijtlr. Siyasî mahkumlar ve af Bugünkü, Ceza hnknknna göre, snçlnyn cezalandırmak için değil, islfih içln verilir. Ceıanın suçlu nun şabsiyetine uydurulması lâzımdır. Bu gaycyi sağlayan müesseselerden biri de af müessesesidir. Suçlulukla mücadele mev cut ceza cezaevlerine yenilerini eklemekle, »|ır ceza vermekle değil, ferdi suça iten âmilleri bertaraf etmekle mümkündfir. Ferd mazide iftihar ettifi ve istikbalden bekIediği bir şey yoksa § 1 19 işlemekten çekinmez. Bn gün cezaevlerinin suçlu üzerinde müspet değil, menfi tesir icra ettiği bir hakikattir. Siyasî mahkumlar hapishanesinin yı kıcı tesirlerine daha az mamz kaldıklanndan, istikbal ve maıi ile olan mlâkaları daha fazla olduğnndan suç işleme ihtimalleri de âdi mahkumlann aksine daha azdır. Bütün bn sebepler ve at müessesesinin tarihî men ;ei, diğer devletlerdeki tatbikat göz önüne alınırsa af, âdi mahkumlar için değil siyasî mahkumlar için bahis konnsudur. Politik sebeplerle âdi mahkumlara tatbik edilip, bir kısım siyasî mahkumlann, bilhassa 21 Mayıscıların saf dışı bırakılması af müessesesine ve hukuk llraine vurnlan en büyük darbe olacaktır. Vazife malülleri aı ntaaş alıyor Ankara («J».) Bundan bir süre önce, Urfa ilinin Halfeti mmtakasında bir arazi ihtılâfı yüzünden, Müslim Odacıbaşı'nı öldürdüğü iddia olunan Ahmet Altıntaş, Mehmet Gündoğmuş, Salih Altıntaş, ömer Kocabaş, Ahmet Kahveci ve Enver Kahveci yakalanarak adalele verilmişlerdir. Öte yandan, Diyarbakır ilinin Silvan ilçesine bağlı Güngoren köyündeki Mobil Arama Kampına silâhla tecavüz ederek soygun olayına katıldıklan iddia edilen Ibrahim Ekinci, Ali Işık ve Sait Yılmaz adındaki şahıılar da yakalanmışlardır. Silvan cinayeti sanıkları adalele verildi ki... Puccini, Pirandeüo. Jean = Cocteau, dünyamn adlarını u s nutamıyacağı kışiler. 5 Ve 1958 de «Podreccamn Kn = V ukla piyanist coşmuş, çalı • hici insanlar onlardı, artist, ol çükleri» 800 aktöru. 300 dekoru, Ş 1000 kostütnü, 1200 kuklası, luk Ş yor, çalışıyordu. tnatçı kukla sa olsa, bir dev olabilirdi. Ço lacıları, hattâ gerçek opera sa Ş kadın şarkıcı ille kendi şarkısını cuğun hakkı vardı. «Podrecca natçılan ile Amerika yolunda S istiyordu. Bir artist girdi sah nın KOçükleri* minyatiir sahne dır. tki yıl sonra oradan Parise E neye. Şarkıcıyı boynundan tut lerinde âdeta yaşıyorlar. Seyir yollanırken Amerikayı Güney S tu, aldı goturdü. Seyircilerin ciye, ölçülerini bile unutturan den kuzeye geçmış, 1000 den faz Ş arasından bir çocuk bağırdı: bir gerçeklikle. la temsille kendine bağlamıştır E Dün akşam, 52 ülkenin 1000 Paris ayrı bir zafer olur. 5 «Anne~ dev götürdü bak. ^ O şehrınde, 90.000 oyunu yüz binkadar dalmıştı kı kuklalara sa l«rce seyirci tarafından alkışlanmış, bu eşsiz kukla tiyatrosunun perde arkasındayım. Bir âlem onun kulisi. Projektörler, Kuklalar, ilkin, ünlıi sanatçı = dizi dizi sarı • kırmızı lâmbaiar, beyaz halatlar, halatlar, ipler, lar (Roma Güzel Sanatlar Aka Ş ipler.... Gemi güvertesi gibi. Ve demisi profesörlen, Milâno Sca s incecik tellere asılı sayısız kuk la Operası sanatçılan gibi) ka E la. Loşlukta hayaletler gibi gö leminden doğuyorlar. Sonrasını, = zetliyorlar insanı. îki dar mer Dr. Podrecca sağlığında bir ga ş E divenden daracık bir sahanlı zeteciye söyle anllıtmış: «Romada bir manastırda, bir Ş ğın yanlanna çıkılıyor. Artistler bu sahanlıkta sıralanıyorlar atelyemiz var bunun için. Adı ş : kuklaları oynatırlarken. Kolla da «Hayaller evi». Burada, knk = nnı sahanlığın kenarından sar lanın, önce, iplerle oynatılabi = leeek bir çesit iskeletini hazırla = kıtıyorlar. rız, yaratılan desene göre. Son ra da iskeleti etlerle.» pardon, = tahtalarla, kıtıklarla saranz.Yü = Her elde haç biçimi tır deg zünfl heykellraş yapar. En son E nek. Değneğe bağlı iplerin uç ra ona bir rnb veririz. Asıl ö • şş lannda birer kukla. Eller oyna nemli olanı da kuklanın ruhu dı mı bir buçuk metre aşağıda dnr. Nasıl vecildiğini söyliye = ki minyatür sahnede, insanı ken mem size. Knklanın ruhu bir S di kendinden alan, bir renkli, sırdır.» E müzikli cümbüş başlıyor. Bu el«Piccoli» lere mektuplar gön E ler hızlanıyor. yavaşlıyor, hava derenler var. Hem de bazılan = da geometrik çizgiler çiziyorlar. ünlü kişiler Bu tutkuyu yadır Ş Eller dansediyor. Bütün kımıl gıyamayız. Kukla, çocukluğu E danışlan bir ritmmuzda gerçekliğine inanmak için S rüyalı dünyaya ~ Bu ellerden tellere, tellerden çırpındığımız kuklalara gizli bir şey akıyor. can veriyor. Bence, kukla. in Ş Sanki can, sanki yaşantı, sanki sanın maddede canlanışı Çncuk Ş kukla sanatçısının içinde gizlen luğumuzun dünyasından tıpış S miş bir şey... Ve kuklalar kı tıpış kaçmış, tâ bize gelmiş fii S E mıldamakta değil, birden, cana bi. Nasıl sevümez. geliyor, canlanıyorlar. Minya tür sahnede bir p^ri masalının buyüsü başlıyor. Yavaş yavaş, duman gibi, seyirciyi sarıyor. Müzik, dans, yalnız kımıldanışTrupun en eskısı kırk yıl E; lann dile getirdiği esprilerin lık genç kadın sanatçı (evet 5 şenliği renk renk, pırıl pınl ta her haliyle genç) Giannina Bra 3 şıyor sahneden. Şimdi, Meksıka ga bana: E nm çarşı pazar dolaşan halk Kuklalanmızı aşkla severiz = şarkıcıları, şimdi, bir Doğulu biz, dedi, bn ipler bizi hirbiri s dansözün dalga dalga titreyişle mize bağlıyor, bir gün bakıyo E ri... Sonra bir müzikli masal, ruz ki gönlümüı onlarda kal E bir ihtiyar flütçü... Ve hepsi, mış. = hem tıpkı bize benziyor. Yin« 35 yıllık bir erkek sanat E Eller dansediyor Felsefe öğretmeni E kuklacı İ Artistlerden biri 3.5 metre yükseklikteki sahanlıktan, bir koklayı sahneye sarkıtıyor, öbürü perde arkasmda caz kuklalannı hazırhyor(Fotoğraf: Selâbattin GİZ) İstanbulun elektrik enerjisi şehreyetmiyor Cereyan kifayetsizliği yüzünden birçak sanayi işletmeleri müşkül durumda Doğan KEÇECİOĞLU MERSİN, (Güney llleri Bürosn) Gulnar ilçesinın Eskiyöruk köyünde Halk Eğitim Merkezi tarafından bir halıcılık kursu açılmıştır. i i • Çalıştığım köy mahrumryet ve o derece de köyün yerleşmesl çok dağınık. Köye okul dört senedir açümış, yetmiş öğrencinı var. Oç senedir didmip çalışıyoruz. Her şeyden mahrumuz. Hiç bir araç ve gerecimiz yoktur. tmKânsızlılctarımız fazla. Gazeteniz vasıtasıyla durunramuzu neşredersenlz, İçi aayan hayır sever kimselerin yardımlada, llgllUertn dllücatlerlnS çekmek t. rını beklerİB. AU özer Fahri SBley çln gazetenlzln araclUSını rle» edtDtkenU koyfl tlkokulu Mfld. Dereboyu No. 52 Ortaköy rlm. Hekimhan • Malatya lstanbul Mus» Weclp OsnuLneıoîln Ege Ziraat Fakültesînin »ulumu OKULA YARDIM 1 BEKÇÎ PARASI YÜZÜNDEN «ıiıııııııııınııııııniiııııııııııınııııııııııııımııııııııııııııııııiııııııııııııııtıııııııııııııııııııııımııııııuıııııiiiıuıın ehir elektrik cereyanının kifayetsizliği bir çok sanayicileri müşkül durumda bırakmıştır. Özellikle saat 16.30 dan sonra elektrik Idaresi tarafından bazı fabrikalara telefon edilerek «cereyan yetersizliğinden makinelerin durdnrnhnasuun» istenmesi işletmeleri zarara sokmakta ve maliyet yükselmesıne yol açmaktadır. Bu konuda Squibb îlâç Fabrıkası Müdürü Nihat Gener: «Ikî aydanberi haftada iki defa 1630 da makineleri durdurmamız isteniyordu. Son günlerde bn her gün istenmektedir. Biz de buna uymak zorunda kalıyoruz» demiştır. Eczacıbaşı tlâç Pabrikası Müdurü Melih Eczacıbaşının da yakmdığı konu hakkında Elektrik İdaresinden bir yetküi, olayı doğrulamış ve şunları söylemiştir: «Hirfanlı barajında su seviyesinin azalması sebebiyle makineler tam randımanlı çahsamamak tadır. İstanbulun ihtiyacı olan 260 bin mekavat enerjinin 100 bi ni Silâhtarağadan ve geriye kalanı da Hırfanlıdan karşılanmaktadır. Fakat, su azlığı sebebiyle Hirfanlı 160 bin yerine ancak 130 bin mekavat elektrik verebilmektedir. Bu durum karşısında Yüksek Enerji Tevzi Komitesi, sanayide tahdide karar vermiştirj» Yağışlar sebebiyle Hirfanlı san Küçükpazar tralının 20 25 güne kadar randıNazır tzzet manlı çalışabileceğini belirten üSokak M sayıda oturan Nedim ile eşl Zeynep Boztepe, aym evde kigililer, Yıldıztepenin 40 yerine 43, Umraniyenin de 80 yerine 84 racı Kemal 1leri, Tnnns 1leri v« Ali Sevindik, bekçi parası yüzünden mekavat elektrik verdiği takdirkavfa etmlslerdir. Bekçi parannı paylasamıyan iki taraf arasındaki da sıkıntının hemen giderUebüekavgada 16 yaçındaki Kemal, bıçakla Nedim vt Zeynebi y»r»l»mııtır. t bllrtliH k»vf»cıUx a l k Halıcılık kur8u açıldı Ş Bıkmak mı, diye şaştı, bcn S daha ortaokaldayken tutulmus E «Podreccamn Küçükleri» nin tum kuklalara, şimdi onlarla ya E = yaratıcısı Vittorio Podrecca, Ve sjyomm. daha tabii ne var? Artistlerin en genci Phiüppi S nedikli bir hukuk doktoru, gazeteci, yazar ve müzik eleştiri Louisa 23 yaşında bir felsefe öğ E cisi imiş. 1906 da bu hayalsever retmeni. Sahanlıkta, tahla dtğ Ş genç adam Romaya gider. O sı nejinı ahenkle sallarken yalnız S ra, tiyatro sanatı korkunç bir Hegel'leri, Kant'ları değil, dün 5 kTİz geçirmektedir. Podrecca, yayı unutmuşa ben/iyordu Sa Ş niyeleri bölüm bölum ölen o, Ş bu sanata modası geçmiyecek, şaşmaz, yanılmaz kımıldanışla E ölmiyecek yeni bir ıfade şekli rın ritmi... Kukla sanatçısının el E bulmak ister. Aklına, çocukken lerinı anlatmak kolay değil. Ş tutuldufu kukla oyunlan gelir. Virtüoz ellerinı hatırlatıyor. S Kukla oynatan o eski aileleri Etrafıma bakıyorum, sırası galE bulur, onlardan oyunun tekni memiş yüzlerce kukla Teksaslı S gini öğrenir. Romada bır pr^ns lar, tspanyol boğa güreşçılen. S malikânesinin ahırlarmda yük zenciler... günün gözde ttalyan E sek taş duvarlan fresklerle süs şarkıcısı Rita Pavone bile var S ler ve dünyayı hayran bırakacak Asıldıkları yan karanlık köşe S tiyatrosunun ilk temellerinl ku lerden kıskıs bizi gö^ethyorlar E rar orada. Teknisyenlerı ile kon sanki. Kimı 3. kımı 10 kılo ağır E ser, dram, vodvil, çeşitli sanat hktaymış. Kimının 4, kiminın S alanlarını inceler. Hattâ opera 15 ipi var. 3 kilometrevı bulu S sanatma el atar. Verdi'yi, Ros yor bütün iplerin uzunlugu. S sini'yi, €Piccoli Küçükler» i nin unutulmaz 35 dakikasına sığDr. Podrecca tiplen. çokluk, E dırmayı başanr. insanlardan alırmış. Meselâ. kuk E 1914 teki ilk temsillere yal la tiyatrosunun kırk vıllık yıl E nız çocuklar getirilirken bu o dızı «Piyanist Picenlovskv» yı Ş rijinal tiyatronun büyükler icin ünlü Polonyalı virtüoz Pach espriler, inceliklerle dolu güç mann'dan almış. Kendısı ile E lü komik yönü anlasıhr. Artist New Yorkta tanışmis Pachrrann E ler, müzisyenler, dram yazarla onun hatın için, otel odasın S rı, aktörler prens malikânesi da, uzun uzun pıyano çalar, kı E nin bu küçük köşesine akm e mıldanışlannı tekrardan bikmaz E derler. Iflerinde kimler voktur mış. Büyük ktıkla varatıcîi. Po S lonyalı virtüozdan, dünvanın en ünlü palyaçosu Grock'Ia da ay E nı şevi vapmış. V" ışte hu ıkı S Doktor dev sanatcidan. Sarav «inema E sındaki küçüeük sahnede heve E canlar yaratan. o sanp kukla = piyanist Pıccolovskv doŞmus E Oert Sae «e Zfthreri Kuklalar kuliste gölaelere hen E Hastsbklan Möttthamnsı ziyorlar Ama sahnede ı<=ık bır E tstlkial Oad Parmaltkapı yüzlerine varmava gör'ün. Ip E No: 66 Pel: 44 10 73 leri bir çekilmpye gör^ün M E ü zikle. renk'e sevircinııı icın» H Ş kıyor Kenfii diinvHSinın nlçiile ~ ri ile büviilüvor sizı Onun 'cn E DT. Zivaettin Maktav oyun bitince. tıpkı "îHhırı £tı« Knlak BnroD Botaa ti dev sanan çoruk eıhi hİ7iTn s Bastalıklan dünvamızın nlcülpnnı vidırsı E ve yorsıınuz. Ne hantal bu hıritrı Ş A*n Çenc Slrnrtlsi dünyamızın ölçülpn Ve np 'at S Möfehassısj lıydı Podrecennın Küfiiklprinin E küçük dönva«:ı Şj Taksurı Keceppass C S/l Rir n»rı mn«îpli pıbı s «8 S0 W IIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIİK Bu harika tiyatro nasıl doğdu? «» : S Yıldız kukla | Tarık Z, Kırbakan
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle