12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
BAHİFE ÎBJ 2 Aralık 1965 CUMHURİYET FRANSA'da KİM KAZANACAK ? Dr. Hıfzı TOPUZ «PARİS» 4 4 Gazetemde yönetim kurulu üyelerinin tümü De Gaulle'e karşı. Yazı îşlerinde De Gaulle'e oy verecek tek kişi yok. Ama okuyucu De Gaulle'ü tutuyor. Biz de De Gaulle'ü tutacağız..» Bu sözleri bu sabah Strasbourg'dakl Milletlerarası Gazetecilik Merkezinde Fransız basınının •n önemli adamlanndan birl aöyledi. Seçimlere birkaç gün kala durura böyle Iste Fransa'da. Anketlere göre, De Gaulle'ün yüzde 5560 a yakın bir çoğunlukla Başkan seçilmesi gerekiyor. Televizyonda adaylar geçidi başladı bir hafta önce. Vichy hükumetl zaman ında Radyo Müdürü olan, sağcı OAS cilerin avukatı TixierVıgnancourt'u dinledik. Sonra Iki metre boyunda bağunsız sağcı Marcilharcy konuştu. Daha sonra da bir hafta önceslne kadar Fransa'da kimsenin adını bile duymadığı bir aday: Marcel Barbu. Bu adam, adaylık süresinin bitimine bir çeyrek kala, gece yarısı Belediyeye giderek admı yazdırmış. Seçhn Kanununun bir takım dlveleri var: Bütün »daylara ejit sartlarda radyoda ve televizyonda konuşma hakkı tanınıyor. Bu Marcel Barbu, bir yapı kooperatifinin başkanıymıs, «Adaylığımı korsam radyoda ve televizyonda konuşur bizim kooperatifin sesini duyururum» demis. Bay Barbu şlmdl haftada üç beş kere sesinl duyuruyor bütün Fransa'ya. tona ermesl lçin Cenevre Anlaşması llkelerinln ny gulanmasma çalışılacağmı söylüyor. Eğer General De Gaulle adaylığmı koymasaydı, Mitterand'ın seçim jansı çok büyük olacakU. Ama Mitterand'm karşısma De Gaulle gibi bir «ulusal kahraman» çıkınca Işler değişiyor. Solcular cephesi adaymın tarafsu çevrelerden alacağı oy sayısı çok azalmıs oluyor. | «••• mmmm •••• •••• Dış yardımın etkileri ve ülkelerin gelişme farkları Prof. Dr. Besim ÜSTÜNELi apılan bazı araştırmalar göstermektedir ki son 15 yıllık dönemde zengm ülkelerden fakir ülkelere doğru net sermaye akımı önemli oranlarda artmıştır. TABLO: t GELÎŞMİŞ ÜLKELERDEN AZ GELİŞMİŞLERE NET SERMAYE TRANSFERLERİ (Birim: Milyar Dolar) Yıl Miktar endeks I EKONOMİ AP'linin kuruntusu! Adalet Partisl Grupunda konuşan sözcü basına karşı tedblr Utiyor : « Millet hizmeti için seçilen ve yemin eden milletvekillerinin haysiyetlerinin korunması, devletin itibannın zedelenmemesi için hükumetin harekete geçmesini rica ederim...» diyor. Bu milletvekili böyle konuşurken bir gazeteci arkadasımu 7 yıl hapse ve 2,5 yıl sürgüne hüküm giymiştir. Bir başka gazeteci arkadaşımız 10 yıla kadar zından talebiyle Ağırcezada yargüanmıştır. Bir yazar arkadaşunu yaıdığı piye» yüzünden Savcıükta sorgTiya çekilmiştir. Ama bunlan da yeterli görmüyor Adalet PartHİ sSzefl : « Büyük milletimizin güven ve reyiyle işbaşına gelen Iktidanmıza karşı sol kanadda bulunan basının yaptığı yayın; vatandaşların sabnnı taşıracak ve vahim olaylara sebebiyet verecek şekilde gelişmektedir...» diye konuşuyor. Anlasılan Adalet Partisi çoğunluk partisi olmak dnrumu üstflne hayaller kurmaktadır. Bu kuruntulara Demokrat Parti iktidan da kapılmıstı. Adalet Partisinin bir türlü anlamak istemediği bir gerçek varsa o da şudur : Türkiyede sol muhalefet olacaktır. Sosyalist muhalefet olacaktır. Parlâmentoda sosyalist partisi olacaktır. Demokrasi düzeninin ve Anayasanın icabı ve teminatı altında bn muhalefeti kabnl etmek Adalet Partisinin mesruiyeti demektir. Bu muhalefeti tasfiye etmek yönünde her hareket, Adalet Partisinin Anayasa dıştna dfiamesi ve meşruluktan nzaklaşması demektir... ki, o zaman bu kapitalist partisinin başına neler geleceği gene 27 Mayıı Anayasasmda yazılıdır. Adalet Partisinin, yani kapitalist partisinin bngün vatandaş oylannı toplaması bugün iktidarda bulunmasmdan başka bir imkânı kendisine vermez. Millet sosyalistleri istemiyor demek kendi kendini aldatmak ve demagoji kuruntusunda gerçeklerden nzaklaşmak demektir. tngilterede bundan 30 yıl önce halk, sosyalistleri istemiyordn. Belçikada, tsveçte, Holândada, Avnsturyada, îtalyada, Batının bütün ileri ülkelerinde otuz kırk yıl öncesine kadar sosyalistler azınlıkta idiler. Ama şimdi genellikle çoğunluktadırlar. Tarihî gidişi değerlendirmek istiyenler şunu iyice bilmelidirler ki, sosyalistlerin bugün Türkiyede azınlıkta olması Türkiyenin demokrasi yolunda ne kadar geri kaldığını göstermekten başka bir anlam taşımaz. Halkm baskı altında tutulduğunu, Türkiyenin çağımız dünyası dışında yaşadığını, fikir özgürlüğünün yeterli olmadığını Türkiyede sosyalist akımın güdük kalmasiyle ölçebilirsiniz. Niçin bütün Batı ülkelerinde çesitli partileriyle, kurnmlariyle, gazeteleriyle, araştırmacılariyle, yazarlariyle, kütüphaneleriye, kürsüleriyle toplam hayatının ayrılmaz niteliği haline gelmif bir akım Türkiyede cılız? Bizim politikacılar : Millet sosyalistleri istemiyor... dedikleri zaman yanm yflıyıl Bnceki kapitalist kafasiyle konuşuyorlar. Halkı, geri, cahil, bilgislz bırak! Otuz milyonnn yirmi milyonnnn alfabesiz brrak! Ve sonra sosyalizmi istemiyor halk diye ortaya çık. Görmüyor mnsnnuz ki okuma yazma bilmiyenlerin kalmadıği bütün ülkelerde sosyalist akımlar ve fikirler en geniş biçimde toplum hayatını kapsamıştır. Sol fikirlere karşı baskı tedbirleri isteyen Adalet Partili milletvekiline ve onun gibi düşünenlere şunlan hatırlatmayı vazife sayıyoruz : Sol akımı olmıyan bir demokrasi icat etmek isteyenlerln 27 Mayısta aldıkları dersin üstünden çok geçmemistir. üstelik Türkiyede sol fikrin, Türkiyenin özelliklerinden doğan bir millî niteliği vardır ki, Atatürk Cumhuriyetinde devlet y«netmek için ortaya çıkanlann bn noktayı dikkatle gözönünde tutraalan gerekmektedir: Çünkü bugün Türkiyede sol fikirlere ve sosyalist akıma karşı almacak baskı tedbirleri yalmz fikir özgürlüğüne ve Anayasaya karşı olan gayrimeşrn tedbirler anlamında kalmaz... Çünkü bngün Türkiyede sol, millî petrol dâvası demektir. Çünkfl bugün Türkiyede sol, baysiyetli ve millî dış politika demektir. Çünkü bugün Türkiyede sol, madenlerimizin ve milli kaynaklanmızın yabancılara peşkeş çekilme mesi demektir. Çünkü bugün Türkiyede sol, sömünneye ve yolsuzlnğa karşı olmak demektir. Çünkü bugün Türkiyede sol, yabancı sermayenin kayıtsız şartsız hizmetine girmek istiyenlerin karşısında olmak ve milli sanayiden yana çıkmak demektir. 'Tifffelyerfe bngün sola karşı almacak baskı tedbiri, yalmz fikir özgürlfiğüne değil, milli nyanışa vurulmuş bir darbe olacaktır. Böylesine bir davranışm hesabını vereeek gücte değildir Adalet Partisi... s • ijjj •••• tfll •>•• :•:• •••• •••• •••* Y General neler yaptı? itterand'ın ilerici bir programı var arna De Gaulle'ün de ağır basan bir klsiliği var. Birkaç hafta önce radyoda konuşan De Gaulle «Ben olmasam Fransa çöker, îkinci Dünya Savaşında va tanı kurtanna görevi bana düştü. Kurtardık. Sonra Cezayir'de az daha iç savaş çıkıyordu, halk beni istedi iş başına geldim, yine vatanı kurtardım. Şimdi gidersem ortalık karma karı^ık olur. Ya ben, ya «kaos> dedL Birçok çevrelerde bu konusma bir seçim şantajı olarak yoruralandı. De Gaulle gerçekten Fransa'ya politflc alanda siireklilik ve duraklılık getlrdl. De Gaulle giderse yhıe hükumetler düşer, partl kavgaları başlar dlye bir inanç var çoğu kimselerde. Günlük işlerinl yoluna koyan ve orta derecede bir rahatı olan ço ğunluk, politik hayattaki bu duraklüığı değistitmek istemlyor. Şu yedi yıllık dönemde De Gaulle, Fransızlann duygulannı okşayan Işler yaptığı için de ıcviliyor. De Gaulle Fransa'nm bir takım anlaşmaIarla sınırlandınlmak istenen egemenlik haklannı savundu. Avrupa Kömür Çelik Blrliği, Evratom, Avrupa Ekonomik İşbirliği glbl bir takun kuruluslara uluslarüstü yetkiler verilmesine General karsı koydu. Avrupa Parlâmentosuna, Avrupa tnsan Haklan Komisyonuna, Ortak Pazara Fransız egemenlik haklannı daraltan yetkilerin tanınmasmm De Gaulle engel oldu. Amerikan kapitalizmlne karsı Fransız kapitalizmini, Fransa'yı savundu. M ••«• •••• • ••• •••• •••• •>•• • ••• •••• •••• •*>• • ••• • ••• :::: •••• •••• :::: •••• •••• iiii Halk cephesi iii! !! !! Bu oranda bir sermaye transülkelerdeki iii; ferinin az gelişen hızının dahi yetersiz gelişme •••• •••• •••• 1950 2 100 1960 6 300 1965 8.7 435 1950 ile 1965 arasında hızla artan sermaye transferlerinin toplamı; zengin ülkelerin bu d o nemdeki milll gelirlerinin To 1 inin oldukça altında kaldığı hal de bu yardımları alan fakir ülkelerin sermaye transferi, milll gelirlerinin % 3,5 gibi önemli bir orana ulaşmıştır. nı yaparken sanayilejme tempolarınm mukayesesi de bize önem li ipuçlan verebilecektir. Tümüyle, geri kalmış ülkelerdeki sınai üretim artışımn, s'on 15 yılda, gelişmiş ülkelerdekinden daha hızlı olduğu tahminen 1^ misli olduğu gorülmektedir. Bu gelişmenin, özel likle Hindistan, Meksika, Brezilya ve Türkiyede gerçekleştirilen nisbeten hızh bir sanayileşme temposu sayesinde sağlandığı söylenebilir. Bazı Lâtin Amerika ve Uzakdoğu ülkelerinde ise sınaî üretim, son 15 yılda hemen hemen hiç artmamıştır. Birleşmış Milletler istatistiklerine göre 1948 ile 1958 arasında, sosyalist blok dışındaki dünya toplam sınaî üretimi içinde az ge lişmiş ülkelerin hissesi ° o 9.1 den / ° o 10.4 e çıkmıştır. Başka hesap/ lama metodlan, bu oranın 195S de % 12.7 den 1960 ta '.'» 13.1 e çık tığını göstermektedir. llk bakışta insanı iyimserliğe sevkeden bu sanayileşme tempo su, iki bakımdan yeterliliğini kay betmektedir. Birincisi, nüfu* artış hızlannın iki grupta farklı olması; ikincisi ise sınaî üretim seviyeleri arasındaki mutlak de ile artmış olması demektir. •Jte yandan 1960 yılında gelisl l m i ş ülkelerin sınaî üretimiV n i n az gelişmiş ülkelerinki • nin 7 misli olduğu düsünülürse, iki grup arasındaki mesafenin kapatılmaya başlaması için az gelişmiş ülkelerin sanayileşme hızının gelişmiş ülkelerin gerçek leştirdiği hızın 1,5 misline deçil, en azından 7 mislinin de üstüne çıkanlması gerektiği anlaşılacak tır. Aksi halde, iki grupun sınal iıretim seviyeleri arasındaki mutlak farklar devamlı olarak artacaktır; ve nesiller boyunca «arayı kapamakı mümkün olamıyacaktır. Tablo: 5 Sınai üretim artış hızları karşılaştırması (194858 ortalaması) YILLIK ORTALAMA ARTIŞ • . St / GELÎŞMİŞLER: Yalmz Bütün imalât Sn. sanayi 6^ Ingilter» 2.8 U.S.A. 4.6 3.5 Kanada 6.7 6.9 Fransa ttalya 8.6 8.8 15.7 Batı Almanya 14 5 16.6 19JÎ Japonya AZ GELİŞMİŞLER: 1.8 1.7 Arjantin 7.2 7.1 Brezilya 42 4.1 Hindistan 6.2 53 Meksika 52 5.7 Mısır Venezuella 14.7 Geçen on yıllık dönemde gelişmiş ülkelerde sınaî üretimin artış hızı ortalama olarak °,'o 3 çevresinde olmuştur. Buna göre, az gelişmiş ülkelerde sınai üretimin yılda ortalama % 21 in üstünde bir artış kaydetmesi lâzımdır ki, aradaki mutlak fark azalmaya başlasm. Oysa, sosyalist ülke lerde bile değişik rejime rağmen sınaî üretimin 1950 ile 1960 arasında ortalama olarak yılda ancak *,'* 14 arttığı sosyalist iktisatçılar tarafından ileri sürülmektedir. Batı Almanya, Japonya, İsrael ve Venezuella gibi ülkelerin rejim dcğiştirmek zorunda kalmadan *. 14 ün üstünde bir sınaî üretim artışı sağlamış ohnaian ise az gelişmiş ülkelerin ancak kapitalist olmıyan bir düzende sanayilesebilecekleri tezini oldukça zayıflatmaktadır. iğer taraftan, farklı metodlarla yapılan bazı hesaplar, az gelişmiş ülkelerin, devamlı olmak şartiyle, yılda •'. 15 lik bir sınaî üretim artışı sağlamaları halinde 30 yıl gibi nisbeten kısa bir süre içinde, adam basına düsen sınaî üretim «eviyesini gelişmiş ülkelerinkine esitliyebileceklerini göstermektedir. Bu ülkelerin, hangi şartlar altında ve nasıl bir gelişme politikası izliyerek bu tempoda bir sanayileş meyi sağlıyabilecekleri aynca üzerinde durmaya değer, önemli bir konudur. K atolik MRP Partisi Lecanuet adındaki genç partl başkanmı aday gösterdi. Bu aday da sağ ve orta sağ topluluklannm oylannı toplamaya yöneliyor. Seçimleri kazanırsa De Gaulle'cü UNB Par tisiyle işbirliği yapacakmıs. Fakat UNB cilerin De Gaulle'den baska birine oy vermeleri kimsenin ak. lma gelmez. Gelelim De Gaulle'e karjı olan partilerin en güçlü adayı Mitterand'a. Bu aday Fransız sol çevrelerine yeni bir eanlılık getirdi. «Halk Cephesi> sözü Islemeye başladı yüıe son haftalarda. Sosyalist Partisi lideri Guy Mollet bile gecenlerde «Halk Cephesi evet, ama halk hükumeti hayır» diyordu. Mitterand'ın birkaç gün önce Lutecia otelinde düzenlediği bir toplantıya bütün sol partl liderlerl katıldilar. Ertesi gün gazetelerde Komünist Partisi Başkanı YValdeck Bochet lle Sosyalist Partl lideri Guy Mollet'nin, Radikal Parti Uderlerlnin, Birleşik Sosyalist Partisi ileri gelenlerinin bir arada resimlerini gördük. Mitterand birleşik bir hü. kumet progranıının ilkelerinl ortaya attı o toplantıda. dörtte birini izah edeceği, yapılan bazı araştırmalarla ortaya atılmıştır. Bınunla beraber, «gelişmis ülkelerin» bu yardımları Birleşik ilkeler Meclisl yacağmı söylüyor. sunlar van Sol S ol Partiler adayı lseProgramdadağıtmakla başlaeğilimli yüksek yargıçlardan blrinln başkanlıgmda geçici bir hükumetin kurulması istenecek. Bu hükumetin görevi, önümüzdekl şubatta yenl seçim leri hazırlamak olacak. Yenl Meclis, llk önce Anayasanın lfi ncı maddesiyle Devlet Baskanma tanınan olağanüstü yetkilerl kaldırmakla görevlendirilecek. Bundan baska Devlet Baskanma, Yüksek YaTgıelar Knrnlnna, Ekonomik Konseye genls yetkiler tanıyan kanun maddelerinin değiştirilmesi ele almacak. Yetkileri çok daraltılmı» olan Parlâmento, yeniden hükumete yol gösteren, yön veren bir organ durumuna getirilecek. Radyo ve Televizyonun tarafsızlığı sağlanarak vatandasa haberleşme araçlarmdan yararlanmada eşitlik hak kı tanınacak. Grev hakkmı smırlayan kanunlar değiştirilecek. Mitterand dıs politikada da Asya ve Afrika devletleriyle daha yakın işbirliğine yönelen bir poliüka izleneeeğinJ, Vietnam savasınm e Gaulle, NATCnun karşısma çıktı, Fransız topraklan üzerinde Fransa'nm kontrolu altında olmayan Amerikan füze üslerinin, atom bom bası stoklannm kurulmasmı önledi. Amerikalıların 1960'dan bu yana birçok kereler öne sürdükleri Herter, Norstad ve Mc Namara plânlannı geri çevirdi. Fransız askerî güçlerinin NATO içinde bağunsız kalmamalarmı savundu. Donanmanın NAto birliklerinden aynlıp bağnnsız kalabilmesi için formüller buldu. Fransız hava güçlerinin NATO içindeki görevlerini daralttı. 1935 de Cezayir'e yol lanmak için Almanya'dan çekilen kara güçlerini savaş bittikten sonra Almanyaya göndermeyerek bu güçleri Mcrkez Avrupa Birleşik Komutanlığmdan ayırdL De Gaulle bir süre önce yaptığı bir basın toplantısmda da Fransa'nm 1969 da NATO'dan ayrılacağtnı bildirmisti. Generalin egemenlik konulannda büyük titizlik göstermesi ve Amerikaya karşı koyarak bağunsız bir dış politika u lemesl kendlsine sevgi ve sempati kazandırdı. D !••• !••• !••• !••• !••• !••• !••• !••• aaaa aaaa !••• • ••• aa«a •;•• ft*l • tll (IM • Ml • •a« • ••a • ••a tMI »aaa a aaa •••• • ••• • ••• • IM : Seçimlere «hndi böyle bir hava içinde girilecek. Her seyden önce Fransa'nm onurunu savunan ulusal kahraman De Gaulle mu, yoksa ilerici bir sosyal ve ekonomik kalkmmaya yönelen, dıs politikada da Amerikalılara daha fazla yaklaşmıyan Sosyalist Partilerin adayı Mitterand mı? Hangisi kazanırsa kazansm, Fransa, ulussl hak lan ve çıkarlan üzerinde tâviz venneye niyetll gö rünmüyor. İklnci Dünya Savaşındaki soğuk savlş döneminin gerginlikleri içinde vcrilcn tâvizleri Fransızlar simdi geri almaya çalışıyorlar. , Sonuç IIIR • ••• •••• • ••• •••• •••• •••• •••• D •••••••••«•• ••••••••••••••••••••••••••9 • ••ı GECEKONDU PR0B1EMİ Erkan ÇEUKKOL Y. Mimar •••• •••« >••• • ••• • ••• • ••• •••• »••• pas« • ••• fiii •••• •••• psas :•:: •••• >••• S eneierden beri bn mevznda çok sey yazıldı v« söylendi. Gecekondunun ne olduğu târif edildi. Birçok toplantılar yapüdı. Her gelen tmar ve İskân Bakanı beyanat verdi. Hükumet program Iarma kondu. Bunlardan hiç bir netice aluımadı. Üstelik yenileri yapılarak gecekondu mahalleri bü yüdü. Dâvâ daha da güç duruma geldi. tzmirde ve İstanbulda meydana gelen, sahipli arsalann gecekonducular taraftndan istilâsı olayı bunlardan biridir. Halkın büyük şehirlere göç edişi, tstanbul'a senede 90 bin kişinln çalışmak için köylerinden gelişi, sanayinin büyük şehirlere akışı, İstanbulda memleketin bütün sanayiinin •• 47 sinin kurulmuj / olması bilinen bir gerçektir. Halk, büyük şehirlere İstanbul, Ankaraya, Izmire akmaktadır. Bu sehirlerde gecekondu sayısı hızla yükselmistir. L'fak gehirlerde bu hâdise görülmemektedir. tifade edilerek son şeklml aldı ve Büyük Minet Meclisine geldi. Maalesef geçen Mecliste kanun görüşülemediğinden büyük mesai ile hazırlanan bu teklif kadük olmuştur. Şimdi gecekondulann istifade edebilmeleri için Arsa Ofisi kurulması hakkındakl kanun üzerinde ilk çalışmalar yapılmaktadır. Gecekondulann yapılış sebepleri her vesile ile ortaya konulmuştur. Yeterli istatistik elde mevcuttur. Üç büyük şehrimizin gecekondu bölgeleri tesbit edilmiştir. Önleme bölgeleri için nfak bir çalışma ile tesbitler yapılabilir. Gecekonduyu yıkma ile önüne geçilemiyeceği 20 sene içerlsinde anlaşılmıştjr. vermek sayesinde ekonomik gelişmelerinı ne oranda hızlandırdıklan henüz ciddi bir araştırmaya konu yapılmamıştır. iğer taraftan, milletlerarası ticarette şartlann devamlı olarak fakir ülkelerin aleyhine değişmesi «dış yardımların» olımlu etkisini kısmen veya tamamen »ilen önemli bir olay olarak teşhis edilmiştir. Son yıllarda devamlı sikâyet konusu yapılan bu olay, artık ciddî çahşrnaların ve tedbirlenn konusu olmaya başlamıştır. Lâtin Amerika Ekonomi Komisyonu (ECLA) yaptığı çahşmalara göre, 1950 ile 1960 yıllan arasında «ticaret hadleri> nin aleyhe dönmesinden dolayı Lâtin Amerika ülkelerinin nğradıfı «gelir kaybı», bn ülkelerin toplam gelirlerinin */» 36 sına ulaşmıştır. D ğer farklarının oldukça önemli bulunmasıdır. Bilindiği gibi, gelişmiş ülkeler grupunda ortalama nüfus artışı °o 12 olduğu halde geri kalmış ülkelerde bu hız "i 22 dir. Bu durumda, geri kalmış filkelerde toplam. sınaî üretimin gelişmiş ülkelerindekinin 1,5 misli hızla artmış olması, aslında fert başına düşen sınaî üretimin ve dolayısiyle fertlerin hayat standardındaki reel iyileşmenin bu ülkelerde daha yavaş bir tempo YARIN TÜRKİTENİN DURÜMU Yakın tarihimize ışık tutan eser TEŞEKKÜR Ani olarak aramızdan aynlarak bizleri sonsuz acılara garkeden kıymetli aile büyüğümüz :::: •••• • ••a •»«• •••• • ••• • •>• • ••• • ••• • ••• • ••• • ••4 • «•1 Bu da gösteriyor ki zengin ülkelerle fakirler arasındaki gelir farklannm azaltılması, veya hiç olmazsa bugünkü seviyede tutulması isteniyorsa, bu konuda milletlerarası seviyede ciddî tedbirlerin ahnması, ve fakir ülkelerin bu amaçla bir araya gelmeleri şarttır. ' Ali Riza Sağlam'm PERDE ARALIGINDAN cenazesine iştirak eden akraba, arkadaş ve dostlara, telgraf, telefon ve mektup gönderenlere evimire bizzat gelerek teessürlerimizi paylaşanlara ayn ayrı teşekkür etmemize kederimiz mâni olduğundan sukran ve minnetlerimizi arz eâeriz. Fatma Sağlam ve Çocuklan Cumhuriyet 14632 Sonuç n durumda mevcut gecekondulan olduğu gibi kabul etmek lâzımdır. Bu bölgelerdeki Belediyelere, hazmeye, özel idarelere ait arsalar* tesbit edilip, şahıs arsalan da istimlâk suretiyle alınmalı, uzun vâde ile gecekondu sahiplerine tevzi edil meli ve tapulan da verilmelidir. Ayrıca gecekondu sorununun halledilebilmesi için aşağıdaki tedbirler alınmalıdır. % İslâh edilmesi mümkün olanlar, imar durumlan alarak gecekondulannı oturabilecek şekle sokmalı, sıhhi hale getirmelidir. Kesafete göre icap ederse kat ilâvesi de yapmalıdır. Bu arada devletin malzeme ve kredi yardımı yapması sarttır. 0 Özel idarelerin aldıgı bina vergileri, yalnız vergi alınan bölgenin belediye hizmetlerine yol, su kanalizasyon gibi tesislere urfedilmelidir. O Gecekondulann ticaret unsuru olmalannı önlemek için satışma veya devrine miisaad» edil memelidir. O tslâhı mümkün olmayanlar ve mevcut gecekondular arasmda umumî hizmetlere yol, meydan, yeşii saha gibi yerlerde kalanlar önleme bölgelerine nakledildikten sonra yıkılmalıdır. Bunlarra nakledilmeleri sırasında da aynı şekilde devletin uzun vâdeli malzeme ve kredi yardımı yapması şarttır. llk gecekondu Slk gecekondu 1945 de İkinci Cihan HarbinJn Ibitişinden sonra İstanbulda görüldü. Sanayi • kolunda ilk adımımızla gecekondu yapunı başla dı. Bu durum 1953 seneslne kadar devam etti. Belediye ve Hükumetin müdahale edebilmesi için 618S sayılı «Mesken yapımını teşvik ve izinsiz binalar hakkındaki kanun. bu tarihte yüriirlüğe girdi. Bu kanun lâyıkı ile tatbik edilemedL Belediye, gecekondulann süratle artışı karşısında bocaladı. kuvvetsiz kaldı. Önleme hususunda tek müeyyidesi yıkma olan bu kanun ile bir Bfcek° n du 34 yıkılmadan sonra yerlcşmiş oldu. Tutulan zabıtlar, Belediye Encümeninden abnan yıkma kararları Devlet Şurasında veya Belediye Arsıvlerinde yıkıma hazır bekledi. irinci beş yülık kalkınma plâamın 429 uncu sayfasındaki konut bölümünün 5 inci maddesindekl .Gecekondulan, içinde oturanlara konut bulmadan yıkraamak Her şeyden önce bu gecekonduların arsa mülkiyeti problemini çözmek, kamu hizmeüerini tamamlıyarak durumlannı düzeltrnek, ancak çok kötü olanlannı içinde yaşayanların konut ihtiyacım karşüamak suretiyle ortadan kaldırmak» sözü İmar ve tskân Bakanlığınca bir Millet Meclisi kararı mahiyetinde kabui edilerek Belediyelere bildirilmiş bir gecekondunun dahi yıkılmaman prensibi konmuş oldu. Bu durumda gecekondu, 1965 senesinde Türkiyenin en mühim bir problemi olarak karşımıza çıktı. B • aaa •••• »•a • >• >••! • |S '••a ıaaa Sınai üretim ve gelişme farkları MEVLİDI ŞERİF. büytthteme yeri: BATEŞ Bayilik Teşkilâtı İSTANBUL S flrekli ve sıbhatli bir ganayileşme projesine girilmedikçe gerçek iktisadî gelişme» nin sağlanamıyacağı; ve sağlam bir tanm tabanına dayanmadıkça da sanayileşmenin hızlandınlamıyacağı bugün artık herkesçe kabul edilmiş bnlunan hakikatlerdir. Şu halde. gelişmiş ve geri kalmış ülkelerin karşılaştırması Vefatiyle bizleri sonsuz acılar içinde bırakan aziı ğümüz ve babamız; Niğde eşrafından, BAHADDÎN TAClROĞLU'nun ••«• •••• :::: MEVLID (Erzlncanb) Azlz ruhu lcln 3 aralık 19«5 (yannkl) cumı gtlnü öğle n». mazım mütaakıp Beyazıt Nur •okat Soğanağa Camllnde ukunacak Mevlldl Şerlfe akraba, dost Te kendislnl sevenlerlo dln kardeşlenmlzln teşrtflerl rlcm o. lunur. AİLESt aramızdan aynlışırun kırkıncı gününe tesadüf eden 3 aralık 1965 cuma günü (jann) ikindi namazma mütaakıp Fatih Camiinde mübarek ruhuna ithaf edilmek üzere; Hacı Hafız Hasan Akkus, Hacı Hafız İbrahim Çanakkaleli, Hafız Azdz Bahriyeli, Hafız Fevzl Mısır, Hafız Ali Gülses, Hafız Mahmut Hataylı ve Duahan Hafız Adem Erim taraflanndan okunacak Kur'anı Kerim ve Mevlidi Şerifde; akraba, dost v« arzu eden din kardeşlerimizin huzurlannı rica ederiz. AILESİ Cumhuriyet 14618 Cumhuriyet 14641 MEHMET HAKKI ÖZDENER'in BmeUl Alb»y T.C. EMEKLİ SANDISI GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN Sandığımızca Ankara Hürriyet (Kızalay) meydanuıda inşa ettirilen İşhanı binasınm doğu, batı ve kuzey cephelerinin bazı kısımlan reklâm için kapah zarfla artırma suretiyle kiraya verilecektir. Bu işe ait ihale dosyası Ankarada T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğünden (Emlâk İşleri ve İştirakler Müdürlüğü) İstanbulda T.C. Emekli Sandığı İstanbul İrtibat Müdürlüğünden iş saatleri dahilinde 50, TL. mukabilinde temin edilebilir. (Basın 23244 A. 15022/14629) B Hadımhöy Satınalma Komisyon Eaşhanltğmdan 1 Asağıda cins ve miktarlan ile ihale gün ve saatleri gösterilen iki kalem yiyecek maddesi kapab zarf usulü ile satın aunacaktır. 2 Evsaf ve şartnameler îstanbul v« Ankara Levaznn Âmirliklerinde ve Komisyon Başkanlığuıda görülebllir. 3 Teklif mektuplannın ihale saatinden bir saat evveline kadar Komisyona verilmesi mecburidir. Verilen zarflar iade edilmez. Postada vâki gecikmeler kabul edilmez. Cinsi Miktan T. Tutan G. Teminatı İ. Gün ve Saat Kırmızı mercimek 45 Ton 96.750 Lr. Pırasa 71 Ton 42.600 Lr. 6088 Lr. 17 aralık 1965 15.20 3195 Lr. 17 aralık 1965 15.40 (8171 Arsa ofisi 6 eçen sene mevcut gecekondulann ıslâhı, tasfiyesi ve y«ni yapılacaklaruı önlenmesi hakkında bir kanun teklifi yapıldı. Bu kanun teklifi, kurulan geçici komisyonda ilgili Bakanlıklar temsilcilerinin ve teknik elemanlannın ükirlerinden 1« O Yeniden gecekondu yapmak isteyen Ihtiyaç sahibl olduğunu rsbat eden dar gelirli vatandaşlara önleme bölgelerinde kredi ile arsa verilmeli, malzeme, kredi aileslnin büyüklüğüne göre hazır inşaat projesi alarak evinl yapmalıdır. O Büyük şehirlere göçün önlenmesi hususunda almacak iktisadî tedbirlere paralel olarak, büyük şehirlerde yeniden kurulacak sanayi tesisleri insa edilirken fabrika vöneticilerl, çalıstıracağı Isçl adedi kadar, sosyal mesken yspmaya isçinin (Sosyal Sigortalar Kurumundaki kredislnden yararlanmak suretiyle) mecbur edllraelidir. Böylelikle gecekondu problemini en lusa xamanda çözülmek mümkün olabilecektlr. llttUHHHÜüHIIII • ••• • ••• (Oumhurlyet 14«1») KATIP NOfus cüzdanımı k»Tbettlm. Hükümsüzdür. MUSTAFA KAZUK (Cumhurlyet 14034) KATIP Pasomu kaybettlm. Hükümsüzdür KADİB ASLAN (Cumhurlyet 14«33) KATIP Enatttüden Dlplommu kajrbetUm, hukUmsttzdUr. aa*a •**• ••»• • ••a llkiyeliler lürliüiıııli'iı Birliğimiz yeni lokal binasına ait çay ve kokteyl salonunun açıhşı münasebetiyle 3 aralık 1965 cuma günü saat 17.30 da verilecek kokteyle bütün Mülkiyelilerin teşrifi rica olunur. (TERA 605/14639) :::: •••• A KOÇOÖUJ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle