10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KENAN RİFAÎ YİRMİNCİ AS1R IŞIĞJNDA MÜSLÜMANUK Hazırlıyanlar: Samiha Ayverdi Nezihe Arar Safiye Erol Sofi Huri Katı 10 lira İNTOLÂP ve AKA KİTABEVLERİ tâncılık: 135/15528 42. yıl soyı 14866 umhuriYer KURUCUSU: YUNUS NADÎ Telgraf v« mektnp adresi: Cumhuriyet İstanbul Posta Kutusu: îstanbul No 848 Telefonlart 2 2 4 29 0 2 24 29 6 2 2 4 2 9 7 2 2 4 2 9 8 2 2 4 2 9 9 V 00NYA ŞAMlHJfONLAR! STİRBN ÜĞ Cumortesi 18 Arolık 1965 r T Msrkez : Lâleli, Ağ. •ok .j • *<J. V e l : 2 2 210E >ısı. 5 .«I: « 90 ı i Beyoğlu:Lâle Sineması Kadıköy:Altıyol, Kuşdili * Kat 4 Tel: ?0 11 60 Oylamanın 51 Çekimser 47Aleyhimizde 6 Lehimizde YAZISIZ AMERİKA, ARNAVUTLUK, PAKİSTAN, iRAN, LiBYA LEHiMiZE OY KULLANDI; SOVYET RUSYA ÇEKİMSER KALDI B. M. Siyasî Komisyonu aleyhimizdeki tasanyı onayladı CHP'den beklenen LEHİMİZDEKİ TASARIYI 4'LER GERİ ALDILAR DJŞ HABERLER S Makarios'un tezi kabul edildi Kabul edilen karar tasansı irleşmış Milletler Genel Kurulu, GüvenliK Konseyının 4 mart 1964, 13 mart 1964, 20 hazıran 1964. 9 ağustos 1964, 25 eylul 1964, 18 aralık 1964, 19 mart 1965, 10 ağustos 1965 tarıhlı kararlarını ve li ağustos 1964 te varılan mutabakatı gozönunde tutarak Kıbns meselesıni ıncelemıştır. Genel Kurul Siyasî Komitesi Kıbrıs meselesıni ıncelerken, 19 ekim 1964 te Kahirede toplanan lıiç bir bloka bağlı olmıyan ülkeler konferansının, Kıbrıg ko nnsnndaki kararlarını, Birleşmış Milletler, Kıbrıs arabulucusunun 26 mart 1965 te Genel Sekreter Thant'a sunmus olduğu raporu ve Kıbrıg hükumetinin 4aha önce sonmuş «Idoğu saBbtırayı dikkate almıştır. Kıbrıs hükumetinin muhtırasında: A) Din ve ırk ayrımı gözetilmeksizin insan haklannın bütün Kıbns vatandaşlarına uygulanması. B) Azınlık haklannın garanti altına alınması. C) Sözü geçen haklann bahis konusu muhtıra ve deklârasyonda beUrtildiği şekilde garanti altına alınması öngörülmekteydi.» Siyasî Komisyon bütün bunlan gözönünde tutarak Kıbrıs konusunda şu kararları almıştır: O Birleşmış Milletler Teşkilâtuun eşit haklara sahip üyesi sıfatiyie Kıbns Cumhuriyeti, Birleşmiş Millelter yasasına göre, hü kümran ve bağımsız bir ülkedir ve bu ülkeye yabancı müdahalesi kabul edilemez. (Arkası Sa. 7, Sü. 5 te) EW YORK Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun 117 sandalyeli Siyasî Komisyonu, önceki gece Türk tezine karşı bir karar tasansını 6 aleyhte ve 51 çekimsere karşı 47 oyla kabul ederek Genel Kurula sevketmiştir. 13 ülke oylamaya katılmamıştır. (Karar tasarısının tam metnini diğer sütunlarımızda bulacaksınız.) Kıbrısın geleceginin Rum görüşlerine uygun olarak tayin edilmesini öngören tasan 22 Asya Afrika ülkesi ve Yugoslavya tarafından hazırlanmış ve 32 ülkece imzalanmıştır. Siyasl Komisyon dün yeniden toplanarak Afganistanın önderliğini yaptığı Türk tezine yakın 4 ler tasansını müzakereye başlamıştır. Fakat uzun süren tartışmalar bir sonuca bağlanamayınca, 4 ler «32 ülkenin baskısına dayanamayarak» karar tasarılarını geri alnuşlardır. Siyasî Komisyonda Türkiyeden başka Amerika, Amavutluk, Pakistan, îran ve Libya Makarıosun tezüıi çözürn yolu olarak gösteren 32'ler tasansı aleyhinde oy kullanmışlarcur. Karar tasansmın, tarafların görüşlerindeki ortak noktayı bulmayıp sadece bir tarafı tutması yüzünden, çekimser kalanlann sayısı yüksek olmuştur. Bu sebeple Genel Kurulda kabul edilecek bir tasannın, Siyasî Komisyonda oylanandan daha degişik bir metin ifctfva edeceği sanılmaktadır. Bir karar tasansmın kesinleşebilmesi için, gene 117 Uyesi bulunan Genel Kurulda uçte iki çoğunlukla onaylanması gerekmektedir. Paragraf oylamasında karar tasansmın birınci maddesi 47 çekimsere karşı 54 oyla, ikinci maddesi 52 çekimsere karşı 50 oyla ve Birleşmiş Milletlerin Kıbnsta arabuluculuk görevine devam etmesi ile 1 1 gili üçüncü maddesi de 29 çekimsere karşı 73 oyla kabul edılmiştir. Amerika sert bir şekilde 32 ler karar tasarısmm aleyhinde bulunmuş, Rusya ise çekimser kalmıştır. (Hangi üyelerin ne şekilde oy knllandıklarını diğer sütunlarımızda bulacaksınız.) Oylama, 321er karar tasansma. öncelik tanınmasıyla sonuçlanan hararetli tartışmalardan sonra yapılnuştır. Halbuki, böylece önceki gece oylanamayan Suudi Arabistan, Libya ve Irak tarafından da desteklenen Afganistan karar tasansı, Siyasl Komisyon Başkanlığına daha önce sunulmustu. Türklye Dışişleri Bakanı Çağlayangil gerek «Tek taraflı» olarak nitelediği karar tasansını, gerekse Genel Kurul içtüzüğüne aykırı önceliği şiddetle protesto etmiştir. Çağlayangil daha evvel Siyasl Komisyondan, Kıbrıs meselesine herhangi bir hal çaresinin Adadaki Türk cemaatinin mevcudiyetini nazan itibara alması gerekeceği hususunu desteklemesini istemiştir (Arkası Sa. 7, Sü. 1 de) on yapılan gtnel seçim sonuçlannın C.H.P. yüksek kademelerinde böylesine şaşırtıcı ve beklenmedik bir üzüntüye yol açacağını tahmin etmezdik. GOnlerdir süren ortak grup toplantılanndan kulağımıza çarpan sesler yanıldığımızı gösteriyor. Bu toplantılarda seçim sonuçlan incelenecek ve partice bundan böyle güdülmesi gerekli politika üzerinde durulacaktı. Oysa, duyduğumuza göre toplantılarda bu temel konulardan ikincisi arka plâna atılmış, kürsüye çıkan sayın konuşmacılardan çoğu daha ziyade seçimlerin kaybediliş nedenleri üzerinde ısrarla durmuşlardır. Bu arada meşhur «ortanın solu» sloganı ağızlarda sakız gibi çiğnenmiş, kimi üyeler bu deyimin C.H.P. ilkelerini yansıttığını savunurken kimiieri de sloganı (atsız bulmuşlar, Sayın Genel Başkanı kırmamaya çalısraakla beraber seçimlerin kavbedilmesinde o iki sözcüğün azlmsanmıyacak bir rol oynadıfını iddia etmişlerdir. İlk kez Sayın Inönü tarafından kuUamlan slogan hakkında bakınız yericiler neler diyorlar. Yarın demokrasi tarihimizi eleştirecek olan bilim adamlan bu sözleri şüphesiz değerli birer belge kaynağı sayacaklardır. «Biz programımızla, kırk yıllık geçmişimizle zaten ortanın solundayız. Halkçıyız, devletçiyiz. Hal böyle iken, halkı alıştırmadan, damdan düşercesine ortanın solundayız diye ortaya çıkmak neye? Bize ötedenberi komünist diyorlardı. Sol sözünü bizim ağzımızdan duyunca «işte bakuı, görüyorsunuz ya!» dediler. Bu söz midemize oturdu. Hazmedemedik bunu. Teşkilâttaki arkadaşlar da gücendiler, çabşroa beveslerinl yitirdiler, v.b.» Bir zamanlar «köylü milletin efendisidir.», «sınıfsız, imtiyazsız bir railletiz» gibi ortanın pek solunda sayılacak sloganlarla gürnbür gümbür meydanları öttüren bir parti hesabına yukarıki gerçeklerin açığa vurduğu zibniyeti oldukça hazin bulmaz mısınız? C. H.P. kurulduğu gündenberi ortanın solunda yer alacak, devletçi, halkçı, devrimci olacak, fakat siyasal inançlar yelpazesindeki yerlni halka açıkça söylemiyecek. Ne niyete alırsan ben oyum! Diyecek ve esen rflzgâra göre bir o yana, bir bu yana zikzaklar çizerek geri kalmış yurdumuzun politika arenasında kendini seçmen çoğunluğuna beğendirecek. Ortanın solu formülünü kusurlu bulan sayın konuşmacılardan özür dileriz araa, yirmi yıldır C. H. P. yi her seçimde yenflgiye uğratan asıl neden işte bu kaygan zihniyetin ardında saklıdır. Devrimci bir kurul olarak çok partili hayata geçerken C.H.P. nin ilk alacağı tedbir devrimlerin getirdiğini korumak olmab idi. Yazık ki bu başarılamadı. O halde tutulacak yol, parti ilkelerine dört elle sanlarak mücadeleye gi rişmekten başka ne olabilirdi? C H.P. bu yolda da gevşek davranmış, karşısına çıkan gerici güçleri onların silâhlan ile yenmek sevdasına kapılmış ve gerek 19451950 yıllan arasındaki muhalefet devrinde, gerek daha sonra muhalelete geçtiği sıralarda devrim ilkelerinden bir hayli tâviz vermiştir. i'irmi yıllık acı tecrübelerden sonra Sayın İnönü şündi partiye doğru yolu, tutulacak biricik yolu göstermektedir. Bu yol Anayasamızın genış ufuklannda sola doğru uzanan yoldur. C.HJ*. bu yolda kendine özgü orta bir tempo Ue fakat ayakları kaymadan. cesaretle yürümeyi bUmelidir. Fakat bir nokta unutulmamalıdır: Partiler yurda yararb olabilmek için her şeyden önce demokrasiyi benimsemelidir. Bu da ortanın sağına olduğu kadar soluna ve daha soluna da hayat hakkı tanımakla mümkündür. Anayasanuı hepimize sağladığı özsrürlükleri korumak uğruna C.H.P. her an uyanık bulunmalıdır. Iktidarın girişebileceği yasak tedbirler karşısında C.H.P. «bu bana dokunmuyor» deyip susar ya da esmâyı üzerine sıçratmamak kaygusu Be omuz silkerse, yirmi yıllık rejim. bu sefer belki de bir daha ta kalkmamak üzere gene yere B a H H ğa çahşırsak çalışalım varacağımız yargı Kıbns «neselesinde bizim başansızlığa doğro gittigimiz ve gelecek için ise ümitlerin kaybolmak arefesinde bnlnndnğudur. tncelendifi zaman görülmekte dir ki karar şu noktalara dayanıyor; B misyonunda alınan kararı ne kadar iyimserlikle yornmlama irleşmiş Milletler Siyasî Ko KIBRIS KARARI D uygun olarak çözümlenmesine zaten jetmektedir. Üstelik komisyon bunun yanına Kahire konferansı karariyle Kıbns hükumetinin muhtırasını da almış tır. Kararın ana noktalan ise şnnlar; Hükümran ve bağımsız Kıbrıs ülkesine yabancı müdahalesi kabul edilemez. E l Bütün devletler Kıbrısın bir ™ liğine, toprak bütünlüğüne, ™ bağımsızlığma saygı, ve herhangi bir müdahalede bulunmaktan imtina göstermeğe dâvet edilmektedirler. Anlaşmaların sözü dahi edilmeyen ve bu aıılaşraaları tanımayı ya ds tanımamayı tamamen «Bağımsız ve hükümran» Kıbrıı Cumhuriyetine bırakmak havasını taşıyan Siyasi Komis Aleyhte oylar Paragraf oylamas» Siyasî Komisyon prensip itibariyle 10 ekim 1964 Kahire konferansında alınan kararlara paralel bir anlayışı benimsemiştir. Arabulucu Galo Plaza'nın VThant'a verdiği rapor dikkate alınmıştır. Asıl önemlisi Makarios'nn din ve ırk ayrımı gözetilmek sizin insan haklarının bütün Kıb ns vatandaşlarına nygnlanması ve azınlık haklannın B. M. Anavasası çerçevesinde garanti edilmesi seklindeki istefi öngörülmüstür. Bu üç esas içinde, sade Türkiye tarafından reddedilen Araholoca Galo Plaza'nın rsporannn kabulfl bîle Ihtilâfın Mak»rios ve Yonanistan'ın isteklerine yon karan, özellikle ikinci maddesinde, gerek Galo Plaza raporu ve gerekse Makarios mnhtırasına paralel olarak iki cemaatin birliğinden bahsetmekte, böylece bu birliğe aykırı davranıslann pesinen karşısında ol maktadır. Ayrıca karann taraflar arasında görüşme ve anlaşmayı tesvik edici bir mahiyet taşımaması ve sadece isteğe göre Kıbrısı garanti altına alması, üzerinde durulacak bir konudnr. • Siyasî Komisyonun Genel Kuruldan geçtikten sonra hüküm ifade edecek olan bu kararında oylamaya bakarsak karsılastıgımız manzara yine iç açıcı değil [ dir. Amerika hariç NATO'da bi | zimle sommluluğu paylasan dev letler çekimser kalmışlardır. Kıb nsta iki cemaatin varlığını kabnl etmiş olan Sovyet Rusya da çekimserdir ve isin garibi Pakistan, tran hariç dost sanılan bazı ülkeler ya çekimser kalmıslar ya da aleyhimizde oy kullanmıslardır. Gerçi denilebilir ki karar Genel Kurnlda görüsülürken oy rakamları degifebilir. Ne var ki *•*• ŞİMDİ TSE OLABtLİR? I er şeyden önce, Siyasi Komisyondan geçen aleyhimizdeki karar tasansı kesinleşmış değildir Kesinleşebilmesi ıçın 117 uyelı Genel Kurula havale edılmesi ve üçte ıkı ekseriyetle onaylanması lâzımdır. Ancak soz konusu karar tasansı Genel Kurulda tâdıllere uğrıvabılır, hattâ Genel Kurula vepyenı bir karar tasansı sunulabilır. Üstelik dün Siyasi Komisyonda müzakeresıne başlanan Türk tezine yakın karar tasansmın da gereklı salt çoğunluğu toplaması ihtimali az da olsa vardır. Böyle bir durumda Afganistanın ön(Arkası Sa. 7. Sü. 4 te) H Atina ve Rumlar t sevinç içinde, , (Arkası Sa. 7, Sü. S te) [ CHP Küçük Kurultayı Tek taraflı Demirel: «B. M. nin andlaşma değiştirme yetkisi yoktur» aşbakan Süleyman Demirel, Faruk Sükan ile birlikte dün saat 14.30 da Mevlâna töreninde bulunmak üzere Konyaya hareket etmeden evvel, önceki gece Siyasi Komisyondan geçen karar tasansı üzerinde konuşmuştıır. Başbakan, «Karar ne olursa olsun, Türkiyenin Ada fizerindekl haklannın ve Kıbnslı Türk soydaşlanmızın haklannın zayi olmasına imkân yoktur, hiçbir şekilde olamaz da» demiştir. Demirel, şöyle devam etmiştir: (Arksn S«. 1, Stt 1 de) ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) B ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) M U n il başkanlan ve temsilcilerinin katıldiğı «Küçük Kurultay» ^ * •• ' da konuşan Genel Başkan Ismet tnönü, Kara Kuvvetleri Komutam Orgeneral Cemal Tural'm yazısma da değinmiş ve «Elimizde bulunan ordu, siyasetten kurtulmustur. Siyasete kanşmaz. Siyasete karışmaya asla niyeti ve bevesi yoktur. Bizde ordu siyasete bata ile veya tasvip ederek zorla sokulur. Bunun için size açıklıyorum. Böyle bir yanlış yola iktidann hiç heves etmemesi, girmemesi lâzımdır» demiştir. tnönü daha sonra bunun, iktidann muvaffakıyetleri için esaslı ve sakınılması lâzım bir nokta olduguna Işaret etmiştir. 10.00 da Akalın salonunda, D ün saatsonuçlanm Yenimahalleetmek üzere toplaseçim müzakere "Ordü siyasele böyle oyunlarla karışlmlır., İnönü, Turalın mektubu konusunda konuştu KUZEY VİETNAM ŞARTSIZ MÜZAKEREYİ KABUL ETTİ VVashington (a^. Radyolar) Amerika Dışişleri Bakanhğından bildirildiğine göre, Kuzey Vietnam Hükümeti, Amerikan kuvvetlerinin Güney Vietnamdan çekilmesini bir ön şart olarak koşmaksızın banş muzakerelerine girişmeye hazır olduğunu, Birleşmiş Milletler Genel Kurul Başkanı Amintore Fanfani aracılığıyla Washington Hükümetine bildirilmiştir. Aynı zamanda Italya Dışişleri Bakanı olan Amintore Fanfaninin Başkan Jahnson'a gönderdiği mesajda, Kuzey Vietnam Devlet Başkanı Ho Şi Minh'in, «Her yere gitmeye ve herkesle görüsmeye hazınm» dediği belirtilmektedir. Beyaz Saray Basm Sözcüsü Moyers'in açıkladığına göre, Baskan Johnson, Dışişleri Bakanını meseleyi tahkike memur etmiş ve Rusk'a, Kuzey Vietnamm durumundaki muğlâkhğın aydmlatılması için her gayreti sarfetmesini bildirmiştir. Rusk da Fanfani'den Hanoi'nin teklifi hakkında tafsilât rica etmiştir. (Vietnamla ilgili diğer haberlerimiz üçüncü sahifededir.) Atina (a.a. . Radyolar) Yunan Hükumetine yakm çevreler Birleşmiş Milletler Siyasi Komisyonunda dün gece 6 ya karşı 47 oyla kabul edilen Kıbnsla ügili Varar tasansını memnunlukla karşılamışlardır. Atina ve Kıbnsta Rumlar arasında tam bir sevinç havası hükiirn sürmektedir. Öte yandan, yine aynı çevreler, NATO Bakanlar Konseyinin dünkü bildirisini ele alarak şöyle demektedirler: •Yunan Hükümeti Kıbrıs raesele sini NATO'ya emanet etmek niyetinde değildir. NATO'nun temen ni ettiği Törk Yunan göriişmele ri Birleşmiş Milletler cercevesi içinde yapılmalıdır. NATO'nun bu konudaki temennisi. bugüne kadar Yunan Hükumetince u>gulanan Kıbns siyasetinde hic bir değişikliçe yol açmıyacaktır.NATO Bakanlar Konseyi Turkiye ile Yunanistanı ikili görüşme lere devama çağırmıştı. Kıbnstaki sağcı Rum sendika(Arkası Sa. 7. Sü. 2 de) o Seçim sonu B.M. üyelerinin verdiği oylar B.M. Genel Kurul Siyasl Komisyonunda kabul edilen Rum görüşüne uygun tasanya, lehte ve aleyhte oy kullanan ülkelerden bazılan şunlardır: ALEYHTE OY KULLANANLAR Türkiye, Amerika, Pakistan, İran, Libya, Amavutluk. LEHTE OY KtLLANANLAR Burna, Burundi, Kamerun, Merkezi Afrika Cumhuriyeti, Seylan, Cad, Şıli, Kongo (Brazzaville), Kongo (Leopoldville), Küba, Kıbrıs, Dahomey, Dominik Cumhuriyeti, Akvator, Habeşistan, Gabon, Gana, Yunanistan, Gine, Hindistan, Fildişi Sahili, Kenya, Lübnan, Liberya, Malawi, Mali, Meksika, Nepal, Nijer, Nijerya, Panama, Paraguay, Ruanda, Siera Leone, Somali, Suriye, Togo, Trinidad, Tobago, Uganda, Mısır, Tanzania, Yukan Volta, Uruguay, Yemen, Yugoslavya, Zambia. ÇEKtMSER OY KULLANANLAR 51 üye çekimser kalmıştır. 13 üye de oylamaya katılmanuştır. Çekimser kalanlar arasuıda Amerika ve Yunanistan hariç NATO devletleri, başta Rusya olmak üzere bütün Sovyet bloku üyeleri bulunmaktadır. • nan C .H.P. ü başkanlarma ve temsücilere bir saat on beş dakika nitabeden tnönü, CHP. nin aldığı seçim sonuçlanna değinerek şunlan söylemiştir: «Bildiğiniz gibi, biz seçimlerde tahminimizden daha az netice aldık. Bu, bizim üzerimizde tesir yaptı ve memlekette hayret uyandırdı. Herkes daha açık netice bekliyordu. İnsan, umduğu nisbeti ve umduğn neticeyi her zaman bulamaz. Demokratik rejimlerde elde edilecek hayaller gerçek olsaydı, hiç bir memlekette iktidarda bulunan veya muhalefette bulunan, seçimi kazanmaktan başka bir şey düşünemez ve tılsımı bulununca da iktidardan aynlmıyan bir sistem viicut bulurdu. Böyle sistemler de vardır. Fakat omın adı demokrasi değildir.» Kıbnsla ilgili 2 bildiri yayınlandı; Türkeş konuştu A iyi işaret İ nönü, seçim öncesi din ve komünizm konusunda I haksız propaganda yapıldığuıa değinmiş, teşkilâtın çalışmadığının söylendiğini, kırgın olduğunu, bunun doğru olabileceğini ancak bu kırgmlığın çok eziyet çekmiş CJIJ". lilerin himaye edilmediğinden doğmuş olabileceğini, C.H.P. nin partizanlık yapmadığmdan örnekler vermiş ve, daha önceki seçimlerde olduğu gibi iktidann taşkınlık yapmadığını, yahut az yapüğını, bunun iyi bir işaret olarak görüldüğünü belirtnüşitir. tnönü, ikinci iyi isarettn de AP. Genel Başkanımn kendi dururnlannı açıklıyarak «Biz muhafazakâr bir partiyiz» demesini samlmiyet olarak nitelendirmiş, ancak muhafazakar partilere sağdan gelecek tehlikelere işaret etmiş, bunu gözeteceğini, karşı tarafın da ortanın çok solundan gelecek tehlikeleri gözetmestni tavsiye etmiş, «Ortanın çok soluna da, çok sağına da C.H.P. bir duvardır, ortanın sola bir duvardır» demiştir. İnönü, daha sonra ortanın solundan korkmamak gerektiğini söylemis, kendi partüerinden bir senatörün yazılanna değinerek «Ne ortanın solu, adam komünist diyor» demiş ve «Ya sen nesin, devrimci misin? Gerici misin, yoksa nurcu musun?» diye sert bir şekilde konuşmuştur. Bu arada bazı delege ve il başkanlan «Hâlâ aramızda, atalım...» diye bağırmışlardır. •erUebilir. NADİR NADİ Ankara, (Cumhuriyet Bürosu) 17,5 milyarlık 1966 mali yılı bütçesinm, T.B.M.M. Bütçe ve Plân Komisyonundaki görüşmele ri dün, Maliye Bakanı thsan Gürsan'm bir açış konuşmasiyle baş lamıştır. Dünkü toplantıda, Başbakan Sü leyman Demirel, Komisyon üyelerinden Y.T.P Genel Başkanı Ekrem Alican, T.İJ1. Genel Baş Gürsan: Fiyatlarda yüzde 8,9 artış oldu Bütçe müzakereleri dün Komisyonda başladı Yirmincı asrın en korkunç tabii âfetı: Pakistandaki kasırgada 25.000 kisi öldü Karaşi (a.a. Radyolar) Saatte 150 kilometre hızla esen kasırganın 25.000 kişinin ölümüne sebep olduğu Doğu Pakistan felâket bölgesine yardım ekipleri yiyecek ve sağlık malzemesi taşımaktadırlar. Şimdiye kadar alınan haberler kasırgadan 100 kilometre genişliğinde bir arazinin zarar gördüğünü bildirmektedir. Olay «Yirminci asrın en korkunç tabiî âfeti» olarak nitelenmektedir. nkara Barosuna kayıth avukatlardan bir kısmı, dün bir bildiri yayınlayarak bir süre önce Ankara ve Ege Ünıversitelerıne mensup bazı öğretım görevlileriyle, tstanbul Barosundan bazı avukatların, Türk yazar ve sanatçılarının dış politika konusunda açıkladıklan görüşleri desteklediklerini bildirmiştir. Bildırının «Kıbrıs» ile ilgili bölümünde şoyle denilmektedır: «Emperyalist, Enosisçi Yunan siyasetinin Kıbrısı boyunduruğn altına almaya hakkı olraadığına, Kıbrıs için kurtuluşun ancak yabancı üslerden v e silâhtan arınmış Türk ve Rum topluluklannın esit haklarına dayanan, bağımsız, federatif bir idare kurulmasiyle mürakün olacağına inanıyoruz.» MTTB BİLDİRtSİ Istanbulda MTTB nin bildirisi de şöyledir: Arkası Sa. 7, Sü. 2 de BİR o r DAKIKA:> Bekliyoruz Sayın Başbakan gazetecilere «herkes emin olsun ki bizden yanlış işler sadır olmaz». (Yani çıkmaz demek istiyor) demiş. Belki doğru, belki değil. Nereden ve nasıl bjlelim? Şimdiyedek, Hükumetten, gelisı güzel konmşmalar, beyanlar, tetkik (!) gezileri dı • sında, hiçbir iş sadır olmadı ki... D. N. kanı Mehmet Ali Aybar ve üyelerin yanısıra kalabalık bir milletvekili toplulugu hazır bulunmuş ve Maliye Bakanının konuşmasını dinlemişlerdir. Maliye Bakanı Gürsan, konuşmasında, toptan eşya fiyatlaruıda artışlar olduğunu kabul etmiş, genel toptan eşya fiyatlannda, 1965 yıhnda geçen yıla göre yuz(Arkası Sa. 7, Sü. 4 te) Ordu ve politika İNÖNÜ C.H.P. GRUP TOPLANTIS1NDA Pnönü, daha sonra Orgeneral Tural'ın yazdığı ya" zıya ilk defa değindiğine işaret ederek şunlan cöylemiştir: «Bir ordu meselesi oldu. Bir kumandan ile kendi Bakanı arasında geçmiş olan bir yazışma gazetelere intikal etti. Hiç bir vaziyet atmadık, şimdiye kadar da hiç bir şey söylemedik, şimdi bu meseleyi (Arkası Sa. 7, Sü. 5 te)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle