13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
REFTK HALİD KARAY Külliyatı: No. 8 BÜGÜNHÜN SARAYLISI Koman 750 Krf. DİJer Eserleri: Sürgün Memleket Hikâyeleri Diji Orümcek Bu, bizim hayatımıs Minelbab Delmihrab TTadınİT tekkesi Sonuncu kadeh ve... B&skıda: Gurbet Hikâyeleri. İNKILÂP ve AKA KİTABEVLEBt Üâncılık: 135/15225 umhuriyet 42. yil soyı 14859 KURUCUSTJ: ÜUNUS NADÎ Telgraf v e m e k t u p adresi: Cumhuriyet İstanbul Posta K u t u s u : îstanbul No. 248 Telefonlar: 22 42 90 22 42 8 6 2 2 4 2 9 7 2 2 4 2 9 8 22 42 99 . k tfyatro tanhonde yeri olan oyymtAk Cumortesi 11 Aralık 1965 Kıbrısın NATO'da görüşülmesi muhtemel ANADOLU AJANSI illî Savunma Bakam Ahmet Topaloğlu, dün Ankara'dan îstanbul'a gelmiş ve saat 12'de Paris'e hareket etmiştir. Paris'te NATO Bakanlar Konseyi toplantısına katılacak olan Topaloğlu, Yeşılkoy Hava Alanmda kendisiyle görüşen Anadolu Ajansı mu| | • . habirine, «Birleşmis. Milletlerde tatminkâr bir sonuç alınamaması halinde, Kıbrıs konusunun NATO Konseyi'nde görüşülmesi muhtemeldir» demiştir. Milli Savunma Bakanı özetle gunlan söylemıştir : «Paris'te NATO Bakanlar Konseyi'nin toplantısına iştlrak edeceğim. Bu toplantıya Dışişleri Bakanı İhsan Sabrl Çağlayangil de katılacaktır. Bu gün ve yarın NATO askerî komite toplantılan yapılacaktır. Bu toplantılarla Ugili olarak, PaKemal AYOAR ris'te bnlunan Genel Kurmay Başkanımızla da temas ettikten Ankara'dan yazıyor sonra, Türkiye'nin görüşlerini ayın Başbakan, Ankara içınKonseye sunacağız. Birleşmiş Milletlerde tatminkâr bir sonuç de şöyle bır izini kaybettıalınamaması halinde Kıbns konu recek olsa gazetelenn Başbakansunun NATO Konseyi'nde görühk muhabırlerınin yürekleri aşülmcsi muhtemeldir. ğızlarına geliyor. Gerçi onlar ne refakat polisi, ne de özel kalem Bakanlık Müsteşarı Korgeneral mudurüdurler ama, görevleri Kemal Atalay ile birlikte Paris'e giden Topaloğlu, hava alanında jcabı Başbakanın çalışmalannı, Birinci Ordu Komutanı Orgenetemaslarını, kiminle oturup kalk ral Refik Yılmaz. Merkez Kotığını, hattâ nerede, ne vakit kimutanı Tümgeneral Selâmi Pekün mınle yemek yediğini bilmek, tarafından uğurlanmıştır. izlemek zorunluluğundadırlar. Yani bu iş dışardan göründüğü gıbi, ya da bir kısım çevrelerce arzulandığı gibi değil. «Başbakan ne isterse yapar. Ardına adam koymak da ne?», «Başbakanın ne yaptığından sana ne efendım, kâhya mısın sen?» cinsinden ııkma martaval ve döküntü manUlaştırma Bakanı Seyfi öztığa tahammülü yok. Başbakantürk, dün DDY 7 nci Işletme Telık muhabirinin de işi bu... lefon PTT Başmüdürlüklerl ile Derken bu hafta ve geçen hafYüksek Deniz Ticaret Okulunda ta iki defa sarsıldılar ve yerle* tetkikler yapnuştır. rinden hopladılar çocuklar. BaşBakan, Merkez Postahanesinde bakanın izini iki defa kaybetmişçalışmaları yakından gormüş, bu lerdi. Biri geçen cumartesi idi. arada bazı memur sandalyeleriHer şey yolunda. tıkır tıkır ginin boş olduğu da dikkati çekdıvordu. Şu olmuş, bu olmuş, samiştir. öztürk, bankolara yanaat 17 de de Başbakanın Siyasal şarak memurelerden sandalyeleBılgiler Fakültesinin «Mülkiye» rin neden boş olduğunu sormuş, yıldönümü töreninde bulunacatatminkâr bir cevap alamamışğı açıklanmıştı. Demirel, Sayın tır. Bu sırada bir memurenın eDekan Prof. Fahir Armaoğlu'na llndeki gazeteden «Personel Ka«Mülkiye» nin yıldönümü töre(Arkası S. 7, S. 4 de) (Arkası Sa. 7. Sü. 4 te) "Askerî gücümüzden iktisatta yararlanalım,, ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) A Mfl I.HI' ortak grupunda dün de ortanın solu ve CHP Grupunda parti siyaseti tartışılıyor PodgornVnin ilk icraatı nişan Mikoyâtfa oldu vermek M Harıcıyeı köşkünde . huzur toplantıları S Evlerinden atılan 347 kişiden 27 si zatürrie oldu Birkaç gün önce çeşitli politik baskılar sonucu yaptıkları gecekondulardan atılan Mardi nin Derik ilçesıne bağlı küçük Çamurlu köyü halkından 347 köylünün, 27 »1, şiddetli soğuk netıcesi zatürrieye tutulmuşlardır. Bunlar arasında üç yaşındaki kız çocuğu Zübeyde Çifte, kurtanlamıyarak ölmüştür. Köylüler, hastalarm hastaneye kaldırılmasına engel olmakta ve «evlerimize dönünceye kadar yol kenannda yatıp kalkvağız» demektedirler.Fotoğraflarda yol kenannda yatıp kalkan köylüler ve hasta çocuğunun başında bekliyen üzgün bir köylü görülmektedir. (Haber ve fotoğraflar: Ömer OKUTAN • ürfa). Bakan, postanede memureleri gazete okurken yakaladı YILMAZ ÇETINER Kölnden bildiriyor ünün C.H.P. deki C.H.P. Grupunda yapılan genel görüşme uzayıp gidiyor. Bu görüşmelerden aslında bir netice alınacak değildi. Önergenin verilişinden de anlaşüıyordu ki Halk Partisi 10 Ekim sonuçlarının tepkilerini tesbit etmek ve Grupun nabzını yoklamak istemektedir. Toplantı, bilipdiği gibi İnönü'nün konuşmasiyle başladı. İsmet Paşa bu konuşmasında eğer basına verilenler eksik değilse daha çok dış meseleler üzerinde durdu, bir takım uzak, yakın tehlikclere, tiiUıyatlaki muhtemel değişmelere, kuvvet dengesinin alabileceği yine muhtemel duruma dikkati çekti. İnönü'nün bu konuşmasını geçen hafta yorumlamaya çalışmıştık. Bizim yorumumuzda C.H.P. Genel Başkanmın gelecekteki gelişrncler hakkında fazla üstü kapalı, fazla elâstik sözlerinin eleştirilmesi esprisi hâkimdi. Nulkun başka yorumlamalan da yayınlandı. Fakat çoğunlukla bu yornmlar dikkat nazarlarının başka tarafa çekiünesi gibi pek basit gerekçelere bağlandı. Doğnısunu söylemek gerekirse İsmet Paşanın dış politika meselelerini e!e ahşında ve muhtemel olaylara işaret edişinde böylesine basit bir taktiğin bulunabileceğini düşünemiyoruz. Gerçi partilerin iç bünyelerinde huzursuzIuklar olduğu, ya da iç politikada olaylar can sıkacak noktalarda yoğunlaştığı zaman liderler ve politikacıların, havayı değiştirmek için baska konuları ortaya attıklarını gönnüşüzdür. Şu var ki İnönünün pek yuvariak bir üslup içinde ortaya koyduğu dünya politikasivle Ugili konulara böyle bir nitelik vermeye imkân yoktur. Nitekim daha sonra konuşanlar da Genel Başkanlannı takip etmemişler ve doğrudan doğruya partinin iç politikadaki tutumu, 10 Ekim yenilgisinin sebepleri ve «meşhur ortanın solu» üzerinde dönüp dolaşmışlardır. *** Günlerdenberi süreçelen genel görüşmenin ilgi çekici yönlerinden biri, resmî bildirinin dışında basında yer alan toplantı haberlerinin C.H.P. ileri gelenlerini tedirgin etmesidir. Bu tedirginllk, hattâ hiddeti biz Parti Meclisi toplantılarında da görmüştük. Çeşitli yorumlara vesile verecek sözlerin yayınlanması Mecliste uzun uzun tartışılmış. konuşmaların nasıl sızdığı araştınlmıştı. Grup görüşmelerinde Ahmet Üstün israindeki milletvekiline karşı inönü'nün gösterdiği tepki, toplantıyı terkedip gitmesi yine C.H.P. idarecilerini şaşırtan kızdıran bir olaydır ve günlerdenberi bir yandan İnönü şöyle dememişti, böyle demişti şeklinde tekzipler, tavzihler devam ederken, öte yandan haberlerin nasıl olup da dısarı sızdığı araştınlmaktadrr. Grup toplantılanndan haber sızma konusu 1950 den, hattâ 1946 dan bu yana partileri işçal eder durur Özellikle 1954 ten sonra devrin iktidan grup içindeki konuşmaların, davranışlann sızmasına pek içerlerdi. Nitekim basın kanunu bu yüzden bir takım müeyyidelerle donatılmıştı. Ama buna rağmen sızmalar önlenemedi. Önlenemezdi. Bu gerçeği C.H.P. liler halen milletveklli olan gazetecilerden sorup öğrenebilirler. Bütün tedbirlere, yeminlere rağmen, eğer lâik partinin milletvekili Ahmet Üstün çıkar da İnönü'ye: «Siz neden Demirel gibi davranmıyorsunuz? Bakın o hem mason, hem de Allah lâfını ağzmdan düşürmüyor» gibi, aklı sıra politika dersi verir, pazarcı kurnazlığıyla Demirel'i yerip ismet Paşaya yol göstermeye kalkar ve İnönü de toplantıyı terkederse bu olay elbette dışanya sızacaktır. Elbette bu olayı, sadece gazetecilerle dost olduklan için değil, daha çok Grupta hangi anlayışta insanlann bulunduğunu ve Genel Başkamn bu anlayışa karşı reaksiyonunu göstermek için, dışarıda anlatacaklar bulunacaktır. Politikacılar, idare edenler istemedikleri haberler dışanya sızıyor diye gazetelere kızacaklarına önce kendi davranışlanm, sözlerini ayarlamalıdırlar. Böyle bir otokritik alışkanhğına varabilmek belki güçtür. Fakat iddialı politikacılar eğer bu ahşkanlığı edinemezlerse îleride çok daha fazla hiddetlenebilirler. Oysa politikada sinirlenmek, politikacılan, devlet adamlarmı basarıya değil, başansızlığa götürür Giirsel: «TuraFm mektubu disiplinle ilgilidir» dedi Ankara, (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Gursel, dün normal gezisinde gazetecilerle görüşmuş ve gazetecilerin Tural' m mektubu ile ilgili olarak sordukları soruları cevaplandırauştır. Gürsel, mektubun dislplinle ilgili olduğunu, hem Genelkurmay Başkanı Org. Sunay'a, hem de Milli Savunma Bakanı Topaloğlu' na gönderildiğmi, Meclisin yetkilerini tecavüz eden bir özelliğl olmadığını bildirmiştir. Mektubu gordüğünü belirten Cumhurbaşkanı aynca özetle şunlan söylemiştir: «Bunu yanlış ve maksath aksettirmek memleketin menfaatine değil zarannadır. Turarı yıpratmaya çabşmanın faydası yoktur, zaran çoktur.» Bahri Yılmaz akıl hastanesine kaldırıldı DEMİREL VE TURGUT ALMAN ÇALIŞMÂ BAKANI KATZER "HALK TÜRKLERi SEVİYOR,, DEDİ BİR (Dış Haberler Servısi) Batı ulkeleri gazeteleri dunkü Hep ortanın solu sayüarında, Sovyet yüksek yöneîlk sözü Adana milletvekili tici kademesinde meydana gelen Mahmut Bozdoğan almış ve ö değişikliğe geniş yer vermekte ve zetle şunları söylemıştir: bunu yorumlamaya çahşmakta« Ortanın »olu sloganuıda dır. korknlacak bir cihet yoktur. Bn Londrada bağımsız «Times»: söz ezbere söylenmiş değildir. «Şelepin'in siyasî hayattaki bu Bu deyim ofnktaki tehlikeleri geriler gibi görünüşü ve Mikoyabertaraf edeeek bir karakter tanın görevinden çekilmesi Sovyet şımaktadır. Ortanın solu deyimihükümetine daha katı bir hava nin fakiri hnknkî ttroinata bağvermektedir. Yüzde 5 oranında Iıyacak bir huzur ve sükun dearttınlmış bir savunma bütçesi yimi oldnğuna inanıyorum Bu .«e Ameıikaülaza karşı daha aa deyimin bakkı verileeek olarsa bir dil ile, diplomatik alanda hızsosyal buzursuzluklar olmıyalı bir değişiklik ümidi tamamen caktır. Marksist davranışları kıuzaklaşmış olmaktadır. Geçirdiracaktır. Ortanın solu sloganına ğimiz kışın yüzü karanlık olacankı nkı sarılmamız icabetmekğa benzer.» (Arkası Sa. 7, Sü. 1 de) Londrada Muhafazakâr «Dally Telegraph»: «Kruçef sonrasımn ortak yönetim düzeni, yüzeyde bütünlüğünü koruyorsa da, derinlerde çeşitli kaynaşmalar oluyor.» Batı Almanyada bağımsız «Die Welt» gazetesi, «Derin dönüşümler» beklenmiyeceğini soyledikten sonra, «Fakat, siyasî alanda bazı (Arkası Sa. 7. Sü. 4 te) parti politikası konusunda genel gdrüşmeye devam edılmiştır. Sakarya mületvekilı H. Uysal, Atatürk ve İnönünün daima ortanın solunda olduklannı belirtmiş; öğleden önce konuşanlardan Mustafa Ok, kalkınma konusunu inoelerken «Silâhlı Kuvvetlerin sayısmda azalt ma yapmadıkça ciddî ekonomik kalkınma yapamayız. Devletlerm kuvvetleri silâhh kuvvetlerın adetleri ile değil, artık fert başına düşen millî gelirle ölçülmektedir» demiştir. Genel görüşme başlamadan önce gündem dışı bir konuşma yapan Ahmet Üstün, Bulvar Palasta tertiplenen kokteylde, İnönünün söyledikleri ile ilgili olarak çıkan haberleri üzüntü ile karşıladığını söylemıştir. Aynı haberlerde sözü geçen Çankırı milletvekili Dursun Akçaoğlu, söz almış ve Genel Başkan Inonunün haberlerde geçen sekilde konuşma yapmadığını ileri surmüştür. TUTUMUNDA SERTLEŞME BEKLENİYOR İUTŞ HABERLER SEIUİSİİ remlin uzmanlan, 14 ay önce yönetimden aynlan Kruçerîn der> rilmesinden beriye Sovyet yüksek yönetici kademesinde yapılan en önemli değişikliklerin, Rusyanın Batıya, özellikle Amerikays karşı tutumunu sertleştirmesi ile sonuçlanacağun ileri sünnüşlerdir. Öncekl gün birbiri ardına açıklanan heyecan verici değişıklikler, çalışmalarını dün tamamlıyan ve Vietnam savaşı dolayısiyle savunma masraflannın °o 5 oranında arttınlmasını öngören 1966 büt' çesinl onaylıyan Sovyet Yüksek Şurası (Parlâmento) tarafından oy birliğiyle tasdik edilmişitir. Degişiklikler şunlardır: K PODGOBNİ Batı basınının yorumları n D Mikoyan, alkışlar ve kutlamalar arasmda Yüksek Sovyet Şurası Prezidiyumu Başkanhğından (Devlet Reisi) çekilmiştir. Gerekçe Dlarak «"0 yaşmı, üç yü önce geçirdifi ameliyatı ve yorgunluğa tahammül edemiyecek hale gelmesini» göstermiştir. Mikoyan Yüksek Şura ve Merkez Komitesi Prezidiyumlan üyeliğinl muhafaza etmektedir. KJ Sovyet hiyerarşisinde Komunıst Partisi Birinci Sekreten Brejnef'ten sonra (2) numaralı yeri ışgal eden Podgornı, Mıkoyan'ın daha çok bır şeref mevku olan Devlet Beısliğı görevine getirılmiştir. Podgornı, tâyını «Komünist Partisinin şahsına bir te veccühü» olarak kabul etmiştir. Yeni görevı, Yüksek Şura Prezidiyum ve Komünist Partisi Mer kez Komitesi Sekreterliği görevi devam etmesine rağmen, Podgorni için hiç de tatminkâr olmıyabilir. B Yıldızı her gün biraz daha parlamakta olan Şelepin, Başbakan Birinci Yardımcılığı ve PartiDevlet Kontrol Komitesi görevinden ayrümıştır. Şelepin halen, sadece Komünist Partisi Merkez Komitesi Sekreteridir. Gö revinden ayrılmasına gerekçe olarak, «Bütün mesaisini Merkez Komitesi Sekreterliğine tahsis edebilmesi» verilmiştir. Komünist Partisi direktiflerinin devlet dai relerince uygulanmasına nezaret eden önemli Parti Devlet Kontrol Komitesi, ştmdi «Halk Kontrol Komitesi» adını almış ve Başkanlığına Pavel Kovanof getırilmiştir. Demirele gösteri yapan Ankara, (Cumhuriyet Bürosu) Adalet Partısı Genel Merkezinde kahvecilık yapan Mevlut adlı şahıs, dün, Başbakan Demirel'i görür görmez at gıbı kişnemeye başlamış, Başbakan Yardımcısı Bılgehan ve bazı partı(Arkası Sa. 7. Sü. 3 te) AP Merkezinin kahvecisi kişnedi Dört tavsiye seleleriyle görevli dört devlet komitesinin başkanları tasfiye edilmiştir. Radyo • televizyon, sinema, basın ve yabancı memleketlerle kültürel münasebetler devlet komitelerinin başkanları, bun dan böyle Bakanlar Konseyindeki yerlerini kaybetmişlerdir. Ead yo televizyon Komitesi Başkanı Mesiyaçef, Basın Komitesi Başkanı Mihailof, Sinema Komitesi Başkanı Bomanof, Yabancı Memleketlerle Kültürel Münasebetler Komitesi Başkanı da Romanovski idi. 0Teknik ve Mesleki Öğretim Devlet Komitesi ile Tarım Makineleri Devlet Komitesınin statüleri «yükseltilmiş» ve Başkanlan Bulgakot Ue Ejevski Bakanlar Konseyine dahil edilmişlerdır. flideoloji ve propaganda me Önce geride kaidı Bizim (40 yıl önce Cumhuriyet) köşesinde, geçen gün, şu haber çıktı: Trabzonda kadınların peçe takmaları yasak. Buna dair bir okuyucumuz «şimdiki halimize göre bn haber, 40 yıl önceki değil, olsa olsa, 40 yıl sonraki Cumhuriyet'te yer almahydı» diyor. Heybaaaaaaat... öyledir dostlar. Büyük şehirlerimizin cadde lerinde, kara çarşaflıları gördükçe, insan kendini, kömürlukte dolaşıyor zanneder oldu! D.N. nolisten yediği dayak neticesi r çıldıran ve günlerdir Köln sokaklarında dolaşan Feriköylü Bahrı Yılmaz, dün akıl hastanesine yatırılmıştır. Ancak bir hafta sonra Bahri Yılmaz'ın tekrar dısanya çıkan | Ankara, (Cumhuriyet Bürosu) lacağı bildirilmektedir. DoktorC nerji ve Tabü Kaynaklar Balar, Bahri'nin iyileşebileceğini kanı bulunduğu sırada Etisöylemişlerdir. Fakat 25 yaşındabank, Türkiye Petrolleri ve Petki gence psikolojık telkinlerde rol Ofis Genel Müdürlerini değişbulunabilmek için bir Türk hastirmek istiyen, ancak buna imtanesinde bakılması daha uygun kân bulamıyan, bilâhare Demirel görulmektedir. hükumetinde Sanayi Bakanı olaDiğer taraftan Alman gazeterak görevlendirilen Mehmet Turcileri. basın toplantısında, Çalışgut'un bu konu yüzünden, Hükuma Bakanı Hans Katzer'e neşrimet Başkanı Demirel ile aralan(Arkası Sa. 7, Sü. 1 de) . (Arkaa Sa. ?, Sü. S te) «ARAM1ZDA ANLAŞMAZLIK YOKTUR» Öldürdüğü adamdan, dâvacı... Ömer Demiri öldürmek suçundan Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanacağı günü bekliyen Cemile Güler, dün 1. Sulh Ceza Mahkemesine çağnldı. Sekiz ay önce, Ömeri mahkemeye vermiş, fakat açılan bu dâvanın duruşması başlamadan dört ay önce de, aynı şahsı öldürmüştü.. Ağır Cezada «kaatil zanlısı», Sulh Ceza Mahkemesinde Lse, «dâvacı» durumunda bulunan Cemile, dün oldukça sinirli idi... Foto: S. AYBATAB (Yazısı Sa. 7, Sü. 3 te) Kalkan Siyasî çevreler, Kremlin yüksek yönetici kademesi ıçm yapılan mücadelelerde, Batıya karşı sert tutumun daima bir kalkan olarak kullanıldığını hatırlatmak(Arkası Sa. 7, Sü. 7 de) ÎS Fazıla ile H.S. Urgliplii evlendi Gençler, Harbiyelilerin affım istedi 21 Mayıs olaylan dolayısiyle mahkum olan Harbiyelilerin affı ve kamu haklannın geri verilmesi için aralannda TMGT, TMTF, İTt'S bulunan 16 gençlik ve yüksek öğrenim öğrenci kurulusunun başkan ve üyeleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanhğına müracaat etmişlerdir. Müracaatta; «Hükumet programında yer alan af konusu Türkiye Büyük Millet Meclisinde gorüsülürken, 27 Mayıstanberi cereyan eden olaylann ısığı altında, 20 21 Mayıs hareketi dolayısiyle mahkum olan Harbiyeli 5frencilerin durumları üzerine de eîilinmesini, Genel Af Kanunu •jOmulü içine alınmasını ve kamu haklannın geri verilmesini, Anayasamızın 62 nci maddesinin Eski Osmanlı hanedajıı preııseslerinden Fazıla ile Sâbık Başbakan Urgüplü'nün oğlu Hayri Suat Ürgüplü, bize tanıdıŞı hakka müsteniden. dün Paris Başkonsolosluğumuzdaki sâde bir törenle e\Ienmişlerdir. Nikâhta yalnız fld ailenln en yakın saygılarımızla rica ederiz denılakrabalarından yirıni kişi bulunmuştur. Fotoğrafta, Prenses Fâzıla, nikâh deftcrini imzalarken görulmektedir. mektedır, (NİKAHA DAİR GENİŞ HABERİMİZ 6. SAYFAMIZDADIK) CTeleioto; Faria ktaobul . THA) Sanatçı Aylâ AJgan cezalı olduğu için Belediye Z«ytüıbumu Tıyafrosunu kapattı Gazeteler Ecvet GÜKttSİN VARAN İKİ..
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle