Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAHİFE fKf 24 Kasnn 1965 CUMHURÎTE1 ••••••••••••••a DİYARBAKIR PETROKİNYA ENSTİTÜSÜ Prof. Dr. Sabahattin PAYZIN HUKUK Köprüname Ünlü Karagbzcülerimizden Hayali Küçük Ali yaşlanmıs. Bn esU Türk sanatını surdurecek gençler de yetismiyor. Demek oluyor U Karagöz'uıı hayatı, Küçük Ali'nin hayatı ile kayıtlı. Aeaba Karagöz sanatmı belgelendirmek için filimler çekilmis mi? Arşivler düzenlenmiş mi? Yüzyıüarm ardmdan: Perde kurdum, şem'a yaküm, gösterem zılft hayal... diyen • « « yok olup gidecek mi? Bi/ gölge sanatına meraklıyızdır. Ama Karagöz'ü perde üstünde seyretmek onun gerçek dışı bir kişi olduğu sanısmı uyandırmasm. Karagoz, Hacivat ve yardımcılan, gerçek kişiliklerdir. Kanlı Nigâr*dan Tuzsuz Bekir'e ve Yalova Sefasma kadar ibret alınacak nice yanlanyla Karagoz toplum içinde daha da yaşamaktadır. Hepimizin içinde boy boy, ölçü ölçü Hacivatlık. Karagözlük, Tuz. suz Bekırlik. Beberuhilik olduğu da muhakkak. Hayal perdesine pek düşkünuzdür. Ve bu hayal perdesini bazan toplumun gözleri önünde çekmeye bayılınz. Mukav\adan konaklar, deve derisinden köşkler, köpniler, kayıklar... Yaşadığımız hayatta da vardır bunlar. Istanbulun hayal perdesine bir nutukla koskoca bir köprü çeken politikacılarnniz.il yaptıklan nedir ki? Yıllardan beri Babilin asma bahçeleri gibi efsanelesen Boğaz köprüsünü hükumet programında kuruvermek Hacivafın işi idi. Ama plânlama toplantısında köprü işl suya düştü. Ve köprüden önce ban politikacılanraızın ayaklannın suya ermesi sonunda, klâsik bieünde sonuçlandı oynn: Yıktın perdeyi eyledin viran, varayım sahibine haber •ereyim heman . Gerçekte İstanbulnn iki yakasını bir araya getiren köprü ne gü • zel olacaktı! Boğazın mavi sulan üsriinden arabalarla geçecektik. Fa J kir Üsküdann saltanatı bitecek ve belki de bir ikinci Cihangir, ya da • Ayaspaş.ı yükselecekti oralarda. Su doküntü haliyle Beyoğlu yakasm J dan çoh daha levkli olan Üsküdar şenlenecek, Karacaahmet yanmda • bir de apartıman mezarlığı yükselecekti. İstimlak. ihale, proje derken arsa, apartıman avantacılarma genis hayat sahası açılacak, kimbilir ne zevkli işler donecekti. Olmadı. Olamadı. Demek ki köprü kurmak zor ismis. Güres mlnderiode koprii kurmak ile Boğaz üstünde köprü kurmak arasmda btr fark oldnğunn, iktidar, hükumet programında değil, plânlama toplantısında anladı. Bütün bu yazdıklanmız köprücülilğe karşı olduğumuz mânâsıaa alınmasın. Tersine köprücük kemiğinden, Koprülü Mehmet Paşaya, ve Galata köprüsüne kadar köprülere saygı duyuyoruz. Toplnm hayarmda yajamak için her gün köprü kurmak zorundayız. İnsanlar arasmda dostluk köprüleri kurnlur yaşadıkça. Dişler eksildi mi lokmalan çiğnemek için köprü kurnlur ağızda .. Kalbden kalbe köprü aşk için gereklidir. Ankarada bir koprübaşı kurmak, is İçm önemli dir Köprüsüz nasıl yaşanabilir ki? Eğer köpniler olmasa, köprülerin altmdan snlar nasıl akabilirdi. Ve biz her şeyin değiştlğinl anlabnak için: Köprülerin altmdan çok snlar geçti? diye nasıl konuşabilirdik? Eğer köprüler olmasa âvâreler nerede dolaşacak, serseriler nerede yatacaktı? Eğer köprüler olmasa insanlar korkuluklara dirseklerini dayayrp snlara bakamıyacaktı. Eğer köprüler olmasa çocuklar köprülerden snlara tüküremiyecekti. Köpniler olmasa, köprüler bombalanmazdı. Köprüler olmasa, köprü başuıda sehitler verilmezdi. Köprüler olmasa, Mimar Sinandan bi; şeyler eksik olur ve sular daha mahzun akardı. Köprüler mtihar etmek istiyen insanlara kolaylık olsun diye kurulmustu. Bütıin bunlar pek iyi ve pek güzel... Ama su Boğaz köprüsünü, hükumet programınm kâğıdı üstünde niçin kurmuştu iktidar? Politikanm hayal perdesinde: Yâc bana bir eğlence demek için mi? Boğnz köprüsünün daha ilk adımda suya düşmesi, bize iktidarm gerçeklerle bir köprü kuramadığmı gosteriyor. Oysa bir iktidar için Uk şart gerçeklere uzanan koprunün temellerini atmak. Yoksa kurulmamış köprülerde ayılara dayı diyerek de yürümek mürakun değildir. Ancak Hacivafın hayal perdesinde olur o is... Türk Adlî Makamlarının yetkisive Dâvadan feragat Gültekin GÜNERI Hâkim larbay Gnknr. NATO Hukukî ldari İşler Şnbe Müdürü devletler »rasında kuvvetlerinin veya sair bir sebep dolayısiyle statüsüne dair sözleşmenin, VII gonderen veya kabul eden devlet A n Kasım 1958 tarihinde asa nci maddesinin nygulanmasını makamlanndan birı haddizatında Mtı gizlenemiyecek derece gerektirmesi karşısında, bu mese tercıhan kaza hakkı karşı tarafa •• de sarhoşluk suçundan 3 le hakkında tesekkül etmiş bu ait bulunmasına rağmen bu hak"» rnnynıın halrlrmria «SUÇU resmî vakın kendısıne bırakılması, bunun lunan dâva dosyasının Amerikan tifelerini ifa ederken» işledikleri Askeri Yardım Kuruln Baskan için de, diğer devlet makamlan • belirtüerek Amerikan Askerl Yarlığına devrinin uygun mütalâa nın sahip olduğu rüçhaniyet hakriım Kurulu paşiraniıginr'a resml edildiği», Adalet Bakanlığının 29 kından feragat etmesıni I3tıyebigörev belgesi verilmesi üzerine, mayıs 1962 gün, 12124 sayılı yazı lır. Boyle bir talep vukuunda ve talebeden tarafın feragat» fcusuMilll Savunma Bakanhğınca Ada 8i ile de: sî bir onem atfettıği hallerde, talet Bakanlığına yazılan 9.2.1959 «6816 sayılı kanunla «Kuzey gün, 4157 sayılı yazı ile: Atlântik Andlaşmasına taraf dev raflar birbirlerine karşıhklı ola«Resmî vazife belgelerinin tetki letler arasında kuvvetler statü rak gerekli anlayışı göstereceklerdir. kinde ise, snç tarihi 23.11.1958 gü süne dair sözleşme» nın VII nci urada dikkat edilecek husus, nü yâni Pazar günüdür. maddesinin 3 a (iı) bendıne ilâferagat talebini kabnl etmek, Pazar günü ise, resmî vazife gü ve olunan fıkra gereğince, Ameferagat edecek taraf için bir nü değildir. Vazileye başlamak ü rıka Hukumeti ile Hukumetımıı zere yolda olmak veya resmî va arasında «vazife hususunu» ta yi mecbnriyet doğnrmamaktadır. Ay zifeden aynldıktan sonra, bir ma ne mütaallik muhtıra teatisi su nı zamanda feragat hâdisesi, karhalle gitmek halinin resmî vazife retiyle vanlan anlaşma gereğince, şı tarafın buna özel bir önem nin devamı olarak kabulü müm müteakiben her iki devlet yetki verdiği hallere münhasır olacaktır. li makamlan tarafından verilen kün olmadığı düşunülmektedir.» Yukarıda sayılan hukumler denılerek mütalâa sorulmuş, Ada vesikanın kabul eden devlet adlî let Bakanhğından alınan 3 Ağus makamlan tarafından kabul o gonderen devletin askeri makam lunacağı tesbit edilmiş bulunma lanna kabul eden devlet vatantos 1959 gun, 24591 sayılı yanda: . verilen vazife daşı olan veya kabul eden devlet Gonderen devlet makamlannca sma nazaran maznunlann suçu vazife ifası sıra belgesinin hakikate uygun olup, topraklannda ikamet etmekte bulunan şahıslar üzerinde kazaî sında işledikleri bildirilmesüıe gö olmadığı ve sıhhat derecesinin re, dâva hangi safhada olursa ol takdiri hususunda Bakanhğın yet salihiyet kullanılması için hiçbir sun evrakın gonderen devlet ma kili bulunmadığı» mütalâa edil hakkı tazammun etmiyecektir. Bunun istisnası kabul eden devkamlarına tevdii lâzım gelmekte miştir. let vatandaşı olan «Türk vatandir. Kuzey Atlântik Devletleri arad&sı» veya normal ikametgâhlan sında Kuvvetlerinin statüsüne dakabul eden devlet «Türkiye» topir Sdzleşmede. rağı üserinde bulunan şahıslar «Maznunlann suçu vazifeeğer, gonderen devletin silâhlı lerini ifa sırasında işlediklerine Görülüyor ki, verilen vazife kuvvetleri veya sivil personeline dair, gonderen devletin makamla belgesinin hakikate uygun olnp, mensup iseler, gonderen devtet rının beyanının doğrn olnp olma olmadığını tetkike ve bu husust» askerî makamlarının bu şahıslar dığının, kabnl eden devlet tarafın karar vermeğe Türk adlî makam üzerindeki kaza yetkisı bâkidir. dan tahkik edilebileceğine dair lan yetkili değildir. Dolayısiyle Bu şahıslar, gonderen devletin adlî bir hüküm mevcut olmaması dâva hangi safhada olursa, olsun silâhlı kuvvet veya sivil perso na binaen evrakm Amerikan As yetkilı makam tarafından verile neline mensup sair şahıslar gibi keri Yardım Koruln Başkanlığına cek «resmî görev» belgesi uzeri muamele görürler. tevdii icabettiği mütalâa edfldiği» rine dâva dosyası gonderen d«vu istisna kanunlarımız ırnı büdirilmiştır. letin askeri makamına tevdi edivacehesınde varit olamaz gilecektir. Türk Hükumetinın gonbi görünebilir. Fakat Amenderen devlet durumunu ıktisap ettiği hallerde d« aynı işler kar ka Birleşik Devletleri ve di.ğer bazı devletler kendı topraklan şılıklı olarak yapılmaktadır. üzerinde ikamet eden askerhk Bununla beraber, Amerikan çağında bulunan erkekleri ya eza bir hâdise dolayısiyle Genelkurmay Adlî Müşavirligince Askeri Yardım Kurulu Başkan bancı dahi olsalar kendi ordu mütalâası sorulan Adalet Ba lığı sivil unsur sayılan şahıslar sunda askerlik yaptırmaktadır • kanügı 29 Ocak 1962 gün, 1650 sa hakkında ocak 1960 tanhinde A lar. Buna misal olarak Fransız merika Birleşik Devletleri Yük askeri teşkilâtında mevcut «Leyılı yazüariyle: sek Mahkemesinin «Amerika Bir« haHnnda Amerikan lesik Devletleri sivil memnrla • gion etrangere» mısal olarak gosterilebilir. Bu birliğin içinde her Askeri Yardım Kurulu Başkanlığı rından Amerika ana topraklan nın bir sureti yazıhtnna ekli ola dısında bnlunanların hazer za ırktan insanlar bulunmaktadır. rak gönderilen 13 Haziran 1961 ta manında Amerika askeri mahke Işte bu misalde de gorülebılece • ği gibi veya düşünülebilecek sarihli vazife belgesinde adı geçen meleri tarafından muhakeme edi erin suçun vukua geldiği sırada leceğfne dair Amerikan Kongre ir imkân ve ihtimaller dahılinde kabul eden devletin tebaası oian resmî vazifeli olarak kabul edildi si tarafından vazedilmiş olan ka v«ya o devletin ülkesi üzerinde ği anlaşıhnaktadır. nunun Anayassya aykın oldnğu ikametgâhı bulunan bir şahıs Bilindiği üzere, 6816 sayılı ka nu ilân» etmçsı sebebıyle suçu nun hükümlerine uyularak Ameri işlediğı sırada resml vazifeli bu gonderen devlet durumunda bulunan devletin silâhlı kuvvet veka Birleşik Devletleriyle, Hüku lunmasma rağmen, sivil unsur metimiz arasmda nota teatisi su olan şahıs hakkında gorev bel ya sivil unsur mensubu olarak kendi devletine gönderilirse böyretiyle imzalanmış bulunan anlaş gesi tanzim etmemis ve dosyanın le bir şahsm statüsü bağh buma gereğince, müteakiben her iki Amerikan makamlarına verilme lunduğu gonderen devlet silâhlı devlet yetkili makamlan tarafm si için de bir talepte bulunma kuvvet veya sivil unsur mensupdan verilecek vesikada fiilin vazi mıştır. lanndan hiç bir veçhile farklı olfe dolayısiyle veya vazife sırasınYukarıda izah «ttiğimiz haller mıyacaktır da işlendiği bildirildiği takdirde, dısında heıhangi bir suçun işlenSON bu hususun kabul eden devlet ad mesi halinde kabul eden devlet lî makamlan tarafından kabnl o «Türkiye» makamlan kaza salâlunacağı tesbit olunmuştur. hiyetlerini kullanmak hakkını ha Ba itibarla ...... vnknbnlan iz olacaklardır. hâdise dolayısiyle ... hakkında Amerikan Yardım Kurulu Başkanlığı tarafından verilen vazife belgesinin hakikate uygun olnp olmadığını ve sıhhat derenci maddenin ilk 3/c bendi eesini takdir hnsusunda Bakanrüçhaniyet hakkından nasıl lığımız yetkili bulunmamaktaferagat edileceğinı göstermek dir» denilmektedır. tedir. Bu iki şekıl de mümkun olmaktadır: a Herhangi bir halde ve herhangi bir sebebe istınaden, taraf lardan bın, tercıhan kaza hakkıKeza Dışişleri Bakanlığının 24. na sahıp bulunduğu halde, bun 5.1962 gün, 4335 sayılı mutalâasın dan feragat etmek ve suçlunun da: yargılanma ve cezalandmlmasmı «.„.. memleketimizdeki Amekarşı tarafa bırakmalc istıyebilir. rikan yetkili makamlan tarafıntşte bu gibi hallerde rüçhaniyet dan hâdise sanığına olay sırasınhakkını haiz olan devlet diğer da vazife halinde bnlunduğunu devletin makamlarına kaza salâmübeyyin bir «vazife belgesi» nin hıyetıni kullanmıyacağını süratverilmiş olması ve bnnnn 6375 le haber verecektir. sayılı kanunla musaddak «Kuzey b Herhangi bir hâdisede, suAtlântik Andlaşmasına taraf çun veya suçlunun hususiyeti P etrol dâvası artık nlosa mal olan bir tartışma konusu olmuştur. Kendi saham olmamakla beraber, ben de, berkes gibi, basında, radyoda veya parlâmentoda yapılan tartışmalan dikkatle takip etmekteyim. Meselenin çeşitli yönlerine değinümiş olmakla beraber, en önemli kısmı, personel yetiştirümesi işine pek ax yer verilmiştir. Biz çok kere harbden yanmıa ve yıkılmıs çıkan Almanyamn dış yardımlan da iyi knllanarak hızla kalkınmasını ele alır ve Alman mucizesine benzer bir kalkınmayı memleketimizde yapamadığımız için yeriniriz. Fakat Alman mncizesinin esa Binın bit işin nasıl yapılacağını «know how» bilen Insanların çalışması sonucu olduğunn hesaba katmayız. Almanya kalkındı; zlra yıkılan fabrikalan yapacak, fcuracak, işletecek, yönetecek, yenilikleri araştınp ortaya atacak bügili insanları, mühendis ve yönetmeninden işçisine kadar vardı. Fabrikalar yıkılmış, fakat çok sayıdaki bu insanlar, galiplerin en iyileriııl paybşmasına rağmen, avakta kalmışlar, hizmete konulup Almanyayı kaUandırmışlardır. Dâvanın esası P etrol dâvasının esası da, petrol işinden anhyan mühendis, jeoloğ, kimyager, sondör, teknisyen le lâborantlar, ustabaşılan, nzman işçilerin elbirliği ile çalışmalandır. Bnnlar bir araya geldiğinde para çok kolavlıkla ve sanıldığından daha çabuk bulunur. Fakat bu konuda sadece para veterli değildir. öyle olsa idi adara başına dünyada en yüksek mülî geliri olan Küveyt veya Katar hiç olmazsa Isviçre ayanna çıkabilirlerdi. Ama dikkat edilirse universiteleri en eski yerler ve memleketler daima en öndedir. Fakat Türkiyede bu elemanlann yetlşttrilmesl için gerekli eğitim kurumlannın yeteri kapasitede ve imkânlarla kurulmadığı da bilinir; esasen tlgili kfirsünun profesörü de bunu belirtmişitir. Hastahanesi olmıyan, hasta görmeden öğrenci yetiştiren bir tıp fakültesi bugün tasavvur edilemez. Bu hakikat ortaçağda anlaşılmış ve Selçnk Snltanının eşi Gevher Nesibe Sultan, Kayseride hastahanesl ile bir arada olan Uk tıp fakültelerinden birinl kurmuştur. Petrol bölgesinden binlerce kilometre nzakta staj imkânlarının yoksunluğundan bizzat kürsü profesörünün yakındığı, yetersiz eğitim miiessesesi ile Türkiye petrol dâvasını yıllarca halledemez. iyarbakır'da bu maksatla bir enstitünfin kumlması hazırlıklan yapılmakta ve hazırlanan tasan Bakanlıklarca incelenmiş bnlnnmaktadır. Bu vesile ile de incelenme için bir kaç kere o bölgeye gittim. öyle sanıyorum ki, şehrin hemen yakınındaki bizzat gördüğüm sondaj kamplan, Raman • Garzan petrol sahalan, öğrencilere hemen her hafta tatbikat için imkân sağlıyabüecek durumdadır. Bazılan sabah gidüip öğle iizeri okula dönülebilecek kadar yakın mesafededirler. O bölgeye yakmda boruhattı (pipeline) de döşenecektir ve bu faali yetin vakmdan >Tİ«niıtıi bile en önemli uygulama alanı olabilir. Ramanda Petrokimya tesisleri kurulması bahis konusu olduğuna göre bunlar da ileride ayn bir staj ve uygolama yeri olabilecektir. Bölgede bir rafineri vardır; belki ileride Diyarba kırda bir diğeri kurnlabilir. Bütün bu tesislerde bilfiil başan ile calısan değerli mühendis, kimyager, jeolog, sondörler ve uzman işçiler vardır. Bunların işlerinin ehli olduklan ortaya konulan eserle ispatlannuştır: Ister özel sektörde, isterlerse resmî sektörde çalışsınlar. O halde: O Diyarbakırda en kısa zamanda PETROKİMYA ENSTITI.SU kurulmalıdır (veya Akademisi). 8 Bu eğitim karamunu gerek T.P.A.O. da çalısan ve gerekse özel şirketlerde çalışan yerli ve yabancı elemanlardan öğrethn üyeleri atanmalıdır. Yerli ve yabancı öğretim üyelerinden imkân nisbetinde yararlanılmalıdır. Hattâ yabancı öğretim kurumlanndan devamlı veya bazı sömestrler için anlaşma ve sözleşme ile öğretim fiyesi de getirtilmelidir. £) öğretim için halen boşalmakta olan Eğitim Enstitüsü binasından derhal faydalanmak mümkfindür. Binanm ufak da olsa lâboratuvar, oda ve salonlan vardır. PetroKimya Enstitüsü içinde petrol mnhendisi, sondör ve diğer cins teknisyenleri ve lâborantlan yetiştirecek, gerekli knrslan açabilecek yüksek ve orta dereceli okullar da bulunmalıdır. B Sonuç B D aşlangıçta az fakat iyi kalitede öğrenci yetiştfrilmesine gayret edilmelidir. Bu bakımdan Orta Doğu Teknik Üniversitesinin nyguladığı metodlardan faydalanılmalıdır. Zira ilk mezunlarm önemli bir kısmı çok kere asistan olarak mezun olduklan okuilarda görev alırlar. Okulun Ueri gitmesi veya gerilemesi bunlara çok bağbdır. Bu sebeple ilk zamanlarda öğrenci seçimi titizlikle yapılmalı, ilk kademe seçimden sonra alman fa»ı» öğrenciler mülikatla ikinci seçime tâbi tutulur ivi lncelenmelidir. Mezunlar çoğaldıkça, hariçte de eğitim progratnı ile uzmanlaştırma yolnna gidilmek suretiyle ba alan ile ilgili çeşitli kürsülerin şekUlenmesi ve gerekirse fakültelerin kunılraası sağlanabilir. Binaların inşası, bpkı Orta Doğu Teknik Üniversitesinde olduğu gibi gelişme sonrasına almmah, aradan geçecek on yıl içinde organizasyon, plânlama personel eğitimi işlerine önem verilmeli, barakalarda çalışma tercih edilmelidir. Bu maksat için özel ve devlet sektörleri sıkı işbirliği vapmalıdırlar. Diyarbakır bölgesinde mevcut teknik personelin öğretim gücünü istihsale, en önemli olan eğitilmis personel istihsaline de koşmak, bu güçten vakit geçirilmeden faydalanmak zorundayız. Fikir olarak ortaya attığımız bu konuda uzmanlardan komisyonlar kurularak derhal yerinde incelemelere geçilmesinin yurdumuza faydab olacağı kanısmdayız. Memleketin ypni htıkıık fakültelerine değil, bu tip teknik kurumlara ihtijacı olduğıınu belirtmek isterim. Yetkili mi, yetkisiz mi ? ••>• •••• Adalet Bakanlığının mütalâası B K •••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• ORMAN DAVASI VE TÜRKİYE S Orman YOksek MObencUsl İII: • ••• • ••• on istatistiklere göre yeryüzündeki ormanlar o devirlerde raücadelesi başanlamamıs sıtma 3^37.000.000 hektar olarak tesbit edilmistir. Bu gibi hastalıklardan kornnmak gayesiyle ormancümleden olarak karanın • • 29 unn orman, larımızın nispeten düzgün ve snlak yerlerinde '.23 ünü kültür arazi ve mer'a ile 'ı48 ini ise ve35 hane olarak iyi kötü geçinirken, zamanla rimsiz toprak ve çöller teşkil etmektedir. (Mantel cağalmışlar ve bngün yüzlerce evlik kalabalık 3). köyler haline gelmislerdir. Nüfuslann çoğalmasiyle orantılı olarak geA.B.D. de 1.546.400.000 hektar, S.S.C.B. de Iİİ: çimini temin edecek köylünün tarla açmak için 742.600.000 hektar, diğer Avrupa kıtası devletlerinormanlara yaphğı tecavüzler de artmıştır. keçi tahde ise 135.600.000 hektar orman bulunmaktadır. ribatlan da devam etmektedir. (Yearbook, 134). rmancılık tekniği en gelişmis olan devletler Asırlar boyunca tarla ve otlak temin etmek arasında dahi yer alabilecek memleketimizamaciyle orman tahribatı devam ctmiş olnp andeki orman isletmeciliği, özellikle orman yecak özellikle 19. en yüzyıldan bu yana Batı filetistirmeciliğinin arzulanan seviyeye ulasamamamij milletlerinin artan kültür seviyelerine parasındaki başlıca sebep geçim derdine düsmüs bulel olarak ormanlar da hakikî değerini kazanlunan bn vatandaslanmızın el'ân orman içlerinmıştır. Tarla veya otlak olarak açılan özellikle de bannmak zomnd» kalışlanndan ileri gelmekmeyilli yerlerin kısa bir süre içinde verimsiz tedir. bale gelmeleri ve erozyon sonucu tarıma elverisli toprakların da çoraklasmaya yüz tntması, Bn gerçeği herkesten iyi bilen orman teşklhattâ meskün yerleriyle birlikte sellerin sürüklâtı hiç bir fedakâruktan sakınmamıs oldnğn lemiş olduğu moloz kütlelerin altında kalmssı, balde, yine de bn kalabalık halk kütlesinin angn menbalarının çekilmesi, iklim sartlarnun decak bir kısmına olnmln ve sürekli is sahalan ğişmiş olması, hasebe karşı olan ihtiyacın artgösterebilmistir. mış bulunması gibi sayısız sonuçlardan ötürü Bn cümleden olarak orman içi köylerinin ormanlann son derece tntnmln bir sekilde kulkalkındmlmasiyle ilgili yapılan incelemede 6rlanılması ve ormancılık tekniğine göre yetistirinegin Smdırgı Orman tsletmesinde arazi üzerinde lip plân dairesinde işletilmesi aydın nlnslar için ki incelemelerimiz sırasında 'İ25 30 oramndaki en basta gelen hayatî önemi haiz amaçlardan köylünün orman işletmesinin çeşitli işlerinde hiri olmnstur. sürekli olarak çahstınlması mümkün oldnğn anlaşılmıştır. Bu kadannın da toplnca ve tarıma rman içi köyleri dâvası çoğunda endüstrileşme nispeten elverişli arazilerin ulahı, ahır hayvansayesinde kendiliğinden çözümlenmiş kara keçi problemi kbkunden halledilmiştir. Makineleşcılığı, meyva ve sebze ile ancılık, tarukçnluk, el menin hızlı bir tempoyla gelişmesi sayesinde şehir sanatları ve halıcılık gibi işlerle kalkındınlmaya ve kasabalarda ulaşılan daha üstün hayat şartlamüsait bulnndnklan görülmüstür. Bnnların dınndan öturü köy halkı endüstri merkezlerine akın şında kalan »,150 ye yakın orman içi köylerine ederek, orman açmacılığı ve ilkel hayvancılığa son ise dağlık arazilerinin ziyadesiyle meyilli ve vevermiştir. Bunnn yerine rasyonel tanm ve ahır hayrimsiz topraklarından ibaret bnlnnmasından dovancılığı gelişerek daha küçük ve müsait sahalara layı sn ve oknl gibi en basta gelen ihtiyaçlannın jöneltilmiştir. dahi oralara kadar götürülmesine imkân olmaBatı âlemi bunnnla da yetinmiyerek evvelce dığı kesinlikle anlaşılmıştır. açılmış olan yerlerle ovalardaki kültür arazilerin de, buraları rüzgâr ve su baskınlarından korvyacak seritler halinde ağaçlık sahalar meydana getirmekle ormanlık sahalarının yüzölçümün durnmda olan köy halkımızın yegâne genü *(30 nispeti üstüne de çıkarmaya çalısmaktaçim vasıtası kara keçisini ormanlarda serdır. Nitekim 1947 1963 vılları arasında 83 devlet bestçe otlatmasmdan ibaret kalıyor. tarahndan 2.650.000 hektarhk saha ağaçlandnrılKatıksız ekmeği uğrunda evvelce kanlı tenııs bulunmaktadır. (Mantel. 10) ri\li' ormandan açılmıs bulnnan tarla ve otlakiyeler çoktan terkedilmistir. Bn gibi yerlerden Aynı amaçla A.B.D. leri 33.000.000 hektar, beyelan halinde akmakta olan moloz kütlelerl S.S.C3. nin güneyinde ise 6.000.000 hektarhk ovalardaki verimli topraklanmız için birer korbölge ağaçlandınna proğram ve plânlarını tatknlnk haline gelmis bnlnnmaktadır. Sel felâkebik sahasma koymnslardır. (Greeley Zuboviç). tine marnz kalmış bulunan şehir ve kasabalanmızın da sayısı gün geçtikçe artmakta ve şimdikinden de daha da korkulu bir geleceği vâdetünya ormancılığı hakkındaki özetli açıklamektedir. madan sonra Türkiye ormancılığına bir naBa itibarla memleketimizin var olma dâvası * • • zar atfedecek olursak bambaska bir manzars ile ilgili orman ve içindeki kBylü dâvasının daha ile karsılasmıs olacağız. esaslı ve plânlı bir sekilde yüriitebilmesi ve diBatıya göre eğitim ve endüstrilesmede en ğer Bakanlıklara koordine çalısmalarmın sağlaazından yarım asır geri kalmış bulunan memlenabilmesi için her şeyden önce Orman Bakanlıketimizdeki özellikle orman içi köy halkımız, ilğının kurnlması ön tedbir olarak mütalea olnnkel tanm ve hayvancılıktan öteye bir adım dahi maktadır. ilerleyememiştir. Bn sebepten ortalama 10.5 milBatılı devletlerde olduğu gibi millî eğitim. tanm yon hektar ve •'•10 nispetinde ormanlık sahasınve endüstrileşme gibi ana dâvalarmın süratli bir daki tarla ve mer'a açmacılığı ile keçi otlatma sekilde gerçekleşmesi yolnndaki ulussl çalışmatahribatlan el'ân devam etmektedir. 40.008 kadar lara paralel olarak, bulundukları yerlerde hiç dağınık köy ve mahallede ormanlık sahanın her bir snrette olnmln bir sekilde kalkındınlmasına bektanna bir kişi isabet eden 10 milyonlnk bir imkân olmıyan bn geniş vatandas kütlemizin vatandas kütlesinin hayatiyeti kadar orman dânzun vâdell bir plân ile de olsa en önemli yervamız da bir problem haline gelmiştir. lerden başlamak suretiyle başka mahallere na•••• Herkesçe bilindiği üzere memleketimizde son :::: killeri cihetine gidilmeıi ve oralarda iş ve geyıllara kadar «İSK.\N POLİTÎKAS1» denilen bir :::: çimlerinin sağlanması, arta kalan ormanlanmıçey yoktn. Gerek yerli halkımız geçim lorluğu artan mıntakalardan göç ederek ve gerekse dı zın var olma nitellği yBnOnden de zornnln gSrül«arıdan gelen ırkdaslarımız çoğn sıcaklardan ve mektedir. TEŞEKKUR Hilmı BURÇOĞLU HAIKE MAllKl'nin vefatı münasebetiyle derin acımıza paylaşan dostlarınuza gükranlanmızı arzederiz. Eşim ve Annemiz akraba ve AİLESİ nâncılık: 9992 14297 İÜİ Dâvâdan O 7 iiii Dışişlerinin mütalâası O RADYO Cazip gorünuş Berrak ses Sağlam işçilik Her iklime uygun Bakımı garantili Sonuç B Yusuf Ziya ORTAC Birbirinden güzel hikâyeler, »iirler, karikatürler. Türkiyede durum I EHA ra^yo 2ARÎP REKLAM D Cumhuriyet 14272 Ankara Lv. Âmirliği I. No. lu Sat. Al. Kom. Bşk. lığmdan: Müteahhit namı hesabma AÇIK EKSİLTME suretiyle 500.000 kilo odun satuıalınacaktır. Muhammen bedell 110.000,00 lira olup geçid teminatı 6.750,00 liradır. İhalesi 9 arabk 1965 perşembe günü saat 11.00 de Komisyonumuzda yapılacaktır. Şartnameler tstanbul Lv. Âmirliğinde ve Komisyonumuzda iş saatlerbıde görülebilir. İsteklilerin belli gün ve saatte Komisyonunnizda hazrr bulunmalan. (2092 Basın 22128/14268) 1 1 İÜİIİİİUİiiiİÜllilİ İ Keklâmcılık 4276/14282