Katalog

11 Kasım T965 CTJMHTJRÎYET PERIDE CELAL <Az kaldı soğuk karanhklara dalıp kaybolmamıza.» «Kısa, kısacık yazl»nmızın parlak ısığı son defa selâm Charles Beaudelaire'den I Rıhtıma baktı Nuriye hanım. Gülmeye başladı. Yüzü gerilmişti bir garip. Elini yüzünden geçirdi bir kötülüğü kovarcasma. Rıhtımda çocuklar el sallıyorlardı. Sıralanmışlardı yanyana. Ali nişanlısmm elini tutmuştu. Kısacık yağmurluğu, yeşil tyrolyen şapkası ile erkekle çocuk arası gülunç, dokunaklı bir görunüşü vardı. Ali ağlıyabilir arkam dan! diye, düşündü Nuriye hanım. Obürlerinden utandığı için ağlamamaya çabalıyor belki de şimdi! Ben bu çocukları avucumun içi gibi bilirim, bilirim, bilirim! Fatoş, elleri yagmurluğunun ceplerinde dikilmişti biraz ötesinde nişanulann. Çantasım omuzuna asmış, saçlan rüzgarda karısmış Fatoş bu işte! Benim kızım, Fatoş! Rüzgar da o saçlan oyle salkım saçak dökülürdU omuzlanna her zaman. Topukları yenık yenikti papuçlarının, içeri basıyordu üstelik. Kaç kere dikkat et, doğru bas dediğim halde! Pek darmadağmıktı görünüşü. Kafası gibi! Oyle şeylere aldırmazmıs, bak şuna sen! Yaşadığı an varmış onun. Sonra geçennış bu an. Kıvançlı da olsa, tasalı da olsa yasadığı stirece çekermiş kı vancmı, tasasmı. Hangi rüzgferda dimdik yürefi acaba? diye, kendi kendine güldü Nuriye hanım. Benim sarışın kızım, bal gibi tatlı, zehir gibi acı kızım benim! Her şeyin yolunda olduğunu göstermeye çabalıyor ikisi de. Benden kurtulunca mutlu olacaklar, özgürlüge kavusacaklar akıllarmca! Aslında kızın mutlulugu, özgürlüğU Memoya kavuşmak, onunla rahat yatabilmekti. Herkes kendi hayatını yaşarmıs, hem de kısa kısaca! Bırakalım yasasm bu çocuklar da kendi dileklerine göre hayatlannı! Sabah mum gibi beyazdı yanakları kızın. Kahvaltı masasında ellerini durmasana!» 1 11 BI2ÛTUSCJM dan peçetesinin altına kaçınp saklamıştı. Sarsıhp sinirlendiğı zaman elleri titrerdi onun da Nuriye hanım gibi. Kalabalık artmıştı Nuriye hanımın durdugu yerde. Arkadan itiyorlardı biteviye omuzuna abanıp. Rıhtımla vapurun arası açılmaya başlamıştı. Bıraz daha çabuk, biraz daha çabuk! diyordu. Nuriye hanım içinden. Kalabalığın arasından, rıhtımdakilerden kurtulmak istiyordu bir an once. Bir kere kamarama inıp kapımı kapasam üstüme. Düduk seslerinden, .bağınşmalardan duyamıyordu Nilüferin se sinı. Oğlunun nışanhsı, ince topuklarının üzerinde kalkmış bir şeyler bağırıyordu. Kalabalığın u ğultusuna karışıp, havada dağılıyordu joıkarı çıkmadan sözleri. Güzel kızdı doğrusu! Diyecek yok tu şıklığına, inceliğine. Fatoştan da giizeldi. Her şeyi vardı. Gözü kaşı yerli yerinde, okumuş, üsteiik varlıklı ve Aliye delıcesine tut kun! Bana yaranmak için elinden geleni ardına koymuyor diye gül dü Nuriye hanım. Elini kaldırıp salladı ona doğru. Bütün istediği Ali ile evlenmek, bir odaya kapanmakmış, hiç çıkmıyacakmış haftalarca dışarı! Safinaz nineye söylemişti kız. Şaka büe olsa, Nıneyi kızdırmak için bile olsa! GÖzlerini kara kara çekmiş, saçının her teli düzenli, yerli yerinde Alinin yanmda duruyordu Ankaralı. Onu böyle çağınılardı evde. Koleie Ankaradan gelmiş, orada ahbap olmuştu Fatoşla. Es kı vekillerden babası. Ankarada hanlar, hamamlar... Hem de biricik kızı evın... Bir çokları kıskanmıştı Aliye sevdalanmasrnı. Ne dedikodular, söylentiler! Hep oyle elini sallıyor, gülmeye, kıvançlı göriinmeye çabalıyordu Nuriye hanım. Nilüfer oiduğu yer de sevinçle zıplıyarak, nişanlısının koluna giriyordu sıkı sıkı. Bi liyordu Nuriye hanım: O da benden kurtulduğu için bayram yapıyor! Hepsi oyle! Fatoş da gülüyordu şimdi. Eğilip bir şeyler söy İedi ağabeysine. Üçü birden gülmeye koyuldular. Bak şu piç kurulanna! Hele Fatoş! Ne içten pazarlıktır! Belki de babasına yazaxı odur gizhden, beni çağırsın, dirensin diye? Sağlığımı düşünmeleri, acımaları hepsi lâf! Meramları ondan kurtulmaktı, bunu pek iyl biliyordu Nuriye hanım. İstediklerı de oldu sonunda! Gidiyorum İstanbul, gıdiyorum çocuklar! Ağlamak geliyordu içinden.. Aslında servınmesi gerekirdi. Bıkmıştım o kocaman ev den, Safinaz Ninenin dınltılarından, kızdan, oğlandan, bıkmıştım hepsinden onların... Bana o kadar yakın ve benden o kadar uzak şu üç yabancı! Fatoş çıkmıştı Nilüferin kolundan. Sıralı sırasız yakınlık gösterilerinden hoşlanmazdı Fatoş. Daha çok küçükken bile öpmek istediğim zaman yanağını zor tutardı dudağıma. Başını çevirmese bile gbzlerini kaçınrdı benden. Elimden kurtulunca geniş soluk alma lar, beni yenmişçesine garip gülüşler! O kendi oyununu oynamayı severdi. Hem de yalnız başına! Öbürleri seyirci kalmalıydılar uzaktan. Dünyada tad alınacak ne varsa kısa aralarla tadıp tadıp, küçük kıvançlı anları yaşayıp yeniden kendine dönmek, kendinin olmak, özgiırlüğünü hiç bir şey karşılığı, kimseyle paylaşmamak!.. Yalnız ölum alabiiirmiş bu özgürlüğü onun elinden, canıyla beraber! İşte on sekiz yaşındakı zamane kızının düşünceleriydi bunlar! Daha dünkü çocuk? Hayır, çocuk sayılmazdı artık. Memoya olan büyük sevdasına ne de meli? Bu da tad aldığı kadar mı sürecek? diye, alay etti içinden Nuriye hanım. Babası, anası, kar deşi, sevdalısı birer araçtan başka bir şey değil bu kız için! Öj1lesine bencildi. Küçük bir canavar, ama zamanına uygun bir ca navar! Rıhtımda elleri cebinde, bacaklanm germiş duran kızına bakıyordu Nuriye hanım. Benim sevgili kızım bu, etimin eti, canımın cam! Şaşıyordu onun ken disinden her yanryla öylesine ayn, yabancı oluşuna. Sonra kızıverdi: Dilimde tüy bitti içeri basma, sonra kaz gibi yürüyeceksin büyüyünce diye! Şimdi rıhtımda bacaklarını germiş, genç, özgür. korkusuz, ne olduğunu, nasıl olduğunu gözüme sokmak istcrcesine! Vapur iyıcene açılmıştı rıhtımdan. Alinin yüzü çatkm görünüyordu uzaktan. Ayağını vuruyordu yere biteviye. Yanındakilere bir şeyler söylüyordu vapura bakaraktan. Beni sevdiğine inanınm onun, iyi insan olduğuna inanırım. O kadar yumuşak olmasma, hayalcUiğine, tenbelligine Jozıyordu. Kız başını yana eğmişti, gülmüyordu artık. Eğer içinde birazıcık pişmanhk kaldığını, beni anyacağını bilmiş olsam? Bir an önce Akademiye, Memo'suna koş maktan başka bir şey düşünmez şimdi. Bürün isteklerinin önüne dikilmiş kötü bir engelden başka b:r şey değilım onun gözünde. Özgürlüğüne kapanan kapı, benim ardımdan açılacak sonuna kadar. Geceki sözlerinin anlamı buydu açıkça. « Anne sen anlatırsın artık babama Memo'yla beraber Parise gideceğimı kışa. Ne derse desin gideceğimi bilmeli. Bana artık bir küçük kr. gibi davranmasına dayanamam. Karşı koyacağımı, kendımi koruyacağımı soyle ona. .» Bunu yaparım, bunu yapabileceğimi sen de biliyorsun! Gıbilerden öfkeyle gülüyordu s a n gözleri. Dünkü çocuk, benim çocuğum! Bir şeyleri kollayıp, bir düzeni bozmamaya çabalıyoruz aklımızca. Hepimiz sıkıldık aslın da birbirünizden. Alinin dediği gi bi gerçek buydu, saklanacak yanı yoktu. Oğlan uzun açıklamalardan hoşlanır, insan yüreğınl, içini okuyan, akılca çok üstün bir kışi sanırdı kendini. Akıllı bir insanın, hayatı bütün yanları ile sevmesi gerekirmiş, gözlerini bir yana dikip, yalnız o yana bağlanarak değil. Fatoş'un, ağabeysinin bu sözleri üzerine. yapıştıklan canlıyı kemiğine kadar yalayıp, yutan küçük canavar balıklardan soz etmesinin bir nedenl olmalıydı. (Arkası var) (•»«•^•••••••••••••••««••«•M AYSE İLE ALi İ S T A N B U L 6 25 Açılış 6 30 Günaydın 7.00 Koye haberler 7.0S Saz eser leri 7J5 Sabah melodlleri 7.45 Haberler 8 00 İstanbulda bugün 8 05 Turkuler 8.20 Ilânlar 8.25 Bu sabah sizinle 8 40 Sarkılar 9.00 Keman sololsrl 9.15 Türkuler 9 30 Kadın ve ev 9.50 Operet Muz. 10 05 Arkası yarın 10 25 K. Haberler 10 30 Konçerto saati 1100 Sarkılar 11.20 Trafik 11.25 Türküler 11.40 Çalısırken muzik 12 00 Sarkılar 12.20 Darvaş 12.35 Ilânlar 12 40 Sarkılar 13.00 Haberler 13.20 Barok müzik 13 40 Saz eserierl 14 00 Eğitim radyosu 14.45 Hafif müz. 15.0D Kapanıs. 16.55 Açıll? 17.00 Dan» muziği 17.15 Karm» fasıl toplulugu 17.40 Çocuklar İçin 17.55 Ilânlar 18.00 Reklâmlar 19.00 Haberler 19.40 Küçük ilânlar 19.45 Turküler 20.05 Sonat »aati 20 35 Şarkılar 2100 Kısa haberler 21 05 Radyo tiyatrosu 22.00 Reklâmlar 22.45 Haberler 23.00 Senfonık muz;k 23.45 Gece raüziği 24 00 Kapanıs. PATENTBÜfiOSU I konu ve resim: Ayhan Başoğlu SONDÖGÜS A N K A R A 8.25 Açılıj 6.30 Gunaydın 7.00 Köye haberler 7.05 Sabah muziği 7.25 Şarkılar 7.45 Haberler 8.00 Ankarada bugün 8.10 Hafif muzik 8 25 Her telden 9 00 Sabah konseri 9.15 Sorunlarımız 9 35 ÇeşıtH Müzik 10.00 Arkası yarın 10 20 K. Haberler 10 25 X. Demirdövenden şarkılar 10.45 Eğitim Rad. 11 45 Konser saati 12.15 Kıbrıs saati 12.30 Şarkılar 13.00 Haberler 13.20 Öğle konserl 13 40 Türküler 13.55 Dans müz. 14 20 Skılar 14.40 Türküler 14 55 K. Haberler 15.00 Egltim Radyosu 16.05 Hafif müzik 16.35 Şarkılar 16.55 K. Haberler 17.00 Caz 17.20 Turizm 17.25 Ince saz 17 55 Ilânlar 18.00 Reklâmlar 19.00 Haberler 19.40 İlânlar 19 45 Uykudan önce 19 50 Şarkılar 20.05 Almanyadan melodıler 20.25 Ilânlar 20.30 Gençlik sorunları 21.00 K. Haberler 21.05 T. muziği özel programı 22 05 T.B.M M. S. 22.45 Haberler 23.00 Gece konseri 23 45 Gece yarısına doğru 24.00 Kapanıs. İS SAATLERİ ANKARA 20 05 20.25 Alınanyadan melodiler 20 30 21.00 Genç'ık sorunları 21 05 22.05 Turk müdği ozel programı IKINCİ PROGRAM 19 30 20.00 Günun melodilerl 22 00 22.20 Bulent Arel: Tenor, gıtara ve yaylı çalg;lar dortlüsü için beş sone 22.20 23.00 Caz sarkıları İSTANBUL 09 30 C9.50 Fv kadınının mutfağı 21.05 22.00 Radyo tiyatrosu, Kutularda sinek Yaran: Behçet Necatlgil İKİNCİ TROGRAM 21.00 22.00 Klâsik Batı muziği dinleyic! isteklerl 22.00 22.35 Eski sesler, eski melodiler 23 00 24.00 Caz dunyasından Büroda ne kadar neşeli olduğunu işittim. Eve geldlğin zaman suratın neden asıbyor, anlat bakalım? (SATILIK EM1İK) İslanbul Defterdarhğ.ndan: 1038 lira muhammen bedelli 78 lira teminath Bakırköy Bağcılar köyünün Topraklık mevkiinde 3 pafta, 2383 parsel sayılı 519 M2. tarlanın tamami(5126580) 1078 iira muhammen bedelli 81 lira teminatlı Bakırköy Bağcılar köyünün Dağyolu altı mevkiinde 3 pafta, 2391 parsel sayılı 539 M2. tarlanın tamami (5126570) 195 lira muhammen bedelli 15 lira teminatlı Bakırköy Bağcılar köyünün Bağyolu mevkiinde 8 pafta, 2402 parsel sayılı 65 M2. arsanın tamami. (5127944) 1600 lira muhammen bedelli 120 lira teminatlı Bakırköy Bağcılar köyünün Dağyolu altı mevkiinde 4 pafta, 2389 parsel sayılı 800 M2. tarlanın tamami. (5126573) 1200 lira muhammen bedelli 90 lira teminatb Bakırköy Bağcılar köyünün Bahçeler mevkiinde 18 pafta, 2476 parsel sayılı 600 M2. tarlanın tamami. (5126568) 305 lira muhammen bedelli 23 lira teminatlı Bakırkuy Bağcılar köyünün Köyüstü mevkiinde 6 pafta, 2434 parsel sayılı 305 M2. arsanın tamami. (5128181) 1450 lira muhammen bedelli 109 lira teminatlı Bakırköy Bağcılar köyünün Dağyolu altı mevkiinde 3 paita, 2460 parsel sayılı 725 M2. arsanın tamami. (5127999) Yukarda yazılı gayrimenkuller 8'11/1965 tarihinde ayrı ayn açık artırma usulü ile satışa çıkanlmış ise de istekli çıkmadığından ihalesi 18/11'1965 perşembe eünü saat 14.30 za kadar on gün müddetle temdide bırakılrmştır. İsteklilerin geçici teminat ve ikâmetgâh senetleriyle birlikte ihalo günü Milli Emlâk Müdürlüğündeki Komısyona, fazla bilgi için sözü geçen Müdürlüğe müracaatları. (Basm 21036'13699) Devlet Orman İşletmesi Bolu Miidüriüğünden Parti Adedi 1 4 5 18 « 3 2 1 2 11 4 1 Emvalin Cins ve Nev'I ».7,5 Miktarı Muh.Bed. Teminatı Lir» Adet M3. Dm.3 Lira 53.004 195.800 232.808 823.847 142.990 61.156 27.003 15.469 55 700 342.526 85.443 17 069 337 250 195 191 174 163 100 354 244 183 160 100 YUIK Christian Pineau .1 Fransiî esiı dısıs'en bakan CeviKo 38 Viktor, nasıl bir tavır takınmanınm gerektiğını kendi kendme soruyordu. Acaba hıssi mi davranmahydı? Yoksa sert bır $ıkış mı yapmahydı? Zamanın kısahğı, onu tabii olmaya zorladı: Meclisin dağılması beni ilgilendirmez pek. Sen nasıls;n? Gördüğün gıbi küçuk aslanım. Belkı bir gece benı yemeğe çıkarırsın. Kavgalı değıliz, oyle mi? Tabiî ki, kavgalı değiüz. Bir gece beraber çıkanz. . Evet, bir gece. Ikisi de co> gecenin gelmiyeceğini biliyor ve üzulüyorlardı. Viktor, yalnız yemekten nefret ederdi. Esaslı bir obur olan MarıMod'unu sevgili kâtibi ise onu pahalı lokantalara götürecek meli güçten yoksundu. Viktor büyük koridora döndüğünde oj'lamanın k«sin sonucu belli olmuştu. 315 tane «hayır» çıkmış, güven oyu alamıyan başbakan bu çekilde yeni feçime karar verme yetkisini «lde et mişti. Etraftaki milletvekilleri • nin titrer gıbi bir hali vardı. Sanki sımdidefî soğuk kış günlerinde yapacakları kampanyaları yaşıyorlardı. *** Hukumetm düşüşünü izliyen gunlerde milletvekillerinin çoğu Pariste kalarak geleceklerini bel lı edecek kararı beklemeyi uy • gun bulmuşlardı. Hükumet başkanı ise acele etmemekteydi. Çeşitli temaslannı sıklaştırıyor, Cumhurbaşkanı ile görüsmeler yapıyordu. Gcnellikle çekingen bir insan olarak, kesin karar vermekten uzak ve cesaretsiz bir insen olarak tanın ması; bu şekılde tanındığım bıl mesi, onu cesur bir karara doğru, yani meclisi dağıtma kararı • na doğru itiyordu. Arkadaşlan tarafmdan korkaklıkla nitelenmesinden ö'türü çeşitli saçmalıkları yapabilecek bir mektep ço • cuğunun durumundaydı. Seçmenlerimn önüne hemen çıkmak istediklerini söyliyen bir kaç milletvekili bile bu ısteklerinde samimî değillerdi. Daha samimi olanlar ise, normal zama nınd» yapılacak tecimis dah« uy gun düşeceğini söylüyorlardı. Ki misi cumhuriyetin korunraasından, kimisi rejimin aksaklıklann dan söz ediyor, hemen hepsi seçim kanununun değişmesı gerektiğini söylüyorlardı. Ama aslında kimsenin bu kanunun de?;s mesini istediği yoktu. Alfons Male, sağda solda ateşli nutuklar atarak «komünistlerin söz sahibi oldukları» bu mec lısın dağıtılrnası gerektiğini söylüyor, bütün hayatı boyunca ruyasını gordüğü «sağlam sagcı« bir meclisin kurulması yolunda ki ümitlerini anlatıyordu. Remi Belondı ise aksi görii^te idi. Meclisin dağıtılmasının ha'.kta gittikçe gelişmekte olan antiriemokratik eğilimi güçlendireceğini söylüyordu. Seçmenlere güven vermek, demokratik kurumIarın çalışmadığı yolundaki iddialannı 3'alanlamak gerekirdi. Viktor ise, milletvekillerinin çoğu gibi, seçim kampanyalarından olan korküsundan ötürü mec lisin dağıtılmamasını arzuluyordu. Jül Barde'den gelen bir mek tup, seçimleri isîçmediğine dair fikirlerini ileri sürmeme.«ini ona iht»ı etmekt» idi. Vıktor bu Uv siyeye uydu ve Başbakanm vermekte tamamen serbest oiduğu kararı sabırla bekledı. Vıktor, bir sabah Mormotan'm ziyaretıni kabul ettı. Kurt sanayıci, her zamar. oiduğu gıbi gu lumseraekteydi: Sevgılı dostum, dedi, yılbaşında seçim var demek... Nereden bıliyorsunuz? Karar verılmedi henüz. Bazı şeyleri herkesten önce bilmenin zararı yoktur. Fakat meraklanmanıza lüzum vok. Siz yeniden seçilmiş sayıhrsınız. Belki, diye cevap verdi Viktor... Eminim dostum. Geçen seçimde, yanıîmıyorsam, adaylar dan herhangi birıyle güçbırliğı ne girişmemış, ortak bır liste yap mak 5'olunu seçmemiştinız. Ve haklı çıkmıştım. Seçrr.en ler bu çeşit anlasmalardan hoşlanmazlar. Ben de hoslanmam ama, bazan sartlar insanı mecbur kılar. Sıze bir tavsiye vereyim mi? Viktor, Mormotamn nereve var mak istediğini merakla bekliyoı du. Luareluar seçmenleri onu neden bu kadar ilgilendiriyordu? Mormotan, Bu sefer, diye devam etti, böyle bir güçbirliğine yaklaşmanızı taVsiye ederim. Aksi takdirde kaybetmeniz kuvvetle muhtemel. Geçen seçimdekinden fazla mı? (AlkMİ VK) 82 I.S.N.B.Kök.Tomruk. 320 II.S.N.B. > » 436 III.S.N.B. > • 3273 III.S.N.B.Çam Tomruk. 897 III.S.Ks.B. • 15P8 Çam Sanayi Yuv. 608 II S.Çam Mad. Direk. 22 I.S N.B.Mese Tomruk. 106 II.S.N.B. » 1047 III.S .N.B. » 509 III.S Ks.B. . 38 IILS.Muh.B.Kavak Tom. Tekun 1340 3672 3382 11803 1866 ' 748 203 411 1019 4702 1030 128 58 Parti. 8936 '2052.815 30304 1 tşletmemizin Çele Bölgesi Merkez, Hızardere, Çaydurt Bolgesi Gidiriç ve Abant Bölgesinin Çayırbıçkı depolannda rnevcut 58 parti halinde muhtelif cinsteki Orman emvali açık artırma suretiyle satısa çıkarılmıstır. 2 Açık artırması 17/11/1965 tarihine tesadüf eden Çarşamba günn saat 14 te Işletmemizin ihale salonunda toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır. 3 Teminatlar ıhale günü saat 9 dan 12 ye kadar Isletmemizde alınacaktır. Teminatım Banka mektubu olarak verccekler banka mektuplarına İMetme adı, ihale tarihi ve teminat miktarlarını yazdıracaklardır. Bu sekilde banka mektubu almıyanların mektupları kabul edilmiyecektir. Hisseli tahvil senetleri teminat olarak kabul edilmiyecektir. 4 Bu satışa ait şartname ve eb'at listeleri Ankara Orman Genel üüdürlüğü ile Ankara Isletme Müdürlüğünde Bolu'da Başmüdürlüğümüz ile tsletmemizd* ve ait oiduğu Bölge Şefliklerinde görülebilir. Ayrıca: Gerede. Kızılcahamam, Düzce. Mudurnı», Adapazan, îzmit, İstanbul. Bursa, A,dana, Kozan, Geyve, îzmir ve Araç Orman îşletme Müdürlüklerinde de görülebilir. 5 Taliplerin belirli gun ve saatte teminat mektupları ile birlikte komisyona müracaatlan ilân olunur. (Basın 20906/13676) İnşaat Fakültesi Dekanlığından: Fakültemizin Şehir Sağlığı ve Tekniği Kürsüsünde iki asistan kadrosu açık bulunmaktadır. İsteklilerin 20 kasım 1965 cumartesi gününe kadar Dekanlığımıza (Taşkışla) başvurmalan duyurulur. (Basın 20943/13651) (Basın 20913/13679)