Katalog

.1 CUMHURİYET 9 Ekim 1965 8AHİFE 0 0 AJANSLAR **i RADYOLAR • ÖZEL MUHABİRLERİMİZ hadiseler arasında Kıbvısta sabotaj 7 milyon liralık akaryakıt ziyan oldu Endonesya Komünist Partisi merkezi yakıldı Cakarta (A.P. a.a.) U» inlerce genç Endonezyalı MUs ^ lüman dün Endonezya Komünist Partisinin merkezini ateşe verip yakmıştır. Geçen haftaki s'olcu hükümet darbesi teşebbüsünün belkemiğini kıran sağcı Endonezya ordusu birlikleri, PKI rümuzuyla bilinen Komünist Par tisi tnerkezine ulaşan yollan kor don altına almış, ancak nümajişçilere müdahale etmemişlerdir. Nümaylşçiler, PKI tarafından Sukarno'yu devirmek amacıyla düzenlenen «30 Eylül harekâtı» ndan PKI'yı sorumlu tutmaktadırlar. Tek kath bına bir kül yığta» ha lini almıştır. Olay yerine sevkedilen üç itfaiye arabası, enkazın üzerine biraz sy sıkmıştır. Nümayişçl gençler «Aiditi 81dürün» ve «PKI'yi lâğredin» diye bağırmışlardır. «YAŞASIN AMERİKA» Cakarta radyosuoun bir yayını na göre, dün aynca Cakarta'nın en büyük stadında 500.000 kişi bir komünist aleyhtan miting yapmıştır. Yayında, mitingin «çok gerpn bir hava altında» yapildıgı ve durumun bir aralık kontroldan çıktığı ve kalabalığın: «Ölriürün, öldürün, derhal öldüriin, intikam» diye bağırmaya başladığı bildirilmiştir. UPPHANH Savaş suyu yumruklayarak kazanılamaz üney Vietnamdaki Amerikan yığınağının sağladığı başarının, geçtiğimiz haziranda duyduğumuz endişeler hatırlandığı takdirde, hiç de azımsanacak kadar küçük olmadığı meydana çıkmaktadır. Vietkong Saygon ordusunu ezememiş, ülkeyi ikiye bölememiş, böylece de Güney Vietnam Hükümeti devrilmekten kurtulmuştur. Amerikan kuvvetlerinin cesamet ve gücünün Vietkongu Saygonlulara karşı zafer kazanacal: ölçüde geniş savaşlara girişmekten önlediğini, korkuttuğunu düşünmek için yeterli sebepler vardır. WI1IB Dârüşşafakaya bir bağış e kadar sevindiğimi, ne kadar takdir ettiğimi tarif edemem. Âşinalanmızdan bir sanayici 12 milyon lira kıymetinde fabrika ve deposunu Dârüşşafakaya vakıf etmiş.. Ne güzel şey!. Hayrat böyle olnr. Avrupa ve Amerikada da böyle hayır sahipleri vardır. Bizde tek tük görülüyor. ümuyorum ki çitgide ulvi bisler üstün geldikce böy le güzel hareketler memlekette artacaktır.. Başka türlü olmaz. Ba vakıfta yardım edilmek istenen müessesenin de pek iyi seçilmiş olması aynca gönlümüzü açtı. Çünkü Dariişşafaka memleketin en faydalı bir irfan ynvasıdır ki hâlâ erasaline nazaran her cihetten üstünlüğünü hamdolsun muhafaza etmektedir. Denebilir ki tngiltere ve Fransanın marnf ve iki lise ve kolcjlcri derecesinde bir mek teptir; pek çok meşhur ve kıymetli adamlar yetiştirmiş, hâlâ lise mezunları sınaviannda talebesi yüksek başan nispetini muhafaza etmektedir. Darüşşafaka yalnız tahsil ve terbiye hususundaki ciddiyetiyle de|il, bilhassa istidatlı fakat fakir talebeye iyi yetişme imkânını hazırlayan müessese olması bakımından ayrı ve yüksek bir kıymet taşır. Müessislerine Allah rahmet eylesin. Hâtıralarını, hürmetle ve takdirle yad ederiz. Dostumuz sanayici Sami beyin de bu son hareketi de böyle kıymetli müessesenin imkân ve gayretlerini arttıracak pek güzel bir karardır. Ondan da Allah razı olsunBilmek lâzımdır ki bütün insanlar birbirlerine imkân ve kuvvetleri nispetinde yardım etmekle mü kelleftir. Din ve ahlâk bıfnu emreder. Halkı birbirine yardım eden memleketler mes'ut olur. Birbirinl yiyenler harap ve perişan olnr. Ben bn satırları Darüşsafakays bu mühira bağışı yapan Sami beyi takdirden ziyade, başka zenşrinlerimizin de onn ömek almalannı söylemek ve onları da teşvik etmek için yazıyorum. tnsanların hayatta en mnhtaç oldakları sey, sıhhat ile irfandır. Bnnları elde edenler nasıl olsa yiyecek bir lokma ekmek bulabilirler. O sebeple bizdeki bağışların hep bn istikametlere yöneltilmesini israrla rica ederim. Vaktiyle dedelerimiz cami yapmışlardır.. Fakat onnn yanına bir medrese, bir imaret, bir darüşşifa yani hastane yapmayı ihmal etmemiştir. Her büyük camiin yanında bir med rese bulunmasını tesadüfe mi yoracağız? O zamanlar cami yapmak belki bir zaroret idi» Fakat medrese yapmak öyle değil.. Medreseleri neden kaldırmk?. Çünkü bunlardan Iâyıkiyle istifade edemedik. Programlanm beşyüz sene evvelki bilgilere göre muhafaza ettik. Tabiî yaşamadı.. Halbuki bunlann bir çoğu vaktiyle bugünkü Üniversitelere mnadil irfan ocakları idiler. lşte bngfin Darüşşafaka bir vakıf olarak bütün ihtişarnı ve kıymetî ile hayaiiyetini muhafaza eden ve programlarını daima ilmin ilerleyişine paralel olarak tanzim ve ciddiyetle tatbik eden bir tahsil müessesesidir. Bu müessesenin mezunlarına verdiği şey yalnıı ciddî ve esaslı bir tahsil değil. bir de millî ve insani terbiyedi* ki bn yüzden de müessesenin hizmeti iki kat olmaktadır. Cieçmişte ve hâlâ devlet dairelerinde ve diğer müesseselerde çalışmış ve çalışan Darüşşafaka meznnlarının akranlan arasında hnsusi bir mevki işgal etmeleri bu müessese için bir iftihar ve müessisleri için bir istirahati kalb vesilesidir. Böyle bir müesseseye yaptığı ehemmiyetli yardımdan dolayı sanayici Sami Serozan'ı tebrik eder, kendisini müstakbel hayır sahiplerine nümnne olarak gösteririz. B. FELEK K Molotovun yıldızı tekrar parlıyor mu? MOSKOVA, (a.a.) r.r./.den düşmüş e?ki Dışişleri Bakanı Molotov'un itibarını yükseltmek için Kremlin liderlerinin küçük de olsa bir adım attıklaTI söylenmektedir. 75 yaçındaki eski Dışişleri Bakanı, 1957 yılında Kruçef tarafından «parti aleybtarı bir grnpa» Hderlfk etmekle ruçlanarak komünist idareciliğinden azledilraişti. 1leri sürüldüğüne göre, yeni Kremlin liderleri iki hafta evvel Molotovu yüksek seviyede bir toplantıya çağırmışlar ve toplantıda Kruçefin kurduğu mahalli ekonomik konseyler çebekesini dağıtma plânlarım açıklamışlardır. Halen emekli olan Molotovun, 1957 yılında Kruçef merkeziyetçilik aleyhtan ekonomik konseylerini ortaya attığı sırada bu sistera aleyhinde olduğu bilinmekte idi. Yeni idareciler şimdiki çalışma şeklini, hemen hemen. 1957 dekinden önceki sisteme getirerek o zaman Molotovun hakh olduğunu ispat etmişlerdir. Molotovun görevinden uzaklaştırılma sebebi Kruçefin ekonomik siyaseti aleyhtarlığı olarak gösterilmişti. Ancak Molotov synı zamanda Başbakanın dış politikasına ve Stalinden uzaklaşma siyasetine de karşı gelmekle suçlanmaktaydı. Gözlemciler bu konularda eski Dışişleri Bakanının haklı çıkmasının pek muhtemel olmadığını işaret etmekte ve Molotov' un Kremline davetinde son bolşeviklerden birine iyi davranrnaktan başka bir gaye gütmediği hakkındaki düşüncelerini ifade etmektedirler. Yangında 250.000 Sterlin (yaklaşık olarak 7 milyon T.L.) değerinde sekiz bin ton kadar akarya kıt ziyan olmuştur. Olay yerine gelen Kıbrıslı Runı İçiçleri Bakanı Yorgacis «Bu sabotajı yapanlar milletin düşmanı dır» demiştir. Başlangıçta yayılma istidadmda olan yangm, İngiliz ve Rum itfaiyecilerinin gayretleri ve bu arada yağan yağmurun yardımıyla kontrol altına alınabümiştir. MASKELİ ŞAHISLAR Bu arada bazı Rum gazeteleri, yangınm Aden olaylan dolayısiy le harekete geçen tngiliz aleyhta rı sabotajcıların işi olduğunu iddia etmektedirler. İnfilâk eden tanklardan üçiinde tngiliz Kıraliyet Hava Kuvvetleri için uçak ya kıtı buiunduğu da beürtilmektedir. Bilindiği gibi Adene gönderi len Ingiliz takviye kuvvetlerini, Kıbrıstaki îngiliz Kıraliyet Hava Kuvvetleri uçakları nakletmişti. Verilen bilgilere göre, maskeli şahıslarla tngiliz askerleri arasında cereyan eden silâhlı bir çatış ma sonunda petrol tanklarının korkunç gürültülerle havaya uçtuğu görülmüştür. Sabotajcılar îngiliz nöbetçüerinden birini ayağmdan yaralamışlardır. LEFKOŞE (a.a. A.P. Radyolar) ıbrıslı Eum sabotajcılar, Larnakada Shell petrol Şirketine ait tesisleri kundaklıyarak beş petrol tankmın yanmasma sebebiyet vermişlerdir. Polis tarafından yapılan açıklamalara göre, olayla ilgili olarak Kıbnslı bir Rum nezaret altına alıranıştır. /Moskova susuyor « Luna7 » nin Ay'a çarpıp parçalandığı sanılıyor MOSKOVA a.a. AP Radyolar G Uashington (A.P.) Başkan Johnson dün safra kesesinden ameliyat olmuştur. Doktorlar, Başkanın akşam üzeri kalkabi leceğinden ve bir kaç adım atabileceğinden ümitli olduklarını £Öylemişlerdir. Ameliyata başlandığma dair açıklama, Türkiye saatiyle 13.52 de yapılmıştır. Maryland'daki Bethesda Donanma Hastahanesine önceki gün yatan Başkanın, ameliyattan evvel rahat ve neseli göründüğü bildirilmiştir. Başkan ameliyattan yedi saat evvel yatağa yatmış, vıyku ilâcı almamıştır. JOHNSON AMELİYAT OLDU Gelişmemiş ülkelerde 20 milyon veremli var Münih (a.a.) Dün Münih'te çalışmalarına başlayan uluslarara sı verem konferansmda açıklandığına göre» az. goiişmiş ülkelerde 20 milyon veremli vardır ve bunlaıın ancak üçte biri uygun bir tedavi gorebilmektedir. «Verenıle Mücadele Uluslararası BirliğUne üye 81 ülkenin temsilcilerinin katıldığı konferansda bir başka «S.O.S.» i§areti daha verilmiştin 1 milyar çocuk ve ergin yâni az gelışmiş ülkeler nü fıısunun yarısı vereme yakalan ma tehlikesiyle karşı karşıyadır ve bu ülkelerde vereme karşı «B.C.G.» aşısiyle korunanlarm sayısı 200 milyonu geçmemektedir, j çinde insan bulunmıyan «LunaT» adlı uvdunun Ay sathına inmis ' olması gereket saatten sonra Rusya şimdiye kadar biçbir açıklamada bulunmamıştır. Rnslar, «Luna7> nin dün sabaha karşı 01.18 de Aya ineceğini bildiımişlerdi. Moskova Radyosu, beklenen inişten bir saat evveline kadar aynı haberi yayınlamış, fakat nydunnn inmiş olması gereken saatten sonra bn konnda berhangi bir baber vermemiştir. Sovyetler. «Luna7» nin göreinme açısının istenilen dereceyi vini açıklamamışlardır. Fakat bu bıılmaması «Luna7» nin parçadenemeden gayenin «yumuşak» lanmasına sebep olabilecek etbir iniş olduğu ve insanoğlunun kenler arasında göriilmektedir. Ay sathına ilerde yapacağı inişMUKATESE ler için bir tecrübe mahiyetini «Luna7» nin başarısı hakkîntaşıdığı sanılmaktadır. Sovyetda herkesin kabul ettiği bir gerlerin 12 mayısta Ay sathına yuçek varsa bu da, aracın. «Luna5muşak iniş için yaptıkları ilk ve «Lnna6» ya göre, iki bakımdeneme sonucunda «Luna5» adlı dan ileri bir adım sayılabileceuydu Aya çarparak parçalanmış, ğidir. Bilindiği gibi «Luna5» in «Lnna6» ise hedefe varamamışhız kesici füzeleri çalışmamış, tır. «Lnna6» nin ise yolunda sapma Ingılterenın «Jordell Bank» raolmuştu. sathanesinin çimdiye kadar edin diği bilgilerin gösterdiğine göre, Amerikan uzmanları da, yukaNümayişçiler kamyonlarla A«Lntıa7» Aya çarpıp parçalanrıdaki görüşleri paylaşmakta, famerikan Büyükelçiliğinin önünmıştır. kat «Lnna7» nin Aya «konmuş» den geçmişler, «Yaşasın AmeriİKİ HUSUS olabileceğini ileri sürerek konma ka!» diye bağırmışlardır. Gerçekten de iki husus, bu gö^erçekleştiyse, Sovyetlerin bu Bu arada Endonezya ordusu, rüşü doğrulamaktadır. Birincisi, uydunun fethinde Amerikadan Başkan Sukamo'nun ikazlanna «Lnna7» nin, Aya varma saati 6 ay kadar ilerde olduğunu kabul rağmen, komünist aleyhtan kam olarak bildirilen saatten sonra etmek gerekeceğini söylemektepanyaya ve tevkiflere devam etMoskovanın bu ana kadar herdirler. miştir. hangi bir açıklamada bulunmaması, ikincisi de. «Luna7» nin vanş saatinden bu yana sinyalle rini kesmiş olmasıdır. Bilindiği gibi, «Luna7» nin Aya konması ve sinyal göndermiye devam etmesi beklenmekteydi. Sinyallerin kesilmiş olması, aracın Ay Resmi kapalı zarf mukayese usulü ile üç (3) adet İ961 yüzeyine çarparak parçalandığı model dört kapüı Chevrolet S/W, bir (1) adet 1961 model izlenimi vermektedir. iki kapılı Ford, pickup ve bir (1) adet 1962 model dört Jordell Bank Rasathanesince kapıh İnternational pickup satılıktır. de doğrulandığı gibi, «Lnna7» Vasıtatar Amerikan Sefaret binası arka kısmındaki nin hız kesici füzeleri, aracın Ay park yerinde, ekim 11 ve 12, 1965 tarihlerinde ve saat yüzeyine değmesinden birkaç 9.00 ile 12.00, 14.00 ile 17.00 arajı görülebilir. dakika önce ateşlenmiştir. Fakat Teklifler 13 ekim 1965 saat 12.00 ye kadar verilmiş olbu olgu, «Luna,7» nin Aja «kondufu» anlamına gelmemektedir. malıdu. Çünkii, füzelerin zamanından önBu işlem ile ilgili formları Sefaret binast zemin kat ce ateşlenmiş olması, zamanınoda No: 034 den temin edilir. (Basuı 18929A. 12710/12185) dan önce durması, aracın Aya SATILIK Fakat olaylar, Beyaz Saray sözcüsünün umduğu biçimdc gelişmemiştir. Beyaz Saray kcndisini, Güney Vietnam'a mağlup edilemiyecek cesamet ve güçte bir kuvvet yığmamızın, Vietkong veya Hauoiyi müzakereli bir çözüm yoluna iteceği düşüneesine kaptırmıştı. Halbuki tam tersi gerçekleşmiştir. Vietkong ve Hanoi bugün, geride bıraktığımız ilkbahardakinden daha nzlaşmaz bir tutum benimsemislerdir. Neden? Neden mevcut en iyi birliklerimizi Güney Vietnam'a yığdıkça ve saldırılanmızın şiddetini arttırdıkça hasunlanmız mttzakere teklifimize karşı daha istihfafkâr davranmaktadırlar? Şahsi kanaatime göre, Amerikanın mağlup edilemiyeceği kadar, Amerikanın da savaşı karada kazanamıyacağina inanmaktadırlar. Gerçekten de savaş Güney Vietnam köylerinde kazanılacaktır ve mücadelenin kaderi karada tâyin edilecektir. Temel gerçek, Amerikalı muhabirlerin haberleri arasından burnunu göstermeye başlamıştir: Amerikalılar taarruz ettikleri her kesimi işgal edebilmektedirler. Fakat terkettikleri zaman aynı kesim neredeyse her defasında Vietkonglularca geri alınmaktadır. Vietnamdaki savaş, su ile dolu bir kovayı yumruklamaya benzemektedir. Kudretli yumruğumuzla suyu yumrukladığunız her zaman, bir delik açabiliriz. Fakat kolumuzu, belki de başka bir delik açmak azmiyle geri çektiğimiz zaman, ilk delik doluvermektedir. îşgal ettiğimiz toprakları muhafaza etmek görevi, teorik olarak Saygon ordusuna düşmektedir. Fakat çok küçük ve savaşmaktan bıkmış • usanmış olduğu için Saygon ordusu başan kazanamamaktadır. james Bond Bulgar rakibi ile karşılaşacak Moskova (a.a.) «Dikkat et James Bond, komünistler gene pe$inde...» Müteveffa yazar tan Fleming'in ünlü roman kahramanı James Bond da nihayet Sovyetler ve di ğer komünist ülkelerdeki «casus» romanları yazarlarınm eserlerine konu teşkil etrneye başlamıştir. Moskovada yayımlanan bir edebi yat gazetesinin bildirdiğine göre, gizli ajan «007» pek yakında rakibi gizli BulgRr ajam Avvakum Zakov ile bir Bulgar romanmda karşı karşıya gelecektir. Bu münasebet le edebiyat dergisine bir mülâkat veren Bulgar yazarı Andre Gulyaşki, bundan sonraki kitabında kendi ajanı ile İngiliz ajarıını karşı karşıya getireceğini bil dirmiştir. Yazara göre. Bond, bu kitapta gizli bir vazife ile Bulgaristana göndcrilmiş olacak ve karşısında da Bulgar casusluk teş kilâtının «James BontUu bulacak tır. Yazar, James Bond'un âkibetinin ne olacağı hakkmda bir bilgi vcrmemekle beraber «007» nin ba ş;nm belâya gireceği muhakkak gi bidir. BÜTÜN DÜNYANIN KULLANDIĞI. Alman OUNKER+RUH HAVAGAZI VE BÜTANGAZI FIRINLARI MEMLEKETİMİZDE DE TERCİH EDİLEN FIRINDIR Saygon ordusu çok küçüktür, çünkü insan gücünün yegâne kaynağı olan köyler ya, Vietkonga sempati duymakta veya Vietkong tehdidi altında bulunmaktadır. Saygon ordusu, bizim işgal ettiğimiz kesimleri muhafaza edemiyecek derecede bir hayal kırıklığı ve moral çöküntüsü içindedir. Bazı Cumhuriyetçl poUtikacılar bu pisliğin, nüfusu yoğun endüstri merkezleri Hanoi ve Hayfongun bombalanmasiyle temizlenebileceği görüşünü savunmaktadırlar. Şükürler olsun ki Başkan, savaşı topyekun bir savaş, dolayısiyle genel bir Asya savaşı haline getirecek kışkırtmalara karşı direnmektedir. Kaybedecek fazla şeyleri bulunmıyan hasımlanmız topyekun bir savaştan çekinmektedirler. Üstelik bekliyecek, ric'at edecek, saklanacak ve ertesi gün tekrar savaşacak bol bol vakitleri vardır. Böylece, Güney Vietnamdaki savaşı kazanabilmemiz için tum Güney Vietnamı Amerikan birlikleriyle işgal etmek gerçeği ile karşüaşmak mecburiyetinde kalacağız. «New York Times» in askerl muhabiri Hanson Baldwin bir kaç ay önce, Vietnam için 1.000.000 asker gerekli olduğunu ileri sürmüştü. Başkan Johnson'ın savaşı yaymak nlyetinde olmadığını açıklamasının ışığında bu o zaman bana bir fantezi gibi gelmişti. Fakat şimdi bir askeri çözüm yolunun lüzum gösterefcekleri konusunda Baldwin'in sağlam bügüere dayanan ve realist bir tahmin yaptığı anlaşılmaya başlamıştir. Topyekun savaş Karmakarışık durum Durum öylesine karmakarışık bir hale gelmiştir ki, ufukta belirli ve uzun ömürlü olabilecek hiç bir çözüm yolu görünmemektedir. Başkan, sağhyabileceğini umduğu müzakereli çörüm yoluna hiç bir şekilde yaklaşamamıştır. Vietkong mücadeleyi tekrar gerilla savaşına çevirmiştir. Gerillalar, bizim halen Vietnamda bulundurduğumuz çeşitten bir kuvvet karşısında zafer kazanamazlar. Buna mukabil gerillalar da kesin şekilde mağlup edilip faaUyetten alakonamazlar. Eğer savaşı, ülkeyi işgale yetecek azamette bir ordu yığacak kadar yaymaya niyetimiz yoksa, en iyi tutum, Saygonda iç savaşta bir mütareke temmi için müzakerelere girişebilecek kabiliyette bir hükümct kurulması amacıyla Vietnamlı politikacılarla istişarelere baslamak olacaktır. Böyle bir tutum, Başkanın halihazırdaki danışmanlannın çoğunluğunu memnun etmiyecektir. Fakat onlara sayşüanmla şu sualleri sormak isterim: Bu savaşı nasıl kazanabiliriz? Ozellikle Hindiçiniye yığmayı tasarladıkları Amerikan ordusunun cesameti nedir? Çünkü savaş, suyu yumruklamakla kazanılamaz. (Bu yazmın Türkiyede neşir hakkı yalnız «CUMHIRİVET.» gazetesine aittir.) BÜKREŞ, (a.a.) Türk Devlet Operasının değerli sopranolarmdan Sevda Aydan Romen hükiimeti tarafından Bükreş operasında, misafir sanatçı olarak, iki temsil vermeye dâvet edilmiştir. 15 Ekim günü Türkiyeden hareket edecek olan Sevda Aydan 21 Ekim gecesi «İl Travatore» ve 23 Ekim gecesi «La Boheme» o peralarında baş rolü oynıyacaktır. Kıymetli Türk sanatçının Kluj ve Tamuşvar'da da iki temsil vermesi ihtimali varsa da bu hususta son karar Bükreşte alınacaktır. Sevda Aydan Bükrese gidecek ! Hindistanın zararı: 199,000,000 dolar Yeni Delhi (a.a.) Re^mi çevrelerin. tahminlerine göre, Pakistan ile Hindıstan arp.sın riKki 22 günlük savaşın Hindistana getirdiği madtii zarar 199 miîyon dolardır. (Yaklaşık olarak' 2 milyar T.L.) dır. ZAMAN ETÜDÜ ELEMANI Konfeksiyon dairesine, muayyen bir süre için, zaman etüdlerinde çabşmış tecrübeli bir eleman aranmaktadır. ZETİP Tel: 71 30 91 ZEYTİNBURNU Demirhane Caddesi No: 217 TEŞEKKÜR Eşimin yı]lardanb«ri çekmekte olduğu rahatsızlığı teşhis ederek büyük bir liyakatle ameliyatını yapan büyük hoca De Goulle adoylığını koymaya karar verdi Oün sabahki iki Paris gazetesi «Paris Jour» ve »Le Fıgaro> nun bildirdiklerine göre, General de Gaulle 5 aralık cumhurbaşkanlığı seçimlerine adaylığını koymaya karar vermiştir. Öte yandan, bu sabahki «Combat» gazetesi, General de Gaulle' ün cumüurbaşkanlığı adaylığı ile ilgili olarak öne sürülen fikirlere değinerek, De Gaulle'ün «Fransızlardan bir yıllık bir mühlet istiyebiieceğini» yazmakta ve şöyle devarrı etmektedir : «General de Gaulle, 5 aralık seçimlerine, birkaç maddelik bir program ile adaylığını koyacaktır. Bu programa göre, De Gaulle, 1966 aralığında, cumhurbaşkanlığından çekilecek ve gelecek yıl yapüacak bir relerandnm ile Anayasada kabul edilecek değişiklik uyannca yerini halefi, yani büyük bir ihtimalle Başbakan alacaktır. General de Ganlle, bu bir yıllık devrede, cumhurbaşkanlıği scçimlerinde kendisine karşı aday çıkarmamış siyasi grupları da katarak hiikümetini genişletecek ve ilkbaharİa yeni genel seçimlere gidecek»ir.» MIRVİLLE REKOR KIRDI Bu arada Fransa Dışişleri Ba BAYAN SEKRETER ARANIYOR Ecnebi bir şirket iyi İngilizce ve StenoDaktilo bilen Türk tâbiyetinde bir sekreter aramaktadır. Taliplerin kısa tercümei hallerini İngüizce olarak P. K. 328 KARAKÖY adresine yazmaları rica olunur. Ücret tatminkâr olup taliplerin evsafına göre verilecektir. (Basın 18837/12161) Paris (a.a. Radyolar) kanı Maurice Couve de Murville, Fran=a Difişleri Bakanları içinde, görevinde en fazla kalan Bakan olmak rekorunu kırmıştır. Couve de Murville 1958 yılı haziran ayından, yani 7 yıl 3 aydan beri Fransa Dışişleri Bakanlığı görevinde bulunmaktadır. Murville'den önceki rekor, 29 ekim 1840 tan 24 şubat 1848 e kadar 7 yıl 2 ay Fransa Dışişleri Bakanı olan François Guizot'ya aitlir. Doç. Dr. KEMAL AYDINLICĞLU Doç. Dr. SAD1 SUN ve yardımcıları Uzman Asistan Dr. Selçuk Aybar. Dr. Hürol İnsel, Dr. Mebr.ıet Sakaoğlu. Dr. Aydın Eraslan, hemşire Efruze Sarışın. Bedriye Ayşen ve hastane personeline şükranlarımı arzederim. Tümgcncr»! SEMİH SA.NCAR Cumhuriyet 12170 Ord. Prof. Dr. KÂZIM İSMAİL GÜRKAN ISTANBUL BANKASI Sene sonu ikramiye çekilişine iştirâk için tasarruflarınızı VEFAT Merhum Dr. Mehnıet Hanefi rıerhume Hanife Fahriye kızı, merhum Emekli Binbaşı Kenan Buyar.ın eşi. Vcdia Erkan'ın sıy r.ıetli anncsi, Ticaret MüaürlüğOnden Emekli Hâmit Erkan'ın kaymvaüdesi, Yüksek Eîektrik Muhendisi Ayhan Erkan ve Helgn Erkan'ın anneanneEİ. Ned me Öz ve merhurr.e Nimet BüSin'in abla?ı. Halide. Kadri. Tahsin. Ero!. Unal ve Güler Saya'nınyeneesi. Özel İdare Hukuk ve Muhakemat Müdürü Feridun Öz. Düınev Öz. Orhan Bil'in vf Nurhan Kosar'ın teyzesi. salihatı nisvandan MARATHON (Florida) (a.a. A P.) Küba Başbakanı Fidel Castro' ; nun Amerikaya gitmek lstiyenlcr j kakkmda bir «açık kapı» politikası ' izliyeccğini ilân etmesindcn sonrokl ] iik mülteci kafilesi, bugün, büyük bir sandal içide Marathon'a gelmiştir. Altı kadın, altı çocuk ve üç erkcktfln meydana gelen kafile Federal Muhaceret rnakamlarınca bir yere yErleştirilmiştir. Mültecilerden biri, cGitmek istiyen htrkcsi bırakıyorlan demiştir. Şimdi Miamide bir Küba Mülteci Merkezi kurulmuştur. Burada cn binlerce multeciıun baıınâırüı^asına calışüacaktın Gaslro'nun izni ile Kübadan ayrılanlar Florida'da 12 Ekim 1965 gününe kadar şubelerimize yatırınız Ani parlam»ya rkarşı * ALEV EMNÎYET s TERTİBATLIDIR tstenilen sıcaklığa^göre ayan sağlayan HAKÎKİ TERMOSTAT Kapağı f açmadan kontrolü mümkün kılan, ateşe» mukavim, kırılmaz Pyrex İLÂVE CAM KAPAK Ateşte pişmiş nefasette ızgara yapmak ı Tçin INFRARUJ IŞINLARIYLA ÇALIŞAN IZGARA tçerisini aydınlatan FIRIN ÎÇÎNDE LÂMBA 4j|nj 1 50.000 25.000 ayrıca Lira Lira 888 kişiye çeşitli para ikramiyeleri ISTANBUL BANKASI Reklâmçılik 8.10.1965 günü Hakkın rahınetiııe kavuşmuştur. Cenazesi 9.10.1965 cumartesi gür.ü öğle namazını müteakıp Aksaray Valide Camiinden kaldınlarak Edirnekapı Sakızağacı Sehitliğindeki eBedi istirahatgâhına tevdi edilecektir. Müteveffaya Cenabı Haktan magfiret düer. çeienk grinderilınemesini rica ederiz. AİLF.Sİ Cıunhuriyet 1217* PAKİZE BUYAN Hammefendi