Katalog

SAHİFE ALTI 3 Ekim 1965 CUMHURIYET 9 CANLJ "ssas»*ADAM verir, ziyan eder, evin kedisine kurban eder'.erdi. Farelcrini tut turmıya geldi mi ama, pisi pisi Bugün iş yoktu kızda. Şıpmişi pisi... yanağını bir daha öptü, sonra çekmeceden yepyeni bir onluk Mutfak kapısı kapalıydı da, gealıp geldi: ne de bir umut, kamburl^şan Al sana gıcır gıcır bir cn yırtıyla abandı. O kaıı, o gözlükluk. Bir kiler alacağım olsun.. lü karı iyice kapamayı unutur muydu hiçl Madem ur.utmazdı, Alev parayı kaptı: o da biliyordu bundan sonra. İyi ya. Tutmıyacaktı işte fareleri, tutDükkândan fırîadı. Hemen d^e bakkaiı unuttu. Futbolcu Selim mıvacaktı, tutmıyacak! Küfür gibi uzaklaşacaktı k:, in dediği gibi, «Mangır» ı vardı kat kapısınm ziü! şımdi, nerede yemeliydi pastaKorkuyla haminnenm odosına yı? Kiminle yemeliydi? Lıseli kaçtı. Nejat'ı bulsa? O da eve çekmek Zil yeniden çaldı, sonra yeniisterdi. Teknik'ten Erdal? Anıan, den. soğuktu o da. Futbolcu Selim en Bu hamir.ne rie duymuyor muy iyileri ama, o da antrenmanda du? Sırtıyla eline sürtündü hamı nedir şu sıra... En iyisi... minhenin. Alev! Zıl. Döndü: Annesi. Yanına koş'n: Arriından Mrtakını homurtu Nereye anne? lar, küfür. Anladı. Büyük ogıı. Ebânım teyzene. Sen? Pastacıya gideceğim arka du. Bir gün mutfakta çöp tenedaş arıyorum. Gidelim mi anne? kesinde bir şeyier ararkcn güçlü bir tekmeyie futbol topu gibi Daha neler.. atmıştı dışarıya. Pis, kendini be Niçin? Puuf Alev, bırak ahret su ğenmiş, ukalâ oğlan! Ne oiur ne olmaz, haminnenin allerini! odasından da kaçtı. Haminnemi kime bırâktın? Zil bir daha çalmmadı. Büyuk Sâhıi... sapsarı kulaklarıyla s.ğır ağır sönmekte blan bir ka oğul Yahm, anlamıştı uvde kim dın mı vardı evde? Kayınvalide SP olmadığmı. Kocakarıyı bırakıp gcne toz si miydi? Kime bırakacağım? Er.ra olmusiar! dij'e geçirdi. Merdivenleri sinirli sinirli inH'e! rr.eğe başladı. Ifakat Dürdane Ezrâil'e bırakılm'.ş yaşlt kadıhanımm aral'.k kapısından içtrının soluk alıp verişleri daha bir sinin küçük bir ampulle ayiınağırlaşmışh. Uzuuuun bir s^uk alıştan sonra daha uzun bir so lanraışlığına gözü kaydı: « Akıl diyor, dal içeri. Ört luk v^rmiş. Sonra bundan br.cekapıyı. Duman et. Sonra ria...» kilerden de uzun. yeni bir soîuk Kocakan'nın gırtla.Şı sıkılmış, almış. soiuk vermiş. Yeniden soluk almadan önce uzun bir bek dili savkrmş mosmor yüzü geçti leyiş, bekleyişler. Yeni yeni so aklından. « Kim ne bilecek benim boğduğumu? Ama hay:r, olluklar alayım mı, almıyayım mı maz. Annem sabahleyin kavga der gibi düşünüşler. Birden. soluk alması gerektiği etti. Bizden bilirler. Dur bakani unutmuşcasma, vezgeçti san lım. Gün ola harman ola!> ki soluk almaktan. Hafifçe araSokak. lık gö'zleri, sineklerin kalkıp inAksi gibi gene mangın yoktu. diği sivri burnu, yarı açık ağzı... Kocakarı'yı bogmak bir yana, suDısarda çeşitli taşıtlarm ho çun büyüğü babasındaydı. Anasının üstüne gül kokladığı için murtusu. Bir kedi, karalı beyazlı bir ke değil, gübre kokladığı için. «Yadi usul usul geldi, eşikte durdu. kışıkh adamsın, gir sosyeteye, eli yüzü düzgün, mangın bol bir çevreyi kolladıktan sonra girdi dul tavla, at bizim kocakarıya ağzı yarı açık kadmın odasına. Sedirden sarkan çlini kokladı. tekmeyi... bak seni destekler miYaladı. Beğenmemiş olacak, ge yim desteklemez miyim? ri döndü. Çıktı odadan. Evde Bakalım akçama ne yüz'e gekimseler yok gibiye benziyordu. lecekti eve! Annçsi: c Kaabil Ne kız, ne de oğlanlar. En çnk değil eve almam!» diyordu. «A!da oğlanlar! Kızıyordu ikisine sın matuh anasını, gitsin cehende ama en çok en büyüğe! nemin dibine kadar!» Mutfak kapısı önünde durriu. Bir cigaıa yaktı. Çu mutfak kapısını da her zaPeki sonra? Kim bakacaktı? man kaparlardı. Ne çıkardı san Var mıydı başka g«çim yolları? ki çö'p tenekesini rahatça yokîa Meraba doktor! sa? Nasıl olsa her sabah çb'pçüDöndü: Kardeşi. Tunç. ye veriyorlardı. Hayır. ,•:p..M . • • Ne habcr? dedi. ORHAN KEMAL 63 Tunç da düşünceliydi: Peder beyden scs yok mu? Yok. Herif bir hafta donmez eve sağlama... Bana da öyle gelıyor. Kocakarı eve sokmam c'iyor! Büyük kızdı: Sokmazmış da ne yaparm:?? Sâhı ha ağabcy. Babam ba>ını alıp gıtse. ne yaparız? Veısene bir cieara: BİRİNCl paketını çıkarıp uzattı: Ne yapcağız? Fakuîtelere basvurup, haydi birer iş.. Kuçük. ağabeysinin cigarr.s;ndan yaktı cigarasını: Aylıkları alıp valde hanıYahm serlçe haktı: Boşversene sen! Ya? Bana ne evden, kccakar;d?n, kız kardeşten? Zengin bir fakjlteli arkadaş tavlanm... Evlerine yanlarsın ha? Ben de öyle. Var zâten. Tanırsın. Gü r.eyli bir Fatma var, hani tanıştırmıştım Yeni Melek sinemasınrian çıkarken? Haa. çuu... esmer ama. fena degü kı! tlik £ibi k\z yahu. Bab3sı çok zenginmış. Bir nişan, nndan sonra... Basar gitier?in kızın ır.emlekctine. Benim de yapacaâını o. Peder bey cız. bendeniz vız. Ya narsın valde hanım kendi derdine... O kadar. Şehvar hanımın inadı yerire gelecek diye... Sonra düşünüyorum: Babam hangi akla hizmet etti İfakat teyze işinde bakalım? Anlamadan, dinlemeden herife taş koy. Olur mu be? Tabii yahu, Kudret Yar.ardağ demşiler ona. Vaşa basar mı? Belki rie kannın katına göz dikmişti... ha? O kadar yahu. Akşam restimi çekeceğim kocakarıya! Ne diye? Adamı rahat bıraksın. Yok '• tan kıskançhça lüzum yok. Ada : rnı o kadar mı seviyor da kıskanıyor yani? p Lâf canııyn.. Aksam yemeğinde iki oqlanla kız annelerine karşı koydular. Anneye göre. o midesiz herif ; bundan sonra bu evden içeri a j dımım atamazdı! Yahm yumruğunu masaya vur du: Ne yer, ne içeriz be? Tunç: Ay başı geMyor, kiraT Alev: Bakkal borcu? j Şehvar ümitsizce, son bir parlayış daha yaptı: Kırılan kırıldığı yerde kalsın! Mahalleye, karakola rezil olduk. Bu rezaletten sonra onu nasıl evime alırım? Nikâhlı bir kadın için az şerefsizlik mi bu? Tunç: Şeref mi? dedi, Şeref mi? Yahm: Şeref Fer.erbahçe'de sol hsf oyr.uyor sol haf! Kadmın kulagır.a söz girnıiyordu ama, gene de biliyordu ki. değil bu, bunun beş beteri büe olsa sineye çekecckti, yoktu baş ka çaresi. Evin kirası, bakkalın borcu, kasap, manav, elektrik, su, havagazı, giyim kuşam... Lâf olsun diye: Sırt sırta verir çalıçırsınız. dedi. Olmıyacak şeydi. Anne de biliyordu olmyacak şey olduğunu. oğlar.lar da kız da. Yahm: Çek sineye de mesele kapansın! dedi. Tunç ekledi: O kadar. Alev: Hiç canım. Şehvar birden razı olmamıs IH3., ha? VUR&UHCUDezDiGİN görünn'.ek için masadan hırsla kalktı İşte ev, işte siz. işte de sevgili babanız. Bana göre bava hoş. Benim derdim sizsiniz, sizlersiniz... Hiç de hırslı değildi oysa. Mutfağa geçerken kaynanasımn ociasına şöyle bir baktı: Salondan vuran fersiz ışıkla yüzü hafıtça aydınlanmıştı; tatlı tatlı uyuyormuşçasına... Buz dolabında hemen hemen donmuş bir tabak üzüm. elma, ar mutla çıktı. pötürdü çocuklarının önüne yapma bir öfkeyle bırakırken: Şu karima da uyu diyesın! dedi. ' Yalım hâtırlıyarak: Sâhi ha. İgnesi de yapılrnadı değil mi? Alev : • Yapılmadı ya.. Halbukı hemen başlardı cıyak cıyak bağınnağa... Demek iyiliğe döndü? MISJ&UT OLA İLfT GİZLE i>or4Dt. DEOEN Şehvar gene ebânım'ın yolunu tuttu. Ebânim da oğlanlarla kız g:bi düşünüyordu: Mahalleye. karakola, şerefe, haysıyete boşvcr şokerim. Konuşma ama, eve de almamazlık etme. Akıl kârı mı şu? Gençliğinl fcda etmiKin uğruna. Bu yaştan sonra yeniden evlenecek değilsin ya! Sır verircesine fısıldadı: Hazır bir dolap beygiri. Çal kırbacı dönsün ha dönsün! (Arkası var) I S T A N B Ü L 6.25 Açılıs 6.30 Cünaydın 7.00 Taül sabahı 7.15 TurkuİT ve oyun havaları 7 45 Habcrlcr ve hava durumu 7.55 İstanbulda bugün 8.00 Bu pazar sizirde 8.30 Türk halk müziği dir.leyici is• tekleri 9.00 Keman soloları 9.15 Türic sanat müziği dinleyici istekleri 9.45 Atlı karınca 10.00 Kısa haberler 10 02 Plâklar dcinüyor 10.25 Bizi dinler nıisiniz? 10.30 Tatil tiyatrosu 11.00 Üsküdar Musiki Cemiyeti 11.30 Yaz rüzgârı 11,50 DUnya ne!cre gtıluyor 12.00 Yurdun scsi 12.15 Kuçük ilânlsr 12.30 Boraber ve solo çarkılar 13.00 Haberler ve hava durumu 13.15 Kayıp mekrupîarı 13.20 Akordeonla hafif melodıler 13.30 Reklârr.lar gcçidi 15.00 Kısa haberler 15.02 Opcra konseri 16.00 Bagiama takımından türküler ve ojTin havaları 16.15 Gençlik saati 16 30 Vaçfi Uçaroğlu orkestrası 16.45 Tarla dönüşii 17.00 Çocuklar için 17.15 Radyo fasıl topluluğu 17.40 Küçük ilânlar 17.45 Reklâmlsr geçidi 18.45 Seçim konuşması 18.55 Ara müziği 19.00 Haberler ve hava durumu 19 40 Ara müziği 19.50 Seçim komışması 20.00 Ara jnüziği 20.05 Seçim konuşması 20.15 Ara müziği 20 20 Seçim konuşması 20.30 Ara müziği 20.35 Seçim konuşması 20.45 Ara müziği 20.50 Seçim konuşması 21.00 Yedi tepeden ysnkılar 21.10 Nesrin Sipahiden sarkılar 21.30 Radyo . hafif muzik orkestraaı 21.45 Hadyo yaylı çalgllar topluluğu 22.00 Reklânı'.ar geçidi 22.30 Hafif müzik 22.43 Haberler ve hava durumu 23 00 Hikâye ve müzik 23.30 Günümülün plâkları 24 00 Kapanış. İSTA>~BUL İ l RADYOSU 14.57 Açıhş 15.00 Müzıkli dakikalar 15.30 Diskotek 16.(10 SenfAıik konser 17.00 Caz album leri 17.30 Dans . müziği 18 00 Bale müziği 13.45 Dansa davet 19.30 Konçerto saati 20.00 Hafif Batı müziği 20.15 Sizin için seçtiklerimiz 21.00 Büyük orkestralar tanıyalım 22.00 Caz saati 22.30 Sololar 22 45 Hafif Ba'ı müziği 23 00 Gece konseri 23 30 Dans müziği 24.00 Bu gece sizinle 1,00 Kapanıg. Çocuklarınızı sevindiriniz A N K A RA 6.25 Açıhş 6.30 Gunajdm 7.00 Köye haberler 7.05 Sabah müziği 7.30 Oyun havaları 7.45 Haberler ve hava durumu 7.35 Ankarada bugün 8.00 Aliye Akkılıçtan türküler 8.15 Hafif müzik 8.45 Turk müziği dinleyici istekleri 9.15 Atlı karınca 9.30 İstekleriniz mikrofonda 10.00 Kısa haberler 10.03 Türk müziği pazar konseri 10.40 Bizl dinler misiniz? 10.13 Eîki sesler. eski melodiler 11.20 Şarkılar Oyun havaları Türküler 12.00 Diskoteğimizden 12.25 Kuçük ilanlar 12.30 Yurttan sesler dinleyici istekleri 13.00 Haberler ve hava durumu 13.15 Es'felden müzik 13.40 Mülkiye Topcrden şarkıîar 14.00 Çocuk bahçesi 14.15 Reklâm programları 15.15 Kısa haberlcr 15.18 Müzik dünyası 15.40 Dilek kutusu 16.40 Cevdet Bolvndinden sarkılar 17.00 K:sa haberler 17.03 Her hafta bir şarkıcı 17.25 Nermin Demirçaydan şarkıîar 17.45 Reklâm programları 18.45 Seçim konuçması 18.55 Ara müziği 19.00 Haberler ve hava durumu 19.40 Ara müziği 19.50 Seçim konuşması 20.00 Ara müziği 20.05 Seçim konuşması 20.15 Ara müziği 20.20 Seçim konuşması 20.30 Ara müziği 20.35 Seçim konuşması 20.45 Ara mü?.iği 20.50 Seçim konuşrp.ası 21.00 Kısa haberler 21,05 İki solist söylüyor 21.45 Geçen hafta 22 10 Caz müziği 22.30 Nevin Akoldan türküler 22.45 Haberler ve hava durumu 23.00 Hafif müzik dünyasmdan »esler 24.00 Kapan;ş. ANKARA İL RADYOSU 14.57 Açılış 15.00 Bir senfoni 15.3P Danslı çay 17.00 Pazar konseri 18.00 Plâklar arasında 18.30 Haftanın solisti 19.00 Akşara konseri 19.30 Dün de bugün de sevilen melodiler 20.00 Film melodileri 20 30 Bir konçerto 20.45 $an sololan 21.00 Mozaik 22.00 Gece konseri 22.30 Batıya bakış 23.30 Dansa çağrı 00.30 Karma müzik 1.00 Kapanış. SONDÖGÜS RENKLİ TÜKENMEZ KALEMLERİ çocuklarınıza okul görevlerinde sevinç ve başarı kazandırır. ümitslzjik içinde v&Â d ü B a ^ öntine Yeni m o n u açsrktn HAKİKİ DERI £N SON MOOEL Kadın çantaları İ C Ü : llraya satmafla d«vam edeceglnl sayın mOfterllerlne mUjdeler Istlklll Cld. 234 Bayojlu îlâncılık: 8759'11854 ı 6 ve 12 lik plâstik muhafazalar içinde Bu bir mamulüdür. İılncılık: 8945 11362 54 Bunun bir iyi yönü de vardı: onu, her vakit yakınmda hissedeceği, onu her arzusu ile ilgilenen tek bir insana, Solangc'a bağlıyacaktı. Bu süreli rnevcudiyet, onu mes'ut edebilecekti. En önemlı nokta da bu idi. Ayrıca, Yvon Rodelec'in prensipierine de aykırı hareket edilmemiş olurdu. Genç kızın Sanac'a geldiği anı her vakit hatırlıyacağım. İlk kar şılaşmai ikimizin de onünde. oku lun salonunda olmustu. Solange. içeri girer girmez, çocuk bıldigi ve karşısında bir erkek olarak gördüğü Jacques'a bakınca, donmuş kalmıştı. Rengi uçmuş, kımıldamadan duruyordu. Jacques ilk adımları atarak ona yaklaştı. Esrarh bir kuvvet onu çekiyormuş gibi ağır ağır ona doğru ilerledi. Yanına gelince, bir an durdu ve derin nefes alarak onu kokladı. Neden sonra. bir gün, bana, o saniyede, cSolange'm kokusunu» yeniden bulmuş olduğunu anlattı. Paris teki küçük odasır.da yaşarken sevdiği, ve nefret ettiği annesinin kokusunu unutturan tek kokuyu yeniden alıyordu. Bir süre cnce ayni salondaki diğer buluş ma ile arada ne büyük fark var YALNIZ Vazun : G. Des Cars Zür&çesi Berin Kurtbay cîı. Kaçacak yerde ellerıni uzstarak, sevgili yüzü hafıf hafıf okşadı". Solange, bir heykel gibi kımıldamadan. hattâ nefes bile almaktan korkarak duruyordu. Birden Jacques genç kızın ellerini tuttu. Sert parmakları, ince parmaklar üzerinde heyecanla koşmağa başladı. Yıllarca kalbinde saklamış olduğu şeyleri bü yük bir hızla Solange'a doğrudan doğruya anlatıyordu. Bu ilk aşk kelimelerinin neler olduğunu ne Yvon Rodelec ne de ben hiçbir zaroan bilmedik. Fa kat, uzun bir hayat boyunca beraberce ilerliyecek iki insan birbırini bulmuştu.. Beş yıl her an yanında sevdiği genç kızın bulunması, bu kocaman oğlanın ruhunda bilmedıği seyler yaratıyordu. Onlan kendisine incelemek görevi bana düşüyordu. Kullanacağım terimden dolayı özür dilerim. Fakat bu terim, Jacques'ın içinden geçenleri anlatacak tek kelimedn". Farkında olmadan, Jactjues'da hajiat vermek isteği bir ihtiyaç hâli'ni almıştı. Zaman geçtikçe bu ihtiyaç gittikçe artıyordu. Aradan bir süre geçmişti.. Onu düşünceli, bir fikre takılmış hissediyordum. Acı çekiyordu. îçinden gelen hisleri canlandırmak istiyordu. Endişe ile benimle konuşacağı am bekliyordum. Solange'ı istediğini bana söylediğl gün, Yvon Rodelec'e dunımu bildirdim. Jacques yirml ikl yaşında idi. Solange ise yirml beş.. Artık oniarı ayıracak bir şey yoktu. Üç ay sonra da Solange Duval, Madame Jacques Vauthier oldu. Doktor, bu evliliğin gerçekten bir başan olduğuna lnanıyor musunuz? Daha büyük bir başarıya var maları için bir çocuklarının olması gerekiyordu. Buna bir engel var mı idi? Hayır. İkisi de tam sıhhatte idiler. Eğer bir çocuklan olsa idi bunun normal olmaması için bir sebep yoktu. Jacques'ın sakat' lıklan irsî değildir. Jacques ve Solange için yapabileceğim en iyi dilek, bu acı olay kapandıktan sonra evliliklerini büsbütün sağlamlaştıracak bir evlâda sahıp olmalandır. Başkan : Bu dileğiniz, doktor, sanığın suçsuz olduğu hakkında inan cınızdan mı doğmaktadırî diye sordu. Evet, sayın Başkan. Gazetelerde cinayeti okuduğumda, Jacques Vauthier'yl böyle bir harekete götürebilecek nedenleri düşundüm... ve bulamadım. Daha doğrusu buldum ama>. bana öyle rjir garip geldi kl, üzerinde bile durmadım. Deliot oturduğu yerden: Doktor bey, söyleyin.. diye fısıldadı.. Pek âlâ.. Jacques kansıru o kadar seviyordu ki, her hangi bir kimsenin ona saygısızhk gösterme sine tahammül edemezdi. Ölmüş bir lnsanın hatırasını kirletmek istemem.. Hele bu genç Amerikalı nakkında hi; bir bilgim yok. (Arkası var) HOOVER TÜRKİYE'DE İstanbu): Ankara : İzmir : Adana ve Samsun ve 1946 Yılından beri Çamaşır Makinası Elektrik SüpUrgesi Cilâ Makinas Bakım Tamirat ve Yedek Parça Servisi Emrinizdedir. Mataş Ticare) A.Ş. » » » Şenocak Müessesesi Güneydoğu Bblgesi Doğu Karadeniz Bol. = = = = = Halaskâr Gazi ead. No: 133 Pangaltı Teh 47 44 30 Fevıi Çakmak sok. No: 36/4 Tel: 12 02 50 Anafartalar Cad. No: 143 Tel: 24079 , Bahatrin Kamışlı Abidin Pş. No: 191/3 Tel: 2719 Reha Otomobilcilik Koll, Şti. İskele cad. No: 24 ve bütün mahalli HOOVER acentalarına müracaat edebilirsiniz. Reklâmcılık 3827/11863