Katalog

ALTT 20 Eldm 1965 CüMHURtTETt Yaran: Christian Pineau . {Fraıiîiz eski dıjisieri üakanı) Ç vT t: tfarndi V a r o ğ l u e İ eı Davetliler kahkahayı koyuverdüer. Yalr.ız Tronsen, partisi söz konusu olur olmaz her türlü r.ük tecilik kabiliyetini kaybettiği için o, susuyordu. Roland, yemek arasında, pek düşkün olduğu şarabı fazlaca kaçırdığı için kuş be>Tii olarıca tuzıyla işlemeğe başlamıştı. Klavur'a sordu: Sahi, aklıma geldl. anneniz hastaymış diyorlardı. O gün, ba?ka hiç kimse Van Tru meselesinden söz açmadı. Piran rahat rahat, yemeklere slrişebildi. Bol bol yediği çerezler de hayatın oradan geliyordu. Viktor, yemekten sonra, ev pahibesi bayanın korkunç ellerinden yakayı sıyırır sıyırmaz, bir gr'jpun içine karıştı. Klavur bu gn;pun ortasında tl Belediye Meclisinin yegâne kadm üyesi markü; dö Bopual'le bir tartışmaya koyulmuştu. Sosyalist mebus : Madamcığım, diyordu. Bu Vietnam savaşı sürüp gittikçe herşey imkânsızdır. Markiz: Ben de sizin fikrinızdeyim, diye ce%fap veriyordu. Orada na işimiz var. anlayamıyorum. Geçen gün oda hizmetçim de öyle diyordu. İyi bir kızcağızdır. Kocası Tonsen pirinç tarblannda öîdü. Bütün kadınlar banş istiyorlar. Ne kadar çabuk olabilirse o kadar çabuk. Dolivon itiraz yollu: Önce zafer, dedi. Bizzat Fran sız toprağında ihanete uğramamış olsaydık barış çoktan olacaktı. Bize gerekli olan şey Yüksek Divandır. Gözleri Tronsen'e, sonra Klavur'a. daha sonra Pirono'ya takıidı. Markiz sert sert: Azizim, dedi, siz yola gelmez bir münafıksınız. Eğer sözünüzü dinlemiş olsak, bütün dünyaya harb ilân etmemiz gerekirdi. Istediğiniz kadar pir aşkına nutuklar verin. ben barış taraftarıyım. Madam Bopual fazla nüfuzlu bir secmen oiduğu için Dolivon, pek ileri gitmeye cesaret edemedi. Aydınlarm ihaneti hakkında, güç işitilir bir lâf gevelemekle yetindi, sonra öteki kadar bozguncu olmayan başka bir grupa katılmaya git ü. Sohbet onsuz devam ettl. Klavur z:hnini dolduran düşüncelere, siyaîi bir rakibin evinde kulak verenler bulunduğunu görmekten ileri gelen bir neşe ile, bütçe prob lemlerinden, yatırım plânlanndaa bahsetti. Markiz: Ben güdümlü rejime muhalifim, diyordu. Fakat anarşizmin dört tarafa yerleşmesine deyletin müsaade etmesi imkânsızdır. Meselâ benim oturduğum bucakU bir tekstil imalâthsnesi var. Ne sayıda gömlek modeü imâl ediyorlarbiliyor musunuz? Kırk yedi tane. Çahçtırdıkları işçi sayısmdan fazla. Size kabahat bulacağım şey, mösyö K'.avur, yeteri kadar fosyal olmamanız bu zavalhları yan aç yan tok yaşamaya mahkum etm?nizdir. Mebus: Elimizden ne gelirse onu yapı yoruz, dedi. Asıl sizin dostlarımz Dostiarım aptal. Ben sizin yerinizde olsam... Madam Bopual. sosyal programını sert birkaç cümle ile anlattı. Vıktor, bu açıklamaları tehlikell derecede ihtilâlci mahiyette gördü. Klavur, konyak kadehini avucunda ısıürken bunu kayıtsız şart sız uygun buldu. Gülümseyerek: Hülâsa dedi, birleşmemizden baska yapılacak şey yok. Markiz: Maalesef, diye cevap verdi fikirlerimiz ayn; değil! *** Hazmm verdiği gevşeklik arasmda onbeş yi:mi kadar temenni, itirazsîz kabul edildi. Jerar Friko, Pirono'nun adli reform hakkındaki bir temennisînl okuduğu zaman ilgi yeniden uyandı. Pirono, bu temennisinde, hükümetten kavmakamlıklardaki mah kemeleri tahmin edildiği şekilde kaldırmamasını önemle rica ediyordu. (Arkası var) 16 Jerar Friko, h«r lene oldugu gibi o sene de, meslekdaşlarına bir ziyafet veriyordu. Bu zat, oldukça yaşlı, çalışkan, llde clup bitenleri ve il işlerini iyi bilen bir sanayici idi. Bütün faaliyetlerinin hepsinin menfaat dışı şeyler olmadıf ı gerçi' rivayet ediliyordu, ama hiç kimse bunu ispata yarar delil araştırmak istemiyordu. Ne sağlan ne de »olla pek bağlantıst olmadığı için seçilmesi mesele teş kil etmiyen tek insan oydu. Bunun için, meslekdaşları onun seçimini, hizmet'müddeti sona erdikça, otomatik olarak yenilerlerdi. Jerar Friko'nun, en zayıl tarafı karmydı. Adı Roland olan bu kadın aşırı derecede boyalı, süzük gözlü, parmakları son dereca iri yüzüklerle dolu, havailiği dil lere destan, iri yan bir sarışındı. Kocası. onun doymak bilmez teeessüsünü gidermek için, yanında Luare Luar'ın politikasma, şahıslanna ait işleri hep söz konusu etmek itiyadında olduğu halde o, bu açıklamalardan hiç birini anlamaz, isimlerle oiaylan hep btribirine karıştmr, çam üstüne çam devirirdi. Kime sorsanız, 6on senato «eçimlerinde Friko'nurı kaybetmesine o sebep olmuştu. Şandel en ij'i propaeandacısı, rakibinin karısı olduğunu söylerdi. Genel Merlis «erefine verilen ziyafete kadmlar davetli olmadıkları halde. »ofrada riyaset mevkii onundu. Gayet kısa, son derece dar, penbe bir rop giymişti. Şımarık ve delişmen genç kadın tavırlan takınıyor, herkese başka birinin karı?ının hatırını soruyor, yanıldığı jöylenince kah kahalarla gülüyordu. Viktor'a: Labikanşampany'daki «eçmenlerimiz ne âlemde? diye sordu. Beriki hiç şaşaiamadan cevap verdi. Zannederim, çok iyidirler. Ben Lagrenş Belediy» başkanı RIMI OOLDUPUP. tCEM & 6 C E E E S I İ E S ıÇIM UVUUGCU ĞUN SECÖ2EV6 I VEHI ONU p ; îmkânı yok! Aman n» kadar tuhaf şey! Bir kavrulmuş badem almaz mısınız. Mayar'ın oradan alıyorum. Şehrin en iyi pastacısıdır. Kansı kaçtı, biliyor musunuz? Hayır, bilmiyordum. Büyük Pazar ticarethanesi sahibinin oğlu ile. Çocuk, kadından onbeş yaş daha küçük. Bir parti kumaş getirmiçler, biliyor musunuz? Mayar'ın oraya mı? Hayır. Büyük Pazara. Bü sabah oradaydım. Büyük Pazar da mıT Hayır, Mayar'ın orada. Kavrulmuş bademleri oradan aldım. Vıktor göğüs geçirdi. Sofrada evin hanımının solunda oturduğu için konuşmayı takip edebilmesi büyük bir gayıet harcamasına se bep olacaktı. Halbuki zihni pek meşguldü. Hiç bir şey söylenmediği, hattâ bir imada bulunulmadığı halde meslekdaşlan kendisine istihza ile bakıyorlarmış gibi geliyordu. Öyle ya, artık ziyafetten ziyafete dolaşan günün adamı diye tanınıyordu. Elleri nasırlı metrdoteller, kü;ük börekleri ve bahğı dağıtırken hiç bir sey olmadı. Fakat kızartma dolaştırıhrken Madam Roland Friko yanındakine dönerek, çırlak bir se'le: Ey, mösyö Viktor, dedi. Bu Van Şu nasıl adamdı? Herkes sustu, bir kaç kişl gülümsedi. Jörar elinde olmaksızın düzeltti: Van Şu değil, Van Tru. Tru! Şu! Nasıl karıştırmazEin? Herkes gibi lsimler âlsınlar, a canım! Dunımu, Klavıır düzeltmek için imdada yetişti: Bütün bunlar, hükümet aleyhinde komünist dolaplan. Bir yenıek ziyafeti bir mâna ifade etmez. Tasav^nır buyunın, baylar, buradan çıkarken içinizden biri büyük anasının ırzına tecavüzle suçlandırılmış, bundan bizJer sorumlu olur muyuz? MODERN BUROLARINIZA Plâklar arasında 2IJ)0 Caz saati 22.30 Soloiar 22.45 Hafif Batı mıiziği 23.00 Oda müziği 23.30 Dans müziği 24.00 Çeşitli müzik 1.00 Kspanıj. YAZI MAKİNELERİ SERVIS ve YEDEK PARÇA (Basın 18644/12662) I S T A N B U L konu ve resim: Ayhan Başoğlu SON DÖGÜŞ Ulaştırma Bakanlığı Gemi Koordinasyon Komisyonundan Tebüğ Edilmiştir Bakar.lar Kurulunun 22.9.1965 tarih, 6/5245 sayıh karariyla kabul edilmiş ve 7.10.1965 tarih, 12120 sayılı Resmî Gazete ile yaytnlanarak yürürlüğe girrr.iş bulunan cGemi İnşaatı Kredi Fonu Yönetrr.eliği» gereğince, yurt içinde çeük gemi inşa ettirecek Özel Sektör teşebbüslerine kredi verilecektir. Fonda, halen mevcut olan miktar, 5 milyon üradır. Bu Yönetmelik esasları dahilinde, kredi talebinde bulunacaklann, 15.11.1965 tarihine kadar, lüzumlu belgelerle birhkte, yazüı olarak Ulsştırma Bakanhğına baş^urmalan ilân olımur. (Basm 19544,12633) Altı »det Yük Asansörü ahnacaktlr. Aşircfendi Caddçsi 24 3 ALNINDA Kilo almamak için. ••••• EKİP KOLLEKTİF ŞİRKETTne müracaat edilmesl. Cumhurivet 12665 Ferhan Kız Ortaokulu Kayıtlara devam ediyor Şişli Pilavcı Pasajı Tel: 47 39 43 ÖZEL €.25 Açıhs 6.30 Günsydın 7,00 Sabah çayı 7 15 Türküler ve oyun havaTarı 7.45 Haberler ve hava durumu 7.55 İstanbulda buA N K A R A Riın S 00 Oyun havalan 8.13 Küçuk ilâr.lar 8.20 Bu Eabah si6.25 Açıhj «30 Gunaydın zinle 8.40 Blrlikte soyliyelirn 7.00 Koye haberler 7.05 Sabah mü, 9.00 Gitar sololan 9.15 Türküler ziâi 7.30 Beş tes, beş sarkı 9.30 Ksdın ve ev 9.50 Sizin 7.45 Haberler ve hava durumu lçin scçiklerimiz 10.10 Siiheyiâ 7.55 Ankarada bugün 8.00 Sahah Çürsesten sarkı'.ar 10 30 Kısa ha koııscrl 8.15 Küçük ilânlar < 20 5 berler ve küçuk Uânlar 10.35 Her telden 9 00 Melodiden melnTürküler 10.55 Sonat saati diye 9.30 Ev İçin 9.50 Birl kte 11.20 Dikkat trafik 11.25 Oda mü söyliyelim 10.10 Dikkat. trafik ziği 12.00 Sadi Hoşsesten sarkılar 10.15 Yükscl Kipten şarkılar K>.30 12.20 Radyo hafif müuk orkestrası Kısa haberlor 10.33 Çeşitli rnüzik 12.35 Küçük ilânlar ve hafif mü 10.45 Bando müziği 11.00 Nuri zik 12.40 S. Tur Gülermandan ?ar Sesi^üzplden türküler 11.15 l.met kılar 13.00 Habcrler ve hava du Nocimden şarkılar 11.3 Saz cserrumu 13.20 Hafif sarkılar 13.30 leri 11.45 Konser saati 12.15 Bir reklâm 13.40 Viyolonsel solo Kıbns saati 12.35 Küçük ilânlar lart 14.00 Turan Enginden türkü 12.30 Şarkılar Türküier 13.0D ler 14.15 Konçerto saaü 14.40 Haberler ve hava durumu 13.20 ÇocukJar için 15.00 Kısa haberler, Hafif müzik 13.30 Heklâm progkapar.15. ramları 14.00 Çocuk bahçesl 16 55 Aç!İl5 17.00 Kemsl Koldaş 14.13 Gönül Snylerden sarkılar ton turkuler 17.15 Oans muzaği 14.35 Dans rr.üzjğl 15.00 Kısa ha17.no Erkekler fasıl topluluğu brrlrr. kapanıs. 17.55 Küçük ilânlar 18.00 Reklâm16.55 Açıiış 17.00 Caz müzijH lar geçıdi 19.00 Haberler ve hava 17.15 Gençlık Eaaıi 17.30 Yurttan durumu 19 40 Küçük iiânlar »esler 17.55 Küçük İlânlar 18.00 19.45 Hafif müzik 20.00 Özdal Reklânı programları 19.00 HaberKaleden şarkılar 20.15 Spor gaze ler ve hava durumu 19.40 Küçük tesi 20 30 Sonat saati 21.00 iîânlar 19.45 Uyktıdan önce Ahmet Çağandan sarkılar 21.20 19.50 Nermin Demirçaydan çarkılar Biunez tükenmez Anadolu 21.30 20.10 Sevilen melodiler 20.30 Sevdiğırıiz şarkıiar 22.00 Reklâm Yıldjz Ayhandan türküler 20.45 Isr gcçidi 22.40 Hafif müzik Şarkılar 21.00 Kısa haberler 23.00 Otuz dakıka caz 23 30 Plâk 2İ.05 Silâhlı Kuvvetlcr saati 21.20 larla hâtıralar 24 00 Kapanış. Gece konstrl 21.."0 Alaattin Yava;ISTANBUL İL RADYOSU çadan çarkılar 22.15 Genç şchret17.57 Açılış 18.00 Müzikli dakl lcri tanıyalım 22.45 Haberler ve kalar 18.30 Küçük konser 19.00 hava durumu 23.00 Konser taloHafil müzik 19.30 Senfonik koıı nundan 23.45 Geçe yarısına doğru str 20.05 Hafif müzik 20.15 24.CC Kapanış. 71 Sakın, güzel kelime oyunlan yaparak ilginizi çekerek. konu dışında kalmak istiyeceğinıi sanmayın.. ne de çok defa olduşu gibi bol konuşarak vakünızi aimak niyetindeyim.. Bu sum usullere başvurmak amacı benden uzak.. Çunkü önümde korkunç bır gerçek canlanmaktadır: Üzücü bir ysnlışlığın karşısında olduğumuzu ispat edemezsem, sayın jüri üyelerinin vicdanen almak zorunda clacakları ölüm cezasın dan müvekkilim Jacques Vauthier'yi kurtaramıyacağım.. Muhakeme başladığı andan beri, her şey, Vauthier'nin suçlu olduğunu belirtmek veya onu ispat etmek için birleşti. Se.=siz kişiliğini her an üzerimizde hissettiğimiz, ve değişik yönlerden yapıian tanıkhklann bize tamtmağa çalıştığı garip sanık.. «Tar.ıtmağa çaliftığı» kelimelerir.i istiyerek kullamyorum. Çünkü, eğer Simdi. çocuk ve gerç Jacquei Vauthier yi ktsmen tanıdıksa bile, onu bir erkek olarak henüz çnk az inceledik. Bu büyük bir ek=iklik degi! midir? Vauthier'ye yüklenen korkunç suç için bir karar alınmadan önce, bu karan vereceklerin, sar.ığtn nssıl bir lnsan olduğu hakkındı çüphele YALNIZ G.DesCars ri kalmamahdır. Işte karçımızda oturan doğuştan kördilsizsağır, yirmi yedi vajmda ve De Gras?e gemisinde John Bell adlı bir Amerikalıyı öldürmekten ianık Jacques Vauthier. Bu adam kimdir? Onun iç dünyafinı kendi kadar iyi anlatan kimse çıkmadı. «Yalnız> romanında. kahrarr.anını incelerken, derinliklere inerek en kiiçük teferruatı bile bizden esirgememiştir. Kendine bir kardeçten çok benzeyen bir kahraman.. «Yalnız» ı okuyanlar, Jacques Vauthier'yi keşfedebilir'er. Fakat bu duvarların arasmda, daha doğrusu, sayın jüri üyelerinden kaç tanesi bu romanı okumu? veya gözden geçirmiştir? Herhangi biriniz, bu kitabı okumak merakmda bulundunuzsa, ganığın aylardır büründüğü sessizliğin atıahtannın bu romanda bulundueunu anîamadınız mı? Şu gerçeğl hiçbir lamın hatınmırdsn ekmek yerine GRİSSİNİ yeyiniz Solange ve Yvon Rodeiec Diğerleri dekordân başka bır şey değildir.. Içinde bulunduğumuz salona giriş sırasına göre bu dekoru teşkil edenlerden tekrar tekrar sıyrılalım: hepsini gerçek ten kişilikleriyle inceledikten v» temizlemeyi bitirdikten scnr» ye niden bizi ilgilendiren asıl ha)or ramana dönebiliriı. En önde aleyhte tanıklıklar gelmektedir: kamarot Henri Treal, Komiser Bertin, Süvari Chardot, Doktor Langlois, müfet tiş Mervel ve Profesör Delmot' un üzerinds bilhassa durmuyorum. Çünkü bu altı tanık, biz» ancak einayet hakkında bildiklerini re ceset bulunduğu andan itibaren nasıl hareket ettiklerini tarafsız olarak anlatmaklt geçindiler. Cinayetin nasıl yapıldığmı aclatırken bu tanıklann söı lerinda bana biraz karanhk gel*n noktalara dokunurum. (Arkası v»r) kahvaltı ve yemeklerde HAVALANDIRMA Zür&çesi: Berîn Kurtbay çîkartmiyalım. Daha on yaçında iken, Jacques Vauthier, ^on y;ldır hapiste idı. O gecenin,'karan lığm, sessizliğin hapishanesinde yaşr.ordu. Evet.. bir canavardı.. Ama, hayvani hayatmı altüst edecek olayı içten bekleyen bir canavar.. Hattâ küçük çocuğun, incelenilemez bir hisle bu oiayı ümit ettiğir.i ileri sürmek bile yanlış değildir. Bugün hâlâ eski halinde oiabiiirdi. Eğer, kendinden üç ya? büyük başka bir çocuk, inat ve ısrcrla onun hapishane duvanna vurmamış oisa idi.. Karanlığı yırtan, siyah duvarlan hayata «çılan bir ümit penceresi yapan Solange olmuştu. Işte Yvon Rodelec'in, onun evine ilk de(a girdigi vakit, karşılaştıgı manzara, bu açık pencere önünde oturan iki çocuk olmujtu. O andan sonra, yaşayaeagımız faciamn üç kshramanı buluşmujtur. Daha da ileri giderek: üzerinds duracağımıı üç k a h r a m u dlyecejim. J*cquet, RABAK GALVANİZÜ SAÇ Yerine NYJM LEVHA KULLANINIZ mzzEE GRİSSİNİ foyurur fakat şlşmanlatmaz ÎLOncılık; R A B A K E E T O İ İ B KR ve M M L E İ A. Ş. L K R LTK A I A ÛL R Fabrika . Topagaçlar Cad. KâğtthaneŞişll Tel : 47 90 00 Satış Mağazası : All Yazıcı Sok. No. 10 Fermenecüer Karaköy Tei 44 61 13