23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 15 Ekhn 1965 SAHtFE ÜC AJANSLAR • RADYOLAR * ÖZEL MUHABİRLERİMİZ hadiseler arasında DUNYADA BUGÜN flnkara, fltina ile kayıtsız şartsız müzakerelere hazır ¥•>.. DeGaulje'ün rakipleri j Eralp Çirimokos söz düellosu T ftrUyenln BJVI. Büyftkelçisi Eralp dün burada düzenlediği bir basın top lantısında, Türk Yunan ilişkilerinin olumlu bir ?ekilde gelişebilmesi için, errelemirde Kıbns meselesinin halledUmesi ferektiğini söylemiştir. W«1B IIPPHANN Zengin ve fakir milletler eçenİerde Washington'da bir araya gelen bankalar ve maliye uzmanları (Dünya Bankası ve Milletlerarası Para Fonu Genel Kurulu), büyük bir iş başarmış intibaı yaratamamışlardır. Ancak ileride, yaptıkları toplantınm tarihî olarak değerlendirilmesi mümkündür. Zira Dünya Bankasının yıllık raporu ve Başkanı George Woods'un demeci ile, barış için hayatî bir probleme, dünyanm fakir ve zengin ülkeleri arasmdaki ilişkiler problemine ilk defa olarak resmen parmak basılmıştır. Nâçiz öğiitler,. skidik bu işde!. Bunun ne kadar zararı olsa bazı iay daları da var: çok gördük; çok denedik.. Bir takım inançlara vardık. Bnnlar ne kadar hatalı olsa gene de müsahedeye da yandıgı için ameli bir kıymoti var dır. Meselâ: şn seçimler hakkmda herkes tahmin yaptı. Biz de jeniş siyasî müşahede. imkânlan olan arkadaşlarla bir nevi Toto oynadık. Bir kenara koyduk.. En az hat3İısı, benimki oldu.. Çiinkü artık gördüklerimizi hislerimizle değil aklımızla muhakeme etme çağına eriştik. Bn biraz çeç oldu; ama ge ne de oldu. Ye şimdi bn seçimleri en az hisle mütalâa edebilenler arasına soknlabildiğim için pek memnunnm. Böyle olunca kendinae bir takım vazifeler düştüğnne inanıyorum. Belki de vahime.. Ama vahimenin de insan üzerinde realiteler kadar tesiri olduğu muhakkak. Onun için ben üzerime düşeni yapmak istiyorum. İlk muhatabım Süleyman Bey olacak. Adalet Partisi Genel Başkanı Süleyman Demirel Sayın Demirel! Politikaya daha üç sene oldn gireli*.. Son seçimlerde büyük bir başarı kazandınız. İnsan hali bu ma§ ror olmamak kabil değil.. Ben bile bir küçük seçimde birkaç oy alsara kendi kendime gnrurlanıyomm.. Memleketin yüzde 60 oylarını toplamak ne demektir? Ama» sakı 111 n mağrnr olmayın! Bu poIitika denilen vosma pek vefasıa bir kahpedir. Güven olmaz. Ondan gakınınız! Şimdi siz bana: Sana ne? diyebilirsiniz! Ben memleket politikacılarının j birbirlerini yeni tâbirle yitir1 melerine karşıyım.. Böyle böyle ' zaten az olan kıymetler tükeniyor, | yenileri, ağabeylerinin ulradjkları âkıbete bakıp bn sergüzeste atılmıyorlar.. Ve girenler daha ziyade bir Avantür olarak, «bir de bunu deneyim» kabilinden çiriyor. Bnnlardan da memlekete pek büyük bir favda gelmiyor. Fotoğraflar çördüm.. Seçimden sonra elinizi öpüyorlar.. Aman rica ederim!. Bırakın bu seyh efendi usnlü sefliji.. Siz batıda bir siyasi liderin elini öptiiklerini resimde dahi olsa rordünüz mii?.. Ne münasebet canım?.. Türkiyede ananın babanın ve vaslıların eli öpülüyor.. Onun için de: El öpenin çok olsun! diye dna ederler.. Bu, siyasî lider ol demek değil, yasını hasını al. herkes sana hürmet etsin, elini öpsün demektir. Seçimle hürmet toplamak| tan ziyade tutumnnuzla saygı ka' zanın! ı Ben bu el öpmeden ürkerim.. Bi | zim insanlar. liderlerini elini öpe I • (Arkası Sa. ?. Sü. 5 de) • Gaulle'ün 5 «ralık Cumhurbaskanlığı seçimine katılıp katılmayacağı hâlâ bir muamma olmakta devam ederken, aşın •ağ ile mutedil sol arasında uıanan çizgide çesitli noktalar üzerinde bulunan dört rakibi Franiiz siyasl sahnesine çoktan fırlamışlar, kampanyalannı açmısIardır. De Gaulle yedl yıllık ikind bir hizmet devresi Için yarışa girmemeye karar verdiğl takdirde, dört rakammm altıya çıkması mümkündür. Komiinist Partisi aday göstermemiştir. Sebep, Fransada, General de Gaulle kadar NATO, Amerika ve Orlak Pazar aleyhtan sivrilmiş bir komiinist bulamamasıdır. Her seçimde oylann °'o 2025 ini toplayan komünistler, ağırlıklannı 48 yaşındaki Sosyal Demokrat François Mitterand'ın arkasuıa koyacaklardır. Generalin şimdilik, eskl Bakanlardan, radikal, zeki ve siyasl bir deha sayılan, komünistler kadar sosyalistlerce de destek1 lencn Senator Mittcrand'dan ba ?ka ciddıye alnıabilecek bir rakibi yoktur. Aşırı sagda uçta, ünlü avukat Tixier Vignancour bulunmaktadır. 5 aralıkta kullanılması bckleııcn 20.000.000 oyun •• 25 iniıı kcndisine akacağını iddia etrnrktodir. Ancak tarafsız gözlemciler, eğer oyiarın ',» 10 unu alabilirse, Tixier . Vignancour'un kendisini talihli addetmcsi Rercktiğini belirtmektedirler. Dığer tuy sıklet rakipler de, sağcı senator Pierre Marcilhacy ile çiftçileriu oylarına güvencn Paul Antier'dir. Fransız milleti, 180 yıldan beri ilk defa, Cumhurbaşkamnuıı tek dereceli yâni doğrudan doğruya seçecektir. Adaylardan her hangi biri gcçerli oylann % 50 sinden fazlasuıı kazanamazsa, lkinci tura gidilecektir. Scçime katıldığı takdirde de Gaulle'ün ilk turda Cumhurbaşkanlığım kazanması, bugünkü durumda önemli bir değişiklik olmazsa muhakkak gibidir. Henüz siyasl sahneye çıkmamış oLmakla beraber, pcrde gerisinde seçim hazırlıklarına girişerek uygun bir fırsat kollayan ve manzarayı tamamen değiştirebilecek nitelikte iki sahsiyet daha mevcuttur: İkisi de es ki Başbakanlardan, merkezsağın kutlcleri arasından sürüklemek yeteneğine en fazla sahip politikansı Antouıe Pinay ile Mittcrand'dan daha popüler bir (Arkası Sa. 7, Sü. 4 te) D Birleşmiş Milletler (a.a. A.P.) Kennedy Pekinin Cenevre Konferansına davetini istedi enator Robert Kennedy dün, Komünist Çinin nükleer silâhlann yayılmasını önli yecek bir anlaşmaya Tarüması İçin Cenevre Silâhsızlanma Konferansına dâvet edilmesinl teklif etmiş, ayrıca Moskova anüaşmasının yeraltı denemelerini lçine alacak şekilde genişletilmesini istemiştlr. Eralp, Kıbna konusunda TUrkiyenin «kayıtsıı sartsız müzakerelere» hazır olduğunu bildirmijtır. Eralp, Yunan Dışişleri Bakanı Çirimokos'un basın mensuplariy le aynı konuda yaptığı bir gösüşmeden sonra konuşmuş ve Türk tutumunu izah ederek, Kıbrıs meselesini Türk Yunan ilişkilerinin tümünden ayırmanm imkânsız olduğunu söylemiştir. Aynı zamanda Başbakan Yardımcısı olan Çirimokos daha önce düzenlediği basm toplantısında «Türkiye ile Yunanistan ara•ındaki miinasebetlerin düzelme sine en biiyük engel Türkiyenın İstanbuldaki Ortodoks Patrikha ncsine karşı olan tutumudu» demis V8 Patrikhaneye karşı baskı yapıldığı şeklindekl Yunan iddialarını tekrarlamışur. Çirimokos daha sonra, Kıbrıs antlaşmalannın «kabüi tatbik olmadığı» şeklindekl Rum görüşünü bir kere daha tekrarlıyarak, «Yunanistanm Türkiye ile Kıbrısın bağımsızlığı konusunu görüşmesinin söz konusu olmadığını» ancak «Kıbrısın Türk • Yunan münasebetleri üzerindeki tesirlerinin görüsülebileceğini» söylemiştir. Eralp gazetecilere, Patrikhane hakkmdaki iddia T8 lthamların tamamen «hayal mahsulu» olduğunu söylemiştir. Büyükelçi, Türkiyenin, baskıdan kaçan mülteciler için anenevl bir sığınak yeri olduğunu belirtmiş ve Patrikhanenin, dinlera karşı toleransı ile ün yapması, Türkiyede 517 yıldanberi önünde hiç bir engel olmaksızın faaliyette bulunduğunu söyliyerek, «bundan sonra da aynı şekilde hareket edememesine scbep yoktur» demiştır. Eralp, Adadaki Türk cemaatine «tam azınlık hakları» tarunması yolundaki Makarios teklifır.ın. «sadece propaganda bakımın dan bir kıymet ibtiva ettiğini, başka bir kıymet taşımadığını» söylemiştir. Eralp, «B&şpiskopos bu teklifi Genel Kurulda kendisini banş meleği gibi gösterraek amacı ile yaparken, bütün Arianın Idaresini ele geçirmek için çalışmaya deTam ediyor» demiştir. S WASHİNGTON (a.a. A.P. Radyolar) Lâtin Amerikada pükleer silâhlardan arınmıs bölgeler tesisine de taraftar olduğunu llade eden Başkan Johnson'un doğu ülkelerl İle yakonlaçmak için «köprüler Inırmasmdan» memnuniyet beyan etmiştir. Senator Kennedy, Johnson'un, askerl nukleer stoklarm barışçı maksatlarla kullanılacak şekilde değiştirümesi için Rusyaya müracaat ta bulunmasını «muazzam bir teşebbüs» olarak vasıflandırmıştır. Kennedy'nin nazarında NATO'nun çok taraflı .nükleer kuvvet tekîifl, Avrupanm gü venliğini sağlamak bakımından en mükemmel hal çaresi değildir. Senator ayrıca, General De Gaulle'ün bağımsız bir nükleer kuvvet kurmak hususundaki ısrannın, diğer Avrupa Ulkelerini milll nükleer kuvvet kurma zaruretinl hissetmeye sevkedeceğini hatırlatmıştır. Kennedy'nin demecini yorumlıyan Dışişlerl Bakanlıgı .sözcüsü Wright, «Amerika, Komünist Çinin silihlann kontrola roeselrslnden doğan problemlere veya silâhlanma yarışına son vermek için Birleşmis MUletlerde sirtedilen fayretlere ciddî surette ilgi gösterdiğini belirterek bir işaret eörmekten memnıın kalacaktır. Halbuld şündiye kadar böyle bir işaret gönnedik» demiştir. Wright, Çin Dışişleri Baksnı Mareşal Şen Yi'nin Pekin'de soylediği sözlerl hatırlatmıştır. Şen Yi bu konuşmasmda diger ülkeleri kendi nükleer cephanelilkerinl kurmaya dâvet G etmişti. Endoneıyodo 6 Generalin kollinin feci hiköyesi « Komünist gençler, Endnnez yah generalleri ahlâksuca davramşlarda da bulunarak iŞkence ile öldürdükleri sırada .(Gervani) adU komünist teşkilâta mensup kadınlar, histerik bir buhran içinde, müstehcen hareketlerle on ların çevresinde çınlçıplak dans ediyorlardı.» Bu sözler, 30 Eylül gecesi asilerin eline düşen altı general ile, aslında General Nasutyon'un emir subayı olan fakat komünistlerın Saranma Bakanı sandıklan genç bir subayın ölüdürlüşlerine tanıklık eden Endonezyalı bir polisin anlattığı korkunç hikâyenin yalnuca bir cümlesidir. Bu vahşet sahnelerı «Luban Buaya» köyü yakınındaki Endonezyalı komünistlerin eğitim gördük İeri hava üssünde cereyan etmiştir. Polis, tutuklulan hava üssüne taşıyan kamyonlardan birmin içinden bütün katliâmı izlemiş, bir fırsatını bularak kaçmış ve ana yoüardan birınin üzerinde ba yılmıstır. Polis memurunun anlattığına gore, Savunma Bakanı Nasutyona çok benzıyen 26 yaşındakl emir subayı, ftsilerin kendisine Savunma Bakanı olup olmadığını sorduklarında «Evet ben General Nasutyon'um» demiş, bu arada General Nasutyon kaçmıştır. Âsiler Generalin küçük kızını makineli ile taramışlar ve ktz kaldırıldığı hastanede altı gün sonra ölmüştür. CAKARTA a.a. A.P. Radyolar DARBE GÜNÜNÜN ANLAMI Generallerin öldürülüşü, Endonezyada, Komünist Çin benzerl bir halk cumhuriyetinln kuruluşu yolunda ilk adımı teşkil ediyordu. Darbe için seçilen gün de anlam taşımaktadır: 1 Ekim, Ko münist Çin ulusal bayramı olduğu gibi, Cavanın doğusunda Endonezyalı komünistlerin kalesi olan Madiun'da ilk ayaklanma teşebbüsüne girişen «Silivangi» tümeninin ezihnesinin 17 nci yıldönümüdür. Asiler, Nasutyon da dahü olmak üzere bütün generalleri öldürebilselerdi, daha sonra Sukarno'yu öldürecekler, Endonezya Komünist Partisi (PKI) başkanı Aidit radyodan Endonezya halkına hitap edecek ve generallerin Başkan Sukarno'yu öldürdüklerini söyliyerek Sukarno taraitarlarıru «ihtilâl konseyi» çev resinde toplanmaya dâvet edecek ti. Bu arada, ihtilâl konseyi başkanı Yarbay Untung da tasfiye e dılmiş ve yerine Aidit geçmiş olacaktı. AtDİT KAYIP Öte yandan nerede olduğu bllinmiyen Aidit hâlâ ele geçirilememiştir. Kızıl Çine kaçtığı «anılmaktadır. Milliyetçilerls Müslümanlann düzenledikleri nümayişler v» PKI nın merkezlerinin yağması, tahribi veya ateşe verilmesi olaylan da devam etmektedir. Endonezyada, komünistlerden sonra Çinlilere karçı da bir düşmanlık ha Bugünün hükümetleri ve insanlan karşısındaki başlıca mesele kuzey yarımküresinin gelismiş milletleriyle, dünyanın geriye kalan kısmının kalkınmakta olan ülkeleri arasmdaki kara ve tehlikeli tezattır. Dünya Bankasının yaptığı ayırıma göre, komünist olmayan ve pivasa ekonomisine sahip «^elismiş ülkeler. e Kuzey Amerikada Birleşik Devletler ve Kanada. Asyada Japonya ve Batı Avmpanın sınaileşmis ülkeleri dahildir. «Kalkınmakta olan ülkeler» de Japonya ve Çin Sovyet Bloku hariç, bütün Asya, Güney Afrika Birlifi hariç bütün Afrika, bütün Lâtin Amerika ve Güney Avrupadaki Türkiye, Yugoslavya, Yunanistan, tspanya ve Portekizi kapçamaktadır. Rnsya ve Çini bir tarafa bırakırsak, ba kalkınmakta olan ülkeler dünya nüfusunnn ' >70 ini teşkil etmektedirler. Kalkınmakta olan ülkeler ara«mda farklar bulunmakla beraber, petrol veya diğer yeraitı cevherierinden yar.a, zençinler hariç, hepsinin ortak zaaiı şudur : Ihracatlarından kalkınmalan için gerekli miktarda sermave sağlıyamamak... Gelişmiş ülkeler, kalkınmakta olan ülkelerin ihraç mallannm aşağı yukarı dörtte üçünü satın almaktadırlar. Kore savaşından beriye genel akış, birkaç yıl i?tisna edılirse, mamul madde fiyatlannın yükselmesi ve ham madde fiyatlarının düşmesi ıstikametinde olmuçtur. Kalkınmakta olan ülkelerin hepsinde değilse bile çoğunda, ihracatlarmdan sağladıkları kazanç nüfus artışım karşılıyamamaktadır. Bir başka deyişle zengin daha zenginleşirken, fakir daha fakirleşmektedir. Görülüyor ki, bu büyüyen eşitsizlik, insanlığm temel problemidir. Barış ve savaş sorunlarına/ gene bu eşitsizliğin muhteva ve çevresinde çozüm yolları aranmalıdır. Eşitsizlik, kalkınmakta olan ülkelere kendi yağları ile kavrulmaj'i veya ayaklarını yorgaıılarına göre uzatmayı nasihat etmek veya onları bünlara teşvik etmekle giderilemez. Bir çeşit Stalin dıktatörlüğüne kaymadan geri kalmışlıktan tek başlarına kurtulmalarına imkân yoktur. Yegâne kurtuluş yolu, zengin ülkelerin, fakir milletlere kendi kendilerine yetebilecek ölçüde kalkınmalannı sağlayacak dış finansmanı temin etmelerıdır. Lüzumlu dış finan^man toplamı da, kalkınmakta olan ülkelere halen verilmekte olandan yüksektir ve yılda 4 5 milyar dolâr olarak tahrain edılmektedır. 1964 yılında, Sovyetler Bırliği hariç, geli'miş ülkelerin gayri»afi milli gelirleri toplammın trilyon dolârı (1,100.000.000,000) geçtiği gözönünde tutulursa, kalkınmakta olan ülkelere yapılması gereken yardımın önemi büsbütun artmaktadır. Eğer zengin ülkeler böyle bir kaçınılmaz çabaya iştirak etmezlerse, insanlar arasında banja gerçekten değer verdıkleri sahte pozunu takınmaktan vazgeçmehdirler. vası uyanmaya başlamıştır. Rusk'a göre Hanoi miizakereye islekli Washington (a.a.) Amerika Dışişleri Bakanı Dean Rusk, Senato Dışişleri Komisyonunda dün , yaptığı konuşmada, Hanoi'nin Güney Vietnamdan çekilmesini ilk çart olarak öne sürmekten vazgeç mij göründüğünü «öylemistir. SEKRETER ARANIYOR Mükemmel Fransızca T« Türkçe ile ieri daktilo' yazan SekreterDaktilo aranmaktadır. Tali lisan olarak Almanca bilinmesi tercih sebebidir. Taüplerin bir fotoğrafla blrlikte PK. 16 Levent «dresine yazılı olarak müracaatlarL İJâncüık: 9237/12444 Ancak yıl başma kadar elde edebileceğiniz bir fırsat THKSiTLE ANSİKLOPEDİSI Oğrenmek isteı r * '•? Bu mükemmel ansiklopediye sahip olmak isteyip de bedelini peşin ödeyemeyenlere, yılbaşına kadar yazılmak şartiyle llı CfO 25 llra ödeyenlero 6 GİIt derhal teslim etfifir... I 25 llra 30 vıldan berl TUrhlre'de tamamlanmış 3600 sayfalık, renkli tabloları ve fesritalanyla tek biiyük anslkiopedl BmjmA clltfenmlş 6 cilt, peşln 240 lira . r YERLERİt Bütün Bateşt Bateşt Bateşt Kitap ve Gasete Bayileri Cağaloğlu İttanbul Cumhuriyet Bulrarı /Vo. 129/A İxmir Mithatpaşa Caddesi /Vo. 21/A Ankara Cumhuriyet L&İ2
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle