14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
t l Ocak 1965 CUMHTJRÎYET SAHİFE BEŞ Uünpamn en soğuk peti tesbit edildi Y ıllardır, dünyanm en soğuk yeri olarak, Doğu Sibirya'da, Vorkhoyansk bölgesi ün salmıştı. Fakrit, bu yıl, Vorkhoyansk gözden düştü, ve onun yerini, doğusundaki Oymakon kasabası aldı. Ve böylece, dünyanm en soğuk yeri ünvanı, Oymakon'a verildi... sJIIIIII KARMAKARI Yine eksik kaldı Nasıl anlafmalı? Ekmek peynirle mi yediler? Keşke, o zaman... İnanmazsımz (belki) amma doğru = Karmakanşık pvünyanın, zannederim, en acayip cinayeti geçen hafta Türki>ede islendi. Agata Kristi, veya, Jorj Simenon'dan baslıyarak, zamanımızın irili ufaklı, hiçbir polis romanı yazarının, hayal edip yazmayı düşüneraedi|i bir cinayet. Zira bu cinayette, sahici veya roman, bütün diğer cinayetlerin tersine olarak, maktül hayatta da kaatiller yok ortada. Cinayet âleti olarak da elde sadece birkaç mektup var. Üstelik, bu, ö y l e bir c i n a y e t ki, polis de el koyamıyor. Şimdi b a k ı n : E m e k l i Sandığından, «üç aylık» larını a l m a k t a olan bir e m e k l i m e m u r u n evine, geçen gün, Sandık M u d ü r l ü g ü n d e n bir m e k t u p gelir. B u m e k t u p t a m ü d ü r b e y , adı g e ç e n m e m u r u n ö l d ü ğ ü n ü bildirmektedir. H a t ' tâ, yalnız öldüğünü hildirmekte defil, aj rıca ölümünden sonra, usulsüz olarak, alınmasına devam edilen bir miktar «üç aylık» ın da iadesini istemektedir. Bereket \ersin mektubu, çoluk çocuğu dejil de, Sandıkça merhum memurun kendi.şi alır. Baskasımn eline geçse, meselâ, cenaze merasimi filân hazırlanır, ve durum daha da karışırdı. Merhum memur, elinde bu ölüm sehadetnamesi ( ! ) ile kalkar, kendini kimin öldürdügünü aramaya koyulur. Sandık, onun öldüğünü, bilmem hangj nüfus memurluğundan haber almış. Oraya kosar. Orası da bu müjdeyi (]) Ankaradaki l'mum Müdürlükten öğrendifN ni bildirmiş. Hülâsa, şimdilik, maktül kaatilini aramakla mesgul. Maamafih, bu baber, ihtiraal bütün bütün de asılsız degildir. Belki, bir baska \atandas, başka bir yerde ölmüstür de ailesi de, su ânda, bir bsşka dairede muamele görüyordnr, Amma, kimbilir? Hesabı kitabı yok ki... * * * casiyle evlenmeğe mecbnr oldo. Aralarında aşk maşk yoktur.» Aşağı yukarı beyanat bn. Söyliyen bir ainema artistimızin annesi. « Benim annem. bütün paramı elimden aldı. Kazandıgım 500 bin liramı yedi bitirdi. Bana topu topn iki bnçuk lira gündelik verirdi. Şimdi büyüdüm. Artık istediğim gibi yasamak hakkım. Kendimden yaşlı bir adamla oturmama kimse karısamaz. Annem asıl kendisine baksın, ve. on bes yaş küçük erkekleri, geceleri, evine aldığını düşünsün.» Bu beyanat da. asaği ynkarı, böyle. Söyliyen de bir baska sinema artistimizin kendisi. Peki, sen bunları nereden biliyorsun? diyeceksiniz. Nereden olacak, bu güzel haberler, hafta içinde bas gazetelerimizin, baş sahifelerinde, kocaman kocaman başlıklarla çıktı. Hep okuduk, öğrendık. Gelin de, rahmetli neyzen Tevfik'in bir nüktesini, hafifçe değistirerek, tekrarlıyalım: Her yerde sinema artistleri için senaryolar yazılır. Bizimkiler ise bizzat senaryodurlar. Yalnız, arada, ayıp denen bir sey olduğnnu ne artistlerimiz, ne de gazetelerimiz unntmasalar. Kol kırılmalı da yeninde kalmalı, demisler. *** Isı... sıff ırın altında 71 derec Bu bölgeye giden Battlı seyyahlar, dondurucu maceralartm anlattyorlar ttalyan, bizzat Oymyakon'a giderek, soğuğun şiddetini kemiklerinde hissetmek emeline ° kapümışlardı. İçlerinden biri olan Brunello Vandano anlatıyor... ~ 5 ^ S ~ E = j jE :^ S ^ ^ = ^ ^ = E = z: E ^ = E E ~ E ^ E •Ş ^ = = S TTçaktan indiğimlz zaman, yanımızdald Rus rehber, «Hararet «ıfırın altında 17 derece (C),» dıyerek thtiyatlı olmamızı bildirdi. Dunyanın en soğuk yerine gelmiştik. Evet, Oymyakon'da bulunuyorduk. Uçaktan lndikten sonra, kendimizı rüyalar âleminde sandık. Etrafımızda, sonsuz bir sessizlık hü kum sürüyordu. Seslerımızın yan kısı dahl kalmamıştı. Hava çok kuruydu ve ortalık son derece durgundu. Yurümey» başladık. Kasabaya kadar önümüzde uzun bır yol var dı. Birkaç dakika geçınce, bumumuza bocekler kondu sandım. So ğuk, insanm açıkta kalan yerlertni ısınyordu âdeta . Nefes alabilmek bır başka meseleydi burada Burnumun kenarlanndan buz par çalan salarnyordu. Elünle burnumu sılmek istedim, parmağım kaskatı kesildi. Gozlük buz tutmuştu. Önümü görebilmek içın, gozlüğü çıkarmak zorunda kaldım. Bu defa gozlerim yanmaya, acımaya başladı. Tam manasıyla şaşırmıştım. Yola devam etmeye, benim gibi şaşıran arkadaşlanmı takibetmeye buyuk gayret sarfedıyordurn. vardı ve muhteşem bınalan, okullan, ile Ugı çekıci bır yerdi. Hararet, sıfırın altında 50 derece idı. Dağların arasından sızabilen, ılık bir rüzgâr esince, yerlı halk, «Epeyi sıcak oldu, defil mi?» dıye soruyordu. Çocuklar beni çok şaşırttı. Dondurma nıyetıne, kardan hunı şekilleri yapmışlar, âfıyetle yıyorlardı. Bizi, Verkhoyansk ve oradan da, Oymyakon'a goturecek uçagı beklerken, dunyanın en büyük nehirlerinden biri olan Lena'yı da gorduk. Çiftçüer bizl yemeğe dâvet ettiler. Pepelni dediklerı, makamalarını ikram ettiler. Bize geyık eti ikram edemediklerinden dolayı, özur dilediler. Buz gıbi Sibirya'da vahşi geyik surüleri, ortalığı istilâ etmiş adeta .. Keşke, o zaman... / Nıhayet, pılotumuzu bulup, Verkhoyansk'a hareket edebildik. Verkhoyansk'da, ısı, sıfınn altında, 65 di. Şehrin belediye reisi, bizi kabul ettı ve soğuğun karşısında aldıklan tedbırleri anlattı. Nefes alırken, dudakların arasm dan ıslık sesi çıkarsa, ısının sıfırın altında 58 den daha aşağı dus tuğü, anlaşılırmış. Ve tekrar, hedefımıze doğru yola koyulduk. Oymyakon'a ınınce uçaktan, civarda bır eve doğru, buz gıbı adımlarla ilerledık. Evde, şerefimıze büyük bir sofra kurulmuştu bıle. Et yemeğıyle başlayıp, ıçine biraz su karıştınlmış, saf ispırto ıçtık. Ve sonra, soğuk et ve balık yemekleriyle, karnımızı doyurmaya devam ettik. Birden bire sıcak birsey yemenin veya içmenin, soğuktan gel diğimiz ıçm, çok zararlı olabıleceğıni soylediler. Onun için, anOn iki gün önce, iki fotoğrafçı cak yemeğın üzerine sıcak çaylalle birlikte, İtalya'dan Oymyarımızı içmeye fırsat bulabıldık. kon'a hareket etmiştim. HedefıErtesi gün, muazzam Sıbırya mız hakkında çok az bilgiye saormanlarını görmeye gıttik. Taiga hıptık. Ansiklopedık bilgimlze godedıkleri bu genış orraan bölgere, Oymyakon, Doğu Sıbirya'da, sınde, kendimızi kaybediyorduk Arktik Çemberindeydl ve etrafını az kalsm. Etraf, kutup ışığı altın çok yüksek dağlar sarmıştı. Pa da, pembe renklerle doluydu. Ha sıfik ve Kutup'lardan gelen ılık kikaten, kendimlzi rUyalar alemin rüzgârlann bu bölgeye erişmelede sandık... rıne, yüksek dağlar engel oluyorGeyiklerin lstilâ ettiklerl arazidu. Çar Rusyasında, esirler, buleri dolaştık, yurumeye çahştık, raya gönderillp, salıveriliyorlardı. vahşi atları seyrettik. Bu arada Kaçmak imkânlan yoktu... da, çeşitli efsanelere kulak verMoskova'dan, müsaade almak dık. lçın müracaat ettiğımız Ruslar Boylece, Oymyakon'da, üç gün da, gıdeceğlmiz yer hakkında, bizgeçirdikten sonra, srfınn altında den fazla bir bilgiye sahip değıllerdi. Şimdiye kadar hiç bir Ba 71 derecede, hayatın ne şekil aldığını görebildik. Evet, burası, tılı oraya ayak basmamıştı. meskun olan, dünyanm en soğuk Boylece, Yokutok'a hareket ettik. Dondurucu seyahatimizin baş yeri, Oymyakon'du. Bize, dondurucu maceramızı yaşatan bölgeylaması, üçümüzü de ürkütüyor dl orası... ve heyecanlandınyordu. Yakutsk modern bir şehirdi. 76.000 nüfusu TÜRK HABERLER AJANSI M = DÜNYANIN EN SOĞUK NOKTASINDA... = Ş 2 = E ~ ~ E E 3 Yine eksik kaldı A rtık alıştık. Bizim dısarıya giden hevclle* » r i n peşine mutlaka «yandan yırtmaç» bir iki kisi katılıyor. Lizbon'a giderek Portekizlilerden (afiyet, seker olsun!) bes gol yiyip dönen milli takımımız da kendini bn âdetten knrtaramadı. Bu sefer, aralarına katılan «yandan yırtmaç» lardan biri de «spor tesislerini tetkik etmeğe» gitmis. Dönüste «neler çördünüz, bakalım?» diye soran gazetecilere «Lizbondaki stadyumu, Romada da bir yüzme havuzu gördüm» cevabını vermiş. Birincivi, zaten, görecekti. Çünkü, maç orada yapıldı. Ikinciyi de eksik şörmüs. Oİdu olacak. bari, Romanın hemen yakınındaki muazzam «spor sitcsi» ne kadar uzanıverseydi. Belki de dünyada bir benzeri az hulanan bu genis sitede, iki futbol stadvumunun, tenis kortlarının, voleybol, basketbol gibi kapalı spor sahalannın, balkın ttmizliji de hesaplanarak yapılmıs sıcak soguk sulu duslariyle yüzme havuzlarının nasıl bir arava getirildifini görseydi. Büyük küçük spor trünlerinde trafik tıkanıklığından, bagns çığrıslardan, vesaireden sehirde oturanların haberi bile olmadığını 6$renseydi. On binlerce insanın orava nasıl cöttirülüp getirildi^ini şöyle bir sorup anlasaydı. Amma, korkarım, bütün bunlara biraz akıl koysaydı, bizim zatı muhteremin agzı bir kans açık kalır, hattâ. pek muhtemel olarak, şaskınlıktan. dönüş uçağını kaçırırdı. *** 1965YILI İKRAMİYE PLÂNI 1 100.000 Lira tutarında Çaşıtlı p*ra fcr»tnlye»»o utlaka sizlere de oluyordur. Günde, en azından, birkaç defa bazı... biçimsiz (başka kelime bulamadırn) hallerimizi düsünür de «ah... su ış tam yoluna giriyordu. O zaman bir parçacık dayanılsaydı, şimdi çoktan alışroış gitmiştik» diye için için. veya, dışın dışın hayıflanırız. Bir misalle daha iyi anlatayım: Buyurun size sırt hamallığı. Her yerde yük var, her yerde, bir taraftan bir başka tarafa, tasımr bu >ük. Ama, kopyasını çıkarmaya çalıstığımız, hiçbir batı sehrinde sırt hamallığı yok. O kadar yok ki, ne zaman varmıs, hattâ olmuş mu olmamıs mı, buçün o bile belli değil. Türkiyede, büyük şehirlerde bu sırt hamalhfının ortadan kaldırılması gayretleıi rahmetli Sükrü Kaya'nın Dahiliye Vekilliğ] (lçişleri Bakanlığı) devrine rastlar. Yani. şöyle böyle. 30 sene evvrlinr ait bir sey. O zaman kararlar (hattâ, galiba, bir kanun da) çıkarıldı. Beledive talimatnameleri değiştirildi, sırt hamallığı yasak edildi. Epeyce de tesiri görülmcfe baslanmıstı ki, nedense, is tavsadı. Ve. durum yine. eski hamam, eski tas oldu. Hâlâ öyle gidiyor. Sağolsunlar. bizim pek hassas sosyalistle • rimizin de. yürekleri bir acayip yufka. Amerikalının Afrikalıya sırtında yük tasıttığının resraini görseler, insanlık namına, oturup iki göz iki çesme aflarlar da, burunlarının dibini «ormezler. Her neyse... Ne dıyordnk? Evet. «ah... o zaman bir parçacık davanılsaymış, simdi, bu insanlık dısı manzaradan kurtulmuş olacaktık.» Ne yazık ki, hep böyle .. *** İnanmazsımz (belki) amma Amenka tndiana eyaietındeki Gari şehri beledıyesı, sarmısak yemış olanların, aradan dort saat geçmeden evvel, sınemaya gıtmelerını yasak etmıştır. • Ingiltere Mesken buhranı lle basa çıkabilmek için, tngilterede, ber 7 haftada, 70 bin nüfnslnk bir şehir yapmak ieabetmektedir. Bütün dflnya ölçüsünde, böyle şehirlerin, her 7 saatte bir knrulması lâzımdır. • îsveç Ortalama olarak, Isveçlilerin boyu 18 inci asırda 2 santım, 19 uncu asırda 3 santım, 1900 ün ilk 25 senesinde de 5 santım uzamıstır. 1950 denberi bu boy uzaması durmuştur. Şimdıki ortalama: Erkekler 1,78, kadınlar 1.65. • Amerika tki Amerikalı sosyoloğ, Birleşmiş Devletlerin bir «aşk haritası» nı yapmak için çalışmaktadırlar. Bunda, kadınların nisbeten az oldnklan ntmtakalarla, erfceklerin fazla para kazandıklart mıntakalar gözönünde tutulmaktadır. *** doğru = E E = E ^ = E = = E = E = = E E ~ Z 3 n E E ^ E = = Nasıl anlatmalı? gün, gazetelerde çıkan şu havadiste, bir yanlışlık olacak herhalde: Bizim trafik isaretleri, millctlerarası normlara (üz türkçeyi ( ! ) bırakalım da yine «kaide» deyiverelim sana) nymuyormus. Hnsusiyle, yabancılar anlıyamadıfı için, şimdi bunlarda dejisiklikler yapılacakmış. Hiç de değil. Bizim isaretler, bal gibi, milletlerarası isaretlere uygundnr. l y ç u n da ne demek, aynıdır. Yalnız komik bir fazlalığı var: Hepsinin altında mânaları yazılı. Meselâ «bn sokaktan geçilmez» isareti, altında da yazı: «Bn sokaktan geçilmez», yahut, «burada park yapılmaz» isareti, altında da yazı: «Burada park yapılmaz.» Bir tarihte, bu mânasızlığın sebebinı, o zamanki Trafik Müdürü sevimli Orhan Eyüboğlundan sormustum. Bana «Bizim otomobil kullananlarımız pek bilmivorlar da » cevabını vermisti. Simdi, yukarıdaki naberden anlasıldığına göre, bizim soförler isaretlere, dısarıdan gelen yabancılar da altlanndaki yazılara bakmaya basladılar. Böyle olunca da is tabiî arapsaçına döner. Ne yerlisi, ne "yabancısı, kimse akıl erdiremez. Eğer maksad. bu tuhaflıfa bir çare bultnaksa, mesele yok. Fakat, kim demis, isaretlerimiz milletlerarası normlara ( ! ) uygun defildir, diye. tvmasına uvgundur da, bakmasının yolunu bilmeli. Belki, herkesin anlıyacağı, yalnız bır isaret icad etmeli. l'abancılara yukarısını, bizimkilere asağısını gösteren bir sey. Uzun uzun tabelâları değistirmeğe ne lüzum var! PARDESÜLERI kalite, çeşit ve dikişte rakipsizdir. ••i ••I Haftanın (yabancı) karikatürü :!ı «ss! m^fiıuüL TÜRKİYE EMLÂK© KREDIBANKASI (Basın 1396 A. 775'1346) Havacı gençlik yetiştirmiş olan buyuk Türk Mılletı, bu soyak ev. lâtları ıle oğunebılır. Fıtrelerimızi Türk Hava Kurumuna vererek yardım edelım. Binlerce navacı, paraşütçü ve plânorcü yetiştiren Türk Hava Kurumuna FİTKELERİMÎZİ bağışlıya rak yardımcı olmalıyız. Bayram Gazetesi Onumuzdeki Şeker Bayramının 2 3 cu gunlennde Istanbulda gazeteler çıkmıyacak yalnız Gazeteciler Cemiyetinm yarım milyon tırajlı r,Bayram Gazetesi» yayınlanacaktır. Bayrara gunlennde okuyacağınız ve ilân vereceğıniz tek gazete «Bayıam Gazetesi» dır. Bilgi için müracaat: , Gazeteciler Cemiyeti Telefon: 22 12 22 Cumhurıyet 1323 E *** =" Ekmek peynirle mi yediler? Bundan başka her türlü « Benim kızım kocasını (burada hâlen evli bulundugu adamın ismi) hiçbir zaman sevraemistir. O, bav filânla (burada baska bir ÇÖL İKLİMİ ÎNSANI UYUSTURUR = isim) çok iyi anlasıyordu. Ancak bav fılân. Kalkınmayı Önler , E bayan falanla (yine bir tanınmıs ısim) düsüp Boş Araziyi Ağaçlandırınız ' kalkmaya baslavınea dayanamadı, simdiki k ı «İY1 AHLÂK DERNEĞ1 ~ \ alla. öçretmenim, her çareye basvurdum, ama n'apîim metroda takıldı. okula gelinceye kadar, bır türlü pesımı bırakmadı! (France Dımanche) ÇOCUK GİYİM EŞYASIda mevcuttur Ilâr.cılık: 48^2 1336 PİK TÂLAŞÎ SATIM ALINACAKTIR ! • J TÜRKİYE DEMİR VE ÇELİK İŞLETMELERİ \ GENEL MÜDÜRLÜĞÜxMDEN KARABÜK hletmelenmızce kapalı teklıf alınmak suretıyle 1500 ton Ta!aşı satın ahnacaktır. tsteklıler bır ayda 125 ton teslım edılmek sartıyle asgarı 125 şer ton uzerınden ayrı ayrı tekhfte bulunabıleceklerı gıbı, 1500 tonluk ıhtıyacın tamamı ıçın de teklıf verebılırler Pık Talası mubayaasma aıt mukavele projemız. a) Karabuk'te Malzeme tk mal Mudürlüğümüzden, b) Istanbul'da Karakoy Okçumusa Caddesı Şaır Esref Sokak Beyaz Handakı ve Ankara'da Ziya Gokalp Caddesı. Yıldız Handakı MumessilKklerımızden bedelsız olarak almabılır Muvakkat temınat teklıf edılecek mıktorın beher tonuna TL 15, dan ısabet edecek meblâğ, katî temınat ıse; Artırma, Eksıltme ve fhale Kanununa göre mal bedelı tutanna ısabet eden meblâğ kadar olacaktır tstekhlerın Şartname ve Mukavele Projesme uygun olarak hazırlıyacakları kapalı teklıf mektuplarının muvakkat temınatlarıyle bırhkte en geç 12 Şubat 1965 Cuma günü saat 14,30 a ka î dar Karabuk'te îsletmelerımız Muhaberat Müdürlüğüne tevdı • etmelerı şarttır Po^tada vaki olacak gecıkmeler nazarı ıtıbare ılınmaz Genel Mudurluğumuz 2490 sayılı Kanuna tâbı olmavıp malı alıp almamakta veva riıledığınden ıstedigi mıktarda almakta *er besttır. (Basın: 1118 1321) Pık Kamgarn Tipi Viskon ipliği İmâl Edilecektir Müessesemizde siparış üzerine kamgarn tipı viskon ıplığı imâl edilecektir. Alâkalılarm 15 şubat 1965 tarıhıne kadar Müessese Tıcaret Şeflığıne muıacaat etmelerı rıca olunur. S Ü M E R B A N K Merinos Yünlu Sanayii Müessesesi Bursa (Ba^ın B. 100 1547/1348) 1964 KALKINNA 1 İSTİKRAZ TAHVİLLERİ SATIŞA ÇIKARILIYOR i i O u Tekel Genel Müdürlüğünden t,\\elce muhtelu tarıhlerde Istanbul, Ankara ve Izmır gazetelerıyle ılân olunan, Maltepe Sıgara Fabrıkası ıcn satınalınacak (yaprak tütun açım cıhdzları ve harmanldma sıloları), (Sıgara paket selotan sarma ve grupman rrakınaları kapaklı kutu paket makınaları) ve fütun soğuk rutubetlendırme cıhazJarı ve techızatı) nın teklıt verme .uresı gorulen luzum üzerine 11 şubat 1965 perşembe saat 1 ye 7 kadar uzatılmıştır Tlân olunut (Bnsın 1427 1318 1 Şubat 1965 tarıhınden ıtibaren satışa çıkarılacak olan o6 i faızlı, her türiü vergi ve resımden muaf ve ıstenıldığı zaman r paraya tahvıl edilebilecek ve Devlet ıhalelerınde temınat olarak \ kabul olunacak 1964 Kalkınma tstikrazı Tahvıllerını bütün Bankalann şube ve ajanslarında bulabileceksınız MALÎYE BAKANLlGl (Basın: 1208 A. 685 1322) BIR Ş1RKET Km , «FIGURAMA» . | • SIHHAT VE ZAYIFLAMA ENSTİTÜSÜ EN SON MODERN VIBRASION ELEKTRİK MASAJ SERIT AMERİKAN. FIGURAMA MASASI. OTOMATİK SİLİNDİR v*. VÜCUDUNUZUN İSTEDİĞİNİZ YERLERlNI rVCELTEBİLİRSİNİZ. Tel: 44 13 68 AYA£P\ŞA nt'MKS SOK SAFFET AP 7/9 (Philips arkası) Cumhuriyet 1324 Tiirkiye Kızılay llrrııi'ijiıııli'iı Sınalco şişesı, sandığı, esansı ve lımon tuzu satılacaktır. ŞartnameJer Ankarada Kızılay Gene) Merkezınden İstanbulda Kızılay İstanbul Müdürlüğünden temin edılebılır. Teklifler en geç 19 2.1965 eünu saat 16.00 ya kadar Ankarada Kızılav Genel Merkezıne tevdi edilmis olacaktır. (Cumhuriyet 1325) Aşağıdaki Elemanlar Aranıyor Bir Yüksek Makıne Mühendisi, Askerlik hizmetıni yapmış olması ve Fransızca, Ingilizce, Italyanca dıllerınrlen asgarî ıkisinı iyi bilmesi şarttır Yeni mezunlar tercıh cdılır Bır muhasebeci askerhk hizmetın' yapmıs olması Incılızce veya Italyanca bilmesi ve tecrübpli olma=ı şarttır Bır Bayan Sekreter, îtalyanca bilmesi şarttır Fecrubesız de olabıhr Taliplerin Posta Kutusu 14 Şişlı adresine mektupla müracaat etmelerı rıca olunur •7 t t i t r
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle