13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 Ocak 1965 CUMHURÎYET SAHİFE BEŞ HİÖIİOMf Ozel Seklörün görüşü olınmomış KONU «•«••a • • * • • » • • • • • • « • •• • *• • • • » • • TARIK 2AFER M DönSiincü Calısma Meciisi kapanırken Pazartesi jrünü başlayan Dördüncü Çalısma Meclisinin is hayatımızm geleceği ve isçi isveren iliskileri bakımından büyük bir önem tasıdığına şüphe yoktur. 1963 yılınııı ikinci yansındanberi yürürlükte olan Sendikalar Kanunu ile Toplu tş Sözleşmesi. Grev ve Lokavt Kanununun açıklığa kavuşturulması gereken koııuları, aksayan jönleri henüz iki yaşıiıa basmamıs bir nygulama tecrübesinin ısığında taraf temsilcileri ve bilim adamlarınca ele alınmaktadır. Bizim temennimiz bugün sona ertnesi gereken Dördüncü Çalısma Meclisinin is hayatımızı kısıtlayıcı değil, isçi işveTtn ilişkilerinde denge sağlayıcı kararlara varmasıdır. Gerek isçilerin ve gerekse işverenlerin yeni kannnların uvgulanmasından şikâyet ettikleri pek çok konn vardır. Ancak, bugünedek süre gelen uygulamanın hiç de çalışanlar lehinde olmadıçı saklanamıyacak bir gerçektir. Difer bir deyimle, mevcut 274 ve 275 sayıh kanunların öyle bosluklan ve açık olmıyan maddeleri vardır ki bunlar kanunlann düzenleyici olması gereken niteliklerini tamamen ortadan kaldırmakta ve gerekçesi zayıf nedenlerle «oyunun kuralları» nı zorlayarak kanunları âdeta tek taraflı işlcr bir durutna sokmaktadırlar. İkinci olarak, mevcut kanunların hükümleri sendikalan birlestirici ve sayılarını azaltıcı değil bölücü ve ufaltıcı nitelikte oldufundan sendikalararası rekabet tesvik edilmis olmaktadır. Bu durum ise sendika yöneticilerini önce üretim artısı ile ilgilenip sonra pay istemeye degil, dogrudan dofruya öteki sendikadan daba faıla hak vâdetme yarışına yöneltmektedir. Sosyal ahlâk bakımmdan en büyük kötülük ise, bu sekilde «san sendikalar» ın tesvik edilmis olmasıdır. Sosyal ahlâk bakımından di{er bir kötülük de sendikasız isçilerin toplu sözlesmeden faydalanması icin yapılan çabalarda görülmektedir. Bu konu. çoğunlukla, kisi özçürlüğü ile karıstınlmaktadır. Batılı insan ilişkilerinin yerlesmediği bir doğulu toplumda bu yönde jösterilecek her çaba, bize göre, bırakınıı sendikalasmayı, asıl sosyal ahlâkı zedelemektedir. Grev hakkına gelince: 275 sayılı kanunun grev hakkı ile ilgili hükümleri isci ve isveren kuruluslarının en çok sikâA ~t ettikleri konulardan birisi olarak gözuKmektedir. jşverenler grev bakkının kısıtlanması iç.j çaba gösterirken işçiler de bngünkü mevmatın «kanunsuz grev» ithamlarına iok müsait oldugundan yakınmaktadırlar. Grev hakkının kullanılışını ve giivenligini a s ıklı£a kavusturmakta. grev hak olarak kabui edildiîine «öre. zorunlutuk oldu£una .şiiphe yok. Fakat bizce bunun kadar ö..emli olan konu grev öncesi formaliteletıii durumudur. Örneğin, uzlastırma kurull<ırının niteligi ve fonksiyonu daha olomlu ve biiimsel bir temele oturtulmalıdır. Greve konn olabilecek hak alış verişinde nejın, ııeden istendiği kadar neden verilmeciiâi de önemlidir. Sosyal ekonomi alanındâ.J ıı> çulamalarda «keyfilik» iki yanı keskın bir kıhçtır. Bunun kötü islemesini öuleypfrk en iyi tedbir, uzlastırma asamasıııı bilimsel arastırmalara dayanan bir sistem içine yöneltmek ve verim artısım öngören isçi tekliflerini isletmelerde ban işverenlerin geleneksel direnmelerine ragmen uygulatmaktır. Ba arada bükümetleriıı de ara buluculuk göreini vaparken siyasi yatırım raotifi ile hareket etmemeleri zorunludur. 275 sayılı kanunun 48 inri maddesini, da\ranısları ile. islemeı duruma getiren Bakanların mevcut olduğnnnn söylenmesi gerçekten üzüntü vericidir. Taratsız olması gereken hükümet üveleri. kanunun isleyisini bövle reciktirirse, tarafların her türlü davranıslarını hiç kınamamak gerekecektir. Çalısma hayatı temeide ekonomik nedenler yatan sosyal ve hnkuki bir yapıdır. Çalısma Meclislerindeki tartısmalar ve varılan kararlar bu vapıvı oııardı*) oranda içinde bulunanlar daha mutlu olmaktadır Iar Bu bakımdan Dördüncü Calısma Meclisinin bugün varılacak kararları ile çalı san ve calıstıranlar için dengeli hir iş ha yatı saflaması ilerde her vatandasın mutlnhiğunu daha cok artır3<aktır. BANKALARDA MEVDUAT !$ fjp HAREKETLERİ (MILYON TL.) c{?.ODO Ankara T. Odalar Bırliği, Tıcaret Bakanlığma müracaat ederek, Başbakanhğa sevkedildiğı açıklanan «Ihraç Maddeleri Stok ve Pazarlama Kurulları» kurulmasına dair kanun tasansı hakkında öze) sektörün mütaleasının almmamı^ olduğunu bildirerek bu durumun ticarî çevrelerde endişe yarattığını ifade etmis ve mezkur kanun tasa rısı Meclise intikal ettirilmeden tasanmn tetkikine imkân verilmesıni istemiştir. I O m O S? a>o>c> cn * ~ İşçilere artan üretimden prim verme sistemi kâğıt üretimini 107 bin tona çıkarttı S32 Geçen yıl bankalarda mevduat hocmi ortmadı Eyliil, 1964 deki duruma göre tasarrui mevduatı ile resmî mevduat 1963 seviyesinin altındadır. 1963 ile kıyaslamrsa Ocak Eylül dönemleri itibariyle 1964 de toplam mevduat hacminde hiçbir artış görulmemektedir. Oysa 1963 de 1962 ye nazaran hafif bir yükseliş olmuştu. Mevduat hareketlerindeki bu durum Kıbrıs buhranının bir sonucu olarak yorumlannuştır. 1964 sonu, bu yılın başı için yapılan talıminler gerek tasarruf mevduatı gerekse ticarî mevduatta durumun iyileşmeye başladığı merkezindedir. TOPRAK REFORMU TASARISI OEGİŞfİRİLNEUDiR Topıok Refotmlorının Gayesi Toprak reformlaruıın gayesi. piyasa mekanizmasınm geç ve güç işlediği ülkelerde, katılaşmış toplumssl • ekonomik yapıyı değiştirmek alt yapıdaki değişmeylc beraber üst yapıda toplumsal evrim olanaklarını hazırlamaktır. Sanayileşmeyi süratlendirmenin bir ön hazırlayıcısı olarak bir veya diğer sekilde, toprak rcfornjları çağunızın geüşmiş ülkelerinin iktisat tarihinde göruldügü gibi, İkinci Dünya Harbini takip eden dönemde de Doğu Avrupa ve Orta Doğu filkelerinde. Kiibada, Güney İtalyada gerçekleştirilmiştir. Türkiyede ise, toprak rejiminde köklü bir değişme meselesi, hiç bir etkisi olmıyan 1943 tarihli Çiftçiyi Topraklandımıa Kanunıı bir tarafa bırakılırsa sadece tartışma konusu olmuştur. Oysa, özellikie Günc? Doğu Anadoluda toprak nıülkiyetine bağlı olan feodal bir toplumsal ekonomik yapı, siyasi demokrasinin oy mekanizmasınm önemini hiçe indirdiği gibi, sanayileşmeyi ve toplumsal adaletin gerçekleşmesini de kesin olarak önlemcktedir. Toprak Teformunun siyasi, iktisadi ve toplumsal gayeleri arasında iktisadi gayesi, şüphesiz ki, en önemhsidir; zira, diğer gayelerin gerçekleşmesi geniş ölçüde buna bağliaır. Tanm<la verimlüiff• Süratle yükseltip, sanayileşme olanaMajrı hazırlamıyan ve süratli bir sanayüeşme ile beraber yürümiyen bir toprak reformu siyasi ve toplumsal gaveierine de erismis savı lar SEKA Genel Mudurü Cemal Kosir genç arkadaş, Du gazete tem, 1964 yıh programımn basan de, birkaç gün önce, son ı)e sonuçlandığını açıklamıstır. Fab kırk yıldan beri, Cumhuriyerıkanın 1963 yıh üretim programı tin kurulmasından bu yana, or98.611 ton iken 99.270 tona ulaşıl • tin çıkmış olan çeşıtlı gericitaya dığı, geçen yıl ise 99.861 ton olarak lik olaylannın bir tablosunu ver tesbit edilen kâğıt ve karton üremışti: 40 yılda 31 olay.. timımn 106.698 tona yükseldiğı bilİstatistiklerimız ve kaynaklandirılmektedır. Üretim fazlalığınmız biraz daha derinleşmeye im dan ısçilere prim verme sisteminin kân verse, her yıla bir belki de ıkı yıldır uygulanmasındanberi adaha tazla gericilik olayı düşe lınan bu oluralu sonuçların 1965 ceğinde şüphemiz olmasın.. yıh üretimini de etkilemesi bekGenç arkadaşımın üzerinde lenmektedir. 1965 yılında yenıden durmadığı bir mesele daha var: 3 kâğıt tesisinın hizmete girmesiyKürtçülük hareketleri, ya da bu le kâğıt ve karton üretiminin 250 perde ardında girişilmiş tarikatbin tona ulaşacağı ve yılda 300 mil çılıkla,türlü yabancı tahrikleriyyon liralık döviz tasarrufu sağlale yuğurulmuş ve din perdesi ar nacağı umulmaktadır. dına saklamlmış hareketler.. Bızım hesabımıza göre, yalnız Tür kiye'nin Doğusunda bu amaçla girişilmiş hareketlerin sayısı, Cumhuriyetten bu yana 40 a yak lasıyor ıTck fıedef: \Cumhutipeti ytianak\ |B Cumhuriyet tarıhı Doyunca, ır tıca olaylarma hâkim olan ideolo jik tamel belli başh üç tarikac tarafmdan sağlanmıştır: Nakşibendilik, Ticâmlik, Nurculuk... Hepsi de, tekrar belütelim, siyasi bakımdan, aynı dili konuşurlar. Metodlarında farklılık varsa bile, bırlikte çahşabilirler. Çalışmaktadırlar. Nakşibendüiğin tarihi Ondördüncü yüzyüda çıkar. Buhâra dolaylarından Orta Doğu'ya yayılmış olan bu tarikat, altı yüz yıllık bir süre içinde türlü kollara ayrılrruş, «zaman ve mekân» koşullarının etkisi altında derin değişmelere uğramıştır Ehli sün net doktrinine bağlı kalmasmdan ötürü hayli rağbet görmüş olan bu tarikatm ilk şeyhı ile Kırkağaç mescidinde vaaz veren hocanın sözleri arasmdaki bağlantıyı kurmak zordur Nakşl hareketlerı memleketimızde sık rastlanan cinstendir ve hepsi de saldırgan, silâhlı ve zaman zaman kanlıdırlar. Nakşi hareketlerinin bu ayırıcı niteliğini Kürt çülük olaylarında da görüyoruz. Cumhuriyetin ılânmdan beri milli Türk Devletine karşı girişilmiş silâhlı ve kanlı başkaldır maların büyük çoğunluğu Nakşl damgasuu taşır. Bu hareketlerı memleketimizin Doğusunda ve diğer bölgelerinde olmak üzere, iki bölümde incelemekte (ayda var. Doğu bölgesi, Türkiye için uzun bir süre, isyan bölgesi olmuştur. Bu bölgedeki isyan ve «irtica» olaylan üzerüıde. ne yazık ki, gerekli incelemeler yapıl mamıştır ve yapılmıyor da... Bu bölgedeki olaylar kesif bir kürtçülük akımı ile içiçedir <ı? hemen hepsinde de nakşiliğin etkisini görmek mümkündür Bu konuyu inceleme alanına getirme bakımından bazı meseleler üzerüıde durmak Istiyoruz. Derhal söyliyelim ki, Doğuda ilk hareket 1924 de, Cumhuriyetin ilânmdan bir yıl sonra başlamıstır. Ve hemen her yıl. fasılasız 1937 yılına kadar devam etmiştir. Hatta bir yıl içinde bir kaç hareketin patlak verdiği de Kaç nareıceun pauaK veraıgı ae vâkidir. j ^ , sadece 1925 yılında döft, 1926 da ise yedi olay ceyan etmıştir re 1Ö25 yıh. Konumuz bakımından önemlidir. Şeyh Sait isyanı ile başladığı için... Bir buçuk yıl sürmüş olan bu hareket Nakşibendî şeyhlerinın idaresi altmdaydı. Yabancı tahriki ve Osman lı Âyan âzası Seyit Abdülkadir'in rolü de olayda hesaba katılmalıdır. tsyan Doğu bölgemizin önemli merkezlerine sirayet e^ mış, bazı şehirler isyancıların ış gali altına girmişti. Ama, Atatürk hükümetleri kararhydılar. Enerjik bir tutumla genç Türkiye Cumhuriyetine karşı girişilen saldın bastınlmıştır. Atatürk bu isyan için şöyle demişti: «.. Bu seferki çarpışma bir mefkure fülkü) savaşı olarak ta nınacaktır. Türk tarihinde asker lerimiz ilk defa olarak mefkureleri uğrunda asil bir maksatla savaşmışlardır.» Şeyh Saıt hareketi yalnız Ralmamıştır. Aynı yıl içinde Semdin li baskını ile devam etmiştir. 1926 da bu hareketin diğer halkalannı görüyoruz. Nusaybinli «aco, ikinci Şemdinli baskını, Koçuşağı olayı.. Bîcar olayı da öncekilerin 1927 deki devamıdır. 1935 de Şeyh Abdülkuddüs mâcerası da aynı isyana bağlanır. Su halde, hepsi birer Nakşî olayı halinde, Şeyh Sait isyanı değil isyanları vardır. Doğu bölgesinde 1925 de Eruhlu Yakuboğullan şapka kanununa karşı avaklanmışlardır. 1930 da Van'da Tutaklı Ali Can maiyetindeki isyancılara fes giydiriyordu.. Türkiye'nin Doğusundaki başkaldırmalann dint elbisesi Nakşibendîlik olmuştur. Hepsinde de görünüş dinîdir. Hepsinde ya bancı kışkırtıcılığı vardır. Tek hedefte, lâyik ve millî Türkiye Cumhurivetini yıkmakta, birleşirler.. Doğu bölstesüıin jeopolitik şartlan bu hareketlerin doğmasında ve faillerinin trana ve Suriyeye sığmmalarında önemli rol oynamışlardi'»1. M (Arkası var) • I I I ı I 1 O O O O Yazan: Doç. Dr. Gülten KAZGAN Refurmun açmaza girmemesi için peşin ödeme kaldınlmahdır. Toprak dağıtılan çiftcinin yapacağı ödeme ile kamulastırma bedellerinin ödenme dönemi ahenklestirilmelidir. Verilecek bunolara yüzde 5 den daha düşük faiz uvgulanmalıdır. Bunlar yapılmadığı takdirde sanayileşmenin yavaşlaması ve enflasyon kaçmılmaz sonuçlardır. harcamalarına gidecekti. Oysa, aynı fon lar topraği kamulaştırılan kişilerin eline geçtiğinde, bunlann akacağı alan tamamiyle belirsizdir; üretken yatırımlara olduğu kadar lüks tüketime, gayrimenkul Zengin Etme Retormu inşaatına da gldebilir. Son iki halde, harRetorm tasarısınan sanayileşme ile ü cama şeklinin Türkiyenin sanayileşme hı zı üzerinde olumsuz bir etkisi olacağı şüpgili olarak üzerinde durulması gereken hesizdır. Her ne kadar, tasarı «yatırım ikinci meselesi, kamulaştı ma bedellenındıriminden yararlanacak nitelikteki pronın ödenme şekil ve süresidlr. Tasarı kamulaştırma bedellerinin 10 yıl içinde, A jelere yatınm yapanlara °o 20 peşin ödeme yapılmasını ve bedelin geri kalan kısnayasa mahkemesinin yorumuna dayana mının da 5 yılda ödenmesini» ileri sürrak rayiç bedel üzerinden ödenmesini ön mekteyse de, bu yolla toprak sahiplerine görmektedir. Tapulama kanununa dayanarak yağma edilen fcamu toprakları da göz odenen fonlann sanayie akacağını düşünmek güçtür. Gerek bugünedek yatırım ınonünde tutulursa «rayiç bedel» esasının devleti ne kadar ağır bir borç yükü al dirıminden faydalanmanın çok sımrlı kalmış olması, gerek feodal bir toprak vatında bırakacafı açıktır. Buna, venlecek pısından kopan toprak sahiplerinin sınai bönoların °a 5 falzli olması da eklenirse müteşebbislık için gereken vasıflan taşıTürkiyede toprak reformunun gerçekte buyük toprak sahiplerini daha da zengin dıklarımn şüphelı olması. bi7i bn etme gayesine yönelmiş olduğu kanısı uyanmaktadır. Reformdan beklenen toplumsal gaye ise, boylece, tüm yitirilmiş Tedbirler Nelerdir ? olmaktadır. Fakat, belki bundan da önem25 Yıl Süreli Retorm olmaz li olan söz konusu ödeme şekil ve süreBızce, toprak retormunun devıeı sasinin sanayileşme üzerinde olumsuz etki Yeni Toprak Reformu tasansı bu açınayileşme programını aksatmaması veya v yapabüm» ih'imaUnin vü .«eklitidir dan ele alındığında üzerinde önemle duodeme imkânsızlığı dolayısiyle reformun rulması gereken husus, gerçekleşme dobir açmaza girmemesi için şu tedbirler neminin 25 yıl kabul edılmiş olmasıdır. Rereklidir. Bir kere. peşin ödeme tamaSanayileştirmeyi Baltalar miyle kalkmalıdır. İkinci olarak, toprak Eğer Türkiye meselâ. bazı beklenmedık lananvd gure. kaıııula^tıruu bedelınin dağıtılan çiftcinin yapacağı ödeme ile kaimkânların ortaya çıkmasiyle 25 yıla ka iö bin T.L. sı peşin; bedeli bunun üzeriıı mulaştırma bedellerinin ödenme dönemi dar süratle sanayıleşebılırse, toprak re de olan kamulaştırmada ise 110 u peşin ahenkleştirilmelidir. Yani, kamulaştırma formu esasen gereksiz kalacak, piyasa bedeli 5 yıl sonra ödenmeye başlanmalı mekanizması bunu zaten bir ölçüde ger ve geri kalan miktar on yıl içinde on eşit taksitte ve *o 5 faizle ödenecektir. Ta ve 20 yıllık bir süreyi kapsamahdır. Üçünçekleştirmiş olacaktır Şöyle ki. süratli rımsal işletmeyle ilgili olmıyan yapı tecu olarak. verilecek bonolann faizı '• 5 sanayileşme ve şehirleşme. köyden dışarı sislerinin bedeli de ayrıca peşin olarak » den düşük olmalıdır. İtalya gibi zengin nüfus çekeceği için verimsiz küçük arazı dcnecektir. Devletten alacakları karşılığınbir ülke hariç, reform yapan diğer hiç parçalannm birleşmesiyle daha verimlı da arazinin ilk sahiplerine adlanna yazılı bir ülke faiz haddini bu kadar yüksek üretim birimlerinin kurulması; sanayide bono verilecektir.» Diğer taraftan, topralt tutmamıştır. Eğer, belirttiğimiz tedbirler kârhhğın yükselmesini takiben de büyük dağıtılan çiftçı borç taksltlerini 5 yıl son sayesinde, reformun devlete yükü azalmülklerin tasfiyesi, parçalanması beklenir ra başlıyarak 20 yılda. eşit faizsiz taksittümak yoluna gidilmezse, sanayileşmenin Öyleyse, bu halde, 2025 yıl sonra toprak lerle odiyecektir. Devletin ödiyeceği ka aksaması, reformun açmaza girmesi yareformunun hiç bir önemi kalmıyacaktır. mulaştırma bedeli ile toprak dağıtılan nmda enflâsyonun da diğer bir ihtimal zira, piyasa mekanizması bekleneni ger çiftcinin devlete ödiyeceği borç taksitlen olduğu unutulmamalıdır. Gelirlerini yükçekleştirmiş olacaktır. Diğer taraftan, eğer arasındaki dönem farkı, yukarıda belirt seltemiyen devlet, tasandaki «devlet borç Türkiye 25 yıla kadar süratle sanayileşe tiğimiz husus yanmda, devlete düşen yii lan butçesine ayrı bir bölüme «ödenek mezse. Ortak Pazara tam üye olunacası kü azamiye çıkaracak bir niteliktedir. konması» maddesine rağmen, açık finansmana kolayca kayabilir bu dönemde toprak reformu tamamlan Bunun nedenini açıklıyabilmek için mış olsa da, sanayileşme olanaklannı devletin yapacağı ödemenin devlet elinde Tasarının 25 yıl gibi uzun bir süreyi tüm kaybetmış olacaktır Bu bakımdan kaldığı takdirde kullanüacağı alanla, öde kapamasınm mahzuru ise, hiç olmazsa bir Türkiye için önemli olan önümüzdekı me yapılan toprak sahibinin beklenen ölçüde, reforma feodal vapının en sert 15 • 20 yıllık dönemdır, reformların gayesi kullanma alanı üzerinde durmak gerekir olduğu Güney Doğu Anadoluda baslamakde piyasa mekanizmasının geç ve güç ış Bu kişilere ödenen fonlar devletin elinde la giderilebüir. kalsaydı, ya enfrastrüktür yatırımlara; va leyişini tashih etmek, oluşları çabuklaş Toprak reformunun sanayıleşmeyle doğrudan doğruya üretken sınaî yatırımtırmaktır; 25 vılı kapsıyan bir reform ta ilgısi, aynı zamanda toprak dağıtüan çiftlara, ya da gelişme için gerekli cari kamıı sansı. reform sayılamaz Esasen, bu sure çiler açısmdan da ele alınmak gerekir zarfında Türkiye sanayıleşırse de sanayıleşemezse de toprak reformunun bir ö nemi kalmıvacak»ır Burada bır meseleye daha değinmek isteriz: Gericilik olaylan sosyal ve ekonomik koşullar dışında ele alınamaz. Bunlar zenbille mdirümiş şeyler değildir.. Bu gözle incelenmelidırler. Henüz bu çeşit araştırmalardan yoksunuz. Ama bu hareketlerin hepsinde ortak bir hedef vardır: Lâyik ve Milli Türkiye Cumhuriyetini yıkmak.. Sözünü ettiğimiz olaylar çeşıtli tarikatlara dayandıklannı savunmuşlardır. Hemen hepsi, çeşitli nedenlerm yanı sıra, mezhepçilik ıddialarım da öne sürmüşlerdir. Bütün bu çeşıtliliği, hatta aralanndaki düşmanlığı tek hedefte birleştiren ve kanalize eden faktör tamamen slyasîdir, dinllikle ilgısi yoktur Son bir inceleme de gösterecektır ki, bu olaylar siyasi olmakla beraber, görünürde yıkmak istedikleri düzenin yerine koyacakları «şeyleri» belirsiz ve sistemsiz olarak, bölük pörçük ıddialar halinde Ueri sürmektedirler. Yüzyıllardır llmiye'nin de yardımı ile devam edegelen bulanık, ana çizgüeri belli olmayan teokratık bır saltanat düzeninin «ihyasına», yeniden kurulmasında birleşmektedirler. Bu birliği, Doğu bölgesindeki bazı hareketler bozmaktadırlar. Cumhuriyet kurulalı beri, din perdesi altında ortaya çıkmış olan olaylann, Osmanh tmparatorluğundakı benzerlerine ideolo jik bakımdan bağlılıklannı, hatta bazı elebaşıların eski tezleri, çoğu zaman aynı keümelerle. tekrarladıklarmı belirtmek gerekır. Kabakçı Mustafa'nın, Derviş Vahdeti kanalmdan geçerek, Me nemen faciası Şamdan Mehmed'e ve otesıne bağlandığı açıkça görülür. ALAKA " ^ S M E VE VEKÂLETTEN AZİL Mühendis Hırayır Gazal ile her türlü alâkamı kesmiş olduğum pbi evvelce tevkil etmiş olduğum Hırayır Gazalı bu kere İstanbul İkinci Noterliğinden 25 ocak 1965 tarih ve 1231 numara ile keşide ettimüş olduğum azilname ile de bilcümle vekâletlerimden azlettim üçüncü şahıslarm Bakanlıkların ve devair ve müesseselerin bilgilerine ilân olunur. MUteahhit: Rifat CESABETLİ İlâncüık: 4747/1161 İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörlüğünden 1 Makme Fakultesı Takım Tezgâhlan Lâboratuvannın 14.996 37 üra keşıl Dedelli tadılât işi açık eksiltmeye çıkanlmıştır Bu ışin geçici teminatı 1.125. liradır. 2 Eksıltme 8/2/1965 pazartesı gunü saat 11.00de Taşkışla bınası ıçınde toplanacak olan Rektörluk Satmalma Komisyonu tarafından yapılır 3 Taliplenn bu işe girebilmeterı ıçın 29/1/1965 günü saat 17 00 ye kadar Rektörluğe yazı ile müracaat ederek ehliyet belgesi almaları lâzımdır Belge alma tarzı da ılışık şartnamesınde yazılıdır 4 Bu tadılâta aıt bütün evrak Taşkışla bınasındakı Yapı İşlerı Bürosunda olup tıer eün mesaı saatleri dahüinde görülebilir (Basın 890/1148) i*Havagazı Deposu Yaptırılacaktır i * Ankara Elektrik Havagazı ve Otobiis İşlelme Müessesesinden: 1 Şehrimizin Asrî Mezarhk semtinde komple anahtar teslimi 60.000 M3 kapaslteli havagazı deposu teklif alma usulü ile yaptırılacaktır. 2 Bu işe iç ve dış piyasadan talip olacak firmalann ımalâtçı firma olmaları şarttır. 3 Gazometrenin dış piyasadan temini icap eden malzeme ve projelerinin lüzumlü dövizi Müessesemizce temin edilecektir. 4 Teklif sahipleri idarî şartnamemizin 15 inci maddesine göre geçici teminat vereceklerdir. 5 Bu işe ait idarî ve teknik şartnameler TL. 250, mukabilinde Müessesemiî veznesinden temin edilebilir. 6 ügililer şartnamemize göre hazırlıyacaklan tekliflerini 1 nisan 1965 perşembe günü saat 1730 a kadar Müessesemiz Yazı İşleri Müdürlüğüne teslim edeceklerdir 7 Postada vâki gecikmeler nazan itibare alınraaz. 8 Müessesemiz ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine vapmakta serbesttir. (Basın 24477 A. 14664/1144) a world leader in automatic control HAVALANDIRMA MERKEZÎ TESH1N KLİMATİZASYON SINAÎ TESHİN TAZYİKLİ BUHAR Tesislerinde ASGARİ SARFİYAT AZAMİ RANOIMAN Motor Sanat Enstitiisii Eksiltmeye konulan Madde "~~ 5 Kalem Batarya 5 Kalem Muh Alet ve Malz 8 Kalem El Aletı =OTOMASYON Muh. UIKH20 TL 2 Muv. Tem. 1.054.0U TL. 2.008.8a TL. ^ ^ ^ 2.Ö89.43 TL Eksiltmemn Tarihi Şeklı 2. Şubat 1965 , | u b a t m b 2. Subat 1965 . . » Saati 10.30 10.45 11.00 r~annatıon rtv TUrkiye Genel Mümessili 2. Şubat 1965 Kapalı 10.15 .aatleıde kapalı eks'.ltmeye konulmuştur 2 Eks.ltme.er tstanbu. Okullaı Savmanlıgında toplanacak Satmalma Komtsyonumuzca hızaSanat Enstıtüsü Müdürlüğünde mesaı saatlerı dahilinde görülebilır r Teklıf zaıfları ıhale saatınden bir saat evvel Satınalma Komisyonumuza teslım edilmis olacaktır. (Basın 308/1143) LKKn".,u^,VUr.cr;uk.r J\"T.S ^rt 6 785 00 TL 26^85.00 l £ . WH59 00 TL gr u P «et ve teÇh,zat bızalannda yazıl, gün ve ŞANTİYE ŞEFİ ARANIYOR i I Karadeniz Ereğlisindeki Prefabrike bina inşaatmda çalı ' ; şacak ve 2 ay Danimarkada staja gönderilecek asgarî 5 sene şan i tiye tecrübesi olan ve İngilizce bilen İnşaat Yüksek Mühendisi ! veya Yüksek Mühendis Mimar aranmaktadır. i Taliplerin Şişli P.K. 63 İstanbul adresine hâl tercümelerini i bildirir mektupla müracaatları. i İlâncüık: 4741/1149 i •••••««•••••avtf ı Üf V e l l o MotortuVana K« n • I T•rm•t • t• S ı n ı y i ve T l c ı r c t T e I. A. Ş P*rf*mb* P»r»rı . K ı r ı k o y 44 75 29 49 14 20 Reklâmcılık 2y3/1155
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle