Katalog

SAHİFK DÖRT CUMHURIYET 27 Ocak 1985 DR. NİYAZİ TUNGA'NIN TANIDINIZ Politikayı sevdiği kadar Galatasarayı da severdi. Bu yıl bu yüzden hayli üzüntülü günler geçirdi. Ama asıl sıkıntısı Gülek'le yaptığı mücadele yüzünden, seçim bölgeıini terketmiş olmasıdır. Kabinede degisiklik olacağı söylentileri çıktığı zaman sık sık isminden babsedilir, fakat her defasında da olaylar söylentileri dogrulamaz. CHP içinde 35 ler olarak sivrilmiş, fakat şimdi o günkü arkadaşlarının çoğu ile ayrılmıstır. Daha önce bu sütunda bahsettiğimiz şahıs Ekrem Alican'dır EVININ ETRAFINDA DOLAŞAN PANTER Âsi dedikleri zavallılar bence aşka yolu olmıyan ve nehir vapuruyla ancak 7 günde gidilebilen Oswil kasabasındaki 4 beyazdan birinin Türk olabileceği bilmera akünıza gelir miydi?.. Evet, vahşî ormanlar arasuıda ve nehir kenarında kurulu bu şirin yerde Dr. Niyazi Tunga tam iki sene yaşrmıstı. B CHP yapar da AP yapmaz mı ? ^Tprlıs ic tn7iı0ıı rlivnr lcl: Meclıs iç tuzuğu diyor kı: «Bir konu üzerinde en az altı milletvekili konuştuktan sonra kifayeti müzakere takriri verilebilir.» CHP ne yaptı: Seçim Kanunu üzerinde fazla durulmasını önlemek içın CHP altı milletvekilinin ismini yazdırttı ve böylece kifayeti muzakere takriri verılmesi için hak sağladı . Listeye ismi yazılı mılletvekıllerinden biri, Başkan tarafmdan kursuye çağırıldığı zaman haylı şaşırmış ve: « Ben ne söyleyecefim?» detnıştı. Arkadaşları hemen cevap verdıler: « Ne »öylersen söyle, altıncı adam ol da!.» Meclıs iç tuzuğu diyor ki: «Bir konnda açık oylamaya gidifmesi için 15 milletvekilinin imzasını tasıyan önerge lâıımdır.» AP ne yaptı: Seçim Kanunu üzerinde tartısmaları ıi7atmnlr gayesiyle tışmaları uzatmak ffavocîvl« tdur t madan açık oylama istiyen tak I rırler verdı. Bu arada Başkan, I açık oylama istiyen taknrlen • veren mılletvekıllerının yoklamasını yapıyordu. îsimleri okurken: « Sadettin Bllciç!.» diye bağırdı. Bılgıç yoktu. Yerıne bır arkadaşı cevap verdı: « Teravih namazında!.» DEMOKRAT OLSUNDA!. Sıtkı Ulay Paşamız 27 Mayıstan kısa bır süre sonra bir parti kurmayı duşunür dururdu. Ancak partının ismi konusunda haylı tereddut geçınyordu. ön I celerı «Liberal Demokrat» deme | yi uygun buldu. Sonra «Liberal» j kelımesinin genç, aydın ve dina I mık çevrelerde sevılmediğini I duşunerek, bundan vazgeçti. I Bır kaç gun once kurduğu par I tınin ismi ıse soyle: Sosyal De I mokrat.» î Hazırhyan : T. ATJUL nazırnyan . ı. AYTUL m ı ^ ^ ^ " • • ^ ^aate ^ ^ a ^ '^^^k, V^^K <MB^ «M^M, ^ M ^ ^ ^ M , ^ ^ H * . ^ ^ H ^ . W M * ^ M » «^»P ÇAYÜŞ, GAZETECİ YE NİHAYET BAŞKUMANDAN GNL MOBUTU Konco Ordnlan Baskumandanı General Mobuto çavnşluktan bu mevkiye yükselmiştir. 14 Ekim 1930 yılında Banzyville'de doğan Mobntu sadece ilk ve orta tahsil yapmış bn arada daktilo muhasebe kurguna gitmistir. Mobntn daba sonra. Leopoldvildeki balk hareketlerine istirak etmis, 195S senesinde ise gazetecliik yapmıstır. Mobntn Milli Hareket Partisinde Lumnmba ile beraber çalıştnış hattâ ikisi Brükseldeki bir tktisadi konferansı Kongo adına temsil etmislerdir... Bütfln bu arkadaslıt» rağmen Mobutu bir müddet sonra Lumurobav» düşman kesilmig ve nihayet onun öldürülmesinde miihim bir rol ovnamıstır !.. General Mobntu hali bazırda Kon^onnn en kuvvetli adamlanndan biri sayılmaktadır. Ama bu kuvvet daha ne kadar devam edecektir?. Bunu kestirmek tüçtür!.. Gece gaz lârabası yakılıjor, bu/ dolapları gazla işliyor, ekmek bulunamıyor, bir, bırbuçuk ayda. bir mektup alınabılıyordu Dr Tunganın ınsanlarını çok sevdığı Oswıl'de!. Ama şurası var kı, bu sevgı karşıhkhydı... Afrikanın en ipti daî, en vahşi kabilesı Kundulann yaşadığı bu bolgenin insanları da onu aynı derecede sevıyorlardı Savasların en kızıştığı gunlerde verliler canlarını ortaya koyarak doktoru korumuşlardı . Hele karşı tarafın koye yaklaştığı sırada Dr. Tunganın oturduğu evın etrafı Kundular tarafından çevrılmıç, her şejden once onun haya•ının emnıyeti temın edılmıştı Muharip Kundular gunlerce bu evın etrafında nobet beklemiş, harb dansları yapmışlardı. Fakat pek mütevazı insan olan bızım doktorun ağzından bu olaylan dınlemek katıyen mumkun değıldi... O bilhassa Afrikalı sıyahların bırıbırleriyle dovüşmelerine üzuluyor, bunun sorumlularını da bır turlu affedemiyordu... Ucretli asker olmak isteyen iki kiji otelin barında, bir subayla pazarlık ediyor... rol ediyor... Dığer buyucu buna itirazda bulunmuş : Bu leopardır, dıye soze başlamıştı.. Hem de beyaz doktorun dostudur... Geceleri onu ziyaret edıyor... Ve kendisine iyi bakmamızı istiyor. . Uzun münakaşalar neticesinde, buyuculer ve halk, leoparın, beyaz doktorla dost olduğuna karar vermıs ve boylece mesele kapanmıştı... Joseph bunları anlatırken, Dr. Tunga da gülerek onu dinliyordu. Ben dayanamadım : Peki doktor, dedim. Bır şey.. bır şey yok deyip duruyorsunuz ama, ya büyüculer başka turlü tefsır edip, cBeyaz doktor uğursuzdur. Leopar onu yemek için geldi» deseydi, halınız ne olurdu?.. Doğrusu buna bızım ıyı kalblı ve mesleğinin â^ığı doktor pek arzuladığı gıbı cevap veremedı.. Zannederim benı insanlara karşı koruyan verliler.. Ieoparın emri ile çaresiz icabıma bakarlardı .. dedi gıdıyor. Ilerı gelenlerıyle konuşuyor. On dakıka sonra bakıyorsunuz bütun koy âsı olmuş .. Hattâ dısanya tahsıle gonderılen bazı subaylar da donuşlerınde vazıfelerıne başlıyacakları yerde derhal bu koylülerın, âsılerın arasına karışıyorlar... tşte bunun sebeplerıni anlamak lâzım!.. Sonra bu âsi dedikleri zavallı ınsanlar bence... Askerler tarafından 500600 tanesi bır arada makınalıyla taranarak oldurülüyordu bunların.. Bana bizzat gorenler anlattı.. Gençlığın Mushı'yi içgali sırasında bir tek ınsanın burnu kanamamıştı.. Yalnız oranın mülkî âmiri korkarak kaçmak ı« temisti. Yanında ise koskocamdi bir bavul vardı ki, içi kâğıt p;ı ra doluydu .. Kendısıni hemen yakaladılar, dövdüler, hapsettı 1er... Sonradan bu paraların devlete alt olduğu ânlasıldı. Bunun yanında bu kasabanın tekrar hu kumet kuvvetleri tarafından ele geçinldiğı sırada ayağı yaralı çençlerın taş bağlanarak Kongc Nehrine atıldığını bizzat goren beyazlar anlatıyordu . îşte bunun için âsi falan deyıp ışin içinden çıkmak mumkun değıldır Bence sıyah ırtsanlar özgürluk savaşında muvaffak olacak VP mutlaka bılımsel toplumcu bır «ıstemle Kongolular kurtulacak •ır .. Türkiye Süt Endüstrisi Kurumu Genel Müdürlüğünden PROJE VE İHALE EVRAKI GİBİ MÜHENDİSLİK HİZMETLERİ YAPTIRILACAKTIR Kurumumuz tarafından Istanbul, İzmır, Adana ve Kars'ta ınşa edilecek stlt ve mâmulleri fabrikalan ve tesislerine aıt mtihizmetlerl, kapalı zarfla teklıf alm&k suretıyie eksiltfc hendlslik meye konulmuçtur. Bu işle ilgüı şartname, Kurumumuzdan bet heri 25 T.L. karşılığı alınabilir. Işin geçici temlnatı ber bir fabrika için 5000 T.L. dır. Teklifler her fabrıka İçin ayn ayn nazırlanmış, kapalı zarflarda ve bir nüsha olarak Ataç Sokak No. 72 Yenişehir Ankara adresine 10 şubat 1965 giinii saat 15.00 e kadar tevdi edilecektir. Postada vftki gecikmeler dlkkate alınmaz. Kurura, her bir fabrikaya ait işi ayn ayn bürolara yaptırmayı tercah etmekJe beraber tek flrmaya da yaptuıp yaptırmamakta, işi ihale edip etmemekte serbesttır. (Basın 1053 A. 581/1145) ses.Mz sedasız tur atan leopar bu zıyaretini uç gece arka arkaya tekrarlayınca yerlılenn korkusu busbutun artmıştı. Bunun uzerıNıyazı Tunganın ıkı yıl yanın ne Oswılın ılerı gelen buyüculeda çahşan cboy» Joseph anlattı ri toplanarak halkın onunde bır bana her şeyı... Tatlı yuzlu, mahaıçk oturum tertiplediler . Ecup bakıslı sadık Kongolu, 38 ya vet.. Bır leopar uç gecedır beyaz sındaydı ama hiç gostermiyordu.. doktorun oturduğu evın etrafın2526 tahmın edilebilirdı . Os da dolaşıyor ve hıç kımseye salwihn eşrafından bıri ıle beraber dırmıyordu .. Acaba bunun sebeDr. Tungayı uğurlamaya Leopold bı ne olabılirdı' vile kadar gelen Joseph bır ara benım meraklandığımı gorunce: LEOPAR DEĞİL Doktorun basından çok olay lar geçtı, ama o boyle şeylere hıç RUH... aldırmaz. Şunu bılınız ki, âsıler de doktora bır şey yapmazlardı, Buyuculerden biri : dedı. Ve sonra israrım uzerıne Bu leopar değıl, ruh demisanlatmaya başladı . tı . Ecdadımızdan bırının ruhu.. tnsana, sinemada seyredılen Gelip bızım ne yaptığımızı kontAfrika fılmi gibi geliyor ama ^ospch'ın anlattıkları ve Dr. Tunganın başından geçen olaylar kar sısında heyecan duy.namak müm kun değıldı .. Bır sabah yerlıler kalktıkları zaman Doktorun evinın etrafında ayak ızleri gormuşlerdi.. Hepsi de bu pek yırtıcı hayvandan muthış çekınirlerdi. Yılda bır, her nasılsa bir leopar öldürulse bunun için gunlerce bayram yapar, postunu da kabîle baskanı na verırlerdı Dr. Tunçamn evinın etrjfın.M LEOPAR KÖYE NİÇİNGELDİ? ON DAKİKADA BÜTÜN KÖY ASİ OLUYOR Leopoldvilde uzun uzun konustuğumuz Niyazi Tunga bana olay ları izah ederken : Garip sey... diye mırıldandı. Bütün koylere once iki kisı Malkoçoğlu Konu ve resim: Ayhan Başoğlut YEŞİL ' GÖZLÜ PRENSES TALİHSİZ İYİ İNSANLAR Birleşmi? Mılletler SaglıV Te^ kılâtının Kongoya tâyır ettıs Dr. Tunga o gunlerde vazıfesın den ayrılmak üzereydi .. Her fır satta : Şu talihsız ıyı kalblı insar lan başlannın dertte olduğu gulerde bırakıp gideceğime üzulu yorum, diyordu. Fakat sonradan, hem Bırleşmıs Milletlerdeki alâkalı şefleri, hem de Kongolular, Doktor Tungayı, kontratını bir sene daha uzatması için ikna ettıler... Şimdi Türkıyede çocuklan ve kansının yanında olan doktor, bir ay sonra tekrar Kongoya, siyah ınsanların yanına bir lene icin dönecek... • • • • • • • Y A R J N "**•• ••••••< m ayslc Scsînden ba^ka birşeu duuulmuyondu.Tan yen ^ vandıöı z a m a n percereui k KİAA B u İCAFAMIN İ LA\CLA1Z\AA SOLDAN SAĞA: 1 Asm politika cereyanlarından biri. 2 Bir renk, Ismailiye mezhebinin eski meşhur ve zengin liderlnın adı. 3 Fransanın bir bolgesindekı halka rransızlar kendılerl boyle derler, noU. 4 Ağzın ve onun yolu ile beyinin duyduğu zevk, bazan sınemalarda onu bulmak içın karaborsacılara , bajvuruluyor. 5 Sahıp, duman yolu |« Üskudar çevresındeki semtlerden birinin halkından. 7 Bır şeye sıcaklık kuvvetı vererek. 8 «Patinaj» yaparak yüruyemez» anlamma bır çektaı. 9 Rusyada ve Kafkasyada geçen paralardan, «methet!» anlamına ; bir emîr. TOKABDDAN ASAĞIYA: 1 Bu da başka bir asırı politika eerey»nı. 2 Ter«i telefon parolasıdır. Ege denizindeki adaUrdan. 3 MıUetDr. lerarası «Dur1» isaretinin dortte ikısi, I çevrilince utanılacak hareketi yapma isi olur. 4 Kurunüu kurumlu avurt zarurt ederek gezen (iki söz). 5 Terıt başlıca yönlerden blridir, satranca l S • benzer bır oyun. S Çevrilince bazı hayvanlara Iuzumlu araçlardan biri belirir, ferman. 7 Tersı eskiden dervislerin tekkelerde çektigidir, alev. 8 Ankara Dfinkü bulraacaniD yakınındaki kahalledllmi} fekli ubalarımızdan biri. 9 Sarboş bağırtıaı, konutlardan. Hürriyet Kahramam LUMUMBA Niyazi Tunga kendisiyle beraber Leopoldvile gelen Osvvıl'li bır doMU ve yanuıda çalışan Juseph ile ••• • • •« • • • ••• « » • • • • • • • *• • • • •• « • 4O 27 Ocak 1926 tarihli Cumhuriyet'ten Tayyare şehitleri hugiiıı anılacaklar Bugun tayyare matem gunüdür. Şehit 40 Türk tayyarecisiniı 3ziz hatıraları bugün yurdun her tarafmda yapılacak samiml merasimlerle amlacak ve mezarlan ziyaret olunacaktır. Anadolu Şimendifer idaresi tarafından tanzim edilen v« mart iptidasından itibaren tatbike konulacak olan yeni seyrisefer cetveli Nafia Vekâletince tasdik edilmiştir. Yeni cetvele göre trenle Ankaraya 19 saatte gidilecektir. memurfen t o \e üzeri da/ bir I BÜYÜK FELSEFE LUGATI tamamlandı ^ Yeni seyrisefer cetveli J BEHER CtLDİ 40 T.L. \ Her üç cıldın başlıca satış f yeri KANAAT ve INKILAP f Kitabevlen J , (Cınnhuriyet 1166) Tahir Lütfü bey Falih Rıfkı bey Tiran elçimiz Ankaradan döndü Ankaradan dönen Tiran Ortaelçimiz Tahir Lütfü bey kendisıvle konuşan bir muharririmize şunlan söylemiştir: « Arnavutluk ile münasebatımız dostane ve samimidir. Ben, Türkiye Cumhııriyetinin Arnavutluk nezdinde ilk elçisiyim. Türk ve Arnavut milletleri be$ asırdan beri kaderleri birleşmi} iki milIcttir. Aramızdn rabıta pek kuvvetlidir.» Tarık Z. Kırbakan Uerl, Saç ve Zübrevi Bastalıktarı Mütehaaaın tsüklal Cad Parmakkapı No Bl fel 44 10 73 f \ > DOKTOR demektedir: «İki sene evvel Ankara düjmanlan tarafından bulandırılan su dumldnkça vaktiyle göremediğimiz ne facialar meydana çıkacak. Cüppelermi pasaport bohçasına çevirmiş ne sanklı ecnebilere rastlıyacağız. Lâkin Türk milletinin çilesi artık dolmuşrur, sabn tükenmiştir. Onu aldatnıak. sefil suikastlara kurban etmek isteyenler için Türkiye toprakları üzerinde yer kalmamıştır. Turkoloji kongresi 25 şubat 1926 günü Ankarada toplanacakİrtica maznunlan (sanıklan) hakkında Hâkimiyeti Mılliye gazetesinde yaymlanan bir bapnakalesinde Falih Rrfkj bey şoyle tır. Falih Rıfkı Beyin bir makalesi Türkolojı kongresi