Katalog

SAHfFE ALTI CinVfHTJRtYET 26 Ocak 1965 VABAŞLAMlŞT}MTtN B/&S&/31AJAyAQJ>ME MBSİİÇİNB MİLOOOİÛ TfNDE ALTIN ZÎT ORTAMDA GEL İŞEN TÜRK OPERASI VE... ŞEHİR OPERASINDA «SATILMIŞ NİŞANLI» Yirminei yüzyıhn ikinci yarısında, evrensel değeri bütün insaniığa malolmuş çok sesli, uygar (klâ sik veya modern; ciddi veya hafif olsun) müzik çalınmaya başladığı zaman, radyosunun düğmesini kapa yanlann hâlâ yurdumuzda kabarık bir yekun tuttuğu bir ortamda ya şadığımızı düşünün!. Diğer taraflan, resitalierin, senfonik konserlerin, opera ve bale temsillerinin gün geçtikçe geliştiğini. geniş dinleyici ve seyirci kit ]esine ve yavaş yavaş haika mal olduğunu da gözönüne getirin... Ancak ondan sonra, bu zıt gerçe ği objektif gözle görecek ve mantı ğımızla düşünecek olursak, böyle bir ortem içinde değil bir opera temsilini, hattâ •opera>nın doğrudan doğruya varlığını bile, opera geleneği yerleşmiş ülkelerden fark h ölçüler ile eleştirerek yargılamak gerektiği kanısına varmıa oluruz. Şdyie bir balcmak yeter: Başlıca sanat şehrimizde, bir tarafta bir türlü bitirilmek bilmeyen efsanevî (! * opera binası meydanda heyü !â gibi duruyor. Öte yanda, revizyondan geçmiş salas bir tiyatronun sahnesinde opera repertuarmın en güçlü eserleri başarıyla oynanıyor. Ve, aynı binanın biraı ötesinde, her hangi bir yerde tek sesli, eskimiş ve yanhç bir deyimle «aîaturka« denilen sesli sazh icraat yapılıyor! Ve bu «alaturka» deyimi içine aslâ sokmadığımız katıksız halk müziğimizin, tertemiz foiklorumuzun ayrıca çağdaş ve ileri Türk müziği bestecilerimizin eser lerinin tamamen dışında; yukanda sozünü ettiğimiz «zıt durum» tâ Türkiye Radyo Televizyon postaları yaymlarına kadar sokulyyor?! bitmek tükenmek bilmez hava bom bardımanları yüzünden yerle yeksan'. Sığınaklarda günlerce bunal mış kalmış Almaniarm gün ışığma kavuşmalarından kısa bir süıe sonra. onlaıı etkileyen en büjTik müj'de şu haber olmuş: «Şehrin kon ser salonu hazır, bu akşam konser var!« Işte bu ufak örnek, insanoğlu'nun etinde. kafasında, kalbinde ta şıdığı bir zihniyetin ve kültürel ge lişmenin bir beîirtisidir. Bizde de, sanatın lâyık olduğu önem bakımından, toplumca bu 5e viyeye geünceye kadar; Opera sanatında da bir Leylâ Gencer'in, bir Ferhan Onat'ın, bir Azra Gün'ün, bir Ayhan Baran'ın ve diğer değer lerin kazandıJcîarı başarılar ve bugüne kadar bizde oynanan operala rın vardığı kalite, dikkatle izlene cek olursa, bizim sanatçıların övün me payları, her halde geleneğini (amamiamış, çatısını kurmuş memle ketlerden az olamaz.' Bu gözle bakılacak olursa, 1943 yılında Ankarada Devlet Operasının oynadığı Smetana"nın «Satılmış Nişanlı» KomikOpera'sını şirn di de Aydın Gün'ün yöneticiliğinde tekrar oynayan îstanbul Şehir Operasının başansı büsbütün anlam kazanır. UASIP GOLFU NÎ OEÖİ 5 TICİ 6)2iM tcUÇUK P E ŞİZ8UC>JUMUZJJN DİBİNDE BİE UtCSIZMAOANİ HHMEM I CEKETE 902 UUMT'lN • Siljlmış .Nışaıılı» operasından bir sahne ACASTlBu. ÇEŞİNDE 8ULDUGUNU SpVLE" TENKtD Güçlü Emeğin lccırşılığı Yukanda belirttiğimiz ortamdan ve ölçülerden hareket ederek, İstanbul Belediyesj Şehir Operasında oynanmakta olan Bedrich Smetananın .SATILMIŞ NİŞANLIkomik operası'nı eleştirelim: Bedrich Smetana'nm, özellikle çok renkli, çeşitli nitelik taşıyan, güç biçimli ve özlii bir şaheserl olan «Satılmı» Nişanlı» adlı komlk operası'nı, karakterini bozmadan başarıyla sahneye uygul» yan ve oynayanlar karşısında ancak saygıyla eğilmek gerekir. Çünkü ünlü Çek bestecisi Bedrich Smetana (18241874), bu eserinde, rol dağıtımı bakunından operanın klâsik kurallanndan ayrılmış sayılır: Şoyle ki, bu operakomik'te hemen hemen hiç ba?rol yoktur denebilir, çiinkii daha doğ rusu bütün kişiler ba$roldedir! O kadar ki, oyun süresincc. tek bir silik çehreye. önemsiz bir kijiye, eksik yanı olan bir role rastiayamazsınız. «Satılmış Nişaıılıdaki tiplerden haıiRİsi ilgüıç değildir ki, hangisi seyirciye etki yapmaz. hangisi nnutulabilir ki: Marjenka mı. Ludmila mı, Kroşina mi, Mlha mı. Ketsal mı. Hata, Miha. Vaşek, Venik, Esmeralda. Kızılderili, veya basoyuncu mu? Her biri bütün karakterleriyle sağlam çizilmiş «gerçek» kişilerdir. K. Sa bina'nın livresi de konusu, kahra manlan ve mekâııı ile •realisttir. Iste, yasadığı çağın insan lanna. toplumuna, sosyal ve politik sorunlanna hiç bir laman kayıtsu kalmamış olan ve müzik dünyasına •Ma VlastVatanun» adlı 6 senfonik şiirden kurulu. halk sanatına değinen büyük bir eser bırakmıs oaln Smetana'nuı «Satılmıs Sişanlı.m da karakteristik değer taşıyor. Güldüren, neşelendiren bir eser olan «Satılmış Nişanlı. Çek halk hayadnuı özelliğini ve esprisini, mizahî bir yönden verirken, insani yönüvle de düşündürnıekteıı geri kalmaz. Bestenin biçuni bakı mından ise: Smetana, hiç bir zaman halk mötiflerini olduğu gibi alarak armonize etmek gibi asla kolaylığa sapmadan, Çek köylü hayatını, kendi yaratıcılığının ürü nü oian orijinal müziğiyle «eslendlrir.. Muhiddin Sadak yönefimlnde Koro ise. her türlü ö'vgiinün üstünde. Birlik, âhenk ve Çek halk şarkılarının özelliği içinde başarılı. • I I I I I I I I I I I I I I I 52 Anthony ile Ricci köye döndiikleri taman hava kararmıştı. Ricci otomobilinin, hıraktığı yerde olmadığını görerek bir an Çvtirtn.OĞUZ ŞEREN Jenner'in Belle'i bulup bulmadığını düşündii. Anthony'nin arkasuıdan otele doğru yürürken. Otel kâtibinin öniinden geçerIprken içeriden şişman bir adam elindekj peçete ile yağlı ağzını silerek Anthony'ye Sizi telefonla aradılar Sinyor» diye ses«Merak etnıe unutmam. Söz veriyolendi, ve üzermde rakamlar yazılı bir kâ durmuşiu. Ricci kendiııi rahat bir koltuğa attı. O da gülümsüyordu. Gecirdiği sıkınruın.» diyen Belle başını kaldınp baktığı ğıdı uzattı. unutmuştu. Belle'e «Sen benim zaman Riccinin gitmi$ olduğunu gördü. Anthony kâğıda baktı ve başmı salladı. tıları uğurumsun, bunu çok önce Anthony ile Oturdufu yerden kalktı. Yatağınuı üsOtel kâtibi nıasasıuın iizerinde yarıda bıyeoi plânlarımızı yaparken farkettim» dotünde duran çantasını aldı. İçinde pasaporraktığı yemeğinin bagına dönerken Ricci di. O çok sevdiğin Amerikah çift rolünü iki tu vardı. Resmin altında Bertha Larson yade merdivenleri tınnanmaya başlamıştı. Anyerde daha oynıyacağız, birincisi İtalya sızılı idi. Okudu. bir kere daha okudu Hayathony'nin telefonda konuşacaklarım dinlenırında, öbürü Fransa suıırında. Bu ara tında önüne dainıa birçok yollar çıkmış ve mesi gerektiğini bile düşünmedi. Merak etda ben de sana evvelce reddcttiğin içkiyi eıı son dakikaya kadar hangisini seçeceğitiği fek şey Belle'di. Koridoru hızlı adımtekrar ısmarlıyacağım. Hem de yarın sani bir türlü bilememişti. Seçtiği yolun yanlarla geçerken Janner'in odasının önüne gitbah Nis'de.» Iış olduğunu dainıa sonunda farketmişti. ti ve kapıyj vurmadan jçeriye girdi. Kendinden çok emin görünmesine rağFakat bu sefer başkaydı. Jenner aynanın karşısında kravatını men Ricci'nin sesitıde yine de bir eziklik Pasaportunu cantasına yerleştirdi, eşyabağlıyordu. Başını çeviroıeden soğuk bir vardı. Anthonv senin burada olduğuııu larım topladı paltosunu hazırladı. Gitti tavırta .Arabanın anahtariarı masanın üzebilmiyor. dedi ve devam etti «Sen sabah çekmeceden bir parça kâğıt aldı. Yazarken rindc» dedi. Sonta dönerck yavaş bir sesle erkenden eşyalarını topla, otelden cık. eli hiç titremiyordu. Kelimeter kâğıda «tstediğin oldu... Ismarladığın sarışını buKövden çıkınca yarım mil kadar yürü. Ben kendiliğinden yazılıyordu sanki. Seri hareraya kadar getirdim» diye mırıldandı. seni yoldan alıp Nis'den uçağa bindireceketlerle en sonunda ismini yazdı ve kâğıdı Ricci sadece «Pete» diyebildi, ve sustu. ğim.» zarfa koydu. Paltosunu giydi. Bavulunu Gerilen sinirleri bircîenbire bosalmış. sırBelle çok mesuttu. «Bunu sadece bana aldı. Aşağı inerek otelin parasını ödedi. tından ağır bir yiik kalkmış gibi rahatlaivilik olsun diye mi yapıyorsuıı» demekZarfı kapıdaki çocuğa verdi. Ricci'yi tarif nııştı. ten kendini alamadı. ederek ertesi sabah gelince mutlaka ona Jenner «Seıı ikisi için de büyiik bir vermesini tenbih etti ve otelden çıktı. Ricci kapıdan cıkmak üzereydi geri kahramanmışsın meğer» dedi. Biraz durakdöııdü bir an duralad) ve >Ben başladığını Ricci sabah erkenden kalktı. Leciere'in ladıktan sonra devam etti. •Öbür otelde... işi mutlaka bitirmek islerim» dedi. yiizünde açtığı yaranın bandajını çıkardı. Beş mımaralı odada seni bekliyor.» "Öyle olduğunu biliyorum. ama sen Oikkatle traş oldu. Sakin bir hali vardı, faRicci masanın üzcrüıden otomobilin atanıdığım bütün diğer insanlardan çok baş kat kafa.sı çok meşguldü. Giyindi, eşyalarınahtarlarını aldı, ve «Teşekkür ederira Pekasm. Senin gibisine çok nadir tesadüf edinı topladı. ve odadan çıkıp aşağı indi. Ante. Bana yardun edeceğinden emindim» dilir.. thony orada keııdisini bekliyordu. yerek odadan dışarıya fırladı. Beraber kahvaltı ettiler. Anthony cüzMerdivenin başıııa kadar yürüdü. An• Bak. eğer bir daha böyle sözler duyardanından bir beşyüz dolar çıkararak Riccithonv hâlâ tele/ondaydı. Sesi pek işitilmisanı çok kızarım. Ben senin gözünde büye verdi. «Sen ona malı nereye götüreceyordu. Çok yavaş konuşuyordu. Ricci ses yüttüğün çibi kahraman falan değilim. Buğini soylersin. Tinv'nin apartımanının nesizce gecti dışan çıkarak karanhğa karıştı. nu sakın unutnıa.» rede olduğunu biliyorsun. değil mi? Çok İşte Belle orada kcndisini bekliyordu. Yap«Evet bana çok şeyler söyledin. Hepgüzel bir yçrdir. Benim evim de çok gütışı bütün hatalara rağmen şansı gene yarsini hatırlamağa çalıjacağun.» dun etmişti. Her şeyi hatırlamağa lüzum yok yal zeldi. Bazan bir daha oralara dönemiyeceğimi düşündükçe fena oluyorunı.» nız yarın sabah buluşacağunızı unutnıa Bellc ufacık pencereli küçük lc utacık pencereli K Ç K odaUU oaanız yarın sauun uuıuşacaguuj&ı unuınıa cegımı uuşunauKçe ıena oıuyurum.» a kâfi.» sını tatlı tebessümü ile tek başına dolllı tebessümü ile tek başına dol kâfi.» l Arkas var) I ^^^H ^^^B ^^^1 ^M^B HHB M I B VIHB HMB VHBB flHB HHİB MHB I H B H I B MHBİ İ H B H^L H I B fllB a J İşte, bu atmosferin içinde, en kı lıkırk yaran müzikseverierin bile, Türkiyede bir opera sanatının varlığını, önce candan alkışlaması gerekmez mi? Büvük onder Atatürk'ün açtığı ileri yolda, Devlet Operasının kuruluşundan bu yana, özellikle ünlü rejisör Carl Ebert'in yönetiminde opera bizde de bir hayli geli«me kaydetnıiştir. Günümüzde Ankara Devlet Operası ve kendi kay naklan i]e îstanbul Şehir Operası, hep bu sağlam temelin üzerinde yükselmektedir. Fakat, madalyonun bu mutlu ta rafına rağmen, madalyonun ters ta rafım da (yâni ne zorluklar v« şartlar içinde bu başanlara varıldı ğını) düşünebilen her hangi bir tanatseverin bu hayreti yanmda üzülmemesi de imkânsır? Bir olaydan anlam çıkaralım: Ge çenlerde, Şehir Operast Korosu'nu alkışlanacak seviyeye ulaştıran şef ^^^w ^^^V ^^^M İ^Bİ ^HHI m ^ ^ ^ H B ^M£ sayın Muhiddin Sadak ile görüşüyorduk. Bir Alman'dan Dresden'de duyduğu bir olayı nakletti: «Nispeten küçük bir şehir sayılan Dres RICHARD M. STERN den, 2. Dünya Savaşj esnasında, •Marjenka>da Meral 3fenderes •intonation» ve <ses hacmi» bakı mından güçlü ve basarılı. Aynı rolde Leylâ Selcuk ise ses tonu. kalitesi. nüansları» ve gereğince yumuşakljğı ile dikkati çekiyor. Vaşek»de Agop Topuz. şimdiye kadar «belcanto»da ve klâsik operalarda varamadığı seviyeye, güldürürü olan bu rolde çok başarıIı bir kompozisyon çizerek olasıyor. Mustafa İktu (Ketsal) bu tem silin en basarılı oyuncusu ve temel direği: Giir sesi, diksiyonu ve hareketleriyle miikemmel. «Krtısina rolünde Atillâ Manizâde Şe SAHNEYE KOYUŞ hir Operası'nın en değerli sanatAydın Gün çok güç bir i$i bn çın olmakta devam ediyor. «Belsefer de iradesi, cesareti ve yöne ranfo.ya yatkın İtalyan tenor Aticilik gücü İle basanyla sahneye medeo Zambon ise bu operada uygulamış. stilini bulmuş değil. OYVSCULAR Ben basladıgfm işi bitirmek isterisı i I I I I I I I I I I Orkestra ŞeÖ Pino Trost'un Smetana'nm uüziğioi yorumlajnasını yetersiz ve anlamsız buldum. Ber lioz'un etkisinde kalmış olan Smetana'nın «orkestrasyon» zenginliğini, İtalyan şef. alıgtığı kalıplardan çıkamıyarak, gerek ölçüde, gerekse solistlerle birlik kurmada belirteraedi. ORKESTRA VE KORO Duygu Sağıroğlu ve Sevim Çav dann bfr basansı daha. Değerli koreograf Rezzan Âbidinoğlu. bu operanm halk dansIan karakterini iyi benimsememiş olacak ki, öncekf operalarda gösterdiği klâsik başarıyı yenileyememiî... DEKOR KOSTÜM KOREOGRAFÎ DALİDA SOFYADA Dünyaca sevilen şarkıcüardan DA1İDA, bugünlerde Sofya'da konşerler veriyor. Sofyanın ünlü Üniversiada salonunda binlerce kişinin çılgın alkışlan arasında, en son parçalarını söyleyen ünlü şarkıcı Bulgaristanda kendisine gösterilen geniş ilgiden âdeta şaşınnış bir durumda kaldığını belirtmiş. Daılda. hatırlarda olduğu gibi geçen yıl yurdumuza da gelerek Istanbulda bir hayli []gi uyandıran konşerler vermişti. Şimdi gene sempatik şarkıcı, sımruruzdan pek uzakta bulunmadığma göre, acaba şehrimizdeki konser düzenleyi ciler tekrar kendisini hafif müzik merakhlarımıza dinletmeyi düşün mediler mi? Bugünlerde bu hususta pek ses çıkmadığına göre, her halde Dalida bu sefer yurdumuza gelmeden Sofyadaki başarısından sonra başka diyarların yolunu tutacak galiba! I I I I I I : " Dalida Sofya halkını biiyult ıerinde AYŞE İLE ALI ISTANBUL RADYO AN KA R A Nerede • Ne zaman • Nevar OKA1.OĞL0: (49 4S 3â) PygÜNAL: (44 93 06) 1 Çifte MELEK: (Eyüp) 1 İstanbu! ı mallon (Pszsrtes) b a r l o h e r Kızları (C. A r k ı n ) , 2 B e j Nikâh (D. Dayı 2 Casus gün 2130) Carşamb». C u Kardeştiler (E. Kolçakl. lara Ö l ü m (C. H u n t e r ) . martesi. Pazar 15 de. Polyan ZAFER: (44 93 06) Şeyta TUNCAr 2 Öpüşmek Yasak ARENA TİYATKOSU: Banko. B E V ÜĞ L V na (Pazartesi çarsamba h a ıF. Girik). 2 Taşralı K ı z . Pazar 15.30 ve 21.15 te, P a n m Usakları (O. G ü n ş i r a v ) riç b e ı g ü n 18 d e ) . 7ENİ (B KÖy) (71 68 26) ' zartesi, Salı, Çarsamba 18 ATLAS: 144 08 351 Çıplak YENİ AR: (44 28 52) Casus 1 • Sahane Züğürtler (A. Avcısı ( F r . ı ve 21.15 te. (Karolin K a y KEN7 OYUNCULAR1 (44 97 'Fr.' 2 Mirasyedi YENI *1LAS '4c 6İ> 1)2, Işjk), boldu) Cumartesi, 15.30 d a . 36) Taşralı (Çarsamba h a r i ç (44 S4 i9 aatı »» hergün 18) fENl ( 6 Basıı (SI5SSH) Barut Fıçısı ( P . Girik). diğer günler 21.15 te. sasınır> HiKâvesı (N Leopar (A Delon). 141 4i 89) CÜKEL: (47 S4 30> l KorVKNt MEl.KK AZAK: (22 62 46) G e n e Mİ SOCÜK SAKNS: (Ulrt Oraz) VENİ METE (EyUp)i ZX SS M , sanlar Adası (V. P a r k e r ı , Para (Salı. Çarçamba. Per Sapık (A. Perkins) (49 ae 32) G o z i e m m Eap»1 Çöl K a n u n u (A. Mekin) 2 Ölüme Meydan O k u YEN1 şembe, C u m a 21.15 t e ) K o rım • Vaztfeml Tapanm CAK.SIM 144 31»!) 2 B!z Insan Değil miyiz yan Anne. c a m ı n Nlşanlısı ( e u m a r t e s l MÜKtB Ö Z K O t (Karac» TlMehmet Efe (E. Kolçak). İN'Cİ: (48 45 95) Sahane Züpazar 16,15 ve 21.15 d e y s t r o « u n a a ) (44 80 68) Her R AO1Rö Y jrurtler ( F A k m ) . 1 Aşk Orada Başladı fF. BAKIRKÖY HA1JCEVİ: ı K a Aişam 18 d e Pazartesi KERVAN': 14S 04 231 Şaşkın H a k a n ) . 2 Biz İ n s a n Deattl Kim?» pazartesi, salı jı.30 a a «A?K Açfc A«k> 15LK (OsKUdaJl (36 24 93) Baba <J. Robertsonl. ğil miyiz? (T. Özatay» hariç h e r g ü n 21.15 pazar PATİH: (22 01 71) Hüllecl Gençlik Küzgârı (E. H ü n ) . KONAK: (48 26 06) Sevimli 15 ve 21.15. KADIKÖY: BoztîK Düzen I S 1 A N B Ü L İHYA: Şahane Züğürtler Aüe (H. Fondal BULVAB: (21 «8 92) K.an ü o (Hergün 21, Pazar 15.30). OPEKA: (36 08 21) Mirasyedi RÜYA: (44 84 ?.9ı Feza SaÜSKÜUAB: S a n e m d e o e ı 21. ro? PazBTtesı Ha riç. ALEMDAR: (22 36 83) Meh ÖZEN: (36 99 94.Barut Fıçısı vajı (Japonca H i. Pazar 15.30 d a ÇELIKTAŞ: (53 43 70) G ü n a h DORMEN: (44 97 36) Alamanmet Efe (E. Kolçak). LÜKS: (44 03 10) Şahane tan Sonra (B. Sullivan) AYSU: (21 19 17) tsimsiz TEPEBAŞI: (44 21 57) P a vadan 8 u î a r Gellı Bizlere Züğürtler OZUNKAVA: (53 41 43) GENAR: Aşk Z t n r l r l : DaktUoK a h r a m a n l a r (F. H a k a n ) . zar Pazartesi . Ç a r s a m , LEVENT: 163 55 39) ba • C u m a saat 21 d e . lar ve K a p l a n Sensiz Yasamam ıB. Bardot • BULVAR: (21 35 78) Ş a h a n e ' Yosmanın Belâhsı Züğürtler (A. I s ı k ) . i SİNEMA 63: Ş a . k ı n Sıcak tSTANBUL: (44 22 36) Ten Pazar 15.30 Kurt Satıtaıış LÂLE: (44 35 95) B a r u t FıçıNişanlıs) Salj. Persembe, Geceleri. KULOp (S Bajll (ST183) cere Dibin Kara (Pazartesi \ SJ (F. G l r i k ) . Cumartesi 21 d e . Mirasyedi ( F . A k m ) . j SCNAR: (3fi 03 69) Kralın hariç bergün 21.15). SAHAY: Bclâlı Baba (T.R.) KOMEDİ (44CM09 (22 38 80) j Silâhşörleri aİTLRtZ SÜECTRJ BNGtN VeNt SİTE: (47 77 82) Kahraman MARMARA : Paz&rfist, perşemb« cuma, Sapık (A. Perkinsı I SÜREYYA: (36 06 821 Taklp CEZZAB: (İstanBu) TlyatroAvci (S. Granger) cumartest «Zalamea Kadısı» Peşlnde (R. Hudson) Sevimii Aile (H. F o n d a l . (Sa ŞAN: (47 67 92) Çöl K a n u n u s u n d s OlreEler Arasınaa ( h e r arede» Bitmiyen Balayı KEKS: (36 01 12) Gangster gtln 18.15 p&zaıtesı 21.30 a » ) Hergün saat 21 d e «PazarteTAN: (48 07 40) K r a h n Silâb sl Persembe» lerln Pestade (E. Presley) ŞIK: Mlraayedl ( F . AJtm). Börlert. KAEACA: Prenses H a z r e t l e n Sinemaiar : Tiyatrolar: IŞ SAATLERİ Babam annemin ist^mesi için başının etini yediği zammı patrondan ister de alırsa noolur bana da bir bisiklet alsın. 6.27 Açılış 6.30 G ü n a y d ı n "•30 Saz eserleri 7.45 Haberler ve 7.30 Sabah çayı 7.45 Haberler hava d u r u m u 7.35 Ankarada b u ve hava d u r u m u 7.55 Istanbulda gün 8.00 Sabah müziği 8.15 bugün 8.00 Şarkılar 8.15 Kü Küçük ilânlar 8.20 Her telden çük ilârüar 8.20 Bu sabab sizinie 9 00 Soiistler Orkestralar 9.15 8.40 İstanbulun se?i 9.00 Çocuklar Çocuk bahçesi 9.30 Şarkılar için 9.15 Türküler 9.30 Kadın 9.50 Ev için 10.10 Çeşitil melodive ev .9 50 Ev k a d ı n n u n istekîeri ler 10.25 Dikkat trafik 10 30 10.10 $ a r k ı l a r 10.30 Arkası y a r ı n Türküler 10.45 Arkası y a r ı n sa 10.35 Haftanın bestecisi 11.25 bah 11 05 Şarkılar 11.20 Konser saati 11.45 Türküler 12.00 K ı b n s Türküler 11.40 Çahşırfcen müzik 12.00 Şarkılar 12.20 Küçük or M n 12.10 Öğle tatili için 12 25 Küçük ilânlar 12.30 Jki solist soykestra 12.35 K ü ç ü k ilânlar lüyor 13.00 Haberler v e hava 12.40 S a r k ı l a r 13.00 Haberler v e d u r u m u 13.20' Öğle konseri hava d u r u m u 13.20 Line Renaud 13.45 Türküler 14.00 Sarkılar ile o n dakika 13.30 Reklâmlar geçidi 14.00 T ü r k ü l e r 14.15 Saz 14.20 Çeşitli solisîler, çeşitli orkestralar 14.45 Türkiiler 15.00 eserleri 14.30 Konçerto saati Kapanış. 15.00 Kapanış. 16.57 Açılış 17.00 S a z eserleri 16.50 A ç ı h ş I6.5S Kur'?nı K c Î7.10 K u r ' a n ı Kerim 17.18 rim ve Ney taksimi 17.04 Iftar İftar vakti 17.19 Saz eserleri vakti 17.05 İncesazdan Segâh faslı 17.30 Çeşitli müzik 17.55 Küçük 17.30 Ocak başı 18.00 Reklâın ilânlar 1800 Reklâmlar geçidi programları 19.30 Şarkılar 19.00 Haberler ve hava d u r u m u 19.50 Uykudan önce 19.55 Küçük 19.30 Küçük müzik albümü 19.45 ilânlar 20.00 Radyo romsnı Küçük ilânlar 19.50 T ü r k ü l e r 20.10 Şarkılar 20.25 Radyo Madri20.05 Spor gazetesi 20.20 Şarkılar gal korosu 20.40 Türküler 2055 20.40 Alkatraz Kufçusu 21.10 Küçük ilânlar 21.00 Dünya ve Beş çizginin getirdikleri 21.45 bi* 21.20 Klâsik Türk Mi'siğı Saz eserleri 22.00 Reklâmlar gekorosu 22.00 T.B.M.M. saati çidi 22.45 Haberler v e hava d u 22.20 Baleye çağrı 22.45 Haberr u m u 23.00 Radyo senfoni orkesîer ve hava d u r u m u 23 00 Her trası 23.35 Dans müziği 24.00 hafta bir yorumcu 23.45 Gece yaKapanış. rısına doğru 24.00 Kapanış. ANKARA İL RADYOSL1 İSTANBCL fL RADYOSU 37.57 Açılış 18.00 Dansa cağrı 17.58 A ç ı h ş 18.00 Küçük konseı 18.30 Bir konçerto 19 00 Dün 18.45 Dans plâkları 19.15 Hitnı derı bugüne 19 30 Fransızca m e ve melodi 19.45 PlâkJar arasında lodii e r 1 9 4 5 R a c f y o ile Fransızca 20 15 Radyo ile A t a a n e a 20 30 2000 JuJiııs Katchen çoJıyor 20.30 Solodan soloya 21.00 Konser saionPlâklar arasında 21.00 Dilek P ı l a r m d a n 21 40 Opera ve operetlernarı 22.00 Üç yayında bir opfra den 22 30 $ a r k ı l a r 23 30 Cazse 23.20 Dans nıu7iii 21 (V) Ks verin saati 24.00 Kapanıs. panıi.