14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8AH1* E JUÜ CUMHUKIYE'l 26 Ocak 1965 ıtıı|ıııımımıııuıuıınuınııi!iııiHiıiMiıııııııuıııııiHiuıınnıııuıııiHiııııııi!iııııuııııuıııııiiiııııı=ıııı Doğrular ortaya çıkıyor Arkadaşımız Yılmaı Çetiner'in Kongo yazılarını okuduğunun tahmin ederim. Cumhuriyet, Kongo'ya bir Türk gazetecisini göndermekle pek iyi yaptı. Çünkü bizler yabancı ajanslann her göylediğini hiç düşünmeden kabul etmek hastahğından çoğunlukla kurtulmuş değiliz. Arasıra böyle yerinde gözlemler, çok klşiyi nyandıracaktır. Bakın Yılmaz Çetiner, Çombe ordusnnda bolunan profesyonel beyaz askerler konusunda neler anlatıyor : « paralı askerlerin durumu çok daha ilgi çekiciydi. (...) Sanki hepsi birer Pardayandı kendine göre. Yüzlerce kişiyi öldüren tek insan! Bin kişilik âsi çemberini yararak hayatını kurtaran tek Belçikalı asker!.. Bir şehri teslim alan on üî kişi... Hepsi birer kahramanhk hikâyesi olarak anlatılıyordu. (...) Evet, gözü pek, proiesyonel askerlerdi bunlar ama; kar$ılannda sürü halinde ve bir top sesiyle korkup dağılıveren bir topluluk vardı... Tüfekli olan pek azı müstesna (Rus ve Çin tüfekleri), diğerleri evvelce bahsettiğira oklu yaylı siyah insanlardı bunların... Ücretli askerlerin ise her biri bir cephane deposuydu sanki!.. Makinalı tüfek... otomatik tabanca... Bu yetmiyormuş gibi bellerine asılı birçok el bombası! Ekserisini Belçikalı, Amerikalı ve Güney Afrikalı macerap«rest ipten kazıktan kurtulmus adamların teskil ettiği ücretli askerler, ayda 400500 dolâr maas alıyorlardı. Ayrıca hayatlan aigorta ettirilmişti. Sonra asıl mühirai, öldürdükleri insanlardan, yaptıklan har«ketlerden katiyen sorumlu değildüer. Gözlerini kırpmadan, kannca ezer gibi adam öldürüyorlardı bu askerler... Maaşları, harbederken elde ettikleri ganimetin yanında hiç kalırdı. Çombe onlara bu hakkı vermişti. Bir şehre önce ücretli askerler girecek, öldürdüklerinden de öldürmediklerinden de dilediği kadar para alacak... (...) ölülerin parmağını kesip yüzüJünü aldıklarını, evleri basıp para istediklerini Kongoda bilmiyen yoktu » | D Ü Ş Ü N C E L E R | Yapı ve Kredi Bankası aşağıdaki şubelerinin Zeyfinburnundaki gecekondulara su verilecek Zeytlnburnu bölgeslndekl. eT ve gecekundular» su verllmesl kararlastırümıştır. Sular tdaresl MüdürlüğU bu konuda etutler yapmaktadır. HAlen bölgenln su lhtlyacl 7 artezlyen kuyusundan karsuanmakta, Te 72 aokak çeşmesl İle halka lntlkal ettlrllmektedlr. Çeşmelerln 43 ü geçen yü lçlnde açUmıstır. Evlere su Terilmesl mümkün oldugu takdlrde halk çeşmelerl arttınlmıyac&k Te semt saklnlerl «aatlerce çesme baalarında tüklemekten kurtulacaklardır. Demokrasilerin Plimsoll Çizgisi ilimize çevnlen yeni bir kitabı vesilesiyle İngiliz sosyalistlerinden John Strachey'den bugünlerde yine söz ediliyor. 1943 yıhnda Attlee Kabinesinin bir üye si iken dilrauze çevrilen «Sosyalizm Nedir?» adlı kitabından sonra (ikinci baskısı 1961 yıhndadır) 1964 yıhnın son aylarmda da «Büyük Uyanış ve Demokrasinin Üstünlügü» adlı kitabı Türkçeye çev rilmiş bulunmaktadır. John Strachey, 15 temmuz 1963 tarihinde 61 yaşında iken Londra'da öldüğünde İngiliz basını, onun, Gıda Bakanı bulunduğu sırada İngiltere tarihine ilk defa olarak ekmek karnesi ni gelirdiğini belirtmişti. Samuel Plimsoll 1876 yıhnda ka nunlaşan bir teklifi yüzünden gemi lere çizilen çizgiye adı verilen İngiliz milletvekilidir. Bilindiği gibi bu çizgi «gemilerin müsaade olunan yükü aldığı zaman suya bata cağı kısmı« göstermektedir. J. Strachey'e göre «O günün açgözlü ka pitalistleri, gemilerini fazia yükle yip, çoğu zaman gemicilerin hayat laruu tehlikeye solnnaktaydılar. Bu yasa da bu yüzden çıkanlmıştı.» Plimsoll çizgisini «bütün ülkelerin çevresinde görünmez bir çizgi» olarak tasarlayan John Strachey, Türkçedeki ikinci çevirisinde bu benzetmeden su sonuçları çıkarmaktadır: «Eğer devlet gemisinde çizgi yukarda kalırsa, demokratik kurumlar yüriiyebilir; gemi güçlüklerle, suya girecek kadar yüklü ise, demokrasi orada yürüyemez. Bu çizginin işaretlediği genel gelişme düzeyinin altında olan ülkelerde demokratik kurum ları çalıs.tırmaya kalkışmak hem saçma, hem de zararh olur. Buralarda, bütün kötülüklerine rağmen mutlak bir yönetim kurmak, kaçınılmaz bir zorunluluktur. Fakat, öte yandan. (Plimsoll ÇizgisOnin üstünde kalan, yâni dünyanın bir çok halklannın taşımak zorunda olduğu cahillik, yoksulluk, ırk bö lünmeleri gibi yüklerle dolup taş mış bulunmayan ülkeler için, demokratik kurumlar çok yararlı ola caktır. Yeni TELEFON Numaralarını sayın müşterikrine arz edet Doç. Dr. Gavit Orhan TÜTENGİL Şehit gazeteciler bugün anılıyor İkl yü önce, Çatalcada karlara «>planaa trenlere glderlerkea Taztfe bajında donarak şehlt olan muhablr TUk Cezayirde çıkan Kevolution Africaine dergisi de Çombe'nin •el Kasapba$ı, loto muhablrl Âbldln fieretli beyaz askerlerinin konuşmalannı yayınlamıştır. Bn ko Behpur Te şoför TUkael Özturk, bugün nnşmalar Tılmaz Çetiner'in yazdıklarını her bakımdan doğrnlasaat 10 da Zinclrlikuyudakl kablrlerl maktadır. Çombe'nin profesyonel kaatilleri açık konnşnyorlar : basında yapuacak bir törenle anılacaklardır. Bazan çılgınca, bazan soğukkanhlıkla öldürüyordnk. AraAynı zamanda salr olanYüksel Kamıcdan bazılan zevk için eğlenerek öldürüyorlardı. sapbaşmııı gazeteclndekl çekmecednde öldürmek bir alışkanlık olmnştu. Rasgele. öldörüyordnk. bulunan jllrlerl bir araya getinierek Başımıza dert çıkmasın diye öldüröyordok. Kadın, çocnk, ibtiyar, bazırlanan <Ömür boyunca» adlı kltap biıim için hepsi bir idi... da bugünden ltlbaren satı$a cıkarüa Ayırmadan öldiirmek bize bir risk getirmiyorda öldflcaktır. rüyorduk... Kötülerle, iyileri... Mâsumlarla suçluları... Dostlarla M.T.T.B. halk oyunları dflşmanları ayırmadan... gecesi tertipledi Bütün anlatılanlar Kongo'da insanlık dısı bir katliâmın yiiMilli Türk Talebe Blrllgl Folklor MU rBtüldüğünü göstermektedir. Belçika Amerikan ortak çıkarmadürlüğü 28 Oc&k perşembe günü 8ar»y ıında öldürülen bir grup beyaz için dünyayı velveleye veren büslnemasında bir «Halk Oyunlan Oeceyük ajanslar durumu Belçika'daki büyük şirketlerin çıkarlarına sl» tertlp etmlstlr. nygun bir biçimde yaymasını bilmişlerdir. Oysa para hırsı, menBlllndiSl üzere M. T. T. Blrllgt folkfaat hırsı Kongo'daki beyazın Tanrısı olmuştur. Gözünü kırpmalor eklplerl bu sene YugoslaTyada yadan siyah insanlan öldüren bu beyazlar, Kongo halkını yampılan Beynelmllel Folklor Festlvallnde vamlıkla suçlayıp dururlar. Elbette Kongolular geriliğine geriblrlnclllk almışlardır. dirler. Ama bu serilik nasıl yokedilir? Kartal köyleri telefona Belçika şirketleri Kongoyu srimürdükçe mi Kongo vahşetten kavuşuyor kurtulacak? Kartal llçeslnde, köylerln telefona Kurtuluş Şavasını Batının sömiirgecilerine karşı vermiş Tiirk kavuşturulmaaı İçin bir Dernek kurul. halkı bu dâvaları çok iyi bilir. Yeter ki ona, gerçekleri olduğn muştur. gibi anlatalım; onu aldatmıvalım. Hâlen bazı köylerde sadece Jandar • ma telefonu bulunmakta Te köylüler Uçe İle yeterll «ekllde lrtlbat sağlaya ' mamaktadırlar. Dernek telefon dlreklerlnln temlnl İçin başladığı çalışmalan sona erdlrmelc tizeredlr. Dlrekler dlkildlkcen sonra llçenln 19 köyü İle Samandere na . hlyeslne telefon bağlanacaktır. Köy j telefonları llçede tesls edllecek blr santraldan çallşacaktır. karlarma eğilenler ve sorumluluklarının bilincine varatnıyan | lar Atatürk Dev | rimini bir «safra» lerde zaman zaman demokratik gibi atarak selâmet kıyısına yarejimlerle askeri reiimlerin birinaşacaklarını umarken denizi bıbirini takip etmeleri gerçeği, si tirmişlerdi. vil kaptanın «Deniz bitti» düşünYöneticilerin «sağduyu» su ile cesine yaygınlık kazandıran bir Plimsoll çizgisi arasında «devlet kerteye ulaşmasını izlemektedir. gemisi» nde bir ilişki olduğu da 3. Strachey'in özelliklerini say böylece anlasılıyor. dığı demokrasi, Plimsoll çizgisinin suya gömüldüğü ülkelerde zorla gerçekleştirilmek istenirse (1) Bk. Political Modernization «zararh» olur ve otoriter bir yö in Japan and Turkey. Princeton netimi zorunlu kılar. Bize kalır1964, s. 230232. (F. W. Frey'ın sa, yönetimin biçiminden de da Türkiye'nin eğitim sorunlarına ha önemli olan milli menfaatleilişen incelemesi adı geçen orrin korunmasıdır. Bu açıdan ba taklaşa kitabın 205 235. sayfalakılınca demokrasi de bir «araç» rındadır.) özelliği kazanır. Hangi biçim altında olursa olsun milletin varhğına ve geleceğine gölge düşüren yönetimler, eskilerin deyimiyle «tecviz edilemez». 4. Eflâtun'un «erdem» anlayışında olduğu gibi, demokrasi de kendisini meydana getiren unsur larla birlikte bir fbütün» teşkil eder. Fakat bu durum, demokrasiyi meydana getiren kurumlann bazılannın yürürlükte olmasını, Ingiltere'de böyle olmuştur, ortadan kaldırmaz. Siyasi edebiyatımızda yer alan «demokrasinin ıklimi» gerekçesi, engelleri aşmak ve gerekli kurumları yaratmak için değerlendirilirse haklı bir yorum bulmu? sayılabilir. Yazan: Beyazıt Şubesi 27 81 20 m m Asmaaltı Şubesi 27 91 10 TÜRK BASIN BİRLİĞİ Ltd. Şti. (REKLÂMCILIK) Telefon santral numaralarının 26.1.1965 den itibaren 27 82 00 27 82 01 olacağım saygılan ile bildirir. A Bayan Memurlar ARANIYOR Singer Şirketleri Uımım Müdürlüğünden Yazıhanemizde çalıştırılmak üzere çok iyi Ingilizce konuşan ve yazan, daktilo bilen kolej mezunu bayan memurlara ihtiyaç vardır. Ingilizceden başka Fransızea da bilenler tercih edilir. İsteklilerin e! yazıları ile yazılmış hal tercümesinden bahseden açık adresli dilekçe ve bir ndet vesikahk fotoğrafı, varsa bonservisleri ile birükte Cumartesi ve tatil günleri dışında hergün 14 15 arası Karaköy Yolcu Salonu karşısmda Singer Dikis, Makinesi Şirketi Personel Şefliğine müracaatları rica olunur. Yağmr devam edecek DeTİet Meteoroloji İşleri Grnel MU. durlugunden bildirildlğine göre, yurdumuzda hava: Do|u Anadolu bblgesinin kuztT ke sınılert ile doğu Karadenıl bolgesi parçalı bulutlu, diğer bölgeler çok bulutlu. Doğu Anıdolu bölgesinin güney kesimlerl İle güneydoğu Anadolu bölgeleri yer yer mevzü hafif jağmurlu, orta Anadolu, batı Karadeniz. Ege, Marmara, Akdenlz bölgeleri arasıra yağmurlu, Edirne çevreleri kar yağışlı geçecek, haTa sıcaklıklan kuzey Ege, Marmara, batı Ka. radeniz bölgelerinde azalacak, doğu Anadolu, doğu Karadeniz bölgelerinde biraz artacak, diğer bölgelerde öncmli bir degişiklik obnıjacak, rüzgârlar Ege, Marmar* bölgelerinde kuje.T yönlerden kuvTetli diğer bölgelerde güney ve doğu yönlerden hafif. arasıra orta kuvrette esecektir. S Reklâmcıhk (248) 1123 Türkiye Kezclay Derneği Genel Iterkszfcden: Türkiye Kızılay Derneğinin olağanüstü genel kongresi 29 ocak 1965 cuına günü saat 10 da Ankaradaki Genel Merkez binasında yapılacaktır. Nisap hasıl olmadığı takdirde erlesi günü aynı saat ve mahalde toplanacaktır TÜRKİYE KIZILAY DERNEĞİ GENEL MERKEZ KURL'LU KONGRENİN GÜNDEMİ: 1 Yoklama, 2 Açış konuşması. 3 Genel kongre başkanı, iki başkan vekili ve iki kâtip seçimi, 4 Ana tüzük tasarısmın görüşülmesi. ' Cumhuriyet 1111 OCAK 26 RAMAZAN 23 6 • 5 c 3 S C3 5. Türkiye, yeni Anayasasının j getirdiği kurumlarla ve kısa sü ' rede gerçekleştirilmesini öngördüğü reformlarla «Plimsoll Çizgisi» ni suyun üstüne çıkarma çabası içindedir. Demokrasinin geleceği geniş ölçüde bu çabaların başarılı olmasına bağlıdır. Bu sebeple reformları önlemeye ve demokratik kurumların işleyişini güçleştirmeye çalışanlar bindikleri dah kesmekte olduklarını unutmamalıdırlar. evlet gemisinin «Plimsoll Çizgi«i» ni suya gömen yükler ayrıca, demokrasi bir bütün derasında yoksulluktan önce cağildir. Demokrasiyi ya hep ya hiç uygulamamak diye bir şey hilliğı sayan John Strachey, yöneticilerin okumuşluğu ele alına söz konusu olamaz. Demokrasiden çok, belli demokratik kunımlardan cak olursa Türkiye bakımından söz etmem de bu yüzdendir, Yasa yö düşündürücü bir başka konuya netimi, söz özgürlüğü, sendikalaj bizi sürüklemiş olmaktadır. Türma özgürlüğü, rakip siyasi partikiye'de milletvekillerinin eğitim ler kurma özgürlüğü, oy verme öz seviyelerini araştıran Frederick gürlüğünden söz açtım. Demokrasi \V. Frey'a göre 19201957 yılladediğimiz şey bu kurumların top rı arasında T.B.M.M.'nde yer alan lamıdır ve bunlar aslında birbiri2210 milletvekilinin »o62'si ünine bağlıdır. Fakat önemli süreler versite mezunudur. «Bilinmiyenboyunca, bir ülkede bunların anler» hesaba katılmıyacak olursa, cak bazılan yürürlükte bulunabiJir. Örneğin bir ülkede, y^ja yönetiminin kurulmus";felmasırtsrafBu »ljlfigP«^# men, genel oyla seçilen hükümetler kurulamaması olağandır. Pageçen surecteuniversite çıkışîı kistan ve Gana gibi... (Adı geçen milletvekilleri oranı °o69 ile »o78 kitap, S. 5 > 7 arasında değişmektedir. F. W. Frey bu durumu tesbit ettikten trachey'in devlet gemisine çiz diği «Plimsoil Çizgisi» şu yan sonra, «halkının dörtte üçünün okur yazar olmadığı bir dönemları ile düşündürücü olmaktade temsilcilerinin dörtte üçünün dır: üniversite mezunu oluşuna» par1. Bir ülkede demokratik rejimak basmaktadır. (1) Bizim yap min yürümesi ile taşınılacak yükler arasmda bir bağlıhk vardır. De tığımız hesaplamaya göre 1957 1960 döneminde de, Yassıada'da mokrasinin işlemesi için Plimsoll çizgisi suyun üstünde kalmahdır. yargılanan D.P. iktidarınm 417 Aksi halde geminin yürütülmesi milletvekili için. yüksek öğretim «muhatarali'dır. Bu durumda söz yapanlar oranı 1İ72.4 olup doktokonusu tehlike geminin batması derası bulunanlar o'o2.2'yi bulmakğil, karaya oturması şeklinde anla tadır. şılmalıdır. Başka bir deyişle, ÇaDevlet gemisini karaya oturtan balama kaptan, ben gidemem» hali on yıllık iktidarın son temsilcilesöz konusudur. ri demokratik yönetim için yük2. Demokratik rejimın yürüsek öğrenim görmüş olmanın yetülmesini güçleştiren »yükler» ter olmadığını açık ve seçik olaarasında sayılan «cahillik, yokrak ortaya koymuşlardır. Bu osulluk, ırk bölünmeleri» gibi lay bir yanı ile milli eğitimimiyüklerle dolup taşmış olma duzin de yüzkarası sayılabilir. Kaprumu hatıra az gelişmiş ülkeleri tan köprüsünden «nurlu ufukgetirmektedir. Az gelişmiş ülkelar» a bakacaklanna kişisel çı D TAWBUR ÇALIŞIRKEN RULLANILABİLİR Tamburunun içine koyacağınız 4 kilo çamaşırınızı su musluğunu açıp, hava veya bütan gazını da yaktıktan sonra bu 4 düğmeye basmak suretile HİÇ E L DEĞMEDEN kaynatır, yıkar, durular ve çamaşırın suyunu alır. S İ N G E R ÇAMAŞIR MAKiNASI RAHAT YIKAMAK TERTEMİZ YIKAMAK İÇİN V. 1 7.15 12.26 15.02 17.18| 18.53 5^29 1.5S 7.10 945 12.00 1.35 12.13 SUBAY ve MEMURLARA • PEŞİN FİATINA SİNGER* ipfelNGER TESCİL EDİLV.15 y ^ ^ (M'KS^^^ PEŞINATSIZ TAKSITLE Trençkot • Pallo F'ardes'.i Manto, Ço'uan Elbise Kuıııaş • Ceket Pântalon BOZKURT TERYLENE Kauçuklu pardesii Çocuk elbiseleri Conılek Pijama Ayakkabı • Triko v 's. ÇAMAŞIR MAKJNASI (Reklâmcıiık: 253/1124) ZARİF GİYİM EVİ Heris 1110 ıSultanhamam liacopulo han aitındafcadde Ustü)35 Tel: 27 23 46ı ClMHLKİYKTin Tefrikası ı 44 ı Cumhuriyet'e ıBarbaros amtının çinileri noksan BeşiktaşUn Mustafa Altan yaHyor, Beşiktaşta bir Barbaros anıtı oldufunu, bu anıtın önünde küçük bir meydan bulunduğunu, şüphesiz, bilmeyen yoktur. Gene bu meydanın senelerce önce yarısının çini döşendiğini ve diğer yansının, bilinmeyen bir sebepten dolayı, bir türlü tamamlanamadığını oradan geçen herkes bilir. Her sene Denizcilik ve Kabataj Bayramı törenleri burada ya püır. Bu törene Belediye ilgilileri de katılırlar. Amtının önüne mektuplar birkaç yüz çini döşeyip burasım tamamlayamayan ilgililer halktan sıkılmasalar bile kendisiyle bu kadar övündüğümüz Kahraman Türk Denizcisinin ruhundan da mı sıkılmıvorlar acaba? Beşiktaş'ta hızlı bir imar faaliyeti devam ettiği bu çünlertle bu meydana da el atümasını sayın Belediye Başkanı İşcan'dan rica edivoruz. BOZKIRDAKI ÇEKIRDEK Bozkırdaki Çekirdek 133 Yazan: KEMAL TAHIR Bozkırdaki Çekirdek 135 Bir İranlı nektuplasmak istiyor Türkçe. farsça, inçilizce ve rusça bilen bir İranlı mektuplaş mak istiyor. Adres: Ali Didegân The Phartnacie Shargh Resht İran Borkırdaki Çekirdek Bilmem orasını... Bildiğim, senin ağzın kötü ahşmış bu karıkız lâfına... Bu gidişle sen çok bunahrsın, Allah bilir ama, canın epey üzülür senin Sopadan kemiklerin yumuşar. Musa Korkut çevresine bakarak arka aradı: Bunda ne katülük var yahu? «Okuma arkadaşlanmızın tutannı bilelim» demenin suç neresinde? Bekir Ozan bukez bir başka sesle lâfa karıştı: Tutan, arkadaş .. Benim bildiğim, şimdilik dört bayan... İkisi bizim Çakıldan, ikisi Yamörenden... Kıraçtan Timur Arslan şaştı: Yamörenden mi? Yamören bizim Kurşunluya bağlı . Benim bildiğim Yamören, yaban yere kız vermez ama, bu iş nasıl olmuş? Yamören, bizim Murat Eğitmenia köyü... Bildtm Murat Eğitmeni... Kulaksızın Murat derler... Yakup Ağamn Murat... Kardeşi Mustafa aıtam vurup dama girdi. Evet... Bildiğin Murat Eğitmen... Murat A ğam bakmış ki, bizim buranın adamı kızuıı esdüdüye gönderici değil... Çakühlar Murattan ENSTİTÜ demesini öfrenmişlerdi. Bekirle arkadaşları, köylüye uyarak, alay olsun diye, esdüdü diyorlardı: Sıvadı paçalan... Bir adamın sözü nereye geçer en önce? Kendi köyüne geçer. Oediğim, sayüan adam için. Sayarlar Yamörende Murat Eğitmeni... Direk gibi doğru bllirler. Çekti aldı, Murat ağam, kızlardan ikisini... Benim bildiğim, bes »ınıfh okul yok, Yamörende t)ç sınıfı iyi okumuşlardan aldı. Eğitmendir Murat ağam, bizim Çakılda... Gerisini de biz verdik! Kamyonun teknesine ağır bir sessizlik diiştii. Tosyalüar Virankaleli Korkuta, merakla baktılar. Musa Korkut, kasümakla sinmek arasında bocalı yordu. Çakıllı Yıldız Ulakla Ökkeş Yiğit ondan daha Bilclim bey, diyor ki «Dağdan suvu ovaya indirirsin kızı alırsın!» diyor. Ferhat Pelvan, ellerine tiikürüp, şu kadar batmanhk külüngüne yapışıyor, «Ya hak, ya Şirin .. Ya hak, ya Şirin» diyerekten kayaları yarıp suyu ovaya indiriyor Hıdır Molla, Bekirin gözlerine çok şaştı: Aman ağa:.. Bizim oradan mısın yoksa? Yok! Nerden bildin öyleyse bizim oranın Ferhat Pelvan meselesini? Kerametimden... Biz Çakıllılar az biraz keramet sahibiyizdir, Hıdır Ağa. Okul, yatakhane, işlik var mı Keşiş Uüzünde? Onu anlıyalım! Soruyu Hıdır Molla duraklamadan karşıladı: Yok... Ne zaman geçtin oradan? Geçen yü... O zamandan bu zamana vapmadıkları nerden belli? Yapüsa duyardık. Bizim köy dağın başmdadır ama, adamının yedi vilâyet toprağından haberi vardır. Musa Korkut kötü kötü güldü: Tamam... Yitirmezsek bulduk haberciyi *Tkadaşlar: Dünyanın altından. üstünden haberi var bu Yusuflunun . Söyle bakalun Hıdır Ağa kızlann tutarı ne kadar, bu bizim Oumanlı Boğaz esdüdümüzde? Hıdır Molla kötü kötü sırıtıp yalanarak karsılık Terecekti ki, beli kavallı Virankuleli delikanlı Boranlıdan Paşo Ay\az donuk donuk baktı, daha da bakacaktı ama, dönemeçte kamyon savrulunca •endeledi. Kız habercisi değiliz arkadaş biz, haber »oracaksan bize erkekten soracaksın! Senin yüreğinde domuz pazarhğı olduğu antaçüıyor kavalcı! Sornmu neden çektin kötülüğe?.. çok bunalmışlar. bu boşbo;az Bekirin bu çapraşık lâfı nasıl bağlıyacağını gerçekten merak etmeye başlamışlardı. Bekir Çöllo'nun başım okşıyarak gülümsedi: Bizim Çakıl da, yaban yere kız vermez, Virankaleli ... Bana sorarsan Yamören de vermez. Bunların vermeleri. Murat Ağamın esdüdiide olma.şından. . Bu kez ESDÜDÜ lâfına inatla basmıştı: Aklınız yattı mı, şimdicik. arkadaşlar? Biri çekinerek sordu: Demek sizin eğitmen de, esdüdüde?.. Evet... Hemi de, kazanın Eğitim Memuru, vilâyetin Eğitim Müdürii gönderdi belleme!... Dosdoğru Ankaradan geldi emri... Murat Eğitmen deyince, on dakika düşüneceksin! Karıkız lâfı etmeye geldi mi, namusa kara çalmadıkça bunda bir kötülük yoktur. Murat Ağam der ki, «Şehir okullarında. diz dize okur kızerkek» der, «Yıllardanberi bu böyledir, kimse kötüye almaz» der. Köy esdüdülerine geldi mi, gözü götürmüyormuş bazılannın... Hemi de, kızını oğlanlarla birlikte okutan kodoşlarmış bunlar... Neden? Aklınca köylüyü adamdan saymıyor dümbük .. Kendinin ırzı var da, bizim yok! Bekir kızmış, başını okşıyarak konuşurken Çöllonun, dalgınlıkla canını yakmıştı. Hayvan nazla inledi. Virankaieli Musa Korkutun köylüsü Dursun A lıver, sözü değiştirmek için kolladığı fırsatı buldu: Alaman iti dedin buna, öyle ya? Alaman evet... Av iti? Av... Fransızı bununla mı avladı, Alaman sakın? İyi bildin, bununla Edermiştir öyleyse yüz kayma Bin kayma bile edermiştir. (Arkası var) Tekel Yardım Derneğinin cevabı Bahkesirden Emln Arat imzasly le gönderilip gazetenizin 18.1.19S5 tarihli ve 14537 sayılı nüshasmm (Mektuplar) sütunıında yayınlanan bir yazıda, 13 temmuz 196A de emekliye ayrıldığı halde avansının bugüne kadar verllmedlğlnden sikâyet edilmektedir. Yaptığımız inceleme onunda bu lddianın hakikate uymadığı anlasılnııstır. Çünkü geçen 1964 yıhnda Balıkeslr Tekel Basmüdürlüğünden Emin Arat adında bir üye emekliye aynlmamıstır. Bu bölgeden Bahri Sezgin ve Emin Ati adlarında ikl üyemlz emekll olmus ve bunlann avanslan da aylarca evvel kendilerine Sdenmif bulunduğu gibt bugün ödenecek hiç bir avans isteği de mevcut değildir. Kenan Sungun Tekel Yardım Derneği Müdürü Ulaştırma Bakanı bıana cevap vermelidir... Son günlerde Sayın Claştırma Bakanı hakkında çok sitayiıkâr sözler işittik. Ulaştırma câmiası en sonunda, galiba lâyık olduğu bir Bakana kavustu. Şimdi, genç ve dinamik Bakandan son bir hamie daha bekleniyor. Türkiyedeki Hava Trafik Kontrolörlerinin uğradıkları haksızlıklar, nihayet resmî ağızlardan da açıkça duyulmaya başlandı. Meselâ, 2/1/1965 tarihli Cumhuriyet Gazetesinde neşredilen bir yazıya cevap olarak, Devlet Hava Meydanları Işletmesi Umnm Müdürlüğünün 20/1/1965 tarihli Cumhuriyet Gazetesinde neşredilmis olan cevabı. bn güne kadar insafsııca istismar edilmiş olan bu insanlrrın durumunu açıkça ortaya koymuştur. Maalesef bu çok acı bir gerçektir. Sayın Mahmnt Vural bu acıklı ifşaatı okuyup, kontrolörlerin bir türlü vtrilemiyen bu haklarını öğrendikten sonra, acaba ne düşfinüyor? Artık ba perişan manzarayı Bakanlar Kurulunj ve Millet Meclisine götürmenin zamanı gelmemis midir? Bu yaraya Ulaştırma Bakanı nester atmazsa, Mecliste bu mevzu ile kim alâkadar olur? Cevabınızı sabırsızlıkla bekliyoruz Sayın Bakanım . CÎsim ve adres mahfuz)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle