14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE İKİ 2 Ocak 1965 T1I1IIIII11IIIIIIIII1IIIIIII1 Törkiye, Panama, Venezuela... Eregli DemirÇelik Yonetim Kurulu Başkanı, yolsuzluk iddıalanna bir basın toplantısıyla onceki gun cevap verdı Büıyorsunuz biz bu koşede Ereğü DemirÇelık tesıslerinın durumuna daır vaktıyle yazdık. Ancak hemen ve dıkkatle belirtmeliyiz kı bu işin ikı cephesi olduğunu hiç unutmamak gerektir. Birinci cephe prensipler meselesidir. Erefli DemırÇelik kuruluş prensıpleri bakutundan tenkid edilmelıdır once Çunku Erefli Demır Çelık bu köşede dokumunü çok yaptığımız 49 + 51 = 100 formulu ıle kurulmuş sayısı çok tesısten bır tanesıdır. Bu biçıın şirketlerın ozeUiği şudur: Devlet yüzde 51 ortaklığa sahiptir. Sermayenın buyuk bölümfi devlet hazinesinden çıkar. Ama devletin şirket ustunde murakabe hakkı yoktur. Hazıneden çıkan mUyonlar talihlı bır takım vatandaşlann emirlerine verilir. Ve kontrol edilemez. Bu durum elbette bılınen ve bilinmİTen bir suru yolsuzluğa yol açacağı gıbi devlet hazinesinden çıkan parayla sıyasî bakımdan birer kuvvet olan malî gruplar yaratır. Yukarıda soylediklenmız dâvanın birınci cephesıdır. Bır de işin ıkinci cephesi vardır ki o da bu yolsuz prensipler içınde, yanı yururlukteki şirket statukosu içinde yapılan yolsuzluklardır Biz bugunku yazumzda sadece işin prensipler bakunından yolsuz manzarası ustunde duracağız. Ve herhangi bır anlaşmazlığa meydan vermemek için Erefli DemirÇelık Yonetun Kurulu Başkanı Bav Daniş Koper'in basın toplantısında söyledıklerıni aynen alarak ustunde konuşmak istiyoruz. Bay Daniş Koper'in sozleri yalnız Ereğli DemirÇelık tesislerinin değil, bugun Turkiyenm içinde bulundufu durumu tesbit eden çok deferli birer belge halinde basında yayınlanmıştır. 1 Eref h Demır Çelik Yonetim Kurulu Başkanı Bay Daniş Koper diyor ki: «îşletme sermayesınu yuzde 51 ınuı devlet sektorune aıt olduğu halde devletin murakabesının bulunmayışı hususu doğru dur Çunku tesıslerın kuruluşu ıle ılgılı olarak Amenkalılarla yapılan anlaşmada bu husus şart koşulmuştur» Bu acıklı itiraftan anlaşıldığı uzere Türk devletının kontrolunu kabul etmijen ve bu şartı bıze kabul ettirenler Amenkalılardır. Yabancı sermaye bövlece kendi goruşunü Turk toplumuna empoze etmekte ve bizim ıçişlerımızde kendi sıyasi goruşleruıi desteklıvecek ekonomik, kaleler kurmaktadır. 2 Ereğli DemirÇelik Yonetim Kurulu Başkanı dıvor ki «Koppers fırmasının (tesısi yapan fırma) hem satıcı, hem alıcı olduğu iddiası doğrudur Ancak alıcı dunımunda olan Koppers, mallann en ıyısının kendısının satıcı olduğu fırmada bulun duğunu bıldığı içın, bunlan oradan almıstır Tesıslerın kuruluşun da AIX) bu hususu bır şart olarak ılen sürmuş ve zamamn ılgı lıleri tarafmdan da kabul edılmiştır » Bu, aküları durduracak bir mantıktır. İnsan manavdan bır kılo elma alırken bile manavın sovledığıne ınanmaz da malı kontrol eder. Ama Yonetim Kurulu Başkanının pek hazın ıtirafından gene anlaşıldığı gıbi bu akıllan durduracak şartı da tesislerin kuruluşu sırasında yabancüar bize kabul ettirmişlerdir. 3 Erefli DemirÇelik Başkanı diyor ki «Koppers Iırmasının Amenkada değıl de Venezuelada ış görduğü ıddıası doğrudur Ancak fırmanın esas merkezı Amerıkadadır Venezueladakt ıse bır fılyaldır Nasü Onasis genulerini vergl mevzuatı bakımmdan Panama bandırası altında işletiyorsa, bu firma da bu şeküde hareket etmektedır » Bu sözlere de hayretle «maşallah» demekten başka ehmızden bir şey gelmiyor. Bildifınız gıbi Venezuela, Amenkanın ıktisaden sömurgesıdir. Panama da dyle Yani Amerikan kapitalisti vergı kaçırmak ve somurmek içın gider buralarda şirket kurar. Anlaşılan Ttirldyeyi de Venezuela gibi dişine uygun bulmuştur. Peki kendi devletinden vergi kaçırmak için Venezuelada şirket kuran adamın, benım vatanıma kazık atmak için elinden geleni yapmıyacağını kım bana temın eder? Kendi milletını düşunmıyen kışi Türkiyeyi mi duşunecek? Duşunur, ama ışte boyle duşunur. Tıpkı Venezuela gıbi Hem alıcı, hem satıcı olmanın yolunu bulur. I ç misli pahalıva tesis kurup, devletı de bir yana iterek kânnı pesinen garantıye alır. Bu konuda soylenecek pek çok şey vardır derçek şudur ki Ereğli DemırÇelık Turkiyenm bugun içinde bulundufu sıvasi ve iktiıadî çıkman gosteren bir koca âbidedır. Ve rnuhakkak devletin ve milletin kontroluna girmesi gerekir. Sömurgecıhk zıhniyetinin («Uk sanayümizde at oynatmasına imkân vennemelıyiz. =haberferî kallıiıııııa Ramazanda lokantalaı sabaha kadar açık kalacak B fstanbul Belediyesi, yaklaşan Ramazan münasebetiyle, kendisını ılgılendıren konularda çalışmalar yapmaktadır Geçen yıllarda olduğu gıbi bu Ramazanda da, lokanta, aşçı, kahvehane, muhallebıcı, ışkembe cı ve pastahane gıbi halkın yı yıp ıçmesıne mahsus muesseseler, ımsâk vaktıne kadar açık kalabıleceklerdır Bununla ılgılı karar Beledıye tarafından ılan edılmıştır Ramazan suresınce yumurtalı pıde ımalı ıse yasaklanmıştır. Fırınlar, ekmek sıkmtısına meydan verılmemesı ıçın ancak saat 25 ten sonra pıde ımalıne başhyabıleceklerdır ır memleketın kalkmması, ekonomık ve teknık yonlerden guçlenmesı, buyuk olçude ınsan eme D Ü Ş Ü N C E L E R Günün Konuları Hedefleri Eğitim Plânlaması Serbest Malî Müşavirlil Kanunu Tasarısı Yazan: Rüştü ERİMEZ Mallye Bakanlıgı Hâlen. Mıllet Mechs.nde go olan Ser hest Mali MuşavırıiK Kanunu Tasarısı bellı bır kultür sevıve «nî "hta\m eden ve daha «yade sını '""Vj^ ^ n a n D l r roe,,iek koîunun^belh b.r n.zama b a | h o larak, ekonomik ve sosyal hava tımıza katılmasını on gormek tedır. Tasarıvla, organı/e edılmesı ve nızama baglanması on çorulen mesleğın mensupları, teşebbus ve .sletmelerın muhasebelerını kurmak, yönetmek bunların he sap vonu ıle ılgılı kanuniara ve kın her turlü ıslerıni duzenle kanunların uygulamalarma ılısmek, muhasebe, ısletme ıktısadı ve malı konularda ıstısarî mahıvette mutalâa vermek, bılânço bevanname ve rapor duzenle mek, murakabe, ınceleme, bılânço anahzleri, ıslâb tahkim, be yanname tasdıkı ve bılirkısılık >apmak gıbi ısletme ıktısadı muhasebe, malî hukuk ve tıcaret hukuku alanlannda bılgi ve ıbtısas sahıbi olmavı çerektiren ıslerdır. Bu bakımdan mesieğe katılacakların belırlı bır oğrenım sevıveî*nde olmaları zorunlufu vardır. Memleketımızde, Serbest Malı Müs»v.rlık meslefinın kurulmasını gerektiren nedenler söyle sıralanabilir. Bugun memleketimız, buyuk bir iktısadî kalkınma faalıvetine gırmıştir. Iktisadî alanda basarılı bir kalkınma hızına ulasılabılmeslnin ilk sartı ekonomik duşunce ve zıhnıyetın on plâna alınması ve bu zihniyetın en kuçük işletmelere kadar girmesi dir. Iktısadi kalkınma çabasının gerçekleşebılmesi, munferıt ıslet melerin sağlam bir ekonomik bttnyeye sahip olmalarına, rantabl ve produktıf çahşmalarına bağhdır. Bu ise isletmecilık alanında muhasebe, butçe istatıstık ve malî konuların plânlanması nın ön sıraya geçmesiyle mum kiindür. Girişilen kalkınma faalivetının başanlı olabilmesi içın •şletmelere, isletme iktisadı, muhasebe ve her türlü malî konu • larda vardımcı olacak ve onlara vön verecek kapasite ve veter likte eleman vetıstirilmesi gerek hdır. Işletmecılıkte, muhasebe ve mali konular buvfik bir önem arzetmektedir. Muhasebelerinı giı nün icaplarına ve isletmenin tek nık bfinvesine uygun olarak kurup vur'tmiven ısîetmelerin iç ve dış pıvasanın gereklerine uv • gun çalısmaları mümkun olamaz. Denilebılir ki, işletmeler. istihsal IIIIIIIIIIIIIIIIIIHiııııııııııı r ' • ^ * ^ * ^ * Yazan: m^ı^t^ı^tm Dr. Cemal Yıldırım Orta Doğu Teknık Unıversıtesı Oğretım Ujesı dozunu ve şeklını tâjın etmede âzamı hassasıyetı gostermek gerekir Bır toplumun eğıtım ıhtıyacı nedır, bu nasıl tesbit edıhr'' Bu so runun cevabını ararken her şeyden once o toplumun sosyal, kulturel ve ekonomik kalkınma hedeflerını ve maddi ımkânlarını ıyı bılmeye ıhtıyaç vardır Eğıtımde geleneksel olarak ıkı amaç daıma çarpışma hahndedır Eğıtımı fertlere ıs tıdatlarmı gelıştırmek ıçın bır fır sat bır hak olarak tanı>anlar karşısında, sosyal veja polıtık gajele lerın gerçekleştırılmesınde bır vâ sıta sayanlann yer aldığını goruvoruz amammızda ekonominin mıllet ler hayatında gıttıkçe buyuven onemi ve teknolojının sosyal yapıda yarattığı bir takım dengesizllkler eğitıme daha onemli bir gorev yuklemektedır. Eğıtım ister ferdın kışilıgini ve potansiyellni id rak etme ımkanı olarak alınsın, Is terse toplumun manevı ve polıtık hovıyetını teskıl eden dcğerleruı devamını sağlıyan bir vâsıta olarak gorulsun, toplumun jaşama ve kalkınma çabaları dışmda mutalâa edllirse, bir fantazya olmaktan kurrulamaz. Çağımızda produktif» kabılıyetlerle yetıştınlmıyen fert, kulturu ne derece genıj olur sa olsun gerçek anlamda ne kışılığını ıdrak edebılır, ne de topluma gereken faydayı sağlıyabılır. O halde, fertlerı sosyal degerı olan ış kollarında verımlı ve faydalı olacak nıtelıkte hazırlamak eğıtımın başta gelen gorevı sayılmahdır Eğıtım teşebbuserınde «produktıf ınsan» nosyonundan yoksunluk, ja da bu nosyonun eğıtım gereklerı nı yeterı açıklıkla kavrıyamamış olma, çeşıtlı aksakhklara yol açmıştır Eğıtımı munhasıran kulturel veya polıtık gayelere hızmet aracı olarak gormenın başta gelen mahzuru, eğıtımı bır masraf ala nı telâkkı etmeğe bızı goturmesın dedır Nıtekım bu anlayışın hâkım olduğu memleketımızde ne eğıtım cıler, ne de sorumlu ıdarecıler eğı tımın topluma sağlıyabıleceğı mad dı kazançları olçmek {oyle dursun, duşunmek yoluna bıle gıtme luzu munu duymamiflardır. Bugun, ozellıkle kalkınma çabası içinde olan memleketlerde musahade cdı len bazı anormallıkler bu «klâsık. anlayısın olçusuzluğunden doğmu? tur Meseli, Lâtın Amerıka memlcketlerınde genel olarak yuksek okul dıplomalılarm bır enflasyonu vardır. Yunanıstanda oğretım prog ramlarının genış ölçude klftsık kul ture tahsu edılmif olmasından, fen ve teknık oğrenımı ıçın oğrencıle rın yabancı memleketlere gıtme zo runda kaldıkları gorulmektedır. Memleketimizde durum daha lyidir denemez. Meslekî ve teknik okullarımızdan mezun olanlarm kendi iş kollanndan çok devlet memuriyetlerine geeme eabalan; hukuk fakultelerine olan tahae> cttm, universitelere giremiyen bınlerce lise mezunu gencuı, iş haya tına atılmalannı kolaylajtırıcı hemen hıç bır geçer maharet veya teknik bılgi edınememiş olmalaruı dan, boş gezmeye âdeta mahkttm edılmeleri butun bunlar eğıtunde olçusuzluğun belirtıleridır. îî lçusuzluk ıkı istek arasında (kul Q turel ve ekonomik), bır denge sağlama zaruretını gorememek ten olduğu kadar, eğıtımı ekonomik kalkınmanın muessır bır vâsıtası yapamamaktan da doğmakta dır Meselâ, memleketımızde ılkoğ tetımı yuzde yuz gerçekleştırme yo lunda zaman zaman kendını kuvvet le hıssettıren bır ıstek, bır sos yal baskı vardır. Bu şuphesiz meş ru bır ıstektır; ılkoğretımı bır çe şıt ınsan hakkı, medenı msan olma nın temel şartlarından bırı saymada aykırı olan hıç bır taraf yoktur Ancak, bu ısteğı sınırlayıcı gerçeklerı de gozden uzak tutama \ız IIk oğretımi gerçekleştırme}i ıstiyen memleketimız, aynı zamanda, bır kalkınma, ekonomik bakım dan bır guçlenme hareketi içindedır. Gelır kaynaklan dar ve yatı i rım ımkânlan mah dut olduğundan her ıkı ısteğı bırhkte karşılama elbette zordur, belkı de ımkânsızdır Sınai ve Tıbbî Gazlar İstihsal Endüstrisi A. Şti. Oksıjen, Asetılon, Nıtrogen ve Protoksıt Dazot Fabrıkalaıı DOST VE MÜŞTER1LERININ YEN1 Y1LJN1 TEBRK EDER, HAYIBLI VE UĞUKLU OLMASINI DILER. ABAŞ 40.000 LİRALIK ŞİŞLİ ŞÜBEHİZ ÖZEL ÇEKİLİŞİ 30 Aarîık Çarşamba gunu Noter ve kjymetli muşterılerinuzin huzurunda mezkur şubemızde yapıldt ve 25.000 LİRAYI Bavm MİBERRA TAÇEL Şlşlid* Bır Camu Şertf Yaptırma ve Yaşatma Cemiyeti kazandılar Aynea 100 tallhlıy» 100 er lıra ısabct ettı ve keyfıyet kendüerıne birer mektupla bıldırıldı Talihlılerl, tebrık eder. muteakıp çekılışlerde butun müsterılerınuze bol şanslar dılenz 5.000 LtRAYI ANADOLU II BANKASI ğıne ve çabasına bağhdır. Serroayeyı ışler hale getırmek, tabıî kay nakları ışletmek. pazar gelıştırmek ve tıcaret hayatmı canlandır mak, ınsanların kafa ve beden guç lerını rasyonel yollardan harekete geçırmelerıyle mumkundur Ozeı lıkle kafa emeğınm verımlendırılme sı her şeyden once bellı sevıyelerde ve ış kollarında gereklı bılgı, teknık maharet ve anlayışla teçhız olma, kısacası bellı bır eğıtım for masyonu alma meselesıdır Bu açı dan bakılınca, eğıtım her turlu ekonomik ve sosyal kalkınmada temel bır unsur olarak karsımıza çıkar Bu hukme bızı goturen başhca delü eğıtunın, son bej yıl içinde Toplu iş srizleşmesi ve ekonomıstler ıçın çok onemli bır ücretler konulu seminer konu halıne gelmış olmasıdır. (1) duzenlendi Eğıtım oteden berı kulturel bır me Yakın ve Orta Doğu Çalışma sele olarak duşunulmuş, ekonomik Enstıtüsu tarafmdan 4 8 Ocak 1965 gelışme ıle ılgısı uzennde pek dutarıhlerı arasuıda «Toplu ış sozleş rulmamıştır Uk ogreumı yuzde mesı ve ücretler» konulu bır semıyuz gerçekleştırme, mecburı oğre ner duzenlenmıştır tım yıllarını onaltı yaşına kadar yukseltme, yuksek oğrenım mues Beş gun devam edecek bu semiseselerını çoğaltma butun bu te nerde, toplu ış sozleşmesı sıstemi şebbuslerde daha zıyade polıtık ne genel bakış, toplu iş sozleşmeve kulturel gayeler rol oynamı? smde ışçı talepleri, hukukl yonden ekonomik zaruretler pek onemsen ucretler, toplu sozleşme sıstemmde memıştır Gerçı klâsık ekonomıstücretler konuları ele ahnacaktır. ler arasında eğıtımın produktıf d«Doğan Kardeş'in Çocuk ğenne dıkkatı çekenler olmamış romanı armağarunı kazadeğıldır. Meselâ Adam Smith «Mil letlerin Zenginliğı» adlı eserinde nanlar belli oldu ekonomik faktor olarak egitimin Yapı ve Kredi Bankasınm, 20 nci değerine sırası geldıkçe isaret etjuruluş yıldonumü dolayısıyle dümiş, ozellikle, topluma mensup zenledıgı «Doğan Kardeş Çocuk Ro butun fertlerüı eğitim yoluyla ik manı Armafanı» nı kazananlar bel tisap etmiş oiduklan faydalı kabi lı olmuştur Bırıncılıgı, Mehmet lıyetleri.ni «sâbit sermaye» kavra Seyda, ıkıncıhğı VâlâNurettın Vâmınm bir unsuru saymıştır. (2) Ay Nu ıle Nıhal Karamağaralı, uçüncünı şekilde Alfred Marshall da eğiluğü de Talıp Apaydın kazanmışlar timi milli bir yatırun» olarak gor dır muştur. Ona gore, •her turlu serYenı çocuk romanları, okul ça maye unsurlan arasında en değer ğındakı çocuklann bılgılerını artlısı ınsana yatırılanıdır (3) Bu fı ıracak şekıldedır kırler açıkça ıfade edılmış olmakla beraber, ekonomıstler ve polıtı kacılar ıçın eğıtım bır masraf veya tuketım alanı sayılmış, ıstıhsa le tesır edıcı faktor olarak dıkkate alınmamıştır Diğer taraftan eğıtımcıler de me seleyı daha zıyade «pedagoji» yonunden gormuşlerdır Onlar gerçı Doğu bolgesi karlı eğıtımın gayelerını sıralarken «fay Karadenız bolgesi çok bulutlu dalı vatandas* gıbi sozlere de yer ve zaman zaman hafıf çisentili, verırler, ne var kı, genel ıfadeler Dofu Anadolu bolgesi ile Dıyarhalınde kalan bu sozlenn tatbıkat kır ve Siirt çevreleri çok bulutlu, »isli ve yer yer kar ve karla ka I takı tazammunlan uzennde durul rışık yafmurlu, Doğu Akdeniz ( maz mesele herkesçe anlaşılmış bolgesi parçalı bulutlu akşama i farzedılır Son yıllardakı ealışmalar eğıtidoğru hafif yafmurlu, Marmar». mi istıhsalin onemli bir faktoru oİç Ege ve Orta Anadolu bölgelen larak gormeye bizi sevkedıci mahl parçab çok bulutlu, diğer bölgevettedır (4) Bılındığı gıbi ıstıhsa ler az bulutlu geçecektır. Hava lın oteden berı kabul edılmıs ıkı sıcaklıkları biraz artacak, ruzgir ana unsuru vardır. a) sermaye, b) kuzey ve doğu yonlerden hafif eışçıl'k veya ınsan gucu. Son zasecektir. manlardakı ıncelemeler istıhsalin tamamuıı yalnız bu ıkı unsura bağ OCAK 2 ŞABAN 29 lamanın yetersızhğını gostermıştır. Boylece uçuncu bır unsurun ıştırak payı kabul edılmiştır Bu payı eğıtıme veren ekonomıstler, eğıtımın ıstıhsale tesırını olçmeye de teşebbus etmışlerdır. Yaklaşık ola V 1 7 24 12 18 14 39 16 52 18 30 5 35 rak bu payın oo20 »o40 arasında F 1 2 33 7 27 9 48 12 00 138 12 44 olduğuna ınanılmaktadır. Eğıtım ve ekonomı alanlarındakı gelışmeler I1MI1 arasında yuksek derecede bır kore lasyon kesınlıkle tesbit edılmıjür Meselâ, Amerikan istihsal kapası tesının son derece genışledığı bır devrede (19001956) orta oğretun Se\ gılı annemız masrafları 135 mısli artmış, yuksek H. BELKtS TUTAŞ oğretun masrafları 110 mıslıne çık\e kı\emth babami2 mıştır Tahmınlere gore, bu devre dekı mılli gelırın artışına eğıtımın MEHMET KÂZIM ıştırak payı *o4O m ustundedır TUTAŞ 1900 e nazaran bugun ortalama bır |; ıle aılemızden Hakkın rahmetıne ışçının aldığı eğıtım ıkı buçuk mıs ; kavuşmuş bulunan sair buyuk ve lı artmıştır (5^ • > sevgılılenmızın istırahatı ruhları ; Eğitim ile ekonomi arasmdaki ;; ıçın 3 Ocak 1965 pazar gunu bu munasebete bakarak tek yonlu '•[ \alıdeçeşmesı Vışnezade Camıınbir sebep netice bağıntısı farzet ;: de Mevlıdı Nebevı okunacagı ve ; '• Hatıtı Duası yapılacağınl akraba mek şuphesiz doğru değildir. Ikı !: ve dostlarımıza ve saır dın kar :: faktorun tesirleri karşılıklıdır. Ger «' deslenmıze duyurur, huzurlarını • çek odur kı, butun kalkınmış mem J dılerız İ leketlerde eğıtım başta gelen ya Çocukları Şeref Kâzım. ! tırun teşebbusleri arasında yer alBurhan, Ruknettın, Izzettın, ]; maktadır. Tutas ve Şjkran Korm ',: Eğıtımı ekonomik kalkınmava ış tirak eden bır yatırım alanı olarak kabul edersek, bu yatırımın Cumhunyet 97 Z Bırınden bırıne oncelık tanımak ılk akla gelen çozum yoludur, bu gunku tutum da bu >ondedır Ne var kı, bu tercıhde ekonomik kalkınmada eğıtımın rolunu yeterı açıklıkla kavTayamamış olmanın da bır pa>ı vardır Tercıhı zorunlu gosteren sebep, ekonomik kalkınmanuı belkı de ı'k şartı olan tek nık bılgı ve maharetle mucehhez produktıf ınsan gucunun hazırlanmasında eğıtımın rolunun gozden kaçırılmış olmasıdır denebılır ğıtımde ekonomik goruşten yok sunluğun bır netıcesi de. mev cut duzenin verim yonunden ciddı bir murakabeye tâbi turulma masıdır Bır ornek olmak uzere, r andımanı voklanmıyan sıstemımız dekı yetersızlığı gosteren aşağıdakı rakamlar verılebılir (6) Dort memleketın ılkokullannda bır ders yılında okutulan ortalama ders saatları toplamları Turki. Yug. Yunanis. Isveç 589 S59 836 837 Aynı memleketlerın ılkokul muf redat programlannda matematık ve fen bılgısı derslerme ayrılan ders saatları toplamları Matematik 476 897 583 998 Fen bllgisi 139 662 408 4*7 SONUÇ: Eğıtım gavretlennın kalkınma hedeflerıne gore plânlan ması bır yandan ısrafı ve hesapsız lığı onlemek, ote yandan mevcut ımkânlar içinde gırışılen faalıyetlerı daha verımlı v e tesırlı kılmak bakım lanndan luzumludur. Boyle bır plânlamanm muessınyetı her şeyden once ş u ıkı şartın gerçekles tırılmesme bağhdır 1 Uzun süreli kalkınma hedef lerini tesbit etmek ve bunlar arasındaki dengeyi sağlamak; 2 Bu gayeleri eğitim yonunden ifade et mek. ozellikle ekonominin insan KUCU ıhtıvacımn savi \ e nitelik ba kıınlanndan karşılıklannı bulmak. Tahmin edileceği uzere, ikinci şar tın gercekleştırılmesi başlı başına teknık bır konudur. ustelik eğitim duzenınde ve muhtevasında koklu değişiklık gerektueceği muhakkak tır. Mesele bu açıdan e l e alınmadıkça n e eğitimm bugun içinde bu lunduğu çıkmazdan kurtulması, ne de memleket kalkınmasında eğiti me dusen hizmetın verine getirilme si beklenebilir Hesap Oımanı teknıgı bakım.ndan ne kadaı mukemmel olursa olsunlar, kâr lı ve memleket ıktısadı bakımın dan ver.mlı çahsmalar, ancak ıv b.r mutaşebe organızasy^um sahıp olmaları ıle kabıldır. Öte vandan çafım.zda m* konular ve vergıleme ıle ılgılıjlem ı e r herhangı bır ıs adamınınçınden çıkmasına ımkân vermîccek derecede karısık bır hal ala« ve s e nıslemıstır. Bovle b.r dunmda D e v l e t t e ş e b D U S V e ısletnlere y a r d ı m c , U C ak m a J .k o n u , a r d a 0 k n r m a k M r n d a . E Devletin basarılı bır iktisaı kal kınma vapabılmesı mevcut rgılerı noksansız almasına baj dır. Bu ıse mukellefın kendisıne •ret tup eden vergıjı vermesıni t, r , r < Demokratık rejımi kahl eden memleketlerde verjıle çoğunlukla bevan esasına dşanmaktadır. Bevana davananverçılerde .vergının tam olara ödenıp ödenmedıiının tesbitiıçın bır kontrol teskılâtma ıhjya vardır. 1leri Batı memlek^lf^ de dahıl olduğu halde, bojui kadar gelısen tatbıkat, Devpt kendi elemanları ile btttün^Ti kellefler. kontrol etmesinininl kânsız oldnfunu goste^tftırj Batı memleketlerınde ko ^1 r sini hafıfletmek içın, ısleririyürfitulmesi sırasında mükdefe vardımcı olacak lıyakatli, trafsız ve durustlüğüne ınanılırelemanlardan favdalanma vonnı gıdilmıs ve bu alanda başrıl sonuçlar alınmıstır. Büyttk bır ıktisadî kalkınma çabası fçnd bnlunan memleketımızde de Df letın, bır ucu butçeye davaıs ve kalkınmanın en Snemli f nansman kavnağını teşkil deı vergicılik sahasının başı bo! bı rakılması dusunülemez. Memle ketımızde buerüne kadar, « r g beyannamelerinin sadece *• 8 ü nün kontrol edilebildiği sbzö nunde tutulursa, bevannamefenr duzenlenmesınde ve kontrolınd' Maliveve yardımcı olacak bılgı li, tarafsız ve dürüst elemanlar dan mutesekk.I bir organizasvoı vucuda get.rilmesi zorunluğ' kendıliğinden meydana çıkar. MEVLİT (1) OECD» nin Akdeniz Bolge Projesinln son dort ; ı l içinde u y e memleketlerdeki eğitim plânlama faaliyetleri ve tertip ettiğı yetıştır m« feminerleri bunun canlı bir delılini teskil eder. Bak: Planing Kduration for Economic and Social Development Herbert S Parnes (Edltor), OECD, The Mediterranean Regional Project. 1962 (2) F Harbison ve C A. Myers, Education, Manpower and Eccono mlc Growth: Strategies of Human Resourc* Development, Mc GrawHill Boolc Company, 1964, S 3. (3) Aynı eser, S. 3. (4) Aynı eser (5) Aynı eser, S 5 (6) Rakamlar, «OECD> nin eğltım uzmanlaruıdan Donald P San ders'ın Akdeniz Bolge Projesmin 1964 teramuı avında Koln (Batı Almanva) de tertip ertiği semirdekikonferansmdan ahnmıstır. Yukarda sadeee bashealan f vılan sebeplerle, ileri Batı mer leketlennde mevcut olan Serbea Malî Musavırlik mesleğinin mer leketımızde de bır an evvel oı ganize edılmeii gereklldir. Ist tasarı bu zarnretin bir ifades dır. DIKKAT! Takvim Blokunun ve Kartonunun Üzerinde Saatli Maarif Takvimleri adı olmıyan ve her güne ait yaprağının altmda SAATLİ MAARİF TAKVİMİ ibaresi bulunmıyan Takvimlcr sahtedir. Banka grevleri yaygınlaşıyor Osmanlı Bankası Yenıcamı Subesınde evvelkı sabah başlıyan grev, dun de devam etmıştır BankIş Sendıkası jonetıcılerı salı gunune kadar ışveren ıle bır anlaşmaya varılmadıgı takdırde, Turk Tıcaret ve Osmanlı Bankalarında genış olçude greve gıtmeye karar verıldığım bıldırmışlerdır Oncehkle tzmır ve Istanbulda başlayacak grev ler, daha sonra Bankaların Anadoludakı şubelerını de kapsayacaktır SAATLİ MAARİF DUVAR TAKVİM lerinin sohie ve takliilerini almamalc için, siparişleriniz! yalnız; İSTANİUL k MAARİF K i T A P H A N E S İne A yapabiiirsiniz. ADRESE DIKKAT!... Cağaloğlu Yoltuşu, No. 38 Ilancıhk 4310 Cumhuriyet'e CUMHLKtYETln Tefnkası mektuplar Kota sulart Cumhurıvct Gazetesınin halk şıka)etlerine deger veren \a zarlarına hıtap edıvnrum Pı\asavı ceşıtlı adlaria dolduran kola sularının mılvon luk ıkramıve. propagandaları uzennde hıc duruluvor m n ' Sımdıve dek belkı 100 >ışc hoşalttım. ne olur bır tckının kdbından bır ışaret cıksın'' Bu kadar talıhsız de degılız pı vangodan, totodan çok ısabetlerımız oldu Bu ışııı bır bıt venığı tar Ilgılıler hır e) kn> salar Herkesın bıldıgı ımzaja IKI var mı"* Bır okuMicuıu BOZKIRDAKI ÇEKIRDEK Bozkırdaki Çekirdek 61 62 Yazan: KEMAL TAHIR Bozkırdaki Çekirdek 63 Çok Sayın Büyük Millet Medisi azalartna Bugun Batı âlemınde fezanın derınlıklerını fethetmis olan, sıvil havacılık mevzuu, bizim memleketimizde maalesef henuz emekleme devresindedır. Her gün dev adımlarla ilerlı ven bu mevzuun daha fazla dı şında kalmamak ıçın, Turkıye deki hava tralık kontrolorlerı ınsan hayatını ve rmlyonlar de ğerındekı uçakların emmyetının temınınde gonııllü vazıfe almış, maddl guç ve teknık ımkânlan hıç denecek kadar az olan tek nık personeldlr mentoda soz aldığı zaman da r her sözu bır delıl olarak kabul edılmektedır Ve karşılarındakı ışıklı vazıda daima şunu okurlar «HAVADA HATANIN YERI YOKTUR» Evet, havada hatanın yeri vok tur. Kontrolorun ışı hata kabul etmez. Çunku bır anlık gaflet ve va kuçukcuk bır hatanın netıcesını tahmin etmek guç defıldır. •Milyonlarca zarar ve zıvan. yuzlerce insan hayatımn telef olma sı ve millı prestıj. Işte bunun içindır kı AmerıkaHava Trafik Kontrolorleri, bev da müstakil bir Hava Bakanlığı nelmılel havacüıkta bırinci de vardır ve direk olarak Cumhur recede aktif rol oynadığı kabul başkanına bağhdır Işte bunun içindır kı. tngılteedilen, pilotun gozu ve ışığı va redeki Hava Bakanlıçı da valnız zıfesini görur. kontrolorler ıçın dırek olarak Pilota yol gosterıp, diğer bile Kıraliceden emir alır mediği ve göremedığı uçaklarla Bızde ise bir Hava Trafik Kon ayırmasım yapmak, emniyetını sağlamak, sağ ve salım olarak troloru, ıki dudağının arasında kı mesulıyetın dehşet ve heybetı toprağa kadar indirmek kontro altmda her gün bıraz daha ezı lorun birınci vazıfesıdır. Hava Trafik Kontrolorleri, her» lip yok olan, hiç bir sosyal hak an fezanın kontrolunu yapmak ve kanunî garantisi olmıyan za vallı bır insandır. suretiyle, memleket savunması 1 çın, sulhda da, seferde de razı Amerikada ihtisas sahıpı olup fesinın başındadır dondukten sonra, ıki senelık Batı dfinyasmda bu işin Bnem mecburî hizmetlerini tamamlıyan ve ve tehlikeleri o kadar iyi an Hava Trafik Kontrolorleri durlaşılmıştır ki; bilhassa Amerika madan ıstifa edip vazifeden ay ve tngilterede milletvekili ve se rılmaktadırlar. natorler, hava trafiğini kontrol Bu duruma acaba daha ne ka 1 \e idare eden merkezlerde, bır dar E^yircı kalınacak * kaç aylık semlnerler almak suEski bir Kontrolor retivle bizzat bir hava trafik kon Aşkuı Özışık trolörtt gibi çalışmakta, ParlâTksim • tstanbul Bozkırdaki Çekirdek Halim Akına dondfi: Namazdan sonra Beledıye Reisryle oturmaktayken Zulı Razayemn bağırtısım duyduk. «Ambarlan saymıya mufettışler geüniş» denıİdı. Kasaba dukkâncüarını gormeUydın Beyım, başlannda kara kuş doneleven tavuklar gıbi dafüdı herifler Ha« Zekenya dumbuğunun az kaldı ki, yurefi yanla Meğerse gelen senmışsın! «Sızın Dumanlı Bogazda açılacak esdudunun Muduru» dedi1 ler. Duymamla, bınip surdum .. Topal Muhtar, eseği hana çekip donmuştu. Hep oyle ellen gobeğınde ayakta duruyordu. Zeynel Ağa çenesıyle muhtarları gösterdı: Nah bunlar tamk \oUarmua gözlemekteydim kaç zamandır. Hayır, adam olmama geçti, Mudur Bey, bana sorarsan «Ulan reziller» desem, «Cinci alçağının ardına duşer de, başına konan devlet kuşunu, adam hıç kışüar mı? Ulan esdudu ne demektfa?» Esdüdu, büene, koylunun bir can kurtaram Sizin buyuklerden biri geldi geçende Keşış Duzune Duymamla bınip yetiştim. Topal Muhtara bakmadan sordu Neydı adı, 0 san yagız efendinin Topal Muhtar, bu soruyla, kavak dalı gıbi Hert geri sallandı. Adı Adı, bir hoştu Ağa Bırak! Ben de sorarım, adam sayıp Kes, dedim! Evet, yetiştim. «Aman beyim, ayaklannı öpeyim, sen istemezlenn sozune hıç bakma! Esdudüvü buraya kondurmazsan, kıyamet gunu on parmağım yakandadır» diye bağıraraktan ehne dayrandım. Esdudu ne demek? Esdüdu, bilene, cennetîn anahtan Çunkü peygamber sunnetidir okumak Ne demiş kurban olduğum, Muhammet Mustafa? «BiIim Çinde olsa vanp öğreneceksin» demiş Başarana ne mutludur. Burda mı, o g»n yafız arkaoaşm? Yok O san vafız arkadaşımız Genel Mttdttrumuzdür. Çok sevmiş »eni «Selim »öyle Zey nel Afava» dedi Aleykum selâm' Getıren gonderen saf olsun! Ne denilmıştir" «Yurek yureğe karşı Ve de yiğit vıgıdı gozunden bılır osssaat» denilmiştir. Ne zaman baştıyacaksınız vapüara" Btlmem Aradıklarunızı bulursak hemen?.. Nedü aradıklann*' Oteberi Kap kaçak Yapı için tufla, Uremıt 9 Ne demek . Ya biz burda neciyiz? Hışıml» Topal Muhtara dondu: Beye oteberi lâzım da, Hacı Zekerıyayı bulmadın taı" Tuh Şunca< ık ş< n de biz mi soyliyeceğız? Eğıtmeni saldım Ağa Tamam Hepsmı bulur bizim Hacı Zekeriya efendi Bulmasın da bak neler olur? Hemi bulmalı, hemi de ucuza bulmalı . Bak beyım, zor» düşersın, bana bırini salıp «şunu şu ı isterim» demezsin, şart ettim, kıyamet günunun arasat meydamnda on parmagım yakandadır. Ne demek? Sen o Esdbduvu, kendi oğluna mı kurmaktasın? Hayır, benim yeğenıme kurmaktasın' Ne denilmiştir? «S«na bir harf oğretenın, kolesi olacaksın» denilmiştır. Ben bunu. bunca yıldır anlatamamaktayun, bizim avanak milletımlze Topal Muhtara çıkışır gibi sordu: Dukkând» yok mu H M Zekeriy» renli? Yok Afa 1yi tenblhledin mi? «Sürfl getir» dedın mi Eğitmene? Dedim afs ^ «Gönlüyle gelirse, öndne kat getir» dereydin, «Eşşeklenırse, süruyerek al gel » deyeydin! Şirinin muhtan olmak oyle defil! Topal muhtan dipten doruga küçfimseyerek aflzdfi: Hayır, adamhk geçmiş bizden beyım Geçmesini bugünun işi belleme haaa Kambur Şabanın getirdifi çayı dabp ışığa tuttu: EbJbh Dedığım kadar degüse de, adam utandınr sayılmaz. Evet 31 mart patırdısında. Şevh Saıdı Kurdi efendimiz dediydı, «Oglum Zeynel» dediydı, «bu dünyanın boıulmuı, Sultan Mahmut zamanının işi» dediydi. Tanıyor musunuz Şeyh Saidi Kördiyi? Zeynel ağa, Halim Akına, araştıneı bakışlarla b«ktı: Sen nereden bilmektesin, Şeyh Saidı Kurdi efendimizi?. Y a s u büesi kadar olmayacak Okudum Okumak kaç para?.. Gözle gbrmeyinoe Istanbulda mıydınız 31 martta? tstanbul kaç para?. Avcu teburUnndaydım ben tzmirden Seliniğe geçti bizim avcu Uburları müdür bey, biz Selâniğe geçtik ki, contdrk yılanınm karasını ezmeğe Baktık, Contürk rezılleri ağızlanndan bal akıtm»ktal»r. «Bundan bSyle gümuş kaşıkls mıllete pırinç pdivı yedıreceğiz» diye bağırıyor Vehip pasa Vebip pasa dedimse, o zaman dah> pasa değil! «Ul»n iyi'» dedık, «Sultan Hamidın anasını estk kovalasın» dedık, «Millete gumuş kaşıkla pılâv yedıreceklere bakküm biz» dedık. Yuruduk hfirrıveti Sultan Hamitten aldık. Aldık ya, alnuımızın haftasında aptestbnzı bomldu. Neden? Contürk subaylan biıi tstanbul» surerken, ne dediler? «Gavurluk Istanbulun taşını toprsğını sanmştır. Istanbul mllleti yediden yetmişe zındık olmuştur ve de farmason olmuştur» dediler. «Şeri•tunızm kavlinee, bir memleketin adamı farmasonluğ> y»ttı mı, onun canı, malı, n s müslümans heİİU dediler, «tstanbulu gavurdan alan Sultan Fatıh Mehmet efendimiıin kanunudur, kasabayı iıç gun talan edeceksmiz» dediler. ( A r k a o var) KARDEŞ OKUL ARANIYOR Buıası. fakır bır dağ kövıı. Tabıatın vahsı şuzellıçınt'en ha^ld varlıgı »Invvin bır ko\. Zekı (.alıskan o|rencılerım ı^e bu dağ kovu ılkoUulunda \aaan vaçınurla çatısı damlıvaıı tek o cİ3 ıçınde oğrenımlerını tamam lamak zorundalar. Fakat ne kı tap, ne defter ve ne de ders a racı var. Yokiuklar ıcınde o?re nım nasıl olur?.. Öerencılerımf maddı yardımı dokııııarak. ıvi hkseverın ılgısını beklıvoru/ Avrıca, yîrdım ehnı uzatacal bır kardes okul arıvoruz. Ru I nuda daha fazla bılçıvı verme ' hazırız *dres Golcuk Frrhadıv" kovu tlkokulu Muduru V' Sh. ö g . Z?kı Bılgı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle