Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURIYET tııııınıııııııııııınıııııınıııtıııııııınıııııııııııııııımıııııııııın ıtııııiMiıııtıııııııııııııııııiMiıınMiııııltıı; 5 Eyiul iyt>4 BULMACA 123456789 NADİR NADİ Cumhuriyet O k u r la r d a n rC Akıl yolu bırakılınca, ne ekonomik «ınmane de demokrosi olur... 78 «Vatan me£humu» geliyor! Derdik. Bu kavTanu nasıl an ladığını da pek bilmezdik. Her halde «insan» ve «vatandaş» soz cjklerıni hemen hiç ağzına alma dığına göre, Zıya Gökalp'ın Bırinci Cıhan Harbınde savundugu, bireysel faktorlere önem vermiyen «gozlerımı kaparım, vazifeml yaparım» formülune sığdırabile ceğimiz dar goruşlu toplumsal felsefeye bağlanmıştı. Atatürk devTimlerl ıse insaru ön plâna alıyor, toplumu akıl yuluyla yükseltmek amacını güduyordu. İktidar va muhalefet bir kere devrımlerden tâviz yarışına kal kıştılar mı, akıl yolunu şüphesiz bırakacaklardı. Akıl yolu bırakı Unca da, ne demokrasi, ne eko nomik kalkmma, ne Batı uygar "ı.. Hepsi sizlere ömür! 8 Ağustos günlü Cumhuriyet'te babamın o tarihten on altı yıl ön ce Atatürk'e vazdığı bir mektubu yayınladım. Viyana'da tedavl gö ren babam, o mektubu bana dik tt ettirmiş üzerinde kendi el yazısı ile düzeltmeler de yapmıştı. Müsveddesini kâğıtlanm arasmda ıkladığım mektup şöyle diyoresses bir cereyan ihdası ile gözlerimizin önünde bilerek veya bilmiyerek cinayetlerin cn bfiyüğünü irtikâp etmekte bulunuyorlar. İtlraf etmek lâzım Id batayı evvelâ biz yapmışızdır: Gazinin büyük prestijine istinat olunarak memlekette buyük işler görüldü. Bunlarm hepsini memleket anlıyor ve mület anlıyor diye propaganda yaptık. :tinin sinesinden fışkırmıs ef = rad ve evlâdmdan olan bizlcr bi E liriz ld onlar milletin bem hâki z miyetine, hem de bilhassa âli = menfaatlerine âzamî derecede E mutabıktı. z Oğretmenin kaderi SOLDAN SAĞA: 1 Kongoda lhtllâlcllere yardım ettlklerl açıkça gorülenler (çoğul). 2 «İçinde akıcı besleylcl maddesl fazla olmıyan dallı budailı koca bltkl» anlamına üç soz. 3 Sıkıntılı devre gtylta bakımından hanımları kendlne eslr edenln yansı. 4 «Ab.baplık ve alış verlş edilmesl güç fcimse> mânasma lkl söz. 5 Boş mânall ve yerlnde soylenmlyen flklr böyledir, bir erkek adı. 6 Bir harıln okunuşu, Rumlar Kıbnstakl Turklerl uzun zaman o halde bıraktılar, mevcut. 7 İslâmın dordüncü hallfesl, «Uzerlne yaslamp çullan'» karşılığı blr emlr. 8 «Çok dehşetll!» mânasına bir edat vc blr kelime 9 Afrikadakl kıırak blr alan, Bul^ar parası. TUKARID4N AŞAĞIYA: 1 Evlenmek Utl>en dellkanlılar İle klzların arasınl bulmayı huy edlnmlş klşl (karma söz). 2 Suçlularm parmaklarından alman, onlara en çok doğum evlerlnde rastlarsmız (çoğul). 3 Esprlll soz. köt\) değll. 4 Yunanlslanda blr bolge, <bir daha yapma!> lhatrından sonra gosterllen şefkat hareketl. 5 Savaşa glrlllnce orduda kaldırılan, fazla pot kıra I 234567 nın sık Eik deTlrdlğl. 6 Eskl Macar Kırallanndan blr kıs mının adı, şeker lcat edllme den tatlı yaomakta kullanıö^rretmen bir okuyucumuz yazıyor: «196063 yıllan arasmda mezun olan öğretmenler askerlik vazife sini er olarak yapmaktadırlar. Memleketin kalkınmasında ağır yüklerle görelvendirilmiş olan öğ retmenler şimdi de ordudaki va zifelerini yerine getirmek için şerefle çalışmaktadırlar. Her öğret men biliyor ki askerlik her Türk çocuğunun kutsal saydığı milli bir vazifedir. Biz ilkokul öğretmenleri hakkı azı aram imkânını bulamıyan, üst mâkamlar tarafından da düşünülmtyen büyük bir kitleyiz. Hiç bir zaman cana tak dedi di\e niyoruz. ÇünHi hepimiz fakir bi rer köylü cocuğuyuz. Mali durum larımız bozuk. Zamanla başka bir sanat da öğrenmiş değiliz ki ekmeğimiz pahasma da olsa hakkımızı aramayı göze alsak. Hem mali durumun bozukluğu, hem kı sa yoldan hayata atılma ve hem de memleket hizmetindeki öğretmenlerin büyük rolü olduğu kanısı bizi bu mesle*e sürüklemiştir. Fakat bizim bu durumui.ıuzu düşünmeyen Millî F'itim idarecileri miz. bizi her türlü zorluğa koşturmakta ve insanlan.ı linde bir oyuncak gibi kullandırmaktadırır. Gazjantepte elektriksu kesilmesi bizi dertli etti Gaziantepten bir okuyucumuz yazıyor : «Belediye Reisimiz kültürlü ve tahsilli bir zat olmasına rağmen, nedense Gaziantep sehrinde elektrik ve su hizmetlerinde bir basıbosluk ve düzensizlik hâkimdir. Şehrin güney mahallelerinde oturan bizler, günde 810 defa suyun kesilmesi ile karsılasmakta ve kesilen suyun ne zaman akacağını bilemediğimiz için (zira su her gün ayrı ayn saatlerde kesilivor) son derece tedirgin olmaktayız. Hadi diyelim ki, su kesilmesi yaz dolayısiyle suların azalmasına atfedilebilir (Esasında bu mazeret yersizdir, zira diğer orta mahallelerde durum hiç de böyle değildir). Ya elektrik sebekesinde sık sık vuku bulan ânzalara ne buyurulur? Ayda en azından iki defa sehrin yarısını karanlıkta bırakan ârızalar, yanm saatte ancak çiderilebilmektedir. Bu ânzalara ilâveten, şehrin güney mahallerinde oturan bizler, bu umumi sayılabilecek ârızalardan baska sık sık vuku bulan ve 12 saat süren ârızalarla perisan olmakta ve yorgun • argın evimize döndüğümüzde ne radyo dinliyebilmekte, ne de rahatlıkla yemefimizi yiyebilmekteyiz. Acaba sa>ın Belediye sorumluları, şehrin bu semtlerinde vuku bulan ve sık sık tekerrür eden bu ârızalan zamanında gidermek için gerekli tedbiri ahp bizi saatlerce ısı|a kavusmak bakımından bu basıboşluktan kurtarsalar daha ivi olmaz mı Alutlaka seçim zamanı mı bn hususların düzenli bir tarzda vürütüleceğini duyacağız. Vuku bulan ârızaların giderilmesi unutuluyor da elektrik su parasını tahsil için her ay muntazaman tahsildarı karsımıza dikmek neden unutulmuvor? Paranın tahsil hakkı, bir hizmetin normal ifası karşılığı olması lâzım gelmez mi? Sayçılarımla.» Milletimizin şartı bakasıj İstiklâl Cidalinden camiasını medenlyet nstıran inkılâplar şartı bakasını teşkü sonra Türk = aüesine ka z milletimizin Z ediyor. Yok Z Okuyucumuz Enver Burgaz yazı yor: •Personel Kanununun çıkraasını görmek nasip olursa, terfi zamanı gelince memurlann suıava tâbi tutulacağını oğrenmiş bulunuyoruz. Çok güzel ve tara yerinde bir hareket. Ancak milletvekillerimiz Anayasanın başlangıcındaki ikinci (ıkrada yazılı (hukuk dışı tutum ve da\Tanışlariyle meşruluğunu kaybetmiş bir iktidaruı) tasarruflanndan da elbctte haberdardırlar. Kendilerinden ricamız 1950 den 1960 yirmi yedi Mayıs'a kadar (Bi) hassa iktisadi devlet teşekküllerinde) bol, bol terfi edenlerie, ede miyenleri sınava tâbi tutacak bir maddenin Personel Kanununa ek lenmesinrlen ibarettir. Her halde güç bir şcv olmasa gerek.» Personel kanununa ek bir madde Yunus Nadi'den fttförk'e E E E E E E Z E E Z E E E E Z E r E Viyana, 1710930 Relsicumhur Gazi Mustafa Kemal Hazretlerine, Eğer ciddî ise ona göre tedblrer alıır ~ası lâzım gelen ban ma • razî ârızaların esaslı bL teşhisini yaptırmak ihtiyaciyle Viyanaya ?eldim. Uzaktan dahl bildiğiraiz bir hakikati bir de burada ve bir kere daha yakından gör= mek suretiyle son zamanlardaki tırka teşebbüsümüzün bilhassa bir noktasında toplanan ve slnesinde reiiml sürükleyip götürmek tehdidini de saklıyan tehlikeyi bir iki kelime ile arzetmekten kendimi alamadım: Vergiler bizde az çok ağır ve b Itibarla Florya köşkünde çekilen bu resimde Kurucumnz ve Başyazarımız tâdile muhtaç tlabilir. Fakat yunus N'adi; Atatürk, Afet İnan, Salih Bozok ve küçük Ülkü ile buhranın asıl sebebi bu değildir. göriilüyor Buhran mondialdir. Verçilerin valnız tâdili değil, farzı muhal oAnlaşılan yavaf yavas kendi sa tarihi bir zaruret olarak malarak bütün bütün Upası bUe bu propagandalarımıza kendimiz i razı nüksedecek hasta adamın buhranı bilkülliye izale edemez. nanrruşız. Demokratik ikinci bir ölmesine mâni olunamaz. O halBu sene tütünü ve diğer mah fırka teşebbüsünü başka suretle de bu inkılâplan hiç olmazsa bir mümkün değildir. nesil imtidadınca silâh elde beksulleri iyi olmıyan Yunanistan izah etmek lıer halde bizden fena haldedir. Halbuk! şimdi, çok geçmeden, lemeye ihtiyaç vardır. Ancak müBolgraristan, Yugoslavya ve Ma hakikati görerek derhal kendimi tehakkim bir istibdat unsuru ocaristan bizden daha iyi halde ze gelmiş olsak gerektir. larak değil, dainıa dab iyiyi ve Memleketin .imetşinas olaca daha ileriyi is*iyen ve yapan ihdeğillerdir. Rom,anya her halde bizden çok fena bir vaziyettedlr. ğına ait düşüncelerimizde hayale 'Mâl ve inkılâp unsuru olarak afazla mevki vermiş olduğmnıız yakta duracağız. An n cmlekette Bir Viyana devletl ?ekline irca edUmlş olan Avusturyaya gelince anlaşıldı. Oiğer istinat noktaları daha çok zamanlar için bizden fabrikalann onda sekizi muattal mızda dahi bir gün vaziyetin sol ısan olamaz. Yerl imizi tuböyle çıkıvermesinden cidden dır. tacak bir nesil yetiştirmeden bu Işte memleketünizde billnmi korkulsa yeridir. dünyadan gidersek vazifelerini E * Fransada carî democrasi'nin bitirmemiş yanm adamlar sayılaren hakikat budur. tktisadl buhram münhasıran vergilerin a aynen Türkiyeye tatbik, tarihi cağız. Böyle ateşli *e celik bir ğırlığina isnat ile umumun hu yanl. bilme ve ılamu.ım çok nesil yetiştirmek başuca umdesumetinl Cumhuriyet Halk Fır feci bir misalini teşkil ederdi. E lerimizden biri olacaktır. kası üzerine celbedenler bilâhare ğer Cumhuriyet democrasi'si uMemlekette eksik olan şeyin kendilerinin de hakkmdan gele mumi seviyenin vasatisi demekmiyecekleri böyle eğer suiniye se şimdiye kadar yaptıiomız şey demokrasi ile parlemantalizm olte müstenit değilse her halde lerin kâffesi hâkimiyeti milliye madığı bir daha sabit olmrstur. tamamen cehlü gaflet üzerine mü yc Oı. fidir. Halbuki Türk mil(Arkası var) ilkokul öğretmenleri, bir iki, üç sene öğretmenlik yapmış sonra da askere alınmışlardır. Bu de\Te askere alınan beş binin üzerindeo ki oğretmenin o50 si evlidir. Bu mlr. kafadan ha durum karşısında bir > düşünmek z kontakt olarak dotmuşlardan 8 çerek. Evli olanların hanım ve ço On blr aytn blr 6ultanı 9 Blr clns cuklarınm geçimleri nasıl? Cevap köpek, <yanlış> ın yansı. gayet basit. Normal yaşayışın altında pek çok ilıtiyaçlardan mab rum sefil bir hayat geçiriyorlar. Tekrar soralım? r ve iki senelik bir öğretmen, norma geçinir, evlenir ve askerde ihtiyacı olan pa T\yı temin edebilir mi? Tabiî bu imkânsız bir şey. Değil bövle bir tTFAtYE: Beyoğlu. 44 4U44 • tstanbul: 2142 22 Kddıkoy imkânı hazırlamak, düşünmek bile hatadır. Bir öğretmen arkadaş 36 08 72 üskudar 36 09 45 tan aldığım mektupta şu cümleleBakırkoy 7164 66 Artalaf ri aynen kaydediyorum. «Hanım 51 60 81 lstınye 63 6(1 20 (ismi mevzubahis ol layan) TELEFON: Santral 22 42 10 şahıstan cocuklann ve kendisinin POLÎS İMDAT : Istanbul • tivaçlarını gidermek için borç 27 45 00 Beyoğlu • 27 45 01 para almıs.» Bana serzenişlerle Anadolu Yakd^ı 27 45 02 anlatıyor. Çok acı olan bu çerçe"in mesleği ne kadar zedelediğini SIHHÎ İMOAT : Beyoğlu üzüntü ile Millî Eğitim idarecile44 49 98 Fatıh 21 15 95 Üsrinin taktirine sunuyorjm. Daha kudar 36 05 W bunun çib : birçok misâller ver IÇAK : TH V (Termınal). mek mümkün. 44 02 96 Hava Alanı 73 82 40 Memleket kalkınmasında öğTREN (Demıryolları) • Havdarretmen. orduda öğretmen, şurda paşa • 36 04 75 Sırkecı • 22 30 79 öğretmen, burda öğretmen 4 aylık maası kesmekle bütçenin taVAPl'R: Denızvolları: 40 18 90 sarrufunda da öğretmen. 385 lira Nobetçı M • 44 1 2 07 Sehır 1 ile bütçenin açıklan mı kapanaHatlan 44 42 33 44 43 59 cak?.» Uskudar: 36 0312. Yeşılkny 73 84 »5 Bo?a/Tcı • 63 56 35 Buvukada 51 61 28 Lüzumlu Telefonlcr D O KT O R Malatyada garip bir köpek itlâf usulü Malatyadan bir okuyucumuı yazıyor: «Malatya Belediyesinln b»sı Ankaradan H. Avni Bulut vaayor: «Millî Eğitim Bakanlığına açık mektup: (^renciye tek <iersten borçlu sınıf geçme hakkı verilmelidir. Diğer senelerde başarı ile tatbos köpeklerie mücadelede takip narmanın, turist çekmenin yolettiği bir usul var. Kendisine si larını aramalı. Artık turizm de bik edilen bu asul bu sene de ğişmekle gerek öğrenciye ve ge lâh verilmiş ve göğsü çaprazla millî gelir kaynaklanmız arası rekse bütün öğrenci velilerine masına kovanlarla donatılmı^ na girmistir sonsuz acılar getirmiştir. bir şahıs, mahallelerde dolaşıyoı Turistin gezecefi yerler ve e Onbe* dersten on dördünO veve gördüğü köpeğe ateş ediyor serleri hakkında bilgisi yoksa rip le bir dersden jva.ı dolduŞehir içinde silâh atmanın tehli ram.jarak bir iki not yüzünden kesi bir vann evin bahçesinden yandı. Çunki tarihi eserin giriş koc sene taybetmek ne demekkapısına. eseri tanıtıcı bir yazı gelen anî tüfek sesleri ve vuru ır bilirsıniz sayın Brkan; Bir Gezdiğim yerlerin lan hay\anlarm acı feryatlan in asılmamış. sene kaybı o öğrencinir hayat sanı kahrediyor. Belediyenin bu hiç birinde görmedim. Türkçe ıiıücadelesinde bir sene gerileme şekilde hareketine mevzuatı mü ve tngilizce olarak yazıp asmak sine sebep olacak ve dolavısiyle sait olsa dahi, halkın rahatın; tr zor olmasa gerek. Çoğu yerde bir dersten kalan ıu öğrenci min için yapılan âmme hizme eserlerin kapılarını kilitli bul tekrar 365 günü büyüb kötüm tiyle huzurumuzun kaçırılması durn. Trabzon'da Gülbabar Ha s^rliklerle çeçirecektir. yapılan hareketi hizmet olmaKtan tun Camisine ne biz. ne de ya Yarının kalkınaıı Türkiyesinde çıkarır sanıyorum Durdunılma bancı tnristler giremedi. Cami zamanuı n* kadar kıyiıetli oldusını arzu ettiğimiz bu tasarrufun görevlilerini arattık bnlunma ğu artık anla ılmıştır. Memleke gazeteniz vasıtasiyle ilcrililere du dı. Tabancılann yanında utana timizin ' a'ınma.sında büyük pa yurulmasını istirham eylerun.» vı olan Türk «re.ıçliğinin orta öğ rak, üzülerek geri döndfik. retim öğrencilerini bir sene geMahallî Tnriztn Dernekleri riye itmek onun milli dâvasında eksikler flzerinde çalışırsa mem büyük kaybına sebep olacaktır. lekete de, şebirlerine de daba Bunun içindir ki öğrencilere bir yararlı olnrlar. Hatta şehrin gi dersten borçlr smıf geçme hakris yerine, genel parklara levha kı tanınmalıdır. üzerine, nerede bangi tarihi eseSayın Bakan: Yukanda açikladıfımız sebepOkoyucumaz M. Koç yaııyor: rin olduğunn yazsalar daha iyi .erie biz börün orta öğretim öğ" «Plaeklemektense deyip, yart olur. Bilhassa tarihî eamlleri çok • renci velileri sizlerden gençliğin gezisine çıktım. Okudugumdan, dinledlfimden daha güzel bul lan filkeyi*. Cami (Breylileri istikbali Ue UgUi âcil karannızı beklemektedir. dnm yurdamu. Çorum, Amasys, çalısma sastlerinde yerinde duSizlerden bekledigimiz bu kaSamsun, Ordu, Glresnn, Trab rurlarsa görevlerinl tsm yapmif rar geleceğin büyük aydınlanna lon, Erzurum, Erzincan, Slvaı, olnrlar. Turim demeklerimlze lyimserlik duygusu aşılayacak ve Hlerinl gezdim. Bepsl de tarihi dflsen gSrev çok büyflk ve mll tasan kazanmasında yüzde vüz lenginllklerle doln. Bunlan o lidir* vardımci olacaktır.» Ögrenci, tek dersten borçltı olarak üst sınıfa geçmelıdır # Turizm dernekleri neredesiniz ? Oen Sac HastdlıkUr* /.öhn*vt isîiKlâJ '. aa °drtıidKKapı Nı. t * l e l »4 IU 73 rutllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllMIIMIIIIIIIIIIIIMIlMIIIIIIIIIJIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIItllllllllllllll.' CHHTI CDİ KORKU . Frwces ve Rıchard lockridae PARİSİN KIRALI 40 Geurges Ohnet'ln romanındaD tktibas edUmlştlr J Loren fısıldar gibi konuştu « Ne yazık ki çoktanberi aramıı Jean cevap verdi: « Eğer bir suçlamadan torkmanız gerekiyorsa o da benim suçlamam biliyorsnnuz, aramızdaki bu aynlıga sebep değildir^ Bu çok telmihli söz karşısında Dü>es irkildi. Oğlunun yüzüne bakmak isteme olan seylerin hâlâ dev»m etmesi ve eskisindi, ama yalnız sunu söyledi: « Hangi suç den fazla mevcut bulnnması bana son derece lamadır öyleyse?» Jean üzüntülü bir eda ile: i Bunu sizin benden daha iyi bilmeniz lâ azap veriyorj» Düşes: « Jean! diye haykırıım,» cevabını verdi. Bunun üzerine Düşes dı. Istırabı o kadar fazla idi kl yfizfi müthiş titremeye başladı, kendini tutamadı, dudaklan titreyerek, gözleri nemli: « Sana be surette sararmıştı. Jesn, her şeye rsgmen, nim aleyhimde ki mne söyledi? dedi. Aramı sebep olduğu bu ıstırabı görünce son derece zı bozmak için hangi iftirayı uydurdular?», üzüldü. « Annecifim, hiç bir sey uydarmadılar, hiç kimse size iftira etmedij» « Bakın anne, dedi, sizinle dertlesmeye, kalbimi size açmaya, sizin iyi yürekliliğinize müracaat etmeve karar vermiştim. Ama görüyorum ki, her cümlede birbirimizi karsılıklı ineitecegiz. Bunu burada bırakalım. Daha doğru olur. Ben uzaklaşıp gideceğim. Siz de dilediğiniz gibi yasayın. Oğlunuzun sdını bir daha işitmiyeceksiniz!» « Ben öyle sey istemem. Ne söylüyorsun? Ben seni severim oğlum!. Niçin bu kadar hasinsin? Görmek istemediğin seyi görmemek için bagını öte yana çeviremez misin? Anne hakkında hüküm yürütmek bir evlâda düser mi?». (Arkası var) 4O Fifüpi Şapka9 bütün ynrtta Süratle yayılıyor Gazi Paşa Hazretlerinin şapka giymeleri ve halkı bu medenî serpuşa teş\ok eylemeleri üzerine şapka yurdun her tarafoıda süratle yayılmaya başlamıştır. Hanımlar arasında bile sapka giyenler görülmekt'^r 5 Eylul 1925 tarihi i Cumhuriyet'ten damlı bir adam geldi ki bu adam öldürülmüş» dedi. Sonra tuıtu. 11 tutmağa çaüşacaksın. Teferruatlı Savcılıktan geliyordu ve ismi Mr. Loren onun yüzüne bakarak sö sual sorarlarsa olmaz tabil. O zaSımmons'du. Loren'le Peter'in el züne devam etmesıni bekledi öm man her seyi söylersln Ama mesele lerini sıktı ve, ründe bu kadar koyu kızıl »aç gör şu sormadıklan seyo cevap ver«Kusura bakmaym, bekjettik^ memişti. Koyu kızıl. Adamın göz me!» leri bile kızıhmtrak kestane rendedi. Yanındaki esmer, yakışıklı genç gindeydi sanki. Genç kızın beklilçine erkek ise hiç sesini çıkarmadı. Kıyen, soru soran gözlerinin «Peter, jma sakın ..» zıl saçlı adam bu esmer, yakışık bakarak, Peter Sayres kesin blr ifadeyle lı adamı, «O sırada siz ofiste değildiniz, kızm sozünU kesti: «Dedektif Stein,» diye takdim tabıi,» diye sözüne devam etti «Lâ«Senin bu inanılmaz hikâyeyi poli Önce üniformalı memurlar gel etti. «Cinayet kısmından... Şimdi, kin burada çalışıyorsunuz, değil se anlatman: istiyen birileri var. dı. Bunlardan bırı bir yere telefon musaade edersenız bir kaç nokta mı, Miss Hartley? Zannedentn am Bunlar amcanı öidürmüş olan kıra yapıyordu sder. Böylelikle seni iyice güç du yı Nasıl canızın sekreterliğini ettı, sonra Loren Hartley ile Pe aydınlatmak istiyorum. oldu da buraya gelip Mr. Hartley'i nuz, değil mı?» ter Sayres'ın isimlerini aldı. ruma düşürecekler. Polisin bütün Loren, «Evet,» dedi «Cuma günü şüphesini senin üzerine çekip ken«Maalesef sizi burada bıraz bek buldunuz?» Loren daha ağzını açmağa fırsat öğleden sonralan pek fazla iş oldilerini gizliyecekler Dün zaten 'a leteceğım,» dedi. maz. Zaten o gün .. yanı dün, am nımadığın bir kadmm dâvetinı ve Sonra yazıhaneye bir sürü insan bulamadan Peter Sayres atıldı: girip çıkmağa başladı. Bunlar Lo «Mr. Hartlev dün gece eve dön cam da erken çıkacaktı onun için sunduğu içkiyi kabul aderek onlaren ve Peter'le hiç ilgilenmiyor, memışti Bugun öğle uzeri bir ran bana ızın verdi Saat yanm sııla rm piânına yeter derecede âlet olonlara hiç birşey söylemıyorlardı. devusu vardı Ona da gelmeyınce rında yemeğe çıktım, ondan sonra n.uşsun. Bari bu istedıklerıni yapmıyalım! Sana söyletmeyi tasarlaBir seferınde omuzuna fotoğraf Miss Hartley endişelendi. Ben de da ofise dönmedisn.» dıklan şeyleri söyleme polise. Dumakinası asılmış bir adam geldı onu arabamla buraya getırdım.» «Sonra?» rumu biraz Idare edelim ve amcave iç ofıste hayli kaldı. Daha son«Kendi evıme döndiim » ra e!i doktor çantalı bir adam gelYalan değildi bu! Loren, «Yalan nın kaatillerini bekletelın!...» di. O çıkhktan sonra beyaz hasta Esmer, yakışıklı olanı hâlâ ses söylüyor sayılmam!» diye kendi Loren, «Pekl, Peter,» demişti. ne gomleği giymiş iki adam belir çıkarmıyordu Kızıl saçlı adam, kendine, hırsla düşündü. Dün, öğ«Başka bir şey daha var. Loren. diler. Buyuk, sepet gibi bırşeyin «Her halde çok feci olmuştur bu leden sonra, eninde, sonunda kendi Poha sana, amcanın Lıç bir düşma iki ucundan tutmuşlardı. Bunlar sizin için, Miss Hartley,» dedi. «A evine dönmemiş miydi? nı vaj mıydı, diye sorabılır.» Tedektıfler gelmezd^n önce Peiç ofıste çok az kaldılar ve gene cınızın üzerine biz de bu sorularla Loren ellerinı gene yüziLıe Kapıya o sepet gibi şeyin iki ucundan tutsizi büsbütun üzüyoruz. Ama ne ter'le bu meseleyi görüşmüşlerdi. ra . «yoktu», aiye ınlemişti. «Benım Peter, muş olarak dışan çıktılar. Yalnız yaparsınız, mecburiyet!» bildığim hiç bir duşmanı yoktu. «Dün öğleden sonra nerede oldu şu var ki taşıdıklan bu sepetimsi Loren, «Ziyanı yok,» diye fısılSert adamdı ama herket severdi ğunu soracaklar. muhakkak» demis şey şimdi daha ağırlaşmıs gibi, ya dar gibi konuştu. onu » ti. «Yalan söylemiyeceksin, tabil. vaş yavaş yürüyorlardı. Simmons, «Doktorun tahminine En ufacık bir yalan bile söylemıye YARIN: «Amcamız Kitap açacaBir de kıpkızıl saçlı, narin en. göre amcanız yırmıdort saat önce ceksin. Sadece aradaki hâdiseyı ?iz ğiyle öldurülmü;.» 14 «Bana bak, Loren,» dedi. «Polis çağırmak zamanı geldi. Ama dün olup bitenleri polıse anlatmak za manı henuz gelmedi. Anhyorsun, değil mı?» Genç kız, «Evet,» gibilerden başını salladı. Konuşacak hali yoktu. • " lıııriiııı/ yirıniirt saat ÜIIIT Kızı! saçlı adam Onları bekletelim 24 saat önce RADYO İSÎANBUL 7.30 Açılış Kısa haberler Oyun havalan 7.45 Haflf müzlk 8 00 Haberler 8 15 Salon orkestralan 8.45 ÇeşltU müzlk 8.00 Türküler ve şarküar 9.20 Küçük konser 10.00 Kısa haberler Kapanış. 12.00 Açılış • Kısa haberler Salon orkestralarından 12.30 Şarkılar 12 50 Hafiı müzlk 13.00 Haberler 13.10 Şarkllar 13 30 Küçük ork. 13 45 Saz eserlerl 14.00 Dane müziğl 14 15 Haftanın prog ramlan 14 30 Gökçen Kaynatan ve gltarlan 14 15 Turküler 15.00 Kayıp mektuplan 15 05 Kua h»berler 1510 Şarkılar 15 30 Çocufelann saati 16 30 Bevtlen me lodller 17.00 rurtJuu seal 17 30 Karma faslı 17.57 Kısa Uân. lar 18.00 Gençllü saatl 18.15 Şevket Dğurluer orkeetnsı 18.30 Şarkılar 18.50 Kısa llânlar ve hafll müzlk 19.00 Refclâmlar geçldl 20.00 Haberler Gunluk olaylftr 20 30 Kttap saatl 20 40 Şarküu 21.00 Sllâhlı kurretler saatl 21.15 Dlsfeotefeten seçmeler 21.40 Şarfellar 22 00 Reklamlar geçldl 22.30 Oans müziğl 22.45 Haberler 22 55 Ara melodlleri 23 00 Beyaz perdeden mlkrofona 23.30 Çesltll müzlk 24.00 Kısa baberler Kapanış. ISTANBL'L IL RADYOSU 17.58 Açılı? 18 00 Danfl müziğl 18.30 Caz dünyasından 19.00 MOzikU daklkalar 19 30 Bale mü zlğl J . O Plâklar arasmd» OO 20.30 Çlgan melodller) 2100 Cumartes) feonseıi 22 00 Operet melodllerl 22 30 ÇeşltU müzik 24.00 Kapanış. 4 N K 4 R 4 621 Açılış 6.30 Kısa haberler 6 32 GUnaydın sayın dlnleylcller 7.30 Sabah müzlgi 7.45 Şarkl ve saz 8.00 Haberler 8.10 Hava durumu 8.15 Slzln İçin calıyoruz 8.30 Solistlerden blrer sarlcı 9.00 Kapanış. 11.57 Açılış 12.00 Kısa haberler 12 02 Ray Connlf orkestraaından haflf müzlk 12 35 Küçük tldnlar 12.40 Şarkılar 13 00 Haberler 13.10 Hava durumu 13.15 Harry Belafonte'den Kaıtpsular 13 30 Ka dınlar topluluğu 13 55 Kayıp aranıyor 14.00 Reklâm pru^ramlan 14.45 Turküler 15.00 Cumartesi konseri 16 00 ŞarSııar 16 20 Radyo «taplıgı 16 35 Hepsi Almanca 6öylüyor 17.00 Kısa haberler 17.02 Çocufc saatl 18 00 TUrküler 18.15 Reklâm program Ahmet Emin Bey dinlendi Şark İstiklâl Mahkemesinin dünku duruşmasında Ahmet Emin (Yalman) ve Ahmet Şükrü (Esmer) Beyler dinlenilmislerdir. Ahmet Emin Bey: «Makalelerimi Şeyh Saidi düsünerek yazmadım. Esasen ismini bu vak'adan sonra duydum. Yazalanm s«mimî kanaatlerimdir. Memleketteki menfaatler vatanperver zömre içindir» demiştir. Reis Saip Bey, yazarın «Nükseden hastalık» başlıkb makalesinden şu satırlan okumuştur: «Ağır soğukalgınlıklan nasıl her sene başka bir isim altında başgösterirse, bu iktisadî hastalık da isim değiştirerek nüksetmektedir.» Ahrıet Emin Bey cevaben demiştir ki: «Mecliste mürakabenin taraftan bir adam sıfatiyle ve hüsnüniyetle muayyen bir şeyi Saip Bey Ahmet Emin Bey tenkit ettim. Hastalığa gelince Meclisi izafe etmedim. Bazı memurlann rüsvet aldıklarını müfettiş raporlarından öğrendık. Memleketi temiz görmek isteyen her temiz insanın duyacağı teessürü biz de duyduk ve yazdık...» lan 19.00 KOçflfc llftnlar 19 05 Spor saylasj 19.15 Hafll Uelodller 19 40 Şarfeılar 20 00 Hab«>rler 20 25 Hava durumu 20 30 Şarkılar 20 50 Oykudan önce 20 55 Küçük llânlar 21 00 Kıra haberler 21 02 Kıbrıs ıçln! 21 10 Vurun Sahpeye! 21 40 7en1 besteler SevlieD türfeüler 22 15 Dlnlemeiten bıfemadığmız eserler 22 45 Haberler 22 55 Dans! Dansl Oansl 23 58 Günün finemll haberlerl 24 00 Kapf.nış 4NKAKA İL RADYOSTJ 16 57 Açılış 17.00 Dans müzlğl 18 00 Cumartest konsrel 19 00 Geçmış eüniertD seviien tnelodllerl 19 30 Andy Wllllam!> dan fllm meludllen 19 45 Radvu 11e Inglllzce 20 00 Hafll ca? şartılan 20 30 Mü7tlcseverlerle Dasbasa 21 30 PlâB albümü 22 30 Los topluluklan 23.00 Kapanış.