Katalog

1KI CUMHURÎYET ö fcyiul iaö4 10.000 İsmet Paşa kendisinden ve kendi kişiliğinden beklenen konuşmayı yaptı. Ancak bu konuşmayı yapmakta geç kalmıştır. Çünku açıidanan olaylar halk oyuna daha önce duyurulsaydı, basım ve toplumu kapsıyan karmakarışık hava daha önceden bir dereceye kadar berraklaşabilirdi. Ustelik bu gibi dâvalarda, sırası gelmeden açıklanması zararlı meseleler, basına ve muhalefete «açıklanmaması» kaydıyla anlatılır ve halk oyuna yön verecek kişiler her gün karanlıklar urtasında yazarak ve çizerek zaten ayağa kalkmış halkı büsbütün birbirine katacak yayın yapacaklarına ellerindeki pusulaya göre yönlerini bulmaya çalışırlar. Gizlilik içlnde süregelen işlerde hükümet sorumu daha da ağırlaşır. Muhalefetiyle, basınıyla kamu oyunu meselenin içine katmak bu sorumu hafifletir. İsmet Paşa dünkü konuşmasında meseleyi hukuk çerçevesi içine oturtmuş, ağırbaşlı ve tarafsız bir dille konuşmuş, Meclisi şu veya bu yöne sürükliyecek bir tesir yapmaya çalışmaktan kaçınmıştır. Kıbns meselesine katüan bütün devletler için iyi niyetlerin ifadesini kullanmış. Yalnız Yunanistanın gözu kapalı adımlanm tenkid etmiştir. Hem Amerika, hem de Sovyet Rusya için kullandığı deyimlerin yumuşakhğı aynı ölçüler içinde dikkati çekmiştir. Bütün bunlar İsmet Paşadan beklenen şeylerdir. Ancak bizce dünkü konuşmanın asıl önemini yaratan açıklama Paşanın şu sözlerinde beliriyor: « Yunanıstan, resmî askeri kuvvetlerinden, bütün teçhl zatı ile hic olmazsa 10.000 (on bin) kişilik bir kuvveti orada (Kıbnsta) bulundurmaktadır. Kıbns Rumlarından, mütemadi teşkılât ve silâhlanma ile, ondan daha fazla bir kuvvet hazırlamaktadır. Bunlar Turk cemaatinin ezümesine ve bizim Türk cemaatini mudafaamıza karşı koymak için kullanılacaktır.» Türkiye Başbakamnm ağzından Meclis önünde yapılan bu açıklamadan anlaşılıyor ki Yunanıstan Kıbrısa on bin kişilik bir kuvvet çıkarmıştır. Yani biz burada çıkarma yapalım mı, yapmıyalım mı diye her gün tartışıp dururken Yunanlıla çoktan adaya çıkarma yapmışlar. Eğer Kıbnsa Türk silâhlı kuvvetleri çıkarma yapmak isterlerse daha önce Adaya çıkmış Yunan birliklerinin ateşi ve savunması ile karşılaşacaklar. Şu halde Yunanıstan 10.000 kişilik askeri birliği ile Adayı fiilen işgal etmiş ve kontrolu altına almıştır. Biz İsmet Paşanın dünkü konuşmasında bundan daha önemli bir açıklama göremedik. Sadece durumu belirtmekle yetinivoruz. | DÜŞÜNCELER | RÖCHE MüSTAHZARLARI ııııİıııııııııııınımııi!iınıımınııııınınnırınııımi!inıııııifiıımıııııııııııınımıııınfmnııııııııııı|ıııı I Eski devırlerde, gün görmüş ve tec rübeli devlet adam larımızdîn danışma yolu ile fayda Düzenlenmesi yılan hikâyesini de lanma, siyasetimizin temel kuralaşan Hürriyet meydanı, 4,5 milyon lanndan biri sayılırdı. Gerçi, o lira harcanarak modern bir hale lağan üstü hallerde, yaşlı devlet getirilecektir. Meydanın yeni hazıradamlarının da, hükümetin başılanan plânlan önümüzdeki günler na geçtiği olurdu. Ama pek kısa de Beledıye Encümeni tarafından r süre sonra, derhal yerlerini bir müteahhide ihale edilecektir. genç neslin devlet adamlarma bıBu plânla kesin şeklini alacak orakırl&tdı. lan meydanda, eskiden oldugu gi Böyle hareket ediş zarurî idi. Zibi havuz bulunacak, modern çarşıra geçmiş neslin devlet adamı, ken lar ve dinlenme yerleri ile bir tü di devrinin koşullarma ve olaylannel yer alacaktır. Bu arada Beyana göre yetişmişti. Eski hayatın zıt yolunu daraltan duvarlar tamaalışkanlıklarına bağlanmıştı. Yeni men kaldınlacak, camiin ve Beyanesil Ue çahşırken, davranışlarınzıt Kutüphanesınin görünüşü ortada bir duraklama baş gösteriyordu. çıkarılacaktır. Bu yüzden de, milletin faydalanaYapılan ilk fcesaplara göre mey cağı fırsatların kaybolması ihtimaldan altı ay içinde onarılarak hiz leri çoğalıyordu. mete açılacaktır. Devlet yönetiminde başarı gösteren kuşakların, eski neöil mensup Üstün ve geri zekâlı lan ile değil, kendisinden yetişen başlar ve yöneticilerle çalışmasıçocukların eğitimi nın, en önemli nedenlerinden biri llkokuı ogrelınenieıı ıçın açılan az semınerlerı munasebetıyle, Us de bu idi. Bizde bugün bu temel kural işkudar oğretmenleri tarafından dun lemiyor. Bir acıdan bakarsanız Sehmiye Ilkokulunda bir açık otuDevletimizin siyaseti, genel olarak um yapılmıştır. Bellı bir sevıyeve ortalama bir hesapla, elli yaşmı nin dışında kalan çocuklar ayrımı geçen bizıra kuşağın elinde gonıeğıtılmehdır konusundaki açık o nüyorsa da, siyaset cihazımızm ba urumu Ecvet Guresin idare etmiş şındaki sorumluluk, muhterem e oturuma Milli Eğitim Müdürü Inönüye verilmiş bulunmaktadır. Halıs Kurtça, Psıkometrıs Nezahat Bu konuda dikkati çeken nokta Yalçın, Çocuk Hastalıkları uzmanı şudur; Inönu'nün bu yaşında ağır sorumluluklar yüklenmesi, bizirn Dr. Asuraan Eğribozlu, Öğretmen Nenman Giray v e Öğretmen Nur kuşaktan baş olabilecek adamlar yetişmediğini ve bu hususta gerek •n l ' e r katılmıs'ardır > yapılma tlkokııllar Haftası 21 Eylul li çalışmaların zamanmdaşudur ki, dığını belirtiyor. Gerçek de başlıyor bizim nesil, çok yaşlı Dir devlet aMilll Eguı.n &<ui.c*aıgL, ortaoku damına veya tesadüflere kaderini u bitirme imtihanlarına giremiye bağlamak zorunda bırakılmıştır. rek engele kalan öğrencilerin lise Her şeyden önce, bu dunımun dergiriş sınavlarına katıhnalannı uy hal düzeltilmesine girişmezsek, kor gun görmüştür. kunç tehlıkelerle yüz yüze ge'.ebiRanâ v e Sadi Eldem'in kızı ıdi liriz. Bu öğrencilerin lise sınavlarına alınmalarını, ancak bunlar arasm Gorüşümüzü açıklamak yönünda engel imtihanlan sonucunda ba den. yakın çağ siyaset tarihimizin şan sağlıyarak diploma almaya bir iki olayını ele almamız gerekeKaraşide âni vefatı dolayısile, gerek telefon v e telgrafla, gerekhak kazananlann asli kayıtlarının cektir. yapılacağı bildırümiştir. Bu arada II se bizzat gelerek tâziyette bulunmak suretile kederimizi payortaokul son sınıfta bir dersten kaİki büyük adamımız vardır ki, laşan v e yakınlıklannı gösteren dost v e ahbaplarımızdan teşeklan öğrencilerin çoklugu gözönünde büyük devrimciler olarak yakın kürlerimizi kabullerini rica ederiz. AJLESİ tutularak, bunlara da liseye borçlu çağ tarihimizin, yücel yerinde ad• • » • • • • • • « •l • •• • • • • • •• a girme hakkı tanınması istenmekte lan anılır. Bunlardan biri Mustadir Cumhuriyet 10446 fa Reşit Paşadır. (Koca Reşit) Ötekisi Mustafa Kemal Pasadır. (AtaDiğer taraftan bu yıl ilkokullann türk) açılışma rastlıyan eylül ayının 3 Bu iki büyük lider, birbırlerinin üncü haftası «llkokullar Haftası» tamamlayıcısıdırlar. Koca Reşidin olarak kabul edilmiş e 2125 eylül tarihleri arasında kutlanması ka başladığı, fakat başaramadığı devrimleri, Atatürk gerçekleştirmişrarlaştınlmıştır. Hafta, Vali Niyazi tir. Ak. ve Milll Eğitim Müdürü Halıs Harçlar v« Damga Verglsl Kanunlan ile 3. Baskı olarak çıktı. Her ikisi de ölümlerinden sonraKurtça'nın yapacaidan radyo k o sını düşünmüşler, yerlerını tutanuşmalan İle açılacak ve ilkokul Fiatı: 20. Lira, ödemell de gönderilir. cak adamlar yetiştirmişıer ve ote törenler vanılacaktır Atatürk Bulvan 81/3 ANKARA dünyaya göç ettikleri zanıan, ülHazır evler yapacak bir keyi tesadüflere veya her hangi bir fabrika kuruluyor çöküntünün baş göstermesire mey Cumhuriyet 10419 MemleKetımızae «hazır e\» fabrl dan bırakmamışlardır. kası kurmak istiyen bir Amerikpn KocaR*Şİd, keodi yenne Âli Pairması, dün Istanbul Ticaret Odaşayı hazırlamıştı. Onu 24 yaşında sına müracaat etmıştir. 500.000 doLondra Elçilik Müsteşarı ve 33 ya ar yatırımda bulunmak üzere Aşında da Dışişleri Bakanı yapmısmerikan hükümetinden müsaade al U Büyük Reşit, 1858 <3e gözlerini mış bulunan firma, kuracağı fabri yumduğu gün, Âli Paşa Dîvleti ida ka lle turlstlk dinlenme köylerl, re edecek ehliyet ve dirayete kakampingler ve örnek köyler tesis e vuşmuştu. decektir. <•> • Hürriyet Meydanı 4,5 milyon liraya yeniden yapılıyor Devlet adamı yetiştirmek 47 90 50 47 90 51 r Prof. Reşat KAYNAR 4 Eylül 1964 tarihinden itibaren telefon nurnaralarunızm Sanayi Limited Şirketi olarak değiştirildiğini bildiririz. SaygılarımızJa. Yazan: Çeşitli fikirlere mensup parti fidamları, yalnız özel menfaat didismeleri ile meşgul olmakta TEŞEKKÜR NECLA ELDEM'in NURETT1N GURSEL NOTERÜK MEVZUATI ve TATBİKATI Heklâmcıhk: 3024 . 10420 Yağışlı ve rüzgârlı geçecek Marmara ve Karade ıiz bölgeleri çok bulutlu ve yer yer sağnak yağışlı, diğer bölgeler parçalı bulutlu ve açık geçecektir. Hava sıcakhklar Marmara ve Karadeniz bölgelerinde azalacak, diğer bölgelerde değişmiyecektir. Rüzgârlar kuzey ve doğu yönlerden Marmara ve Karadenizde orta knvvette, ara sıra kuvvetli, diğer bölgelerde hafif, yer yer orta kuvvette esecektir. 4/9/1964 Tarihinden İtibaren Bomonti Şişlidekd Fabrikamızın Telefon Numaramız 47 95 00 olarak değiştirilmiştir. TÜRK HOECHST SANAYİ ve TİCAR ET A. ŞİRKETİ İlâncuık: 2220/10430 Eylul 5 Rebiülâhır 28 * V. 1 6.28|13.12|16.51[19.3621.10| 4.42 ~B. 110.511 3.35' 9.13'1200| 1 34] 9.05 Âli Paşa büyuk bir diplomattı. Avruparıın seçkin devlet adamları, ona daruşırlardı. Rahmetli İbnülEmin, tOfmanlı de\rinde son sadrazaralar» adh kitabmda, bu konu ile tlgilı olarak Said Paşadan duyduğu şu olayı an latır: «Sadrazam Said Paşa bir gün bana şunlan söyledi: Fransızların ünlü devlet adam lanndan Tiyer, Almanlarla barış yaparken Parlâmentoda itırazlara uğraması üzerıne «Bu konuda dost devletler diplomatlarının hat tâ Âli Paşanın reyini aldım. dediğini işitmiş pek de inanmamıştım. Bu mesele hakkında ınceleme yapmasını, Paris Elçisi Esat Paşaya yazdım. Gönderdiği cevapta, Tiyerin öyle söyledieini belgeye dayanarak bildirdi. Belgenın bir sureti ni de göndermişti.> Bu derece değerli bir dıplomat olan Âii Paşanın devlete karşı islediği suç, kendisinden sonra adam yetiştirmemesi ve yetiştırilmesine de engel olmasıydı. Cevdet Paşa, Maruzat adh eserinde, bu konu ile ilgili olarak şunlan yazar: € Âli Paşa adam jet'stirmek şöyle dursun, yetişecek adamların m yolunu vuruyordu.» Ne yazık ki Âli Paşanın ölümünden sonra, kimi zaman Nedimof di ye anılan Mahmud Nedim Faşa, sadrazam olmuş, az sonra da Mos.koflar Yeşilköye kadar gelmişlerdi... IV Yakm çağ siyaset tarıhimiz Büyük Reşid Paşayı, yerine adam yetiştirip, ölümden sonra buhranlara yol açmadığı için, saygı ile anar. Âli Paşayı da ağır surette tenkid eder. Siyaset tarihimiz Atatürkü, bu ba kımdan da saygı ile anacağız. Zira Reşid Paşanın, Âli Paşaya jîösterdiği ilgiyi, o da İnönüye göstermiş tir. Bir cephe kumandanı olan tsmet Paşayı, diplomat yaptL Ölümune sebep olan hastahğın ba^iarr.asına kadar, ara vermeden Basveki! ola rak onunla çalıştı. İsmet Paşayı, cepheden alarak Dışişlerine getirmesıni, Büyiık Nutukta şöyle anlatır: « tsmet Paşanın, Lozan Barış Konferansmda heyetimizıo başmda çalışıp çalışamıyacağını, mevcut bunca bilgilerune rağmen, bir daha inceledim. Mudanya konieransını nasıl yönettiğini inceden inceye anlamaya çahştım. İsmet Paşanın kendisine, düşüncelerime dair hiç bir kelime söylemiyordum. Nihayet olumlu olarak kararımı verdim. İsmet Paşanın kurulumuz Btşkanhğına atanması için daha önce Dışişleri Bakanı olmasınj uygun gördüm. Bunu sağlamak için doğrudan doğruya Dışişleri Bakanı Yu suf Kemal beye özel ve gızli olarak bir telgraf yazdım. İşte bundan sonra idi ki, İsmet Paşaya oldu bitti halinde Ijış : i!eri Bakanı olacağını ve ondan sonra da, Barış Konferansına Kurulumuz Başkanı olarak gideceğini söyledım. Paşa birden bire »aşırdı. Asker olduğundan bahsederek özür diledi. En nihayet isteğimi kabul etti. V Sayın înönü, Cumhurbaşkanı ve Milli şef olduktan sonra, yen n e adam yetiştirmek hususunda çahştı mı..? Bu hususta çalışma ve çabaların derecesi ne dır..? Bunun hakkında kesin bır bılgimiz yoktur. Bildiğimiz nokta şudur ki, Atatürkün İnönüye gosterdiği ılgi ve teşvik, Înönü tarafından bizim nesle mensup kabiliyetli v e iyi yetişmişler arasında görulecek bir kişiye bi!e, gereği gıbi gösterilmemiştir. öAtaturk, kamu oyunu tnönüye o kadar bağlamıştı kı, gözlerini yu mup, Înönü Cumhurbaşka'nı seçılince, bütun Millette bir sevinç ve güvenlik duyulmuştu. İnönunün Millî şef olarak 1946 yılına kadar hükümdar olduğu dönemde, bizim kuşaktan bir kişi bile, içtenlikle kamu oyuna sunulmamıştı. 1946 dan sonra girdiğimiz çok partilı hayat, ne yazık ki Devlet Adamı yetiştirmek şoyle dursun, Devlet adamının cinsini kurutmaktan başka bir şey yapma mıştır. Bu durum, 27 Mayıs İhtılâlıne kadar surmüş v e 27 Ma yıs îhtilâlinden sonra, bizim nesüden dengeyi sağlayabilecek bir Devlet Adamı görültnemiş, tnönü de zarurî v e vazgeçilmez bir Adam olarak sorumluluğu yüklenmiştir. dırlar. Partilerimizde, ne Devlet idaresi hakkında gerekli fikirler belirmiş, ne de halkm dertlerini anlamak ve bunları partilere tnâl ederek düzenlemek esası yeretmiştir. Parti kliklerinin amacı, önce parti iktidarını elde etmek, ardından da memleket iktidanna v e ganimetlere kavuşmaktır. Bdyle bir ortamda, Devlet idaresi fıkrine sahip, halkm dertlerine müsbet bilimlerin ışığı al tında çare bulabilecek liderler yerine, daha çok sergüzeştçiler ve fırsatçılar yetişir. Bütün bu gerçeklere rağmen siyasî buhranlardan kurtulma çareleri, gene partilerin içinde bulunacaktır. Türkiyenin kaderi, partilerimizin âdi sürüler halinden çıkarak, sosyal müesseseler olmasına bağlanmıştır. Bunu da partiler içindeki vatan severler ve partileri düzenleyecek kanun sağlayacaktır. Bu çahşmalar yapılmazsa, toplum hayatımızda başların ayak v e ayaklann da baş olması ihtimalleri, kuvvetle artacaktır. Üâncılık: 2187/10429 IRAT ISTIYENLERE Ayda 350 400 450 lira fle kirada bulunan fcaloriferli Çift asansörlü Telefonlu YAZIHA^ELER 7.500 peşin, bâkiyesi 60 a y taksitle satılıktır. Sirkecf Doğubank İş Hanı kat: 4, No. 405 Reklimcıhk 3008/10400 SATILIK Taşkırma Makineleri Fermeneciler 36 Galata, Tel: 44 10 40 44 «7 44 (Basın 1657S • 1040S Orijinal İngiliz malı Parker marka (Reklâmcüık: (1151) • 1044) VI Er geç, İnönüsüz bir siyaset hayatı yaşamak zorunda kalacağız. 0 n u n bırakacağı boşluğu da. Par tilerimizin halka sunacakları Dev let adamları dolduracaktır. Bu günkü sosyal değişmeler, partili demokrasiden gayri, bütün yolla^ı tıkamıştır. Gayrısı hep geçıci olacak v e ülkemize zaman kaybettirecektir. Fakat ne yazık ki, 1946 dan son ra tekrar başlayan çok partili hayat, tıpkı îkinci Meşrutiyet partileri gibi, didişmelerle gelip geçmektedir. 3S CUMHUBIYETTıı Tetrikan: Bir acı şarkı Yazan: A. J. Cronin lllllllllllllllllllllllll Çeviren: Yahdet Cultekra Türkiye Münhasır İthalâtçısı : 0T0 ÇELİK Koll, Ş. Sirkeci. Emirler S. No. 3/1 Toptan ve peraîvende satıcısı : ÇELİK MOTÖR Ticaret Ltd. Şti. Sirkeci, GAR Karşısı Tel : 27 34 62 Telg. SKODA İSTANBUL 117 118 BtR ACI ŞARKI Reklâmcılık: 3143 10421 Miss O'Riordan, pek ahbapçs bir tavırla, gene bir sır açar gibi: «Tesbihini getirdim, yavrum» dedi. cSeni yatağına yatırmadan önce, senin odada, beş dua okuruzj» Yukan çıktık, o bomboş odada yere diz çöktük. Cregan limanından Afrika içerilerine gidip gelen bir alay misyoner bu odada yatıp kalkmıstı ya, onlann asık suratlan sinmişti sanki odaya. Miss O'Riordan kulağıma fısıldadı : «Acıklı dualardan beş tane oknyacagız» dedi. Sonra, «Unutma: Babacığın için niyet edeceçız.» Basladı oUumaya: «Peygamber Efendimizin Bahçede Çektiji An.» Önce dudaklarıraı kıpırdata kıpırdata, içimden okumaya başladım, sonra ben de sesimi yiikselterek ona katıldım. Babam için niyet etmiştik ama, benim babamı falan düsündüğüm yoktu. Babama acıvordum, düştfigfl acıklı durumdan dolayı fizülfiyordum ama, geceyansı gördügüm o korkunç manzara, sonradan daha korkunç biçimlerde düslerime gire gire, babamı benim için hem sevilir, hem korkulur bir şey haline getirmisti, gündüzieri, ne de olsa, istemlerim kendi elimdeydi ya, ondan kaçınıyordnm. Onun yerine. annemi düsünüyordum. O zamanlar • ondan sonra da hep öyle kalmışımdır ya hayalim kuvvetli olduğn için de, annemin yüzü gözlerimin önünde canlamveriyordn. O sabab beni nğurlarken sevgiyle, stfkatle dolu o gergin, üzgün bakışını görüyordum. (Arkası var) 116 BİR ACI ŞABKI BtR ACI ŞARKI Bundan sonra beni bıraktı. «Hadi git bahçede oyna ama, sofnk almamaya bak, üzerini de kirletme sakın.» Dışarı çıktım. Bahçe dörtköşe bir çimenlikti, çevresi bodur ağaçlarla kaplıydı; bir köşeve, ağaççıkların arasına kameriye gibi bir giirinti yapılmıştı, orada Meryem Anamınn kocaman bir heykeli vardı: Deniz kavkılanndan bir setin üzerinde ayakta durnyordu, başında da yıldızlardan bir taç. Daracık bir beton yol çimenligi baştan başa aşıyor, oradan kilisenin yan kapısına gidiliyordu. «Gitsem de amcama bir baksam» diye içim içimi yiyordu ama, kendimi tuttum, çünkü o simdi kafesli höcresindeydi sağlam. Ellerim ceplerimde, oradan oraya dolaştım durdum. O tas direğin üzerindeki adam kafamı kurcalayıp duruyordu, cGösterdiği mucizeleri ben de görseydim» diyordum. Ne güzel şeydi mucize... Hem, görülebilirmiş de, insan bakmasını bilirse. Akşam olmaya başladığı için annemi göreceğim de gelmişti ama, bir yandan da «Burada, Simon Amcamın yanında da pekâlâ yapabilirim» diye düşünüyordum, «bir, Miss O'Riordan beni rahat bıraksa^ Ne yazık ki o olmuyordu işte. Şehir saati altıyı çalarken kadın da evin arka kapısında göründü, «İçeri gel» gibilerden bana el etti. Akşam /emeği olarak bana çorba yapmıştı. Bir taba' dolusn çorba. mutfaktaki masamn üzerinde nmanı tüte tüte beni bekliyordu, yanında da bir bardak sfit vardı. Karşıma otnrdn, benim çorbs Içişimi geyretmeye kovuldn. Biraz yüzümü buruşturmuş olaeagım k i : «Böyle güzel yemeklere barun kıvırmayız biz, yavrum» dedi. «Biı burada pek yavsnyaşık y e r i z j «Yavanyaşık mı, Miss O'Riordan?» «Evet, yavanyaşık, yavrum. Kilise gırtlagına kadar borç içinde. Amcan da, zavallıcık, borçlan ödeyebilmek için kendini öldürüyorj» «Feki ama, kilise nasıl olur da borca girer?» «Yeniden yapıldı da ondan, yavrum. Bundan onbeş yıl önce, ben buraya yeni geldigimde. Adını göylemiyecegim »ma, sayın papaz efendinin biri biraz çizmeden y n k a n çıkmış.» «Peki ama, ahali ödemiyor m ı , Miss O' Riordan?» «Ner'de, yavrum î» diye öyle bir haykırdi ki, cemaate ate? püskürür gibiydi. «Amcanın odasında ocagın üzerinde duran mangırlan gördün mü? tşte öyle ödüyorlar onlar. Onlnklar, beşlikler... Bir kuruş bile verenleri var, ntanmazlar! Bir yandan borcun taksidi, bir yandan faizi, bir yandan da onabuna yardım, e, adamcaiız sırtına doğrudürfist bir gömlek bile giyeır.iyor. Ama, akıllı adamdır, iyi adamdır, Tanrı'nın yardımiyle, benim de yardımımla, başaracakj» Kadının anlattıklan, uzficfi olmakla birlikte, öylesine de şasırtıcı çeylerdi ki, bir de baktım çorbamı bitirivermişim, tnzsnz oldnğunun farkına bile varmadan. Sonradan öfrendim : Miss O'Riordan herkese tnzsnz yemek yemeyi salık verirmiş, çünkü tnzsnz yemekler, onun dediği gibi söyleyim, böbrekleri yormazmıg. Sofradan kalktık. PROP. NÎMBUS'UN MACERALAR1: NAZİME NADİ ECVET GÜREStN Yan Içiertrn fllleo ıdar* ed«o Sorumlu MOdOrt OfşptA y«yın MudttrO SablH Cumhuriyel Sayıa 25 Kurus U n Kr Seoellk « ayük S arUk T8.00 40.00 ANKAKA BI'KUSK. Atscork uul*nr> rHnvı ^ o VENlŞEHlB Teleıon: II « H II « a 13 08 88 17 S? 39 VECÜİ KIZILDEMÎR Hartcl Ura Kt. 1S0.0» «0.00 44.00 v* Fautı pa$a Maüaiıesı ş»n»ıi((ecl<B Sokagı No S Otyarbafcıı Gazetemlza fCnderüen yanlaı koaulsun, koDulmano tad« edllme». * Üânlardan mesulljet kabul otan> max Abone n uan tslert lçtn tarbn OstOiM cAbone* veya (İlfln Servtslı fcaydımn konmaaı lâamdıt nılHIIUIIUMIHnH re Tayao CTTMHURIYE7 UatbaacıUk Gazetedllk T A. 9 Soksk No S941 GÜNKY tLLKRİ BÜBIISD: KOcflksaat Maydam EHmı Ham AUAJMA IVIffon: 4SM * Bu gazete. BAS1N AHUIK YA. SASINA uymayı taahbOt etmlstlı