19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
tKt S CUMHURÎYET = 15 E y l u l 1SM>4 fiıııııııııınıiHimıntnnıt ntı|ııuıuııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııiHiııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııtı#iH Büyük bir oyun Gazetelerin büyük başlıklarla verdikleri haberlere bakıhrsa Klm Novak «anadan doğma» filim çeviriyormuş. Carole Baker'in çevirdiği «cüretkâr» filimierden sonra Kim Novak rekorn kırmış, Zaten son yıllarda bir çıplaklık fırtınası almıs yürümüştü Hollywood'da... Sansürün o eski kısıtlaması yok olmuştu. Eskiden yalmz Avrupa kurdelâlarında seyredilen «ahlâka mujayir» sahneler, şitndi Amerikan filim sanayiinin başlıca sürüm mallan srasına girmişti. En aşırı sevişme plânlanna ve en soyunuk aşk durumlanna artık bol bol yer vardı. Peki ne olmuştu da bu büyük değişikliğe gidilmişti? Eskiden Hollywood dünya sinema piyasasım elinde tntardı; Hollywood'u da Amerika'nın gelenekçi cemiyetleri... Bn cemiyetleri pek kızdırmağa gelmezdi. Bu cemiyetlerin aforoı ettiji filimlerin ve yıldızların artık piyasada tutunmalarına imkân yoktu. Sansür de, bu muhafazakâr cemiyetlerin görüşlerine uygnn bir biçimde beyaz perde ölçülerini çizmişti. öpüşlerin kaç saniye veya salise olacağma ba büyük ahlâkçılar karar veriyorlardı. Kadın vücudunun neresinin görünüp neresinin örtülecefini de bu büyük ahlâkçılar tesbit ediyorlardt. Filimlerin konularına kadar karışıyorlardı. Bütün bu görünüşteki ahlâkçılık perdesi altında yatan bir başka gerçek vardı. Uzun yıllar bir incir çekirdeği doldurmaı nyuşturucu filimlerle dünya piyasasım elinde tutmuştn Hollywood . Ancak aynı Hollywood son yıllarda büyük bunalımın içine düşmüştür. Bu buhranın en büyük iki nedeninden biri Avrupa sinemacılığının gelişmesi, ikincisi de televizyonun rekabetidir. Avrupalı hem sanat ve hem de iş filimleri bakımından yeni kapılan zorlamış, yeni akımlar yaratmış, Amerikan sinema ganayiine en yıkıcı yumrufunu indirmişti. Hollywood'un milyarder sinema kırallan kasalanndaki paraların eksıldiftini görünce dehşete kapıldılar. Onlann çıkarlan demek Amerikanın çıkarlan demekti. Sansür bu çıkarlan baltalıyan en güclü engellerden biriydi. Avrupa filimcilerinin karşısında böyle bir engel olmadığından, istedikleri gibi filim çeviriyor, istedikleri senaryoyu, sansür korkuluğunu düşünmeden, beyaz perdeye aktarıyorlardı. Ve sonunda iş geldi çattı Amerikan sansürünün koydufu ve Amerikan toplumuna kabul ettirilen kurallann çatır çatır yıtat masına... Para Ue sözde ahlâk kuralı çatışınca paranın mücadeleyi kazanması kadar tabiî bir şey yoktu. Ve şimdi Carole Baker cinsel sahnelerde büyük başan saglıyor, Kim Novak anadan doğma soyunuyor, Jane Mansfield dilediği gibı göğüslerini açıyor .. Muhafazakâr cemiyetler de oturuyor. Çünkü o muhafazakâr cemiyetlerin ve o muhafazakâr sansürün temelinde bir büyük boşluk var: Çünkü onlar gerçek bir ahlâk düzenini savunmaktan çok, sahteciliğin gösterisini yapmakta idiler. Kuvvet aldıkları kaynaklar paraya ve menfaate dayanan bir düzenin kaleleri idiler. Ahlâk felsefeleri ancak çıkarlanna dokunmamak sartiyle yürütülürdü. Çıkarlan tehlikeye düştüğü zaman ise vazgeçmiyecekleri hiç bir şey yoktu. Bütün dünyanın gözleri önünde cereyan eden bu büyük olaydan alacağımız dersler vardır. Para gücünün ve menfaat felsefesinin emrindeki bir ahlâk anlayışı büyük yalanlara inandınr toplumu .. Gerçek değerler o sahte düzenin ötesindedir. Biz o gerçek değerlere varmaya çalışmalıyız .. Aldatıcı göriinüşlere hiç kapıl 1 D Ü Ş Ü N C E L E R j I M A L î KONULA R ||ttIIIIIIIII11ltltllllHHI!lIflt11llllllllIlllIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIlllflllllllIllirilllllllfIllllIIlllffllltf1llll>fl1=llll 81 lıiıı kişiye kok kömiirii Kış mevsiminin yaklaşması dolayısiyle kok kömürü alanların sayısı birdenbire fazlalasmıştır. Tevziatın başladığı günden dün akşama kadar, beyannamell 50 bin, serbest olarak ta 31 bin kişi kömür almıştır. Geçen yıl muhtarhklardan vesika alanlardan bu yıl vesika istenmemekte sadece nüfus cüzdamyla Depolara müracaat etmeleri kâfi gelmektedir. Hâlen 40 bin ton kömür stoku bulunmakta ve sıra gözetmeden tevzie devam edilmektedir. Dışişleri Bakanlığımız kanlığında dış politikanın tesbit ve yürütülmesi için üç kollu bir mekanizmanın ku rulması şart göiresi Genel Müdürü Sayın Ismail leketlerinde de benimsenmi? bir rünmektedir. Şöyle ki: Önce, daiSoysal'ın yayınladığı bir yazı (1), usulün kabulü, tayin meselesini reler içinde genel müdürle şube ilgimizi eksik etmediğimiz bir ko kolaylıkla çözümleyebilir. Bu da, müdürleri arasında yapılan perionu üzerinde, bizi de düşünceleri dış memleketleri, iklim şartlan, e dik toplantılarda daire işlerinin mizi açıklamıya yöneltti. Sayın konomik şartlar ve politik önemi organize edilmesi ve iş konularıIsmail Soysal'ın yazısını burada n« göre smıflandırmak, her mes nın plânlaştınhnası. İkincisi, Batakdirle belirtmek isteriz. Çünkü, lek memurunu her sınıf yerde be kan ile, Bakanhğın kurmay tekDışişleri Bakanhğmı bazı doğru lirli bir süre bulndurmak ve da nisyetlerini teşkil eden genel sekve yanlış yönleri hakkında, yine ha aşağı sınıftaki bir yerde görev reter ve yardımcılan ile genel bu bakanhğın bir mensubu bun almamış bir meslek meurunu da müdürler arasmda yapılacak pedan daha tarafsız ve objektif bir ya ha yukan sınıftaki bir yere tayin riodik toplantılarla, Türk dış pozı yazamazdı. Bununla beraber, etmemekten ibarettir. litikasının genel ve özel meselele Sayın Soysal meseleleri daha ziPersonelle ilgili olarak yapılma rinin tartışılması ve çeşitli durum yade münferit olarak ele aldı« gereken bir reform da, konso larda uygulanacak politika ilkeleğından, biz bu meseleleri müra losluk işlerini meslek memurların rinin tesbiti. Üçüncü olarak da, kün olduğu kadar sistematik bir dan ayırmak ve bu görevi esas i Bakanhğın, bakanlıkiçi ve baçerçeve içinde yansıtmaya çalışa tibariyle idar! memurlara hasret kanhkdışı uzmanlardan meydacağız. mektir. Bugün için konsolosluğun na gelen bir danışma kurulu ile teçhiz edilmesi. Bu bakımdan haDısiîleri Bakanlığımızuı bugün dıplomasi ile yakın bir ilgisi kal len mevcut Siyaset Plânlam» Daiiçinde yuvarlandığı temel mesele mamıştır ve bunun için de birçok resinin gerçekten ise yarar hale konsolosluğu idarî sistemsizliktir. Ne organizasyonda, memleketler getirilmesi şarttır. Bu üç kollu me ne de fonksiyonda, belirli pren sınıf olarak kabul etmiştir. Kon kanizma ile tesbit edilen alternasoloslukların politik bakundan ösiplere göre işleyen bir sistem tifler, bakanın veya başbakanm mevcut değildir. Bakanhğın özel nemi, enformasyon elde etme va kendi yetkilerini kullanabileceği sıtası olmasıdır. Bu sebeple, konlikle merkez teşkilâtı, yeni ihtiçerçeveyi teşkil etmelidir. yaçlar karşısında gelişigüzel ku solos ve başkonsoloslann dışında, Bunlardan başka, Dışişleri Barulan ünitelerle bir yamalı bohça konsoloslukların bütün kadrosunu problemi haline getirilmiştir. Teşkilât üni idari personelden teşkil etmek ye kanhğımızn üç önemli rinde olacaktır. Böyle bir halde vardır ve hükümet ve parlâmentelerinin kuruluşlannda, bu kutabiatiyle idarî memurların alını to bu problemleri gerçekçi bir ruluşlarda yapılan değişLkliklerçözümlemek zorundadır. de ve üniteler arasmdaki münase çındaki sistem ve şartlar da buna gözle betlerde, modern âmme idaresinin göre değişecektir. Bizim Dışişleri Bunlarm birincisi, bakanlık kadrasyonellik prensiplerinden uzak Bakanlığımızda, konsolosluk bu rosunun çok dar olmasıdır. Bakan lunan yerlerin genel olarak ikinci hğm personel kadrosu, değişen kalınmıştır. Bu münasebetler, kim senin dokunmaya cesaret edeme veya üçüncü derecedeki çehirler dünya şartlaruun ortaya çıkardığı diği ve hattâ dokunduğu zaman de olması sebebiyle, meslek me geniş iş hacmini karşılamaktan ucanının yandığı geleneklerle işle murlannın buralara gitmek iste zaktır. Bu kadronun behemehal ge meyişi ve bir de, elçiliklerde bu nişletilmesi gerekir. tkinci olarak, mektedir. Gelenekleri ihtiyaçlar özellikle büyük memleketlerdeki yaratırsa da, geleneğin statik vas lunanlann konsolosluklardaki mea fını unutmamak gerekir. Ünite lek memurlarını küçümsemesi, lü maaş «rmsalleri, millî prestijin zekuruluşlanndaki başıbozukluk için zumsuz prestij rekabetlerine, sür delenmesine sebep olacak kadar düşüktür. Hariciyecilerimizin alsadece bir ömek vermek gerekir tüşmelere yol açmakta ve bu da hepimizin se, Siyaset Plânlama Dairesini ihmal edilemiyecek bir problem dıkları maaş ekseriya gözüne batmaktadır. Halbuki kigöstermek yeter. Bu dairenin bu yaratmaktadır. günkü fonksiyonu, adında «plânMeslek memurlannın meslekiçi şisel duygularımızı bir yana bıralama» kelimesi bulunmasına rağ eğitimleri de bir başka önemli ko karak, bu konuda da gerçekçi dümen, Dışişleri Bakanının Meclis ko nudur. Bizdeki meslek memurlan şünmek zorundayız. Dışişleri Banuşmalarını hazırlamak veya ü içinde okuyup yazanına rastla kanhğuıın maaş emsalleri konuzerinde ciltlerle kitap yazılmıj ko mak bir meseledir. Kitap okumak sunda yapüğı birçok teşebbüsler, yetkililerinin, nularda verimsiz araştırmalar bir yana. dünyanın başlıca gazete Maliye Bakanlığı yapmakbr. Buna karşılık, son ve dergilerine abone olanlar, iki birçok ahvalde kıskançlık duyguKıbrıs buhranı çıktıktan sonra da, elin parmaklan ile ancak sayılır. su ile hareket etmeleri sebebiyle, Bakanhğın Kıbrıs politikasını Bu durum ister istemez bir mes daima baltalanmıştır. Bu meseleguya plânlamak üzere ayn bir ko lekî deformasyon doğurmaktadır. nin hükümet çerçevesinde ele aNihayet, ümite (KİPİK) kurulmustur. Bu O memur sorumluluk mevküne lınması zorunludur. nun yanında bir danışma komitesi geldiği zaman da falsolar başla çüncü önemli mesele de. merkeze memurlarm merkezdeki teşkil edilmiştir. Siyaset Plânla maktadır. Bu sebepten ötürü mes ahnan çözümlemek ma Dairesi vaktiyle amaçlan ve lek memurlan, özellikle sorum geçim zorluklarmı fonksiyonu iyice tesbit edilerek luluk mevkilerine gelmeden, pe için gerekli tedbirlerin alınmasıciddi bir organ olarak kurulmus riodik kurs ve seminerlerle mes dır. Yunanistan bile bu meseleyi, olsaydı, şüphesiz bu gibi garip ku lekiçi eğitim görmeli ve teorik devlet bütçesine yük olmadan çöruluşlara lüzum kalmıyacaktı. Bun bilgiler bakımından en son gelis zümlemesini bihniştir. Bir mesmerkeze dan başka, siyasî dairelerin coğra melere ayak uydurmalıdır. Bu ko lek memuru, dışardan muhit ve temas fî işbölümünde de bazı aksaklık nuda üniversitelerle işbirliği zo geldiği zaman, lar mevcuttur. Nihayet, teşkilât) runludur. Dışişleri Bakanhğımızm çevresinde hiçbir değişiklik olmabakımından çözümlenmesi gere mensuplan, her şeyi bildikleri id dığı halde, mali imkânlarmda birken önemli meselelerden biri de, dia ve zihniyetini herhalde bir an denbire bir düşme ile karşılaşmak ta, bu da onun için ya güç gedış yardım işlerinin idaresi konu önce terketmelidir. çim şartları yaratmakta veya onıı, sunda, Dışişleri ile Maliye BakanTeşkilât ve personel meseleleri hoşa gitmiyecekyollara başvurlıkları arasındaki mücadeledir. 27 Mayıstan 6nce d i | yardım isleri nin dışında, bizim Dışişleri Ba maya zorlamaktanu, jgin gerg^i Dışişleri Bakanhğında iken, 27 Ma kanlığının üzerinde dikkatle dur budur. yıstan sonra bu işi Maliye Bakan ması gereken hastalıklarından biri Dışişleri Bakanlığı kendi haklı hğı almıştn. Ama mücadele son» de, dış politikamn gerek tesbit ve meselelerini bir çözüme kavuşturteşkillendirilmesi, gerek yürütülermemiştir. Açık söylemek geremak istiyorsa, haklı tenkidlere kirse, iki bakanlık arasında bu mesinde, organize edilmiş sistemli daima konu olan kusurlannı dümekanizmanın yokluğudur. konu üzerindeki mucadelenin se bir zeltmeli ve herhalde içinde bubebi, dışarda devamh görev almak Hükümet Başkanı veya Dışişleri lunduğumuz yeni dünya şartlantesbit için ek bir fırsatm ele geçirilme Bakanının, dış politikamn ve yürütülmesinde geniş yetkiye na göre reform ve reorganizasyon sidir. sahip olmasını tabii karşılamak yoluna gitmelidir. uygulama, Personel konusundaki önemli gerekirse de, bizdeki fl) Bak.: tsmail Soysal, «Dışişmeseleler şu noktalarda toplan Başbakan veya Dışişleri Bakanımaktadır: Gerek idari memurların, nın hemen her konudaki kesin ka leri Bakanlığımız ve Türk Diplogerek meslek memurlannın klâsifi ran kendi baslanna verdikleri ve matlarımız», Forum, 1 Ağustos kasyonu, başta gelen ihtiyaçlar vermekte oldukları şeklinde geliş 1964, sayı 248, ss. 1415. dan görünmektedir. Fakat perso miştir. Dış politikanu» tesbit ve nel meselesinin en önemli nokta yürütülmesi, teknisyen ve uzman «Sokakta Eğitim» konulu sı, özellikle meslek memurları için ların çalışma süzgecinden geçirilseminer düzenlendi tâyin ve terfilerde, liyakat, kabi miş bir plânla olmamakta, aksine, Dünyaca tanınmış eğıtimcılerden liyet ve kıdem gibi objektif kıs bu teknisyen ve uzmanlar ekseritaslar yerine. âmirle memur ara ya bakanın emirlerini sadece yü Claud Marchand yann Akdenız smdaki kişisel münasebetlerin e rütme derecesine indirilmektedir. sas rolü ovnamasıdır. Özellikle Oysa bir danışma ve plân sistemi Postası ile şehrimize gelecektir dış tayinlerde bu unsur, bütün nin zorunluluğu bütün büyük mem M. Marchand bır süre memleketiedilmiş ve bu mizde kalarak, cSokakta Eğitim» ağırhğmı göstermektedir. «Adamı leketlerce kabul olmak», bugün Dışişleri Bakanh memleketler böyle bir uygulama konusunda hazırlanan bir semineğımızdaki genç kuşaklann gerçek içindedirler. Bunun en verimli örleştirmek zorunda oldukları te neğini Sovyet Dışişleri Bakanlığı rı yönetecektir. mel şarttır. Bu alaturkalığa bir vermektedir. Dış politikamn plânBir kiracı ev sahibini an önce son vermek ve tayin ve lanması işi bu memlekette o deterfileri bir sisteme ve prensiple rece ileri gitmiştir ki, hiç beklenkezzapla yaktı re bağlamak, uyulması gereken medik bir anda çıkan durumlarda Cibalı, Halıç Caddesı îy/1 numailk zorunluluktur. Dışanya yapı bile So\Tet Rusya önceden plânalabilmekte rada oturan Kenan Bılge adında lan tayinlerde uygulanması gere lanmış bir davranış ve bu da Sovyet politikasına avan bır şahıs, kira meselesinden kavga ken sistem gayet basit olmasına bir fleksibilite verebilmek ettiği 47 yaşındaki Ayşe Gümüşterağmen, Dışişleri Bakanlığı bu ba tajlı sit yola bir türlü gitmek isteme tedir. Bizde ise işleri günü günü kin adındaki ev sahibinin yüzünü, mektedir. İçişleri Bakanhğmm kay ne yürütmek âdet olmuştur. Son kezzapla yakmıştır. Ayşe'nin şikâmakamlar için birkaç yıldır uy Kıbrıs buhranı bunu doğru lamış yeti üzerine durumdan haberdar guladığı ve dünyanın birçok mem tır. Bu sebeple bizim Dışişleri Ba olan polis, sanık kiracıyı yakahyarak nezaret altına almıştır. CUMHURrVET'to refrikası: 48 Fonım dergisinin son sayısında çıkan bir not ve yine bu sayıda, Dışişleri Bakanlığı Enformasyon Da Yazan: Yurt dışındaki döviz tasarrufları Yazan: Maliye Müfettişi İ. Sadi TlNAZTEPE Son yıllarda önemli sayıda Türk işçisinin Almanya başta ol mak üzere Avrupa memleketlerinde çalışmaya başlaması yeni bir konu ortaya çıkarmıştır. Harice işci akımının sosyal nedenle ri ve durumun ekononıik, teknik, içtimaî tesirleri ayrı ayrı incelen mesi gereken meseleler olduğu gi bi dışarda elde olunan döviz gelirinin kıymetleııdirilmesi de ehemmiyetli bir malî problem teş kil eünektedir. ların resmî kanaldan memlekete nakli için çareler araştınlması so nucu yeni bir kanun yaymlanarak yürürluğe girmiş bulunmaktadır. Tl. temmuz. 1964 tarih ve 499 sayılı olup «yurt dışında çalışan işcilere konut ve küçük sanat kredisi acılması \e ödünç pa ra verilmesi» başlığını taşıyan bu kanun. isabetli bir görüşle yeni imkânlar yaratmaktadır. Fakat bu tedbir yeterli midir? Başka neler yapılabilir?. Kanun, başlığından da anlaşılBilindiği gibi memleketimizde dığı gibi, yurda transfer edeceköteden beri kronik bir tediye mu leri döviz karsılığı olan hesapları vazenesi açığı vardır: zaman za mukabilinde işçilere mesken ve n u n «lınan çeşitli tedbirlere rağ iş kredisi açılmasuıı. borç para men, ürctim ve ihracatta yetersiz verilmesini öngöımektedir. Şartlikten doğma bu açık kapatılama lar câzip \e son derece işçiler lemıştır. Tarımsal ürünlerin ihrahinedir. Yurda dönene kadar Emciyle kurulamıyan dengenin teml lâk Kredi ve Halk Bankalanndaninde turizm gelirlerinden faydaki fona 5 bin lira (2225 D.M. karlanmaya çalışılan şu son zamanşılı)ı yatırmış olan işçilere, 40 larda yeni bir kaynaktan bahsedil bin liraya kadar konut ve 25 bin meğe başlanmıs ve dikkatler bu liraja kadar iş kredisi açılır. Yatı konuya çevrilmiştir. rılan döviz karsılığında açılacak Ümit bağlanan bu kaynak dıhesaba âzamî faiz (hâlen •'. 6.5) sarda çahşan işçilerin tasarruflayürütülür \e açılan konut kredile rı olan dövizlerdir. Hâlen 65 bin rinden • ı2. sanat kredisinden • ' • civannda olan işçilerin ortalama 7,5 faiz alınır. Aynca isteyen işçibir hesapla yılda 2000 D.M. = 500 $ lerin parası ikraz hesabına alınır tasarruf edebilecekleri kabul edi ve faizi peşinen tahakkuk ettirilirse yıllık tasarruf miktan 3035 lerek hesabına alacak kaydedilmllyon dolân bulmaktadır. Türdikten sonra işçiye faizsiz borç kiyenin yıllık açığı dış ticarette para verilir. Muameleler hiç bir 250 milyon dolâr olduğuna göre, verçi ve resmen tâbi tutulmaz. süratle artan ve iki yıl içersinde Kanunla sağlanan müsait şartbir misline çıkacağı tahnıin olular açıkça çonilmektedir. Buna nan işçi adedi karşısında bu yeni rağmen işçilerin bu imkânlara ukaynağın ehemmiyeti anlaşılnıakmulan rağbeti göstenniyeceği katadır. naatindeyiz. Bir kere, 40 bin lira lık konut kredisi için 10 bin liraŞu halde bu tasamıflann yurda Iık döviz tasarrufunu 1 Mark 2.25 getirilmesi istenmektedir; halbuTI. hesabiyle fona vatıracak işçi, ki hemen hiç bir işçinin tasarrubankanm diırcr müşterilerine naza funu Türkiyeye resmen transfer ran parasına *«6.5 faiz almak ve etmediği ve bankalara satmadığı krediye 20 yıl ' . 2 gibi düşük bir anlaşılmaktadır. Bunun sebebi afaiz ödemekle bu süreden aşağı çıktır: Batı Alman markının resyukan 12.000 lira faizden kurtulmî kura göre kıymeti 2.25 Tl. olmuş ve aynca 2000 lira faiz ve di duğu halde bu döviz serbest borğer kazançlar sağlamış olacaktır. sada 3 lira civannda alıcı bulmak Aynı işçi döviz tasarrufunu sertadır. Tasarruf sahibi bu taktirde best kurdan yurda getirdiği takyurda gelişinde otomobil, teyp, tirde ise ancak ?50fl lira kadar radyo, giyim eşyası gibi tüketim mallan getirip satmakta ve bu şe kur farkı kazancı elde edebilecektir. Fakat fona htirak halinkilde kullanamadiğı artan dövizide istifade 20 yıl gibi uzun vâni de serbest kurdan satarak kar deli ve ancak mesken \e>a saşılığı Türk lirasmı memlekete genat kredisi şeklinde bir şartu bağ tirmektedir. lı, serbest kurdan getirmekte ise Birkaç yıl içinde bilhassa Alnakit olarak hemen elde etme manyada faaliyete geçen bir kışeklindedir. sım şahıslar mağazalar açarak ba zı mallann satışı yanında ve bil Kanunla tınınan imkânların hssa döviz alun satımi ile önemli râzipliği ve tercihe değdiğini ka kazançlar sağlamaktadirlar. İşcibul etmekle beraber işçilerimiden ahnan Mark karsılığında zin yetişme. alışkanlık, görüş \e memlekette i«tediği şahsa Türk psikolojik davranıslan bakımınlirası ödenmekte. toplanan dövizdan yeterli olmadığı ve diğer lerse yurda eşya getirecek şalııshir tedhirle takvivesi gerektirn lara ve diser istpyenlere kâr ekle kanısınd.iMz. Bu tedhir de. 17 nerek satılmaktadır. Tasarrufusnvılı kararla eirişilen reformist » B 2.78 &8» liradan satan işçt, «edbhlere (Aemmla işrl tasarrufla genktiğinde kolayca 3 liradan dörınm a j n bfr kurdan satmalmma viz bulan kimse. Türkîyeye gelirsını temindir. >Iilletlerarası Para ken 1 Mark karsılığı 3 lira alan Fonu ile anlaşmak suretiyle sırf turist, bu aracılıkla ehemmiyetli bu kabil dövizlere uygulanarak kazanç sa^layan şahıs, durumserbest kar, İşçilerin tasamıflandan memnun fakat devlet zararnı değerlendirmek ve dovizi hazi Iıdır. neye maletmek bakımından en isa betli yol olacaktır kanısınri.n ı/.. Bu eerçeçin kabulü ve tasarruf Prof. Dr. Fahir H. Armaoğlu Bir sabıkalı yazlık sinemayı birbirine kattı Karagumruktekı bir yazlık sinemada, dün gece beyaz perdede gösterilenden daha canlı v e heyecanh bir kavga çıkmıştır. Semt halkı arasında «Ayı» lâkabiyle tanınan Mehmet isimli bir kabadayı, etrafındaki bazı şahıslarla birlikte, büyük bır kavga çıkartmıştır. Seyirciler içinde bileğine güvenenlerin katıldığı kavgada, Lütfullah Duruk adında bir arabulucu, falçata ile karnından yaralanmıştır. Kabadayı Mehmet ile beraberindekiler, polisin çağnlması üzerine, sinemayı terkederek kaçmışlardır. Diğer taraftan bir gece içinde çeşitli sebeplerden dolayı. 7 kisi bıç a k ! " ••;<•'iT=tır İ L Â N 02nk»?a Âsksrlik Şubesi Harb Malulleri ile Şehit, Dul Yetimlerin yıllık yoklamalan 1 ekim 1964 15 kasım 1964 tarihleri arasında yapdacaktır. BUNUN İÇİN: 1 Şahıslar bizzat müracaat edecekleıdir 2 Ikişer nüsha vukuatlı ve tasdıkli nüfus kayıt sureti, tasâikli maas fcayıt sureti ve ikâmet teskeresi getireceklerdir. 3 20 yaşına varmıs ve tahsilde bulunan erkek çocuklar için 2 nüsha tahsil belgesi okuldan ibraz edeceklerdir. İlân olunur Het gün eğleden sonra müracaat edilecek. (Basın 17164 A. 10545/10863) İki senede bır toplanmakta olan Millî Türk Tıp Kongrelerinin XVIII incisi bu yıl 20 eylül 1964 pazar günü saat 16.00 da Ankara Dil • Tarih v e Coğrafya Fakültesinde yapılacak mutad açılış töreninden sonra başlıyacaktır. Kongrenin esas konuları; trafik kazaları, tıp eğitimi ve ihtisas, hipertansiyon ve poliyemiyelitis'tir. Bunu takibeden oturumlarda serbest tebliğler okunacak ve bunların münakaşalan yapılacaktır. 18. Millî Tıp kongresi toplanıyor Türk Mikrobiyoloji Kongresi bugün saat 10 da Belediye Sarayında çalışmalarına başlıyacaktır. Kongrede hazır bulunmak üzere şehrimize gelen Sağlık Bakanı Dr. Kemal Demir, bir süreden tjeri >*ra» hatsız bulunan Y.T.P. Genel Başkan Yardımcısı~Ve eski Sağiık Bakanı Dr. Yusuf Azizoğlu'nu evinde ziyaret ederek, âcil şifalar temennisinde bulunmuştur. Mikrobiyoloji Kongresi bugün açılıyor TESCEL OENEL MÜDÜRLÜGÜNDEN: 1 Paşabahçe İçki fabrikasına teslim kaydiyle mevcut şartnamesine ve nümunesine Eore 23X33 ve 23X38 milimetre ebadında 2.500 000 adet şarap pantarı pazarhkla satın ahnacaktır. 2 Pazarlığı 21 Eylül 1964 Pazartesi günü saat 10 da Tepe'bas.ındaki Merkez Satmalma Komisyonunda yapüacaktır. 3 Şartnamesi ve nümuneleri hergün Komisyonumuzda görülebüir. 4 Muvakkat teminta 15.000. liradır. Malın tamamını veremiyecekler 1 milvondan az olmamak üzere teklifte bulunabilirler. Buna ait teminat malm tamamı için tesbit edilen teminata nispet edilerek hesaplanır. 5 İsteklilerin muvskkat teminat makbuzları sair lüzumlu v e sikaları ile birakte belirli gün ve saatte komisyonumuza müracaatları. Teminat, muamelesi Tepebaçındaki Komisyonumuzda yapıldıktan sonra Mumhane Cad. Kelvin Handaki Malzeme Alım Ş u besi veznesine pazarlıktan evve! yatırılmış olacaktır. İlân olunur. Bazı bölgeler yağışlı geçecek Karadeniz bölgesi çok bulutlu ve yer yer sağnak yağışlı, Marmara bölgesi ile tç Anadolunun kuzey kesimleri parçalı bulutlu, diğer bölgeler az bulutlu ve açık geçecektir. Hava sıcaklıkları Karadenizde biraz azalacak, diğer bölgelerde önemli bir değisiklik olmıyacaktır. Rüzgârlar kuzey ve doğu yönlerden Marmara ve Karadenizde orta kuvvette, diğer bölgelerde bafif, yer yer orta kuvvette esecektir. MAHDUT MİKTARDA FORD DIESEL (TRADER) MARKA 4 SİLİNDİRLİ OTOMOBİL tipi DİZEL MOTORLARIM IZ GELMİŞTİR BORMAK Limited Şirketi GAZİ BULVARI 76 İZMİR TELEFON: 39«00 Cumhuriyet 108fi5 OTOMOBH .IEEP MİNİBÜSLERE TAKILABILİR Eylul 15 Cemaziyelevvel 9 KULGE GINKO ve ALUMSNYUHI Sovyetler Birliğinden külçe Çinko ve Külçe ithal etmeic istiyen'.erirj müracaatları rica olunur. alumınyum S \â V. I 6^8113.09116.40 19.1912051 [ 4.55 111.181 5.481 9.20[12.0oj 1.32J 9.34 "E. BİRLİK TİÇARET LTD. ŞTİ. Salıpazarı Han kat 8. İstanlml. Tel: 44 74 27. üâneılık: 2345 10367 (Basın: 17035 10868) BAV OSCAR: Bir aci şarkı 146 BtK ACİ ŞARKI «Bunu ben düşündüm, ise giriştim bile.» Annem bunu öyle sakin, öyle ciddi bir tavırla söylemisti ki, alkıslamak geldi içimden. Çok sevinçliydim, göklerde uçuyordum; bunu yapar mıydım yapardım ama, Leo Amcam gene söze başladı : «Ondan sonra ikinci olarak yapacağın da Con'un işinı birine satmak olmalı.» Annem basını iki yana "salladı : «Hayır.» «Niye? tyi para eder.. alıcı bulabilirsek. BJ>.O. nun kızgınlığı geçtiyse onlar bile alır belkij. «Satacak değilimj» Masanın altından uzandım, annemin elini buldum, tuttum. Buz gibiydi, biraz titriyordn da. Ama, annem pek zorlu konuşuyordn : «Bu isi Conor kurdu. Yalnız onun kafasından doğdu bu is, hem de çok iyi bir iş. Kendisine olan bağlılığimı bir yana bırakın, böyle bir işi bırakmaya razı olamam ben. Aslında tek elden yönetilecek bir iş bu. Ben bu işin fistesinden gelirim sanıyorum. tşi ben çevireceğim.» Bir ara kimse konuşmadı. Sonra Bernard Amcam, coşarak, masaya yumruğunu indirdi. «Yapar mısın, yaparsın dojrusu. Herkesin gönlü senden yana. Bir bundan dolayı bile bol bol siparisler alırsın. Yüzünün güzelliğini bir yana bırakıvorum. Vallahi vaman bir kadıncıksın sen. Ama, oglan n'olacak? Sen bütün gün VVinton'da kalacaksın çünkü. Benim Terry gibi onu da Rockcliff'e yollayım mı, ne dersin?» Annem: «Daha sonra gider oraya» dedi. «Şimdilik ayrılamam ben ondan. Bir komsuy Çeviren: Vahdet Cültekin Yacan: A. J. Cronin. r i PROF. NtMBÜS'ÜN MAC'KRALARI: BİK ACİ ŞARKJ 147 148 BtR ACİ ŞARKJ lan anlaştım, alt kattaki kadınlan, üç odasını verecek bize kiraylan. Laurence'ye de göz • kulak olacak oğlan okuldan geldikten sonraj» Demek Miss Greville'nin yanına kiracı oluyorduk ha? Annemin b i n » önce verdiği o hiç beklemediğim baberden sonra bir de bu haberi işitince saşırakaldım. Bu şaşkınlığımda aynı ölçüde korkn da vardı, sevinç de. Bernard Amca annemi başanlar kazanacağıns dair pek iyimser tahminler yürflterek çöklere çıkanrken ben yeni evimlzde karşımıza ne gibi imkânlar çıkabileceçini tasarlamaya çaIıstım. Pek kesin olarak tasarlıyamadım ama, nedense, büyük imkânlar olaeağını sezinliyordnm. Annemle amcalanm arasındaki tartısma sfirfip gidiyordu ama, ben çimdi eskisi kadar ilgiyle dinlemiyordnm; yalnız, arada gırada, Leo Amcamın karamsar dfîşfinceler ileri sürdüğiinfi anlar gibi oluyordum. En sonunda: «Peki» dedi. «Kafana koydunss, artık yapılacak bir şey yok demektir.» Gene bir sessizlik oldu. Bn arada Bernard Amca oğluna işmsr etti, bunun üzerine Terenee de başını salladı, ayağa kalktı. Bernard Amca, içini çekerek: «Aşağıyı açacak» dedi. «Hayat durmaz, yürümelij Terry: «önce köpeğin karnını doynrayım» dedi. «Yemeğini hazırla kSpeğin, Nora.» Sonra bana döndü: «Sen de gel istersen.» Evin dışn.daki bir merdivenden avluya indik. Bn merdiveni yeni görüyordnm. Terence, Şakacı'nın o deli gibi sıçramalannı, dört dönmelerini «Çekil, eanavar!» diye ya tıstırdıktan sonr», uygunca bir Uhta sandık bnlup tozunu silkti, azametli bir Uvırla üzerine oturdu. «E. afacan, işte gtnt karşı karşıya geldikj. «Ya, Terence Ağabey.» «Pek de iyi bir durumda değil.» «öyle, Terence Agabey.» Bir ara sessiz geçti. Terence beni bastan aşağı bir süzdü. «Pek merak ettim, söyler misin: Kim giydirdi sana bu soytan kıyatetini?» «Miss O'Riordanj» Terenee: «Anlamıştım «aten» dedi. Hiç hoşuna gitmemiş gibi ağır ağır basını salladı. «Bak sana bir şey söyleyim, afacan: Ayağını denk almazsan kadınlar mahveder seni. Kadınlara kafa tutmayı öğrenmelisin, yoksa ömrünün sonuna kadar onlann boynndnmfn altına girersin^ Terence'nin bn öğüdünden pek bir şey anlıyamamıştım ama, bunlan benim iyiliğim için söylediği belliydi; onun için, bunlan benim za> vallı durumuma karşı blr sevgi belirtisi olarak gördüm. Bana daha başka ögütler vermek üzereydi ama, bu sırada Nora göründü. Elinde bir tabak, tabağın içinde de kalın bir dilim külbastılık et vardı. «Çabuk olsan iyi edersin, Terry. Dısanda bir alay insan, dilleri bir kanş sarkmış, bekliyor.» (Arkası var) SahlM NAZİME NADİ ECVET GÜREStN • Yazı tşlertnj tuien ıdare eden Sorumlo MOdOr: G«ncl Yayın MUdürU CumhuriYel Sayısı lb üuruş rOrkly» Uza Ki a » K . r Seoellk a ayUk 9 «ylU T9.00 •0 00 a. oo 150.00 «4 00 ANKAKA Atütom Bulvsn Ytamı Ap. YENtSKHlB leleton l i Ji H. 11 « M 12 » 56 II 91 19 tzmu SOrunı: Oasl BulTan No U 1WI tUSO U<»fîtJ «LLKKJ 8ÜKO8U: Fatlb fa«a Uanallesı ^ n a u g e c Sokag) No S Divarbatol relefnnı lOfll İI.I KKİ Küçüksaal Meydanj Edlrne AUANA VEUUI KIZlLUEMtR Gazetnnlze gönapruen ymnlaı kooulsun. konulm^sıo ladt» Üânlaraao mesullyei Kabu) olunm<a At«in* ve Uârj »ifn ıctc t»ftıo opfflr» <At>ııoe> <rey» tilan Scrvtslı kdTdınıo konması lâzımdıı V VayaD CUMHUKİyen Matbaücı r A Ş BaJkeir Sokak No 3941 Ba gacvte BASIN AHLAK TASAS1NA aymayı UahbOt «tml«ttT IflvfıiD! iSSfl *
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle