Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İK1 CDMHURİYET 24 Ağustos 1U&4 ıııı^iHtıifiiHfinııııııınıııııınııııınnıiTiınifnıııi]iıııııımntııııııııııınıııırınıııııııııııııııııııııtıt=tııı Kalkınmanın bedeli Geçenlerde ba köşede Sabri Esat Siyavnşçil'in Bulgaristan gezisi notlanndan söz açmıştık. Sabri Esat Bulearistana gitmiş, gelmiş ve gördüklerini gazetesine oldnğu gibi yazmıştı. Ba, bilim basınımızda yeni ve cesur bir tavırdı. Çünkü bizim oknyucu Demirperde gerisi ülkelerini ha yıkıldı, ha yıkılacak bir ekonomik dengesizliğin sefaletinde düşünür. O ülkelerdeki dururaun böyle olduğuna bir büyiik propaganda kampanyasınds inandınlmıştır. Oysa bn yanlış inançların bize faydadan çok zararı doknnur. Dost olsunlar, düşman olsnnlar, bütün dünya ülkelerini gerçek yüzleriyle bilmeliyiz. Bilmeliyiz ki, bn gerçekler üstüne yapılacak yommlar bir değer ifade etsin. Çünkü yalanlar üstüne yapılacak yorumlar da yalan olur. Ba kona flstüne çok mektap aldım. Ve mektuplann çogunIugu Bulgaristandan göçeden vatandaşlanmızdan gelmektedir. Aşağı ynkan hepsi bngünkü Bnlgaristan'ın Siyavnşgil'in yazdıgl gibi oldufunn kabul ediyorlar: Tollan bakımlı, insanlan temiz, toplum hayatı düzenli, fabrikalariyle, tanmiyle, oknllan, hastaneleriyle ana dâvalan çözülraiiş bir ölke... Ancak asıl mesele bnndan sonra başlıyor. Çünkü : Bir kısım oknyacalar bütün bunların daha önceki rejimlerde yapıldığını iddia ediyorlar. Hattâ bir tanesi kal'dnmamn köklerini Osmanlı Imparatorluğunun Tuna Valisi Mithat Pasa'ya bağlıyor. Bir kısım okuyncnlar ise kalkınma hareketinin komünist reJim içinde gerçekleştiğini kabul ederek sornyorlar : Ana ne pahasına? Ve zorlaraa hareketlerinden, iş mükelleflyetinden, baskıdan söz açıyorlar. Bütün banları burada tartısacak değiliz. Çünkü her devrimin İçinde tabiî olarak bir zorlama davranışı vardır. Bnlgaristandaki devrim de herhalde «gül suyn» ile yapılmadı. Ancak bir nokta çok iyi bilinmelidır ki, her kalkınma basarısı da bir fedakârlıgın sonncndnr. Batı ülkeleri kalkınmasının taribini bilenler, sanayilesme hareketinin ve sermaye birikiminin nasıl bir tüyler nrpertici hikâyesi olduğunu da çok iyi bilirler. Şimdi tarih ol muş o korknnç zaraanlarda, bir yandan sömürgeciligin znlmü, bir yandan Avrnpadaki baskı ve hürriyetsizlik düzeni, bagün hayranlıkla andığımız Batı sanayiini yaratmıştır. Burada bizim Türk olarak kendimize soracağımız saaller vardır : Batının ve Dofunun kalkınma bareketlerinden alacağınm dersler nelerdir? tlk ders, kalkınmanın bedelini ödemeden kalkınmanın mümkBn olmadıgı gerçeğiyle baslar. Sırtüstü yatarak, çahşmadan, dış yardım hovardalıçiyle kalkınmak rüyadır. An» özgürlük düzeni içinde bir çalısma düzeni yaratmak da bizim kendi mariletimize bağlı bir iş .. Bn isi becermek için önce bütün dünyanın tecrübelerini ve gerçeklerini bilmeli, kendimize en uygun metotlan bulmafa çalışmalıyız. Bir okuvucumuz Versay Antlaşmasından sonra Bulgaristanda yüriirlüğe giren hükümlerden söı açmış. Bn antlaşmaya göre Bulgaristanda yirmi bin jandarmadan fazla silâhlı kavvet besliyemiyecegi kararlaştırılmıstır. Zamanın Başvekili bn sayı dışında kalan askerlik çagındaki gençleri işçi gibi birarada toplamak için kannn çıkarır. Baslarına snbaylar koyar. Ve günde bir saat talim terbiye dışında bu gençler köy yollannı ve devlet yollarının yapımında çahsırlar. Görülüyor ki, bizde öteden beri konnsulan «Ordunun kalkınma hedefine yöneltilmesi» fikri Bulgaristanda daha 1918'lerde yürürlüğe girer. Her çesit taassubu bir yana bırakarak, Türkiyeyi medeniyete nlaştırmaga karar vermiş Türkler, önce gerçeklere yüzümüzü çevirmeliyiz. Bn gerçekler ise bize telkin edilen bir propaganda edebiyatının dışında da aranmalıdır. =haber!eri İki Sivil Savunma Tatbikaö yapıldı Istanbul Sivil Savunma Müdürlüğü tarafından düzenlenen eğitim çahşmalarma katılanlar Fatih ttfaiye meydanı ile Kadıköy Ozdemi roğlu ilkokulunda birer gösteri yapmışlardır. Sivil savunma görevine itfaiyeci olarak katılanların sabah Fatihde yaptıklan gosteri ilgi ile izlenmiş |ve özel elbiseler giyen sivilsavunmacılar muhtelif yangın şekillerine karşı yapılması gereken müdahaleleri tatbik etmişlerdir. Kadıköydeki tatbikat ise olağanüstü hallerde doğacak problemleri halletmek üzere yetıstirilen kişiler tarafından yapılmıştır. Tatbikatta danışma, kimsesız çocukları himaye, acil laşe ve gıydirme, banndırma ve işbulma konulan üzerinde durulmuştur. | Günün Konulan tNCELEMELER | ıııı|ıııııııntniıımııııi!i!iHiııııiHiınıınıiiiıııımıııııımııınnıııınııııııııınijııııııınıııııııııııııııı|ıııı Grevler ve öiesi Geçenlerde Istanbulda Şehir Hatlan Deniz Ta sıtmacılığı îşçileri Sendikasınm aldığı grev karan, 15 temmuz Turk kanun koyucu, Türk işçisi1963 tarihli ve 275 sayılı Toplu nin ve sendika liderlerinin ve Sözleşme, Grev ve Lokavt Ka vatanseverlik, olgunluk, sağdunununun yürürlüğe girişinden yu ve sorumluluk duygulanna sonra, en önemli sonuçlar doğu güvenliği için, böyle bir tahdide rabilecek bir grev karan oldu. yer vermemiş ve grevi başlanGerçekten, bu grev karanmn gıçtan itibaren Türk işçisıne kauygulanması halinde, çoğu emek demesiz ve tahditsiz olarak tanıçi olan İstanbul halkını bırakı mak yoluna gitmiştir. nız, yaz sıcaklarında serinlemeII yi, bir anda ise gidip gelme imEsasen 1961 Anayasasının 47. kânlarını kaybedecek ve İstan maddesi ile, işçilerimize tanıdığı bul bir nevi felce uğrayacaktı. Toplu Sözleşme Hakkı istihsalın Kıbrıs olaylarmın vahim bir bashca iki unsuru olan «iş» ile hal alması üzerine Turklş, ka «sermaye» arasındaki münasebetffln yarannı gözönünde tutarak lerde, taraflar arasında ekono vatansever bir anlayış ve sağdu mik bir denge kurmak gayesinden doğmuştur. juya dayanan kararla yurttaki Nitekim 15 temmuz 1963 tabütün grevlerin durdurulması çağrısında bulununca, Türktş'e rıhli ve 275 sayılı Toplu tş Sozüye olan ve olmıyan bir çok sen leşmesı. Grev ve Lokavt Kanudıka bu çağrıya uymus ve fakat nunun memleketimizde düzenleŞehir Hatları Deniz Taşıtmacılı dıği Toplu İş Sözleşmeleri, istihğı tşçileri Sendikası diSer bazı salin başhca iki unsuru olan iş sendikalar gibi ve üstelik ilgili ile sermaye arasında bir müzaBakanlarm tavassut ve rıcaları kere kudreti ve dengesi kurmak na rağmen grev karannda ısrar amacını gütmektedir. Zira ışçi edince Bakanlar Kurulu, 275 sa yalmz başına sermaye karşısında yılı kanunun 21 incı maddesine çahşma şartlannı müzakere etdayanarak sözü çeçen grevi şira mek kudretine maük değildir ve dilik 30 gün süre ile geri bırak çok defa içinde yasadığı ihtivacın baskısı ve işsiz kalma korkıımıstır Bu konuda unutulmaması pe sıı i!e kendi^ine teküf edilen her reken önemli gerçek sudur ki, türlü şartları olduğu g:bi kabul ulaştırma. elektrik, gaz v.s. gibi etmek vaziyetindedir. devamlı olarak görülmesi zaruri Diğer taraftan, toplu müzakere olan kamu hizmetlen alanında ımkâmna sahip olmıyan işçiler, grev, iş verenden ziyade geniş gerek kriz, gerekse yüksek konvatandas kutlelerini ılgilendirdi jonktür devrelerinde, ücret baği ve zarara uğrattığı için. bir kımından iş verenin baskısı ile çok memlekette hemen daima karşı karşıyadır. baslangıçta bu konularda grev Gerçekten durgun devrelerinhakkı tahdit edilmiştir. de ışverenler ücret ve istihlâk Anayasamızın da bu çesit tah yetersizliğimn, işlerin yavaşladitlere rnüsait olmasına rağmen, masının ana sebeplerinden bırı Golıhvaler nıuanınıası ve \\\\ polilikası Yazan: Nüzhet BABA Son babardaki Amerikan se(imlerinin ton yıllarda gözlemcisi olduğumuzdan çok daha sertlikle geçeceğı artık belli olmuştur. Buna'da Goldwater> in Cumhuriyetçi Parti adına aday seçilmesinin sebep oldugnna şnphe yoktur. Aday seçildikten sonra, bazı gerilemeler yapmak suretile durumu bir nebze tadile uğ. raşmasına rağmen, bu zat, dün. ya ve Amerika kamu efkârında artık şiddet politikasının temsileisi olarak kabnl edilmekten kendinı kurtaramayacaktır. Amerikanın ileri gelen politika yazarları coğunluçunun, Goidwater e hucunıları devam ede dursun; onun şiddet poıitıkasınıu kimlerden kuvvet aldığmı ve neye dayandıgını kısaca gözden geçıreiim. Bu çeşiddet politikası Amerika'da yeni türeyen kuçük bır entelektuel grupun ortaya attıfı aniaması guç bazı göruşlere dayaıımaktadır. Bu eneıektuel ve pasitik sahılı bılgınlerının bemen htpsı Kendı braıışlarında doktora japmış, ılım sahasında vukselmi", ınsaniardır. Unlara göre, topluma yeni düşiinuşler hakim olmalıdır. Vine onlara gö re; Demokratlar «insan, tabiat ve hükümet anlamlarını yanlış tefsir etmektedirler. «tnsan sınırsız, kımseden öfüt slmaksızın ve bukümetın hiç müdabalesi olmaksızın hürdurj» «Çünkü ınsaıı ınkâr kabul etmeyecek kadar büvuk çapta bır yaratıktır ve onun kurduğu bükümet tabiat kanunları barieıne cıkamaz» Ve nihayet Demokrotlar «insan, tabiat ve ilâbi mukadderat dışında bir toplum yaratmak azmındedirler.» Halbuki «ilâhi kudret dünyamızda maddi kuvvetin yerine kaim olamayacaktırj Batı sahili entelektüellerinin ağızlarında geveledikleri bu yu varlak sözleri, Goldwaterin°de benimseyip bnnlardan söz ettigi görülmektedir. Fakat bn sözler, Dogu, yabut Atlanlik kıyılan enletektüellerinın, hele Lyndon Jobson un kolay kolay üzerinde münakaşa yürütebilecekleri lâflar değildir. Onları daha realist, barışçı, halk refahını düşünen, ırklar arasında eşitlik gibi pren siplere kuvvetle ınanmaktadırlar. John Bircb Society, Ku Klux Klan ve saire gibi asırı sağcı ve ırkçı teşekküllerle başları boş değildir. Goldvvater'in akıl bocaları batılı, yahut Kennedy'nin Vasingtonda topladığı Harwardlı entelektüellerinin'mi bu yeni fikir möcadelesinden galip çıkacakları Amerikalıların karar verecekleri bir mes'eledir. Fakat finlfi siyasal tefsirci Walter Lippmann'a göre; Goldwater, dış politikada bir hayâl İçinde yaşamaktadır ve atom çafınd» ' oldnğumuzdan tamamen galil bir davranış halindedir. «Ba yanlış anlayışa baslıc» sebep, Cumhuriyetçi adayın nükleer silâhlarda Birleşik Amerikanın, Sovyet Rusya'ya nazaran kahir ve ezici bir üstünlükte olduğuna inaomasından ileri gelmektedir. Oysa ki Sovyet Rusya'ya karşı Amerikanın izlediği mütedil ve basiretli siyaset bn ezici üstünlüğün mevcut olmaması kadar, Sovyet Kusya'nın Amerika'yı dize getir mek için nükleer silâb kullanma tebdidlerinde bnlunmamasından doğmaktadır. Bu da Sovyetleri baddinden tazla sıkışdırarak, çaresiz kalarak üzerimize nükleer silâhlarla, saldırmaya mecbur etmememizi icap ettirir. Çünkü aksi takdirde, Rusya, bir nükleer harpte otuz mil\ona yakın Amerikalıyı öldürmek kudretine sahıptir. Böylece, Amerikan toplumunn yasanmaz ve ışlemez bir bale getirebilir^ Inlü yazar Lıppmann devam,la diyor'Uı: «Işte bu sebeplerden dolayı basiretli olmalı ve Rusya yı kayılsızşartsız amana getirmek gibi bir talepte bulunarak, onn bize saldırmak gibi bir barekete sevke mecbur etmemeliyiz.» VValter Lippmann bazı pat> çalarını özetlediğimiz bn yazısına şu sozlerle son vermektedir. «Goldnater ittifaklanmızı kuv ıctlendirmekten bahis ederken, su cihetı uııutuyot ki bazı müttefiklere ıstedığimızi dikte etmek kabil olmadığı gibi, bazı hasımları da bertaraf etmek nıümkun değildir. Eğer onn dinleyecek olursak iUıJaklar kuvvetlenmek yerine köklerinden sarsılacak ve yıkılacaktır. Dış sıyasette Goldwatercilik hasımları birleşdırebileceği gîbı, dostlarımızıı, da moralini bozacaktır^ Bızde şn tıkri ortaya atalım: Secim yaklaşdıkca Gold»ater sertlik ve şiddet politikası konularında doksan derece dönüşler yapacak, kendine dünyaca ve Amerika halkınca vurulan damgayı silmeğe uğraşacak, (akat buda kâr etmeyecektir. Amerikalıların oya iştirak nisbetleri çok düşüktür. Doksan, yüz milyon seçmenden ancak 6570 milyonn oylannı kullanmaktadır. Bu besaba göre ve sayet Amerıkalılar arasında hiç akıl erdirilemeyecek bır düşünüs değişiklıği olmadıysa; Gold water'in 1012 milyondan fazla oy toplayamayacağına muhakkak nazarıyla bakabiliriz. Ame rikan seçimleri çok sürprizli olnr ama, böylesine rastlanmadıfınıda şimdiden söylemek falcılık sayılmamalıdır. lllllllllllllllllllllllllllllill •* Yazan: Dr. İsmet Giritli Şehrimizın çeşıtlı semtlerinde dün, 8 trafik kazasında 9 kışi muh' telif yerlerinden yaralanmışlardır. Londra Asfaltı, Tepebağ mevkiinde. Bakırköyden geimekte olan Mustafa Duru idaresındeki «34 EV 922» plâkalı araba ile aksi yönde gitmekte olan şoför Kasım Ömer Çağdaş idaresindeki, «34 AL 924» plâkalı araba, trafik ışaretinin bulunmayışı yüzünden çarpışmışlardır. Kaza sonunda her iki arabanın «oförü ile îsmet Çağdas adında bir kadın, ağır surette yaralanmıştır Fatih Sultan Mehmet'in zehirlenerak öldürüldüğü iddiasının doğruluğunu tesbit için, mezarının açılarak kemiklerinin incelenmesi teklifi. tstanbul Radyosunda Abdi Ipekçi tarafından yönetilen «Açık oturuma» konu yapılmıştır. Bu akşam saat 2121.40 arasında ya püacak olan açık oturumda bu fikri ileri süren Elif Naci, tanınmış tarihçi Reşat Ekrem Koçu ve Profesör Şahabettin Tekindağ yer alacaklardır. 8 trafik kazasında 9 kişi yaralandı Fatih ile ilçili açık oturum İşçi Sigortaları Kurumu İstanbul Satınalma Müdürlüğünden: 1 Kurumumuz İstanbul Teşkilâtı Üniteleri ihtiyacı için Komür Tevzıi Müessesesi tarafından tahsis edilecek olan cem'an 4410,500 ton çeşitli maden kömürleri; kömür depolanndan Ünite mahallerine kadar nakli işi şartnamesi esaslan dahilinde kapalı zarf usulü ile ihale mevzuu yapılacaktır. 2 Işin ihalesi 3 Eylül 1964 Perşembe günü saat 15.00 te Beyoğlu Balıkpazarı Mallı Handaki Müdürlüğümüz 2 No. lu Satınalma Komısyonunda yapılacaktır. 3 Bu ise aıt şartname ile tevzıat listesi her gün mesaı saatlerı dahilinde 2 numaralı Satınalma Komisyon Başkanlığında bedelsiz olarak temin edilebilir. 4 tdarî şartname hükümlerine uygjın olarak hazırlanacak kapalı zarfın en geç ıhale saatinden bir şaaVevveline kMur ««yümaralı Satınalma Komisyon Başfeanhğınîl' makffiz mBkâtrfİı verilmesi veya tâyin edilen gün ve saate kadar Komisyonda bulunacak şekilde posta ile iadeli taahhütlü olarak gönderilmesi lâzımdır. 5 Postada vaki gecikmeler kabul edilmez. 6 Kurumumuz Artırma, Eksiltme ve îhale Kanununa tâbi olmadığından ihaleyi yapıp yapmamakta ve dilediğine yapmakta serbesttir. (Basın: 15643/9847) TEKLİF İSTEME İLÂNI 15 Pafta Halı Desenleri Ofset Baskı Surçüyle Bastınl acaktır. Yünlü Sanayii Müessesesd için 15 pafta halı desenleri kapalı teklif almak suretile OFSET BASKI ile bastınlacaktır. Buna dair dosya Teimik ve İdarl şartnam» Müessesemiz Müteferrik Almılar Servisinde görülebilir. Kapalı teklifin üzerine 64543 dosya Yünlü Sanayii Müessesesi işareti yazılarak en geç 2/9/964 tarihine kadar Müesseserruz veya İstanbul Şubesinde Alım Teklif Kutusuna atılması veyahut ayni tarihte Müessesemizde bulundurulacak şekilde gönderilmiş olması lâzımdır. Teklifler arasından şartlarımızla ihtiyacunıza en uygun olanlar tercih edilecektir. Yer yer açık Bütün bölgeler sz balntln ve yer yer açık Marmara ve B. Karadeniz bölgeleri parçslı bnlntlu geçecek, hava «ıcaklıklan Marmara bölgesinde biraz artacak, diğer bSlgelerde düne nazaran önemll bir değisiklik olmayacak. rüzgârlar Knzev ve Doğu yönlerden hafif, yer yer orta knvvette esecektir. olduğunu çok defa düşünmiyerek küçük ücret ödemek eğilimi gösterirler. İşte bu gibi hallerde toplu iş sözleşraesi imkânlannın sağladığı güçten faydalanarak, ücretlerin indirilmesıne ve tensıkat yapılmasına mukavemet ederler. Yüksek kcnjonktür devrelerinde, yeni fiatlaıın artma temayulu gosterdiğı devrelerde ise, hasıl olan mılli refah ımkânîarından; ış verenlerle birlikte ışçilerın de faydalanmaları, başka bir deyimle ücretlerımn yeni ımkânlara uydurulmak suretıyle ayarlanması lâzımdır. Bılindığı gıbı, yüksek konjonktür devrelerı memleketlenn refah devrelerıdır. Bu refah müşahhas ıfadesinı milli gehrın artması hâdisesı içinde bulur Ancak bu konuda da unutulmaması gereken onemlı nokta şudur kı: Mılli gelırın artması bızatihı nihaî bir gaye değildir. Gaye bu gelirın istihsalın muhteIıf faktorleri ve bılhassa ışveren ile işçi arasında âdıl bir şekilde dağılmasıdır. O halde demek oluyor ki, ekonomık bakımdan toplu ış sozleşmesı, her şeyden once bir denge ve teknık ilerleme unsurudur. Zıra ücretlerde normal ve âdil bır artış sevıyesı sağlamak suretıyle milli gehrın artısından bütün sınıfların sosyal adalet norm ları çerçevesı içinde faydalanmalannı temin etmekte ve işverenlere de daha fazla kârı, ücretleri yetersiz bir seviyede tutmakta değil, teknik ilerlemeleri daha yakından tâkip ederek ve işçi ve işveren münasebetlerine daha insancıl bir nitelık vererek verimlilıği artırma yolunu aramak lüzuraunu göstermektedir. Fakat Türkiye gibi toplu iş sozlesmelerinin henüz bir yıllık b:r tatbikat tarihçesinde gözetılmesi gereken en önemli husus; toplu iş sözleşmeleri müzakerelerinde ileri sürülen taleplerin özel teşebbüsü çökertmiyecek oranda olması ve esasen bilânçolannı zararla kapatan işletmelerin ücret artışı taleplerini yerine getirmesinin kolay olmadığının hatırîanmasıdır. Zira toplu iş sözlesmelerine ve grev hakkına yer veren bir ekonomik sistemin yıkılmadan devam edebilmesil batı memleketlerinde olduğu gibi müzakerelerin "İ9598 oranında başarı ile sonuçlanmasına ve lüzumsuz grevlere yol açılmamasına bağhdır. Bu esasların gözetilmesinde ise sendika liderleri kadar bütün kamu oyu ödevüdir. 3 Çİ1MECİ SERİ İMALATINA BAŞLAMIŞ OLOUĞUMUZ tkindl SÜMERBANK ALIM VE SATIM MÜESSESESİ (Basm 15715'9854) Ağustos 24 Rebiülâhır 16 5 £ 2 Sı JŞ 0 O V. J 6.17'13.16 17.01 19.55I21 33j 4 25 ~E~110ÎOI SJO 13.00|~1.38| 429 I 1 Bursa Belediyesi Elektrik İşletmesi Müdürlüğünden: Işletmemiz tarafından fennl ve idarî şartnamesi esaslarına göre 250.000 adet cereyan satış makbuzu 20.000. TL. muhammen bedel üzerinden kapalı zarf eksiltme usulü ile yaptınlacaktır. Bu işe ait geçici teminat 1.500. TL. sıdır. Şartname ile nümune makbuz İşletmemizden bedelsiz olarak temin edilir. İhale 9 eylül 1064 çarşamba günü saat 1600 da İşletmemiz binasmda AlımSatım Komisyonu Başkanlığında yapılacaktır. İstekliler usulüne uygun olarak tanzim edilmiş, 1964 yılı tasdikli Ticaret Odası belgesi ve geçici teminat makbuzu veya mektubu eicli kapalı zarf teklif mektuplarını ihale saatinden 1 saat evvel İşletmemiz AlımSatım Komisyonu Başkanlığına makbuz mukabilinde vermelerini, vaktinde verilmiyen, noksan ve usulüne uygun tanzim edilmiyen teklifler mutcber sayümıyacaktır. Dân olımur. (Basın 15674 B. 839/9855) CUMHUBJTOTTB refrikası: 25 İLÂN 1 Ilimiz Ticaret Lıselerıne kaydolmak istiyenlerin kayıtları Sultanahmet Ticaret Lisesı Kayıt Bürosunda 18/8/1964 tarihinden 7/9/1964 tarihine kadar yapılacaktır. 2 Lısemizde kayıth öğrencilenn de kayıt tazelemelen aynı tarıhleri arasında yapılacaktır. l/j y/'KOMPRESÖR HORTUMLARI MEMLEKET ŞANTİYE ve MADENLERİNDE SERVİSE' GİRMİŞTİR. DOĞÜM GÜLSE1S re NURETTİN OKUROİLLER GÜVENLE KULLANILAN TÖRK MALI BU HORTUMLAR EN OSTON KAÜTELİ İTHAL MALLARI EVSAFINDADIR. Piyasa ihtiyacı İçin de gene! dağıtıma başlanmıştrr. Sultanahmet Ticaret Lisesi Müdürlüğü NOT: 18 ve 21 ağustos 964 tarihli nüshalarımızda yayjnlanan ilânlardaki son tarihia 7/9/964 olması gerekmekte idi. Düzelti* • • • ıı • « • | kızlan (StNEM) ln dofu, munn Turklyedekl akrsba re dostlanna müjdelerler. Bodrop . Almany» İMAUTIMIZ . 1/2" tan 2" a kadar bütün filçülerl kapsamaktadır. ÇİZMECİ KAUÇUK ve KABLO SANAYİİ Kom. Ştl. •â) Müracaat : Hırdavatçılar çarşısı 57 Galata Tel: 44 20 96 Cumhuryet • 9864 KAUÇUK SANAYİİNDE İLK İSİM BAY OSCAR: Bir acı şarkı 80 BtR ACI ŞARKI Elimde süt güğümü, hoplaya, zıplaya eve doğru gelırken, hiç de hazırlıklı olmadığun bir şeyle karşılaştım: Kapının önünde Dr. DuthJe'nin arabası duruyordu. Bir sarsmtı geçirdim. Hele arabanın fenerlerinin yanık olması, ışıklann «iı içinde daha da büyük görünmesi geçiıdiğim sarsuıtıyı daha da artırdı; köy hekiminin kişUiğini belirten bn fenerler §imdi bana koca koca iJd göz gibi bakıyordu. Bu Dr. Duthie insana ürküntü veren bir adamdı: >alnız benim için değil, herkes için öyle. Vetınisini geçmiş suratından kan damlar, yaman bir adamdı. Hep Btilli kadifeden avcı biçimi pantolon, parlak kahverengi çizmeler, üzerine de çııval gibi bol bir kadife ceket giyer, hastalann odasına boğa gibi girer. çıkar, hastalığın admı sis düdügu gibi bir sesle haykınrdı; bunu gerçekten öjle dolu dolu söylerdi ki bana bakmaya geldiğinde yanaklaııma kaç kere tükrüğü sıçramıştır. i'ürekler sızlatan hikâyelere, romanlara göre adamm bn sert kabuğnnun içinde altın bir kalb bulunması gerektj ama, bunda o da yoktu. Dr. Duthie hastalarma karşı pek serttl, çoğu vakit kaba davrandığı bile olurdn. Başkalannm düşüncelerine hiç aldırmazdı. herkesçe «çetin leblebi» diye tanuımıştı. İçerilerde bir yerde çiftliği vardı, domıu yetiştirirdi, •Domuzlanmı hastalanma değişmem» dediğini çok işitmişlerdi. Ilerçün bir şişe viski içerdi, bu da ona benglsn gibi yarardi sağlam, çünkü her dirherai canına can katıyor gibiydi. Bunun dışında bir düşkünlüğü daha varsa o da güzel kadınlardı. Gittiği çiftliklerdeki süt sağar; hizmetçi kızlart sıkıştınr, kızlar kıkırkıkır gülüp sözde «Olmaz!» db'e çırpındıkça onları diziylc duvara yaslardı. Anneme karşı pek e kadar çapkın davranmazdı, nerede darmak ge Yaun: A. J. Cronin ıınınmınııınıınuı BtR ACI ŞARKI ' 81 82 BtR ACI ŞARKI rektiğini bllirdi çünkü; ama. gene de annemde görü olduğunu »ezinlerdim. Bn eanavar bizim evdeyken ben içerl girmeyl göte alamjyordnm elbette. Elinden çok çekmistim çünkü. Dnvarm gölgesine sığınarak, penceredea, oturma odasını gözetledim. tçerisi aydınlıktı. Babam, beline kadar soyunuk, sedirde yatıyordu, Dr. Duthie de, kalağını kısa bir tahta boruya dayamış, babamm üzerine doğru eğilmişti. Benim o acar babacığnnı hiç böylesine düşkün bir durnmda görmemiştim. Boyun eğmlş, başkasmın boynndnmğu altına girmis, nerdeyse kulköle olmuştu. Dayanılıı jey değildl. Basmu çevlrdim, yer» doğru çoktüm, »rtınu duvara dayıyarak otnrdum. Sıcarık süt dolu güğüm diılerimin «rasvndaydı. Neden sonra aokak kapısı açüdı, Dr. Duthie'yle ınnem eşiktc göründü. Taslığın aydmlığında iklri dc iyice belli oluyordo. Doktornn sesi gürlerken ben oldnğnm yere biraz daha smdim. • Çoengn yolla, ilâçlan aldır. Balıkyığmın blra mayası vereceğim. Ama, bak, hatun...» Dr. Duthie, sözde söyledlklermi peklştirmek için annetnln koluna yapısmış, onn kendine doğru çevirmeye çalışrr gibi çekiştiriyor, bir yandan da oksuyordu. «.. asıl yapılacak ij onu buradan alıp giitürmek. Gülyaka'dayken ben size demedün roiydl deniz kıyısından nzaklaşm diye? Sa içinde. çamnr İçinde, yaşamak kimseye yaramaz. Hele ırmaklann sisi göğsünden hasta bir adama zehir demektir.» Bn sözlerm anlamı üzerinde pek durmadun, çünkü Dr. Duthie arabasına binip bizim evden bir uzaklaşüa diye dört gözle bekliyordum. Ben içeri (rirdikttn sonra da annem bunun üzermde bana btr jey anlatmaya pek yanaşmadı. tçmi açmak hayn yoktu onan. Elimden süt göğümünü aldı, çayı hasırlamaya koynldo. Babam iki gün evden dışan çıkmadı. Pek huysuzlaşmıçtı. bağınp çağınyordn. Üçüneü gün gene işine gitti. Annemle babamm konnsmalannı, Udd arasında yeni yeni baslayan çatışmalan pek dinIemiyordum ama, şöyle bir knlak kabartacak olnrsam. bunların şu maya isiyle ilgili olduklannı anIıynrdum. Her şey yeniden olaçaıı durumuna dönmüs gibi görünüyordu. Babama eski canlıhğı gene gelmişti; kendinden beklenildiği gibi, çok geçmeden, ilâca falan boş verdi. balık>ağı sişesiyle bira maya sını çop tcııeke^iııe attı. Hiç heklcmiyordum. Bir nisan günü, koşa koşa okııldan eve geldiğiınde. aunem beni bir yana çekti. ValıanlıU elbiseleruıi siymişti. yoldan gelnıis gibi bir hali vardı. « Laurence» dedi. «gelecek ay bu evden çıkı yoroz. Ardfillan'a tajmıyoruz.» Soora, benim üzül düğiitnü bakışımdan anlaymca, çabuk çabuk anlatmaya başladr. «Güzel bir eve yerleseceğiz, ravrunt. Gerçekten. daha iyi bir evde otnracağız »rtıt> Deği$iklikler çocuklan ne olsa ürkütür ya, ba hiç bekieroediğim taşmma tedrrgm etmiştl. Birdenbire Ardencaple gözüme öyle güzel göründü ki! Okuluma da alışmıştım, ilk iki sınıfı geçmlştim. Öğretmenimi seviyordurn. birkaç çocukla da arkadaş olcıuştum. Geçen cumartesi Gielston Çayı'nda iki tane benekli alabalık tutmuştnm. Simdi, bütün bunları bırakıp gidecektik. Bu düsüncelerimi annem yüzümden okumus olacak. avutnıaya çalışır gibi gülümsiyerek bana sarıldı. Öyle bir sanlıştı ki bu anladım: Bütün bun lar onun başmın altmdan çıkıyordu, bnnn yapabll diği için de pek seviniyordu. (Arkası var) PROF. NtMBDS'UN MACERALARl: NAZtME NADİ • Genel Ymjva MOdurü Sabibl Cumhuriyet Sayıs 25 Kuru$ rurklye Un Kı. T u ı bjlertnl OUea ıd.r» adea Sorumlo MOdOr: ECVET GÜREStN * Ataturk BulTan Yeneı Ap. YENİŞEHÎR Telefon: U 99 44. 13 09 20 13 09 68. 17 57 33 * ANKARA BCKOSU: OOGU tLLKKl BPttOSU: aancl Fatlh Pa?s Mahallesı Sfrtailşecl Sokagı No $ Otvarbakıı relefonı 1061 VECDİ KIZILDEMİR Gazetemtze fBnderuen rkolar konuJsun, konulmasu) tad<* tUnlardao mesuUret kabol OIUDm u . Abone »e uan lsleri lçln sar> fio OstOne cAboncs wmy* ctltn Servlalı kayduun konması lâzımdır LJT» Kt. GÜNEIT tLLKKl KCçOksaat Meydanı Edirne Ham * ADANA IVIefon: 4SS0 Basan ve Yayarj * CUMHURİYET Matbaacılık vm GazeteclUk T A. 9. Cagaloglu Bu gazete, BASIN AHLAK YASokak No ZO41 SASINA uymay] taahhöt etmlştlt. SeneLUt 8 ayllk 3 aylık T9.00 40.00 22.00 190.00 80.00 44.00