Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İKİ CUMHUBÎYET 3ü Temmuz 1964 flllllllllllllliniltllfllilllll fnı=n!tınıınnınRitm!nııınıııımınııııınııuıınnnQinıınmnıııııııınıııııınııııınuınuııııımıı=ıın Bir Mektup Bagün kSşeme »Idığım oknynen mektubu, kendi türünde tek değildir. Bnna benzer sağduyulu mektuplar, son aylarda şaşılacak ölçfide arttı. Siyasi parti didişmeleri ve cekişmelerini bir yaa* iterek, kendi çevresini toplnmnn tfim iyiliğiyle beraber ele tlmasuu bilen «sade» vatandaşlanmızın sayısı çofalmalstadır. Şimdi Cevat Buldanlıoğlu'nun mektubnnn, beni ilgilendiren Mürlarını çıkararak, yaymlıyorum : «Bu mektubumda size sosyal yaralanmızdan birinden, memleketim Buldao ilçesinin kangren olmuj bir derdinden bahsedeceğim.. Biz Buldanhların, 600 seneyi aşan tarihimizle birlikte mesleğimiz el dokumacıhğıdır. Aramızda ziraatle uğraşanlar var ise de, bunların toplamı %10 u geçmez. Bazı hesapsız idarelerin sonucu olarak, yer yer sivriltilen plânsız programsız lekstil labrikalarınm, nedense, bir tanesi olsun, iktisadi hayatını bu mesleğe bağlamış bu memlekete isabet etmedi. Üstelik zaten imal edilen dokumalannın satışını baltaladı. Bugünün imkânları ile bir dokumacı ailenin, haftalık kazancını hesaphyahm: Dokumacı bir ailede, küçük, büyük, ekmek derdi ile uğraşırlar. Ortalama bir ailenin 45 kişi olduğunu kabul edersek; baba, dokuma işleri ve boya gibi ağır işlerde; ana, masura işlerinde; çocuklar da boş zamanlarında bobin işlerinde asgarî günde 12 16 saat çalışırlar. Bu şekilde fabrika gibi çallşan bir aile ortalama olarak haftada 20 40 lira arasında değişen bir kazanç sağlar. Dokumacı ailenin yıllık geliri 1500 lira eder ki, aileyi meydana getiren 45 kişinin iaşe ve medenî ihtiyaçlan bu gelir ile karşılanmak zorundadır. 1955 nüfus sayımmda 11Ü37 olan Buldan şehir merkezi nüfu«u, 1960 sayımında 10.431 e inmiştir. Yeni yapılacak bir sayımda 8 9 binden fazla olmıyacaktır. Artık 600 senelik bir şehir çöküyor, dağılıyor... Niçin dağılsın bu yurt köşesi? Yazık değil mi? Ekmek için şehir şehir dolaşan ve dağılan aileler!.. Yok mudur bunun çaresi? Elbette vardır, amma kim arar, kim sorar? Vatandaşlar bildiğiniz gibi iki bölüm! Körolası politika! Komsumuz Nazilli, Sarayköy'e, ilimiz Denizli'ye üç tane tekstil fabrikası yapıldı. Bunlardan hiç olmaz ise bir tanesi Buldan'a yapılıp 300 • 500 işçiye ekmek veremez mi idi. hem de o mesleğin içinde yetişmiş elemanlara. Yazarız, çizeriz hükümetlere, netice yok. Hemşehrilerimiz vardır tstanbulda, Izmirde ve Anadoluda. Oysa fabrikaları vardır tstanbulda. Burada doğmuş, büyümüş, muvaffak olmuşlar, bugünkü varhklannın temeli bizim dokumacılığımızdır; ne edersin? Halkı çiftçüiğe, hayvancılığa sevketmeğe imkân yok. Ne geniş arazisi, ne bol mer'alan var. Yeşildir, güzeldir Buldan. Havası, suyu bölgesinin en iyisidir. Turizm için biraz kıpırdamalar var. amma etkisiz. Turizm yolundaki hareketler içten olduğu için neticeye çok zor varılır. llhan bey bu mevzuda çok şey yazmak mümkün, amma, bu kadarcık yetişsin bugünlük.. Buldanlılar elektrik ve motor gücü rekabeti karşısında insan çücüne dayanarak yaşamaktalar Tabii sonuç alabilirlerse!.. Size kültürüm nispetinde bir şeyler anlatmağa çalıştım Eger tmkânınız olursa bizleri yakından tanımak, görmek için Buldan'a davet ediyorum Bir acı kahvemizi içerseniz çok memnun olaca§17 » | D Ü Ş Ü N C E L E R | Günün K o n u l a r ı ıııııııuııııııııııııııııııııııı ııiıİHmiııııııııımnııııııınınnııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııımııııııııııııiEıııı Sular tdaresinde çalışan işçiler için sosyal tesisler inşa edüecektir. 1 yılda inşa edilecek tesisler Belediye Daimî Encümeni tarafından 1,009,043 liraya ihale edilmiştir. Feriköyde inşa edilecek tesisler şimdilik yemekhane ve yatakhane kısımlanndan meydana gelecektir. Öte yandan Mezbaha depo işçileri sosyal tesisleri de 80,126 lira sarfı ile onarılacaktır. « Snişçileri jçin sosyal mesken yapılıyor Adalet, mülkün temelidir Bundan tvveüd )ğ yazımızda, Yargı • tayın içerisinde m bulunduğu mkıntıyı, rakamlaradayanmak suretiyle açıklamağa çalışmış, Devletin bu işi bir an evvel düzene sokmasnu umarak, bu hususta düşündüklerimizi bu yazımıza bırakmıgtık. Yargı tayın içerisinde bulunduğu İ5 çokluğu halinin bir an evvel düzene sokulması her şeyden evvel, ikinci derece mahkemelerin vücuduna bağlı bir keyfiyettir. Ancak, 12 Ekiın 1963 tarihinde yine bu sütunlarda çıkroış olan «ikinci derece mahkemler» başlıkh makalemizde ısrarla üzerinde durduğumuz gibi, ikinci derece mahkemelerin, muhtelif vilâyetleri içerisine alan mıntıka mahkemeleri şeklinde değil, her ilde ceza ve hukuk dâvalannın sayısına göre, ceza ve hukuk ayrı olmak üzere, bir veya bir kaç ikinci derece (istinaf) mah kemesinin kurubjnası, bu mahkemelerin umulan faydayı sağlıyabilmeleri için şarttır. Aksi takdirde kurulacak olan ve bir kaç vilâyeti içerisine alan ikinci derece mıntıka mahkemeleri, kuruluşlarından en çok bir iki sene sonra, Yargıtayın iş itibariyle bugün bulunduğu vaziyete düşmüş olacaklar ve adalet makanizması böylelikle daha karısık bir çıkmaza gir miş bulunacaktır. Aynı zamanda ikinci derece mah kemelerin kuruluşu bütçe imkânlarına ve daha ziyade yetişmiş hâkim sayısının çokluğuna bağlı bir keyfiyet olduğu için, daha bir müddet bu mahkemelerin kurulmasına imkân olmıyacağmı kuvvet le sanmaktayız. Onun içindir ki, vakit geçirmeden başka çarelere baş vurmak lâzım gelmektedir. Biz bu çareleri. kendi düşüneelerimiz açısından, iki grupta toplamış bulunuyoruz. Birinci grupta yargıtaya müracaat usulleri, ikinci grupta ise, Yargıtayın kendi bünyesi içerisinde yapılması lâzımgelen hususlar yer almif bulunmaktadır. Birinci grup: 1 Bugün Türkiyede en kolay iş, dâvasmı kaybeden kimsenin, haklı veya haksız olduğuna bakmaksızın, Yargıtaya müracaat edebilmesi keyfiyetidir. Ceza davâlarında on lira gibi cüz'i bir parayı maliye veznesine yatıran veyahut bu parayı verebilmekten aciz olduğuna dair mahallesi ihtiyar hey etinden bir yokluk ilmühaberi alan herkes. ilk derece mahkemesinden çıkan mahkumiyet kararını, Yargjtaya sevk edebilmek hakkına sahiptir. Hukuk davâlarında ise, ödenen muayyen harçlar dışında, temyizinde haksız olan kimseye ret harcı olarak tâyin edilen miktar, ağıza dahi alınmıyacak kadar küçük bir meblâğ bulunmaktadır. Bu kadar kolay lık karşısında, haksızlığını bilen kimse dahi, Yargıtaya baş vurmayı kendisi için önemli bir iş telâkki etmektedir Çünkü böylelikle, gerek cezada ve gerek hukukta olsun. ilk mahkemeden almış olduğu hiiküm icrasmı geciktirmekte. vakit kazanmaktadır Şu halde ilk iş, Yargıtaya başvurma barajmı daraltmak, gerek mahalle ihtiyar hey'etinden alınacak yokluk ilmühaberinı, gerekse adlî müzaheret kararlannı, herkesin kolaylıkla müracaat edemiyecekleri, ancak hakkından emın İstanbu] imarfalimainamesi Yazan: ERKAN ÇELİKKOL Yüksek Mimar Mimarlar Odası İstanbul !ja teklifler dikkate almmamıştır. besi tarafından 12 Haziran 19t>4 Hazırlanmış bulunan yeni İstantarihinde yayınlanan tstanbul bul İmar Tâlimatnamesi rekliö İmar Tâlimatnamesi teklifi Be de bu .neyandadır. Tâlimatnamelediye Meclisine takdim edilmek nin Belediye Meclisince kabul üzere Belediye Başkanlığına gön edilip İmar ve tskân Bakanlığmderilmiştir. ca tastik edilmesi halinde aşaçıda sıraladığunız faydalan sağlaDünyanm en gflzel şehri tstaayacaktır. bula faydalı olmak arzusu ile hazırlanan bu İmar TâlimatnaHalen yürürlükte olan talimatmesi teklifi üzerinde birkaç söz namede maddeler birbirleri 'le söylemek istiyoruz. çelişmektedir Yeni teklifte bu çelişmeler ortadan kaldınlmıs ve İmar Tâlimatnameleri tmar sarih tarifler yapılmıştır. Plânlannın tatbikini saflamak ve İmar plânı olmayan sahalarda inMevcut tâlünatnamedeki boşşaatı nizamlamak gayesi ile naluklar vüzüıir'=n şehrin bir semzırUnmaktadır. Bu vazife İmar tindeki bir arsa için alınan prenKanununa göre Belediyelerin olsip kararı diğer bir semtte aynı duğu halde, halen yürürlükte odurumda olan başkı. bir arsa lan İmar Tâlimatnamesinde göröiçin tatbik edilmediÇinden haliy len aksakhklaruı giderilmesi için le itirazlara yol açmakta idi. İnşimdiye kadar bir çalışma olmaşaat sahiplerine tanınan bu münmıştır. Daha evvelce 16 ilim ve ferit tmkânlaı yeni teklif Tâliihtisas müesseselerinin iştirakiymatnamesinde umuma teşmil ele toplanan İstanbul Tedbirler dilerek tatbik mecburiyeti koyŞurasının aldığı kararlar Beledimaktadır Böyıelikle eeşitli ıtiyece tatbik mevküne konulmarazlann önüne geçilebihniş olamıştır. caktır. İstanbulun halen yeterli bir Kalkmma Plânında esas alınan İmar Plânı yoktur. İstanbul'da ekonomik inşa^t için .nesken İmar Plânı hazırlama çalışmala* plânı tanizminde gerekli hacim n 1935 yılından itibaren başiar. ebatlarında asgari standartlar Bugüne kad^r birçok gayretler kabul edilmiştir. olmuş Prost, Högg, Piccinati giGelişen sanayii engelleyen maıtbl değerli şehirci mütehassıslar deler kal •ınlarak destekleyici Belediyede vazife görmüşlerdir. prensipler konmuştur. Hazırlanan plânlar tatbikat sır.ıtstanbuJ'un tatmin edici yeni sında zorlukır meydana getirİmar Plânı yapılıncaya kadar bu miş, çeşitli plân tadllleri yoluna tâlimatname keşmekey içintte gidilerek karışı! lıklar önlenmck olan plânlanr, tatbikat kolaytıistenmiştir. Aksine t adedi Nazım ğını sağlıyarak bir çeçit devresi plân olmak üzere 1000 i geçen imkânını verecek ve haksızlıklaİmar Plânı üe bugünkü keşmcrın önüne eeçebilecektir. keş durum baslamıştır. Bu Tâlimatnamenin tatbikatı İstanbul'un tatmin edici tmar sırasıncıa muhakkak k. yine Je Plânınm tanzimi uzun etüdlere birçok ihtifaclar çıkacak iyinin ihtiracı olan bir mevzudur. Bu daha da ivisi olduçu fihi bunun yalnız Belediyenin değil Mimarda aksak Jiraflan lleride düzeltibk ramiasının, beynelmilel bir leb'lecektir. Fakat mevzuun emiisabaka belki de devletin oreahemmivpti güznnüne almarak ( snizasvonu De çözülebilecek bir tanbul Beledi^esince bir an evvel problemidir. Simdiye kadar yapıgerekli tedbirlerin Jınmasının lan İmar Plânlan icap eden dösaelanması. Belediye Meclisince kümanlann tam olarak hazırlanTâlimatnameyi Tetkik Komisvomamasından şehrin büvük bir hızlunun kurtilmaüi, Upili müdnrla nüfusunup artışı müstakbck lüklerin. mmssese ve odalar temsanayi. traHk, gecekondu çioi silcilerinin istiraU ile teklif Tâyuzlerce problemlerin iyi etüt limatnamcsinin ele«ttaifanesi kıedilmeyişinden ihtiyaçlara cev»p sa lamanda Beledive Meclisince veremez duruma çelmiştir. kabui. İmar ve tskân Bakanlığınca tasdild ile çüwl İstanbul'nn en Mimarlar Odası İstanbul Şuf»emühim dertierinden birinin halsinin knruluşundan buçüne kainanıvt.ruz. dar vaptıği ikâzlar ve favda'ı Yazan: l Baha Ankan olan kimselerin elde bilecekleri sağlam esaslara bağlamak lâzımdır. «Bize pahalı adalet değil, ucuz külfetlere ihtiyaç gösteren adalet lâzımdır» gibi sözlere mahal yoktur. Çünkü esasen haklı olarak, hakkından emin bulunarak Yargıtaya müracaat eden lriTnsAnin, müracaat için yüklendiği külfetler, davâsında haklı çıktığı takdirde, tamamiyle kendisine iade olunmak ta, hiç bir zarara uğramamaktadır. 2 Devlet dairelerinin kendilerine ait dâvâlarda Yargıtaya müra caatları, Yargıtaym bugünkü yükü nün önemli bir kısmmı teşkil et mektedir. Açmış olduğu dâvâyı kaybeden veya hakkında açılan dâvada aleyhine hüküm tesis olunan her devlet dairesinin Yargıtaya başvurması bugün için, bir gelenek haline girmiş bulunmaktadır. Kaldı ki, devlet dairelerinin mühim bir kısmı, vatandaşlann Yargıtaya müracaat için katıimak zorunda bulunduğu, esasen çok küçük olan külfetlerden de istisna edilmiş vaziyettedirler. Yargıtayın yükünün azaltılması için, bu husu sun Bakanlıklararası bir teşekkül ile koordine edilmesi, sağlam esas lara bağlanması bugün için bir za ruret halini almış bulunmaktadır. mektedir. î tikali, Yargıtay için beyhude külfet teşkil etmekte, münhasıran bir daireyi bütün bir sene ifgal et Türkiye Gazetecüer Sendikası dıin 24 Temmuz tşçi Bayramı dolayısiyle isçi sesini devlet radyolanndan duyurmaktan kaçınan radyo idarecilerinin tutumunu protesto etmiştir. Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğüne aşağıdakl telgraf çekilmiş ir: «tşçi sesini devlet radyolanndan duyurmaktan kaçındığı bildirilen radyo idarecılerinin bu tutumu UzüntU yaratmıştır. Sendikamız bu zihniyeti ve 'atbikçileri şiddetle port^sto eder.» T. G. S. Radyo idarecilerini protesto etti Orman suçlarına ait dâvâian görmekle yetkili mahkemelerin, mensup olduklan ağır ceza mahkeralerin bu dâvaları itirazeo bir kere tetkik ettirerek, ağır ceza mahkemelerince veriiecek kararlann kesin olması kabul edildiği tak dirde, Yargıtay, büyük bir yükten kurtulacak ve bir daireyi tamamen tasarruf edecektir. Bu işin her ağır ceza mahkemesine yükliyeceği küliet, senede 220300 vg arasında olacaktır. Yargıtay bünyesini ilgilendiren, ikinci grup düşüncelerimizi ise, şu suretle sıralamak kabildir: Moskova Büyükelçimiz görevine başladı Moskova Buyukelçımız Fahri Güey vazifesine başlamak üzere evelki gece «Armenia» gemisiyle Rusyaya gitmiştir. Büyükelçi Fahri üney gazetecilerin Kıbrıs konusunda sorduğu sualleri cevaplandırmamıştır. Sanyer'de İbrahim Paşa Çiftliğinde Fikret Hakan'la çevirdiği <Kel Mehmet> in çekimi sırasında attan düşerek tehlikeli bir beyin sarsıntısı geçiren Tijen Par'ın durumu iyiye gitmektedir. İçten beyin kanaması ol ması ihtimaü üzerinde duran doktor lar tehlikenin geçtiğini bildirmişlerjr. Kulağının arkasmda iki dikişten laşka önemli bir yarası olmayan yıldız, dün doktorunun verdiği müsaade ile hastaneden çıkmıştır. Kısa bir süre daha istirahat ettikten sonra tekrar filim çalışmalanna devam edecektir. Tiien Par iyileşti Şimdi bakınız bu mektupta neler var : 1 önce büyük şehirlerin çevresini saran gecekondulann nedenleri var. Artık her Buldan lı yarının bir gecekondn adayıdır. l Particilik yüzünden iyi dafılmamış devlet yatınmlannın acısını çeken bir kasabanın sesi var. 3 Makinenin girdiği kesimlerde el sanatı işçilerinin karşılaştığı problemler var. 4 özel teşebbüs olarak tstanbul ve çevresinden ayrılmıyan vatırımlann yarattığı acı var. özbeöz Buldanlı müteşebbis bile (abrikasını tstanbulda kuruyor. Buldan, Batı Anadolu! Ya Doğu Anadolo? O, büsbütün öksüz. özel ellerle yapılacak yatınmın damlası Doğu Anadoluya düşmez. Bu bakıradan Do*u Anadolu «Devletçilik» ten ötede rabmet göremez. 5 Ve mektubun asıl önemli yanı, Buldanlı mfitevazı bir vatandaşın meseleyi ele alış biçimidir. Bu düşüncede vatandaşlar çoğaldıkça demokrasi dediğimiz nesne anlamını bulacak, bir değer ifade edecek... Tarafsız ve sağduyu sahibi vatandaşlara sornyornm: Günlerce süren ve cfimle siyasi avukatın nutuk attıfı Adalet Partisi kongresinin bütün konuşmalan içinde şu yarım sayfalık mektup kadar faydalı ve dişe dokunur bir şey var mıyd»? Iste gszete koleksiyonlanl Açın, tarajınî» .'„,. .„., .....,„ Turistik tesisler Ankara yolunun Selimiyedeki jaslangıç noktasında bazı sosyal ve turistik tesıslerın ınşası için Belediye Meclisı karara varmıştır. tbrahımağa me%'kıınde, ozel teebbüs tarafından inşa edilecek teisler otel. motel ve gazınodan mey ana gelecektir Bilhassa karayolu ile gece şehre gelen yolcuların sokakta kalmalarını önlemek gayesını güden tesıslerin insası, gerekli ormahtelenn tamamlanmasını takiben başlıvacaktır. Jeton sıkıntısı Telefon jetonlannın belli yerlerde satılmaması, şehirde jeton sıjcın tLsı doğurmaktadır. Umumi . telefonların yakınlarında. jeton satılması disıplinli bir şekilde temin edilemediği için vatandaşlar âni htiyaçlarını karşılamak üzere fazla miktarda jeton almaktadırlar Darlığın, jeton satan yerlerın artınlması ve ciddî bir çalışma sağlanması ile önlenebileceğı belırtilmektedir MEVLİT Merhum Eczacı HÜSEYİN HÜSNÜ ARSAN'ın Cumhuriyet 8713 A D R E S İ M İ Z E D İ K K A T ruhuna ithaf olunmak üzere 31.7564 cuma günü Şişli Camiinde okutulacak Mevlidi Şerife akraba, dost ve din kardeşlerinin teşriflerini rica ederiz. AILESI 1 Yargıtay Teşkilâat Kanununa göre her Yargıtay dairesi bir başkan, dört üye olmak üzere beş hâkimden teşekkül etmektedir Beş kişilik bey'etin ameli bir faidesi olmadığı tecrübelerle sabittir. Heyet adedi, üçe indirildiği ve yeniden daire tesis edilmeksizin her daireye, üçer kişiden olmak üzere dört, beş hey'et teşkil edecek ki, «yeniden daire tesis edilmeksizin» sözüne dikkati çekmek isteriz, dairenin artması, içtihat aynlıklannı doğurmaktadır. Aynı daire içe3 1927 senesinde yürürlüğe gir risinde bir kaç hey'etin iş gönnemiş bulunan Hukuk mahkemleri usulü kanunu, sulh yargıçlannca sinde mesele böyle değildir. Daire verilen elli liraya kadar hükümle nin başkanı, müteaddit hey'etlerin rin temyiz kaabiliyeti olmadığını çalışmasına nezaret edecek. hey'etkabul etmektedir. Kezalik 1929 se ler arasında meydana çıkacak ihnesinde çıkan Ceza Mahkemeleri tilâflan, bütün daire üyelerini kat Usulü Kanunu ise, yirmi liraya mak suretiyle kendi aralarında hal kadar hafif para cezalarına dair ledecektir. hükümlerle, yukan hadi elli lirayı aşnuyan hafif para cezasmı 2 Hukukta olsun, cezada olmültezim suçlardan dolayı verilen sun, Yargıtay Dairelerinden çıkan beraet kararlaruun temyiz olunabozma kararlanna karşu ilk demıyacaklaruu âmir bulunmaktadır. rece mahkemelerinin ısrar haktu Bu kanunlann çıktığı tarihlerdeki vardır Israr halinde is tekrar Yarpara rayici kuvvetiyle bugünkü gıtaya gelerek, hukuk isi ise hukuk rayiç karşılaşürıldığı takdirde, bu umumi hey'etinde, ceza işi ise, miktarın yükseltilmesi lâzım gel ceza umumi hey'etinde tnüzakere diği kendiliğinden anlaşılacaktır. edilerek karara bağlanır. Bu kaEsasen temyiz kaabiliyeti olmıyan rara, ilk derece mahkemesi uymak işler için, gerek cezada, gerekse zorundadır. Umumt bey'etler, huhukukta yazılı emir ve Bavsavcı kukta bütün hukuk daireleri üye nm kanun nefine temyize müra ve başkanlannm, ceza da bütün caat haklan gibi kanun yolu mü ceza dairelerinin üye ve daire baş esseseleri göz önüne alındığı tak kanlarının toplanması ile teşekkül dirde, miktarlann büyümesinde ederler. Bize göre, bütün Yargıtay haklann zayi olacagı yolundaki mahkemlerinin toplanarak birer endişelere de mahal kalmıyacaktır. günlerini öldürmeğe lüzum yokDavaların temyiz kabiliyeti me tur. Daire başkanları ile her daire selesinden bahsederken, önemli den ad çekilmek suretiyle iki üye bir konuya dokunmak lüzumunu nin umumi hey'etlerinde çalışaduymaktayız. O da orman kanunu caklan için böylelikle Yargıtay, na muhalefet dolayısiyle vücuda ge 364 saatlik iş hacmi kazanmış olalen suçlardır. Yargıtaya senede cak, bu kayfiyetin umumi mesaiye yirmi bin kadar ormandan ağaç hiç bir suretle kötü bir tesiri olmı kesme suçu, dört bin kadar da or 5aeaktır. " ı ; ' ^ B " ' ""..' mandan tarla açma fiili intikal 9 etmektedir, orman suçlulan mes3 Hukuk tşlertndeki mttrafiıum memurlar tarafından tanzirn edilen zabıt varakaları ile tesbit e alarda bugün için esas, dâva konu dilmektedir. Bu zabıt varakaları. sunun en az 2000 lira olması keyliraya hilâfı sabit oiuncaya kadar mu fiyetidir. Bu miktar 5000 teber olan birer vesika mahiyetin çıkarıldığı takdirde, mürafaalar da dedirler. Bunun içindir ki, orman ferahlamış olacaklardır. suçlarına dair dâvâlar, adeta forTeferruata inmeksizin düşünülemülleşmi?, kalıplaşmış muayyen bilecek ilk tedbirlerin bunlar olbir kaç hükmun tatbikinden iba ması lâzım gelmektedir. Yargıtaıet kalmaktadır. Bir akademi olan yın yükünün hafifletilerek «AdaYargıtayın, üzerinde akademik olet Mülkün Temelidir» sözüne halarak eğileceği, işliyeceği husus kiki manâsının verilmesi, memleları mahiyetleri itibariyle ihtiva ketin bütün işlerine tercihan düetmiyen bu dâvâların Yargıtaya in şünülecek bir keyfiyettir. ACI BİR KAYIP Müessesemiz Materyal ve Mekanizasyon Müdür Muavini Avni Ergin 28 temmuz 1964 salı günü vazifesi basında vefat etmiştir. Cenazesi 30 temmuz 1964 perşembe günü (bugün) Beyazjt Camiinden oğle namazını mütaakıp kaldınlarak Edirnekapı Şehitliğine defnedilecektir. Teessürle bildirir kederli ailesine baş sağlığı dileriz. Ereğli Kömürleri İşletmesi MUessesesi (Basın 14026'8707) Saîılık lliiıliiia llahinaları Linotype, İntertype ve ceşıtli mücellıt makinaian ile pedallar. Müracaat: 22 42 90 Cumhuriyet 8723 Bulutlu geçecek Marmara ve Karadeniz bölgeleri ile iç Anadolunun kuıey kesimleri parçalı bulutlu, Trabzon, Hopa ve Rize çevreleri mevziî sağnak yağışh, diğer bölgeler az bulutlu ve açık geçecektir. Hava sıcaklıklaruıda önemli bir değişiklik ol* mıyacak, rüzgârlar kuzey ve doğu yönlerden hafif yer yer orta kuvvette esecektir. Yeni OTEL BOGAZİÇİ Adliye bitişiği T E N İ K O Î \ Boğazın şahane manzarasına hâkim Otel ve Restorarumız, temiz servisi, nefîs yemekleriyle Ağustos tatili için yegâne aile otelidir. Yemekli veya yemeksiz rezerve kabul edilir. TELEFON : 62 40 01/38 Cumhuriyet 8717 IIIIIIIIIIMIIMIIIIIIItll CROSLEY Buz Dolaplarının alıcıları Sayın Basım Hgilîleri Temmuz 30 • Rebiülevvel 20 0 V. E. Satış yeri: Ali Rıza Güner, Kazlıçeşme Demirhane Cad. 24 Postane Tel: 21 59 22 Dünitri Bahlasrn cski yeri ve B. ~ Cad. Hacı Yakup Han 309 Tel: 22 07 34 Cumhuriyet 8720 o 3 a I 1 1 5.52 !3 20 17.16 20.27 22.17| 3.4V 1 9 24 4 52 8.47 12 001 1 50 7 18 tmsak TUZRUHU ASİT KLORHİDRİK GELDI o a E 3 c 2 > günden güne artmaktadır. çünkü piyasadaki emsalinden daha büyük, daha mükemmel Buna mukabil daha ucuzdur. Reklâmcılık 2391/8726 CUMHURİYET'in Tefrikası: 5 LİNOTYPE Amerika, İngiltere ve İtalya dizgi makineleri fabrikalarnun Türkiye genel ve tek mümessili bulunan Şirketunu gerek makine gerek parça ve aksam konusunda bilgi, fiat ve proforma fatura vermek için ve parça ihtiyacınızı karşılamak üzere emirlerinize âmade olduğunu arz eder. Şark Ticaret KoUektif ŞU Telefon: 44 29 95 Merkez Hau Bankalar Caddesi Galata, İstaobnl. 44 90 66 Cumhuriyet 8722 BAV OSCAR: Bir acı şarkı Yazan: A. J. Crotıin ıiıiııınıııııiıiıınını Çevîren: Vahdrt Cültekm BİR ACI ŞARKI 13 14 BİR ACI ŞARK1 BİR ACI ŞARKI 15 PROF. NİMBUS'UN MACEBALAR1: Ama, olmuştn işte; çünkü, biz yanından geçerken Maggie bana bir ürküntü veren, ama gene de beni saran hikâyesine başlardı. O da bunu annesinden dinlemişti besbelli : Karanlık, korkunç bir cumartesi gecesi dünyaya gelmişim. O gece bardaktan boşanırcasına bir yagmur yağıyormuş. Deniz de öylesine yükselmiş ki babam, elî küçük siyah çantalı Dr. Dutbie'yi çagırmaya giderken az daha geri döneeekmiş. Maggie bana acır gibi bakarak: «tistelik, sen bu dünyaja ters gelmişsin» derdi. «Ters mi! Nasıl sey o öyle, Maggie?» «Bastan değil. önce ayakların çıkmışj» Taş kesilirdim. «Kötü müdür öylesi, Maggie?» diye sorardım. Acı acı başını sallardı. Bu utandırıcı sırrı ortaya attıktan sonra da, beni, avutmak için, ırmağın denize doküldüğü kıvılarda tâ Erskine Kayalıkları'na kadar götürürdö. Ürada, anneme söylemıyecefine o da söz verirdi, taze taze midye toplardık, çalıçırpı yakar, mis gibi kızartırdı. Annem yaramaz yavrucuğunun midesini bu gibi abıırcuburla bozdufunu duysa çıldırırdı. Midyenin sırf yeni blr yemek oluşiu sevindirırdı beni, çunkü annem, babam oeni ku$ sütüyle besliyorlardı; ama, Maggie öyle değildi. Acınacak derecede az besleniyorda. Onun için, midyeleri kapışırcasına yerdi. üzerine de soğukluk isterdi ya, bunu da denizden bviurdu: Ayagından o yırtıkpırtık pabuçlan çıkarır, yamanmış olduğu halde birinde mutlaka bir delik bulunan nınn siyah çoraplarım sıyınr, suya girer, çamurlu kumlan ayak parmaklanyla yoklaya yoklaya, kabugu oluklu o ufacık de niz böceklerinden bulur, bunlan, kıvılkıvıl oynarlarken, çiğ çiğ, istiridye gibi yerdi. «Ama, canü bunlar, Maggie!» derdim, kızın keskin dişleri altında bu zavallıcıkların çekeceği acıyı düşündükçe deli gibi olurdum çünkü. Maggie, hiç istifini bozmaz, beni yatıştırmaya çalışırdı : «Onlar bir sey duymazlar ki, çabucacık çiğnersen. Haydi gel simdi dükkâncılık oynayaüm.» Maggie türlü çeşit oyun uydururdu. Sonra, köyltt kızlara özgü ustalıklar onda da vardı: Söğüt dalından düdük yapardı. Buğday saplarını öyle bir bıçimde örerdi ki benim parmaklarım bunu bir türlü kavrayamazdı. Râğıtiarı katlar, katlar, sonra açar, kayık çıkanrdı. Biz bu kâğıt kayıkları Gielston deresinden aşağı koyuverirdik. Şarkı da söylerdi Maggie. Kaba ama ahenkli bir sesi vardı, «Elveda, Dolly Gray». «Hanımeliyle An» gibi RÜnün pek «evfr len şarkılannı söylerdi bana. Ama, Maggie'nin en sevdigi oyun «dükkâncılık» tı. Bundan hiç bıkmazdı. Her »iri »yn çeşit bir mal yerine geçecek şeylerimizi kavkı kırıklarını, yaban dereotu tohnmlarını, dulav ratotu, yaban karanfili gibi çiçeklerin tepelerini, ketencikleri, iri bey3« kum tanelerini, ınermerlesmiş çakıl taşlannı toplayıp kumsala serdık mi Maggie satıcı tarrı takınırdı, ben de alıa olurdum. Maggie pek fakir, pek yüzüstü bırakılmış bir kız oldufu için, bn oyunda kendine karşı bir güven duyar, hattâ servet içinde yüzüyormuş gibi görürdü kendini. Bir takım mallan olmanın verdiği kıvançla dükkânma gö* gezdlrir, çay, katave, şeker, un, yag, salam flbi e cânıro «eylerini birer birer Mysr, böyle ce, açlığını gidermek için tuzlu tnzlu deniz böcekîeriııi. Snoddie'nin tarlasından aşırdığı şalgamları. battâ yaban çülleriniıı, çülhatmilerin tohum kcseleri üzerindeki kabukları yemek zorunda kaldıği günleri unuturdu. İkımız bir arada pek mutluydnk. «Benden pek hoslanıyor »derdim. Ama, »onra, oyunun ortasında bîrdenbire başımı kaldırıp bakınca bir de çöriirdüm kı gözlerinı bana dikmis, ikidebir çözü anlayamadıği bir acayipli^e giden bir kimsenin saskın bakışlarıyla baliiyor. l'unun arkasından ne çcleceşinı bılirdim. Gerçekten de, çok geçmez. yarı saskın, varı acır gibi bir halle, başlardı konusmaya: « Sana bakıyorum da, Laurie, bir türlü akıl erdiremiyorum. Görünüste sen bizden hiç de farkh değilsin. Anntn de, baban da öyle; çok iyi kimseler ikisi de. Onlardan olabilecekleri insaııın aklına bile çelmez.» Başımı şoyle bir dıkerdıra. Maggie'nin patavatsızlığı. bönlüfu tutmuş, utanılacak sırlarımdan birini gene açıfa vurmustu. Çocukluğumun ilk yıllarını kavuran bu sırn artık saklamıyavım. hen de açıkça söyleyim: Katoliktim ben. Papa'nın çıcırtılı arabasına kosutmuş bir çocuktum; mum yakan, buhur yakan. Aya Petros'un o kocaman ayak parmagını öpen, keııdıni Kızıl Kadın'a adamıs zavallınm biri. Bunun la kalsa gene ivi. Bu asajılık inaneı bir biz annem. babam. ben güdüyorduk. Isin daha kötüsü, Ardencaple denılen so katılmamıs, koyu proteston köyiine o jüne kadar bizden başka katolik gelip yerlesmemişti. Bu kapanık küçük toplnlnk içinde biz bir Zulu ailesi şibi kendimizî yadırsıyorduk. Kimse bizim vüzüraü ze bakmıvordu. (*rhası var» IZT Sahlbt NAZİME NADt * Genel Yayın Müdürö CumhuriYet Sayısı 25 Kuru? 75.00 72.00 Vazı Işlertnl flllen hlare eden Sorumro MOdür: ECVET GÜREStN * EROI. DAUJ * Türkiye Harlc] Urm Kr. Ura Kr. Senellk • aylık 1 «ylüt 150.00 80.00 44.00 Atatflrh tJulvan Vnm YENİŞEHIB Telelon: 12 99 H 12 09 20 12 09 68. 17 57 35 * IM»Gl) tLLKKl BrROSU Pasa Mahallesi S*ft»lle«*CldJ N« 9 Dlvarbakıı 10H1 ANKARA U Gazetemlza röaderflen ytaüm ko> Basan ve Yayan oulnın. konulmamn tade edllmec CUMHUKİYET MatbaacılıS ve * tlânlardan aMRiUyet kabul olun Gazetednk T. A. Ş. Cağaloglu maz Abon» ve Uan t»1erl tçlD tarHalkevi Sokak No 3941 ün ustün* cAbone» veya «fi&n Servlau kaydırun konmaıı lâzımdır. Küçüksast Meydani Gdlm< Hanı ADANA r«"lefon «550 * Bu gazcte 8ASIN AHLAK YASASINA uymayı taahhOt etmiştir. GÜNE* tLLKKl