Katalog

ALTI CÜMHTTRÎYET 13 Temmuz 1964 Gün geçtikçe dünyayı kaplayan bir salgın Milyonlarca kişinin ağzından düşmiycn çiklet üzerinde yapılan in celemelerde tıbbî bakımdan bir çok meziye tlere sahip olduğu da tesbit edildi Gene tütünden gelen k&nser propagandalan, tiryaklîeruı glgaralannı terkederek, çikletlere sanlmalanna sebebiyet vermiş, ve ciklet sarflyatını artırmıştır. Pakat kanser olsun olmasm. slgara içllsin Içlmesln, Birind Clhan Harbinden beri çiklet çiğnemek birçok memlekette milll hastalık haline gelmiştir. Bir taraftan ucuz olması. diğerinden de hakikaten geçinilmra bir huy haline gelebilmesi, satışınm mütemadi artışmda rol oynar. Piatı artsın artmasm, senelik dünya lhtiyacını kapsayan 2.000.000.000 çubukluk çikletin yapımında kullanılan sakız sopasına olan Ihtiyaç aynen yerinde kalacak. ve satışı devam edecektir. Nerede başlamıştır, bu çiğneme itiyadı? Birçok yerü kavimler, bilinmeyen zamanlardanberi çiğnerler. Fakat beyazlann çiğnemesi ancak 400 sene ewel başlanuştır. Kortez Meksika^yı işgal ettiği zarnan Aztek Inzlannın kardan beyaz inci gibi güzel dişlerine hayran olmoş, sebeplerini araştırmış, ve nihayet buna sebebiyet veren nesnenin lâstiğe benzer «sapotilla» ağacınin saluzını çiğnemekten üeri geldlgini anlanuştı. Çocukloklanndan beri çiçneyen loz çocukUn, sadece dişlerini muhafaza etmez fakat ayni ıamanda da beyazlatırdı. Fakat iazlar bu işi, sıhhi sebeplerinden bihaber, sadeoe sakızın tadından zerk aldıklan içln yaparlardı. Bu sakıa ilk defa kullanan, takma diş modeli yapmaga çalışan dişçiler olmuştur. Bu lâstikvari sakızın, çekillendirmek için elverişli olduğunu keşfeden dişçiler sırn dagıtınca, sakızı ince levhalar halinde «iesmeyi düşünenler ortaya cıktı, ve bunlan aktar dükkânlanna sattüar. Ük ba?ta, tatsız tuzsuz olan çlklete revae yoktu. Pakat içine şeker de katılmafa başlanınca, satışlar birden ikl misli artıs gösterdi. tlk naneli çikleti YVMlam Wrigley yaparak hnsule getirdig] T« ondanberi meshur olan «spearmlnt» va.sıtı«.ile 4.0O0.0OO kıymetinde servet elde etti. Çikletin tedavideki taymeti çoktan tanınmıştır. tkinci harp esnasında milyonlarca paket uçaklardaki mürettebatlara dagıtümıştır. Mütemadiyen çigneyen insamn sinirlerine daha iyi hakim olduğu müşabede edilmişti. Harptenberi çikletin başka meziyetleri de ortaya cıkmıştrr. Çlklete bir taraftan bir miktar penisilin katılnuş, diğer taraftan da b»demcikler ve dişler Jçin 1yi geldiği de doktorlar tarafından müşshede edümistir. Sinirleri teskin eder, ve bn kabilden teskin edid iliçlar yerine de kuUanılabilir. Çiklet sayesinde binlerce, yüzbinlerce insan sıgaradan kurtulabilmiştir. Psikologlara göre, çiğnemek dikkati teksifi de artırır. Hastahanelerde tüküruk ifrazatını artırmak için kullanılır. Çiklet yapırru muazzam bir endüstri teşkil eder. Cenub! Amerika'dan gelen ve «çikle» admı taşıyan ham maddesi milyonlarca tonlarla kullanılır. Fakat çiğnendikten sonra şuraya buraya atılarak yapışan ve çıkmayan çikletleri çıkartmak her sene dünyamn parasına mal olmaktadır. Fakat ona da çare bulunmakta ve çikleti çıkaracak yeni bir ilâç istihsal edilmektedir. BütUn dünya çiklete tutkundur. Bu arada Arap memleketleri buna istisna teşkil eder. Onlar «Khata sakızmı çij^nemeyi tercih ederler, ve hiçbirşey onlan bu huydan geri döndüremez. İKLET PLASTİK ıfBADANA 'BOYALARI İSTANBUL SANAYIODASINDAN: 14 Temmuz 1964 Salı günü saat 17 30 da Odamızda, Dr. Tosun Moran tarafından «SANAYİ BÖLGELERÎ TESİS MESELESİ» konulu bir konferans verilecek tir. Üyelerimizin ve Ugilenenlerin teşriflerini rica ederiz. fBasın: 12781 ~fM3) Bir Fransız atasözü: «Gerçek, çocukların dudaklanndadır» der. Ama bilhassa mealekieri icabı çocuklarla Bikı teması olanlar bu atasözünün ne derece boş oldu • gunu pek iyi bilirler. Fransanın büyük liselerinden birinin müdürü, bu konuda şöyla diyor: «Hele kızlar. Belirli bir yaşta, çocuklukla genç kızlık arasında bocaladıkları devrede düpedü? yalancıdırlar. Yalancılık, onlar da artık hastahk halindedir. So luğunuzu kesen bir ustahkla yalan «öylerler. Meselâ sık eık deTamsızlık eden bir öğrencimir vardı. Çarsamba günleri, öğle den sonra, okula gelmiyordu. A ma her »eferinde de annesinden mazeret mektubu getiriyordu.Biı çarşaraba öğleden sonra onu so kakta bir oğlan çocukla gördüm Beni farketmedi. Ertesi gün yint bir zamanki gibi mazeret mek tubu getirdi. Daha önce getirdi ği mektupları da toplayıp annesine telefon ettim. «Kızınız dün hasta mıydı?» dedim. «Neden, de ü. Okuldaydı ya?» Kendisini r kula çağırdım. Kızının getirdiğı bütün mazeret mektuplarını b nüne koydum. Yazımn, annenin yazısı olduğuna yemin edebilir diniz. O derece miikemmel taklit edilmişti. Anne, bir an bocaladı Mektuplara baktı. Sonra «bunla n, ben yazdım» dedi. Bir anneye, çocuğunuzun yalanının kapa mak için yalan söylüyorsunuz?» denemez ki... Küçük kızı çağırttım. «Evet yalan söyledim. Annemin yazısını taklit edip bu mektupları ben yazdım» dedirtin ceye kadar bir hayli uğrasmam gerekti. Ve anne, bu âna kadar kızını desteklemekte devam etti. Bence çocukları yalana sürükliyen iki çeşit anne, baba vardır. Birinciler, rahatlarını kaçırmamak için çocuklarına biç ilgi gös •erme:, onlar ne masal okurea 'nanmı? görünürler. Çocuklar da bunu pek iyi bilirler. îkin iler çocuklarına gelen mektupları kontrol eder, çekmelerinı ka rıştmrlar. Bunlara kim jlsa yalan söyler, çocuklann yerinde olsam, ben de yalan söylerdim. Müdafcalenin bu çççidine k»rçı Çocuklar melek bakışları ile neden yalan söylerler? müdafaay» geçmek tabiidir. Benim çocuklar karşısında tâkip ettiğim metot basittir. «Soylediğini kabul ediyorum, ama tahkik edeceğim, derim. Bu, açık savaşı anlayışla karşılarlar. Sonra söylediğim şeyi mutlaka yaparım. Cezaiandıracağım demişsem cezalandırırırr. Affedecegim denv> cuklar için gerçek olabilir. Çocuk yalanlarında hayal ile gerçek birbirine karışır. Okula başlıyan çocuğun iki ayrı dünyası vardır: Okulu ve evi. Yapmaları gereken şeylerle dolu bir âlemin ortasında, güçlü, büyük insanlarla çevrilidirler. Kendilerinrlen beklenildiğini hissettiklebinı âramak gerekir. Bu tebep çoğu zaman anne, babanındır. Anne, babanın çocuk gözündeki itibarını âni olarak kaybedişi. çocuğu değiştirebilir. Yıllar boyu hayaller kurmuş, onların güç lü, dürüst, güvenilir insanlar oiduklarına inanmıştır. Birdenbire bunun aksine şahıt olursa, büyük lerine olan güveni sarsılırsa, bu, onu altüst edecektir. Büyüklerin her gün yalan söylediklerini g > <ren çocuklardan gerçegi söylemelerini beklemek haksızhk olur. Bunlar küçük yalanlardır belki. Ama çocuğun dünyasında etkileri büyük olur. Meselâ «Fa lanca hanım mı geliyor? Evde yok deyiver». Veyahut ancak se kizde dönebileceğıni bile bile: «Sen uslu otur. Ben beşte buradayım?» demek gibı. Bu konuda hir anne diyor ki: «Çocuklarıma riaıma doğruyu söylerim. Pek ender clarak cevap vermek istemediğim bir şey sorarlarsa: «Cevap vermemeyi tercih ederim dej rim» Söylediğim jeyin her za man doğru olduğunu bilirler Onlar da bana her yaptıklarını söylerler. Tabii ki: «Anne vazoyu kırdim» dedikleri zaman buIU duymak beni sevindirmez. A^a, olan olmuştur. Bundan b'r firam yapmak neye yarar? Sonra • ÇOK KOLAY 9TAMAMEN KOKUSUZDUP % • ÇOK ÇABUK KURUR • SOIMAZ. ÇATLAMAZ mSU ILE YIKANIP 9F£VKALÂDE CAZiP PASTEL ÇiVUŞOfiLU B3YA SANAYİİ Galata F«rtneneciler Cad. 6668 İstanbul Tel 441311 Broşür isteyiniz her yerde arayınız (llâncılık: 1186/7944) FaküSte ve Yüksek Okullara Askerî Öğrenci Alınacak 1 1964 • 1965 ders yılında İSTANBUL Cniversıtelerinin ınuhtelif fakultelerı ile yüksek okulların 1 ıncı sınıflarına, Fakülte ve Yüksek Okulların gınş sınavlarını kazanan adaylardan aşa ğıdakı branşlara askeri ögrencı ahnacaktır Îsteklilerin İSTAN BUL Kumkapıdakı «Fakülte ve Yüksek Okullar Askeri öğrenci Komutanlıklanna» dılekçe ile müracaat etmelen. tesirli Gibbs traş kremi bazı yalanlar vardır ki. mubah tır. Anlayışla karşılamak ge2 öiŞrencı alınacak branşlar : rekir. Çocuklann kendi özel haa) tstanbul Üniversitesinın Tıp Fakültesı ile Diş Hevatlarına ait her şeyi büyüklerin kimliğı yüksek okullarına. sem alfederim. Sorumlulukları leri şeyi söyliyerek herkesi mcm önüne sermekten kaçınmaları. b) Istanbul Teknık Ünıversıtesı Makına, Elektromk. nı benimsemeyi onlara da öğre • nun edeceklerine inanırlar. Bu bazı konularda sırları oimasını tebilmek için bu, tek yoldur». Elektrik ve Inşaat bölümlerıne. yüzden de çok zaman ev hayat istemeleri tabiidir. Israr etmeları hakkında okulda, okul hayat mek gerekir Meselâ. oğlum bir Masalcılık yalan ları hakkında evde yalan söyler gün okuldan, yüzünde çürük(941 . Basın: 12203/7958) ler. Zaten altı yaşına kadar ço lerle geiir de, önemli bir şey cldeğildir. cukta belirli bir yalan kavramı madığını, düştüğünü söylerse üBir başka öğretmen: «öğrenci yoktur. Oyun, mubah bir yalanîerinde durmam. En iyi dostu lerimi yazı ödevlerinde diledik dır değil mi? Çocuk «bebeğimin ile vahşıee döğüştüğünü bana j leri masalı okumakta serbest bı başı ağrıyor», dediği zaman an rakıyorum, diyor. Zaten meselâ ne: «Zavallı bebek der, bir ss söylemeye mecbur değildir. Bu,s «tatilinizi anlatın» diye bir yazılı pirin verelim bari». Aynı çocuk onu ılgılendirir, beni değil. Ço! Sevir ve Hidrografi Dairesi Başkanlığından bildirilmiştir. ödev verdiğim zaman, onlardan az sonra: «Ben okuma biliyo cuklarımıza bir iç dünyaya 58 \ DENFZCİLERE VE HAVACILAKA 82 SAYILI TEBUĞ hip olma imkânı veren bu çeşıt ı gerçek hikâyeler alacağımı bir rum» derse anne kaşlannı ça20 ı!; 24 Temmuz 1964 tarihlerinrie 09.00 ile 19.00 saatleri dakika bile hayal etmemişimdir. tar: «Ne ayıp, der. Yalan söyle yalanları anlayışla karçılamak arasında «ç,uğıda sınırları bildirilen sahalar içinde seyretme, deBir defasında bir küçük kız, "bir nir mi hiç». Ama çocuk mubah gerekir. Gerçek üzerinde ısrar et mirlemc avlanma ve bu sahaların 2000 metreye kadar olan yükağaç dalı bulduğunu anlatıyordu. olan yalanla olmıyam nasıl ayı meye, onların dünyasının çiçekDal, evde büyüyor, büyüyor, bir racaktır. Bazan oyun Slemi ile lerını kocaman pabuçlarımızla seklikleri. rar ve mal emniyeti bakımından tehlikelidir. odaya sığmayıp öteki odaya ge gerçek dünyayı birbirine karıştı çiğnemeye hakkımız yok». KARADENİZ İSTAVBUt BOÖAZ1 METHALİ çiyor, sonra toprağın altına sak rır. Oyunda kendisine bir dünBİRİNCİ SAHA Çocuğun yalanı karşısında anlanıyordu. Tatlı bir hikaye idl. ya aratmıştır. Aynı dünyayı büne, babanın onu suçlandırmadan öğrencime «Yalan söylüyorsun» yüklerin arasında da yaşatmaya 1 nci nokta E.4958 No.lıı ANADOLU FENERİ önce düşünmesı gereken hususdiyebilir miydim? Gerçekler, ço kalktığı zaman yalancı olur. 2 nci nokta Enlemi 41 derece 11 dakika Kuzej lar vardır. Çocuklarına sevgi ve ğu zaman sıkıcı. Gerçek, dünyaanlayışla bağlı olan anne, babaBoylamı 29 derece 30 dakika Doğu ya bir hayal açısından baktıkla Yalanın sebebini lar, bazan bu yalanların gerisin3 ncü nokin Enlemi 41 d'rece 22 dakika Kuzey n için çocuklarımıza nasıl kızade kendi hatalarını bulacaklararamak gerek. biliriz.» Boylamı 29 derece 30 dakika Doğu dır. «Eğer yalan söylüyorsa, bu Bir çocuk, birdenbire yalan 4 ncü nokta Enlemi 41 deıVce 28 dakika Kuzey Bir pedagog da şöyle diyor: kendisini bana karşı koruma ih«Bizim için hayal olan ?ey, ço söylemeye başlarsa, bunun sebeBoylamı 29 derece 18 dakika Doçu tiyacından doğuyor. Çok sert veİKİNCİ SAHA ya çok zayıf davranarak ben bu nu hakkettim. Onu değiştirebil1 nci noktr. E.4956 No lu RL'MELİ FENERİ mek için değişmenin zamanı bel2 nci nokta Enlemi 4] derece 18 dakika 00 saniye Kuzey ki de geçmedi» diyebilmelidirler. Boylamı 28 derece 47 dakika 30 saniye Doğu 3 ncü nokta Enlemi 41 derece 25 dakika 00 saniye Kuzey Peki ya çocuklar? Onlar kusur 1 Paşabahçe tspirto ve tçki fabrikamız ihtiyacı olarak kompsuz mudurlar, melek midirler? Boylamı 28 derece 47 dakika 30 saniye Doğu le bir adet otomatik çarap imlâ grupu (Montaj riahi! i.şter Hayır, ne münasebet. Onlar da 4 ncü nokta Enlemi 41 derece 29 dakika 30 saniye Kuzey vaziyette) Müteahhit nam ve hesabına FOB Hamburg tesiyi kötü tarafları ile bizler gibi Boylamı 29 derece 03 dakika 00 saniye Doğu. lim çartiyle ve pazarhkla satın ahnacaktır. etten, kemikten yapılan insanlar DENİZCİ1.ERE VE HAVACILARA ÖNEMLE TEBLİĞ OLUNtTR 2 Pazaıiığı 17.8.1964 Pazartesi günü saat 10 da Tepebaşmdaki dır.. Böylesinin anlasılması çok Merkez Satınalma Komisyonunda yapılacaktır. daha güç. Ama süphesiz çok da 3 Şartname^i hergün Komisyonumuzda görülebileceği gibi (Basın: 12302/7954) daha enteresan. 22,50 TL. bedel mukabilinde satın da alınabilir. 4 thaleye yalntz yabancı firmalar iştırak edebıleceğine göre yabancı bir firma namına pazarlığa iştirak edecek istekliler o firmayı temsile, pazarlık icrasına, pey sürmeğe, mukavele aktine, Teminat alıp vermeğe ve bu hususta bilcümle muameleleri yapmağa mezun olduklanna dair firmaca verilmiş ve mahalli Türk Konsolosluğunca tasdik edilmiş bir vekâletname veya temsilnameyi Noterden tasdikli Türkçe tercümesi ile birlikte ibraz etmeye mecburdurlar. Kat, Hava ile soğutulmus portatif 5 Ihaleye iştırak etmek isteyen firmalar. ıhale günü hariç hava kompresörü CVCLONE pazarlık tarihinden 10 gün evveline kadar fiyatsız tekliflerini Tekel Genel Müdürlüğü Müskirat Fabrikalar Şubesi Serbest hava verıcı Müdürlüğüne verecekler ve pazarlık tarihinden iki gün • KOLAY 177 CFM. 1 O PSI O evvel ihaleye iştirak vesikası alacaklardır. tşbu vesikayı ibraz etmiyenler pazarlığa iştirak edemezler. şletme basmcı • EKONOMİK 8 îsteklilerin yabancı memleKetlerdeki bankalardan getirteceği 13500. TL. hk vadesiz muvakkat teminat mektuplan, • GÜVENİLİR istirak vesikaları ve sair bilcümle evrakı ile birlikte belirli gün ve saatte Komi^yonumuza müracaatları ilân olunur. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı TEKEL GENEL MÜDÜRLÜ6ÜNDEN CYCLONE * (B»sm 12293) 7951 İst. Lv. Âmirliği Sirkeci Demirkapı 1 No. lu ı Sat. AI. Kom. Başkanhğuıdan: Aşağıda yazılı Margarin Yağı, Kapah Zarf usulü ile satm almscaktır. Şartnamesi Ankara Lv. Amirliğinde, tzmir Hava Sat. Al. Kom. Başk. lığında ve Sirkeci Demirkapı'daki Kcnıisyon Başkanlığında görülebiîir. Teklif roektuplarının ihale eaatinden bir saat evveline kadar Komısyon Başkanlığına verilmesi lâzımdır. Postada vaki gecikmeler kabul edilmez. Tahmlni Geçiel thale ffln Tatarı Teminatı ve gaati: C t NS 1 MtKTARI LlraKr. Lirs Kr. Nebatî Marga200.000 Klg. 910.000,00 40.150,00 27.7.1964 Pazar rin Yağı tesisaat: 11/00 (988 Basın: 12553/7959) Kolay traf Gibbs traş kremi gayet kesif bfT^köpflK^yapar." Mıîyon) larca köpükçük sakalları sarar ve derhâl yumuşaHr. Traş olmak. pınl pırıl bir traş olmak çok kolaylaşmış olur. # Genrtt Irtşaatı için *TKV1* # Fabrikalar için SABİT VE DAYANIKLI 725 RPM hızla Hava kompresörü Serbest hava vericı # Maöenler için Slhhatll CİIt C. t l Jh'ıv? eden Gibbs traş kremf cilt için mükemmel bir antiseptikıir G i I size genç, :sıhhat!j ve daima ta7«» görünen bir c(ît sagtar. / Deniz Knvvetleri Komutanlığı Seyır ve Hidrografi Oairesi BaşkanlıJından bildirilmiştir : DENİZCÎLERE VE HAVACILARA 78 SAÎIL1 TEBLÎÛ 13 Temmuz 1964 günü saat 10,00 dan 14 Temmuz 1964 günü saat 09.00 a kadar aşağıda sınırları bildirilen saha içinde seyretme. demirieme, avlanma ve bu sahanın 9000 metreye kadar olan yüksekliği can ve mal emniyeti bakımından tehlikelidlr ' KARADENtZ ÇANAKBÜRNU İLE KEFKEN ARAS1 1 inci nokta : E. 5831 No. lu Çanakburnu fenerinden 81 derece ve 5 mil mesafeciekı enlemi 41 derece 09 dakika kuzey, boylamı 30 derece 00 dakika doğu o!an nokta. 2 nci nokta Enlemi 41rterece13 dakika Kuzey Boylamı 30 derece 00 dakika LSoğv 3 üncü nokta : Enlemi 41 derece 13 dakika Kuzey Boylamı 30 derece 07 dakika Doğu 4 üncü nokta : Enlemi 41 derece 09 dakika Ku/.e\ Boylamı 30 derece 07 dakika Doğu DENİZCİLERE VE HAVACILARA ÖNEMLE TKBLİG OLL'NUR. (Ba=ın: 11889/7953) HAVA KOMPRÖSÖRÜ Çlft kat su soğutucu 23O CFM den 2750C^Mye kadar işletme baaıncı : 1 O PSI Don O 15O PSI y« KOLAY ÇAUŞlR •EKONOMİK OTOMATİK KONTROL H U N G A R I A N M A C ı i N i ( N O U S T n ı t * r r• r ı • c M T R A O E C O M P A N T f O. 8. 18i 8üO*PE5T 6; *8Lf •OO'ESS TfCHNOiMffX (Bdsın: U67U/7948)