22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 Arabk 1964 CUMHURÎYET SAHtFF BEŞ a KONSERLER SERISI ııııııımıiMiııııııııııııııııımıııııııııııımııııımıııııııııııııııi'u İdil 6/ret res/to/ verecek Içinde bulunduğumuz haftalar müzifc olaylan bakımından şehrımizde çoktandır hasretini duyduğumuz bir kıpırdanma niteliğıni taşımaktadır. Yerlı ve yabancı ünlü topluluklar ve solistler arasında: Salzburg Kuarteti, Venedık Solıstleri, Yakov Flier, Kurt Wöss Gulseren Sadak, Londra Senfoni Orkestrası (Kertezs Suna Kan, Sır Malcolm Sargent G. Pyer) birbiri arkasından önemli konserler verdiler önümüzdeki gunlerde de Aleks larında övücü yankılar uyandırandr Ognivtsev, Igor Bezrodny jj V. Yampolsky ve tdil Biret'ın kon *,, »•••.„ ,, ı l d l 1 B l r e t 8 a r a h k S a h g U n U serleri var... ÎDİL BIRET uçüncu defa çık saat 19 da San Sinemasında Istığı Rusya ve sonra Finlandıya tanbul Verem Savaş Derneği Takturnesinden büyuk başarıyla do sım Dıspanseri Sosyal Yardım Ko„ , nüyor. Moskova, Leningrad, Riga, mitesi yararına bır resital vereResımde M i n s k v e Helsinki'de verdiği koncektır. Çok değerli virtüozumuzun serler gerek yabancı basmda, ge bu resitali önemle beklenmekterekse radyo ve televizyon yayındir. «Batan Gune^» filminin kadın kahramanı Monica Vitti Gizlilikten faydâ yok Hem geç, hem güç 0 yapamadı, ben yaparım Saadetin | yeni yolu Lâf kıtlığında asmafar... Baş edilemiyor | | Gizlilikten fayda yok Partisinin Genel Başkan Seçimi oldn Adalet ama, akisleri (yankılan) bitmedi. Hâlâ bitti de çıkan bir habere göre, üç Amerikalı ilim adamı profesör de, yayınladıkları bir raporda, dayagın faydalı, hattâ lüzumlu olduğunu iddia etmisler. Ama, Atlanta'lı bu üç âlimin dayağı, ülnnav üstadımızın istediği dayaga pek benzemiyor. Onlar, erkeklerin arada bir karılannı dövmelerinin, saadetleri bakımından, hemen hemen sart olduçıınu ileri sürüyorlar. Hem de, senelerce süren. tecrübelere dayanarak, ilmen söyliivorlar bunu. Profesörlere îöre kadınlar, erkeklerinden arasıra davak vedikre sonsuz bir huzura kavusuyorlarmıs. Amerikalı âlimler daha da ileri gidivorlar: Erkek da^afcı savesinde pek çok aile mahvolmaktan kurtnlmus, ve kurtuluyormus. Halbuki, Fransızlann pek roeshur bir sözü vardır: Kadını, bir çiçekle dahi olsa, dövmemelidirler. Dcmek. asırlarla beraber, kadınlar da degismis. Simdikilere, çiçek miçek de ne oluyor? dünedüz hasacaksınız sopavı, hem kannız rahat edecek, hem siz basınızı dinliyeceksiniz. Pek. o kadar da, zor bir sev olmasa gerek. Beceremivenler. ppkâlâ mahalleden birini tntup karılannı dövdürehilirler. tlmen buna da cevaz vardır elbette. Çünkü bo davak başka davak. Hattâ. «sadece davak değil de, âdeta bir çesit. saadet ilâcı. Tevrkkeli, biz «dayak cennetten çıkmadır» dememi<iz. Hele basın, yahut basdırtın sopayı . Oooooooh.. ne rahatlık. ne saadet, ne sükunet!. Ş Ş = E = ş j j= Ş E = = ş E 3 Ş E E E E S ^ = = E E E E ^ E devam ediyor. Süleyman Demirel'in Baskanhğa getirilmemesi için, A.P. içindeki gerici takım, onnn mason yani dinsiz oldufunu, kulis çalısmaları sırasında, sinsi sinsi ileri sürmüştü. Biçare Demirel de, kongre kürsüsünden kendisini nzun uzadıya müdafaa etti. Hattâ ailesinin «Knr'an okumadan kabvaltı masasına oturmadığını» söylemek zorunda kaldı. Her ne hal ise isin bu Urafı, orada kapandı. Gelgelelim gazetelerde arkası alınamadı. Bir kısım «mukaddesatçı (!)» lara göre masonluk bir dinsizler topluluğndnr. Halbaki, beri tarafta, meselâ Vâ • Nu arkadasımız, babasınm, amcasının, dayısının hepsi raason, ama bununla beraber, son derece dindar olduklarını yazıvor. Iste, kongre münasebetiyle. bir defa daha orta\a atılan mesele: Nedir bn masonluk? Gizli oldu|u için sahici «birader» ler bir sev sövlejemiyorlar. Onun dısında da, konusulanlardan, haneisinin dogrn olduğuna, hangisine inanmak lâzım «eldi£ine. hiç birimiz karar veremiyorıız. Bu durnmu, locasından istifa edip, bir mason açtklamalıdır ki, hepimiz hakikati anlayalım, ve rahat edelim. Yoksa, meselâ, pek tanınmış Amerikalı sinema aktörü James Mason'un bir filmine (rakip sinemanın sahibi «bu adam masondnr» derse) kimse gitmez olacak. Halk arasında masonları, bir nevi, nmacı olm?ktan knrtarmak yine masonlara düsen bir vazife olsa gerek. Nizamnamelerinde yoksa, bu noktayı ilâve etmeleri, pek yerinde olacak. w>w nrnrv,. , ^. », , • ı• ,• • • . IDIL BIRET 1964 Boulanger odulunu kazanmıştı. Boston'da verdiği konserin band'ını alırken görülüyor. Bütün ( Dünyada /Israrla w arana Alman ALEV EMNİYET TERTİBATI sayesinde ani parlamayı önliyen yegâne fırındır Monica Vitti iıe yöneticı Antonioni arasında ne var.,.? Şehrimirde gosterilen \e seyredenler arasında değişik ve zıt tepkiler uyandıran .Batan Güneş» filminin kadın kahramanı cazip İtalyan yıldızı Monica Vitti günun konusu olarak yabancı derfci ve gazeteleri doldurmaktadır. «L'Avventura», La Notte (gece)>, «L'Eclipse (Batan Güneş)» ve •Kırmızı Çöl» filmlerinde başrolü oynayan Monica Vitti'nin ünlü yoneticisi Michelangelo Antonioni ile aralarındaki kuvvetli bağ kendine hâs bir anlam taşımaktadır. Işte aralarından su sızdırmadıkları bu «Aşk» ın derinliğine inmeden bu filmleri ve bilhassa «Batan Güneş» i de yeteri kadar değerlendirmek güçleşmektedir. Çünkü filmlerinde daima «kadın» ve «yalnızlık» problemini inceleyen Antonioni özellikle ümidini yitiren kadın rolleri için ideal tip olarak Monica Vitti"> i seçmiştir. Monica Vitti ise, ote yandan Antonioni ile olan aşkı için şu sozleri söylemektedir: «Aşkım daima >aşıyor \e onu saklayamıyorum. Her sabah uyanırken, belki bugiin 9 yıldır beklediğira müjde ondan gelecek, diye düşunüyorum. Her sabah Antonioniden, onunla evlenmck için musaade ister gibiyim!» = E E E E = = ~ E E E E E = = E E E Lâf *** kıtlığında asmalar... E E E *** E Hem geç, hem güç E E E E E = E E = E E E E E E = = E E E E E Ş = E E E E E fjasbakanlığın son bir tamimi (genelgesi) tu" hafımıza gitti. Bütün devlet dairelerine gönderilen bu tamimde şu nokta üzerinde duruluyor: «Yabancı memleketlere vazıle ile yollanacak memurlann, Kıbrıs konusundakı tezimizı yaymak bakımından, ya Dışişlen Bakanlığı, ya da gıttikleri yerlerdekı Büyükelçiliklerimizle, temas ederek, bilgı almaları gerektiğı.» Sahiden tohaf degil mi? Bizim bildiîimiz Türkiyede memurlar, çoğunlukla yüksek okul bitirmis. en azından lise diplomalı, ve girdikleri devlet dairelerine de, çesitli imtihanlardan sonra alınmıs, bir kelime ile iyicene «elenmis» bir sınıf teskil eder. Kendi çapımızda, Fransızların «elite» dedikleri, «mümtaz» sınıf. Dahası var. bunların arasmdan dısarıya vazife ile gönderilenler de, yine bizim bildiğimize, hiç değilse, tahmin ettigimize göre, ocu Bakanlara kadar jiden yüksek kademeler tarafından, ayrıca, bir seçime. bir tercihe tibi totulurlar. Yani, kendi sahalarında, kendilerini göstermis olanlar çider. Iradiiîii Basbakanlıfın bahsettigimiz tamiminden, vanlıs anlamıyorsak, demek ki bütün bu okumus • yazmıs, tahsilli • terbiyeli «mümtaz» sınıfın. ortaya çıktığındanberi, aradan on seneden fazla bir zaman geçmesine ragmen, Kıbns meselesindeki Türk tezinden, hâlâ haberi yok. Hani, bir sey soran olnrsa, ne cevap vereceklerini, şaşıracaklar. Kıbrıs dâvasında, zaman zaman, neden zayıf kaldı^ımız, bu sekilde, daha iyi meydana çıkmıs oluyor. Kimseler gücenmesin ama, koskoca Basbakanlık da durup dururken, ve bosu bosuna böyle bir tamim yayınlamak lüzumunu duymaz ya Kısa Habarler Ingiliz Kültür Heyetı kultur ve sanat faaliyeti programında 9 aralık çarşamba saat 18.00 de Robert Kolej'den Mr. Godfrey Goodwin 17. yuzyıl İngıliz mimarisı konulu konuşma yapacaktır (Türkçesi: Çöpçülerin) = «verimini artırmak ve morallerini düzeltmek s için» çesitli eglenceler tertip edecek, bu arada E da Belediye Bandosuna alaturka konserler E verdirecekmis. tzmir çöpçülerinin verimleri ( ! ) neye azaldı, = yahut. moralleri ( ! ) neden boznldu bilmiyorum E ama, karar iyi: Yalnız. izaha muhtaç bir iki E tarafı var: E Evvelâ, bandoda alaturka, zurnada peşreve = benzer. Pek tutmaz. Onun için, ses ve saz sa = natkârlanndan takımlar tertiplemek daha ye E rinde olur. Ş Sonra, neden yalnız alaturka? Çöpçüler ara E sında ibtimal alafranga meraklılan vardır. Bu E nu da gözönüne alarak. cöpçüleri ikiye ayır E m a l u binaenalevh bir de senfonik orkestra bu E lundurmalı. E Kaldı ki. bizim alatnrka. moral düzeltmek Z Z soyle dursun. düzgün moralleri bile bozmak için ~ birebirdir. tzmir Beledivesi. kas yapayım der E ken göz çıkarma, yoluna sapmamaya dikkat et E melidir. E Ama, bütün bunlar uzun is, Hem de mas E raflı olur. Biz, dünyanın sevimli insanlanndan E biri olan, Osman Kibar (Reis B e y ) dostumuza, = nâçizane bir tavsiyede bulunacağız: = Çöpçülerin boyunlarına, turistlerin fotog Ş rafları gibi, birer transistor radvo geçirsin. = Bakın. o zaman, ne tzmjr çöpçülerinde E bozuk moral, ne de""sokaktarında pistîk kalır. E Üstelik daha da kolav!. .r ^ «... S« I'zmir Belediyesi çok Temizlik isçilerinin güzel bir karar vermiş. = Baş edilemiyor bale bakın: ödemiş Belediyesi Su mıs. Bir belediye parasız kalıncaparasız kal, ne yapar? eeee HAKİKİ TERMOSTATLIDIR istenilen sıcaklığa göre ayar edilebilir İLÂVE CAM KAPAK kapağt açmadan pişirdiklerinizin kontrolunu mümkün kılar İNFRARUJ IŞINLARIYLA çahşan ızgara ızgara yemeklerinizi ateşte pişmiş kadar nefis yapar FIRIN İÇİNDE LÂMBA kapak açılınca içersini aydınlatır (Faal: 11087/14882) 8 Hesabını günü giinüne bilmek İş adamı için büyük kolaylıktır. ı I GÜNLÜK HESAP HÜLASASI I I I I IHOLANTSE BANKUNı N V I Yalnız Bankamızın gerçeklejtirdıği Hesabınızın bakıyesını, her muameleden sonra size günü giinüne gösterir. Nezdımizde bir hesap açarsanız, bu kotaylıktan siz de istifade edersiniz. Onsekız aydan fazla vadelı mevduata yılda */. 6 7 ı faiz veriyoruz. Istanbul Oda Orkestrası Dr. Hamıt Alacalıoğlu yonetımınde 12 aralık cumartesi saat 18.00 de Gü E O yapamadı, ben yaparım zel Sanat Akademisınde bır konser verecektır. Konsere de E /™"ok zaman oldu. Basın Yayın Umum Müğerli vıyolonist Suna Kan so E \g dürlüğü (ki, şimdi, Turizm ve Tanıtma Balıst olarak katılacaktır ş kanlığıdır) memleketimize biri tngiliz, diferi ~ Amerikalı, iki yazar çağırdı. tkisi de benim Izmir'de bır sure önce Kurulan E eski ahbaplanm olduğu için hikâyeyi iyi bili«Türkıye Sanatçı ve Duşunür E yorum. Bunları Park Otel'in en mutena dailer Derneği Yonetım Kurulu», E relerinde, aylarca, misafir etti. Ayrıca Anadoîstanbul, Ankara, Diyarbakır, Samsun, Adana, Konya ve Öde E luyu bedava tarafından gezdiler. Allab ne vermişte şubeler açmağa karar E diyse, cep harçlıklarını da aldılar. Yani, altı ay vermişlerdır. Boylece sanatçı E kadar, yediler, içtiler, gittiler. tngiliz olanı o kadar şımarmıştı ki, Romanlarla daha sıkı baflar kurula = = yalı karısı için «suya girmeden yapamaz» divecaktır E rek, Hilton otelinin yüzme havuzuna (galiba Beyoğlu Şehir Galerisinde 115 ara 700 liravı bulnyordu) abonman parasını bile NOT Çok rica ederim «meydan yapacaklık günlerinde MUSTAFA AYA E hükümetten istemeye kalktıydı. Bereket versin, tık» yahut «yol açacaktık» gibilerinden tekzip TAÇ ve ORHAN TAMER'in re E bugün de Bakanlıkta vazifeli. bir arkadasımın gönderilmesin. Yüz defa vazıldı: Bütün medenî sim sergılen ile YAMAN TUZ E diretmesiyle, rezaletin bu kadarına izin verilmemleketlerde meydan da yapılıyor, yol da CET'in harıkatur sergısi yer al E mediydi. acılıyor, ve kimse agaçlara dokunmuyor. Bunu maktadır = Neyse, lâfı uzatmıyalım, tngiliz kalktı gitti. görmek ve öfrenmek lâzım. Ve hiç bir sey yazmadı. Aslında, zaten, böyle Devlet Tiyatrosu'nun ıkıncı tur E seyler yazacak adam degil, sansasyon merakoyunlarından üç tanesi belli ol E lısı bir gazeteciydi. Haftanın (yabancı) karikatürü = muştnr. Cevat Febmi Baskut'un E Amerikalısına gelince, o da yazar değildi. Küçük Tiyatro'da oynanacak o E Harb senelerinde, tstanbulda Amerikan Haberlan «Bnzlar Çözülmeden» piye E ler Bürosunda uzun tnüddet bulunmus bir nesinde Ahmet Evintan. Muam E murdu. Maamafib yine de bir seyler yazmaya mer Esi, Yıldız Aslan, Haldun E çalısmıstı. Seneler sonra kendisine New York'ta Marialı, Sadrettin Kılıç, NurteŞî rast gelmistim. Bana müsveddeleri göstermis, kin Odabası basrolleri bölüse=: ve ne Ankarada, ne de New York'ta bunları cekler, oyunu Ahmet Erintan =: okuyup bastıracak kimse bulamadıgından, acı yönetecektir. E acı dert yanmıstı. E Böylece, on binlerce liramız havaya fittiyRecep Bilginer'ın «tsyancılar» ını E di. Ziya Demirel sahneye koyacak, Geçen çünkü haber A.A. dan gelmese inanönemli rolleri Beyhan Hürol. E Tagay Aktüre, Ekmel Hürol, = mıvacaktım. Simdi, yine bir Amerikalıya, TürEjder Akışık, Erol Kardeseci. = kive turizmi için bir kitap yazdınlıyormuş. Ahmet Demirel oynıyacaklar Ş Tabiî. yine bir işe yaramıyacak. Ne yazık ki, bizim ezelî dertlerimızdendir, dır. tsyancılar, Cçüncii Tiyatro = E bir is basına gelen, kendinden evvel denenmis için bazırlanmaktadır E ve iflâs etmis seyleri, daima, bir defa daha tecReşat Nnri Güntekin'ın Hülleci'sı, E rübeye kalkar. Kalkmasına kalksın, ona diyeceğımız yok Salih Canar'ın yönetiminde Al E tındağ Tiyatrosu için hazırlan E ama, arada, ne olursa, yekunu bir hayli tutan, maktadır. Basrollerde tlkay Sa = \e bosa çiden paralara oluyor!. ran, Erol Amaç, Cosfcnn Orhon. E *** Tekin Akmansoy, tnci Pars, Haşim Hekimoğlu, Meral Üner = Saadetin yeni yolu Ayıptır evlâdım, kalk da yerini bu baya E oynıyacaklardır. na ver!. E D e f i Cevat Ulunay'ın kulakları çmlasm. O, Devlet Tiyatrosu yöneticilerinin, E * * ötedenberi. davak taraftarıdır Hafta için(France Dımanche) E bu yılın ilk onbir oyunu içinde yedi yerli örnek seçmeleri, sevindirici bir tntnm olarak ilgiy=İIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIİIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIflll|llllllllllllll llllllır. le karsılanmıştır. r Ne yapacak, öteye beriye başvurur, bankalara kosar, hükümet kapısını çalar, ne bilelim, velhasıl bir seyler yapar, derdinin çaresini bulur. Ama, ödemis Belediyesi her belediyeye benzemiyor. O, çok daha orijinal bir hal yoln bulmus. Söyle ki: Şehir caddelerini süsleyen iki bine yakın aŞacı kökünden kazıtmıs, bu aeaçların bir kısmını dairelere odun olarak göndermiş, kalan kısmını da fakir halkın cenazelerini kaldırmak üzere tahta olarak ayırmıs. Gördünüz mü pratik çareyi!. Biz, köylünün elinden orman kurtarmaya çahsıyoruz, meğer, daha evvel, bazı belediyelerin elinden sehirleri kurtarmak lâzımmış. Heybat, galiba artık, ümidi kesmeli, bu fsciaların önü almamıvacaga benzer. Çünkü ağaç yetistirmek, ve yaşatmak, istiyen on kişi ise kesmek istiyen bin kisi. Böyle olunca da, saire uyarak «düsman kavi. talih zebun» demekten başka eiden ne gelir?. HVaterman ZERAFET İNCELİK VE KALİTENİN SEMBOLÜ Kilis Vakıflar Memurluğundan: Kiliste azuılık Yüsüf Piçito vakfına ait 20.000 lira muhammen bedelli sabunhanenin mülkiyeti FGlis Vakıflar Dairesinde kapalı zarf usulü ile 14/12/1964 pazartesi gânü saat 10 da 1/3 hissesi satılacaktır. İsteklilerin 1500 lira muvakkat teminatı yatırmalan ve teklif mektubunu ihaleden bit saat önce komisyona vermeleri, postada vâki gecikme kabu) olunmıyacağı ilân olunur. (Basın 21738/14868) p" Konya Çimento Sanayii A.Ş. den: Fabrikamızın 1965 yüı ihtiyacı için 40.000 (Kırk bin) ton 018 linyit kömürü şartnamesine uygun olarak satın alınacaktır. Şartname Fabrika Ticaret Müdürlüğünden temin edilebüinir. İhalenin 1512.1964 tarihinde yapılacağı alâkalüara duyurulur. • (Basm K 109622873/14865) t 4 L GALATA : KARAKÖY PALAS İSTANBUUBANKA HAN J Benmit Genel Ticaret Tel: 22 69 91 Reklâmcılık 4448,14861
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle