19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8AHİFJEİKİ Uyan Hâfız! Yanma Snce blr • Iki rakamı okuyaculanma dnyunnakla başUyacagım. Türkiyede 1 milyon 400 bin lira sermaye ile kurulmuş bir yabancı ilfiç şirketinin beş yıl içindeki kân 21 milyon 400 bin llrsdır. llâç konnsn, sağlık fconnsu, hayat konusu bu! Anadola'da Ufiçsızlıktan ölenlerin, ilâç »atın almak için öküzünü, yorganını satan köylülerimizin âhı tutacak mıdır diye bekleyip dnrun isterseniz. Bir başka rakam : 1958 de bir milyon lir» gennaye ile knrnlmuş gene kökü dışanda bir şirket 1959 ve 1960 ta, y»di iki yıl Içinde 5 milyon 100 bin lira kâr etmiş. K5ylü efendimizin sırtındaki yamalı mintandan çıkan bu kâr, tarım kalkınması bekliyen Türkiye'de yabancılan ve yabancılarla işbirliğine jiren yerli süIfiklerimizi besliyor. Bu köşede çok kere açıkladığımız 49+51 = 100 şirketleriyle devlet hazinesini emirlerinde kullansn bir imtiyazlı kuçfik azınlık, memleketi pervasız bir biçimde soymaktadır. Bana birisi çıkıp da izab edebilir mi ki, Güneyin elektrik enerjisine devletin hazinesinden faydalanarak el koymnş olanlann arasında parti politikacılan ve Kuzeyin demir msdenlerine gene devlet hazinerinden faydalanarak el koymuş olanlar arasında parti politikacılan ne arıyor? Ama bakıyoruz bazı aşınmış kslemlerin sahipleri bn sorulann cevaplannı araştıracak yerde, hâlâ safeılık solculuk kelimeleri üstüne sütunlarında çifte telli oynayıp doruyorlar. Aşırı sağcılar şöylemiş de, aşırı solcular böylemiş de... Kelime totemleri iistüne kurulmuş aldatmara devrini Türkiyenin aştığını kavnyamıyorlar. Bugün Türkiyede halkoyu, elle tutulur dâvalarla ilgilenmeye başlamıştır. Hiçbir meseleye hiçbir etiketi peşinen yapıştırmadan akıl yolunu tutacağız. Rakamlan ortaya dökecegiz. Tiirkiyenin kalkıntna ve bagımsızlık yolu nereden geçer, araştınp bulacagız. Erefli Demir Çelik Kurumunun içyüzünü ortaya döktügümüz zaman ve Eregli Demir • Çelik yolsuzluklarını halk öğrendigi zaman, aşırı sağeılığın da, aşırı solculuğun da iki zavallı kelime gibi bir köşeye itiidigini göremiyecek kadar kör olmak Türkiyenin dâvalan hakkında hiçbir fikir sabibi olmamakla mümkündür. Bugün Türkiyede sagduyu sahibi vatandas biliyor ki, NATO Kumandanlıiının ordu mevcudanu artırma tekiifine «Hayır» diyebilmek vatan ihaneti deiil, vatan kaygısından dofmaktadır. Eger bundan iiç beş yıl önce olsaydı, bu konuda kimse konusturulmaz ve gerçekler gene güme giderdi. Biz bugün böyle bir teklifi en azından küstahlık ve saygısızlık telâkki ediyoruz. Kıbrıs dâvasında Yunanistanla karşı karşıya kaldıgımız zaman elimizdeki silâhları kulIanamıvacaKimızı bize ihtar edenler, şimdi nasıl böyle bir teklif yapabiliyorlar? Tflrkiye ordu mevcudunu artıracak, iktisaden zaten çökmüşken daha da çökecek... YabancıIann karsısında boynu biraz daba efik olacak, sonra da bunun adı yurt savunması diye takdim edilecek. Jktisaden çöken bir milletin milli savunma eüciinün sıfır olacaginı hangi aklıbaşında vatandas bilmez! Bize krndi gerçeklerimize uyfun bir milli savunma sistemi çerekir. Yabancıların müsaadesivle kullanacagımız askerî şücü artırmanın mânası yoktur. Eger bu yahaııeılar bizim gerçekten dosllanmız iseler, Tnrkiyenin iyiliçine ve kalkınmasma varacak bir hesabın içinde olurlar. Yok, Türkiyenin bufrünkü çöküşünö hazırlıyan bütün fikirlerinde diretiyorlarsa, zaten dostumuz değildirler. Bize ilâç ambalâjı şirketi kurup bir milyonla beş yılda yirmi milyon kazanacak yabancı dosHar gerekşizdir. Aptal dostun, akıllı düşmandan da beter oldufu atasözünü hem kendimiz hatırlamalı, hem de durmadan ksrsımızdakilere hatırlatmalıyız. Türkiyeyi yabancılarla ortaklayarak babalarının çiftligi gibi kullanaıilara, nyanan vatanseverük şuuru «Dur!» demesini bilecektir. Bazı ham ervah bunıı îttrr asırı sajcılık saysın. ister asın solculuk benim umurumda degil Böylesine kelimelere dayanıp da hiçbir şey söylemeden konuşup duranlann, ne kadar Batıcıyız deseler, anlamını kavramadan çıgırıp duran hâfızlardan farkları yoktur! Sehir =haberleri Kıbrıs meselesinin neresindeyiz? i)it=;iıımııntııiHmmHHiııımırntmMiı»W!»N>u»MiımmmHiınnınınnrmmınırmıi[imııiMM=ııif CUMHURİYE1 27 Aralık 1964 | DÜŞÜNCELER | ıııı|ııııııııııııımııııııııııımııııııııımııınııııııııııııııımmıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııEııı: TOPLULUÛU İstanbul köylerini kalkındırmak için çalışmalar hızlandınlmıştır. Kalkınmanın randımanlı olması amacı ile hizmetler köylere, birbirlerini tamamlayıcı şekilde münavebe ile götürülecektir. Bu arada tl Genel Meclisinin karan ile Vilâyette «Program Bürosu» kurulacaktır. ll Genel Meclisi üyeleri, «Köy Kalkmma Komitesi.nin çalışmalarını yeterli bulmamışlardır. Öte yandan, çahşmalan artırmak gayesiyle >Köy Kalkındırma ödülü. adı altında yarışma düzenlenecektir. Ayrıca İl Genel Meclisi üyeleri pazar günleri köyleri ziyaret edeceklerdir. Köy kalkınma yarışması tertiplendi Hâşim İşcan yarın radyoda konuşacak Belediye Başkanı Haşim İşçan, İstanbul Radyosunda yarın saat 20.50 de bir konuşma yapacaktır. İşçan, şehir meselelerini ve yapılan çahşmalan anlatacaktır. Bele diye Başkanı konuşmalarını 15 günde bir tekrarhyacaktır. 4 yılda 274 yeni sokak açıldı Şehrimizde 1960 yılndan bu yana 274 yeni sokak açılınıştır. Böylece İstanbuldaki sokak sayısı 8248 e yükselmiştir. Yeni açılan sokaklara Belediye Meclisince. bulunduklan semtlerin özeliklerine göre ad verilecektîr. Migros ile toplu sözleşme imzalandı Tez Büro îş Sendikası. dün Migros ile toplu sözleşme imzalamıştır. Yeni sözleşme ile Migrosta çalışan 300 Işçi ve memurun ücretleri artırılmıştır. Millî Eğitim Müdürlüğüne gezici laboratuar verildi Avıupa lktisadi Işbirliği teşkilâü tarafmdan dün, Milli Eğitim Müdürlüğüne geçici, Fizik kimya laboratuvarı vazifesi görecek bir araba verilmiştir. Araba, Elâzığ bölgesınde çalışacaktır. Bu münasebetle tertip edilen taraba teslim. töreninde Birlik Başkanı bir konuşma yapmıştır. G ULKU Bugün Kge, Marmara ve Batı Karadeniz bölgeleri çok bulutlu ve ara sıra hafif yagmurlu, Batı Ka"ra0 radeniz ve Orta Anadolu bölge< Sall. Çar^auj» .MjtinM, Cum».. leri ile Samsun çevreleri parçalı bulutlu, öğie saatlerinden itibaGEN £ Mİ P AR A !. ren cok bulutlu ve yer yer hafif mevzii yağıslı, diğer bölgelerle, (Komedi 3 Perde) Kayseri Sivas çevreleri açık ve az Yazan ve Sah. Koyan: Ahmet LSTEL bulutlu geçecektir. Hava sıcaklıkUrauml Arzu Üzertne Cıımarte sl. Pazar Matlne ve Suarelrrde ları Marmara, Batı Karadeniz, Ege ve Batı Akdenizde biraz artaKOCAMIN N İ Ş A N L I S I rak, diğer bölgelerde önemli değişiklik olmıyacaktır. Rüzgârlar GüCumhuriyet 15791 ney ve doğu yönlerden hafif Ege ve Marmara'da orta kuvvette esecektir. onul «* •• | Gazanfer ÖZCAN 'sııı<yo»' 24 CİLTLİK ARALIK 27 ŞABAN 23 a a O E. ENCYCLOPAEDIA BRITANNICA Ayrıca öğrenciler için resimli 15 CİLTLİK COMPTON'S ANSİKLOPEDİSİ az miktarda gelmiştir. AMERİKAN NEŞRİYATI BÖROSU Istanbul. Galatasaray Tel: 44 26 36 Ankara.MithatpaşaCad.61 Yenişehir Tel: 1273 18 Üâncılık: 4222/15826 r O V. 1 7.23 2.15 1 2.37 7.29 4.34 16.47 18.26 9.48 e c 5 6 a M < 9 »• | 5.33 2.001 1.39] 12.47 Eczacı GÜNER AKGÜL İle Eczacı U.İ RIZA ISLUER ETlendller Gamgım otell Esklşehlr 27.12.1964 Cumlıurlyet 15797 ne yakın davranışlarının bir takım dolayh etkilerini beklemek de yerinde olacak tır. Yeni Sovme imkânlan son aylarda birden yet tutumu Doğu bloku memlebire artmıştır. Birlçşmiş Milletketlerini etkiliyeceğı kadar, bağler toplantısımn arifesinde Kalantısızlar içinde bulunan birçok hiredeki Bağlantısızlar Konferan devletleri de Enosis'e karşı gesı da Yunanistanın ve papazın tirebilir ve selfdetermination ilamacını kolaylaştıran bir davrakesini yeni Türk görüşüne ve po nış alınca, ufuklar Enosis için litikasına uygun bir şekilde yoparlak, fakat Türk millî dâvası rumlamaya gotürmesi de muhteiçin karanlık bir renk almıştır meldir Bu durum karşısında Enosis'i ön Birleşmiş Milletlere giden Kıblemek. Türkiyenin Kıbrıs politi rıs meselesi için Türk hüküme kasında en önemli amaç haiine tinin harcadığı çabalann bir safgelmiştir. Türkiye, bunun çare hası da NATO'da cereyan etmek sini, ve aynı zamanda Yunatedir. Denebilir ki, Türk Hükünistanın ve papazın oyunlarını meti Kıbrıs meselesinin NATO'bozmak için iki millî toplu da tartışılması ve meseleye oramun varhğını kabul eden bağım da bir çözüm bulunması için büsız Kıbrıs tezinde görmüştür ki, ykü çaba harcamıştır. Bu başbunun da esası, bağımsızlık içinlangıçta, mesçlenin Birleşmiş de federasyondur. Resmi Türk Milletlere gıtmesini önleme ama göriişü şimdi bagımsızlıfeı savuncına yönelmiş iken, son aylarda, makla, şüphesiz Birleşmiş Mil NATO devletlerinin Birleşmiş letler Genel Kurul tartışmalann Milletlerdeki oylannı kazanma da önemli bir avantaj kazanmış gayesini gütmeye başlamıştır. olmaktadır. Yunanistanın meseleyi NATO'da tartışmaktan kaçınması, NATO Birleşmiş Milletlerde yapıladevletlerinin bizim tarafımıza cak tartışmalarla ilgili olarak a kaymasını sağlaması gerekir idiy lınan ikinci tedbir de, dünyanın se de, böyle olmamıştır. Kıbrıs çeşitli bölgelerine iyi niyet hemeselesinde NATO üyeleri arayetlerinin gönderilm'esi karasında görüş birliği olmadığı bir rı olmuştur. Fakat bunlagerçektir. Bu gerçeğin Türkiye rın gönderilmesindeki gecikaleyhtarlığı ile ilgisi olmayıp, me dolayısiyle, bu iyi ıiiyet çeşitli sebeplere dayanmaktadır. heyetlerinin artık başarıh olamı NATO üyelerinin görüş farklı yacağı yaygın bir inanç halinde hklarının, Birleşmiş Milletlerde dir. Bu inancı haklı gormemek ki oylarına da yön vermesi tabiiraümkün değildir. Bununla bera dir. Böyle olunca. Türkiye için, b«r, basarı şanslan da tamamen yok olmuş değildir. Sovyet Rus mümkün olan en fazla sayıda üya ve Fransanın Birleşmiş Mil • yenin oyunu kazanması veya hiç değils» Yunanistan lehine oy kul letlere olan borçları yüzünden lanmalarını önlemesi, önem kapatlak veren malî anlaşmazlık zanmaktadır. Dışişleri Bakanı sebebiyle, Kıbrıs meselesinin GeErkinin, Moskova görüşmelerinnel Kuruldaki müzakeresine en erken şubat ayı başında sıra ge den sonra hemen NATO'ya gitme leceği anlaşılmaktadır. öt« yan sini ve şimdi d« Birleşmiş Mil • dan, Afrika, Asya, Lâtin Ameri letler toplantılarının çoktan başladığı bir sırada NATO Konseka ve Ortadoğu memleketlerinin yine bizzat katılmaya önem verhepsinin tarafımıza kazanılması söz konusu olmadığına göre, mesini, belki bu sebeple açıklamumkün olanın elde »dılmesi i mak mümkün olabilir. çin yapılacak teşebbüsün sonuna ütün bunların sonucu şu olukadar yürütülmesi tabiatiyle doğ yor ki, Kıbrıs meselesi Türru olur. Kaldı ki, iyi niyet heyet kiye bakımından tam bir kalerine verilen görev, sadece Kıb ramsarhk devresinde değildir. rıs dâvamıza taraftar kazanmak Fakat iyimserlik için büyük üolmayıp, bu bölgeler memleketmît ışıklan da henüz görünmü • leriyle memleketimiz arasındaki yor. Mesele, gerek Yunanistan, her çeşit münasebetlerin gelişti gerek Türkiye için, bilinmezlikrilmesi için ilk yolu açmaktır. lerle dolu bir bekleme devresinGörevdeki bu niteliğin, basarı dedir. Arabulucu Plaza uygunsuz ihtimalinde, belirli bir rol oynabir davranışla bu sessizliği bozması mümkündür. madığı takdirde, Kıbns meselesinin en büyük mücadelesi, şu ürkiye ile özellikle Afrika ve Asya memleketleriyle mü bat ayında Birleşmiş Milletlerde cereyan edecek ve bu da mesele n*sebetlerin geliştirilmesi, de önemli bir dönüm noktası mey Türk dış politikastna verilraek riana getirecektir. istenen yeni hareketin ilk adımlarını teşkil etmektedir. Türki ye, gerek bn bakımdan, gerek Kıbrıs dâvamız bakımından, en önemli teşebbüsü, Türk Sovyet GCNGOR DEMİREL % münasebetlerinin geliştirilmesi ile için atılan ihtiyath adımlarla ge ($j) OKTAY KTNACI fâ liştirmeye başlamıştır. Dışişleri Nişanlandılar ^ Bakanı Erkinin 30 ekim 6 ka sım arasında Sovyet Rusyaya { 26 Amlık 1964 Çamlıcs 4 * yaptığı seyahat, Kıbrıs bakımından, hiç degilse şimdilik, başarılı sonuç vermiştir, Moskova görüşmelerinde Sovyetler, Zürich ve Cumburlyet 1S793 Londra anlaşmalarının yürürlüğü nü, yani bağımsız Kıbrıs tezi ni ve bundan da önemli olarak Kıbrısta iki ayrı milli toplumun NERMİN ATAYOLU varlığını kabul etmişlerdir. Her (BABA) ne kadar Moskovada yayınlanan unanisaanınkine paralel olatle ortak bildiride, Sovyetlerin fede rak, afustostan sonra Türk ÖZER ATAYOLU rasyonu fikrine bağlandıkları a hükümetinin Kıbrıs politikaçıkça zikredilmemişse de, şimdi Evlendller sı da Birleşmiş Milletlere çevrilye kadar Kıbrıs meselesinde beİstanbul 26.12 1964 mi.ştir. Dış politikamızriaki bazı lirli bir tutum almış olan Mosko lüzumsuz katılıklar sebebiyle bu vanın, Türk • Sovyet görüşmeleri dünya teşkilâtında yeterli bir Cumhurlyet 15798 ile birlikte birdenbire tutum denüfuz ve sempatiye sahip olamağiştirdiğini dünyaya ilân etmeleri yışımız, bu teşkilâtta yapılacak beklenemezdi. Kıbrısta iki ayrı tartışmalarda bizim için bazı köOKUL FABRİKA İŞ YERİNDE milli toplumun varlığını kabul tü ihtimalleri ortaya çıkarmış ve Okuma . Yazma Kursu Açınız etmeleri, dolayısiyle federasyon bu sebeple de Türk hükümetinin İVİ AHLAK DERNEĞİ tezini benimsediklerine bir işa Kıbrıs politikası bütün ağırhğı ret sayılabilirse de, bu noktanın ile bu tarafa yönelmiştir. Türk hükümetinin son aylarda bu yön doğru olmadığını Birleşmiş M letlerdeki davranışlan ortaya ko de çeşitli vasıta ve tedbirlere baş yacaktır. Fakat Sovyetlerin, hevurduğu görülmü.ştür. Bunların nüz ilk adımını atmış olan Türkbaşında, bu politikanın amacına verilen yeni ş»kil gelmektedir. Sovyet münasebetlerindeki gelişmelerin istikbatinin, Kıbrıstaki Bilindiği gibi, Türk hükümeti, hem kendi hatalan, hem de Bir Rum ihtiraslarından çok daha önemli ve değerli olduğunu anla leşik Amerikanın baskıları sonumamalarma da imkân yoktur. cu, kendi Ksml tezi olan «tak»im» e giden yolu kendisi kapaSovyetlerin belirmeye başhyan yınca, Yunanistan ve Kıbnslı yeni Kıbrıs politikasının ve Birpapazın «Enosis i gerçekleştirMilletlerde Türk görüşü on haftalarda bir yandan içeride meyda na gelen hararet li iç politika gelişmeleri, bir yan dan da Kongo ve \rietnam olayla rının bütün dünya kamu oyunda yarattığı heyecan ve tepkilpr, Kıbrıs meselesini Türk kamu o yunun gözünden uzaklaştıran bir görüntü ortaya çıkarmıştır. Hattâ, meselenin son durumunun ne olduğu hakkında zihinlerde biı vuzuhsuzluk mevcuttur. Şüphesiz bu vuzuhsuzlukta, içeride ve dışanda vukubulan olayların bütün dikkatleri kendilerine çek • mesi rol oynadığı kadar, bizatihi Kıbrıs adasında ve Türk Yunan münasebetlerindeki belirli durgunluk da etkili olmuştur Biz, bu yazımızda, görebildiği miz kadar, Kıijrıs meselesinin bugünkü durumunun ans çizgi • lerini belirtmeye çalışacağız. 22 ağustos günlü Cumhuriyette çıkan bir yazımızda, Kıbrıs meselesini ele alırken, bu mesenin patlak verdiği 1963 aralık ayından o tarihe kadar olan gelişmeleri iki safhaya ayırmıştık. Meselenin başlangıcından hazi ran ayı baslarına kadar olan birinci safhada, gerek Adadaki durnmda, gerek Kıbrıs meselesi nin genel gelişmelerinde, Türk hükümeti belirli bir üstünlüje ve inisyatif imkânlanna sahip bnlunuyordu. Lâkin bu imkân ların Türk hükümeti tarafından geregi gibi kullanılamamasının sonucu, haziran bsşından itibaren durum Türkiye aleyhine bir gelisme göstermiş ve böylece baslıyan bu ikinci devrede, Kıbrısta denge, Türkiyenin aleyhine olarak bozulmuştur. Bu denge bozukluğunun gerçekten gayt vahim bir şekil aldığı bir sırada, Türkiyenjn 8 ve 9 ağustos bombardımanları vuku bulmuştur. Kanaatimizce bu bombardı manlar, yine elde ettiğimiz imkânlardan yeteri kadar yararlanamadığımız için, Kıbrıs adasında tamamen lehimiz bir durum sağhyamamakla beraber, Kıbrıs meselesinin milletlerarası plândaki gelişmelerinde üçüncü safhayı açmıştır. Bu safhaya Birleş miş Milletler safhası demek doğru olur. Çünkü, gerek Kıbrıs Rum hükümeti ve gerk Yunanis tan, girmiş oldukları yolun ken dileri için de ağır tehlıkeler doğurabileceğini görmüşler ve Kıb rıstaki faaliyetlerini belirli bir derecede frenlemişlerdir. Bun da Türkiyenin sert müdahalesi rol oynadığı kadar, yaklaşan Bir leşmi? Milletler toplantısı dolayısiyle benimsedikleri yeni politika da etkili olmuştur. Kıbrıs Rum hükümeti ve Yunanistan bütün çabalarını şimdi Birleşmiş Milletlerdeki muhtemel bir zafere yöneltmişlerdir. Devamlı saldırgan bir davranışm böyle bir başarı üzerinde olumsuz etki yapacağını hesaplıyarak, bir yandan kuzu postuna bürünürken, bir yandan da geniş bir propaganda faaliyetine girişmişlerdir. Kıbrıs Türklerirfe karşı açtıkları barış kampanyası ile Kıbrıs Türk toplumu üzerindeki ağır ekonomik ablukanın, Birleşmiş Millçtlerin de baskısı ile ancak bir derecede gevşetilmesini bu çevre ve içinde »le almak gerekir. S Yazan: Prof. Dr. Fahir H. Armaoğlu j DİREKLER ARASINDA MÜZİKAL KOMEDİ kaoyhannye G E N C O E R K A L Müzik A R İ F E R K İ N OanslarMEHMET AKAN Şef : KARLO KAPOÇELLİ Dekor :TUNCAY ÇAVDAR KostOmrSEVİM ÇAVDAR REFİK E R D U R A N I N 4 OCAK 1965 ten ITIBAREN İSTANBUL ELHAMRA TİYATROSUNDA BİLETLER . ARALIK SALI 6ÜNÜ SATIŞA ÇIKARILACAKTIR I KEŞANLI ALİ 1)ESTAÎSTI İlâncılık: 4İ71/1M<» KOÇTUĞ DENİZCİLİK İŞLETMESİ 5 Ocak 1965 19 Ocak 1965 tarihleri arasında Hamburg, Bremen, Rotterdam, Arıvers, Londra limanlarından Türkiyeye yük alacaktır. M/S «MUGLA > JÛIIT • İNTİ2IM BANKALAR CADDESİ, BOZKURTHAN KAT 5 GALATA f O N 44 76 63 49 56 70 TEIGBAF KOÇTUĞ • İSTANBUl B Reklâmcılık: 4816/15781 Türkiyedeki kıymetli dost ve müsterilerimin Yeni yılını en iyi temennilerimle kutlar en son model ve zengin stoklarla emirlerine hazır olan Londra'daki mağazamı ziyarete saygılarımla dâvet ederim. HELLER FUR MODELS B Hanover Square LONDON W.l. (Basın 23860/15782) T f. ŞAHANE YILBAŞI GALASI Orkestro Y Cumhuriyet 15785 Cumhuriyet'e mektııpla.r Park yeri değiştirilemez mi? Murat Yılmaz yazıyor: Taksim, Mete Caddesinin bahçe tarafındaki kaldınmı taksilerin işgâlbıe uğramıştır. Bu kaldırım üzerinde tâmir ve boya işleri yanında taksi aralaruıda su dökenlere rastlamak da kabildir. Kaldırım dol duğu takdirde diğer kaldırım kenarına park eden taksiler, o caddede oturan ailelerin hususi arabalanna yer bırakmamaktadırlar. Acaba bu taksilerin, yeni opera binası yanındaki garaj üzerine park etmeleri mümkün olamaz mı? Zaten garaj üstü otomobil par kı olarak yapılmış ve inşaatı bitmiş durumdadır. refrikası; BOZKIRDAKI ÇEKIRDEK Bozkırdaki Çekirdek Oyunu yere batsın! Sese bak! ülan, bunca müslüman vakitsiz gitti de, bu kahpe geberemedi. Kambur hancının son sözleri, Zilli Zübeydenin bağırtısına karışmıştı. Kan, ağıt ağzıyla yanıp yakılıyordu: Nerde Çekmecesi bokJu gavır?.. Nerde o kara düşman?... Sözümüz böyle miydi, Dümbük?... Yemin icmedin miydi Papas?.. Hükümatımızuı dağıtıcıları gelince, bana. kuşun kanadıynan, yellerin esintisiynen haber uçuracak değil miydin? Bana kahpelik etmez dedim bu kahpe dölüüüü... Güllü kahpesini bedava getirdim. Benli orospuyu parasız aldım geldim. Kambur Hancı yardım ister gibi muhtarlara bakarak yalvardı: Aman kardaşlar, bunu savunturmanın kolayı... Aman Çopur Ağa, seni diuler. aman kardas, amanı bilir misin? Anıan he mi? Aman haaa?... Bunlar nasıl işler, Şaban Kambur. Deliden al haberi demişler. Demek sen, bu Zilliyi araya koyup. . Yahu deli lâfıyla Yahu adam deli karı lâfına bakıp... Zilli Zübeyde, zil sesleri arasında yeri göğü inletiyordu: Hükümatımızuı dağıtıcıları gelmiş gitmis... Domuz Hacı Zekeriyanm ambarlannı üleştirmiş de gitmis... Donıuz Emir'in ambarlannı üleştirmiş de git miş. gelini doymaz Hâfızuı ambarlannı üleştirmiş de girmiş .. «Sana haber salanm» diye şart ettiydi bu Kambur pezevenk... Haniya? Ben bu günü beklemekte değil miydim Ugazlı?... Ben bu günleri beklemekte değil miydim, yere batasıca Ugaz... Tatlı uykulardaıı uyanıp beklediğim gün bu gün değil miydi, orospular?.. Şuncacık çıtlatan olsa, ben hoplayıp seğirtmez miydim. yele binip erişmez miydim? Ocağım yıkıldı kara düşman... Öldüm!. Omuıundakileri yere çaldı. bir an dağılan çuvallara. torba Yazan : KEMAL TAHİR Borkırdaki Çekirdek 45 Böyle taksimat olmaz! Bir cevaba cevap Kadri Eren yazıyor : «29/10/1964 tarihli gazetenizin cCumhuriyete Mektuplar» sütununda Bayındırlık Bakanlığı Basın Bürosunun bir cevabını okudum. Pek komik, fakat bir devlet müessesesinden geldifi için pek acı olan bu bildiriye göre : Diyarbakırda Karayollarına ait 30 ton dinamitin infilâkinde kasıt, ihmal, tedbirsizlik yok imiş. Aman efendim, 30 ton dinamitin bir araya konulnuyacaginı bilmek için «Patlayıcı maddelerın muhafazası» na ait yönetmelifi okumaya dahi lüzum yoktur. Kaldıki bu yönetmelik, ne kadar dinamitin kaç metre aralıkla ve ne şekilde depolanacaçını bildirir. İhmal nasıl olmaz. Teşkil edilen bilirkişi heyeti defil, örtbas heyeti olacak.j> 43 44 Bozkırdaki Çekirdek lara baktı. sonra birî tutuyormuş da kurtulmaya çabalıyormuş gibi bir kaç kere hopladı, attıklannı toplamaya başladı: Zeynel Ağamdan başka dostum vokmuş benim bu gavır Ilgazda .. «Eski dost düşman olmaz. derlerdi, hakmış... Hacı Gavırm ambarlannı Hükumat çıbıl takımına üleştiriyor, sen uyu bakalım. kahpe» dedi, Zeynel Ağam... Hacca gitmiş, hacı olmuş Zeynel ağamın yalanı yok... Gazi Fasam. pantollu kızı Sabiha Gökçen hanımı yollamış. «Ilgazlı çıbıl kullaruna üleştir, Hacı Zekeriya alçağının ambarlannı...» demiş . Ömrü uzun olsun, Gazi Atarürk paşamın... Bir onun yanar yüreği, Zillinin yoksulluğuna... Torbaları, çuvallan topladı. Dağ yüklenmis gibi, iki kat, oturanlara yaklaştı. Birden Kambur Hancıyı gördü: Hep üleştirmediler öyle ya, ob Şaban ağa? Atatürkümün pantalonlu güzel kızı Sabiha hanıma •Zilli bunca yıldır, beklemekte dedin, değil mi?» Hep üleştirip tüketmedi, payımı sakladı öyle mi? Oh Kambur ağa kardeşim?... Sakladı Sabiha Gökçen hanım Çopur Muhtar şastı: ' Bugün nerden aklına taktı, Sabiha Gökçen ha nımı bu derbeder? Halim Akın gülümsedi: Bizim bayan öğretmen pantalon giyiyor, ondan olmalı... Nedir bu dağıtıcı meselesi kuzum? Sorma beyim!. Bir belâ ki, kaç yıldır blzde, dirlik düzenlik komadı. Çopur Muhtar çenesiyle, utangaç utangaç yere bakan Topal Muhtan gösterdi: Nan, İlk çarpılan budur! Aulatsın da bak... Zilli Zübeyde, zil sesleriyle uaklaftyor, bağırmayı. yalvarmayı çevirdiğinden ne dedlği anla^ılmıyordu. Allahın bildiğini kuldan niçin laklamalı Beyim... Doğranan pırtıları, ben önce hiç üstüme almadım. Oturduğum yerde tetik durraaya çabalamak taytm. «Bu brrnn Hacı Zekeriya Ağamıs, bnne» ta manın Zekeriya efendisi, cevizi çift görmeden tas atmaz» diyorum. Çünkü herif, durduğumuz yerde, bizi kolumuzdan çekip dükkânına soktu, altımıza iskemle sürdü, çırağı şekerli kahveye kosturdu. Harman zamanı geçmis olmasa, «Borç ödemeye geldim sandı!» diyeceğün. Peki nedir? Bedavadan, kimsenin tarlasma siymiyen bu herif, bizden ne istemekte?... Evet, bunun, yaza çıkmaz bir isi var ve de bizden bir umduğu var. Bizi yere çalacak, bu elde bir ama, hangi hacı oyunuyla, neyimizi nasıl çarpacak?.. Ben bunları düşünüp kıvranıyorum, sağolsun Hacı Zekeriya Ağam, habre arşınlayıp kesiyor, kestiklerini şuraya atıp, raftan birkaç top daha indiriyor, «Otuz metre... Elvermez.. Kırk olsun! Hadi yuvarlak hesap elliiii • diyerek koca makası, ketene, çuhaya tutuveriyor. Arada bir gülüyor, Ezrail peygamberin, can alma strasında bıyığınm altından gülmesi gibi . Arada bir, suratını asıyor ki kapkara... Belli bir şey, kızıyor, o kızgınlıkla makası işletiyor ki, babasını öldürmüs olsalar, fukara pırtılara o kadar kıymaz! Kahve getiren çırağa Nerde kaldın itoğlo it?> diye haşladı. «Şunu indir. yanındakini de ver» diyerek bajka toplar istedi. Aldı önüne biraz da onlardan doğradı. Kestiği parcalan, eski kestiklerinin fistüne attı, «Sar sunlan» diye çırağa emri bastınp makası bırakmadan, ellerl belinde, mağazayı gözden geçirdi. Bu kez de bulastı surdan furaya seğirtmeye, hışıldayarak hoplamaya... şu hevenkten dört çift kan kundurası kesip düsürüyor. beriden altı çift bebe pa bucu alıp yere çalıyor. Mağazada fırlanıyor kl, kafes kusu kaç para!.. Meğerse Beyim bunlan bizim için kesmektc değil miymis, Haeı Zekariya «ımmim, pesinatsız mesinatsıs... Kötü mü? (Arkası var) I Kızıltoprak sakinleri: Fenerbahçe muhtarlığı için yeni bir seçim yapıldı. Fakat, sokakların bağlanması bir çok müşkülâta yol açıp sakinleri zor dururoa düşürdü. Taksimat dogru olmadı ve şahsî oldu. Haritadan tetkik edilirse ilk nazarda anlaşılır. Eskiden Bağdad caddesi battı fasıl olarak Zühtüpaşa mahkallesi çift numara, Tu|lacı mahallesi tek numara olarak ayrı idi. Sonra her iki mahalleyi birleştirdiler. 34 senedir bir muhtarlıkla idare edilirdi. Fenerbahçe muhtarlıfı sakinlerinin sokakları, Fenerbahçe muhtarlıgına keyfî olarak baglandı. Nüfus, tapu, vergi dairesi ve bütün devlet dairesi ile alacak işlerimiz altüst olacak ve bizler çok sıkıntıya maruz kalacağımızdan, haritanın tetkiki ile sokak taksimatının bilirkişi elleriyle yapılmasına ilgili makamlara duyurulmasını arzederim. Kömttr derdi Ankaradan Abidin trdol va/ı yor: Kömür satış ve tevzi işlerinin her bakımdan gereği gibi i yi işlemedifi maalesef bir gerçektir. Tonuna 173 lira ödiyerek aldıfımız kok kömürünün bi zim hesabımıza da olsa müessese tarafından evimizin kapısı na kadar gönderilmesi muhak • kak ki, büyük bir kolayhk ve şükrana şayandır. Ancak gelen kömürler çok defa mnayyen hadden kat kat fazla tozla kan sık çıkmaktadır. Nitekim bir raüddet evvel bize gelen bir ton kömfirde 3W kilo toz çıkmıştır. Fazla tozun iadesi mümkün, fa kat başlı başına bir külfet olduğundan hak sahiplerinin bir çogv durumn, çaresiz, olduğu gibi kabul etmekte, cararı sineye çekmektedirler. Halledilmeli bu iş Mecidiyeköyden E. Taner yazıyor: Geçen hafta Bulgaristan • Türkiye Millî maçında vukubulan olaylar buradaki trafik dfizeninin nasıl halledileceği üzerinde durulmasma mâni olundu. Bütün düzensizlik içinde Trafik Miidnrü Balcı, bir gün evvel yaptsdığı prova sayesinde trafik durttmunu temine çalıştı ve bunda da bir dereceye kadar muvaffak oldu. Muvaffak olduğunu yaralılann taşmmaşında da açıkça görebiliriz. Bütün bunlarm yanında tek yol üzerine kurulan bir stadnt 50 bin kişinin bir Trafik Müdürü nasıl boşaltsm ve nasıl evlertne göndersin. Trafik Müdurünü tebrik ederken hemen bir tedbir alma yoluna gidilsin.. Ceyhanda silah sesleri Ceyhan'dan M.S. yazıyor : «Şehrin dış mahallelerinden hemen hemen her gece lilâh sesleri gelmektedir. Semtleri heyecana veren silâh sesleri karşısında Emniyet Teşkilâtımıı, bekçilerimlz snsup kalmaktan başka bir çareye başvttramamaktadır lar. Vatandaşın hnznr ve istirahati ni selbetmeye hakkı olmıyanlarla ilgilenilse iyi olacak..»
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle