Katalog

17 Mart 1983 CUMHURÎYET BKS Dünyanın, Nfw York gibi, Tokyo [ akıl hastalıklarına ve>üe diye ka gibi, Kalküta gibi büyük şehırlerin bul ediyorlar. Paris akıl haftane Sirkarama önceden hazırlanmış deki hayat sahnelerini fotoğrafiar j lerinde on yedı binı erkek, on bes üstü kubbeü dairevi bir sinema la seri haiinde gösteren bir aergi, | bini kadın olmak üzere 32 000 akıi binası içerisinde çepeçevre göste son saymnda, Parisin, bir cumar hastası vardır. Bu hastanolere her rilen bir smema şeklidir. 15 metre tesi akşarr.ı büründüğü, ahşılma yıl giren hastalarin sayısı 18,000 kutrunda bir saha üzerinde duran mış ır.anzarayı muhtelil cepheler dir. den, klişe haiinde gözler önüne seParisin cumartesi aksam!<rının seyircilerden her biri iyi bir görüş riyor. Beş milyon altı yüz bin nüzaviyesine sahiptir, çünkü fi'.im fuslu uçsuz, bucaksız Paris, yıldı bir özelliği de, zabıtayı fazlasiylc vukuatın sinema binasının iç sathını çepe rıra ekipleriyle, caddeleri dolduran yoranzarfında, bollu|ud'ur. Eir sene Paris sckakiannda çevre kuşatan yan yana dirilmiş 960,000 hususî arabası ile, 230,000 12,000 trafik kazası olmuş, 300 kişi hizmet arabası, 900.000, motosikle ölmüs. 6.800 kişi ağır yaralannv.ş11 perde üzerind» gösterilir. Işıklar sönünce Sirkarama, seyircilere ti, bisikleti, motörlü arabası ile bu tır. Polis yıldırım ekipi, bu ka resimlerde, göz önüne serilmiş bu zalara 226 arabasiyle koşar. Her Amerikada 5 bin kilometrelik bir lacaksınız. an hizmette bulunan arabaların satur yaptırmaktadır. Bütün manzaPariste. 1960 senesinde 4M0.00fl ev yısı 50 dir. rayı ghrebiiraeleri için seyircmin Pariste bir sene içinde yang.n, donmcsi lâzımdır. Seyirci karşıya lenme, 5,700 boşanma. 90,000 doğum, 53,000 ölüm olmuştur. Pabaktısı zaman New York'ta gök riste, Iokanta ve içki satan yr sa su baskını, gazdan zehirlenme gi bi olayl&rın sayısı 30,000 dir. Zabıtırmalıyan binaların bulunduğu yısı 27,000 dir. Otel sayısı 6,000, bu ta. bu oiuz bin vakaya otuz bin caddelerden aşağı doijru indiğini otellerde yatak sayısı da 190,000 defa yetişir. Vf otomobillrin üzerine doğru gel dir. Paris şehrinde, intihar olayları rîiâini zanneder. Yana baktığı zaSüt çocuklannm bakımı, çok za da azırnsanmıyacak bir nisbette rasn bu otimobillerin hızla yanın man, tahsıideki gençlere bırakıl görülür. Bir sene zarfında, Paris makta, bu usul gitgide daha yayıl te 1961 senesinde gazla intihar e dan geçip uzaklaştığını görür. denlerin sayısı 800 dür. Zehir içeSirkarama, rauntazam çalışabil maktadır. Parisin, yiyecek pıyasasınm faa rek intihar edenler 600 ü.kendini mc5İ için petrol endiistrisine muhtactır Meselâ, muazzam kalabalık lıyeti oldukça büyük rakamlaıla asarak intihar edenler 280 ni, a lar tarafından ziyaret edüdiğinde iface edilir. Her sene P«ıis hâlle teşli silâhlarla intihar edenler, 80 i Eünde ^n sz iki defa yıkabilmesi rinden geçen et miktan 150,000 ton, bulmuştur. Zabıtanın sıhhi imdat ekibi, böylece, bir yandan icın sahanm tabanının asfalt kaplı i zerzevat miktarı 180 000 ;ondur. bir zemin olması tercih edilir. ' Parisin, yine en ziyade cumnrte kazalara, bir yandan yangınlara. Sonra Sirkaramamn kubbesinin si akşamları iğne atılsa yere düs bir yandan intihar vakalanna. her kurulmasında kullanılan balon ve miyecek kadar kalabahk tophyan, kesten evvel haberli olduğu için. kubbenin örtüsü vinyl kaplı nylon gençlerle dolup taşan 250 kabaresi herkesten evvel koşmak suretiyle, dsn olduğu gibi kubbenin örtüsü vardır. Orkestranın gürültüsüyle 1961 senesinde. iki milyon kiiometnü, dıştaki alüminyum borulara ve eğlenceli numaraların hay, hu re yol aşmıştır rpptetmek için de vinyl kaplı nylon yu ile sabahladıktan sonra, genç Paris zabıtası. kalb krizi geçiren ipten faydalanılır. Bu boruları ler, kabarelerden yorgun ve bezgin lerin yardımına koşmak için ve bağlamaya yarayan dairevî levha sokaklara dagılırlarken, Interpol'.ın kaybolan çocukları bulup topla lnrın imalâtında da bir başka pet j dosya memurları. bütün dünya za mak için de azami gayretle çah rol mahsulü olan triethyien kul bıtasının aramakta oldugu şupheli şır, Pariste, bir kısmı özel idare Ipnılır. Bu arada tabii proj^ktör şahıslann fiş dosyalan başmda. lere, bir kısmı da belediyeye ait lerle diezel jeneratörlerinde kul sahifeleri çevirmekle meşoul olur olan 300 den fazla hastahane varkınılan yaelama yaglannı, benzin lar. dır. 1961 senesinde, Parişin yardım ve motorini de unutmamak icap Parisin cumartesi akşamı hayatı zabıtası, 600 kayıp çocuğu bulmuşeder. Paris şehrinin 20.000 den na, ruh mütehassısları büyük ö tur. nem verirler. Yalnız hayat geçi mürekkep olan polis kadrosunun ren insanlar, Parisin büyük kala üçte biri, her gece nöbettedir. bahğı ortasmda, çoğu zanıan ken,: Bütün bunlara, Pariste otomobil Kütahya Çinisi İmâl i dilerini fazlasiyle yalnız hisserier kullananların gece yansı ile, sa ler. Bu kimseler, yalnı/hğın acı bahm beşi arasında, gündüzünkinEttirilecektir. sını, bilhassa cumartesi günleri, den daha süratli araba koşturma Hilton oteli ilâve inşaatı gözlerı önüne toplu haldc serılen ır.eraklarım da eklemeliyiz. Bu bu kalabahk karşısında daha kuv tehlikeli saatler, Paris zabıtasının için lüzumlu muhtelif eb'at, vetle duyarlar. Satıcılar, bu acıyı. en hararetle çahstıgı saatlerdir. renk ve desenli 300 M2 Kü tahya çinisi imâl ettirilecek tir. llgililenenlerin acele HarbiTerzi TOMRIS yede Hilton oteli ilâve inşaatı Atelyesine dönmüş müşterüerini kabule başlamıştır. Şantiye Şefliğine müracaatları Telefon: 44 56 5C, İsüklâl caddtsi Mim han 7981 kat i (Basın 35163385) Sinemada yeni bir sistem: Sirkarama Pariste bir cumartesi gecesi 5 milyon 600 bin nü fuslu uçsuz bucaksız Pariste, bilhassa cumartesi geceleri iğne atılsa yere düşmiyecek kadar kalabalı k tophyan 250 gece kulübü vardır. Paris caddelerinde her gün 960 bin hususi, 230 bin hizmet arabası ve 900 bin motosiklet dolaşır. Ne kadar değişse... Boyuna değişiyor Tek f aidesi Yeni bir rötuşçu Bütün kabahatleri buysa...Âdeta kendiliğinden anlaşıhr Parlamanm yolunu bulmalı Ne kadar değişse... Oahsan 19461S69 arası seçim mitinglerini ve, •y yurt içi «resmî» dolaşmalarııı pck çoğu nu yakıncan tâkip ettim, Kamyonlar, otobiUler, otomobiller tutulur, bayraklar ve davulzurnalarla vatandaşlar köylerdeıı toplanır, şehir mcydanlarına dolduru lurâu. Ekseriya, «yevmiye» verildi|i, yemek dağıtıldı^ı da oluruu. Şu, vcya, bu partinin «büyüğiia de gelir, o meydanda bir nutuk çeker, «can» dan alkıslanır, «içten gclen heyecan» la omuzlarda taşınır, ve ı;iderdi. Hcp hayret etmişimdir: O kalabalıfın oraya nasıl toplandıgını hepiıniz bilirdik. Klbette ki, o nutUu söyliyen «büyük» de bilirdi. Ama yine, «can» lar ve «içten gelen heyec«n» lar içinde bu oyun, şayanı hayret bir ciddiyetle, oynanırdı. Hafta içinde Adalet Partisinin, çurada buradii tertiplediği toplantılartn tafsilâtını okurker. gözümün önünde, eski mitinçter can landı. Demek perde kapanmamış, »adeee, söyle biraz, aralanmış. Şimdi, A.P. «büyüğii» de, bis sesleri duymuş aktör gibi, o aralıktan çıkıp «içten $elen heyecan» dalçasını selâmlıvor. Hey, gidi dünya hey. Sen de selâml» b»kaiım üstat! Ne yapacak, nasıl edecck? bilemiyornz. Kupon neşrcdip kura mı ç~!<ecfk, müssbaka mı teriipii; ecck? şimdilik belii ıleeil. Kakat herhalde Hac'ca bir ekip yollıyacak. Gtl gtlelim, bizim bildiçimiz, Müsliiraanlar için, Hac'ca gitmcnin bir tıkım şartları. nsulîeri, âdâbı. erkânı vardır. Meselâ, kimseye horcu olmsms!*. kendini ve yakınlannı rabatça jeçindirecek bir serveti olmak, bundan başka, dinin cmrettifi. fakirlere yardım parasını da bir kenara ayır mak gibi. Demrk ki, onan bunun yardıım ile. Hac"ca gitmek caiz defil. Kura ile, müsabaka ile. bu mukaddes yolculufu mükâf?t seklinde daSıtmak. elbette. bütün bütün caiz deîil. Ama. temsil ettiği Halk Partisi inkılâplarda rötus yapıyor ya, anlasılan, bu da dinde bir rötuşa kalkıyor. Filhakika ikisinin de maksadı »ynı: Birisi ov, ötcki okuyucu peşinde. Ah... bu neomüslümanlar! Eütün kabahatleri buysa... Nerede bir vaka olup da, bunu yapan eğer bir «Köy Gerici gazetelere dikkatbuediyorum. pek itinalı Enstitüsü mezunu» ise, hususu Boyuna değişiyor geldi. Kavnn, karpuz Zamanı zamanıNenin zamanı?yeşil badem, yezamanı Cegil. Yeşil erik, şil hıyar değil. Deniz, kum, jüneş z» Paris'in 250 çece kulübünden birinde cumartesi gecesi eğlence.si t * . • j, Cumhuriyet 3C95 manı da deçil. Efendim. bu zaman, ımtihanlara hazırlık zamanı. Ama, talebelerin değil, Milli Eğitim Bakanlıgının bazırlığı zamanı. Ve, usnlen, bu sene de imtihan şekilleri değiştirilmiş. Çünkü, ımtihanlar, bizim Milli Egitim Bakanlıgının pek sevdiği bir oyuncaktır. Seııede bir defa, tam bu sıralarda, onu dolaptan çıkarır, surasııu burasını karıştırır, söyle bir oynar, şreçer. ötedenberi âdet bu. Tazarlarımız, büyük büyük, efitim seferberlıiinden, cijitimde inkılâptan filân bahscder durnrlar. Ama, daha bir imtihan bahsine, oturup, istikrarlı bir sekil vercmedik gitti. Her sene değişir nıübarek. Bu sene de, u acayip, borçlu sınıf geçme usulünü kaldırmışlar. Filhakika ncayip olmasına acayiptı ama, neye bu usul konduydu, şimdi, neye kaldırıldı? Işte, bur.isını anlamak güç. İmtihan değil, sanki, kadın modası. Bismark «bir hsrbin nerede başladıgı bilinir, nasıl hitccciji hiîir.rnOT» dc.nis. Bizim mektepler de intihandan y?na, buna benıcdi. Nasıl şirilecefi, az çok bi'iniyor ama, nasıl bitirilecefini kimse kestircmiyor. bir titizlikle tebarüz ettiriyor, göze çarptın yorlar. öyle, havadisin içinde, satırUr arasında, hani, lâf şrclişi sırasında fılân defil «Köy Enstitüsü mezunu» etiketi birinci sahifelerin en önemli yerlerinde, başlıklara kadar çıkıvor. Cemiyet bu. Kanun ve ahlâk dışı hareketlerin, maalesef, türlüsü oluyor. Para dolandıran, sarkıntılık eden, tecavüzde bulunan, adıın ölduren... bütün bunlara dair haberlerde, cürmü işliyenin $u ilkmektepte okuduju, yahut, bu ortamektcbe tritti|i tasrih olnnmaz. Ama, illâ «Köy Enstitüsü mezunu» olmayagörsün. Bizim çericilerin etekleri zil çılıyor. Neredey§e bayram yapacaklar. Acaba Köy Enstitüleri mezunlarının, «opltt olarak. göiUen inmiş birer melek olduklarını kim söylcdi, bu baylara? Bir koca toplulukta, her yerde oldufu frîbi, elbette, bir takım k*ndini bilmezler, yolunu ve aklmı sapıtanlar çıkarT Bunu, hiç şüphesiz, onlar da bilirler ama, nasıl yapmalı da, bu enstitüleri gozden düsürmeli? Halbuki. bir yandan farkına varmıyorlar ki, kötülemek için ba«ka bir şey bulamamalan bile, yine de. bu Enstitülerin lehine kaydolunacak bir nokta oluyor. *** Âdeta kendiliğinden ; nlaşıhr Belediyesi, şehir plânının hazırlanması Izmir Teşkilâtına başvurmuş.(!e Birleşnıiş Miliçin, hükümete, hükümet letler Onlar da tanın Tek fâidesi aklıma celir. «sahi, ne diye devamlı başiık Zaman zamanoldu?»<«WBÇ«JI.bir Bu siitunlarda |» kullanayım.i derim. HIBBf° . müzedekf» >üt çocuklarıııın üakıını çoğu zaman tahsildeki gençlcre bırakılmakta ve bu usul Faris'te çittikçe yerlcşmektcdir Hermes heykelinin çalinan kafasından bahset ~mis*?k." Bo^ün de, ?bWf,"^lieyJıü*^WflffltÎBt'W«Wi mobili» ni hatırlıyalım. Neydi o. Türkhede otomobil yapılır mı yapılmaz mı, daha doçrusu, yapılsın mı, yapılmasın mı? münakaşaları. Gnnlerce shtuıı sü tun yazılar, mülâkatlar, bcyanatlar, fotoşraflar, âdeta. bir kuçük kıyam?t koptuydu. Hattâ «yapılmasın» tarafında olduŞumuz için, hiz de, pek mulıterrm Devlet Başkanından bir güzel azar isitmiştik. Sonradan ortahk, bermutat, suspus oldu. Eskischir mamülâtından, çaliba 30fl bin liradan fazîa maliyetli, tek otomobilin, şimdi, bahsini bile eden yok. Biz'.erc, o zaman «bunların Türk çücüne itimatları yok», «bozçuncu bunlar» diye hücum edilc'iyöi. Oy«a. msele Türk eücüne. Türk isçisine güvenip çavcnmcmek meselcsi drzil, sadece basit hir hesan isiydi. Maliyeti 100 binleri aşan otomebili, bu maliyeti düşürmek irin, kimlere, kaç paraya, kaç tans satabilecektik ki nksuala olsun? Her neyse Devrim Otomobili dosya.iı şimdi, hcrhalde, münasip bir yerde rafa konmuştur. Bu \esile ile. iktisadi işîerin demaçojiye tahammiilii o!m?.riıŞı, bir defa daha (kaç:ncı bu, Tarabbi?) anlaşılmış oldu. Trk yerli otomobilimizin. bu bakıradan olsun. memlekrte, hiç şüphesiz, büyük faydası dokunmuştıır. Eğer dokunduysa tabii. mış bir tsvicreli şehircilik mütehassısmı tzmire eöndermişler. Bu zat, dört buçuk «enedir Izmirde çalısırmıs. Vapmış. yakıstırmış nâzım plânı epey kolayiamıs. Derken efendim, isinin bitmesine, galiba, üç ay kala, geçen çün. tzmir Belediyesi pat... diye mütehassısın vazifesine son verivermiş. tlavadiste, bu ânî hareketin, sehebi vazılı İ\.' talnız, i!k bakıŞTa rhîHmîyetsfz"'"" jihi fffritnen, birnokta *ar: BirincLKçrdonda 89 şehiroi. hu in«?.atı çok şiddetle tenkid ediyor, lHRni o'^r^.ya rîî!ısıyormns. lz»r.irrte, Hirincı Kcrdonun arka taratı diilf!"ır. Binaenalcyh. ilk sıraya. minırc eibl bi m'ar dikilirse arkası tamamivle h»va«ır ve manzar^sız kalır. Mimarın itirazı, herhalde, höyle bir sebeple olacak. Şimdi, bir de. o apartmanların, kimler ta rafından yaptınldığını ögrenir.«ek, tsvicreli mimürın İ5İne nihayet verilmesinin sebebini de, zannederim, öSrenmis oluruz. Parlamanm yolunu bu'malı istrmiyorum, sadece, düpedüz «yıldız asrı.» • Baksanıza... bütün diŞer memlckftlerde oiduitu eibi. bizde de. hayatın her sahasında, çok şükür, yıldız yctişiyor. Politikadan (Palapaşa) spora (Orhan Şeref Apak), plSnlamadan (orada çok var). şanayie (Fethi Çelikbaç), radyoya (Eşref Şefik' kadar her tarafımız yıldız dolu. Hattâ. dolandırıcılıkta bile bir yıldız çıktı. Geçen gün ölen (46 yıllık meslek! Hayatı. 800 sabıka) Dudu Tılmazer'e «yıldız» demez de. ne der«iniz? Neredfyse, çöktekiler kadar, bizim de yıldızımız olacak. Evet. yıldız çok ama, bunların başında, yine de, sinema yıldızları, daha doğrusu, sine ma yıldızı olmak heveslileri geliyor. Gün geçmiyor. e\inden kaçan kızlann, yahnt. yabancı vapur ambarlarına gizlenen delikanhların hikâvrlerini okuyoruz. Hcpsi yıldız olacaklar. Ne yapalım, a«rın icabı böyle. Hani «bir baş ol da ne başı olur san ol» demişler ya. bu lâfı. zamanımızda «bir yıldız ol da ne yıldızı olursan ol» diye dejijtirmrli. Zira, yıldız olmıyana, pek iş yok, galiba. asrın adına, bir bakıma, «Tıldız B udrnebilir. «Tıldızlara eitme asrı» Asrı» da demek Yeni bir rötuşçu hayırhsiyle kapatan arkadaşR amazanımrsgul oluyorlar. için, hanmcsailerini lanmız, mev^imi feldiçi şimdi Hae ve hacılarla Tanrı meskur, ve kendilerine bir miktar satış fazlalı^ı ihcan eyleye. Bu arada bir gazetenin çayreti ayrıca ve hayhca ilgi çekici, Cumhuriyet Halk Partisinin îstanbul mümessili olan bu arkadaş, srünlerdir, Hsc'ca okuyucularından bir ekip gön dereceğini ilân ediyor. m m Dünya karikatürleri Pariste bin ittaiyeci vardır ve itiahe grupları yılda takriben I 30 bin yaneın ihbarı alırlar. Resim, Paris ttfaivesini isbaşında şösteriyor .J Hizmetinizde bir "Milyoner evet Qantas ile uçarak mılyonlarca kılometre aşmış bir «MilyonerPilot un hızmetlcnncien sız de ıstıfade edcbılırsıniz oyle bir pılot kı. en son teknik gciışmelere ve her yerdc ve havada uçuş şartlarım vakıf tecrübelı bir eieman Qantas ile ucarak, »MilyoncrPılot» unuzun en.nıyoT vorcn chhyctı sayesınde. kontor içınde bir yolculuk yaprrıak sızm de elınızdedır YER AYIRTMAK VE HER TURLU MAlÛMAT İÇİN. BOAC Milli Mudafaa C. Güv»n Ap. 12/5 Tel. 12 11 34 BOAC Comhurivet Cadd«si 8, Harbiy» Tel. 47 77 04 Hah haaa! Balavındalar» Bugün çakır keyifsin galiba? ANKAPA ISTANBUL : 1 s. |^1#^L QUANTAS , Janta» Empirt Airwa»s ttd., unm BOAC v» Air Indjı H»»a Yoll.rının ijtirakı ıl« İLE DÜNYAYI D O L A Ş A B İ L İ R S İ N İ Z • 42 SENEDEN BERİ EMNİYETLE UÇUŞ Paris Hal iııe günde 180 ton sebze gelir. Resim, Hal persouelinden birini günlük faalıye» sırasında göste riyor Binip mi gideceksiniıî Eyvth!. Anahtuımj JuybettimT (Reklâmcıhk; 1233/3339)