25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 Şubat 1963 CUMHURtYET 8EŞ Uçak kazası kurbanları Baştaratı 1 inci sahiiede a k r a b a l a r ı t a b u t l a r arasında ölübulamızergihı ve Uluı meydanını doldur lerinin ismini a r ı y o r l a r muş bulunuyordu. Askerî birlik yorlar, ilgililete koşuyorlar.. Saler, polis ve belediye zabıtası me at 12... Yaslı bir kadın, devamlı murlan bu kalabalığı olduğu yer surette ağlıyor «Kuzum, neden l a de tutabilmek için saatler önce na haber etmediler...» Beş altı kişilik bir topluluk bu güçlük çekmeye basladılar. Çeşitli hastahanelerde hazırlanan ve manzarayı seyrediyor. î s t a n b u l Abayrsklar a tarılan 47 cenaze. «aat merikan Kolejinin uçakta blen öğ 11 den itibaren Hacıbayram Ca rencileri Carolina ile P a u l ' ü n artöreni miine getirilerek bahçede kuru kadasları b u n l a r . C e n a z e lan dört basamaklı anfiye yetrleşti için Paui'ün annesi ve babası ile rılmeye başlandı Bu sırada cena birlikte gelmişler. Carolina'ııın sızelerin sahipleri de geliyorlar, pro ra arkadaşı Pietra, gözleri yaşlı tokola dahıl zevat yavaş yavaş yer y a ş h a n l a t ı y o r : «Tâtll için neşe lerini ahyordu. Hacıbayram Cami içinde P a u l ile birlikte Beyrut'a jnın ıç bahçesi bayfaklara sarıh gitmişlerdi...» E v e t o sabah Yüzbaşı Necati tabutlarla dolmuştu. Camiin etra fına ve caddede ise duvarlara yüz Sunay da evinden «akşama görülerce çelenk dayanmıştı. Çelenk şürüz» diye ayrılmıştı, banka meler arasında Cumhurbaşkanımn, muresi Ayla da «Allaha ısmarlaMeclis ve Senato Başkanlarının, dık» demişti ailesine... Saatler ilerllyor Başbakanın, Genel Kurmay BasSaat 12 yi geçiyor. Kalabalık çok kanlığının, Bakanllkların çeşitlt banka ve teşekkülletrin ısimleri gö fazla. Zabıta kuvvetleri güçlük çe rulüyordu. Çelenkleri taşımak için k i y o t l a r . Binlerce A n k a r a h 19 MaMuhabere Astsubay Okulu öğren yıs Stadının önünden Hacıbayram Camiine k a d a r yolları, meydanları cıleri bekliyorlardı. doldurmuşlar. Askeri bandolar ha Göz yaşartıcı manzaralar Istanbul Bankasının şehit me zır. Hacıbayram Camiinln dış mey murlarının cenazeleri Banka me danında b ü t ü n Büyük Elçilik tem murlarınca hepsi bir anfiye konu silcileri, Büyük Elçiler, Askerî Alarak toplanmıstı Banka memur taseler milletveküleri tenatörler, ları başta Genel Müdürleri oldu askerî ve mülkî erkân yerlerini al KurEu halde arkadaşlarının başmda mışlar, bekliyorlar. Genel Korgeneral nobet tutuyorlardı. Tabutlann ü may Ikinci Baskanı zerlerindeki resimli rozetlerden Tagmaç, Tümgeneral Ulgenalp, Korgeneral gofiüslerine d e takmışlardı, Elle Korgeneral Tansel, Keskinelr, Koramiral Uran, dığer tınde arkadaşlarının fotoğrafları Generaller, Amiraller, gubaylar... vardı, hepsinin gözlerl yaşlı idi. Tansel çok üzgün. Bazı cenazelerin sahipleri, kendi Saat 12.45... Gümüspala onu talerini tutmaya çahşıyorlar, ölenle rın arkadaşları ise hıçkırıklarmı kiben de birer dakika ara ile Aheizleyemiyoflardı. Bu arada yaşlı can, Sirmen, Bölükbaşı Suat Hay bir kadının bahçeye tabutlann ya H Ürgüplü geliyorlar. Ezan okun maya başlandı. Herkesin başı önünına koştuğu görüldü: • Bırakın kuzuma yakın olayım, ne eğik, kederli. Hocanın gür seondokuz yaşındaki kuzuma gide si duyuluyor: «Tanrım, sana gelyım bırakın beni». Ağlıyordu, fer dik bizi kabul eyle... Ey Rabbim yat ediyordu... Genç bir kız ağla onlan rahmetinle kabul et..» Anıaktan şişmiş gözlerine mendilini min seslerı yükseliyor Hacıbaycotürdü.. Genç memur, genç evli ram Camiinden göğe.. Gökte fcir Istanbul Bankası memuirlarından küçük topçu keşıf uçağı dolaşıAyla tskeçenin genç kocası ağlıyor yor... riu, ailesi bir yanda baygınlıklar Saat 13.05 de Cumhurbaskanı apeçirıyordu, güzel kızları kurban dına Basyaver Binbaşı Kadri Erolmuştu.. Saat 11.55 dl, bir THY kek, iki yâver, Genel Sekreteri uçagı geçti camiin üzerinden. Ho Nâsır Zeytinoğlu geliyorlar. Saat 13.07.. 47 cenaze için dort parlörden dua sesi geliyordu, Hacı baytam Camii belkı de en hazin grupta kıhnmak üzere cenaze namazına başlanıyor ve bu namsz törene şahit oluyordu.. Başka bir köşede bir cenazenin 48 dakika devam ediyor. Saat 13.55... Namaz bitti, çelenkhuviyeti münakaşa ediliyolrdu. Genç bir deniz yüzbasısı Belma ler, din adamları cenazelerin saAlkışlann cenazesinf cumartesl gü hipleri kortejdeki yerlerini almsk nü teslim alarak kaldırdıkları hal üzere Anafartalar Caddesine geldi de bir tabutta bu isme rastladığı ler. Ulus Meydanına doğfu onde Hüsamettın Çerı söylüyordu. Başka bir tabutta şehit astsubay ki cenazenin ise huviyeti tesbit e lik için bit top arabası ve arkadılmemiş ve tabutun üzerindeki i sında diğer cenazeleri taşımak üsım hanesi bos bırakılmıştı. öbülr zere 19 askeri kamyon dizili. Banyanda îstanbul Bankası müstah do hazır. Halk ağlıyor... Başbakan gelıyor demlerinden Yusuf Duygulunun Saat tam ondorUe koftej, camiden hareket ederken Başbakan Ismet inönü, beraberinde Içışleri BaUçak kazası, dün kanı Hıfzı Oguz Bekata olduğu halde gelmis bulunuyordu. Otomo Meclise aksettirlldi bilden indı, kederli huzünlü, müteessir bir çehre ile camıye doğru Baştırsfı 1 İnci lahlfede ilerledi. Astsubay Husabettın Çezerinde uçusu men edici bir lik'in cenazesi ile karşılaştl. Ceh ü k ü m v a r mıdır? nazeler camiden Anafartalar Cad 3 Yoksa şehir üzerinde udesindeki arabalara kadar cller çuşu men edecek bir h ü k ü m üzerinde götürülmek üzere harekoymayı, bir nizamname ve ket ettifilmislerdi. İnönü ve Bebir k a n u n hazırlamayı Bakata yol kenarına çekildiler, halkanlık olarak d ü s ü n ü y o r l a r kın arasına karıştılar, İnönü ;apmı? kasını çıkardı ve cenazeleri se4 Şehir üzerinde u ç u s l a r : lâmladı... Büyük cadde ve kesif mahalleler haricinde daima şehir Hüsamettin Çelik'in tabutunu auk e n a n n d a ve bos arazi üzebay arkadaşları elleri üzerinde rinde uçuş yapmalıdırlar. yükseltiyorlatdı. önde bir astsuGittikçe artan hava trafiği bay resmini. bir diğeri de şapkave kesafeti itibariyle b u n d a n sını tsşıyordu. Onu Ahmet Akın, böyle büyük kazalar ve felâCevat Karan, Haldun Ülkü. Tarılc ketlerden memleketimizi v e Totos, Ayla tskeçe'nin cenazeleri milletimizi k o r u m a k ve kurtakip etti. Ayla'nın genç kocası t a r m a k için şehirler üzerinde karısını son yolculugunda mezara her t ü r l ü tayyare uçuşu men kadar tabutunu tasıyarak takip edilmelidir. Bu hususta Millî etti. ağladı ağladı... Savunma ve Ulaştırma BaKorteJ bareket ediyor kanhkları ne düşünmekteCenazeler bindirilirken halk k e n dir? dilerini bırakmak istemiyormus5 Son A n k a r a üzerinde casına dalgalandı ve bir anda orçarpışarak düşen tayyare katalık karıstı, herkes tabutları tut zasında kaç kişi ö l m ü ş t ü r ve mak. tabutları atabalara kendisi kaç kişi yaralanmıştır? Umuyerleştirmek istiyordu, trafik bomi zarar ne k a d a r d ı r ? »ulmus kortej durmustu. Halkın 6 Kazaya kim ve hangi bu galeyanı, yarın saat kadar detayyare sebebiyet vermiştir? vam etti. Bilâhare cenazeler yerKaza k u r b a n l a r ı n a ve aileleleştürildi ve kortej tekrar hareket rine bir yardım yapılmış mıle GlMA'nın «nündeki 19 Mayıs dır? Yapılması düsünülmekStadyomuna kadar ancak bir saatte midir? te geleblldi. 7 A n k a r a üzerinde çarpısarak düşen tayyarelerin düş Son yolculnk mesinde h e r h a n g i bir tedbirCenateler 19 Mayıs Stadyomu 6sizlik, bir ihmal, bir suç v a r nüne getirildikten sonra çelenkler mıdır? de kamyonlara konarak yaya kortej burada nihayete erdi ve ancak 8 Düsüs hâdisesi nasıl ve saat 15.15 de motorlu kottej Stadne şekilde olmuştur? Düşen yum önünden Lozan Meydanı, Cetayyarelerin ait olduklan beci yoluyla hareket ederek az müegseselerin tedbirsizliği, ihmal ve suçları v a r mıdır?» sonra da Cebeci mezarlığında hazırlanan «Hava faciası sehltliği.ne fielindi. Burada cenazeler tekrar eller üzerine alınarak ebedl istirahatgâhlanna kadar tekbirler, dualar arasında getirildiler ve son duala GRİP. NEZLE Hnı mütaakıp çelenk yığınîarı alOİŞ AĞRISI tmd a kabirlerine bırakıldılar. VANIKLAR ' Bütün yurdu mateme sevk eden GÜNEŞ YANIĞI üzucü hava faeiası dolayısiyle ARIBÖCEK SOKMASI ADALE ROMATİZMASI Devlet Tiyatro ve Operaları bu" ge YARALAR. KESİK ce de çalışmamıslardır. Eğlence PİŞİK, KAŞINTI yerleri kapslı kalmış, a n C a k sineEKZEMA.ERGENLİK malar çahşmıştır. DONUK , Mâtem, yarın nihayet e ermekte DERİ ÇftTLAKLA' ve eğlence yerleri ile tiyatrolar RİNDA VE açılmaktadır TRAŞTAN SONRA Halük BESEN KULLANILIR Kablo fabrikası işçileri, dün de memurlann çalışmalarına mâni oldular Baştarafı 1 inci sahifede kulmadıklarından çalışma hürrıyetlerinin tahdit edildiğinı bildirmişlerdir. Bildirildiğine göre, memurlar is yerine giremediklerinden bankaya ödenmesi icabeden senetler bdenememis ve Çalışma Müdürlüğüne veriltnesi icabeden bordrolar verilememiştir. Ayrıca, 10 gtindenberi fabrika çahşmadığından bugünlerde yerine getirilmesi icabeden taahhütlerin karşılan.ımsdığı blldirilmektedir. önceki gün Vali Niyazi Akı'nın başkanhğında isveren ve s»ndıka temsilcilerinin vaptıÇı ve dört vaat süren toplantıds bir anl»5ma olmadığından. isveren temsilcileri dün devamlı olarak işverenler sen dikası ile toplantı yapmış, fakat çalısmalar hakkmda hiç bir açıklama yapılmamıştır. Memurlann bu sabah iş yerine girmeleri beklenilmektedır. Yunanistan görüşünde ısrar ediyor Sanayi Bakanı Yani Burnias, Türkiyenin karasularını 6 mile çıkarmasının milletlerarası anlaşmalara aykırı düşeceğini ileri sürdü Atina, 5 (a.a.) Türkiye Büyük Millet Meclisinin Türk karasularının 6 mile çıkanlması hakkında bir kanunu yakında müzakereye başlıyacağı yolunda çıkan haberler hakkıada basına beyanatta bulunan Yunanistan Sanayi Bakanı Yani Burnias şu hususları belirtmiştir: 1 Bazı memleketlerin karasularının sınırını. milletlerarası bir anlaşma olmadan, tek taraflı olarak genişletme karan, 1958 ve 1960 yıllgr.nda Cenevrede toplanan ve bizim de katıldıgımız deniz hukuku kongrelerinde kabul edilen denizlerin serbestisi ilkelerine aykırıdır. 2 Anadolu yarımadasının kar•ısına düşen Yunan adalannın karasuları Lozan barı? antlaçması tarafından çizilmiştir. Buralarda kara «ularının sınırı adalarla Anadolu yarımadasının tam ortasın dan geçmektedir. Yunan balıkçıhk işlerini de yürüten Sanayi Bakanı, sonuç olarak, Türkiyenin karasularını 6 mi le çıkarmasımn milletlerarası anlaşmalara aykırı olacağı gibi, Ege denizindeki adaları Anadolu yanm adasından ayıran «ular üzerinde bir etkisi olamıyacağını da ileri sürmüştür. Trakyada ki köprüler sımdıhk tehlike atlatılmıştır. Su taşması yuzunden alçak mahallelerdekı 150 kadar ev ve dükkân, askeri birlıklerin de yardımiyle tahliye edilmiş, bunlardan ancak 70 ine su gırmıştir 6 asırlık 173 gözlü 1424 metre uzunluğundani tarıhi Ergene köprüsü. önüne yığılan muazzam buz parçalannın erımesı ve parçalanmasiyle yıkılma tehlikesini atlatmış, fakat temellcrinde ve kanatlarında bazı tahrıbat olmuştur. Köprüden geçen ana borunun patlamasiyle kasaba 4 gündenberi susuz kalmıştır. Ayrıca Meriç nehri de gittikçe yükselmektedir. Bu arada Yunanistanm Pıtyon ıstasyonunu sular fcapladığından Avrupa tren seferleri yapılamamaktadır. Trenler Îstanbul Uzunköprü arasında Çalışmaktadır. Meriç nehnnin taşmasıy le her zaman olduğu gibi Ergene nehrinin Meriç nehrine olan mansabından gerıye doğru tepkı yapAldığım habere göre, Arda nsh ması. esasen dolgun olan Ergene rj üzerinden anormal bir yükseliş nehrinin tekrar vükselmesinden başlamıştır. Yunanlılar bu nehir endise edilmektedir. kenarmda bulunan Körük köyünu Edirne Valisi, Beşinci Kolordu tahliyeye başlamışlardır. Pazarku le karşısında bulunan Yunan as Kumandanıyie biriıkte helikopterker ve gümrük karakolları geri a le Uzunköprü ve civarı üzerinde Iınmışlardır. Ardanın altından ak uçuşlar yapmaktadır. Halen merkeze bağlı olan Satığı Maraş demiryolu köprüsünün kapanmasına 75 santimlik bir me dırlı köyü ve Meriç ilçesine bağlı safe kalmıjtır. Yunanlıların bura Saatagacı, Paşa ve Yenice köyleri daki askert karakollannı da çek sellerin istilâsı altında bulundutikleri anlaşılmaktadır. Yunanlılar ğundan bu köylerle irtibat sağlaArda sularından bir çok Bulgar ö namamaktadır. lüsünün çıkarıldığını bildirmişlerllgilılerden edindığim malumadir. Sabahleyin, dün akşama kı ta göre, son soğuklar dolayısiyle yasen nehirde bir alçalma görül Meriç nehrı Bulgaristanın Sivilinmüşse de öğledenberi yine bir grad kısmında muazzam don yapyükse'.me vardır. Ve şimdi hızla mıştır. Bulgarlar bu kısımda donan yağmur bu yükselmeyi arttır nan Meriç nehrinin devamlı suretmaktadır. KaraaSaç semtinin Me te piyade havanları ile botnbalayıp rice yakın kısmında bazı evler bo buzları kırmaktadırlar. şaltılmıştır. Baştarafı 1 İnci sahifede lenmeler başgöstermiştir. Setlerin içinde ve sokak aralarında beliren bu sular setler altından geçerek nehirlere dökülen kanalizasyonun kapakları kapandığı için suyun geri tepmesınden, yahut set kapaklarının su sızdırtnasından veya yer altındaki kaymalardan ileri gelmektedir. Bu su birikintileri yavaş yavaş sokaklarda oturmağa başlamıştır. Şimdiki halde bu sekilde 15 20 sokak sularla doludur. Ve 80 kadar ev mahsur kalmıçtır. Bununla beraber şehir ve evler için bir tehlike yoktur. Saraçhane, Göl mahalle, Kireçhane semtlerindeki bazı ev ve dük kân sahipleri bu halden endişeye düserek mallarını yüksek semtlere taşımışlardır. Devlet Su Işleri, muhtelif noktalarda kurdufu pompaj istasyonları ile bu suları yenmeğe çalışmaktadır. Buzların kırılması ve diğer tedbirler için müşterek çalışmaları sağlamak üzere Bulgar askerî makamlariyle temasa giden Türk askert heyeti, Edirneye dönmüştür. Türk ve Bulgar askeri maksmları 7 şubatta çalışmalara baçlamaya karar vermişler ve bir de protokol imzalamışlardır. Fakat Bulgarlar orotokola uymamışlar. dün harekete geçerek kendi topraklarını tehdit eden iki barajın sularını bo saltmaya başlamışlardır. BiidirildiSine göre, bu iki barajdan saniyede on bin ton < : u tahliye edilecek, bu durum Edirne ile Uzunkoprü için tehlikeler doguracaktır. Edirnede bilhassa Yıldırım ve Imaret semtlerinin su baskınına uğramasından korkulmaktadır. Tunca, Arda ve Meriç nehirlerinin, içinde buz parçaları yüzen suları Bülbül adası denilen bahçelikler mevkiinde birbirine karış maktadır. Şehir halkı büyük heyecan içinde sedlere koşmakta. su ve buzların köprülere çarparak akışlarını endişe ile izlemektedir. Tunca ve Meriç nehirlerinin kar $ı taraflannda bulunan Karaağaç, Yıldırım, Orta ve Yeni Imaret ve Ssrayiçini şehre bağlıyan altı köprüden «Saray» ve «Yalnızgöz» köprüleri sulara gömülmüştür. Saraçhane, Gazimihal, Tunca ve Meriç köprülerinin menfezleri su ve buz parsalariyle tıkanmış durumdadır. Nehirler etrafındaki köy ve çiftliklerin ova kısımları tamamen su lar altmdadır. TJznnkSprflde Uzunköprü, 5 (Özel surette giden arkadaşımız tbrahim Köseoğlu bildiriyor) Kar sularının erimesiyle taşan Ergene nehri dündenberi 120 santim kadar inmiş, (Baştarafı 3 fincü sabifede) kontrol knlesine verilir. Ba mektepten çıkmak zor oldnğu kadar, girmek de zordur. Çünkü hem vücudü, bem ainirleri, hem gözü, hem refleksi bakımından sağlam olmak, sonra da bir ıok ilimlerden imtihan vermek »arttır. Umarıs ki; bizim kontrolörler de böyle mekteplerden yetfsmiflerdir. Uçakları yalnız pilotlar değil, daha liyade yerdeki insanlar Kelâmetle nçnrur ve indirirler. *** Bir küçük nokta.. Uçak kataaındn vananların böbrekleri işlemiyormnş. Bn, büyük yangınlarda görülen hir ârızadır.. Bunun için sun'î höbrek denilrn makinenin çalışmaaı lâTim.. Bnn> lardan Türkiyede heş tane varmış. Birini de tstanbnl Üniversitesi Tıp Fakültcsi tkinci Cerrahi Kliniğinde Doktor Gürbüz kullanıvor. Ama faer halde sa$kınlıkla olacak, biz Almanvadan istemişiz. B. FLLEK Eceli kazâ «PAYDOS» BU GECE BAŞLIYOR Şehir Tiyatrolarında 15 yıl önce Vasfi Rıza Zobu'nun sahneye koyduğu ve başrolünü oynadığı Cevat Fehmi Başkut'un «Paydos» piyesi bu geceden itibaren Yeni Tiyatro'da tekrar temsil edilmeye başlanacaktır. Eseri yine Vasfi Rıza sahneye koymakta ve başrol «Muallim Murtaza» yı voynamaktadır. «Muhtar Hasan» ı yine Mehmet Karaca ve öteki rolleri diğer sanatçılar paylaşmaktadırlar. Resimde «Paydos» un dün geceki son provasından bir sahne görülmektedir. Yeni vergilerin müzakeresi Baştarafı 1 inci sahifede gilerın tümünün aleyhinde olduğunu ve böyle bir düşuncenin demok rasinin virüsü olabileceğini» soylemiştir. llk olarak söz alan A. P. li thsan Gürsan, düşunülen ek vergi zamlarının gerekçelerine itıraz etmiş, bunların memleket gerçeklerine uymadığını, tarımsal kazanç ların vergiye tâbi tutulmasınm vatandaşlar arasında tepkl yarattığını. bu zamlann fiat istikrarına etkisi olacağını, beklenilen gelırin sağlanamıyacağını ve ayrıca iktisadi geriliğin önlenmesi gerektiğini belirtmiştır. A. P. li sözcü genellikle, getirilen vergi zamlarının aleyhinde konuşmuş ve herhangi bir çozüm seklini ortaya atmamış ve halkın Hükümetten beklediğı bir takım hizmetlerin yapılmasından söz etmiştir. Gürsandan sonra söz alan C.H.P. sözcüsü Coşkun Kırca, A. P. söz cusıinun, Hükumete hiç bir şekilde ışık tutmadığını ve demagoiik oy avcılığından başka bir şey yapmadığmı söylemesi, A. P. li milletvekilleri tarafından sık sık sö zünün kesilmesine yol açmıştır. Kırca, konuşmasına, başkanın yar dımı ile devam edebilmiştir. C.H.P. sözcüsü daha sonra, «verginin kimden alınması gerektiği, sorusuna cevap vermeye çalışmı? ve Merkez Bankası kaynaklarına gıdilmesine, A P. nin de razı ol mıyacağını ifade etmiş ve muha lefetin roiüne temasla özet olarak şunları söylemiştir: « Şunu yapmıyalım. Bunu yap mıyalım. Işık tutan, yapıcı muhalefet, bu mudur? Bu gibi d?magojik, oy avcılığı güden sozleri açıkça ortaya koymak gerekir. Bazı sakin duşünceüleraz gelışmis demokratik memleketlerde parlâmcn todan. hükümetten her şeyı i=terler, ama gelir kaynaklarını 205termezler. Biz, bu sebeple bu gibi demogoiik düşüncelerin karşısında yız. Bu şckildeki hareketler, dc mokratık rejimin virüsüdür.» Daha sonra Hükümet adına Maüye Bakanı Ferit Melen söz al mış ve A. P. sözcüsü ile uzun yıllar bu konuda beraber çalıştıkla rını ve Gürsanin da kendisi gibi, düsündüğünü, ancak partisi adına konuştuğundan, bu şekilde sözler kullanmak zorunda kaldığtnı belirtmiş ve A. P. nin bu ek vergi zamlarının karşılanmasına taraftar olup olmadığının anlaşılmadıjı gibi, vasıtalı mı. yoksa vasıtasız vergiler mi istediginin de aydınlana madığını ileri sürmüş. yoksa, A.P. nin Merkez Bankası kaynaklarına gidilmesini mi tavsiye ettiğıni öğrenmek istediğini söylemiştir. Bakanın konuşması sırasıııda A. P. lilerin «Varlık vergisi de var» M Ü Z I K Baş tarafı 4 ünctt sahifede suratları aydınlatırken, mahzun alev yükseliyor semaya doğru.» «Yükseliyor alev, kurban ilerliyor çıplak ayakla, arkasında > i yahlarla. Vahşi bir çığlık yükseliyor halktan. Aksi sadasiyle hep ın liyor vadi. Her yer inlerken, uğuldarken bu menfur ^e5le mahzun alev yükseliyor semaya doğru.> Ve işte Azucena'nın anasının 8lümünü anlatan resitatif: «Zincilere vurulmuş, onu sürüklüyorlardı işkence yerine doğru. Kollarımda oğlum vardı. Gidiyordum peşi sıra. Fakat ondan çok uzaktım.. Zavallı bos yere beni takdis etmek istiyordu. Lakin merhametsızce mızrık daıbelerıy» le onu alevlere doğru zerla ıtiyarlardı. Haykırdı kı^ılc bir >»sle. «Öcal. öcal!» diye. Bu <;es çıkmaz ku laklarımdan benim. Asla çıkmaz». İşte Azucena bu halüsinasyonlar içinde hareket ediyor: «Kontun oğlunu Knçırdım da, buraya getirdim. Alevii stei hazırdı. Hıçkırıklarla ağlıvordum Kalbims« parça parça oluyordu. Kefam allak bullaktı. Bir Kabusta olduSu gibi apaçık görüyordum, pek korkunç bir hayal: Hov:'at;a rtürtüklenerek işkencye (tiden annfm. O tekrar, acı bir fjrya'ıa bana döndü: «Unutma, öcal öcal!» Titrek bir elle derhal kurbanımı ateşe attım. Bir itişte. Ve *orkulu rüyam da derhal ;onn erdi. Alev korkunç bir hazla yutuyordu şikârını. Bir de baktm ki o ne? Kon tun oglu canlıydı. Ve karşımda duruyordu. Yaktım elimle kendi evlâdımı! Aaah! Onu yaktım ben. Kendi evlâdımı yaktım ben. Hâlâ akhma geldikçe diken diken olur saçım!» Bütün bunlardan anlaşılmıyor mu ki, çoğu giydıriciler ve rejisörler, hattâ Italyanlar ve sayın Maestro Mirabella, Azucena'nın karakterini yanlış, renkli, meselâ yeşil kadifeden, sırmalı soylu giysilerle ve belkanto ile tamamen sansüre uğratıyorlar bu muazzam karakteri opera sahnesinden yok ediyorlar. Çünkü Azucena hem de evlât edinen anahğm nasıl bu evlâda da yandığının sembolüdür: • Heyhat, beni terketti o. Ve ben şimdi o evlftdı meşgulüm aramakla. Ah bana ne çok çektirdi Yeryüıünde hiç bir anne sevmemiştir benim kadar oğlunu!» İşte, orijinali iyice anlamış olarak Türkçeye çevirmiş olan Nazım Engin'in librettosu... Buna göre Azucena, öcalma psikolojisi içinde perişandır... Verdi alev aryasını ağlayıcı trillerle döşemişken ve bunlar «Sema ya doğru» mısraında sarsıcı bir hiç kınk dalgası halinde uzarken, bütün bu karakterizasyon gerçekte soprano veya yüksek mezzosoprano seslerle başarılamıyor. Oysa ki Azucena, erkek sesi derinliğinde plase göğüs tonları verebilen bir ağır mezzosoprano (Raoul Husson: Le chant. Pr. Univ., 962) partisidir en azından... Boğulmadan. İlâncılık: 9780/1628 Diizeltme zorlanmadan. bir millisaniyede en 3 Şubat tarihli gazetemizde ge az 0.100 kronaksi verebilen bir ses KAYIP Anadolu A. T. Slgorta çen yıl Ankarada vukubulan uçak Şirketi ile akdetüğim 206S9 sayılı kazasında düşen jet'in BOAC şir tarafından söylenmelidir, belki de kronaksisi daha yüksek bir mezzoHayat Sigorta poliçeml kaybettim. ketine aıt olduğu bir tashih hata kontralto tarafından... Erkekçe gö Hükmü yoktur. sı olarak çıkmıştır. Uçak BEA ğüs sesleri verebilen Semiha Berk Natan Terenyo sirketine aittir. Düzeltiriz. Cumhuriyet 1 6 4 7 soy'un sesi işte bu parti için bu bakımdan da çok uygundur.. Semihanın, büyük bir tiyatorcu olaBugün Suareden İtibaren rak oyunuyla ve sesiyle yapacağı j kaarkterisayon da ayrı. Nitekim bu büyük sanatçımız, ihtiyar kadın rollerinde, erkek konuşma seRenkli, Sinemaskop «Breakfast At Tiffany's» sini meydana getirdiği için meseAudrey Hepburn George Peppard lâ Kaneviçe'de bazı seyirciler taHer akşam İlham Gençer idaresinde Show programı rafından Zene rolüne çıkmış erkek Tel: 47 77 62 sanılmıştır. diye bağırmaları üzerine Ferit Melen, «Varlık vergisi almağı dü şünmediğimizi, düşünmiye?eğimızi pek çok kereler açıkladık. Ş'.mdı, varlık vergisi var mı? diye vatandaşı tereddude sevketmeyiniz. Biz bu hususta kesin ve kararhyız» şeklinde cevap vermiştir. «Türk çiftçısinin yüzde 80 in • den vergi istemek, bir cinayettir» diyen Maliye Bakanı, A.P. lılere, yine bazı sorular sormuştur. Ba kanın soruları şöyledir: « Arazi vergisine zam yapıl masını A. P. istiyor mu? Bina ver gılerinin arttırılmasına A. P. rarı olur mu?» Bu sorulara A. P. liler «variciatı arttır» diye bağırarak cevap ver mişler; bu varıdatın nasıl artacağı şeklinde yine bir çozüm şekli göstermemeleri üzerine, Bakan, «izin verirseniz, servet beyanname lerini alahm, o zaman varidat artar, buna razı mısınız?» şeklinde konuşması karşısında ise A. P. lilerden hiçbir ses çıkmamıştır. Sabahki oturumda yapılan tartışmalar öğleden sonra da devam etmiştir. Millet Meclisinin2 nci top lantısında ilk sözü alan C.H.P. li Şefik Inan. son 10 yılda ABD den, milletlerarası teşekküllerden alınan hibe ve kredi yardımları üzerinde durmuş ve bu yardımların tnplamının ikti'sadi ve askeri olmak üzere bugünkü rayiçle 35 mil yar 258 milyon lira o\duğunu belirterek bu süre içinde kaydedilen gelişmeleri Yunanistanla mukaye se etmiftir. Inana göre, fert başına düşen milli gelir 1948 yılında Tiir kiyede 157 dolar, Yunanistanda 68 dolar iken 1960 da bu rakam Türkiyede 179 dolara, Yunanistanda 322 dolara çıkmıştır. Inan, daha sonra özet olarak sun ları söylemiştir: «Görülmemiş kalkınma devrinde bu kadar vardım gördüğümüz halde kalkındık zannetmijiz, oysa bir arpa boyu yol giUnişiz. Avrupa memleketleri içinde sondan birinci olan Türkiyeyi kalkındırmak ge rekir. Kalkınma ise önce kendi kendine yardım ile olur. Dostlarımızın bize yardım etınelerini bek liyorsak. önce kendimizin kendimize yardım etmemiz ve çaba gös termemiz şarttır. Dostlarımızın ya pacaklan yardımların da kendi vatandaşlanndan aldıkları vergilerden verildiğini unutmamak gerekir. Önümüzdeki tasarıları bu açıdan ele almak gerekir. Vergiye karşı herkes hassastır. Ama vergisiz devlet idare etmenin sırrı henüz bulunamamıştır.» Gruplar adına vapılan konuşmalardan sonra şahıslar adına yapılan konuşmalara geçilmiş ve saat 17.30 da da bugünkü oturuma son verilmiştir. İngilterede Işçi Partisinin güvensizlik önergesi reddedildi Londira 5 (a.a.) Avam Kama rası, Hükümetin iktisadi siyaseti üzerinde Işçi Muhalefet Partisi ta rafından verilen güvensizlik öner gesini 263 oya karşı 317 oyla reddetmiştir. îsçi Partisi Liderleri, hükümetin Avlrupa Ortak Pazarı ile müzakerelere dalarak Commonwealth ticaretini ihmal ettiğıni ıddıa etmişlerdir. Hazine Bakanı Reginald Maudling, Küba buhranı, Hind • Çin sa vaşı ve Brüksel müzakerelerinin kesilmesine rağmen Sterlinin kıy metinde bi>r değişme olmamasının «memnuniyet ve güven verici» oldu ğunu söylemiş. işsizliğin ise hava ların düzelmesiyle azalacağını pek çok yeni iş sahasının açılacağını söylemiştir. Şışli Matbaacı Osmanbey sokak Şâkraniye apartımanında 9 sayılı dairenin kapısı önunde 10 günlük bir erkek çocuğu bulunmuştur. Kundaklanmış ve çanta içine konulan çocuk, apartıman kapıcısı tarafından görülmuştür. Çocuğu göremiyen ve çantayı alan kapıcı Abdürrahman Çam daire kapısını çalıp çantayı vermek istediği ıırada kıpırdayan bebeğin farkına varabilmiştir. Çocuk Darülâcezeye teslim edilmiştir. Çantaya konan 10 günlük çocuk, apartıman kapısına bırakıldı ihtilâlcilik oyunu ' Baştarafı 1 inci sabifede naatle tebliğ eder: Hükümet, bütün şayiaları duymakta ve gerçek ölçüsünde değerlendirerek takip etmektedir. Idari ve adli devlet cıhazının normal mevzuatı, kötü niyet sahiplerinin faaliyetlerini önleyecek yeterliktedir. Hükümetin bütün emniyet ve savunma kuvvetleri, devletin varlığını, kanunlarını ve kararlarını yürütecek ehliyette ve kudrettedir. Vatandaş İçin, vatının huzurunun bozulması endişesi yoktur. Normal kanunlar ve yetkililer her ihtimali bertaraf etmeğe hükümet muktedirdir.» Yeni «ayialar Hükumete karşı bir tertip hazırlandığı hakkında çıkan söylentilere ek olarak, bugün Ankara, Adana, Izmir ve İstanbulda tevkiflerin yapıldığı şayiaları dolaşmış, ve saatler ilerledikçe tevkiflerin sayısı arttıkça artmıştır. Ancak yaptığımız tahkikat neticesinde an laşılmıştır ki olay dün de yazdığımız gibi sadece bir ihbarın ve tahkikatın şişirilmiş çekilde aksetmesinden daha ilerde değildir. Ölen hamile kadının çocuğu, karnından canlı olarak çıkanldı Washington 5, (AP) Tabanca kurşunu ile vurularak ağır yarah olarak hastahaneye getirılmiş bulunan hamile bir kadının ölümün den 20 dakika sonta. yapılan bir sezeryan ameliyatı ile karnındaki çocuk canlı olarak çıkarılmıştır. Vaktinden evvel dünyaya gel miş bulunan çocuk, oksijen çadırında muhafaza edilmektedir. Polis, cinayetin kadının kocası tarafından işlenmis olması ihtima li üzerinde durmaktadır. Hotları «Komandos» culuk oyunu Baştarafı 1 inci sahifede içinden ayrılıp girişeceği münferit hareketler, kısa bir za manda türlü reaksiyonlara maruzdur. Ordunun durumu boyle. Millete gelince, o, bir avuç politikacı, başka bir ıdareden, ya da karışıkhktan çıkar uman bir avuç maceraperestin yolunda değil. Dikkat edılirse, bütün tah riklere rağmen, düşmanlık hislerinin geliştirilmesi için yapılan bütün çalışmalara rağmen partili, partısiz vatandaş, maceracı polıtikacının ark^sından gitmiyor. Alınız parti kongrelerını. filân partinin toplantısmda söylenilenlerle, karşı partinin toplantısmdaki sözler arasında çoğunlukla fark yok. Herkesin istediği bu memleketi, âolayısiyle kendisini ve kendin den sonra gelecekleri biraz daha refaha, huzura kavuştur mak. O halde? O haldesi şu ki. bir memlekette ordu, gençlik, işçi ve topvekun millet bir hareketi tasvip etmezse, o hareket yürü mez, sonu gelmez. Hele böy lesine komik ve bir fiskenin bile fazla geleceği komandos culuk söylentileri, sadece de dikodu sevenleri, bir kaç gün oyslar, hepsi bu kadar. ECVET GÜRESİN SUTKOSTİK MUBAYAA OLUNACÂKTIR. Çukobirlik Umum Miidiirlüğiinden: Kapah zarfla teklif almak suretiyle yüzde 9998 lik 100 ton Sutkostik mübayaa olunacaktır. 1 Sutkostik beyaz renkte yüzde 9998 safiyette İngüi*, Alman veya Fransız menşeli olacaktır. 2 Tamamı için teklif vapılabileceği gibi. 25 ton ve 50 ton için de teklif mektubu verilebilir. 3 Teminatı beher 25 ton için 3.000 hra olup, tamarm için 12.000 liradır. 4 İhale 20 şubat 1963 •jarsamba günü saat 10 da yapılacağından, kapalı zarf teklif mektuplariyle teminatın en geç ihale gün ve saatindon evvel Adanada Umum Müdürlügümüzde verilmiş olması lâzımdır. (Postada vâki olabilecek gecikmeler nazarı itibare alınmaz). 5 Bu ihaleye ait şartname, her gün mesai saatleri dahilinde Adanada Umum Mudürlüğümüzde, Mersinde yağ ve sabun fabrikasında ve İstanbulda Şube Mudürlüğümüzde (Galata Necatibey caddesi Kozacıoğlu Han kat: 4) görülebilinir. G Çukobirlik artırma ve eksiltme kanununa tâbi bulunmayıp, ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine, istediği miktarda yapmakta serbesttir. Cumhuriyet 1653 iMlltlllMIMIMHII i Ramazanda Hediye Edeceğiniz En Güzel Kitap i 256 Sayfa 5. Lira HAZRETI MUHAMMED'iiı HAYATÎ GENEL DAĞITIMI BATEŞ Aydınhk Han Cağaloğlu Cumhuriyet 1659 IIIIHIHHI ANTIDOT" İstanbul Civata ve Somun Fabrikası Limiied Şirketi Tasfiye Memurluğundan: n. İLÂN j RÜY A Sinemasmda S1TE ISİNEMASI ÇILGINLAR KRALİÇESİ UYGUNSUZLAR (The Misfits) Clark Gable Marilyn Mon roe Montgomery Clift Bir hafta daha gösterilecektir. Seanslar: 11,30 14 16,30 19 21,30 (Basın 1735 1655) TÜRK ALMAN KULTUR MERKEZİ GördüÇü büvük rağbet üzerine Şirket Ortaklar Umumî Heyeti 22.1.1963 tarihli toplantısında şirketin fesih ve tasfiyesine ve tasfiye memurluğuna Hulki Alisbah'ın intihap ve tâyinine ittifakla karar verilmistir. Usulen Ticaret Siciline tescil ettirilmiş bulunan bu karar veçhile tasfiye haline giren Şirketten alacaklı olanların BİR SENK ZARFINDA aşağıdaki adreste Tasfiye Memurluğuna, belgeleri ile birlikte muracaatları lüzumu ilân olunur. Tasfiye Memuru : Hulki Alisbah Adres : İstanbul Beyoğlu, İstiklâl Cad. No. 347 Merkez Hanı, Kat. 3 Cumhuriyet 1652 Lübnandan kan bağışı Ankaredaki feci uçak kazası ve kan istendiği haberi, Beyrutta du yulur duyulmaz, MEA Hava Yol ları mensupları derhal kan vermek için Beyruttaki Kan Bankasına müracaat etmişlerdir. Bu harekete, Atina Bürosu mensupları aa istırak etmişlerdır. Bu kan bağışları ile Lübnan Kızılhaç Teşkilâtının bağışları bugünkü MEA uçağı ile Ankaraya geimış • tir. MEA Hava Yolları Başkanı Türkiye Cumhurbaşkanına, Bjşbaka na. Munakalât Bakanına ve Ânkara Valilisme çektiği telgraflarla «ahsi tazıyetlerıni bildirmiştir. İlâncılık: 9921/1626 SAYIH AZAMIZ t Mısır Anlaşmasında mevcut 39 03.12 Pozisyonuna giren «Yalnız Sıcak Tatbıki Suretiyle Yapışan» Relefon KâSıdından Odamız emrıne 86 00D $. tahsis verılmıştir. Taleptr bulunacak âzalarımı^ın 16.21963 tarihine kadar üdamıza ya?ılı muracaatları rica nlıınur. tSTASBLL SANAVt ODASI (Basın 1747) 1661 Semiha Berksoy'un jübilesi, Azucena'nın karakterizasyonu yönunden yepyeni bir sanat olayı olacaktir... Ankarada Vukubulan Müessif Uçak Kazası Filmi Bu filmi sirfma'annda " : ';termek istiyen Sinemacılarm ' Dcnizcilik Bankası T.A.O. 4 I Genel Müdürliiğünden: t t T t t j i Bankamıza ait İKBAL vapu ğ runun Gemi Taüdiknamfsinln \ Y<=nlst Iüzumuna binacn Mar \ nıara Bclgcsi Liman ve Deniz \ l?lrri Müdürlüğündrıı t^min rdi J leccğinden eskısl hükümfuzclür f (Basın 1699) 1643 Manfred Delling «Çağdas Alman Filmi» (örneklerle) 6.2.1963 çarşamba, 18,15 Giriş serbesttir. Adres: İstanbu! Teknik Üniversitesi Gumüşsuyu. Makine F?'"iıltr'fi korıforans salonurda Reklâmcılık 532 1650 HlİLLt 1 İL >1 İlâncılık: 9931,1627 SABAHATTİN TULGAR ' a müracaat. NOT: Bu filnıin geliti tamamen Kızılaya teberrıi edilmiştir. (Milli Film Stüdyosu)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle