25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 Ekim 1983 BE5 EKONOMİ Yorum t Gazetemizde hafta içinde vayııılanan Amerikalı Senatflr E. \ 4 Grnening'in Türkiyeye yapılmakta olan Amerikan vardımlan 4 ile ilgili raporu Türk kamn oyunda çeşitli yankılar nyandırdı. " Gruening, Türkivenin de içinde bnlondufa «n Ortadoju ttlkesine yapılan Amerikan ekonomik ve askeri yardımları konusunda yerinde incelemeler yapmıg ve yardımın azaltılmaaı gerektigini raporunda savnnmuştur. Kanaatimiıce Grnening'in söylemek Utedikleri lkl bakınv dan nneralidir: Q Amerikamn geçmişteki dıa yardım politikan hatalıdır. £ Q Geri kalmış ülkelerin dıa yardım anlayışları düıeltilmeye t mubtaçtır. ^ Gruening, «daha fazla ileri görüş ve plânlama, daha az pa 4 4 rayla, son 17 yıl içinde Türkiyede ulaştıgımız hedeflerin çok da 4 4 ha ilerisine ulasmak mümkündü» diyerek geçmişteki Amerikan 4 4 dış yardım politikasını acı bir şekilde tenkid etmiş olmaktadır. f t Bu görüş, ekim başında gazetemizde yaymlanan Amerikalı Eko 4 I nomi Profesörü Peter G. Franck'ın makalesindeki gorüşleri de t ' doğrulamaktadır. Yabancı dostlanmızın dış yardım politikaları 4 nın geçmişteki sonucunu, 1945 den sonra uygulanmaya çalışılan 4 hatalı ekonomi politikası ile birleştirdiğimiz zaman, ikt yönlü f bir batanın etkilerinin gelecek yüzyıl başına kadar, yeni kusak t ların sırtına yüklendiği anlaşılmaktadır. Kanaatimizce dış yardım konusunda alacağımız en büyük derslerden birisi budur. Geri kalmış ülkeler, dış yardım konusundaki eski alışkanlıklarını niçin gerçekçi bir şekilde yeniden düzenlemelidirler? Bilindigi gibi, gelişmekte olan ülkelerde her yıl tesekkül 4 4 eden fç tasarrufların, genel olarak, yeterıiı oldugu kabul edil4 raektedir. Bu ülkeler, halklarının ihtiyacı olan üretimi gerçek' leştrimek maksadiyle makineler, ham maddeler aatın almak, * okullar, yollar, hastaneler yaptırmak için, içerde üretllemiyen' leri, dışardan getirtmek sorunlufundadırlar. Demek oluyor ki, fazla üretim için fazla yatınm gerekli oldugu gibi, iç Uretimin bir kısmını da dışardan mal ve hizmet satın alınmasında kullanmak üzere ihraç etmek gereklidir. Geçmişteki tecrübeler, önce, geri kalmış memleketlerin ço ' ğunun kendi iç tasarruf kaynaklarını yeteri kadar harekete geçirmediklerini göstermiştir. ömeğin, memleketimizde de vergi reformu, tarım reformu, iktisadi devlet teşekkülleriniıı reorganizasyonu gibi temel problemler bn bakımdan çözüm beklemek4 tedir. Geri kalmış ülkelerde, çofunlukla siyasî etkiler yüstin4 den iç tasarmflann başlıca kaynagı da emeği ile geçinen insan4 ların gelirleri olma eğilimini gostermiştir. Bu sebepten, gelir4 lerin çogu tasarruf kaynagı yapılmamış ve belirli gelir grupla4 rının tüketim eğilimleri önlenememiştir. Tardım yapan yabancı 4 ülkeler, geri kalmış memleketlerdeki bn tutum karşısında «önce (' 4 kendi kendine yardım» ilkesini uygulamıya başlamışlardır. Dış 4 yardım konusundaki eıki alışkanlıklann yeniden düzenlenmesi4 ni gerektiren sebcplerin birisi budur. 4 İkinci olarak, geri kalmış ülkelerde, dış yardımların büyük bir kısmının belirli siyasî çıkarlar için, belirli bir azınlık tara j fından kullanıldığı görülmüştür. Madam Chang Kai Check, A.B. D. ni ziyaret ettigi zaman, memleketi için alınan dış yardımların büyük bir kısmının birkaç kişinln serveti halinde Amerikan bankalarına geri döndüğünü hayretle öfrenmiştir. tranda da durura farklı olmamıştır. fkinei Dünya Savaşından bu yana gelişen dış yardım taribçesinde bu konuda pek çok örnekler vardır. Bn ülkelerde dış yardımlar iç gayretleri destekleyici, geniş halk kütlelerinin menfaatine olneu bir şekilde, ekonomik ve slyasi bünyelerindeki zaaflar yüzünden, pek az kullanılabilmişlerdir. «önce kendi kendine yardım» ilkesinin temelinde yatan ikinci gerçek de budur. 4 Şunu da hatırlamak •orundayıı: Her dış yardımın bir şartı ( 4 veya şartları vardır. Bu şartlar iyi düzenlenmez, kamu oyu yal ı 4 nız dış yardım elde etmiye, psikolojik bakımdan, alıştırılırsa bu ( 4 kaynagın tahsisinde de hatalar yapma ibtimali çoğalmaktadır. < 4 Bnnun için geri kalmış memleketler, ekonomik ve sosyal bünye ( 4 ile ilgili problemlerini, gerçekçi bir tutumla ve süratle çSımek ( 4 zorunlugnndadırlar. Aksi halde bekienen gelişmeye ulaşma ge t 4 cikecek ve gelecek kuşaklar için ekonomik kalkınma, başkalan4 nın lutfu olacaktır. * Senatör Gruening'in rapornnu bu açıdan değerlendirmek. J f Türkiyenin uzun vâdeli problemlerine süratle efilmek demektlr. t r II *964 yıhnda bekienen Özel Sektör yatırımları Dış yardımın geleceği = E E = E 5 S Ş Plânın hedefleri ve devlei sektörfi Yazan : Doç. Dr. Haydar KAZGAN ş Aşağıdaki yazı, karma bir plânh ekonomide devlet sektörünün önemini ş incelemektedir. Yazar, başlıca şu dört önemli noktaya dokunmaktadır: E O Kalkınma plânının hedefle 0 Örel sektörle rekabet eden rine ulaşmak için devletin emredici karakterde ekonomik araçlara ihtiyacı fazladır. O Cösterici (indicatif) plânlannbaşarı şansını arttırmak için devlet sektörünün genişletilmesi gereklidir. devlet işletmeleri için de plân, emredici değü, gösterici olmalıdır. O Diğer devlet işletmelerinde işe ticari kârlılık değil sosyal fayda, yani hedeflere ulaşmada oynana rol esaı aünmalıdır. : ; ; : § | = = ||llllllltllHIIIII!IIIIIIIIII Bütiin dünyada yiyecek durumu ve zirai istihsal Ziraî istihsal artışı dünya ntifus artışmdan az bir farkla fazla Roma Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Teşkilâtı tarafmdan yayınlanan rapora göre, 19621963 döneminde yeryüziinde zirai istihsal yüzde ikiden uçe yükselmiştir. Zirai i?tıh?al artışı dünya nüfus artışından az bir farkla fazladır. Ayni devre zarfında nüfus artışı yüzde iki olmuştur 19621963 döneminde buğday, arpa ve pamuk istihsali artmış. mısır, şeker, kahve, kakao ve jüt istihsalinde azalma kaydedilmiştir. « 1963 yılında yiyecek ve ziraat durumu » adını taşıyan raporda, nüfusun süratle arttıgı Lâtin Amerika memleketlerinde zirai mahsulde az da olsa bir P7alma oîdugu belirtilmektedir. Ko mıınist Çın hariç, Güney Dogu Asya'da zirai istihsal yüzde bir artmıjtır. Afrika'daki artış ise yüzde dörtten beşe yükselmiştir. Zirai istihsalin arttığı Kuzey Amerika'da yüzde iki ve Sovyetler Birliğı ile Doğu Avrupada yüzde üç kadardır. Raporda Komünist Çin hakkında kesin rakamlar ileri sürülmemekle birlikte, « fena mahsul yıllarına rls petle » bu yıl zirai irtihsalin daha yüksek oldugu belirtilmektedir. 19«3 yılmın ikinci yarısmda ve 1964 yılmın başlarında yiyecek mad deleri ve ziraat durumunda bir degişiklik olmıyacagı tahmin edilmek tedir. 1962 yıhnda avlanan balık miktarı yüzde sekiz artmış ve bunun sonucund» 44^00000 tona yükselmiştir. 1964 yılında özel sektöriia 4,5 milyar liralık yatınm yapacağı tahmin edilmektedir. İmalât sanayiindcki 1 milyar 390 mUyon Urahk yatırımm % 37 den fazlası Ereğli Demir ve Çelik Fabrikalanna aittir. Grafikte «diğer» grııpu altında eösterilen 295 milyon lirann 140 milyonu ulastırma, 70 milyonu tnrizm, 49 milyonu enerji ve 36 milyonu hizmet sektorlerine aittir. EkinompÇoslergjeierî DEVLET BÜTÇESİ Oelirler Bütçe tahminine oranı Temmuı 1962 3 733 • ı36,9 Temmuz 1963 4 792 •.39.6 1 mart 28 fubat dönemli olan Devlet Bütçesi gelirlerinde, bu yılın ilk 5 ayındı ahnan »onuçlann, geçen yılın aynı süresine göre daha olumlu bir eeüsme elde edilebildigi görülmektedir. DIŞ TİCARET (Toplamlar) Ithalât (milyon TL.) thraeat ( » » ) Dış Ticaret Hacmi Dış Ticaret Açıgı (Oeak • Afn«to« a y l a n ) 196» 1963 3 32» 1 812 S 140 1 S1C 3 ««7 1 S45 S C5z 1 962 Ticaret bilânçomuzun bu yılın ilk fekiz ayında verdiği lonuçlar, açık miktarınm geçen yıldan yüksek olduğunu göstermektedir. Bu sonucun ahnmasında rol oynıyan sebeplerin başında, hızla artan ithalât ve buna yetişemiyen ihracat gelmektedır. Daha çok ithalâtın yüksek oluşu yüzünden, dış ticaret hacmimiz de geçen yılın teviyesinden 512 milyon lira fazladır. Bununla beraber 1963 ithalât değerleri içinde bulunan 195.6 milyon liralık Amerikan buğdayı ithalâtı, gerçektc 1962 yıhnda yapılmış fakat muameleleri 1963 Oc»k Niran döneminde tamamlanabümiştir. (Oeak 196* Agnstoı aylan) 1963 DIŞ TİCARET (Memleketler itibariyle) Ithalât tnrseat z H» 375 365 1 45S 228 129 ithalSt thraeat 2 930 448 429 1 447 279 119 O.E.C.D. memleketlerl Anlaşmah memleketler D i | e r memleketler Bu yıl Oeak Ağustos döneminde ithalâtımızın yönü O.E.C.D. memleketlerine, ihracatımızın yönü ise Ânlaşmah memleketlere dönüktür. O kadar ki. O.E.C.D. memleketlerine yaptığımız ihracatta geçen yıia göre hafif bir azalma bile vardır. Ş Dcmokratik memleketlerde ğ iktisadi gelişme hızını yükjj; seltmek maksadiyle uygula5 nan plânlann sadece gösterici Z bir karakter taşımasının, bu Z plânlann hedeflere varma gü2 cünü azalttığı iddia edilmekZ tedir. Bu iddianın günümüzZ de, demokratik memleketler, de, plânlann hiç olmazsa dev2 iet sektörü bakımından «emŞ redici bir karakter taşıması2 nın plânlama ile güdülen he: deflere varmada az çok garan: ti teski! edebilmesine imkân E . hazırladığı söylenebilir. Böyle » ce plânın gösterici vasfı, geI nel olarak. muhafaza edilmek : ve fakat serbest piyasa eko: nomisinin kuralların» da uy: durularak devlet sektörünü • plân hedeflerine sıkı sıkıya • bağlatnak suretiyle, bu sektö; rün milli ekonomide tesir yı• ratma gücü nispetinde, serj best piyasayı da plânın he: deflerine uygun bir hâle getir : mesi lstenmektedir. Bu şekil: de devlet işletmeleri, plânın ! hedeflerine sıkı sıkıya baglı İ olarak, piyasa ekonomisi üze• rinde tesir yaratmak ve hatj ta özel sektörü plânın hedef: lerine doğru itebilmek için ; gerekli te«ir ve müşevvikleri ! vermek görevinj de üzerleri| ne almı.ş olmaktadırlar. Ayrı! ca plânın hedeflerine uygun bir ortam yaratmak ve piyasa temayüllerini bu hedeflere uygun bir şekilde işler hâle getirmek için de devlet sektörünün plân hedeflerine uygun olarak teşkilâtlandınlması istenmektedir. Bu teşkilâtlandırma ıadece mevcudun hedeflere göre yeniden düzenlenmesi şeklinde degil, fakat hedeflere varılması için gerekli va tıtalann elde edilebilmesi için munzam diyebilecetimiz bir devletleştirme amelİyeslni de kapsamaktadır. Ancak, devlet işletmeciliginde yatınm ve harcamaları plânın hedeflerine göre diizenleme ve bu işletmeleri söz konusu düzene uymıya mecbur etme, hukukl ve iktisadi kskundan bazı mahzurlar meyda na getirmektedir. Bu sebeple devlet işletmelerini bu konularda bir tasnife tâbi tutmak T . M . OfEsinden erken tahıl alaniara tenzilât Ankara, Tahıl üretiminde bu yıl u»tun bir rekolteye ulaşılması sonucu T . M . O . nin karşı karjıya kaldığı finansman güçlüklerini gidermek üzere bir yeni tedbir daha alınmış ve bu konuda Resmi Gazetede bir kararname yayınlanmıştır. Bu kararnameye göre, Ofisten erken alımda bulunacak alıcılara ki lo başında 13 kuruş arasında değişen bir tenzilât yapılacaktır. Kararnamede yer alan hükümler ve tenzilât miktarları şöyledir : Böylece, Ofis bu kanaldan gelecek paralarla kışmen tahıl alımım finansc ve kısmen de aldıgı kısa vadeli kredileri ödeme imk&nına kavuşacaktır. New York'ta Zunh'te (Dolar olarak) (tsviçre Fran gı olarak) 119,00 121,00 Holânda (100 Florin) 28,000 B. Almanya (100 D. Mark) 25,200 107,50 • 109,50 İsviçrc (100 İs. Frangı) 23,300 Fransa (100 F. Frangı) 86,50 •• 89,00 20,600 İtalya (100 Liret) 0,163 0,68 • 0,70 Belçika (1 B. Frangı) 2,050 8,508,70 İnjfiltere (1 Sterlin) 1 1 , 9 5 • 12,15 2,825 A. B. D. (1 Dolar) 4,294,33 Türkiye (1 T.L.) 0,095 0.330,43 Amcrlkan doları Sovyetler Blrltglne ve diger Dogu Bloku memleketlrrtne yapılan buğday natışlan ile tçerde kı«a vadell kredt falzlnln yükfeltilmesl eebeblyle değerlenmlatlr. Sterlin Macmlllan'ın istifasmdan son ra hafifçe gerilemistir. lıviçre Frangı Isvlçre Bankalarının olumlu BOııuçlar veren mllletlerarası operas>*onlan İle müstpkar kalmıştır. Florlnln rfevalüe edlleceğl hakkmda çıkan haberler teylt edilmemlştir. Türk Lirası lVow York'taki 1 dolar = 10.52 TL. değertnl muhafaza etmektedir. ZUrihto de TL. değerinde bir değişme olmamıştır. Ylne alışlarda 1 Isvlçre Prangı = 3,03 TL. ve satışlarda 1 levtçre Frangı = 2.325 TL. kurunu muhnfaza etmektedlr. IIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIllllllllllllllllllllllllllMIIUIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIItllllllllMIIIIIIIMMIIIIIimiimilllllllllllll? zoru ile karjı karşıyg bulunmıza bir mesele çıkmaktadır. Ş maktayız. Bilindigi gibi bazı Bu mesele. »dı geçen işletme Z memleketlerde devlet. bir ierin prodüktivite ve ranta Ş bilitesinin, işletme bakımın ; çok işletmelere iştirâkçi oladan yani ferdi olarak degil, S rak katılmaktadır. Anonim fakat loıyal olarak ele alın £ şirket tipinde olan bu iştirâkması geregi ile izah edl s çilikte devlet. sermayenin eklebilir. Ş «eriyetini elinde bulundurs» Bilindigi gibi »dı geçen dev Ş bile, işletmenin genel plânın let işletmecilifiinde gerek Ş hedeflerine uyması zorunlu, bunların Szelliği ve gerekse Ş gu, iştirâkçi olan özel sermaplânlarda bunlar» verilen gö S ye için düşük bir gelire r»zı revler «ebebiyie, ferdî diye E nlma sonucunu doğurabilir. blleceğimiz tek işletmeye ait 5 Bu itibarla adı geçen hallerde rantabilite ve prodüktivite 5 devletin işletmelerin tümüne düşük kalm»kt»dır. Hattâ bun S «ahip olması vani bir devletların bir çokları senelik bilân Ş leştirme »meliyesine girismeçolarını zararl» kapatmakta Ş> 'i icap edecektir. Diğer taraf dırlar. Plânh bir ekonomide E tan yine bir çok memlekette ise bunlara verilen varifeler Z J bazı devlet işletmeleri özel de rantabilite ve prodüktivi S tejebbüs ile rekabet halinde te sosyal mânâda ele alınaca bulunmaktadırlar. Oys» ki bu * İki yıldanberi, Ameriğından, yani bunları plânın ~ işletmeleri plânın hedeflerine kan yardımı ile, Kalküta citesbit ettiği milli ekonominin 3 sıkı sıkıya bağlarken, bunlarvarında Bokardo'da dördüngücünü arttırmak hedefine 5 la rekabet altındı çalıştn öcü büyük demir çelik kombaâlıyacajından ferdî mânâda Z zel teşebbüslere anoak dobinasını kurmayı bekliyen prodüktivite ve rantabilite Ş laylı bir şekilde tesirle, plâHindistanın ümitleri 11 eyden ayrılmak zoru, »dı geçen S nın hedeflerine uygun harelül günü Sanayi Baknnı B. işletmelerin faaliyetleri so s kete teşvik etmek her türlü Subramaniam'ın Hint Parlanunda elde edecekleri netice 5 iktisat «nlayışından uzak kal mentogund» yaptığı açıklaleri de plân ölçüsünde değer ~ mak mânasma gelecektir. O ma ile «on bulmuştur. Yatılendirmek mecburiyetini hâ S kadar ki bu durumdp olan işnm, başlangıçta 919 milyon sıl edecektir. Bu itibarla plâ S letmeler plânın hedeflerine dolıra ihtiyaç gösteriyor ve nın bu işletmeler bakımından S varmada yalnızca bir işletme bunun 511 milyon dolarının emredici karakteri bizi bu S döviz olması gerekıyordu. olarak aksamakta kalmıyamevzuda bir muhakemeye sü S Bütün resmi açıklamalara cak, fakat ekonomide bekierüklemektedir. Acaba bu gibi E rağmen düny» basını bu sonen tesirleri yaratmada da i»işletmelerin ferd! olarak za E nucu Amerikamn Hint halkı tenileni aslâ veremiyeceklerrarları veya piyasa alternatif 5 nezdindeki itibarını zerleledir. Bu itibarl» adı geçen dev lerinin altında oulunan ranta S yici mahiyette yorumlamaklet iş'etmelenne de özel teşeb bilite ve prodüktiviteleri kar ~ tadır. büsün s»hip olduSu serbeft sıhğı olarak plânı hedeflerine karar yetkisini tanımak ve hafta başında Altılar vnrdırmar!» ne jtitai fonksiyon E Geçen plânın hedeflerine piyasa valan veya sosyal faydaları ol Z (E.E.C.), tran ile bir ticaret andsıtasiyle yaratılan müçevvikmaktadır? Başka bir deyişle. S laşması imzaladıklarını açıklamışlerle varmak imkânını hazırplânın hedeflerine uygunluk î lardır. Louis de Block (Holsnd») lamak 'gerekecektir. vey» bir vasıta olarak ekono ^ Altılann Bgkanlsr Konseyi adına miyl plânın hedeflerine itme ş yaptığı konuşmada. «Avrupalı olDurum «lünhgsıran âmme de »dı geçen işletmeler kay S msyan üçüncü btr devletle yaptıhizmeti veya özel teşebbüsün dettikleri zar»rları ve düjük S gımız bu anlajm» Ortak Patann istihsaline katılmadığı msllKrantabiliteleri sosyal fayda o kendi içine kapalı bir topluluk oln istihsal eden devlet işletIfcrak ekonomfyV geri vtlflıek 5 madıftım g8stermektedir» demiş» melerf bakımıhHan ele alınıı"tir. ,te. midirler? sa jJİânin>,emreıd^ci karakterine uygunluk bunlar için tîe î.şte ancak bu suale müspet ^ Adana (Guney tlleri Merkaçınılmaz bir hâdise gibi göcevap verecek durumda oldu S kez Bürosu • Teleks) Şehrünmektedir. Şöyle ki, adı Jumuz takdirde, genel pl*r, Z\ rimiz sebze ve meyve hall. geçen işletmelerde yatınm ve ların bu • işletmeler bakımın Szellikle Güney tllerinin harcama programları, yani dan emredici bir k<rHkter ta merkezi haline gelmiştir. teknik tâbirle «bütçeleme», şımoı ve böyıece plânlama 3 Eylül ayı içinde Mersin, millî plânlama organının diile güdülen e s « hedeflere, E Antalya, Gaziantep, Hıtay. rektiflerine ve plânın sadere Nevşehir ve Konyadan Adayani mevcut kaynîklann ve 5 genel degil, özel ve kısml dina Haline gelen 17.095 ton İstihsal faktörlennin en iyi S cebıe ve meyve burada deyebileceğimiz hedeflerine de bir şekilde dağılışı ve itıı'U S ferlendirildikten lonra mnh uygun olmak mecburiyetindenışına ulaşıltnaaı gerçekltş S telif »ehlrlere »evkedilmişdir. Fakat burada da karşımiş olacaktır. S 1 tir. DUNYADA HAFTAN1N EKONOMİSİ A. B . D . krizi atlatıyor ^^•^^^•••••••vi«««««ii«ı*a«««««««««««««««««««««««««f«««««««««f«f«««fffffff««fMi)jjjj| 1 Teslim alacağı mal bedelini, peşinen üç ay önceden yatırmış olanlara kilo başına 3 kuruş, iki ay önceden ve bir ay önceden yatıranlara da 1 kuruş tenzilât yapılacaktır. 2 Parasını yatırmış bulundukları malı, daha önce almak istiyenlere yukarıdaki tenzilâttan, fiilen geçen aya uygun olan kadar tenzilât uygulanacaktır. 3 Resmi satışlar ile bundan önceki kararnamede belirti'en bazı özel ilçe ve köylerde bu tenzilât uygulanmıyacaktır. f k i UİOy ! buçuk yıldan beri A.B.D. ekonomisi durgunlaşmı» bulunuyordu. Alınan çeşitli tedbirlerc rağmen ekonomide büyüme hızı, yatırımlar, ödemeler bllineotu »çıgı Te Işılılik problem olmakta devam ediyordu. ÇAL1ŞMA HATAT1MIZ l Sendika Grev, Toplu Sözleşme. Sosyal Güvenlik * Ağustos ayının ekonomik göıtorgelertne gfire «mal üretimde hafif bir düşme yer almakla beraber bu eğilim mevsimlik faktörlerle yorumlanmaktadır. Aynı ayın ortalarında işsiılik te hafif bir azalma vardır. Otomobil üretimi geçen yılın ilk sekiz ayında 4 445 «10 adet iken bu yılın aynı «üresinde 4 8S195O arabaya yükselmiştir. Perakende «atışlar Î0.7 milyar dolara çıkarak geçen yılın aynı döneminden %8 fazlalık gö»termektedir. Tüketim için verilen krediler A.B.D. de temmuı ayında 5,1 milyar dolar İle rekor «eviyeye ulaşmıştır. Sonuç olarak, yapılan tahminlere göre gayri safî milli hâsıla geçen yıldan *M daha fazla olacak ve bu gelişme oranı 1961 yılmın düşük seviyesinden °,»13 oranında bir yüksekliği ifade edecektir. Doktrin çatışrnası Toplu pazarlık, sendikalar ve plân Yazan: Sina Pamukçu Sendikalann toplu paıar1 ığı ne çapta yapacakları & ncmlidir. Yani, sendikalar, pazarlık yaparken, Türkiye (bütiin bir iş kolu) çapında, ya da bölge çapında, ya da işyeri çapında hareket etmenin fayda ve zararlarını g6z önüne almak zornndadırlar. Pazarlığın bütün bir iş kolunu içine alacak bıçimde yapılmasının çu sakmcası vardır: Pazarlık sonunda imzalanacak sözleşme, ister istemez, kötü durumda olan işyerlerini ve çeşitli bölgelerdeki hayat koşullarını hesaba katacaktır. O zaman da, iyi durumda olan işyerlerindeki ve bölgelerdeki işçilerin mcnfaatleri zarar görmüş olacaktır. Örneğin, ücretlerin seviyesi en düşük ücret ödeyen işyerlerine ve bölgelere göre ayarlanmış olacaktır. Bu tehlike çeşitli işyerlerinde üye olduğu işverenler sendikaları ile yapılacak pazarlıklarda da karçımıza çıkacaktır. O zaman yapılacak şey, şözleşmelere konacak maddelerle kademeli pazarlık yoluna gitmektir: Bsşka bir deyimle, Türkiye çapında, ya da işverenler sendikaları ile yapılacak sözleşmelere genel hükümler konulmalı (en az ücret, sağlık ve güvenlik tedbirleri, şikâyet usul'eri. eğitim sorunlan gibi) ve her bölgenin ya da işyesürülmüş oldu. Oysa, plân sosyal sorumluluk taşımış olsaydı, çekilen plâncıların önerdikleri biçimrinln durumuna göra değişecek de, toprak sahiplerinin vergilendikonuların pazarlığı ayn ayrı ya rilmesi gerekirdi. pılmahdır. (Teşvik primleri v.b.). 3. Tnnnı: Tunusta işçiler plânBöyle yapılmazsa, ortaya çıkacak dan memnundurlar. Çünkü plan bir tehlike de, durumlan iyi olan işverenlerin, bazı ücret zamları ve işçileri koruraaktadır. Tunusta plâbenzeri ufak meniaatler sağlama nın, toplu pazarlık imkânlannı çebakımlardan etkilemesine gibi hareketlerle işçileri sendika şitli lanndan soğutmalarıdır. Kademe karşın sendikalar yakınmamaktali pazarlık bu tehlikeleri ortadan dırlar. Az gelişmiş filkelerde toplu kaldınr. pazarlık [ Topln pazarlık ve üç plân Sözlerimizi şuraya getirmek is; örneği Plânın toplu pazarlık ile çok tiyoruz: Plânlama temel olarak yakın ilgisi vardır. Plânın alacağı «iyasal bir iştir. Özellikle, plânh yönde sosyal değer yargılarmm kalkınmaya giden az gelişmiş ülbüyük etkisi vardır. Üç örnek ala kelerde toplu p*zarlık deyince, değişik ekonomik bünyeli ileri üllım: L Fransa: İlk iki Fransız plânı, kelerdeki toplu pazarlıktan ayn yeniden donatım ve alt yapımn bir şey anlatnamız gerekir. Kaldı (enf ra > strüktür) • güçlendirilme ki, sanayileşmiş ülkelerde bile siyle ilgiliydi. Üçüncü plân ise klâsik toplu pazarlık kav'ramımn sosyal sorunlara el atmıştır. Fran değiştirilmesi gerektiği görülmüşsız Maliye Bakanlığı, ilk kez, %4.5 tür. kalkmma hızının üstür.de ücret Sonuç olarak diyebiliriz ki, senartışlarına gidecek işverenlerini dikalanmız bir yandan işverenlervergilendireeeği tehdidini öne sür le pazarhk ederken, öte yandan da, müştür. Başka bir deyimle, Ba plânı etkilemek için hükümet ile kanlık ücret artışlarının "kMi sepazarlık yoluna gitmek zorundaviyesinde dondurulmasını istemek dırlar. Yoksa, ışverenlerle yaptıktedir. ları sözleşmelerde sasladıkları 2. Türkiye: İleri görüşlü, sosyal rrenfaatlerin plânla çatıştığını gosorumluluk sahibi bir plân bek receklerdir. lerken, tüketenlerin (müstehlikle Sendikalar plân bakımından narin) vergilendirilmesine gidildiğini sıl söz sahibi olabilirler. Bu ds gördük. Yani, gercek ücretler dü âyrı bir konu. S1Z Olay Dünya «oıyalizminin iki büyük devi arasındaki «doktrin» »nlayısı yüzünden bir «üredir devam eden anlaşmazlıklar «on aylar içinde, çeşitli miletleraraıı olayların da etkisiyle, iyica su yüzüne çıkmış bulunmaktadır. Yeni olarak Pekin'de ya\nnlanan ve diyalektik maddeciliği inceleyen bir el kitabında Marksizm Leninizm konutundaki yorum, Moskovada yayınlanan «tzvestia» gazetesinde geçen hafta ele almmaktadır. tzvestia'nın, yabancı baıında yer •lan, bu konudaki yayv nına göre, gaıete önce Elkitabının •Smperyalizmln gelişme kanunu» tanımını nalketmektedir. Elkitabına göre «gerçeğin objektiviteri, onu anlıyan ve uygulayan kişilerin sayısına göre değişmez. Objektif gerçeğe karşı duranların sayısı çok olsa bile, bunlann yaptıkları hatalar gerçeğin oluşunu durdurmaı». Bu kanuna Izvestia'nın cevabı şöyledir: «ttikatlarına bağlı kifiler aıınlığmın gerçekler yoluyla eğitilmesi, devrimci doktrinlere uygulanamaz». Elkitabı, diğer bir yerde emekçi «ınıflann zenginliğe hayranhk duymalarını kınamaktadır. Bu görüş» katılmayan tzvestia, «Niçin sömürücüler tarâfmdan elde edilmiş £frvetler proleteryanın mülkiyetine geçemesin» diye »ormaktadır. Sovyet Rusyanm. Marksizm ve Leninizmin kalpazanlığı olarak adlandırdığı Mao Tsetoung'un fikirleri iki büyük devin «rasını gittikçe açacağa benzemektedir. ikramiye l de kazanabilirsiniz * Fevkalâde apartman daireleri * Yurdun dilediğiniz yerinde mesken parası. zengin para ikramiyeleri Hesap açttrmakta acele ediniz Ortak Pazar OİOV * Avrup» E k o n o m i k Birliğl (Ortak Faıar) nin gerçeklesme si, ü y e m e m l e k e t l e r ara«ınd« tam bildlği zaman b ı ş l a m ı ) olacaktır. linde y a t a n prensip budur. bir gümrük birliği sağlanaRoma « n d U ş m a s ı n ı n teme * Çeşitli Gerçekte söz konusu gümrflk blrHğinin t s m a m U n m a s ı için 1 oeak 1970 tarihi öngörülmüştür. Son b e ş y ı l ı n sonuçları gözden gecirildiği zaman en başanh olan f a a l i y e t i n gümrük birliği konusunda elde edildigi anla$ılmaktadır. 1 t e r t m u z lMS tarihinde Ortak Pazar (EEC) ülkeleri, a r a l s n n t f t k i gümrük tarifelerinin azaltılmasında, p l â n l â n s n d a n iki buçuk yıl önc« b e k i e n e n sonuçlar e l d e etmişlerdir. Ştyle ki: G ü m r ü k indirimi Roma A n d l a ş m a s ı n a göre G e r ç e k l e ı m e tarihi «• 10 •» 1 Oeak 1959 Aynı süre "„ 20 1 T e m m u z 1960 Aynı süre •4 30 1 Oeak 19«2 1 Oeak 19«1 •0 40 1 T e m m u z 1963 1 Ocik 1M2 H 60 1 Oeak 1969 1 T t t t m u z 1952 »0 60 1 Oeak 1966 1 T e m m u r 1963 AKBANK Reklâmcıhk 4T36/15612
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle