15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 23 Ekim 1963 Dencere I Bizden ile sizden! 1966 dan bu yana idare kademelerinde bır adam ketıdisini gostermektedir. Bu adam belkı N'ecdet L'ğurdur, bclki Mardin Valisidir, belki Mehmet Candır. belki Turban Kayadır, belki de bizim ismini hiç biJmrdiğimiz ve şu anda kimbilir hangi koşede kendi kendine çalışan bir başka genç idarecidir Önemli olan bn adamın ne adı, ne koltuğu Önemli olan bn adanıın tutumu. yoiu, zihnı\eti ve çcvresinde jarattığı te" sirler... Bu adam heışejden once idareci olarak halkm hizmetinde olduğunu kafasına koymuştur Ne şunun adamıdır. ne bunun Siyasî parti nufuzlularmdan gelecek her turlu rahmete semsiye açan ve parti kodamanlarından geleıı her lurIıi ters rüzgârı bir duvar gibi goğüslemeye bazır adamdır bu adaın. Bizim idare Osmanlı deıletinin mirasçıSıdır () Osmanlı devleti ki, parayla makam koltuğu satılan bir idare olınak derekelerine düştü zanıan zaman . Bu baba mirasmı kaç yılda temizlemek mumkıindür? Eskinin namuslu idarecileri, bin turlu mihnet içinde geçnıis ömürleri sonıında bır zavallı emekli maaşına kaldıkları zaman \akitlerini meslekdaşlan içindeki namussuzlatın ve yiyicilerin han. bamaın ve apartımanlannı saymakla tuketirlerdi. Bunların her şeye rağmen çocuklarına ver~ düderi oğüt: Evlâdun, gakın kimsenin adamı olma! Kendi kendinin adamı ol .. dan başka bir şey değildir. Ama kolay mı kendi kendinin adamı olma? Çok acı ve çok uzun tecrubeler gostermiştir ki bizını za\allı ulkemizde bir dayıya \aslanmadan rahat rahat bir koltuğa yaslanmak imkânsız gibidir. Hele çok partili rejime girdikten sonra bu âdet azalmadı, arttı Bir makama adam seçiieceği vakit ilk kovuşturma jöyle yapılırdı: Bizdea mi? ı ,.,•..•.*/. Bizden. İyl öyleyse... SöyHyellra beyefeodiye de «Isun bn Is! Çok partili rejim var. Ama idare iki çejit adam tasnifi yapmakla meseul: Bizden ile sizden... Ve memlekertekı ber türlü insatı ikı nnıfa indirilmis.: Bizden Ue, sizden .. Bu bizden Ue aizden olanlar, daha ber türlii devlet kurumunda karstlıklı mücadele halindedirler. Bakıyorsunuz bir devlet bankası içinde bizden ile sizden olanlar Bakıyorsunnz bir İktisadi Devlet Tegekkülü içinde bizden ile sizden olanlar .. Hangi taral galip gelirse, öbür taraf tnağlup oluyor. Bu »iyasî tasnifin dısında idareci gerek Türkiyeye Ne sizden, ne bizden. . Halktan yana idareci. İs<e 27 Mayıstan bugüne «csini genij çevrelere kadar duyurabilmis veya duyuramamış boyle genç idareciler gittikçe çoğalıyor. Halk onlan sezmekte ve tanımaktadır. İjte İsUnbul Belediye seçimlerinde N'ecde Uğnr olayı hundan baska birsey değil. Hemen soyliyelim ki Necdet Ugur eğer seçimlere girseydi kaybederdi... O bir başka iş. Halktan yana olmak ille de seçimle gehnek veya seçim kazanmak arasında bir munasebet kolay kolay knrulanuyor bizim ulkemizde . Ama halk yavaş. yavas gerçekten kendi yanında olanları, kendine hiznıet edenleri ayırmağa başlamıştır. Bu güzel işaret ne kadar zaman sonra bir sonuç verebilir? Bilemeyiz. Bildiğimiz Ş«y yepyeni bir nfukta parlıyan genç idarecilerin yavaş yavas seslerini dnyurmakta oldnklan . Bunların jimdiden tahmin edilemiyen çok mıispet tesirlerini pek yakında çok daha kuvvetle hissedeceğiz. UllİlllfllliftllllllllHllllliniltltftlHIIIIIIIMllllftmnmilHllllllltlllllllfillHllllllininiHlffniilllllllıj =haberleri kuruluyor | DÜŞÜNCELER I = ıııı|iiıi(iHiııııııııııııııimııııııııııııtıııııııııımıuıi!iıııiHfiııııuıtınnııııııııııiMiııııııııııııııııııııı|ııiı Dr. Mted. HÜSEYİN Atf TOPUZ HmtılTun t«r gflo >u* *• 1B snwı fc»t>«t« CaJbU©|lu, Yerebatan Cad. No 45 Tel.: 17 14 73 Cumhuriyet 15623 lstanbul Unn'ersı yolojı artık XIX. Yazan: tesı Sos\oloji oğreasır sonlarındatımıne yardtm etkı taklitçı ve bamek uzere davet esıt huvıyetınden dilen tanınmış Asıynlmış bulunurnerıkan So»joloğu yor. Sorokin Zıro Esrar. afyon. koKaın ve benzen kevıf verıcı zehtrlerın kullanılma, „ , ., , , .. . s.nı ve kullananların çogalmas.m P r o { e s o r Zımmerm.n, bu hıfta ba manyaja baglı fıkır hareketlen ha merman sosyoloji hareketı, orıjınaonlemek uzere bır .Sarıay» cemı * l n d a "»emleketımıze 8«'mı» bulu lınde Bır taraftan tngılız Sosyolo lıte gosteren cereyanların başında nuyor Son zamanlardakı ecneb ğu H Spencer, bır yandan Alman gelmektedır 1963 Turkıyesı ışte boy yetinin kurulması için sehrimizde ılım adam: da\etlerl içinde husu Feylesofu Hf ote taraftan Fran le bır cereyanın ıkı raumestılınden faaliyete geçilmıstir Kurucuları si bır raâna tasıyan bu davet uze sız Sosvolo^u Auguste Comte ile birıncısinın" huzuru ile ılım muesşımdılık. gizli tutulan cemıyet, kerınde durmak luzumunu hıssetmek F. Le Play'den ılham alan cereyan seselermden bırınde, lstanbul Iktlvıf verıci zehir müpteUlarını kur teyız Turkıye'dekı »03yolojı tarıh !ar Yenı Dun\ada kok salmağa baş sat Fakultesınde, oğretıme başhyatarmak için yurt çapında teskılâ çesınde Fransa dan, Almanja'dan lıjor XIX asrın ikıncı yarısında eaktır. kuraeaktır davet edılmış «osyolojı âhrolerı»ın numune olaıalc «eçılen Ingılız, Fran Prof. Zımmerman'ın 1925 den »on Dün kurucular tarafından ya ısımlerı var ıse de Anglo Saksan sız ve Alman sosyoloğları arasınra başlnan hocalık hayatı esnasınyınlanan bir bildiri ile Turkiyede çevresınden çağırılmış bır ıçtinpaı da, bızde de tesırlerı gorulen H. da başlıca şu dort sosyolojlk konu esrar kençllri ve haşhaş ekimınin yatçı olarak ilk defa Prof Zıramer Durkheım ile Tarde'a da rastlanetrafında çalışma ve araştırmada yasaklanması istenmiş. ilk ve orman'ı goruvoruz. Her ne kadar çe maktadır. Yalnız bu devrede Ameta dereceli okallarda keyif verici bulunduğunu goruyoruz • 1) Koy sitlı sosyal ılımlerde ve dlsıplın rikan so«\olojısı kendi huvıvetıne zehırlerm kotuluklerınin anlatılsos>olojısı çalısmaları (1935'e kalerde, hu«usıle Ikıncı Dunya Sava burunmeğe. Amerıkanlasmağa basnvası için dersler konulması teküf dar) ; 2) Cemaat ve koy kalkınmaşı sonunda başlıvan Turk Amerı lıyacak, başka bır ıfade ile taklit edilmistlr. ha\at standardı etrafında iktikan kultur munasebetlerı kadrosu çağından \ aartma dev rıne atlıyaca içinde bırçok mutehasslslar kısa ve lır Işte XX asrın ilk çeyreğını d sadi çalısmalar (1940'a kadar) ; 3) Aile sos\olojısı (1950'ye kadar); 4) Tütün ihracatmda azalma ya uzun bır muddet ıçın davet edıl kaplıyan bu jaratma \e Amerıkah Sosyal değışmeler ve sebeplerı, nemışler ıse de sosyal ılımlerin kokü olma basamağında butun unsurla var ve ozu olan Sosyolojı bakımından rı ile AngloSakson bır ıçtimaıvai tıcelerı (Gunumuze kadar) . Bu koSon yıllarda tutun ihracatındaki ilk olan bır hâdıse karşısındayız. çığırı kuruluyor : Sorokin • Zınv nular etrafında vucude getırdığı eserler, konularla alâkalı bıblıyoggerileme oldukça önemli gortil öte yandan son zamanlarda davet merman Mektebı rafya da muhım bır yer işgal etedılen Alman sosyoloğu Prof Fremektedir. Fıkır tarıhınde iki adlı doktrin mektedır. Bunlardan bırkaçı mesYılbaşından ağustos ayına kadar yer ile, geçen ay zarfında Alman ve çığırlar vardır. Meselâ Kant lekdaşları ile musterek olan esermuhtelif memleketlere 473,8 mil ya'da vefat eden Prof. Kessler müs Laplace teorısı gıbı. Sosyoloji dunlerdır. Meselâ ( Koy ve şehır s < tesna, davet edılenlerden hıçbirı uyon liralık tütün satılmıştır. Halyasında da çıft adlı dusunce sıstem zun zaman kalmamıs, temaslanmız jolojısının pıensıplerı) nı, çığır buki geçen yılın avnı devresınde erıne rastlanabıhr. 1917 Rus înkıihracat miktarı 598,3 milyon lira sadece bır veya ıkı konferansa in âbı arkası sıra olume mahkum e arkadaşı P. Sorokin ile beraber vuhısar eylemistı ( 1 ) . Şımdi gelen di. dılen çok genç bir Rus mutefekkı cude getırmıştır Âmerikalı Profesor ıse 19631964 Bu durumda geçen yıla nazaran ders yılı boyunca sosyoloji lisansı, rı olan P Sorokin'in 1922 den son •Profesorun 19251963 arasındakı :ütün ihracmda 8 aylık devrede doktorası ve semınerı çalısmaları ra Amerıkaya gıdisi, Harvard'da ılmi faahyetlerınin mevzulau, ge184,5 milyon lira gibi bir gerile na katılacak, bunlardan bazılarını kendısınden daha genç olan Carle rek Amerıka'nın, gerek Dunyamızın Zımmerman'la emekilhk devresıne geıgın anlarındakı sosyal problemme olmuştur. doğrudan doğruya kendisı idare ekadar deva meden mustesna bır lerden ılham alınarak seçılmış bulunujor Kendısının Turkıyeye gelZiya Gökalp cuma ffünü decektır. beraberlığı neticesİnde anılacak Turkiyedekı sosyolojık çalışma yoloji tarıhine geçen Sorokin Zım dığı anda, her dort konunun aktuve araştırmalarla yakından alâka merman başlıklı araştırmalar bu alıte olması dıkkatı çekmektedır. Ziya Gökalp'ın ölumunün 39 undar olacak olan değerli sosyoloji neviden çif tadlı araştırmalara b&s Plânlama ışlerınde cemaat ve koy u yıldönümü olan onümuzdeki alımı vesilesıle Amerikan sosyolojı lık teşkıl eylemıştır. Memlketımi kalkınması, Iskân Bakanlığınin hauma gunu, Türbedekı kabri bahakkında birkaç soz söylemek xe dâvet edılen sosyoloğ da ışte bu zırlamakta olduğu Koy Kongresı, ında bir anma törenı yapılacakB M . M . de bulunan Aile kanufaydalı olsa gerektır. çift isimden ikincisinın sahibi bu:ır. nu ve Medeni Kanun projeleri, nıAmerikan sosyolojisinin, Ameri unmaktadır. hayet cemıyetımizi hâlâ sarsmakta Abdulhak Hâmıt Derneğinin önkanın kendisı gibi Avrupanın ve içinde bulunduğumuz asrın ilk bulunan ve sosyoloğların teşhisini üluğunü yaptığı bu tbrene, TürAvrupa kultürunün bır devamı ol arısınin sonlarına doğru Ameri bekleyen ıçtimai değışmelerımiz... :iye MilH Gençlik TeşkiUtı ve duğu bıhnen şeylerdendir. Mustem kan sosyolojisinin Garp Dünyasi Amerıkah ıçtımaıyatçının tam zaevrım ocakları katılmaktadır. leke ve siyasi istıklâl devırlerıni karşısında sosyoloji yonunden armanında Turkıyeye geldığıni düAnma torenı dolayısıyle hazırU geçıren Yenı Dunvanın 19. asrı, Alan programa gore. dernek ve merıkan sosyolojisinin kuruluş dev ık ıstiklâlinı ve yaratıcılığını ilin şunduruyor gıbı. Demek oluyor ki gençlik temsilcilerı ile dâvetliler resıdır Munferit ıçtımal bilgıler ttığı suphesızdir Hattâ durum ter yalnız lstanbul üniversıtesi değıl, 25 ekrim saat 16.30 da Turbede Zı gibi umural sosyoloji de Avrupada sıne donmüs sayılabilır. Zira Eski yalnız unıversitelerımız değıl, uniDunya simdi Yeni Dunvadaki sos versıte dışı resmi ve hususi çevrea Gökalp'ın kabrı başında hazır kilerın bir uzaması seklindedır. Bu yal ilimlen takıp ve bazı sahâlar ler de, Prof. Zımmerman'ın Turkıye ulunacaklar ve kabre çelenkler uzama. îngıltere, Fransa ve Ala taklit bile edıvor Amerikan sos ıkametınden faydalanabılirler. En koyacaklardır. Bu arada merhuazından hiç değılse nıçın okutuldumun hizmetlerini ve kişiliğini beğu henuz anlaşılmıyan Lıse Sosyorten konuşmalar yapılacaktır. loji Deıslerı'nın oğretımını yapan meslekdaşlar ıçın bır tekâmul kursu açılmasını Maarıf Vekâletımiz ele alabılfr Koy ve şehır sosyolojisinin mutehassısı olan ve ıçtıma! TAKDİM EDER. değışmeler hakkında felsefi düşün Bugünkü Amerikan Sosyolojisi ve "Sanay,, Cemiyeti Profesör Carle C. Zimmerman Prof. Fındıkoğlu her şey galiplerin hakkı olduğumı söylemişti | • ! : : İ İ İ ; ; ; j : ; ' Tektas yüzük daima parmağında dnrordn. ttneyi ılyah üzerine kırmızı dantel işlenmi* olan e meşhar tspanyol »alına takardı. Kendi hedive ettigi kolye, Cerbe adasından ayrılmadan bir jece evvel Valansiyaya geldigi zaman sahane eö?sünfl ffislüyorda. Kıymetli taşlara gelincr: hnrün gibi hatırlıyordn. Bir lehpanm altında duran ufak bir çantadan çıkarmıs, donnk bir Ifade ile Barhiano, her sev raliplerin hakkı olduŞunn sövlemi'ti. Buyarnn. bir bağlantı bulabiliriz. • Müthis adam zâhir, «en bn • kafaya selâm ver. Hey gidi gün : ler hey, ne de çabuk geçip git • tiler. Çok yıllar evveldi, Sofia : ile yeni «evi«meye baalamıstık. : Şuradan baradan konaşnyor : duk. : Sinan sabırsızlandı: • Tapma koca reis, bn hikâ • yeyi «onra anlatirsın. Me\zua \ gel, muammavı nasıl çSzdün? : Peki, vine senin dediğin ol : sın, Sofia hâdisesini varın anla : tırıra. «en unutturma. Evet, ne • retfe kalmıstık? Taraam, ben ba • ziynet esyalarını Cezayirdeki Ce • nina sarayında gbrmüstüm. Rah j metli Sultan Ornç, bunları hat j tâ senin asilzade Ferrarıo'nun : kamarasında bnldnjun pırlanta • lı altm kolyevi o zaman T l e m . • sen tahtında bulunan Sultan " Abdallahagöndermek için haı ı r j lamıstı. Huzurda ben de. A\dı n : Reis de. Kazdaclı Salih de var : dı Maksadı Ebn Hammn'nnn : amcası olan bu zatı tspanrollar : dan sogatnp kendisine bağla : maktı. : Hayret, fakat bnndan ne : çıkar? : îste anlnamadığım nokta • bn. Onlar Verina'ya nasıl geç ; mıstir? Asilzade Ferrario kol.\e \ yi nereden bnlmuştnr? Ehu : Hammu ile Verına'nın koca^ı : Andrade'nin bu isde hir rolleri İ olmus mudur? B u suallerin ce : \aplarını bnlmak müşkil Biraz • beklemek lâzım. Toksa ziynet • eşyaları hakikaten birbirleritM> j benzivor da biz mi tefrik edemi : yoruz? • Sinan dusundü. Danilo'nun : hakkı vardı. Aklına bir sey gcl : di. Çadırın kapısını aralıyarak : seslendi. ) Barbiano, biraz bnrava ka • dar gelir miıin? : Barbiano iceriye girer girmez, j sedef iflemeli lehpanm üstün : de duran tasları ve ziynet esya İ larını gösterdi. ; Bunları tanıyabildin ml? : Dikkatle baktı, bazılarını eli • ne aldı. : Havret, dedi; eidden hav \ ret edilecek sey. Verinanın j parmajına taktıfı ncn pırlanta : lı i|ne ne kadar çok benziyor. : Kolye İle tasları hatırlayamıyo : rnm. ; Sinan olayı kısaea Barbiano • ya da anlattı. Kaptan Dinco : Volpi'yi a da tanıyordn. Şavanı : Itlmat bir adam değildi. Men \ faat mukabilinde yapmıyaeagi i bir sey yoktn. Bu kadar inatla : ka»ft koynvy» kalkmasının m».: hakkak bir «ebebi olmalıydu : Her haida Jt»ir şeyln., meydaoa.: çıkmasından korknyordn. • Demisti Sinan bnnlan alır îibf yapmıs, sonra kendislne lade etmiMi. Avilzade Ferrario'nun kamaracında haldutn kolvevi de hedive olarak vermi«ti Verina'ya ait olan her hâtıra, hafızasında canlılıfını \e tazelifcinj muhafaza edivordo. T>aha iki eece evvel rüvasında sörmüs tfl. Kolve. ifne ve TÜ7ük de üzerindr idi. Fakat tas tasa hpnzerdi. Eline aldı. çevirdi Acaba aldanmn olamaz mı İdi? Volpi bnnlan nerede bnlmni? Barselonada bir mfizayededen aldıîını sövlüyor. tnandın mı? Havır inanmadım. elimin tersivle »nratın» iki de tokat attım. Fakat ısrar etti. Verina'vı tanıvor mu? Onn da sordnm Tanımadıtını esasen hir vıldanberi Crrhe adastna uîramadı|ını sövledi. Temin etti Sinan bir snal daha gordn Peki, bn koca teknevi ner»den bnlmus? Na«ıl dooatmif, tavfaları. kiirekçilerl nereden tedarik etmi<? Danilo. bunn da «ormnj, fakat kaçamakh bir cevap almıstı. Gü ya. barça Ceneviz hükümetine aitti. Kaptanı Barselonada birdenbire ölünce, kendiaini para ile tutmnslardı. Cenovaya götüriip bırakaeak, sonra ayrılaeaktı. Halkalvaad'fe veni bir tekne donatıvordu. Valansira kadırgasının pruva ve grandi direklerinde Rarbarosların ganlı saneaklarını gördügfi halde neden inatcı bir mnkavemet cB«terdifi snall lıe tamamen eevap •ız kaimıs, basım önüne ejerek ınsmastn. Bir tokat daha a«ketmis ise de tesiri olmamif, konns tnramamıstı. Danilo kaslannı çattı KERVAVSVKAY Lokanta Pavyon Sağanak Yağfşlar Bngttn akıama kadar da hava: Bursa. Bileclk, B»Iıke»lr, Sak»rja, Kocaeli. Istanbal, Afyon; Kayscrl, Sivas, Çankırı, Esenboğa, Adana, Marnş, Hatay ÇfTrtlert ue Kandeniz, Doğu Te OttneTdetu b « gelerl çok bulutla TC ara tırm meT. sU sağanak 7a£ı$lı »eçecek, h»va neaklıkları Batı bMgelerdc değismıjecek, Doğu bblgelerde biraz azauu ealt, rüırarlar Kuzey yonlerden ha. flf re yer yer orta knrrette esecekUr. ŞEHRIMEEDB Şehrlmlzde bugün h»T» parçall butlu geçecek. rttzgarlar deglsllc yunrden orta kuvyette eMcektir. Bu .roda az yagı» beUenmekt«dlr. OUün en yükaek «caklıgı 15, en dUjük derece ol»<»ktır. ADANAOA hgllllerden verllen bllglye göra, buUn Adan» TB civarında hava, muh. melen degl«lk bulutlu re aralıklı, zlî y&gışlo ge^ecektlr RUegârlar saatlerde Kuzeydogu. »onraları ı)neybatı yönlerden orta kuvvette, zaman zaman kuvvetllce esecek, en Uksetc hava sıcaklığı 39 derece clrında bulunacaktır. Dünkü en duşuk hava sıcaklığı 14, n yükaek 26 derece olmuıtur lerı bulunan buyuk bır sosyoloS» |ao,Jouaça'lfir dınlemek ve onlan ıL*/ EiR.11 .'.im.ti .1* #v^b.il« 1T UZVıyT^nmiZin SHuTinualr OPAHI lerine ıletmek herhalde feyizli olsa gerek tkı hafta once Arjantin'de toplaın XX Mılletlerarası Sosyoloji Kongresınde Bırıncı Reıs Vekilliğıne seçılen muhterem sosyoİoğa Hos geldinız • derken, Turkiyedekı ıkametımn kendisı ıçın olduğu kadar memleketımız ve tktisat Fakultemiz için de hayırlı ve bereketli olmasını temenni ederiz. (1) Bu ıkı sosyoloğdan biri olao rof. Kessler ıçın •Cumhuriyet» in 4 Eylul 1963 tarıhlı nushasında 'rof. Dr Orhan Tuna tarafından azılan makaleye bakılabılir. Kıymetlı Alman Profesorunun Türk Dıl Kurumu hakkındaki bır yazısı « İş ve Duşunce Dergısi » nin 242. sa ısında çikmıştır. Iktısat Fakultesi, ırmı sene kendısıne hizmet etmis ılan Prof Kessler için bır eser neşine karar vermış bulunmaktadır. Bu geee başının erinl ytyecefim, her feyi Sireneeeğtm. tsterse söylemesin, derisini yflzeee Sim. pl* vBcudönfl martıiâra ra talattıraeatım Prrisini seren yelkeni yapacafım, yalnıi" bir sey var Zivnet esyalan birblrBiraz «onra dazlak kafalı pa : lerine çok benzerler, taşlar ise, paz da geldi. Oturak dairesıni : kolav kolav ayırt edilemezler. Şimdi. (rününfl pek hatırliTarat bastan basa dolaşmiitı. Tetmiş : yorom, galiba Valansiya kadır iki milletten forsa vardı. Haya : tında böyle bir manzara ile ; rasınm zaptından bir rfln sonra karşılastıfını hatırlamıyordu. • idi, Kamarasına inip kendislvle Bnnlann hfiviyetlerini tesbit : konusurken, yüzüte, kolyeye ve bası pırlantalı altın iğneye rö etmek için ganler, haftalar ki j fi gelmezdi. Kendisine sornlnr : zfim takılmıstı. Fakat yanlış m i sa, forsalardan hiç biri ise ya j n a verir endisesiyle Verinaya ramazdı. Tfizlerinde meymenet : bir şey lormamiftım. yoktn. Hepıi ipten kazıktan : Evet, evet hatırlıyornm. kurtnlmus kimselerdi. Yalnız • Olavı sana anlatırken, ben bunlardan bir tanesi, Cerbeli • bunları birer birer görmüs, eliolduğunu jddia etmiş, reisin ya • me alıp evirip çevirmistim. Fanına çıkarılırsa, kendisine çok \ kat nerede gördafcümfl pek hatırlıyamıyorum, demiştim, Ara favdalı malumat vereeefini söy • ltmişti. Müsaade istiyordu. Sa : dan avlar geçmiş olmanna ra|çı sakalına karışmıs olmakla be : men o mnammayı biraz evvel raber veçhen fena bir ınsana : hallettim. benzemiyorda. Ispanyolcaya da : T N e divorsun Danilo? Mutvâkıftı. Arkası var • his adamsın. Çabuk anlat. Belki Ekim 23 Cemazivelâhır 5 BU AKŞAMDAN İTİBAREN V. I 7 20,12.58,15 56 18.18 19.S0| 5 41 YALNIZ BİR HAFTA İÇİN VE 27 EKİM PAZAR TEK MATİNESİ Rezervasyon Tel: 47 16 30 47 16 31 NOT: Yemek a la cante, fiatlar normaldir. Yemeksiz konsomasyon 40. Liradır. Reklâmcılık 4792'15611 Faal 7502/15605 ^iıuıııııııııııııııııııımıııımmııııııııııııııııııııııııııııııııııııııuıııtıııııııııiHmııııımııııııııııııihiımıııııiM 5 «Cumlıunyet» tn retrikaa; 4 * Lambert'in kadife bakışı» derdi. Bir maksatla böyle bakmıs degildi. Bunu, farkında olma • dan değilse de, içgıidüsünden gelen bir hosagitme isteğiyle yapmıştı. Delikanlı öyle toy. ö'yle çekinrendi ki; öyle de i>i bir çoenğa benziyordo ki; sonra, Jnlla onn bir daha da görraiyecekti; onnn için, ona verebilece^ini vermek istiyordo; bu onon, geçmlse bakınca, hatırlıyacagı en ffizel anlardan bin olsnn istiyordu. Fotografına bir daba baktı. «Ben tıpkı bnnnn ribiymişim» diye düşiinmek hosana gidiyorda. Fotoğrafçı, Jnlia'nın da yardımiyle, ona öyle bir duruş ver mişti ki, en çüıel taranan ortava çıkmıştı. Burnn biraz irîydı ama. fotoğrafçı ışıklan öyle kallanmıstı ki, pek nfacıkraı» gibi görünüyordu. Sonra, derisinin pOrüzsüzlüğünU bozan bir tek bamsuk yoktu. O güıel gözlerinde de baygin bir baktş var dı. «Peki, bunn alın. Biliyorsonnı ki ben güzel bir kadın değilim; hattâ pek sirin bir ksdın da değilim. Coqnelin hep s8ylerdi: Bende «beante da diable» varmıs. Fransızea bilirsiniz, de|il mi?» «Bunu anhyacak kadar^ «Size imzalıyayım.» Masaya oturdn, o iri, süslü yazısiyle sunları yazdı : «tçten sevgilerte, Julia Lambertj II Erkeklerin ıkısi de cittilitetı sonra. Julia fotosraflara birer birer bır daha baktı. «RırUaltı \a»ıııd;ı bır Uidr, için hiç de k5tö sayılmaz» dıyordu. «Tıpkı ben, ne yalan söyliyeyim.» Odaya şöyle bir bakınıp ayna aradı ama, yoktu. «Allah belâsını versin ba dekoratörlerin! Zavallı Michael, tr \ekkeli bu odajı hiç kullanmıyor. Benim zaten fotoğrafım iyı çıkmaz.» Birden, eski fotofraflarına bakmak isteğini du>du. Michael is kafası olan bir adamdı, her şeyi yerli yerine koyardı; tnlia'nın fotoğraflan da, arkaları na tarihleri atılmıs, tarih gıra sına konulmos olarak, bfiyük m o k a u a kutularda saklanırdı. «Biri gelip de bizim meslek ha\atımızın hikâyesini yazmak isterse, butün malzemeyı hazır bulur» derdi. Julıa'nın çocukluk fotoçrafları \ardi; genç kızlık fotoğrafları \ardi; ilk rollerinin fatoğ • ralları vardı; ilk evlilik fotoğrafları vardı: önce Michael'Ie, sonra oğulları Roger'le birlikte. Üçünün bir arada bir fototrafları vardı: Michael pek erkekvari, inanılmıyacak kadar yakısıklı; Julia baştan asağı ana sevgisı kesilmiş, asağı dofrn, Roıter'e bakıyor, Roger de saçları kıvırkıvır ufacık bir oğlan. Pek beğenilmisti bu resim. Bütun resımli gaceteler bu fotoğrafa tam sa>fa verraislerdı; programlara basılmıs, kartpostal bovuna ındirilerek tasrada vıllarca satılmıstı. Jnlia ne kadar üzülmüstu Roeer, sonradan, Eton'da okunıa\a basladığı vakit artık annesivlc hrrfikte re sim çektirmcz olunca. Ne şası lacak se^di sazftfierde resmı nin çıkmasını istemeyişi! Jnlia ofluna: «Herkes de seni sakat falan sanaeak» deraisti. «Sonra, hiç de ayıp bir şey değil bu. Bir oyunun ilk gecesine git bak, yiiksek tabakadan kimseler nasıl fotoğrafçıların başına üsüsüjorlar . bakanlar, yargıçlar, herkes. Böyle şeyden sözde hoşlanmıyorlarmıs gibi şörünmek isterler ama, fotografçının baktığını çörünce ne tavırlar takınırlar bir gör!» Ama, oğlan ayak diredi. Julia sımdi kendisinl Beatrice rolünde güsteren bir totoğrafiyle karsı karşıya gelmisti. Şimdiye kadar Shakespeare'den bir bana oynamıstı. O kıyafette fhiç de güzel gorünmediğini biliyordu. Nedendi bu, bir türlü anlıyamıyordn; çünkü, günüıı kıyafetleri ona herkesten iyı yakısırdı. Julia gerek gahnede, gerek günlük hayatta giydiği bütfin elbiselerini Paris'tc diktirirdi. Farisli terziler en çok ondan sıpariş aldıklannı söylerlerdi. Çok güzel bir vücndn vardı, herkes söylerdi bnnu. Kadında oldnkça uznn sayılabilecek bir boyu vardı, bacakları da uzondu. Ne yazık ki simdiye kadar hiç Rosalind rolüne çıkmak fırsatıııı bulamaraıstı; çıksaydı, delikanlı kıyafeti ona çok iyi çıderdı sağlam. Bundan sonra da hiç çıkamazdı elbet. Böyle bir tehlikeje atılmadığı belki de daha i>i olmustn. Ama, yaratıcıiığı. cıvclekliçi, ala>cılı£ı dıisunulürse. bu rolıı pek euzr' basarabileceiı umulurdu. ~ Arkası var Haftanın en güzel baş yazısı : GİDİ KAHPELER! Yusuf Ziya ORTAÇ Necmi R«a, Nehar Tüblek, Cafer Zorlu * Mim Uykusuz Mıstık ic Zeki Beynerin karitakürleri Mehmet Polat 4 hikâye, X 38 karikatür, 2 şiir, 17 fıkra Cumhurı\et 15601 Julia delikanlıys tatlı bir gülümsevisle baktı ama, bu rulüsünde canı sıkılmış gibi bir hal de vardı. •Kocamın dedifine bakmavın »iz. tsin içinde ben olnnca tarafsız konusamaz. bunn kabul etmek zorundavız.» «Oyun alanında senin yapamıyaea^ın hiçbir sey voktur Bn delikanlı da benim sandıJımdan daha aptal olmalı ki bana bilmesin.» «A, ben hep ancak yapabi leceğiro rollen almaya bakıyorum da ahali bSvle sanıyor^ Derken, Michael saatine baktı. «Kahvenizi bitirince gidelim, delikanlı.» Çocuk fincanda kalanı bir vudumda icti. Julia sofradan kalktı. O*lan: «Fotografınızı unutmı\acaksınız, deeil mi?» dedi. «Micbael'in odasında birkaç tane var «anıvorum. Gelin. birini seçelim.» Julia delikanlıvı aldı. vemek odasının arkasmdaki oldnkça büvük bir odaya götürdü. Bn rası sSzde Miehael'in Ozel otur na odasıvdı, çünkü o «bir adam l<ı>ndi<!ivle haohasa kalaraih. Pİ posnno tfittüreeegi bir ods ister» derdi; ama, daha çok, misafirler geldigi vakit paltoların, sapksların konaldnğiı oda olarak knllamlırdi. Afırbaslı magan bir masa vardı, fizerinde V. George ile Kıraliçe Mary'nin imıalı fotograflan dnrnyerdn. Ocağın üstünde Lawrence'nin Kemble'yi Hamlet kılıfında fösteren tsblosnnnn eski bir kopvası asılmıstı. KSçük bir masanın fîzerinde makinayla vszılmıs bir vı^ın piyes v»rdı. Odayı fırdolayı kitsp raflsn çeviriyorda, raflann altmd» ua. dolaplar. Joli» bo dolaplardan birin • den en son fotofcraflarından bir deste cıkardı. Birini delikanlıya uz»ttı. «Ba pek kötü deftildir.» «Cok füzel.» «öyleyse bana benim sandıfım kadar benzemivor demek.» «Benziyor. Tıpkı si*j» Jnlia ba sefer delikanhya baska çesit çülümsedi: biraz ei velek bir pfllflm^fvısti bn G5tlerini bir an Snüne eŞdi. sonra karsisındakine tatlı bir bakışla hiraz U7nnca baktı. Onun bn tatlı bakısına hprUes «.lulıa BAY OSCAJfc yaa ECVET GÜREStN * Genel Tayır Müdüru NAZİME NADİ * SaUbi CumhuriYet Sayısı 25 Kuruş rürlöye Lira Kr 75.06 40 00 Harid Llra Kr 150 00 80 00 Senellk « ayllk 3 ayük AMKAKA KOKOMı: AtatOrk Bulvntı, V m n Ap YENİ3EHİH TeieiuD : 12 »5 44. 12 (* 20. l? 0« «v 1 57 ii 7 * UOGU Ü L t K l BttKOSU: Sokagi ıı 5 Ulv,ırhikıı Telrfon I0M * Gazetemiza gönderllen jazılaı fcolulsun. konulmasın lad» edllmes * Oânlsrdan meeultyet kabul olunnriHZ VECDt KIZILDEMtB * ısnnnî flilfn idare «den Sorumlu Müdür a 00 4400 * Basao ve layan CTJMHtTRIYFT Mstbancilık ve (UzvtPCt)lk T A 5 Cagalngiu Halkevl Snteak No 3»41 İL1 V.Kİ A DAN A Bu gazttt n bdlrn» «.S.«,C Abone ve tlân Iglerl İçin. «artm HBi l^zımrtif l AHLAK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle